Arama

Popüler aramalar

‘’Emre döndü, Fenerbahçe döndü‘’

Emre Belözoğlu’nun dönüşü, Max Kruse ve Vedat’ın gelişi ile geçen sezondan çok daha iyi bir Fenerbahçe takım hücumu izleyeceğimiz, ertesi sabah güneşin doğacağı kadar aşikârdı. Soru işareti ise transferlerde geç kalındığı için takım savunması ve hücumdan savunmaya dönüşlerdeydi. Gazişehir karşısında bu soru işaretinin soruna dönüşmesini engelleyen iki ana faktör ‘restore edilmiş’ Ozan Tufan ve Sumudica’nın 15 yeni transferli kadrosundan çıkardığı çorba ilk 11 oldu. Ozan Alanya’da geçirdiği Sergen Yalçın teknik restorasyonundan sonra bu yaz da Yanal döneminde fiziksel restorasyonuna başarıyla devam etti. Emre gibi bir liderin yanında oynaması da, Ozan’ın en büyük avantajı. Jailson stoperde iyi oynadı ancak yine de bir sol stoper en azından kadro derinliği açısından şart. Bu sol stoper, Hasan Ali dönene kadar sol bek de oynayabilecek özelliklerde olursa sanki en mantıklısı olur.

Gecenin sorusu

Ayhan Akman, sezon başlamadan istifa etmekte haksız mıymış? Bir de VAR ülkemizde de İngiltere Premier Lig’deki gibi uygulansa olmaz mı?

Maçın starı

Emre 73’e kadar oyunu bizzat yazmış kadar kendinden emin şekilde okudu, dikte etti, tempoyu Fenerbahçe lehine belirledi.

Maçın olayı

İlk yarıda hakemin 3 penaltı kararı vermesi olay oldu. İlki tartışmaya açık olsa da diğer ikisi dünyanın her yerinde penaltı.

Kısa mesaj

İlk maç için oyun ve skor gayet iyi ancak Fenerbahçe’nin şampiyonlukta daha iddialı olması için transferler daha geçe bırakılmamalı.

20 Ağustos 2019, Salı 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Einstein'ın izafiyet teorisi!‘’

Beşiktaş kadrosu belki başka türlü bir sistemde daha etkili oynayabilir ancak mevcut kadro kalitesi ideal Beşiktaş kalitesinde değil, temel sorun burada başlıyor. Caner, Avcı’nın yeni oyununa iyi niyetle adapte olmaya çalışsa da oyuncunun fabrika ayarları gereği yani bu kadar uzun top oynamaya meyilli bir oyuncunun bu kadar sabırlı ayağa pas oynamaya çalışan bir takıma uyum sağlaması çok zor. İlk yarıda bunu maalesef iki isabetsiz uzun pas denemesinde gördük: Pası almak için birisi hareket etmeyince en iyi pas bile hatalı olabiliyor! Quaresma ise Beşiktaş ’taki miadını zaten doldurdu, bu oyun düzeninde katkıdan çok zararı oldu. Medel de yenilen 2. golde büyük hata yaparken, sahada kaldığı süre boyunca Avcı’nın idealindeki oyuna ne kadar uygun olmadığını da gösterdi.

Gecenin sorusu

Beşiktaş, Göztepe maçında da aynı 11 ile aynı oyunu mu oynamaya çalışacak? Gerekli takviyeler artık yapılacak mı?

Maçın starı

Mert Hakan, geçen sezon yakaladığı çıkışı yazın iyi hazırlanarak devam ettiriyor.

Maçın olayı

76. dakikada Emre Kılınç’ın attığı gol çok kaliteliydi. Adının neden Beşiktaş’la geçmesi gerektiğini bir kez daha çok net şekilde gösterdi.

Kısa mesaj

Abdullah hoca “Zaman değil destek istiyorum” demişti. Maalesef zaman da istemeli! Einstein’ın izafiyet teorisinde dediği gibi zaman göreceli bir şey: Beşiktaş’ta zaman daha hızlı geçebiliyor!

18 Ağustos 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Vida'ya acil partner lazım‘’

Beşiktaş'a başarı için ne lazım? Biz sorduk, Ali Ece cevapladı...

1- Ligin başlamasına 3 hafta gibi bir süre kaldı. Şu anda Beşiktaş’ın kesinlikte transfer yapması gereken bölge, yani olmazsa olmazı nedir?

Sert ve solak stoper

Abdullah Avcı’nın ideal oyununun olmazsa olmazı, geriden oyun inşası. Daha önce çalıştığı takımlarda da bunu defalarca beyan etti: Geriden sağlam garanti oyun inşasında pas açılarına çok önem veriyor, bu yüzden de idealinde topla ilişkisi iyi olan mümkünse de sert bir solak bir stoper var. Benim nacizane görüşüm de Vida’ya daha iyi bir partner gerektiği. Ayrıca beklere alternatif isimler de gerek. Solda belki genç Rıdvan form durumuna göre kullanılabilir ama sağda Gökhan Gönül sakatlanıp oraya Necip veya Medel gibi doğal mevkisi sağ bek olmayan oyuncular kaydırılmaya devam ederse Avcı’nın idealindeki futbolu oynamak çok zorlaşır.

2- Transfer konusunda acele edilmemesini isteyen Abdullah Avcı, eldeki kadro ile hem lig hem de Avrupa Ligi’nde nereye kadar gidebilir?

Mart ayında belirlenmeliydi

Aceleye gerek yok zaten geç kalındı! Geç kaldığında acele etsen de geç kalmışsındır! İlla stoper almak için herhangi birisi alınıp geçen yılki hatalar tekrarlanmamalı. Lakin bu iş çok önce çözülmeli, adaylar Mart ayından belirlenmeli ve ona göre bir yol haritası çizilmeliydi. Misal Sosa geldiğinde listede Ben Arfa’nın ardından ikinci sıradaydı. Doğru transfer stratejisi ve pratiği oydu! Abdullah Avcı, lig şampiyonluğunu UEFA’da çeyrek finale tercih eder bence. İkisinde birden başarı için beklere alternatifler bulunmalı, stoperde de Marcelo ayarında tempo belirleyen bir oyuncu mutlaka bulunmalı. Lig-UEFA yani Perşembe-Pazar maç trafiğinde maç içinde tempoyu kendi takımının lehine dikte etmek belirleyici oluyor. Yoksa UEFA’da uzak deplasman yolculuğu, yıpratıcı maç tempoları derken bir süre sonra kadro derinliği sorun olur.

3- Eğer transfer yapılmazsa eldeki genç oyuncular Beşiktaş’a ne kadar fayda sağlar? Ne kadar gelişim gösterirler?

Genç yeteneklere hasret

Genç oyuncular oynatılarak gelişirler lakin doğru efektif bir taktiksel planda onları geliştirecek usta oyunculara eşlik ederek üzerlerinde ağır baskı kurmayarak oynatılmalılar. Bu açıdan geçen sezonki Trabzonspor çok iyi bir örnek: Yaşı ilerleyen Sosa’yı forvet arkasından 8 numaraya çeken Ünal Karaman, Yusuf Yazıcı’nın doğal mevkisinde gelişmesinin yolunu açtı. Abdülkadir için de aynısı geçerli. Beşiktaş’ın şu andaki en yetenekli genç oyuncusu şüphesiz Güven Yalçın. Güven hangi mevki boşsa orada değil, en iyi gelişeceği, doğal yeteneklerini maksimum sergileyeceği mevkide oynatılmalı. Başta Oğuzhan Akgün olmak üzere Abdullah Avcı’nın kadroya aldığı diğer isimler de yetenekli gençler. Sol bek Rıdvan kötü sakatlıklar geçirmeseydi zaten kendi yaş grubunun en iyi Türk sol bekiydi. UEFA Ligi bu gençler açısından büyük bir şans. Süper Lig’de ise Beşiktaş taraftarı zaten özkaynaktan yetişen genç yeteneklere hasret. Yönetim, taraftarı ikna edecek şekilde özkaynak devrimi yapıyoruz derse daha fazla sabır gösterilir. Ancak Hugo olmayınca “Roco çok iyiymiş aslında” demeye getirmek Fabri gidince “Aslında Tolga Zengin daha iyi kaleci” demek kadar çelişkili. Hugo olmadı ama genç stoper Alpay var dense, sabır istense daha ikna edici olmaz mıydı?

25 Temmuz 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Forvet şart‘’

Geçen sezon kadro yetersizliği nedeniyle sıkıntı yaşayan Trabzonspor, 11 isimle takımı güçlendirdi ve yeni sezon öncesinde iddialı bir konuma geldi. Fırtına istikrar yakalarsa, sezonu geçen seneye göre daha yukarıda tamamlayabilir. Daha fazlası için ise net bir santrfor şart!

Geçen sezon maçlar 90 dakika değil de 75 dakika sürseydi, Trabzonspor ligi daha üst sırada tamamlayabilirdi. Birçok maçta Trabzonspor, kadrosundaki sayısal eksikliği nedeniyle kazanabileceği maçları kazanamadı. Bu durumu iyi analiz eden Ünal Karaman ve Trabzonspor yönetimi şu ana kadar 11 oyuncu transfer ederek geçen sezonki sorunu çözmek adına teoride doğru bir adım attı. Ekuban’ın bonservisinin alınıp Nwakaeme’nin sözleşmesindeki serbest kalma maddesinin değiştirilmesi ile şu anda Şampiyonlar Ligi’ne katılma mücadelesinde daha iddialı olma yolunda takımın tek eksiği 2019 model Şota tipi net bir santrfor.

Avdijaj yıldız olabilir

Şu ana kadar yapılan transferlerden Avdijaj ve Yusuf Sarı geçen sezonki önemli bir eksik olan hücumun kanatları için iyi birer opsiyon. Yetenekli ama yeteri kadar profesyonel davranmadığı için şu ana kadar hayal kırıklığı yaratan Avdijaj, Ünal Karaman tedrisatını iyi değerlendirirse ligin flaş isimlerinden olabilir. Kıvrak bilekleriyle göz dolduran Almanya altyapılı Ahmet Canbaz da ilk 11’i zorlayabilir. Ayrıca Yusuf Yazıcı’nın ayrılması durumunda Abdülkadir Ömür onun yerine merkeze geçerken, yeni transferlerden birisi Abdülkadir’in sağ öndeki yerini alabilir.

Orta alanda opsiyon fazla

Tabii ki Obi Mikel’i de bu merkez orta saha kombinasyonlarına eklemek gerek. Onazi, Sosa, Abdulkadir Parmak, Obi Mikel derken geçen sezon en kritik maçlarda stoper Zargo Toure’yi orta sahada oynatmak zorunda kalan Ünal Karaman’ın bu sezonki opsiyonları çok daha fazla olacak. Doğan Erdoğan da bu rotasyonda joker konumunda. Solak stoper Gaston Campi de 2019-20 model Trabzonspor 11’inin kilit oyuncularından olmaya aday.

Gerçekçi futbol aklı...

Sonuç olarak ise bence Trabzonspor’un en değerli transferi Ağaoğlu yönetiminin gerçekçi futbol aklı oldu. Bütçesini kulübün gelirleriyle doğru orantılı belirleyerek gerçekçi bir sürdürülebilir başarı planı devrede. Altyapısını gerçek bir özkaynak olarak kullanırken, genç yeteneklerin gelişmesini sağlayacak Sosa, Nwakaeme, Obi Mikel gibi usta oyunculardan takımın omurgasını oluşturmak doğru bir plan. Eğer stoper Gaston Campi de çabuk adapte olup savunma liderliğini üstlenirse Pereira ve Novak’ın geçen sezonun ilk yarısındaki üstün performansları istikrarlı hale gelebilir ve Trabzonspor ligi geçen sezondan daha yukarıda tamamlayabilir. Daha fazlası için ise net iyi bir santrfor şart.

23 Temmuz 2019, Salı 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Tam Avcı'lık stoper‘’

Hugo, solak bir stoper olarak Abdullah Avcı gibi arkadan kısa pasla oyun organizasyonunu A planının temeli olarak gören teknik direktörlerin tercih ettiği temel özelliklere sahip...

Brezilyalı futbolcu, düzgün ayaklı geriden oyun kurabilen stoper özelliğinin yanı sıra Spor Toto Süper Lig’in yerelliğine uygun ideal bir sertliği de kendisinde bulunduruyor.

Daha önce radarına girmişti

Kariyer açısından tersten bakarsak ilk geldiğinde sol bekte İsmail Köybaşı’nın arkasında kalan Tosiç önce Marcelo sonra da Pepe ile olan uyumuyla Şampiyonlar Ligi’nin başarılı stoper performanslarından birini sergilemişti. Vida ise kariyer toplamı olarak Tosiç’ten daha üst düzey bir stoper ancak Beşiktaş’ta sürekli tandemdeki ortağı değişti ve özellikle son 6 ayda çok iyi oynamasına rağmen Vida’yı gerçekten tamamlayacak kalitede bir stoper olmadığı için de Beşiktaş takım savunması istenilen düzey ve istikrarda olmadı. İşin aslı Vitor Hugo, Abdullah Avcı göreve gelmeden iki yıl önce Beşiktaş’ın radarına girmiş ancak 9 milyon Euro’luk bonservis bedeli nedeniyle vazgeçilmek zorunda kalınmış.

Vitor Hugo, son 10 yılda daha da kıymete binen, geriden oyun inşasında aktif rol oynayan stoperlerin profilinde. Solak bir stoper olarak Abdullah Avcı gibi arkadan kısa pasla oyun organizasyonunu A planının temeli olarak gören teknik direktörlerin tercih ettiği temel özelliklere sahip. Ayrıca Vitor Hugo bu evrensel düzgün ayaklı geriden oyun kurabilen stoper özelliğinin yanı sıra Süper Lig’in yerelliğine uygun ideal bir sertliğe de sahip. Vitor Hugo’nun Beşiktaş’ta çok başarılı olan Brezilyalı stoper Marcelo ile karşılaştırılmalarını dinliyorum, okuyorum. Ancak benim nacizane görüşüm Vitor Hugo’nun bir başka başarılı Beşiktaş eski stoperi Rhodolfo ile Marcelo arasında bir oyuncu olduğu. Tabii stoper tandeminde asıl mesele bu mevkide yer alan iki oyuncunun uyumu. Misal Pique Barcelona forması ile her zaman üst düzey bir stoper ancak Puyol ile beraber oynarken gelmiş geçmiş en iyi 5 stoperden birisi olarak gözüküyordu.

Yeterince sert bir isim

Brezilyalı, Süper Lig için yeterince sert. Ayrıca Avcı’nın çok önem verdiği geriden oyun inşasındaki pas açıları bağlamında ideal bir isim: Hugo, kenarlara doğru diyagonal ve bloklar arası dikey pas trafiğinde zamanında Marcelo’nun sergilediği başarılı performansın yarısını bile sergilese Abdullah Avcı’nın Beşiktaş’ta oynatmak istediği oyuna geçişi fazlasıyla kolaylaştırabilir. Kafasındaki ideal oyunu oturtmak için Avcı’nın antrenmanlarda daha önce Beşiktaş’ta yıllarca mevkisel olarak 10 ve 8 oynamış bir oyuncuyu Busquets’in Barcelona’daki rolüne evirme niyetini de görüyoruz. Ayrıca Abdullah hoca pas oyununun en kudretli isimlerinden Adriano ile sözleşme yenilenmesini de çok istiyor. Yani sadece kaleci Karius antrenmanlarda stoper oynatılarak değil, diğer mevkiler de Avcı’nın mutlak topa sahip olma pas oyununa göre dönüşecek gibi.

Daha uyumlu olabilir

Vitor Hugo transferine bu büyük resim açısından da bakmamız gerekiyor. Vida- Hugo kafadan Vida-Roco veya Vida-Mirin stoper tandemlerine göre daha uyumlu olabilecek bir tandem vadediyor. Tabii iki majör stoper ilk 11’de olunca yedeğe maliyeti performansına göre çok yüksek olan Roco yerine hem maliyeti daha uygun olan hem de yerli oyuncu kontenjanı için Atınç düşünülüyor. Şanssız sakatlıklar geçiren ama Almanya’da profesyonelliği tam anlamıyla öğrenen Atınç solak olduğu için de Abdullah Avcı’nın pas açılarının belirleyici olduğu oyun düzeninde Roco’ya göre daha uygun. Son olarak stoper Vitor Hugo’nun çok büyük edebiyatçı Victor Hugo’nun adını soyadını anımsatmasından dolayı sosyal medyada gençlerin ürettiği esprilere gülmekle beraber onlara “Sefiller” ve “Notre Dame’ın Kamburu” dışında Hugo’nun bir diğer muazzam eseri “Deniz İşçileri”ni de okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

Pozisyon bilgisi yüksek

İtalya ile bizim lig arasındaki kalite farkı da hepimizin malumu. Hugo, Roco ile karşılaştırılmayacak ölçüde pozisyon bilgisi yüksek bir isim. Sıradan rakiplere karşı süper olmasa da bazen yeterli kalan Mirin’den farklı olarak Brezilya’da büyük maçlarda, derbilerde fark yaratmış bir oyuncu. Abdullah Avcı, geçen sezon Başakşehir’de stoper konusunda başına gelenlerden sonra ders almış gözüküyor. Geçen sezonki şampiyonluk yarışında sadece saha içini değerlendirirsek Da Costa’nın satılıp Epureanu’nun sakatlanmasından sonra stopere devşirilen orta sahalar, Süper Lig için yeterince sert değillerdi.

Fiorentina'nın oyun planı

Hugo, Fiorentina’da bekleneni verememesi sayesinde-nedeniyle Beşiktaş’a transfer olabileceği şartlar ortaya çıktı. Mario Gomez’in de benzer şartlar sayesinde Fiorentina’dan Beşiktaş’a geldiğini unutmayalım. Tabii ki Mario Gomez isim olarak Hugo’dan daha büyük ve mevkileri tam ters ancak ikisinin ortak noktası Fiorentina’nın oyun planı ile oyuncuların en güçlü yönlerinin bağdaşmaması. Nasıl Gomez zamanında her kanatta birer oyuncuyla oynayıp taktiksel açıdan ortada yığılan Fiorentina’da yeteri kadar beslenemedi ve sakatlık sorunları yaşadıysa Vitor Hugo da geçen sezonki Fiorentina’nın daha direkt oyununda geriden pasör oyun kurucu farkını konuşturamadı.

19 Temmuz 2019, Cuma 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Avcı'nın yeni Visca'sı‘’

Visca nasıl İ.B.B.-Başakşehir dönüşüm sürecinde lige damga vurduysa Abdullah Avcı da benzer bir kolektif oyun formatıyla hem Boyd’u geliştireceğine hemde Boyd’un Beşiktaş’ın oyununu geliştireceğine inanıyor. Boyd, daha modern tarzda Avcı’nın oynatmak istediği sisteme uygun bir kenar oyuncusu...

Tyler Boyd, Abdullah Avcı’nın ısrarla istediği bir isimdi. Boyd’un Beşiktaş’a transfer süreci uzamasına rağmen Abdullah Avcı’nın ısrarı nedeniyle alternatifine bile bakılmadı. Abdullah Avcı, teknik adamlık kariyeri boyunca 4-3-3’teki kenar forvet tercihlerinde hep tam isabet yapmış bir isim. Cengiz Ünder’in, bir yıl içinde Altınordu altyapısından Başakşehir aktarmalı olarak Roma gibi bir deve transfer olmasında Cengiz’i geliştiren rolü ile Abdullah Avcı, bu konuda rüştünü fazlasıyla ispatlamıştı. Ayrıca Doka, Tom ve Visca’daki tam isabet tercihleriyle de Süper Lig’e kenar forvet tercihleriyle damga vurmuş bir teknik direktör. Herkes ister istemez Visca ile Boyd’u karşılaştırıyor. Ancak Boyd, 2019’daki Visca’dan çok, Başakşehir değil İ.B.B. iken misal 2014 yılındaki Visca’yı anımsatıyor.

Benzer bir gelişim gösterdi

Visca gelişimini tamamlamış, kariyerinin zirvesinde Süper Lig için “Yüzde 100 hazır bir oyuncu”. Boyd ise geçen sezon Ankaragücü’nde İ.B.B. dönemindeki Visca’ya benzer bir sıçrama yaptı. Oyuncuların arasındaki yaş farkı da o yılların farkı kadar. Visca nasıl İ.B.B.-Başakşehir dönüşüm sürecinde lige damga vurduysa Abdullah Avcı da benzer bir kolektif oyun formatıyla hem Boyd’u geliştireceğine hem de Boyd’un Beşiktaş’ın oyununu geliştireceğine inanıyor. Boyd, ABD Milli Takımı’nda oynasa da Yeni Zelanda doğumlu bir oyuncu.

Yeni bir kanat daha şart!

ABD’li oyuncu daha modern tarzda Abdullah Avcı’nın oynatmak istediği sisteme uygun bir kenar oyuncusu. Boyd transferine rağmen Beşiktaş’a bir kenar oyuncusu daha gerektiğini düşünüyorum. Yoksa Lens veya Quaresma, kapalı rakip savunmalara karşı kanat değiştirerek oynadıklarında şu ana kadar gerekli verimi sahaya yansıtamadılar. Beşiktaş’ın ayrıca sağ ve sol bek pozisyonlarını da yenilemesi Gökhan ve Caner’e alternatif isimleri kadroya katması gerekiyor.

Kontenjan nedeniyle...

Stoper konusunda Atınç Nukan, öncelikle altyapıdan yetiştirilmiş oyuncu kontenjanı nedeniyle düşünülüyor. Stopere diğer aday Vitor Hugo da ilk 11 için iyi bir alternatif olabilir. Brezilya Ligi’ndeyken oldukça iyiydi. Ancak Fiorentina’nın oyun sistemine uyum sağlayamadı ve İtalya’da bekleneni veremedi. Yine de Süper Lig stoper ortalamasına göre güçlü fiziği ve sert stoper tarzıyla kumaşının iyi olduğunu düşünüyorum.

Kazıya kazıya geldi

Boyd, futbola başladığında Yeni Zelanda’nın o dönemde bir Ulusal Ligi yoktu. Boyd, Yeni Zelanda ekibi Wellington Phoenix formasıyla Avustralya Ligi'nde oynuyordu. Orada dünyanın dört bir yanında yetenek araştıran Portekizli scoutların radarına girdi. Yani Boyd, tırnaklarıyla kaza kaza buraya geldi. Beşiktaş açısından bakarsak Şampiyonlar Ligi’nde namağlup liderlik başarısından sonra ilk önce Cenk, sonra da Babel’in ayrılmasıyla Beşiktaş takım hücumu rakipler tarafından çok kolay tahmin edilebilir ve karşısında önlem alınabilir hale geldi. Quaresma’nın sadece çizgiyi kullanarak yaptığı hücum aksiyonları karşısında diğer kanatta Babel’in de gidişinden sonra kanatlarda topla buluşma başına verimlilik düştü.

17 Temmuz 2019, Çarşamba 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş'ın daha acil ihtiyaçları var‘’

Beşiktaş’ın en acil ihtiyacı Holtby midir, çok tartışılır. Holtby’nin asıl mevkisi 10 numaranın yanı sıra 8 numara ve sol önde de oynayabileceği yazılıyor. Holtby ise kariyeri boyunca en iyi maçlarını 10 numarada oynadı. Eğer Holtby 8 numara olarak Beşiktaş’ta düşünülüyorsa misal Dorukhan’la karşılaştırırsak defansif açıdan onun yerini doldurması çok zor. Holtby, kariyerinde zirve yaptığı dönemde yani Tottenham’a transfer olduğunda dahi topsuz oyunda dinamizm açısından yeterli değildi. Geçen sezon Hamburg orta sahasındaki performansı da onun Tottenham’a transfer olduğu dönemin gerisinde.

Gizli ajanda...

Beşiktaş’ın sayısal açıdan en fazla alternatifinin olduğu bölge merkez orta saha. Atiba’yla Dorukhan varken Medel gitmemişken Necip ve Oğuzhan kadroda yer almaya devam ediyorken üstelik de sağ bek ve sol bekte eksik varken Holtby transferi çok acil ihtiyaç gibi gözükmüyor. Eğer yönetimin Adem Ljajic’i satın yerine Holtby’yi almak gibi gizli bir ajandası varsa bunun da çok mantıklı olacağını düşünmüyorum. Holtby’nin kumaşı kesinlikle iyi. Ama Adem Ljajic’in kumaşı hem daha iyi hem de Türkiye’ye iyi adapte oldu. Ljajic’in frikikleri de bu karşılaştırmaya dahil edilirse aşırı astronomik bir teklif gelmedikçe Ljajic’i satmak hiç iyi bir fikir değil.

Mali şartlara uygun değil

Daha önce de gördüğümüz gibi takımın iskeletini oluşturan Cenk Tosun gibi oyuncuların yerini doldurmak konusunda bu yönetim son 2 sezondur pek başarılı olamadı. Abdullah Avcı’nın Ljajic’le Holtby’yi beraber oynatma planı varsa saygı duyarım. Ancak Beşiktaş’ta başta bek hattı olmak üzere diğer mevkilerde bu kadar sayısal eksik varken öncelikle acil ihtiyaç takviyelerin yapılması daha doğru olur. Ayrıca Holtby’nin talep ettiği imza parası ve maaş, Beşiktaş’ın şu anda içinde bulunduğu mali şartlara pek uygun gözükmüyor.

11 Temmuz 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Taraftarı asla küçümseyemezsiniz‘’

“Bir grup taraftar” sözü hiç hoş değil. Sadece Beşiktaş’ta değil dünyanın her yerinde futbolcular, teknik direktörler ve yöneticiler geçicidir. Taraftar, kulübün asıl sahibidir. Bu, “Taraftar ne derse sorgusuz sualsiz o olsun” anlamına gelmiyor ancak hiçbir futbol kulübünde bu kadar “taraftara rağmen” inadına iş yapıp başarılı olan da görülmemiştir. Son tahlilde futbol taraftar için oynanıyor ve her kulüp taraftarının ona duyduğu sevgi kadar büyüktür. Totti bir gün başka takım çalıştırıp Roma’ya rakip olabilir ama dededen Roma taraftarı dondurmacı Paolo asla Roma’ya rakip olmaz.

Özür dilenmeliydi

Taraftar taraftardır, bir “grup taraftar” diye bir şey olmaz. Maç bile yokken yaz sıcağında arma sevdası uğruna toplanıp kulübün daha iyi olmasını talep edenlerle aynı fikirde olmayabilirsiniz ama onları yok sayamaz, küçümseyemezsiniz! Orhan Ak tartışmasına da bu çerçeveden bakmak zorundayız. Abdullah Avcı teknik heyet, ekip çalışmasına inanan bir isim, bu herkesin malumu. O zaman teknik direktörlük ile ilgili Avcı ile görüşürken Orhan Ak meselesi de görüşmede ciddiyetle ele alınmalıydı. Deniz otobüsü tartışmasında haksız olan Orhan Ak en azından Avcı’nın ekibinde göreve getirildiğinde konu aydınlatılmalı, özür dilenmeliydi. Kısacası zamana bırakıp halı altına gizlemeye çalışmak yerine bir şey yapılmalıydı.

Bütün köşeler aynı değerdedir!

Misal Şenol Güneş, Burak Yılmaz transferi sürecinde gerekeni yaptı, elini değil adeta kafasını taşın altına soktu. Büyük camialarda yöneticilik sızlanma değil, fedakarca çalışma yapma yeridir. Başkan Fikret Orman bu ilk yıllarındaki başarıyı kimlerle ve nasıl ortaklaşa çalışarak yakaladığını iyi hesap edemediği için şu anda haklı olarak eleştiriliyor. Dere geçerken at değiştirmek hataydı lakin tüm başarıları kendine mal edip başarısızlıkları başkalarına mal etmeye çalışmak daha büyük bir hata. İki sezon üst üste şampiyonlukta da gördüğümüz gibi başarılı bir kulüp kare gibidir: Dört köşesinden birisi taraftar, bir diğeri yönetim diğer ikisi de teknik direktör ve futbolculardır; doğal olarak her karede olduğu gibi köşeler eşit ve aynı değerdedir.

08 Temmuz 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI