‘’Eksiklere rağmen fena değil!‘’
Süper Lig’in en fazla gol atan takımı Yeni Malatyaspor, bunun tesadüf olmadığını Guilherme’nin kalitesi, Bifouma ve Gökhan Töre’nin çabukluğu ve Jahoviç’in savunma arkasına sarktığı özel koşularla gösterdi maçın ilk yarısında. 4-5 net pozisyon ürettiler. Altay’ın iyi oyunu skor bulmalarını engelledi. Fenerbahçe ise sürpriz Alper Potuk tercihi ile yerden dikine yerden paslarla denedi. Alper Potuk’un şutu ve Moses’e hazırladığı pozisyonlardan da Fenerbahçe gol çıkaramadı. Fenerbahçe için bu zor deplasmanda 2 pozisyon bir devre için iyi olsa da savunma kısmında çok kolay fırsat vermesi tedirgin ediciydi. İlk yarının sonunda Moses’a yapılan penaltı ve Emre’nin kaçırması ile bu tedirginlik daha da arttı. 2. yarıya iki takımın dengeli başlaması, Fenerbahçe’nin Tolga ile müsait fırsatı kaçırması derken Malatya rakibine göre pozisyona girme konusunda ateşi düşen taraftı. Sonuçta Fenerbahçe için eksikler düşünüldüğünde alınan 1 puan Malatya gibi zor deplasman için fena değil denebilir.
Gecenin sorusu
Neden Alper? Şimdiye kadar ki performansıyla değil özellikleri ve iyi işler yapabilme ihtimali ile Ersun Yanal’ı ikna eden Alper uzun zamandır maç oynamadığı düşünülürse ilk yarıda fena değildi.
Maçın starı
Maçın yıldızı kısmı boş kalsa da olurdu ama yaptığı penaltıyı kurtaran Farnolle maçı biraz daha heyecanlı hale getiren oyuncuydu.
Maçın olayı
İlk yarının bol pozisyonlu oyunu ikinci yarıda hem oyuncuların kazanma hırsının hem de gerginliğin azalması ile takımların beraberlik iyidir, iyi anlayışına dönmesi maçın olayıydı.
Kısa mesaj
Fenerbahçe lehine verilen penaltı da karar doğru ancak Malatya’nın iptal edilen golünde faul olduğunu düşünmüyorum.
‘’Kritik kapışma‘’
Yeni Malatyaspor maçını Fenerbahçe için eksikler üzerinden değerlendirmeye gerek yok. Sergen Yalçın’ın takımı iç sahada tüm Süper Lig için eksiklere bakmadan zor deplasman... Kruse ve Muriç’in ardından bir de eldeki tek forvet Mevlüt’ü kaybeden Fenerbahçe’de tek seçeneğin Moses kaldığı açık.
Kadro istikrarını seven Ersun Yanal için sağ bekte Dirar, ortada Gustavo-Emre-Ozan üçlüsü en güçlü ihtimal. Kenarlarda süratli Rodriques ve orta saha özellikli Tolga Ciğerci, Kanarya’nın topa daha fazla sahip olmasını sağlayabilirler.
Kötü oynarken bile...
Malatya tarafında ise şu an için sezonun en üretken orta sahası Guilherme ve Jahovic takımlarının gol yükünü çeken oyuncular. Hatta bu işi ilk 10 haftada o kadar iyi yaptılar ki, ligin en fazla gol atan takımı konumundalar. Mücadeleyi kötü oynarken de bırakmayışları ve skor avantajını yakaladıkları anda boş alanları çok iyi değerlendirmeleri en önemli özellikleri.
Ön plana kim çıkar?
Maça her iki takımın kanatlarında oynayan Rodriques ve Gökhan Töre’nin damga vurabileceğini düşünüyorum. Ayrıca Sergen Yalçın’ın oyun okumadaki hünerlerinden bu maçta Malatya’nın faydalanamayacak olması önemli bir handikap.
Bu istatistiğe dikkat
Bu sezon Süper Lig’de en fazla gole katkı yapan iki oyuncu da Yeni Malatyaspor’da oynuyor. Guilherme’nin 4 golü ve 6 asisti, Adis Jahovic’in de 9 golü ve 1 asisti bulunuyor.
Kısa mesaj
Fenerbahçe için rakiplerine göre 3 gün sonrasını düşünmeme konusundaki avantajı kullanmak çok değerli.
‘’Sakin kalarak hedefe ulaştı‘’
Dengeli gözüken ilk yarının pozisyona girme konusunda iyi olan tarafı Galatasaray’dı. Özellikle Ömer Bayram’ın hareketli oyununa diğer oyuncular ayak uydurabilse ya da iyi kullandığı duran toplarda iyi konsantre olabilseler Galatasaray golü bulabilirdi. Başakşehir ise Visca ve İrfan Can’ı uzun süre devreye sokamayınca Crivelli’nin tek pozisyonu haricinde vasat bir devre oynadı. Yine de deplasman da oynadığı düşünüldüğünde ilk yarı sonunda istediğini alan taraf Başakşehir’di. İkinci yarıda da hikaye çok değişmedi. Daha fazla arayan gibi gözükse de birçok özel oyuncuya rağmen Galatasaray’da iş Ömer Bayram’ın üretkenliğine bağlı gibiydi, olmadı. Başakşehir ise hücum etmek için acele etmedi. Hata aradı. İrfan Can’ın ortaya geçip sevdiği yerde oynamaya başladığı anda istediğini hamle oyuncusu Guldbrandsen ile buldu. Lemina kaptırdı, Mariano geç kaldı. Ve Başakşehir sakin oyunla istediğini aldı.
Gecenin sorusu
Galatasaray’da bu mağlubiyet bu kadar formsuz oyuncu olması mı, yoksa eksikler üzerinden mi okunmalı? Öncelikle eksikleri değil formsuzları saymak daha mantıklı. Aslan’da form tutamayan oyuncu grubu yenilginin ilk sebebi.
Maçın starı
Takımı mağlup olmasına rağmen Ömer Bayram’ın adam eksiltmesi, dikine oynama çabası, girilen pozisyonlardaki doğru seçimleri, arkadaşları kendisine eşlik etmeyince boşa gitti. Ancak yine de maçın en iyi oyuncusuydu.
Maçın olayı
Maça sol açıkta başlayan, hücumda etkili olamayan bir görüntüdeydi İrfan Can. Mahmut’un sakatlanması ile serbest oyuncu durumuna geçmesi ve Guldbrandsen’e golü attırması takımı adına her şer’de bir hayır var dedirtti.
Kısa mesaj
Bazı oyuncuları kazanmak için ısrarla oynatmak ve sabretmek önemlidir. Ancak Feghouli, Emre Mor, Mariano gibi oyuncular sabır taşını çatlatabilirler.
‘’Hepinizin eline sağlık‘’
Uluslar Ligi diye kıytırık bir turnuvanın zayıf grubunda küme düşmekten, dünya şampiyonuna mağlup olmadan, topu topu 3 gol yiyerek tamamlayarak çıktığımız grup maçlarına.... Futbolu çok sevmesine rağmen Milli Takım’la bağları kopma noktasına gelen taraftarların gururla, tutkuyla, coşkuyla, dua ederek desteklemeye tekrar başladığı milli takıma... Hangi takımda oynarlarsa oynasınlar Milli Takım’da performans alınamayan yetenekli oyunculardan oluşan kadrolardan şimdi artık tüm futbolcularından yüksek performans alınan kadrolara...
Onlar iyi sporcular
Koşmuyorlar, ruhsuz eleştirilerinden, saha dışı olaylara milli takım oyuncularına yakışır tepkiler vererek ülke bütünlüğünü hissettirmeyi başaran, mücadeleyi asla bırakmayan, gol sevinçlerini bile defalarca izlediğimiz futbolculara... Milli Takım dönüştü arkadaşlar. Formayı giydiğinde futboldan ve faydalı olmaktan başka bir şey düşünmeyen, aklında fikrinde sadece milli takım olan güzel çocuklar sayesinde dönüştü. Sadece futbolcu olarak değil, demeçlerindeki kaliteden, rakiplerine duydukları saygıya, saha içindeki tavırlarından gelecekteki vizyonlarına kadar her anlamda iyi sporcu olduklarını hissettiren bir jenerasyon sayesinde Milli Takım değişti.
Örnek bir insan
Bu futbolcuların yaptıkları işten keyif almalarını sağlayan, hedefi her zaman iyi futbol ve zirve olan, birleştirici tavırlarıyla oyuncularına iyi örnek olmayı başaran Şenol Güneş sayesinde tam anlamıyla geri döndük. Bize de bundan sonrası için gurur ve keyifle izleyeceğimiz bir milli takım ortaya çıkaran herkese teşekkür etmek düşüyor. Ellerinize sağlık.
‘’En büyük pay Karius'un‘’
Beşiktaş için Alanya'yı lider durumdayken yenmesine rağmen hem yönetim hem Abdullah Avcı hem de oyuncular için kırılma anı Galatasaray derbisiydi. Kısıtlı kadroya rağmen yapılan mücadele, Abdullah Avcı’nın sistemden ziyade oyuncuların niyeti ve özellikleri üzerinden yaptığı seçimler, yönetimin gelir gelmez artık ödemelerle ilgili sorun yaşanmayacağının sinyalini verdiği hamlesi aynı döneme denk gelince Avcı da tam anlamıyla direkten döndü. Avrupa’da yaşanan başarısızlığın üstünü örten sonuçlar ve sezon başının aksine kolay gol yemeyen Beşiktaş’ta aslan payı ise Karius’un. Alternatifsiz oluşu ve oynama istikrarını yakalaması ile takıma katıldığından beri en iyi performansını gösteren Alman kaleci için artık satın alma opsiyonu düşünülebilir.
Transfer dönemi çok önemli
Karius’un dışında golle dönen N’Koudou, sakatlığını atlatan Burak Yılmaz ile hücum hattının alternatifli hale gelmesi, zor gol yiyen Beşiktaş için gol bulunacak her maçı daha kolay kazanmak demek. Ancak bu sezon şampiyonluk adaylarının fazla oluşu ile her zamankinden zor. O yüzden devre arası transfer dönemi de çok önemli. Önce gitmesi gerekenlerden başlayalım. Beşiktaş’a geldiğinden beri istenen düzeye gelemeyen Lens hazır yaşı tamamen geçmemiş, para edebilecekken listenin 1 numarası.
Oğuzhan için Sergen formülü!
Diğer taraftan görünen o ki Abdullah Avcı da Oğuzhan’dan ümitli değil. Yönetimin Sergen Yalçın’ın Ozan Tufan ve Gökhan Töre’yi tekrar kazandıran görüntüsü ile bu oyuncuyu Sergen hocanın takımına 6 ay kiralık göndermesi iyi bir deneme olabilir. Bu hem Beşiktaş’ın hem de uzun zamandır yerinde sayan Oğuzhan’ın faydasına olabilir. Gelelim transfer yapılması gereken bölgelere. Öncelik orta sahanın göbeği. Atiba-Elneny iyi gözükse de daha ofansif bir merkez oyuncusu öncelik olabilir. Roco, Boyd, Douglas gibi oyuncular ise Abdullah Avcı’nın kalmasında fayda var ya da yok kararından sonra transferin netleşmesi daha doğru olacaktır.
‘’En değerli galibiyet‘’
Trabzonspor’u Sosa’nın yokluğunda sıradan bir takım olmaktan kurtaracak en önemli oyuncu Abdulkadir Parmak’tı. Dengeli giden oyunun ibresini gördüğü kırmızı kartla Alanyaspor’a çeviren de yine Abdülkadir oldu.
Eksik kalan Trabzonspor, organize olmak yerine rakibini hataya zorlamak adına dikine oynamaya çalıştı. Başlı başına tehdit Cisse, Fernandes ve Efecan gibi özel oyuncular Trabzon 10 kişi kalınca pozisyon bulmaya başladı. Ancak Cisse’nin beceriksizliği ve Uğurcan’ın hamleleri ile Trabzonspor oyunda kaldı.
2. yarıya kontrollü başlayan Fırtına ilk yarıdakine göre sakin ve sabırlı kalarak oyunu ve skoru dengede tutmaya devam etti. Rakibinin hatasını bekledi. Ve o hatayı Djalma Campos’un elinde buldu. Kazanılan penaltı ve Hosseini’nin golü Trabzonspor için direncin tavan yapmasını sağladı.
Hosseini 2. penaltıyı kaçırmasa maç kopabilirdi, olmadı. Maçın kırılma anında Uğurcan’ın hatasını Novak telafi ederek sezonun en değerli galibiyetini takımına getiren hamleyi yaptı.
Gecenin sorusu
Galibiyetin bundan sonrası için anlamı nedir? Hedef olarak ligi seçen Trabzonspor’da Karaman’ın sakatların dönmesiyle daha güçlü kadrolarla sahaya çıkacağını düşünüyorum. Bu galibiyet ‘Şampiyonluk yarışında ben de varım’ demekti.
Maçın starı
Novak’ın kazanma arzusu, konsantrasyonu, temposu ve yaptığı gol kadar değerli savunma hamlesi ile Trabzonspor’un galibiyetindeki en önemli isimdi.
Maçın olayı
İdeal kadrosundan tamamı lider 5 oyuncusu olmayan Trabzonspor’un, Abdulkadir Parmak’ı da kaybetmesine rağmen sezonun en iyi hücum eden takımını yenmesi başlı başına bir olaydı.
Kısa mesaj
Cisse bu ligin gol kralı adayı olmasına rağmen kaçırdığı pozisyonlar Trabzonspor için gecenin fırsatı oldu.
‘’Rotasyonun etkisi‘’
Kod adı - Rotasyon
İçeriği - Türk oyuncular sahaya
Hedef - Takımın direncini, konsantrasyonu arttırıp oyun olarak da hak ederek maç kazanmak.
Sonuç - Maçın çözümü olan golü atan Ömer Bayram, asist yaparak maçı koparan Emre Taşdemir ile direnci artan bir Galatasaray...
Gaziantep gibi çabuk atak seven takımlara karşı çok önemli olan ilk golü Ömer Bayram’ın harika vuruşu ile bulan Galatasaray, 3’lü savunması ile pozisyon vermedi Gaziantep’e ilk yarıda. Emre’nin asisti ile rotasyonun doğruluğu da başlı başına hissedildi.
2. yarı bu kez Galatasaray topu bırakarak oynamaya başladı. Gaziantep’in iştahı arttı fakat gol atma becerisini gösteremediler. Galatasaray’ın direnci düşse de savunma konusunda kolay pozisyon vermeyip Feghouli ile farkı arttırmak adına fırsat da yakaladılar.
Sonuçta Galatasaray rotasyonun da etkisi ile büyük takım reaksiyonu gösterdi.
Gecenin sorusu
Galibiyet Fatih Terim’in yaptığı 11 seçimini devamlı hale getirir mi? Özellikle Ahmet, Emre ve Ömer’in lig maçlarında Terim’den daha fazla dakika alacaklarını düşünüyorum.
Maçın starı
Yıldız olmasa da maçı çözen oyuncu Ömer Bayram’dı. Skorun dengede gittiği her dakika Galatasaray için tedirginlik artabilecekken attığı gol ile takımının özgüvenini yükselterek galibiyette öne çıktı.
Maçın olayı
Fatih Terim’in bundan sonrası için ligi hangi oyuncularla oynayacağı konusunda geç de olsa oluşan takımın iskeleti bu maçla beraber belirginleşti.
Kısa mesaj
Galatasaray için bu maç ile girilen milli takım arası ilk yarının sonunda kimlerin takımdan ayrılıp kimlerin kalacağı konusunda çalışma yapılması için iyi bir zaman.
‘’Fernandes'i durduramadık‘’
Lig ve Avrupa’nın bu kısıtlı kadro ve eksiklerle beraber yürümediği gerçeğini kabul eden Ünal Karaman, rotasyon değil devrim yaptı Krasnodar 11’inde. Tamamı genç, bazıları ligde forma giymiş olsa da ideal kadronun tamamlayıcı oyuncularından kurulu bir takımla çıktı maça. Mücadele ve koşu kalitesi bir yere kadar idare etti. Sonrasında Fernandes kalitesi çıktı ortaya. Önce yaptığı organizasyon bizim şanssızlığımız ve acemiliğimizle birleşince ilk golü attı, sonrasında harika bir topuk golü atarak 35 dakikada skoru 2-0’a getirdi.
İkinci yarı geride olmamıza rağmen maç boyu devam eden hücum organizasyonu bozukluğunu bir nebze olsun düzeltmek isteyen Ünal Karaman, Sörloth, Nwakaeme gibi oyuncuları sahaya sürdü. Ancak bu hamleler de sonuç vermedi. Krasnodar derli toplu görüntüsü ile skoru korumakta zorlanmadı.
Gecenin sorusu
Trabzonspor’un gençlerinden ideal kadroyu zorlayacak bir oyuncu var mıydı? Gelişime açık olmalarına rağmen Krasnodar maçı performanslarından hiçbiri eksiksiz bir Trabzonspor’da ‘banko oynar’ dedirtmedi.
Maçın starı
Manuel Fernandes... İki takım arasındaki kalite farkını hissettiren başrol oyuncusuydu. Rutin giden maçı takımı adına sıra dışı hale getirerek 2 golün de maçın da kahramanı oldu.
Maçın olayı
Ünal Karaman’ın elinde kim varsa oynatmak yerine tecrübesizliklerine aldırmadan potansiyallerine inandığı gençlerle maça başladığı 11 maçın olayıydı.
Kısa mesaj
Bu kadar fazla sayıda olmasa da keşke genç oyuncuları, hazır Avrupa’da işler kötü gidiyorken tüm takımlarımız oynatmakta ısrar etse.