‘’2019'un son uçuşu‘’
Beşiktaş için kötü gidişe dur diyebilmek ligimizin formda takımı Gençlerbirliği’ne karşı işi çok kolay olmayacak. Hücum hattında Burak Yılmaz’ın formsuz oluşundan dolayı yokluğu da büyük bir kayıp değil. Ljajic’i de buna eklersek, Diaby’nin de katkı yapmaması ile her maç sürpriz skorerler arıyor Beşiktaş. Fakat Atiba’nın çabaları da maç kazanmak için yeterli olmaz.
Yukarı çekebilir
Beşiktaş’ta Abdullah Avcı’nın Umut Nayir, Victor Ruiz ve Güven gibi oyuncuları düşünerek yapabileceği bir rotasyon da direnci bir seviye yukarı çekebilir. Kapanan savunmaları açmakta zorlanan Beşiktaş için Ljajic kötü oynadığında ne kadar yüksek olursa olsun Elneny- Atiba ikilisinin enerjisi boşa gidiyor. Ama Ljajic ya da Oğuzhan’dan birini kazanamadan da iyi futbol ya da pozisyon zenginliği çok zor.
Ön plana kim çıkar?
Beşiktaş’ın forvet hattında Caner Erkin tüm arkadaşlarını pozisyona sokan servisleri ile dikkat çekiyor. Gençlerbirliği için ise bulunacak pozisyonların Stancu’nun boşluğunu kimin dolduracağı merak konusu.
Kısa mesaj
Gençlerbirliği’nin kolay gol bulmasındaki en önemli detay olan Stancu’nun yükselen formunun dışında Candeias ve Sessegnon’da çok ciddi tehditler. Ancak cezalı Stancu’nun olmaması, konuk ekip için önemli bir kayıp.
Bu istatistiğe dikkat
İki takımın eski adıyla İnönü yeni adıyla Vodafone Park’ta oynadığı maçlarda Beşiktaş 37 galibiyet alırken, rakibine 3 kez mağlup oldu. 18 karşılaşma da beraberlikle sonuçlandı.
‘’Hak ederek kazandı‘’
Maç Fenerbahçe’nin Gustavo-Ozan ikilisinin temposu üzerinden yaptığı baskı ile başladı. Beşiktaş’ın oyunu sahasında kabul etmesi ile oyun üstünlüğüne dönüştü. Beşiktaş’ı 2 kez bu baskı sayesinde hataya zorladılar. Rebocho ve Diaby’nin preste kaptırdığı topların sonrasında yarım saatte Fenerbahçe istediğini Kruse ve Ozan Tufan golleri ile almıştı. Beşiktaş’ın topu kazandığı anda Diaby-Lens-Burak gibi çabuk oyuncuları bulup Fenerbahçe’yi zorlama planı ise Atiba-Elneny ikilisinin bu topları atamaması sebebi ile ilk yarıda sınıfta kaldı. Caner’in ortasında Atiba’nın golü Beşiktaş’ın umudunu 2. yarıya taşımasını sağladı. Avcı skora bakarak Ljajic ile döndü sahaya. Elneny ve Burak ikramları geri çevirince dengeli giden oyunda bu kez cezayı İsla’nın pasında Muriç kesti. Sonrasında Beşiktaş çabalar gibi gözükürken fırsatları yakalayıp harcayan Fenerbahçe vardı. Sonuçta maçı hem iyi oynayan hem de rakibinin hatalarını iyi değerlendiren Fenerbahçe hak ederek kazanmayı başardı.
Gecenin sorusu
Derbinin kaderine hangi hoca belirledi? 2 takım için de büyük sürprizler yoktu. Derbilerde iç saha takımlarının baskın görüntüsü, Kadıköy’ün büyüsü derken bu ayrıntılara Beşiktaş savunma üçlüsündeki Rebocho-Roco- Vida’nın kötü performansı eklenince Fenerbahçe ve Ersun Yanal ağır bastı.
Maçın starı
Ozan Tufan her maçta oyunu iki yönüyle oynamayı başaran, performansı hiç düşmeyen görüntüsünü Beşiktaş derbisine de taşıdı. Attığı harika golün dışında Gustavo ile maçın da en iyisiydi.
Maçın olayı
Fenerbahçe’de Jailson, Beşiktaş’ta Rebocho en zayıf halkalardı. Bu oyuncuların hatalarını iyi değerlendiren maçı kazandı. Kruse penaltıyı gole çevirip, Burak Yılmaz golü kaçırınca maçın kaderi de belirlenmiş oldu.
Kısa mesaj
Burak Yılmaz’ın yaşadığı düşüş son haftalarda bana göre Beşiktaş’ın en büyük problemi oldu.
‘’Hataya zorlayacak taraf olmalılar‘’
Son yıllarda risk almadan kontrollü oynanan, “Aman kaybetmeyeyim de ne olursa olsun” diyen teknik direktörler yüzünden keyifsiz derbiler izledik. Açıkçası yine benzer bir senaryo bekliyorum. İnşallah yanılırım. Ancak bu işi çekişmeli hale getirecek, golü daha fazla arayacak, baskı yapacak ve rakibini hataya zorlayacak taraf olma mecburiyeti Fenerbahçe ve Ersun Yanal’da. Rodrigues cezalı olmasa Kruse’siz bir forvet hattı izleyebilirdik fakat Ersun Yanal’ın geçtiğimiz haftada ki kötü görüntüsüne rağmen bu oyuncudan vazgeçmesi zor.
Muriç’i, Moses ve Rodrigues’in yokluğunda kaderine terk etmemek için Kruse’nin oynaması ve topu Beşiktaş yarı sahasında almak için ısrarcı olması şart. Fenerbahçe için ilk yarı gol bulmak maçın en kilit ayrıntısı. Beşiktaş için yenemesen de yenilme mantığı Fenerbahçe için geçerli değil. Ersun Yanal için Beşiktaş derbisinde alınacak beraberliğin, mağlubiyetten çok da farklı olduğunu düşünmüyorum.
Kısa mesaj
Fenerbahçe için Sadık, Rodrigues, Hasan Ali, Moses’ın yoklukları derbide özellikle kadro kalitesinin ve genişliğinin sonucu belirleyebileceği son 20-25 dakikada çok fazla hissedilebilir.
Ön plana kim çıkar?
Büyük maçlar büyük oyuncular ister. İki takımın gol kralı adayları var. Arkalarındaki Kruse ve Ljajic çok formsuz olsalar da maçın kilit oyuncuları Vedat Muriç ve Burak Yılmaz.
‘’Şampiyonluk kaybedilmedi!‘’
Sakatlıktan yeni dönen futbolcuların düşük temposu ve sürekli oynayanların yorgunluğu bir araya gelince beklenmedik kayıplar geldi. Elbette bu durum normal. Ancak nasıl bir galibiyetle şampiyonluğun en güçlü adayı olmuyorsan, mağlubiyetle de şampiyonluğu kaybetmezsin.
Trabzonspor sezonu en erken açan ve resmi maçlardaki sert elemelerden başarıyla çıkmış bir takım. İşte bu yüzden Avrupa Kupası oynama isteği bu kısıtlı kadro ile haddinden fazla sakatlık ve mecburi rotasyon getirdi. Bu kısıtlı kadronun kalitesi yüksek olmasına rağmen sakatlıktan yeni dönen oyuncuların düşük temposu, sürekli oynayanların ise yorgunluğu bir araya gelince beklenmedik kayıplar geldi.
Şampiyonluk adayı takımların zaman zaman skora göre oynayabilecekleri planları olur. Fakat bunu yapabilmek için takımın oturmuş bir iskeleti, oynama pratiği önemlidir.
Daha iyi yönlendirilmeli
Öne geçilen maçlarda kaybedilen puanlar, genelde skora göre daha emniyetli, risk almadan hücum edilmesi gereken maçlardır. Ünal Karaman’ın, hatta biraz da saha içindeki lider oyuncuların bu durumda takımı daha iyi yönlendirmeleri şarttır. Öndeki bir şampiyonluk adayı kendi sahasında eksik yakalanmaz, hücuma çıkarken daha seçici olur ve kolay pozisyon vermez.
Elbette puan kayıpları olacaktır. Ama nasıl bir galibiyetle şampiyonluğun en güçlü adayı olmuyorsan, mağlup olunca da şampiyonluğu kaybetmiş olmazsın.
‘’Başakşehir, Konya duvarına çarptı‘’
Oyunu dar alana çeken, iyi yardımlaşan, ancak hücum etme konusunda sıkıntı yaşayan Konyaspor’un kilidini neredeyse pozisyon bulamadığı ilk yarıda Visca’nın korneri Ponck’un golüyle açmayı başardı Başakşehir. Gole rağmen oyun disiplinini kaybetmeyen Konyaspor fark yaratabilecek Aleksic ve İrfan Can’ı yakın savunarak skoru tuttu. Hafta içi maç oynamış rakibinin son 20 dakikada yorulacağını hesaplamış gibiydi. 60. dakikada gelen Miya-Daci hamleleri ile bu plan tuttu. Milosevic’in Başakşehir savunmasının dalgınlığına kestiği ceza ile skoru eşitlemesi bu hamlenin karşılığı oldu. Hocalar arası satranç maçı devam etti. Okan Buruk’un Demba Ba ve Robinho hamleleri Başakşehir’e pozisyonlar getirdi. Ancak son vuruşlarda başarılı olmayıp kaleci Serkan Kırıntılı da iyi iş çıkarınca skor değişmedi.
Altın gibi 1 puan!
Sonuçta bu beraberlik moralli ve form durumu yüksek Başakşehir deplasmanında Konyaspor için ligdeki durumu düşünüldüğünde altın gibiydi. Diğer taraftan şampiyonluk yolundaki rakiplerinin büyük bölümü puan kaybetmişken geleneğe Başakşehir de uydu. Şampiyonluk yolunda çok önemli 2 puan bıraktı.
‘’Hak eden kazandı‘’
Bilindik bir hikaye ile başladı maç. Aklında direkt kaleye gitmek olan Sivasspor, sezon başından beri yaptığı hücumları Fenerbahçe’yi geri koşturarak yapmayı denedi ve başardı. Elini kolunu sallaya sallaya ceza sahasına girdi. Sadece Fernando ile gol çıkarsa da oyun Sivas’ın oyunuydu ilk yarıda. Topa daha fazla hakim Fenerbahçe ise Muriç, Kruse ve Rodrigues’le girdiği pozisyonları kaçırıp, kendisi adına sinir bozucu şekilde sürekli geri koştu. Gelenek haline gelmeye başlayan son vuruş sıkıntısı yine nüksetti. 2. yarı Sivasspor’un oyunu daha da baskın hale geldi. Savunmasını sertleştiren, Kruse, Muriç ve Rodrigues’i sahadan silen Sivas hücumda ise yine etkiliydi. Ersun Yanal’ın hamleleri sadece bir gole yetti. Sivas ise ezbere bildiği pozisyonlardan birinde daha Ziya’nın pasında Emre Kılınç ile golü bulup maçı garantiye aldı. Ziya ile harika bir son yaptı. Maçın oynanan oyun üzerinden hakkı Sivas’ındı. Öyle de oldu.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe’de mağlubiyetin en önemli nedeni neydi? Ersun Yanal’ın, Sivasspor’un topu kazandığı anda yapacağı hücumlara müdahale edebilmesi için ilk müdahalelerin önemi büyüktü. Ancak müdahaleler yapılamadı.
Maçın starı
Sol bek Ziya Erdal, Rıza Çalımbay tercihi ile orta sahada oynadı. İnanılmaz mücadele etti, basmadık yer bırakmadı, ikinci golde asist yaptı, yetmedi son darbeyi indirerek kariyerinin en iyi maçını Fenerbahçe’ye karşı oynamış oldu.
Maçın olayı
İki takım arasında kadro kalitesi anlamında çok büyük fark olmasına rağmen Sivasspor’un, Fenerbahçe’ye göre ne oynadığının daha farkında bir takım görüntüsünde oluşu gecenin olayıydı. Bu oyun pozisyon sayısına da yansıdı.
Kısa mesaj
Beşiktaş derbisinden önce Rodrigues ve takımının en iyisi Ozan Tufan’ın gördükleri kırmızı kartların akla mantığa aykırı olduğu bir gerçek.
‘’Nefes kesecek‘’
Maçın adı derbi olmasa da iki takımın hücum silahlarının çabukluğu, adam eksiltme özellikleri, pozisyona girme becerileri bol gollü ya da en azından bol pozisyonlu bir maç vaat ediyor. Şimdiye kadar Sivas’ın hücum ve savunmada Fenerbahçe’den daha iyi olan istatistiklerinin özeti ise attığı golün değerini bilmesi. Rıza Çalımbay’ın çalıştırdığı takımların genel özelliği ise maçın tamamını yüksek tempo ile oynayabilmeleri. Fenerbahçe’nin topa hakim olacak olmasına rağmen, topu kaybettiği anda savunmaya çabuk geçip geçemeyeceği kendi adına maçın kaderini belirleyecek.
Çünkü Sivas takımı rakibini bozduğu andan itibaren boş alanları müthiş buluyor. Fenerbahçe rakibinin bu çabuk ataklarını başladıktan sonra karşılamaya çalışırsa Sivasspor şimdiye kadar olduğu gibi cezayı keser. Ancak Hakan Arslan’ın yokluğundan da faydalanıp orta saha üstünlüğünü kabul ettirir ve özellikle son vuruşlardaki sıkıntısını bu deplasmana taşımazsa hikayeyi değiştirebilir.
Bu istatistiğe dikkat!
Sivasspor deplasmanında çıktığı son dört Süper Lig maçını kaybetmeyen Fenerbahçe (2G 2B), daha önceki üç karşılaşmada galip gelememişti (1B 2M).
Ön plana kim çıkar?
Bana göre Emre Kılınç yakaladığı form grafiği ile Rıza Çalımbay’ın en önemli kozu. Fenerbahçe’de ise iyi oynadığında tüm takımın görüntüsünü pozitife çeviren Kruse de takımının kilit oyuncusu.
Kısa mesaj
Sivasspor sezon başlamadan Fenerbahçe, sezon içinde de Beşiktaş ve Trabzonspor’u kendi sahasında yenerek bu maçların oyun ezberine sahip olduğunu ispatladı.
‘’Yeni neslin en iyisi‘’
Türk Futbolu’nun bu sezon Avrupa cephesinde kalan son kalesi Başakşehir, şampiyonluk yolundaki rakiplerine adeta ders verdi. Aslına bakarsanız geçtiğimiz sezonlardaki gibi kadro kalitesi yine yüksek olan Başakşehir’de Okan Buruk sazı eline aldı. Geniş kadrosunun kalitesini, tek bir kulvara mahkum etmedi. Oyuncuyu motive etmenin çok yolu vardır... Antreman temposu, kadro seçimleri, bire bir diyaloglarla takımını Avrupa için iyi konsantre etti. ‘Aman ligi kaybederim’ demedi. Saha içine gelince; zaten istikrar abidesi Visca, Clichy, Mert, Caiçara, Epureanu gibi oyuncuların yanına çabuk uyum sağlamayı başaran Aleksic ve Crivelli’yi kattı. Demba Ba’yı tekrar kazandı.
Rüştünü ispatladı
Ve sonuçta yeni nesil hocaların içerisinde rüştünü daha sezonun ilk yarısı tamamlanmadan ispatlamış oldu. Başakşehir takımı sezonu şampiyon bitiremese bile; Avrupa’da, herkesin tel tel döküldüğü, skordan vazgeçtim oyun olarak da rakiplerimize direnemediğimiz, genç oyuncularımızı yetiştireceğiz bahanesiyle hazır olmadıkları maçlarda sahaya attığımız bir kulvar olmuşken, Okan Buruk ve Başakşehir’i ne kadar tebrik etsek az.