Galatasaray maça topa hakim olarak başladı. İyi kapanan ve oyunu dar alana sıkıştıran Trabzonspor kazandığı toplarla rakibini geri koşturma planı tuttu belki ama Djaniny ile yakalanan fırsat skora dönüşmedi. Oyunun dengelendiği anlarda Feghouli’yi kaybetmesine karşın Emre Kılınç ve Oğulcan’ın da iyi iş çıkardığı harika bir organizayondan gelen Arda Turan golü, dengeli oyunun ibresini Galatasaray’a çevirdi. Maçın ikinci yarısında skor dezavantajına rağmen oyun üstünlüğü alamayan Trabzonspor çok fazla pozisyon üretemezken, Galatasaray ise Trabzonspor savunmasının öne çıkışını iyi değerlendirerek Ömer Bayram’ın pasında Oğulcan ile golü buldu ve maçı garantiye aldı. Abdullah Avcı’nın elindeki tek hamlesi Afobe yakaladığı fırsatları acemice harcayıp, Nwakaeme ise son pas tercihlerini yanlış kullanınca zaten zayıf Trabzonspor kadrosu kaderine razı oldu.

Gecenin sorusu

Trabzonspor neden kaybetti? Oynadığı ve hiç kaybetmediği 6 maç özelinde rakiplerinden kolay gol yemeyen Trabzonspor kadrosunun kalitesi Galatasaray’a yetmedi. Özellikle maçı çevirebilmek adına elinde formsuz Afobe’den başka kimse olmayan Abdullah Avcı çaresiz kaldı.

Maçın starı

Falcao, Diagne gibi yıldızların arkasında kalmasına rağmen aldığı şansı bir kez daha çok iyi kullanan Oğulcan maçın yıldızıydı. İlk goldeki topuk pası, ikinci goldeki bitirişi ile Galatasaray’da maçın kahramanı olmayı sonuna kadar hak etti.

Maçın olayı

Galatasaray’ın Feghouli sakatlandıktan sonra hücum etme kısmında Emre Kılınç, Arda, Oğulcan arasında yaşadığı bağlantıdan gelen klas gol maçın olayıydı. Bu gol skor dengede devam etse zora girecek maçta bu ihtimali ortadan kaldırdı.

Kısa mesaj

Afobe’ye takımı adına kırılma anında Djaniny’e vermediği pas sonrası şu soruyu sormak gerek. Sen atmayınca takım kazanmıyor mu ?

Beşiktaş. Ankaragücü’nün önde başlayan yakın ve temaslı savunmasını aşmakta çok zorlandı maçın ilk yarısında. Bu tip maçlarda presi kırabilmek top gelmeden düşünmek, çabuk hareket etmek ve sabırdan geçer ama Beşiktaş işin bu kısmında vasat kaldı. Ankaragücü ise özellikle savunma arkası boşlukları Emre Güral ve Lobzhanidze üzerinden fırsata çevirmeyi başardı ancak finali yapmakta beceriksiz davrandıkları için net pozisyonlardan gol çıkaramadılar. İkinci yarıda da görüntü pek değişmedi. Ankaragücü mücadeleye dökerek oynadığı oyuna Beşiktaş’ı da uydurmayı başardı. Başaramadığı şey ise Beşiktaş’ın orta kalitesi yüksek Ghezzal’ının kestiği duran topta savunmasında Vida’ya engel olamayışıydı. Bu gol Beşiktaş’ın kazanma alışkanlığı kazanmış olmasının en büyük göstergesiydi. Oyun kalitesi olarak çok tatmin edici bir oyun olmasa da bu maç trafiğinde oyun kalitesi aramak biraz haksızlık olabilir.

Gecenin sorusu

Welinton-Vida en doğru ikili mi ? Welinton Beşiktaş’a geldiğinden beri en iyi maçını oynadı. Vida ise sezon başı yaşadığı sıkıntılı günleri atlatmış gözüküyor. Beşiktaş için kalite anlamında en kaliteli stoper tandemi Vida-Welinton olabilir.

Maçın starı

Ghezzal her maçı takımına kazandırabilecek fırsatları arkadaşlarının önüne koyuyor. Akan oyunda ya da duran topta farketmeksizin yeteneği ile Beşiktaş’ın en özel oyuncusu. Ankara’da da bu fırsatı değerlendiren futbola geri döndüğünün sinyallerini veren Vida oldu.

Maçın olayı

Sergen Yalçın’ın bir sonraki maçı düşünerek yaptığı hamleler, tüm oyuncularından faydalanması ve Beşiktaş’ın her maç daha fazla güçlenen oyunu maçın olayıydı.

Kısa mesaj

Ankaragücü oynadığı oyun, yakaladığı pozisyonlar ve mücadelesiyle 1 puanı hak etmişti ancak futbol aynı zamanda bitiricilik isteyen de bir oyun.

Türk futbolu bir kez daha bir kulübe futbolcu, teknik direktör, altyapı antrenörü ve başkan olarak hizmet edecek bir futbol adamı yetiştirebilir mi ? Cevabı size bırakıyorum. Bildiğim bir şey varsa; futbolumuzda devrim yapmayı başarmış Trabzonspor’da her dönemde izleri bulunan ve bu izlerin hiç silinmeyeceği düşünülürse, tarihinin en önemli isimlerinden birini kaybettiğimiz. Trabzonspor’a transfer olduğum andan itibaren hikayelerini dinlemeye başladığım ve şehirden ayrılana kadar hiç bitmeyen bu keyifli hikayelerden sonra Özkan hoca ile çalışma fırsatını O’nun başkanlık seçimini kazanması ile de buldum. Açıkçası bir başkandan fazlası olduğunu, özellikle sıkıntılı geçen ilk sezonda ne kadar sözünün eri olduğunu, kibarlığını ve futbola bakışının ne kadar doğru olduğunu da o dönemde yaşayarak öğrendim. Hayatını Trabzonspor’a adamış bir başkanın gönül verdiği kulübü yönetmesinin büyük camialar için en doğru seçim olduğunu öğrendim. Esprili kişiliğini, futbolcu olacak çocuğu yürüyüşünden tanıdığını ve hayatı boyunca Trabzonspor’a faydalı olabilmek için çabaladığını öğrendim. Şimdi yazının başında cevabından emin olamadığım sorumun kendime göre cevabı vereyim istiyorum. Bana göre Özkan Sümer gibi futbol adamlarını tekrar yetiştirmemiz mümkün değil.

Beşiktaş'ın düşük tempo ile başladığı, zaman zaman tempoyu yükseltmesine rağmen pozisyona girmekte zorlandığı, kaleci Ersin'in kısa düşen topları olmasa Erzurumspor'un kaleye gelemediği ve Beşiktaş'ın bireysel olarak Ghezzal, Mensah ve Nkoudou gibi maç çözmesi beklenen yıldızlarını devreye sokamadığı bir ilk yarı oldu. 2. yarıya skorun dengede olmasıyla ve Rashad Muhammed hamlesiyle Erzurum daha öne çıkan bir görüntüde geldi. Beşiktaş için kısır görüntünün değişmesi Erzurumspor'lu oyuncuların bireysel hatasına kalmıştı. O hata Ömer Şişmanoğlu'ndan geldi. Necip'in bindirmesi ile gelen penaltıyı gol yapan Aboubakar adeta takımının üstündeki ölü toprağını silkeleyip attı. Beşiktaş 10 dakikada fırtına gibi esti. Nkoudou, Vida, Aboubakar ile farkı artırırken hemen her oyuncu asist ya da gol katkısı yaptı. Beşiktaş için tüm rakiplerinin puan kaybettiği haftada alınan galibiyet 3 puandan çok daha fazlasıydı.

Gecenin sorusu

Beşiktaş için olumsuz detay nedir? İlk yarıda kaleci Ersin'in yaptığı pas hataları gecenin tek olumsuz ayrıntısıydı. Erzurumspor değerlendiremedi ama iyi bir kaleci olmak istiyorsa Ersin'in bu konunun üstüne eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Maçın starı

Aboubakar ligin gol krallığına aday olduğunu resmen açıkladı. Özellikle attığı 2. golde ortaya çıkan çabuk ve kaliteli pas trafiğine koyduğu nokta izlemeye değerdi.

Maçın olayı

Beşiktaş'ın maçın içinde rakiplerini açamadığı, pozisyon üretemediği kısaca zorlandığı anlarda oyun disiplininden ödün vermeyişi maçın olayıydı. Sabırlı ve sakin kalmanın bu ligin en önemli detayı olduğunu Sergen Yalçın çoktan çözmüş bir teknik direktör.

Kısa mesaj

Beşiktaş'ta artık ciddi bir forma rekabeti var ve bu rekabeti yaratan da Sergen Yalçın'ın doğru oyuncu seçimleri ve zamanlamaları.

Rizespor Remy’nin yokluğuna ilk 10 dakika dolmadan Boldrin’i de ekleyince hücumda kolu kanadı iyice kırıldı. Trabzonspor’a karşı bir hata beklediler ve Marlon’un kontrol hamlesinden gelen penaltı ile de ilk yarıda istediklerini almış oldular. Trabzonspor’da ise düşük tempoda oynanan maç özellikle Nwakaeme ve Ekuban’ın hücumda kıpırdanmasına bağlı gözüken pozisyon bulma ihtimali çok gerçekleşmedi. İkinci yarıya Rizespor topla oynayarak başlamasına, Skoda ile pozisyon bulmasına rağmen golü atan Trabzonspor oldu. Kendisine yapılan müdahaleden gelen penaltıyı gol yapan Ekuban geri dönüşün ateşini yaktı. Nwakaeme ve Ekuban vites arttırdı. Marlon hücum katkısı ile eşlik etti ve Djaniny ile galibiyet golü geldi. Bu galibiyet kupada yaşanan hüsrana ve kadro dışılara rağmen ligde yakalanan yenilmeme serisini devam ettirmek açısından önemliydi. Galibiyetteki en önemli detay; devre arasına kadar savunma kalitesine hücumda Ekuban ve Nwakaeme gibi yıldızlar eşlik edebilirse yukarılara tırmanmak daha kolay olacak.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’da kaç transfer gerekli? Takım maç oynadıkça transfer ihtiyacı büyümeye başladı. Sol bek, Trondsen’in durumuna göre orta saha ve en uçta hatta farklı forvet pozisyonlarında oynayabilecek bir hücum oyuncusuna ihtiyaç var.

Maçın starı

Nwakaeme elbette büyük bir kalite ve Trabzonspor’un O’nun sahada oluşuna her zamankinden fazla ihtiyacı var. Aldığı sorumlulukla takımını rakip sahaya taşıması bile skora dokunamamasına rağmen Rizespor’a karşı Trabzonspor’un galibiyeti için yeterli oldu.

Maçın olayı

Futbolda VAR’dan sonra ceza sahası içinde dokunulmazlık oyunu oynanıyor sanki. Hakemler pozisyonları yorumlamak yerine her müdahaleye penaltı çalarak işi kurtarıyor. İki penaltı da çok uyduruktu.

Kısa mesaj

Forvette Djaniny’de ısrar etmek gerektiğini düşünüyorum, özellikle de pozisyona girme becerisi düşünüldüğünde

Beşiktaş tarafında önce Sergen Yalçın sahaya sürdüğü 11 ile sonrasında ise futbolcular oyun disiplini ve istekli görüntüleri ile maçı çok ciddiye aldıklarını gösterdiler. Bu görüntü ilk yarıda tek taraflı bir maç izlettirdi. Oğuzhan'ın servisinde Larin, yaptırdığı penaltıyı kaçıran Güven'in fırsatları kaçırmalarına rağmen Rosier'in kaptığı topta sol ayağıyla attığı gol izlemeye değerdi.

Sürprize izin vermediler

Atakan'ın güzel pasında arka direkte dokunan Larin takımı için skoru rahat hale getirirken, ilk yarıda savunma yapmaya çalışmaktan başka elinden bir şey gelmeyen Tarsus için sürpriz yapma ihtimalini ortadan erken kaldırmış oldu. 2. yarıya yine Beşiktaş iyi başladı. Oğuzhan'ın Güven'e al da at asisti ile maç oyun olarak olmasa da skor olarak koptu. İki takımın yaptığı değişikliklere rağmen güç dengesi hiç değişmedi.

Rosier farkı

Beşiktaş yine pozisyon olarak üstün olsa da başka gol çıkaramazken, Tarsus'un Mertcan ile bulduğu gol güzel bir anı olarak kaldı. Sonuçta Beşiktaş rakibinin ismine bakmadan işini çok ciddiye aldığı maçta turu güle oynaya geçmeyi başardı. Ancak en dikkat çekici ayrıntı olarak akıllarda Rosier'in kariyerindeki ilk golü atışıydı. Bu sezon Rosier hem kariyerinde çıkışa geçtiği hem de Beşiktaş'a çok büyük katkı yapacağı bir sezon geçirebilir.

Alanyaspor ağır zemine rağmen önde basarak başladığı maçın ilk yarısında mücadelesi ile Beşiktaş'ı tam anlamıyla sindirdi. Kazandığı dönen topları iyi değerlendiren ve oyunu Beşiktaş'ın sahasında oynayan Alanyaspor çok pozisyon üretemese de skoru Ghezzal'ın eline çarpan topta Bakasetas'ın penaltı golü ile aldı. Beşiktaş tarafında ise yüksek tempolu oyunlar için doğru bir seçim olarak gözüken Dorukhan-Atiba-Josef orta sahasına rağmen özellikle top kazanıldığında takımı rakip kaleye götürecek paslar çıkmadı. Tek pozisyon vardı onda da Ghezzal net fırsatı kullanamadı. 2. yarıya Sergen Yalçın hamlelerle geldi. N'Koudou ve Mensah'ın oyuna girişi ile roller değişti. Oyunu rakip sahada oynamaya başlayan Beşiktaş yaklaşık 20 dakika oyuna hakim oldu. Ancak Tzavellas-Caulker tandeminin başarısı ile bu rüzgarı atlatan Alanya harika bir organizasyon sonucunda Tayfur asistiyle, Bakasetas ile fişi çeken golü attı. Beşiktaş için güçlü rakiplere karşı yakalanan seri Alanyaspor'un hak ederek kazandığı maç ile bitmiş oldu.

Gecenin sorusu

Mensah transferi yanlış olabilir mi? Bu sorunun oyuna girdikten sonraki halini görünce her Beşiktaşlı'nın aklından geçtiğini düşünüyorum.

Maçın starı

Bakasetas takımının galibiyetinde attığı goller ile başroldeydi. Takımı adına hem penaltıda hem de zorlanabileceği anlarda attığı gol ile gecenin kahramanı olmayı başardı.

Maçın olayı

Beşiktaş'ın geldiği andan beri yükselen değeri Ghezzal'ın maçın hem yaptırdığı penaltı hem de ilk yarıda kaçırdığı golle negatif anlamda kader adamı olması gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Genç kaleci ile oynamanın ve yetiştirmenin zaman zaman ödenmesi gereken bedelleri oluyor. Alanya'nın 2. golünde olduğu gibi.

Trabzonspor ilk yarı boyunca özellikle hücum hattının üretkenlikten uzak, çoğalmakta zorluk çeken, uyumsuz görüntüsünü aşamazken, Kayserispor'un, Lennon'ın devreye girdiği anlarda yarattığı tehlikelere Hugo-Edgar ikilisi ile direndi. Yine de gole yakın taraf Kayserispor'du. Baker'ın kötü oynaması ise pas trafiğini dolayısıyla oyunu rakip sahaya yığma işini zorlaştırdı. Trabzonspor'un vasat oyununun baş aktörü Baker oldu. Bu oyuna isyan eden de Abdullah Avcı. Soyunma odasından iki değişiklikle gelen Trabzonspor biraz daha derli toplu başladı ikinci yarıya. Fakat Trabzonspor'un forvet hattı maç boyunca yaşam belirtisi gösteremeyince ortaya ne pozisyon çıktı ne de maçı kazandırabilecek ekstra bir oyuncu. Kayserispor ise önce mağlup olmamayı düşünse de galibiyete yakın taraf olduğunu en azından girdiği pozisyonlarla gösterdi. Uğurcan iyi iş çıkardı. Fakat bana göre oyunun hakkı beraberlikti, öyle de oldu.

Gecenin sorusu

Abdülkadir neden bir türlü istenen seviyeye gelemiyor? Öncelikle kendisine Trabzon dışında bir hedef koyması ve buna hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir yetenek için artık yönetimin bu işe bir el atması gerektiğini düşünüyorum.

Maçın starı

Kusursuz iki stoper performansı izledik. Hem Edgar hem de Hugo ne bireysel hata yaptılar ne de pozisyon hatası. Kayseri maçında alınan puanın hakkını bu oyunculara teslim etmek gerek.

Maçın olayı

Trabzonspor'un uzun yıllar hasretini çektiği kaliteli bir stoper tandemi yakalamasına rağmen iyi bir takım hasretinin başlaması gecenin olayıydı.