Trabzonspor kazandığı son iki maçtaki savunma disiplinini devam ettirerek başladı maça. Hücum etmek için fırsat kolladı ve sabırlı olmayı başardı. Özellikle Nwakaeme’nin yokluğunda işin üretkenlik kısmı üstüne kalan Ömür ve Ekuban’ın kıpırdandığı anlarda da golü yapmayı başardı. Sivasspor’un hazırlıksız yakalandığı (ki Avrupa macerası zaten Sivasspor’un belini bir hayli büktüğü için her maça hazırlıksız yakalanıyor) bir topta Ekuban kapıp getirdiği pozisyonu bitirerek, kısır maçın ibresini Trabzonspor’a çevirdi. Fakat ikinci yarı gole rağmen Trabzonspor’un hücum hattındaki kısır görüntü biraz da Bilal, Afobe ve Abdülkadir Ömür’ün vasat oyunu yüzünden değişmedi. Sadece Ekuban’ın çabaları ile gelen pozisyonda Samassa kurtarışı, Sivasspor için maçın kırılma anı oldu. Maç kopmayınca Serkan’ın yakın savunmasından kurtulan Max Gradel getirdi, Hakan Arslan bitirdi. Zor bir dönemden geçen Sivasspor için altın gibi bir gol, kolay gol yeme alışkanlığından kurtulmaya başlayan Trabzonspor için hayal kırıklığı yaratan bu gol, maçın da skorunu ilan etti. Oyuna bakarsak maçın hakkı da buydu.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’da oyun gelişiyor mu? Açıkçası golden sonrası Trabzonspor’un daha özgüvenli ve rahat oynamasını bekledim ama ne pas trafiğinde ne dikine oyunda bir gelişme olmadı.

Maçın starı

Ekuban sağ kenarda oynarken de, santrfora geçtiğinde de hücumda sıradanlığa isyan eden, arkadaşlarına doğru topları gönderen, dikine düşünen isimdi. Fakat kendisine eşlik eden bir arkadaşı çıkmadı. Yine de maçın yıldızı olabilecek tek isimdi.

Maçın olayı

Trabzonspor’un Uğurcan’ın yere yatmadığı maçta puan kaybetmesi enteresandı. İşin savunma kısmını maç boyunca iyi yapmalarına, Hugo-Edgar iyi iş çıkarmalarına rağmen hücum bölgesinin etkisizliği bu beraberliğin en önemli sebebiydi.

Kısa mesaj

Sivasspor’un bu dar kadrosu Avrupa ile beraber düşünüldüğünde çok sancılı bir sezon geçirecek gibi.

Deplasmanda oynamanın yanı sıra henüz 12. dakikada önce Kayacan'ın hatası ve Murat Uçar'ın atılması ile eksik kalan Erzurumspor Uğur Demirok'un penaltı golü ile tamamen mahkum bir ilk yarı oynadı. Konyaspor'un maça iyi başlamasının yanında arayan takım olmaya devam etmesi, oyun disiplininden taviz vermemesi; Daci, Hadziahmetovic ve Milosevic ile bulduğu pozisyonlar ilk yarıdan maçı koparmalarını sağlayabilirdi. Maçın ikinci yarısında yine üstün olan taraf Konyaspor'du. Kontrollü oyun oynarken rakibine pozisyon vermeyen Yeşil- Beyazlılar'da hücumda Hadziahmetovic'in denemeleri vardı. Uygun 2 pozisyon kaçıran Boşnak oyuncu, sonrasında durağan maçın en güzel işini yaptı.

Galibiyeti hak ettiler

Nefis driplinglerle getirip güzel bir vuruşla galibiyeti garantiye alan golü attı ve iki gole de katkı yaptığı düşünülürse mücadelenin yıldızı oldu. Sonuçta Konyaspor sezonun kalanında yakaladığı zor gol yiyen takım hüviyetini devam ettirdiği maçta erken golün ve kırmızı kartın da etkisiyle beklediğinden daha rahat ama hak ettiği galibiyeti almayı başardı. Erzurum tarafında ise Hüseyin Çimşir için kötü bir başlangıç gibi gözükse de konuk ekibin kadrosu eksik kaldığı bir maçta bundan daha iyisini yapardı demek çok zor.

Beşiktaş topa daha fazla sahip olduğu ilk yarıda çabuk pas trafiği ile oyunu rakip sahaya taşımayı başardı. Savunmada ise ilk müdahaleleri doğru yaparak pozisyon vermeden oynadı. Tek eksiği ise rakip sahada oynarken Kasımpaşa’nın 5’li savunmasını açmakta zorlanmasıydı. O sıkıntıyı da formda Aboubakar’ın getirdiği topta kaleci Ramazan’ın ikramını geri çevirmeyen Mensah ile aştı. Maçın ilk yarısında hem oyun olarak hem de skor olarak istediğini almış oldu. 2. yarı ile beraber Beşiktaş ilk yarıda oynadığı iyi oyunu daha da baskın hale getirdi. Dorukhan ve Atiba’nın çok iyi oynaması, Kasımpaşa’nın eksik kalışı ile beraber hücumda yakaladıkları boş alanları da çok iyi değerlendiren Beşiktaş, Atiba ve Aboubakar ile organizasyon olarak ders gibi goller bularak yakaladığı çıkışı devam ettiren galibiyeti almayı başardı. Kasımpaşa ise ne savunma ne de hücumda hiçbir varlık gösteremedi. Özellikle ilk 10 haftada takımın en iyi hücumcusu Yusuf’un bek oynaması oldukça ilginç bir tercihti.

Gecenin sorusu

Beşiktaş için eksik olan bir şey var mı? Aslında fazlalık var. Mesela N’Koudou ve Dorukhan’ın harika oynadığı, Welinton’ın ilk kez hatasız bir maçı geride bıraktığı düşünülürse, artık Sergen Yalçın için forma rekabetinden oyuncu seçme lüksü var.

Maçın starı

Ghezzal adeta bir sanatçı gibiydi. Top ayağına geldiğinde keyif veren, arkadaşlarına pozisyon hazırlayan, hem dayanıklılık hem form durumu konusunda tavan yapan Ghezzal gecenin yıldızıydı.

Maçın olayı

Beşiktaş’ın belki de fikstüründeki en zorlu dönemi galibiyet serisi yakalayarak geçmesi gecenin olayıydı. Üstelik bunu, her maçı oyun olarak da rakiplerinden daha iyi oynayarak başardı.

Kısa mesaj

Beşiktaş ile ilgili bir şeyler söylenecekse Atiba olmadan olmaz. Sadece Beşiktaş için değil futbolcu olmayı hayal eden her genç için örnek alınması gereken harika bir profesyonel olan Atiba’yı izlemek büyük keyif.

Sadece grubun değil Avrupa liginin de favorisi Villareal'in rotasyonunda daha az forma giymiş oyuncuları olsa da gücü maçın ilk yarısında hissedildi. Sivasspor'un topu rakibine bırakıp, savunma hattının 3 oyuncusunu stoperlerden oluşturması ve biraz da Foyt, Coquelin'nin pozisyonlarında şansımızın yardımıyla ilk yarıda gol yememeyi başardık. Ancak hücumda Max Gradel dışında topu rakip sahaya taşıma konusunda becerikli oyuncumuz yoktu. Risk almayan Villarreal'e karşı pozisyona giremesek de skorun dengede olması ikinci yarı öncesi önemliydi. Fakat 2. yarıda Villereal'in hamleleri gelmeye başladıkça direncimiz de yavaş yavaş tükendi. Özellikle hücumda rakibimizi neredeyse hiç tehdit edemedik. Organizasyondan uzak görüntümüz topu önde tutamayışımız derken hafif ofsayt kokan bir pozisyonda savunma arkasına sarkan Costa'nın pasında Chukuweze golü yaparak oynanan oyunun hakkını takımına getiren skoru yaptı. Sonuçta dengeli oynayarak rakibimizin hatasını bekleme stratejimiz aradaki güç dengesine kurban gitti ve beklediğimiz sürprizi yapamadık.

Gecenin sorusu

Maccabi Tel Aviv'i yenebilir miyiz? Sivas biraz daha geniş bir kadro ve iyi konsantrasyonla Tel Aviv'de kazanabilecek bir takım. Ancak özellikle Kone, Gradel ve Yatabare gibi oyuncuların çok iyi oynaması şart.

Maçın starı

Maç boyunca çabukluğu ve adam eksiltme özelliğini kullanmasına izin vermesek de maçı çözen golü atan Chukuweze'nin gece sonunda akılda kalan oyuncu olduğu bir gerçek.

Maçın olayı

İki takım arasındaki oyuncu kalitesinin yanında kulübede sadece 4 oyuncumuzun olması gecenin olayıydı. Zaten kaleci Ali Şaşal hariç tüm oyuncularımız oyuna girdi.

Kısa mesaj

Rıza Çalımbay'a geçmiş olsun, gruptan çıkabilmek adına final maçı oynamamızı sağlayacak skoru alan Karabağ'a da bir teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.

Sergen Yalçın’ın futbolculuk döneminde sahip olduğu özgüven duygusunu oyuncularına aktarabilmesi ile kazanılan 2 derbi sonrası, camia üzerinde eleştiriler yüzünden oluşan tüm kara bulutlar dağılmış gibi duruyor. Fakat şimdi Beşiktaş için şampiyonluğun kaderini belirleyen daha zayıf rakiplere karşı topa sahip olmanız gereken tabir-i caizse Anadolu kulübü takımları ile oynanacak maçlar var. Üstelik Sergen Yalçın, oyuncularına güven aşılayabilir ama yetenek ekleyecek hali yok.

Orta alan, kaderi belirler

Takım savunmasını biraz daha öne çıkarak yapmak zorunda olacak Beşiktaş için özellikle bekler için hücum katkısının da iyi giden savunma anlayışına eklenmesi, hücumda ise çok iyi iş çıkaran Larin’in yerine oynayacak muhtemelen N’Koudou’nun Aboubakar’a yakın oynaması şart. Bunun dışında çok zor maçlardan çıkarken şu an için takımın en değerli iki oyuncusu Atiba-Josef orta sahası, form durumları itibarıyla Beşiktaş için maçların kaderini belirleyecek bir ikili olmaya devam edebilir.

Maçın ilk yarısında futbolun tüm doğrularını yapan taraf Beşiktaş'tı. Maça Aboubakar'ın nefis golüyle başlamalarının yanı sıra birbirine yakın oynayan oyuncu grubu aynı zamanda müthiş bir savunma disiplini örneği gösterdi. Ghezzal-Aboubakar işbirliği ile gelen 2. gol hücumda da istediğini almasını sağladı Beşiktaş'ın. Ancak Fenerbahçe tarafında Ozan ve Gustavo haricinde hayat belirtisi gösteren oyuncu yoktu. Sadece 1 kez kısa Beşiktaş savunmasının bu zaafiyetini kornerden Tisserand'ın indirdiği topta Cisse ile değerlendirerek soyunma odasına kötü oyuna rağmen umutlu gittiler. Erol Bulut'un, Ademi ve Mert Hakan hamleleri ile Larin'in atılması Fenerbahçe için büyük bir avantaja dönüşmesine rağmen Necip'in attığı gol bu avantajın üstünü çizdi. Fenerbahçe'de mağlubiyete isyan eden tek oyuncu olan Ozan Tufan'ın karambolden ve uzatmalarda attığı penaltı golüne rağmen oyun disiplininden kopmayan Beşiktaş, Nkoudou'nun asisti ve N'Sakala'nın golü ile fişi çekti. Böylece derbiyi harika bir mücadele, doğru bir strateji ile sonuna kadar hak ederek kazandı.

Gecenin sorusu

Galibiyetin sırrı nedir? Sergen Yalçın'ın doğru stratejisi, Beşiktaş'ın maça iyi başlaması ve yüksek tempolu oyunu Fenerbahçe kadrosunun kalitesini göstermesini engelledi.

Maçın starı

Beşiktaş'ın istediği oyuna rakibini uydurmasını sağlayan ilk gol ve devamında bireysel çabası ve gücüyle harika bir de kafa golü atan Aboubakar galibiyetin kahramanı oldu.

Maçın olayı

Fenerbahçe'nin rakibine göre müthiş bir kadro kalitesine sahip olmasına rağmen ne maç başlangıcında, ne de rakibi eksik kaldığında oyun üstünlüğünü alamayışı gecenin olayıydı. Fenerbahçe'nin kadro kalitesi ile oynadığı oyunun kalitesi arasındaki uçurum maç boyunca kapanmadı.

Kısa mesaj

Sahada çok üst düzey oynayan oyuncuların adını anmadan geçmek istemedim. Atiba, Josef, Necip Beşiktaş için, Gustavo ve Ozan Tufan Fenerbahçe için çok çok iyi oynadılar.

Maçın ilk yarısının tamamında Galatasaray'ın baskın oyunu vardı. Feghouli ve Emre Akbaba'nın orta saha organizatörlüğü dönen topları kazanan Galatasaray için iyi oyunun en önemli sebebiydi. Ogulcan'ın ve Diagne'nin girdigi pozisyonlar şanssızlık ve Gökhan Akkan performansına kurban gitmese maç ilk yarıdan kopabilirdi. Yine de Emre Akbaba'nın yüzünde patlayan dirsekle gelen penaltıyı gole çeviren Diagne oyunun da hakkını Galatasaray adına almış oldu. İkinci yarıda da hikaye aynı başladı. Rizespor tarafında ne hücum ne de savunma kısmında bir gelişme olmayınca Galatasaray etkili olmaya devam etti. Ogulcan-Linnes organizasyonunda asisti yapan Emre Akbaba, Diagne'ye golü attırdı. Remy'nin oyuna girişi ve denemelerine rağmen skoru yapan bu kez Emre Kılınç'ın asistinde Diagne oldu. Taylan ise artık bu takımın ‘vazgeçilmeziyim’ dercesine nefis bir golle noktayı koydu. Galatasaray sezonun en iyi maçlarından birini oynarken, giderken tedirgin oldugu Rize deplasmanından güle oynaya dönmeyi başardı.

Gecenin sorusu

Bu iyi oyunun en önemli ayrıntısı neydi? Bana göre Galatasaray'ın Taylan'ın önünde Feghouli ve Emre Akbaba'yı kullanması iyi oyunun en önemli sebebiydi. Onlara pas kalitesi konusu da Emre Kılınç da eşlik edince sezonun en iyi deplasman oyunu ortaya çıkmış oldu.

Maçın starı

Bu patlamaya özellikle de Falcao'nun bırakın katkı vermeyi sahaya çıkmadığı bir dönemde hem Diagne'nin hem de Galatasaray'ın çok ihtiyacı vardı. Diagne attığı 3 golle Galatasaray için uzun zamandır beklenen bir sey oldu.

Maçın olayı

Oğulcan, Emre Akbaba, Emre Taşdemir gibi oyuncuların takımın ideal 11'i için rekabete girebilecek kadar iyi oynaması gecenin olayıydı. Özellikle de Emre Akbaba'nın psikolojik olarak da sakatlandığı statta iyi oynaması çok önemliydi.

Kısa mesaj

Elbette kadro kalitesi arasında bir fark var ama Rizespor'un potansiyelinin çok altında bir performans gösterdiği bir gerçekti. Maçın hiçbir bölümünde Galatasaray'a direnemediler.

Trabzonspor ilk yarının tamamında yüksek tempo ile önde baskı yapan, oyunu dar alanda oynayarak boşluk bırakmayan Ankaragücü’nün bu presini aşmakta çok zorlandı. Belki de sezonun en fazla kalecisine geri pas yaptığı oyunu oynadı. Abdülkadir Ömür’ün kendisine sunulan serbestliği kullanmak için çok çabalamasına rağmen Ekuban, Afobe ve Nwakaeme bu duruma eşlik etmeyince pozisyondan vazgeçtim ceza sahasına bile giremedi Trabzonspor. Sonra yine Abdülkadir Ömür’ün kazandırdığı frikikte Baker çıktı sahneye, belki de sahada olduğunu ilk kez hissettirerek enfes bir gol atıp takımının içeriye galip gitmesini sağladı. İkinci yarıda Trabzonspor gol arayan değil oyunu kontrol etmeye çalışan bir anlayışla oynadı. Özellikle az oyuncu ile hücum etmek ya da kulübeden gelen oyuncular da bu kısır maçın görüntüsünü değiştirmedi. Sonuçta Trabzonspor oyun kalitesi anlamında beklentilerin altında kalmış olsa da üst üste 2. maçını kazanarak sıralamada yukarılara tırmanmaya başladı.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’un oyunu nasıl gelişir? Kadro istikrarı, lider oyuncuların form tutması ve artan özgüven Trabzonspor’un pas trafiğini ve oynadığı oyunu geliştirecek en önemli ayrıntılar.

Maçın starı

Bir oyuncu vasatın üstüne çıkamamış olsa bile maçın içinde yaptığı çok ekstra bir gol ile zor bir maçı kazandırmışsa bu ayrıntı O’nu maçın yıldızı yapar mı? Evet yapar. Maçın yıldızı pozisyonsuz maçta attığı frikik golü ile Baker.

Maçın olayı

Trabzonspor’un oyununu eleştirebiliriz ama 2 maçtır kazanırken geçtiğimiz sezonlarda çok sıkıntı yaşadığı, özellikle de savunmanın göbeğindeki oyuncuların yaptığı bireysel hataları sıfırlaması bana göre maçın olayıydı.

Kısa mesaj

Pereria’nın kolunda kaptanlık pazu bandı takılıyken bu şekilde atılması bana çok doğru gelmedi. Hem tecrübeli oluşu hem de kaptanlık yapan bir oyuncunun 2. sarıyı bu şekilde görmesi hiç olmadı.