‘’Yetenek değil strateji farkı‘’
Galatasaray, yine topa fazlasıyla hakim olarak başladı ama bunu pozisyon zenginliğine dönüştüremedi. Daha 10. dakikada Alanya deplasmanında yüzde 67’lik topa sahip olma oranı yakalayan Galatasaray, 33. dakikada 195 isabetli pas yapmıştı ancak ilk 45’te Alanya; hem daha net hem de daha çok sayıda pozisyona girmeyi başardı. Cisse’nin ilk golü tamamen Galatasaray’ın kolektif dalgınlığı sonucu geldi. Formunun zirvesinde olan ligin gol kralı adayını o kadar boş bırakmak kafadan büyük hata. Alanyaspor’un hızlı kullandığı topta Efecan’ın direkt Cisse’yi bulan pası karşısında Galatasaray takım savunması adeta uyudu. Cisse’nin ikinci golü öncesi Adem’in boş kaleye kaçırmasından hemen sonra Seri’nin yanlış top kontrolü tercihi belirleyici oldu. Devre bitmeden hemen önce Galatasaray’ın farkı bire düşüren golü Belhanda’nın dar alan becerisi sonucu geldi, Adem bu kez gelen “Al da at” pasını çöpe atmadı.
Daha farklı bir ikinci yarı
İkinci 45’te Galatasaray hücum stratejisini değiştirdi. Oyunu ilk yarıya göre daha hızlı ve direkt kurmaya çalışırken, uzaktan da şutlar denedi. Belhanda özellikle soldan içeri kat ederek merkezdekine göre daha etkili oldu. Alanya ise geçiş oyunu ağırlıklı A planına devam ederken Erol Bulut oyuncularını değiştirse de oyununu değiştirmedi. Skoru 3-1’e getiren Alanyaspor golü, hazırlanış ve pas trafiği açısından ideal bir geçiş oyunu golüydü. Bu arada Cisse, Bakasetas gibi ofansif oyuncuların öne çıkması son derece doğal olsa da Alanyaspor’un başarılı sezonunda gizli kahramanlardan birisi de son golün asistini yapan Juanfran...
‘’Lung uçtu, Hasan Hüseyin uçurdu‘’
Beşiktaş maçın ilk 20 dakikasında şut çekemese de topa sahip olup oyun üstünlüğünü kurmaya çalıştı. 20’den devre sonuna kadar her geçen dakika baskısını arttırarak üst üste pozisyonlar geliştirdi. Maçtan önce Uğurcan’ın arkasında ligin en çok kurtarış yapan 2. kalecisi olan Lung 20- 45 arası o kadar çok kurtardı ki, Uğurcan’ın bile önüne geçti. Necip - Atiba - Elneny orta 3’lüsü aynı anda 11’de olunca Burak’ın etrafının öne çıkması gerekiyordu. Lens ilk 45’te Beşiktaş kariyerindeki en iyi devrelerden birini oynarken daha önceki iki maçta görece iyi olan Diaby ilk yarıda saç baş yoldurdu. 2. yarıda ise Beşiktaş, iki yeni genç oyuncusu Rıdvan ve Ersin’in hatalarının da etkisiyle yenildi. Gençler bu tip hatalar yapınca faturayı sadece onlara yıkmak doğru olmaz. Tabii ki daha çok çalışıp bu tip hataları tekrarlamamaları gerek ancak bir dahaki sezon için de daha iyi kadro kurmak gerek. Prosinecki’ye ve onu göreve getiren Kayserispor Başkanı Berna hanıma tebrikler. Lung ve Hasan Hüseyin’in yanı sıra Djedje ve Campanharo da iyi maç çıkardılar.
Gecenin sorusu
Sergen hoca maç öncesinde 11’ini yorumlarken N’Koudou’nun kronik sakatlığından bahsetti. Bu sakatlık nedir ve Beşiktaş’a gelmeden önce mi vardı yoksa N’Koudou Beşiktaş’a geldikten sonra mı bu kronikleşen sakatlığı geçirdi?
Maçın starı
EURO 84 ve 1990 Dünya Kupası’ndan hatırladığım kadarıyla Lung’un babası da gerçekten iyi bir kaleciydi. Kayserispor kalecisi olan oğlu ise sadece Beşiktaş maçında değil bir süredir ligin en iyi kaleci performanslarından birisini sergiliyor. Lung tutuyor, Hasan Hüseyin atıyor, Prosinecki toparlıyor.
Maçın olayı
Yardımcı hakemler ile orta hakem Arda Kardeşler arasındaki uyumsuzluğun bazı dakikalarda çok artması ve maçın akışını etkilemesi.
Kısa mesaj
Lung son haftalarda Uğurcan ile istatistik yarışına girecek kadar iyi oynuyor ancak Beşiktaşlı oyuncular da daha iyi vuruşlar yapmalı. Kimisi çalıştırılarak daha iyisini yapabilecek olsa da bazılarını ne kadar çalıştırırsan çalıştır en fazla bu kadar. Kesinlikle daha iyi oyuncular gerekiyor
‘’Soso out, Sosa in!‘’
Sahte 9 rolüyle Galatasaray’ın Başakşehir’e karşı 80 dakika üstün oynamasını sağlayan Emre Akbaba maça çok iyi başlamıştı. Seri’nin derin oyun kurucu, Akbaba’nın sahte 9 olduğu bu düzendeki pas akıcılığı, Galatasaray’ın 10. dakikada Trabzonspor’un yoğun ön alan presinden çok iyi çıkarak ilk net pozisyonunu da oluşturdu. Sonrası herkesin malumu: “Soso” Feghouli sorumsuz davranışı ile Galatasaray’ı 10 kişi bıraktı. Cüneyt Çakır’ın ikinci kez VAR’a başvurusu ise maçın ilk golünü penaltıdan getirdi. Maç 11’e 11’ken Galatasaray golü bulamadıysa yine Belhanda ve Ömer Bayram’ın aksamasından dolayı bulamadı. Lemina yokken de Saracchi savunmada daha fazla aksadı. Trabzonspor, maç 11’e 10 olduğunda geçtiğimiz haftalarda puan kayıplarına sebep olan gerginliğinden sıyrıldı. Sosa’nın liderliğiyle skoru korumakla kalmadı, bu kez doğrusunu yaparak skoru geliştirecek golü aradı, buldu. Novak kadar etkili ofansif kafa vuruşları yapan sol bek de Sosa gibi diyagonal topları dibine girerek bu kadar iyi atan orta saha da ülkemizde ender bulunan cinsten.
Gecenin sorusu?
VAR olmasaydı maç 11’e 11 devam edecek ve ilk yarı skoru 0-0 mı olacaktı?
Maçın starı
İlk 1 saat bittiğinde Sosa girdiği ikili mücadelelerin %90’ını kazanmıştı. Her zamanki gibi topu çok iyi kullandı, oyun temposunu Trabzonspor lehine belirleyen isim oldu.
Maçın olayı
Abdülkadir Ömür’ün hakemlerin yanlış karar verdiği taçta centilmenlik yaparak topun en son kendisine değerek çıktığını söylemesi.
Kısa mesaj
Trabzonspor’un en büyük rakibi son haftalarda puan kaybetmesine sebep olan kolektif gerginliğiydi, bu maç özelinde bu sorunu çözdü. Sakatların da dönmesiyle kalan maçlarda bunu oyunuyla beraber geliştirdiği ölçüde şampiyonluk şansını yükseltebilecek kadro gücüne sahip.
‘’Yetmedi‘’
Falcao ve Andone yokken Galatasaray’ın Başakşehir’e üstünlük kurabileceği tek oyun formatı Emre Akbaba’nın sahte 9 olduğu dizilişti. Daha çok pas opsiyonunun olduğu bu formatta baş pasör rolünde Seri ilk yarıda sahanın en iyisiydi: İlk yarım saatte Galatasaray toplam 150 isabetli pasla oyun üstünlüğünü ele geçirmişti. Çok çalışan ve etkili deparlarla Başakşehir’in savunma dengesini bozan Ömer Bayram şut tercihlerinde, Belhanda da genel performansında daha iyi olsaydı Galatasaray ilk yarıyı önde kapatabilirdi. İlk 45’teki Galatasaray oyun üstünlüğüne karşı Okan Buruk ikinci yarıya Demba Ba’yı oyuna sokup 4-4-2’ye dönerek başladı. İlk 5 dakikada Ba’nın başrolünde olduğu iki pozisyon sonrası “Geliyorum, dikkat!” diye bağıran gol İrfan Can’ın sol açıktan arka direğe gönderdiği usta işi asist sonucu geldi. Saracchi o pozisyonda tetikte olmalıydı. Maçı 1-1’e getiren golde ise Saracchi ofansif açıdan ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha gösterdi. 1-1’den sonra Galatasaray tekrar oyun üstünlüğünü ele geçirdi ama yetmedi.
Gecenin sorusu
Bir maçta daha top kanatlara gelince oyuncular yerine dakika skor tabelasını izlemek zorunda kaldık. Bizle alay mı ediliyor yoksa bilmediğimiz yeni bir yayın kuralı mı icat edildi?
Maçın starı
Muslera yokken Mert Günok ligin en iyi kalecisi. Türkiye Milli Takımımız'ın da büyük bir kozu.
Maçın olayı
Visca’nın Türkiye’ye geldiğinden beri ilk kırmızı kartını görmesi. Galatasaray’ın gerçek santrforları yokken bir ara çok ezbere ortalar yapması.
Kısa mesaj
Galatasaray, ikinci yarının ilk 10 dakikası hariç çok iyi oynadığı bir maçta galibiyeti kaçırdı. Şampiyonluk yarışında geri kalmasının saha içi sebebi ise sezonun ilk yarısında o kötü 10 dakikanın beşten fazla maçta 90 dakikaya yayılmış olması
‘’Yaş sadece bir sayı dostum‘’
Genç Rıdvan, geçen hafta ilk yarıda savunmada biraz telaşlıydı. Dün gece ise ilk 45’te Beşiktaş’ı defansif açıdan iki kez ipten aldı. Rıdvan, 11’de çizgiden çıkardığı top sonrası 23’te Ömer Ali karşısında savunmanın son adamı olarak son derece kritik ve doğru bir müdahale ile golü engelledi. 48’deki stoper kademesine girmesi de başarılıydı. Rıdvan, ofansif açıdan da etkiliydi. Burak’ın perdeyi açan usta işi gol vuruşu öncesi topu getirip santrforuna ulaştıran isim de Rıdvan oldu. Burak zaten son 10 yıldır Süper Lig’de golün eş anlamlarından birisi, Sergen Yalçın yönetiminde oyununa bir boyut daha ekledi. Burak gol atmak için takımın kalanının ona servis yapmasıyla yetinmiyor, yeni tip merkez forvetler gibi takımın gol atması için de alan kat ediyor, pas istasyonu oluyor. Burak, Diaby’nin ve Lens’in gollerinde bu oyun repertuarına eklediği yeni özelliğini ne kadar geliştirdiğini gösteren cinsten asistlere imza attı.
Gecenin sorusu
200. maçına çıkacak Atiba’nın emeklerini sembolik olarak takdir edecek plaketi kimin Atiba’ya takdim edeceğine TFF neden ve nasıl karışabilir? Bu protokol falan değil saçmalık, kulübün bir yaşayan efsanesi Sergen Yalçın diğerine vermeyecek de kim plaket verecek?
Maçın yıldızı
Burak Yılmaz gerçekten de pandemi arasında kendisine iyi bakmış, ayrıca Sergen Yalçın’ın ondan istediklerine de yüzde 100 odaklanmış, konsantre olmuş durumda.
Maçın olayı
Yayıncı kuruluşun garip kamera kadrajı anlayışı nedeniyle ilk 45 boyunca Beşiktaş’ın kendi solu, Konyaspor’un ise kendi sağından atak geliştiren oyuncuların kafaları yerine dakika ve skoru gösteren grafiği görmek zorunda kalmamız.
Kısa mesaj
Atiba’nın ikinci kez dalya demesi, genç Rıdvan’ın pozisyon alma olgunluğu, Burak Yılmaz’ın daha yıllarca katkı verebileceğinin sinyallerini verdiği performansı: Futbolda yaşlara ezbere takılmayalım, Rıdvan’ın pozisyon bilgisi ne kadar olgunsa Burak’ın performansı da o kadar taze!
‘’55. dakika!‘’
Seri’nin derin oyun kurucu olarak geometrik açıdan “en defansif” orta saha olarak gözüktüğü 4-1-4-1’de tam saha presle başladı Galatasaray. Bu diziliş ve strateji, Rize deplasmanına göre ofansif açıdan çok daha üretken bir futbol oynamalarını sağladı. Yenilen gol tamamen duran top savunma eşleşmesi hatası. Hata Belhanda’da değildi, Gaziantep’in duran toptan en fazla gol atma potansiyeline sahip oyuncusu Djilobodji ile Lemina eşleşmeliydi.
Daha dikkatli olması lazımdı
44’te Galatasaray kolektif ofansif zenginliği ve Feghouli ile Belhanda’nın özlenen teknik klaslarını sergilemesi sayesinde 2-1 öne geçmişti ancak yine kornerde Djilobodji, Belhanda ile eşleştirilince skor neredeyse 2-2’ye geliyordu! 32’de 192 isabetli pas sayısına, 43’te yüzde 71’lik topa sahip olma oranına ulaşacak kadar ofansif açıdan güçlü bir Galatasaray’ın özellikle Muslera, Luyindama ve Donk yokken savunmada daha dikkatli organize olması lazımdı.
Okan’ın kurtarışlarına yazık oluyor
Galatasaray, 55’e kadar ofansif gücüyle maçı farklı kazanacak kadar pozisyon geliştirdi. 55’teki Belhanda’nın savsak geri pas hatası sonrası asıl mevkisi stoper olan tek oyuncu Ahmet Çalık atılırken bir kez daha defansif organizasyon hatası Galatasaray’ın canını yaktı. Çalık belki de atılmak yerine bırakıp gole razı olmalı, takımını bu kadar uzun süre eksik bırakmamalıydı çünkü Galatasaray, 10 kişiyken bile gördüğümüz gibi gol atabilecek ofansif güce sahip ancak bu kadar savunmacı eksiği varken 11 kişi bile doğru defansif organizasyonu yapmakta zorlanıyor. Ligin en iyi yedek kalecisi Okan’ın kurtarışlarına yazık oluyor!
‘’Burak-Ljajic geri dönünce‘’
Bu kez 11’de şans verilen Adem Ljajic maça çok iyi başladı. İlk gol pozisyonundaki ayak değiştirme çalımı gibi özel teknik yeteneklerini konuşturdu, artı top rakipteyken de takımı organize etti. Yeniden formayı sahiplenmeye başladığını ve özel yetenekleriyle Beşiktaş’a katabileceği özel kaliteyi gösterdi. Burak’ın fırsatçılığını konuşturduğu golü hazırlayan arka direğe gönderdiği diyagonal topu da çok iyiydi Llajiç’in. İkinci kez 11’de başlayan Rıdvan hücumda iyiydi, savunmadaysa birkaç telaşlı hareket yaptı ama böyle böyle tecrübelenecek, çalıştığı ölçüde gelişecek. Diğer genç yetenek Ersin’in 39 ve 83’teki kurtarışları fiziksel ve fundamental açıdan ne kadar üstüne düşmeye değer bir kaleci kumaşına sahip olduğunu gösteren cinstendi. 2. yarıda Atiba’nın 40 yılın başı yaptığı kötü pas hatasından skor 1-1’e geldi. Sonrasında ise yine Llajic-Burak ortaklığında gol şov izledik. Gökhan’ın golü güçlü oyun karakterinin sonucuydu, N’Koudou’nun golü muhteşemdi, Diaby bile güzel gol attı!
Gecenin sorusu
Sözde Alman sözde kalecinin saçmalıklarından sonra Ersin’in kurtarışlarında kendi çocuğu kaledeymiş gibi mutlu olmayan Beşiktaşlı var mıdır ki?
Maçın starı
Adem Ljajic geçen sezonun ikinci yarısındaki üst düzey katkısını yaptı, fabrika yetenek ayarlarına döndü. O yetenekler bu kadro için çok değerli.
Maçın olayı
Seyircisiz maçta Demba Ba, üstüne atılan su şişesiyle sakatlandıktan sonra bu kez de havai fişeklere sebep maç doğru dürüst başlayamadı!
Kısa mesaj
Maçtan önce Sergen Yalçın’ın “Neden daha fazla genç oyuncuya şans vermiyorsunuz?” sorusuna cevabı son derece tutarlı. Şampiyon oldukça, genç yeteneğin değeri Ajax örneğindeki gibi artar, geliriyle yenilerini geliştirirsin.
‘’Geçmiş olsun Muslera ve Andone‘’
Galatasaray maça kötü başladı, Muslera gibi bir kaleciden daha fazlası olan yıldızın sakatlığı ise olabilecek en kötü senaryoydu. Böyle bir süper yıldızın şok sakatlığında takım arkadaşlarının vereceği reaksiyon ekstra önemliydi. Birkaç tanesi hariç maça kötü başlayan Muslera’nın takım arkadaşları, reaksiyon göstermekte de geç kaldılar. Marcao’nun yokluğunda Donk haricinde kimse defansif görevini gerektiği gibi yapamadı. İlk geldiğinde de yazdığım gibi Saracchi ofansif açıdan ne kadar pozitif katkı verirse versin defansif açıdan da o kadar yük olabiliyor. Türkiye’de o pozisyonların hepsine penaltı verilmiyor o ayrı konu ama Saracchi hep aynı ısrar ile inadı da karıştırabiliyor. Saracchi bir yana Okan’ın çeldiği penaltıdan sonra tek bir Galatasaraylı oyuncunun topa doğru koşmaması büyük bir konsantrasyon eksikliği. Defansif eksikleri hücumla telafi etme konusunda da geç kaldı Galatasaray. Rizespor kalecisi Tarık, ilk net kurtarışını 55’te yaptı.
Gecenin sorusu
Feghouli kadar yetenekli olup performansı fizik kondisyon seviyesine göre bu kadar dalgalı olan kaç tane oyuncu kaldı?
Maçın starı
Ismael Diomande zaten fizik gücü üstünlüğü ile dikkat çekip Fildişi’nden Fransa’ya transfer edilmiş bir oyuncu. Pandemi arasında kendisini çok hazır tutmuş, fizik gücü üstünlüğüyle sahada belirleyici bir fark oluşturdu.
Maçın olayı
Sadece Galatasaraylılar değil Türkiye’deki futbolseverlerin büyük çoğunluğunun büyük saygı duyduğu Muslera’nın yaşadığı sakatlık. VAR ile beraber devreye giren yeni ofsayt uygulaması en baştan beri oyuncu sağlığı açısından büyük risk teşkil ediyor.
Kısa mesaj
Muslera, Galatasaray’ın kazandığı birçok şampiyonlukta başroldeydi. Henüz Muslera seviyesinde olmasa da Okan da iyi kaleci kumaşına sahip, diğer takım arkadaşlarının ise Muslera’ya borçlarını ödemesi için Rize deplasmanındakinin tam tersine ekstra oynamaları gerekiyor.