Arama

Popüler aramalar

‘’Eksiklere rağmen hata yapmadı‘’

Dengeli geçen maçın ilk yarısında Sivasspor topu rakip sahaya taşımakta zorlanmasa da üretkenlik konusunda bel bağladığı, Kone, Ninga, Yasin, Gradel gibi oyuncular birbirinden uzak kalınca pozisyonsuz kısır bir oyun çıktı ortaya. Bir de üstüne Karabağ'ın en yetenekli oyuncusu Zoubir daha 8. dakikada düzgün bir vuruşla skoru da aldı. Bu oyuna isyan eden ilk yarının sonlarında Gradel oldu. Yaptırdığı penaltıyı (ki bana göre penaltı değil) Kone gole çevirince kara bulutlar dağıldı. Ancak 2. yarıya da iyi başlayan Karabağ dönen topu düzgün bir vuruşla gole çeviren Matic'le öne geçti. Rıza hocanın 4 kişilik kulübesinden en güçlü hamlesi Kayode ile yaptığı dokunuş maçı tamamen değiştirdi.

Maçın kahramanı...

Maç boyunca forvetlerin arasında oluşmayan bağ Yasin-Kayode arasında oluştu ve önce beraberlik sonra da Uğur'un getirdiği topta Kone ile galibiyet golü geldi. Kaybedecek bir şeyi olmayan Karabağ'ın 2. yarıdaki açık oyununda bulduğu boş alanları iyi değerlendiren Sivasspor grupta iddiasını sürdürmesini sağlayan galibiyeti önemli eksiklerine rağmen almayı başarırken bana göre maçın kahramanı sahada değil kenardaki Rıza Çalımbay'dı.

27 Kasım 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tek dezavantaj favori olmak!‘’

Beşiktaş maçı, Erol Bulut için şimdiye kadarki en önemli kadro seçimi olacak. Ancak bu seçim öncesi Türkiye Kupası’nda çok iyi iş çıkarmış olsa bile Thiam ve Ferdi’nin 11 için opsiyonlar arasında olacağını pek sanmıyorum. Caner ve iyileşirse Gökhan’ın dönüşünün yanı sıra Erol Bulut’un orta sahada Ozan Tufan için yer açabilmek adına kimi yanında oturtacağı çok kritik. Özellikle savunma hattının stoperleri ve sol beki hataya çok müsait Beşiktaş’ın bu zafiyetinden faydalanabilmek için sağ önde santrfor özellikli mi orta saha özellikli mi oyuncu tercih edecek çok önemli.

Cisse bir adım önde

Kalan haftaların genelinde maçlara kötü başlamak, kadro kalitesi ile aşılmış olsa da her zaman bu plan işlemeyebilir. Maçın başında Beşiktaş’ın rakibine müdahaleli oyununun üstesinden gelebilmek adına doğru 11’de Sosa ve Gustavo olmalı. Son olarak skor yapamamış olsa bile Ankara deplasmanında arkasında oynayan oyuncular için çok faydalı gözüken Cisse’nin ilk tercih olmasını daha olası görüyorum. Bu kadro kalitesinin ve genişliğinin derbi öncesi sadece tek dezavantajı var: Derbinin favorisi olmak!

Pelkas sahada kalmalı

Bu dezavantaj kazanmak için alınacak risklerle alakalı. Mesela Caner’in hücum katkısına rağmen bıraktığı boş alanlar, Altay ve Tisserand’ın yan toplardaki zaafiyetleri ve özellikle istenilen oyun olmadığında kırılgan bir takıma dönüşen Fenerbahçe’nin kolay gol yiyebilmesi olarak gözüküyor. Son olarak bana göre bu sezon Fenerbahçe için derbileri çözen oyuncu olmasını beklediğim Pelkas’ı Erol Bulut’un sahada daha fazla tutması gerektiğini söyleyebilirim.

26 Kasım 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En önemli koz hücum‘’

Pazar günkü derbi öncesinde Aboubakar ve Larin’in her geçen gün daha fazla skora dokunması Kara Kartal adına ön plana çıkan durum. Ek olarak Ghezzal’in takımın hücumdaki organizasyonunu iyi yapmaya başlaması da Sergen Yalçın için Kadıköy’de koz olarak gözüken detaylar .

Beşiktaş’ın sezon başından beri yaptığı belki de en iyi iş Trabzonspor ve Başakşehir maçlarındaki doğru stratejisi. Özellikle son Başakşehir maçının ilk yarısında oyunu mücadeleye dökerek yaptığı pres, yüksek tempo ve kazandığı toplarla çabuk kaleye gidişi oyunun kaderini belirledi. Ancak Fenerbahçe derbisi için işi bu kadar kolay çözemeyebilir. Özellikle saha içi kadar kulübesi de çok güçlü Fenerbahçe, maçlara kötü de başlasa oyunu çevirebilecek güce sahip. O yüzden Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ın ilk 11 tercihi kadar oyuna hamle yaptığı özel isimlerden performans alması şart.

Kaderi kale belirleyebilir

Sergen hoca, eksiklerin geri dönüşü ile birlikte muhtemelen Welinton, Montero ya da Vida’dan hangi ikisini oynatsa şimdiye kadar iyi iş çıkaramasalar da tecrübe olarak Necip-Montero’dan daha iyi seçenek gibi. Ancak Utku’nun son maç performansı çok iyi olsa da ve alternatifsiz ve tecrübesiz oluşu, Beşiktaş için maçın kaderini belirleyecek ayrıntı olabilir. Son olarak savunmasındaki zaafiyetlere rağmen Josef ve Atiba’nın Fenerbahçe’nin güçlü orta sahasına karşı koyabilecek kaliteleri, Aboubakar ve Larin’in her geçen gün daha fazla skora dokunması, Ghezzal’in takımın hücumdaki organizasyonunu iyi yapmaya başlaması da Sergen Yalçın için Kadıköy’de koz olarak gözüken detaylar.

25 Kasım 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Oyunu değil skoru aldı!‘’

Trabzonspor’un ihtiyacı olan çabuk gol, Erzurumspor’un 20 dakikalık direnişine, Afobe’nin son vuruşlardaki sıkıntısına rağmen 23’te o ana kadar çok top kaybeden Abdülkadir Ömür’ün asistinde Ekuban’la geldi. Islak zemin ve golden sonra karşılıklı hücum iştahı bol pozisyon, yüksek tempo ve bir o kadar da heyecan getirdi maça. Ancak ilk yarıdaki görüntüde Trabzon’da Afobe, Erzurum’da tüm forvet hattı final yapamayınca tek golle içeri gidildi. 2. yarıya ise Erzurum vites artırarak döndü. Deplasmanda olmasına rağmen orta sahayı dikine ve çabuk geçen Erzurum oyuna hakim oldu. O kadar ki Abdullah Avcı daha 60’da Afobe’yi oyundan alıp orta sahayı 3’ledi. Yine de bu hamle çok etkili olmadı. İlk yarıda Trabzonspor’un Afobe ile yaşadığı son vuruş sıkıntısını bu kez Erzurumspor, Gomez ile yaşayınca üstün oynamasına rağmen bu oyunu skora yansıtamadı. Sonuçta Trabzonspor 2. yarıda fazla mesai yapan Uğurcan’ın da çabaları ile oyun olarak hayal kırıklığı yaşadığı maçı, çok ihtiyacı olan 3 puanla kapatmayı başardı.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’un en önemli problemi nedir? Bazı oyuncuların takımın geneli formsuz olsa bile vasatın altında kalmaya hakkı yoktur. Trabzonspor’da da özellikle Nwakaeme, Afobe, Abdülkadir Parmak ve Uğurcan iyi oynamazsa maç kazanmak her zaman zordur.

Maçın starı

Bu kötü oyundan bir yıldız bulmak samanlıkta iğne aramak gibi olsa da bu kadar gol kaçan bir maçta yaptığı son vuruşla takımına 3 puan kazandıran Ekuban maçın yıldızıydı.

Maçın olayı

Trabzonspor’un elindeki kadroya bakınca en ideal 11’i ile sahada olmasına rağmen oynadığı silik oyun maçın olayıydı. Abdullah Avcı için üstesinden gelmesi gereken çok fazla detay olduğunun ortaya çıktığı bir maç oldu.

Kısa mesaj

Trabzonspor için bundan sonraki iyi senaryo ‘önce skor sonra oyun gelir’ diye düşünmek sanırım. Çünkü kısa vadede skor oyundan çok daha önemli durumdaydı.

23 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Havalı skor havalı galibiyet‘’

Konya maçı sonrası yapılan 6 oyuncu rotasyonu oyunun ilk yarısında futbol olarak olmasa da skor olarak ibreyi Fenerbahçe'ye çevirdi. Özellikle Mert Hakan'ın ceza sahası dışından attığı golde Pelkas'la yaptığı işbirliği, Perotti'nin biraz daha güçlendiğini hissettirdiği pozisyonda yaptırdığı penaltı ve gol pozitif ayrıntılardı. Fakat duran toplarda yaşanan zaafiyetin getirisi olarak Diego ile yenen golde hem Tisserand'ın hem de Altay'ın seyretmesi ise Fenerbahçe için düşük tempo kadar can sıkıcı diğer ayrıntılardı. 2. yarıya Fenerbahçe vites arttırarak başladı. Günün hazırlayanı Pelkas bu kez Sosa'ya ikram etti ve Sosa da maçı erken koparan golü attı. Kontrollü oyun nasıl oynanır sorusunun cevabını verir gibi rakibine fırsat vermeyen, hücum etmek için uygun anı bekleyen Fenerbahçe'de Perotti ve Ozan Tufan sahneye çıkıp skoru daha havalı hale getiren golleri attılar.

Gecenin sorusu

İdeal 11 için yerini sağlamlaştıran isimler kimlerdi? Bu geniş kadro rakibe göre sürekli farklı kadrolarla maça başlayabilir ama Mert Hakan, Cisse, Sosa gecenin rotasyonda en iyi iş çıkaran oyuncuları oldular.

Maçın starı

Perotti takımı için tedirginliğe izin vermeyen oyuncuydu. Hem rakiplerini hataya zorladı hem de golleri attı. Bana göre bu oyunuyla formayı da garantiye aldı.

Maçın olayı

Erol Bulut 6 oyuncu birden değiştirmişti ve hücum oyuncuları Thiam, Samatta, Valencia gibi oyuncular varken alınamayan farklı bir galibiyetin Mert Hakan, Sosa, Pelkas ve Perotti ile alınmış olması bana göre maçın olayıydı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe bu kadro ile oynarken topu yere indirmeyi başaran görüntüsü ile özellikle Anadolu takımlarına karşı böyle farklı galibiyetlerden çok fazla alabilir.

22 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tosic'e kimse ‘hayır' diyemez‘’

Beşiktaş’ta Sergen Yalçın ve yönetimin sezon başı planlamasının tutmayışı sebebiyle devre arası transfer dönemi hazırlıkları da erken başladı. Her ne kadar Welinton konusunda Sergen Yalçın, oyuncusunu savunmuş olsa da hemen her maç gol yiyen kırılgan savunmanın Vida, Welinton ya da Montero ayırt etmeden çok kötü oynadığı bir gerçek. O yüzden adı geçen ve maddi anlamda da fedakârlık yapacağı menaceri tarafından söylenen Tosic’e, taraftarlarla arasındaki bağ da düşünüldüğünde kimse ‘hayır’ diyemez. Üstelik problemi bir türlü çözülememiş hem sol bek hem de sol stoper pozisyonlarında oynayabilen bonservis bedeli olmayan Tosic konusunda yönetim yine pazarlık (!) konusununda bir hata yapmazsa iyi transfer olacaktır.

En fazla fedakârlık kaleye

Beşiktaş’ın en fazla fedakârlık yapması gereken transfer kaleye olmalı. Beşiktaş hem oynatırken performans alacağı hem de Ersin’in gelişimine katkı yapabilecek bir kaleci alabilmek için ekonomisini zorlamak zorunda kalacak. Son olarak en önde Larin ve Aboubakar zaman zaman iyi işler çıkarmış olsa da forvet hattına transfer şart. Ama bu transfer Niasse mı işte o tartışılır. Haziran’dan beri boşta olan, takım idmanı yapmayan bir oyuncu aynı zamanda maç temposu kazandırmak için uğraşmak zorunda olacağınız bir oyuncu demek.

Milli ara sonrası çok kritik

Takım için bir forvet transferi gerçekleşecekse daha hazır, yetenekli ve son vuruş becerisiyle fark yaratacak bir isim olmalı. Tabi milli aradan sonra ilk yarının sonuna kadarki dönem Beşiktaş için çok kritik. Eğer transfer dönemine kadar Beşiktaş ilk 5 içerisinde kalmayı başarır ya da son günlerin moda söylemiyle ‘Gemiyi limana yanaştırabilirse’Sergen Yalçın, kötü başlayan sezonu iyi bitirebilecek bir senaryo yazabilir.

19 Kasım 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bu galibiyet çok iyi geldi‘’

Kazandık ama bu kadar yetenekli bir takımın eksik rakibine karşı oyunun kontrolünü bir türlü alamayışı ortadaydı. Kolay gol atan bir takım olmak ne kadar keyifliyse, kolay gol yiyen bir takımın o kadar can sıkıcı olduğunu hissetmemize rağmen bu galibiyet yine de çok iyi geldi.

Rusya karşısındaki maça Uluslar Ligi’nde gelenek haline getirdiğimiz gibi yine kötü başladık. Özellikle ilk 20 dakikada Rusya’nın yaptığı prese yenik düştük. Topu dikine oynayamadığımız için kaptırdığımız toplarla da pozisyon verdik. Mert Günok-Merih ortak hatasında da golü yedik. Bu golden sonra toparlanabilmek için sakatlıktan dönüşünün Milli Takım için ne kadar önemli olduğunu herkese hatırlatan Cenk Tosun çıktı ortaya.

Cenk’in pozisyonu kırılma anı...

Maçın kırılma anında sahneye çıkıp serseri bir topta Semenov’u hataya zorlayarak oyundan attırmayı başardı. O andan itibaren 10 dakika fırtına gibi estik. Dönen topları kazanıp oyunu rakip sahaya yığdık. Caner’in ofansif gücünden ve Cengiz Ünder’in kalitesinden faydalanıp, Kenan ve Cengiz’le skoru aldık. Ama fırtına çabuk durdu ve Rusya oyunu dengeledi. Hatta 2. yarı ile birlikte sayıca fazla olmamıza rağmen oyunun kontrolünü bir alamayışımız dikkat çekiciydi.

Mert’in performansı harikaydı

Cenk’in penaltısına rağmen Kuzyaev ile karşılık verip oyundan kopmayan Rusya gol için bizden daha net fırsatlar bulmasına rağmen Mert Günok’un harika performansı ile maçı kazanmayı başardık. Kazandık kazanmasına ama bu kadar yetenekli bir Milli takımın eksik rakibine karşı oyunun kontrolünü bir türlü alamayışı galibiyetin eksik kalmasına neden oldu. Kolay gol atan bir takım olmak ne kadar keyifliyse, kolay gol yiyen bir takımın o kadar can sıkıcı olduğunu hissetmemize rağmen bu galibiyet yine de çok iyi geldi diyebilirim.

16 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Arda bunu da başarabilir!‘’

Arda Turan'ın, Galatasaray'da sinyallerini artık daha güçlü verdiği geri dönüşü, Caner Erkin'in de tekrar seçilmesi ile birlikte normal olarak Milli Takım içinde adı geçmeye başladı. Şenol Güneş'in ilk basın toplantısındaki sözleri de, bu söylentileri güçlendirdi. Ama bir de işin diğer yüzü var. Arda çok yetenekli, her zamankinden tecrübeli bir oyuncu fakat özellikle Galatasaray ve İspanya'da oynadığı dönemlerdeki form durumundan hâlâ uzak. Üstelik bu rekabette Yusuf Yazıcı, Hakan Çalhanoğlu, Cengiz Ünder, Cenk Tosun ve Kenan Karaman gibi yurt dışında çok iyi iş çıkaran oyuncularımız, Arda Turan'ın İspanya'daki kariyerinin en güçlü dönemini yaşadığı gibi çok formdalar.

Seviyeyi yükseltmeli

Elbette Galatasaray için Arda Turan çok şey ifade ediyor. Saha içinde de, saha dışında da lider görüntüsü hedefe ulaşabilmek için çok önemli ama Arda'nın tekrar Milli Takım için bir seçenek olabilmesi, başladığı çıkışı devam ettirmesi hatta birkaç seviye yukarı çekmesi ile gerçekleşebilir. Tabi futbola tekrar dönemez denilen Arda Turan, Galatasaray'da bu eleştirileri nasıl çürüttüyse, Milli Takım için de aynı şeyi yapabilir diye düşünüyorum.

14 Kasım 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI