‘’Oyun da sonuç da taraftarı üzdü‘’
Derbi öncesi Fenerbahçe, lig sonuncusu Gençlerbirliği karşısında ilk yarıda bir savunma duvarına çarptı. Aslında rakibin katı savunma yapacağı belliydi önemli olan bu duvarın nasıl aşılacağıydı. İşte böyle karşılaşmalarda ya ceza alanı dışından şutlar ya da duran top organizasyonları devreye girer. Nitekim şut yoktu ama Sosa’nın ustaca kullandığı duran topta suskun isim Novak şık bir kafa vuruşu ile takımını öne geçirdi. Aslında bu gol Fenerbahçe’yi fazlasıyla rahatlatması gerekirken Gençlerbirliği belki de ilk atağında Halil İbrahim’in ortasında Serdar Aziz’in, Altay’ın kurtaracağı topu anlamsız bir hamle ile kendi kalesine attı. Öyle bir ilk yarı ki Başkent ekibi belki de soyunma odasına önde girebilirdi. Lima, Altay ile karşı karşıya topu ayağından fazla açınca mutlak golü kaçırdı. İkinci yarıda hamleler oldu. Sanki panik kokan hamleler gibi geldi bu değişiklikler... Fenerbahçe galibiyet golünü ararken Ayite’nin kafasıyla topu ağlarında gördü. Özetle Fenerbahçe hem oyun hem de sonuç olarak taraftarını üzdü.
Gecenin sorusu
Süper Lig'in en az gol atan takımından Fenerbahçe savunması nasıl 2 gol kalesinde görür...
Maçın starı
Gençlerbirliği’nin İsveçli kalecisi Nortfeldt kalesinde devleşirken takımın başarısının mimarlarından oldu.
Maçın olayı
11 maçtır kazanamayan lig sonuncusu Gençlerbirliği’ne karşı Fenerbahçe’nin evinde kaybetmesi...
Kısa mesaj
İç sahada oyunu domine etmek zorundasınız. Bunun da şartı yüksek tempodan geçiyor....Derbi öncesi bu futbol bu sonuç büyük hayal kırıklığı...
‘’Süper Sivas‘’
Sivas’ta ilginç bir ilk yarı izledik. Oynayan taraf Karagümrük gibi gözükse de biri gol olan 3 net pozisyon yakalayan Sivasspor’du. Ev sahibinin iki önemli kozu Yatabare ve Gradel cezaları nedeniyle yoktu. Kayode, Erdoğan ve Boyd ile yine de etkili bir ileri üçlü oluşturmuştu Çalımbay.
Karagümrük ise ismi Türk, 11’i tamamen yabancılardan oluşan kadrosuyla göze hoş gelen bir futbol oynayan ama sonunu getiremeyen bir ekip hüviyetindeydi. İlk 45 golsüz biter derken tipik bir Hakan Arslan golü izledik. Tecrübeli oyuncu altıpasta Campi’nin kısa düşen topunu affetmedi ve ağları havalandırdı: 1-0.
İkinci yarıda Karagümrük baskın futbolunu devam ettirse de rakip kalede pozisyon bulma açısından etkili değildi. Konuk ekip kulübedeki tüm kozlarını kullanmasına rağmen skoru çeviremedi.
Ali Şaşal’dan geçit yok
Sivasspor ise uzun süredir kaybetmeyen bir takım olarak bu maçta öne geçmenin motivasyonuyla müthiş mücadele etti. Hatasız savunmasıyla ev sahibi, attığı tek golle 3 puanın sahibi oldu. Karagümrük daha yaratıcı oyunculardan kurulu bir takım olmasına rağmen özellikle final bölgesinde Ali Şaşal ve Sivasspor savunmasını geçemedi, İstanbul’a eli bos döndü.
‘’Böyle goller yenmez!‘’
Galatasaray hücum setini iyi uygulayan bir takım olarak öne çıksa da baskı yediği zaman panikliyor. Dün gece de ilk yarıda şunu net olarak gördük; rakip hücumlarda Muslera rehaveti Galatasaray’a pahalıya patlayacak. Şimdiye kadar son 5 maçı baz alırsak gol olmayan pozisyonları Ankaragücü ve Sivasspor karşısında gol olarak gördü kalesinde. Diyebilirsiniz ki Sivasspor pozisyon bulmadan iki gol attı. Evet biri Linnes’in hatalı geri pası diğeri de taçtan gelen toptan. Açıkçası şampiyonluk adayı bir takım ne böyle goller yer ne de böyle hatalar yapar... Bir kere orta alanda Taylan’ın dönüşü pozitif katkı yaptı ama Belhanda ve Gedson’un katkıları ne savunma ne de hücumda yeterliydi. Galatasaray adına ilk yarıdaki tek pozitif ayrıntı, Falcao’nun golle dönmesiydi. İkinci devredeki penaltı, Galatasaray’ın imdadına yetişti. Falcao beraberliği getirdikten sonra Fatih Terim de tüm riskleri aldı ancak Sivasspor duvarını aşamadılar. Son iki maçta kaybedilen bu 5 puanı, şampiyonluk yolunda Galatasaray çok arar.
Gecenin sorusu
Galatasaray’ın ara transfer dönemi de dahil, tüm bu kadro zenginliğine rağmen orta alan sorununu çözememesi.
Maçın starı
Mostafa Mohamed’in yokluğunda Falcao, Mısırlı’yı aratmayacak bir performans sergiledi.
Maçın olayı
Çok ağır bir sakatlıktan sonra Falcao’nun ilk 11’de çıktığı maçta 2 gol atması.
Kısa mesaj
Hataları sadece zemine bağlarsa Galatasaray kendini kandırır. Tabiki iyi zemin performansı olumlu etkiler ancak yenilen gollerin bununla ilgisi yok.
‘’Tek devrelik oyun yetmez‘’
Mohamed'den yoksun Galatasaray, Sivas karşısında gol yollarında kimi tercih edecek? Terimligin ilk yarısında Falcao sakatken Diagne ve onun da yokluğunda Babel’i tercih etmişti. SanırımSivas önünde de öncelikli isim Babel olur. Son 4 maçı baz alırsak kazandığı 3 maçta da son 30 dakikalarda kabus gören bir Galatasaray vardı sahada. Ankaragücü karşısında hakemhatalarını bir kenara koyalım, kötü oynayan, yenilgiyi hak eden bir Galatasaray vardı sahada. Peki bu kötü oyunun sebebi ve 90 dakikanın bütünündeki yetersizlik neden sorusunun cevabı bulunursa Sivasspor maçı rahat geçer. Bir kere en büyük sorun orta alanda. Yeni transfer Gedson Fernandes ligimize göre çok yumuşak ve baskı yedi mi basite dönüp geri ve yan pas yapıyor. Aynı işlemi Etebo da yapınca orta alan koşan ama bal yapmayan bir arı gibi. O nedenle Fatih hoca sanırımilk neşteri bu bölgeye vuracaktır. Çünkü bu bölgeden servis gelmeyince ön bölgenizin yetenekli olması bir şey ifade etmiyor.
Saracchi olmazsa olmaz
Şampiyonluğa oynayan bir ekibin duran toplarını Ömer Bayram’ın kullanması da düşündürücü. Galatasaray takımının duran top organizasyonlarında bir zafiyet içinde olduğu kesin. Bu kaliteli kadrodan daha iyi işler çıkması gerekir. Saracchi bu bölgede olmazsa olmaz. Yedlin'in savunma performansı göz doldurmuyor her şeye rağmen Linnes kullanılmalı bence.
Sivas'ın kadro sıkıntısı
Sivasspor’a gelince; son 5 maçtır kaybetmiyorlar ama kadro darlığı yaşanıyor. İstanbul’a 19 kişi ile gelen Yiğidolar’ın tandeminde Caner ve Aaron yok. Erdoğan cezalı, Claudemir ve kaleci Muammer yine yoklar arasında... Her şeye rağmen hücumda Gradel, Yatabare ve Boyd gibi silahlara sahip Kırmızı- Beyazlılar.. Galatasaray’dan Ankaragücü yenilgisinden sonra ciddi bir reaksiyon beklentisi yüksek. Ama bugünkü maçta 3 puan mücadelesi yaparken sürenin 90 dakika olduğunu unutmamaları gerekir. Tek devrelik futbolla sıkıntı yaşadığını bundan önceki maçlarda gördük.
‘’Antalya kilitledi!‘’
Fenerbahçe ezeli rakibinin Ankara'da aldığı yenilgiden sonra bir kat daha motive çıktığı Antalyaspor karşısında ilk yarıda etkisiz bir futbol oynadı. Savunma futbolunu her hafta üstüne koyarak geliştiren Ersun Yanal'ın ekibi dün de ilk yarıda rakibine tek pozisyon verdi. O pozisyon da Fredy'nin hatalı pasıydı ancak Mesut Özil' in şutu az farkla dışarı gitti. Orta alan ve savunmayı birbirine çok yakın oynatıp öne ve yana kaymaları çok iyi yapan Antalyaspor, Fenerbahçe'ye hem tempo yaptırmadı hem de baskılı futbol oynamasını engelledi. Rakip kalede seyrek gözükse de Tisserand'ın hatasından Fredy'yle öne geçmesini de bildi. İlk yarıda Trabzonspor maçındaki Fenerbahçe'nin ne oyun iştahı ne de hırsı vardı.
İkinci yarıda orta alandan Ozan’ı alan Bulut, Valencia'yla forveti zenginleştirmeyi planladı. Kenarda oynayan Pelkas'ı orta alana çekip yaratıcı özelliğinden yararlanmak istedi. 67'de Mesut sakatlanıp yerine İrfan Can ilk defa Fenerbahçe formasını giydi. Bulut, Novak'ı da alıp Cisse ile tüm ofansif silahlarını sahaya sürüp tüm riskleri aldı. Valencia yine kurtarıcı oldu ve kişisel beceresiyle takımını beraberliğe taşıdı. Uzatmalarda Ümit Öztürk verdiği penaltıyı VAR uyarısıyla iptal etti. Antalya ise Doğukan ve Podolski ile inanılmaz goller kaçırdı.
Gecenin sorusu
Erol Bulut'un çok iyi oynanmış ve kazanılmış bir Trabzonspor maçından sonra Samatta ısrarı niye?
Maçın starı
Nuri Şahin tüm kariyerini özetlercesine takımını maestro gibi yönetti.
Maçın olayı
87'de Thiam’ın İrfan Can’dan gelen topa vurduğu kafa şutunun direkten ve Boffin’den dönmesi ile uzatmada VAR uyarısıyla iptal edilen penaltı kararını söyleyebilirim.
Kısa mesaj
Erol Bulut, Trabzonspor galibiyetinde özellikle çok başarılı oyuncu değişikleri yapmıştı. Dün gece aynı performansı gösteremedi.
‘’Başakşehir ateşle oynuyor‘’
Turuncu-Lacivertliler, Konyaspor engelini de aşamadı. Cikalleshi’nin golüyle geriye düştüğü maçta 1 puanı Demba Ba ile kurtaran son şampiyon 26 puanda kaldı, düşme korkusunu iliklerine kadar hissetmeye başladı. İlhan Palut’la 4. maçından 8. puanını alan konuk takım ise mutlu ayrıldı.
Geçen sezonun şampiyonu zor günler geçiriyor. Küme düşme hattından kurtulma savaşı veren Başakşehir, son haftaların formda ekibi Konyaspor karşısında ilk yarıda çok da etkili olamadı. VAR’dan dönen penaltı kararından başka rakip kalede etkili olamadığını gördük. 9 maçtır kazanamayan Başakşehir, Aykut Kocaman ile ilk 3 puanına ulaşmak hedefindeydi. Ancak ilk 45 dakikaya bakarsak İlhan Palut rakibine orta alanda baskı kurup çabuk oyuncularla hücum planlamıştı. Özellikle 30. dakikadan sonra bu baskıyı kurdu ama gol pozisyonu açısından istediğini bulamadı. İlk devre genelde mücadelesi yüksek ama final bölgesinde, gol yollarında istediklerini yapamayan iki ekip izledik...
Sahasına hapsetti ama...
İkinci yarıya baskılı başlayan Başakşehir, Konyaspor’u kendi sahasına hapsetti. 57. dakikada Crivelli’nin yakın mesafeden kafa şutunu Eray müthiş bir refleksle önledi ve gole engel oldu. Başakşehir aradığı golü bulmak için Deniz Türüç’ün yerine Demba Ba’yı oyuna aldı. Ancak gol 80’de Konyaspor’dan geldi. Sol kanattan yapılan ortada Cikalleshi kafa ile Başakşehir ağlarını havalanırdı: 0-1.
Özgüveni kayıp
Şu bir gerçek ki geçen yılın şampiyonu, sezonu kapatan oyuncuları, sakatlıktan kurtulamayan isimleri ve İrfan Can’ın ara transferde gitmesiyle özgüvenini kaybetmiş bir takım olmuş... Yenik durumdan tecrübeli Demba Ba kafa ile attığı golle kurtuldular: 1-1. Sanırım puan cetvelindeki yerleri oyuncuları inisiyatif kullanmada olumsuz etkiliyor. Özetle bu sonuç Konyaspor’un hanesine artı yazar. Başakşehir için bir puan teselli ama mutlu olmadıklarını biliyorum... Kara bulutlar bu maçta da dağılmadı...
‘’Erol Bulut'a güvenoyu‘’
Fenerbahçe, Trabzon’da öyle bir ilk oynadı ki sanırım herkesin kafasında şimdiye kadar neredeydiniz dedirtti. 40 dakika rakibine nefes aldırmayan Sarı-Lacivertliler, çok önemli net gol pozisyonu bulsa da Uğurcan’ı geçemediler. Fenerbahçe’nin çıkan 11’i maç öncesi sürpriz gibi gözükse de Erol Bulut’un tercihlerinin oynanan oyuna bakarsak doğru olduğunu gösteriyordu.. Mesut Özil’in tarzına uygun isimlerden oluşan Fenerbahçe orta alanı, zaman zaman kalitesini sahaya yansıtan organize ataklar yaptı. Trabzonspor’un bu yarıda ilk ve tek kornerini 40. dakikada kullandığını söylersek ev sahibi yorumumuz yeterli sanırım. İkinci yarı Trabzonspor’un oyuna ortak olduğunu gördük. Özellikle Nwakaeme ile sol kanattan etkili olan Bordo-Mavililer son vuruşlarda etkisizdi. Fenerbahçe, tempo olarak biraz düşüş gösterdi ama 3 puan isteği iştahı değişmedi... Erol Bulut maç öncesi dersimizi çalıştık dedi ve bunu da sahada gösterdi. Gerçekten oyuncu hamleleri dahil bir bütün olarak istatistiksel olarak rakibine büyük üstünlük kuran bir Fenerbahçe vardı sahada. Böyle kritik bir virajda hem takım hem de Erol Bulut güvenoyu alarak Trabzon’dan mutlu dönüyor.
Gecenin sorusu
Abdullah Avcı, orta alanda etkisiz oynayan isimlere niye hamle yapmadı, niye bu kadar sabretti? Gerçekten de Berat ve Bakasetas gerçek performanslarının çok altındaydı.
Maçın starı
Sakatlıktan dönen Pelkas, çok çalıştı golü çok istedi ve harika bir şutla da bunu gerçekleştirdi.
Maçın olayı
Önemli şutör oyunculara sahip olmasına rağmen Trabzonspor’un evinde ilk yarıyı tek bir isabetli şut atmadan bitirmesiydi.
Kısa mesaj
Fenerbahçe, sonuca bakmaksızın söylüyorum bu futbolu devam ettirirse şampiyonluğun en büyük ortaklarından biri demektir.
‘’Yiğido yıkılmadı‘’
Rize’de ilk yarıda baskın gözüken taraf ev sahibi olsa da gole daha yakın olan taraf Sivasspor’du. Sumudica geçen hafta Başkentte Ankaragücü ile berabere kalan 11’den farklı bir kadro sahaya sürdü. Abdullah, Skoda gibi tecrübeli isimleri kulübede gördük. Sivasspor her zamanki gibi hücumu sol kanattan Gradel ile yapmaya çalıştı. Tecrübeli oyuncunun geliştirdiği ataklarda en uçta Yatabare gol arayışı içindeydi. Rizespor’a baktığımızda mücadele var ama üretkenlik açısından kısır bir ilk yarı oynadı. Bu devrede akıllarda kalan Gradel’in pasında Hakan’ın yakın mesafeden dışarı giden kafa şutu. Bir de yine Gradel’in serbest vuruşunda Rizespor barajına çarpan topun direkten dönmesiydi. Tabii ki 32. dakikada Erdoğan Yeşilyurt’un önce sarı sonra VAR’dan gelen uyarıyla kırmızı görmesi böyle bir deplasmanda Rıza Çalımbay’ın planlarında yoktu. Kısaca mücadeleye dayalı ilk 45 dakikadan gol sesi çıkmadı.
Çalımbay garantiye aldı
İkinci yarı 10 kişi kalan rakibi karşısında Rizespor büyük bir baskı kurdu. Ancak bu baskıya karşı eksik olmasına rağmen panik yapmadan mücadele eden bir Sivasspor izledik. Konuk ekip bir kişi eksik oynamayı çok koşarak, çok mücadele ederek, telafi etmeye çalıştı. İki teknik adamın hamleleri skoru bozmaya yetmedi. Özellikle 79. dakikada Michalak ile Rizespor öne geçme fırsatını buldu. Emir Dilaver’in ceza alanına yaptığı ortaya yükselen Michalak’ın kafa vuruşu az farkla dışarı çıktı. Çalımbay; Yatabare, Gradel gibi yorulan isimlerin yerine Kayode ve Boyd ile ile takımı güçlendirerek, bir puanı garantiye aldı. 90 dakika sonunda 3 puanı hedefleyen iki ekip de beraberliğe razı oldu.