Bu sezon lig 21 takımla oynandığı için sıkışmış bir takvime sahibiz. Kovid sebebiyle kadro kurmakta zorlanılan bir süreçte 8 günde 3 maç oynamak hayli zorlayıcıyken Beşiktaş’ın oynadığı 3 maçı da gol yemeden kazanması büyük başarı. Bunu ligde sadece Beşiktaş ile Gaziantepspor yapabildi. Başakşehir galibiyetiyle başlayıp son 8 maçta sadece Alanya deplasmanını kaybeden Beşiktaş’ın son 8 günde hiç gol yemeden 9 puan toplaması dikkat çekici doğrusu. Sergen Yalçın 6 Kasım’da Gaziantepspor’a yenildiğinden bu yana antrenörlükte başka bir seviyeye geçti. Son derece mantıklı, sabırlı ve telaştan uzak bir oyun oynatıyor. Az vakit çok maç olduğu için kadrosunu yıpratmadan doğru rotasyonlarla takımını sahada daima diri tutuyor. Sabırla oynuyor, coşkunun sarhoşluğuna kapılmadan kazanıyorlar.

Gecenin sorusu

Hakan Arslan’ın eline devre bitiminde hakeme izletmesi için telefonu kim verdi? Kim verdiyse Sivas’ın 10 kişi kalmasının müsebbibi odur.

Maçın starı

Atiba her maç yeni bir rekor deniyor. 37 yaşındaki orta saha Sivas karşısında 90/91 pas yaparak yüzde 98,8 isabet oranıyla kendi rekorunu kırdı.

Maçın olayı

Sivasspor kaptanı Hakan Arslan’ın devre bitiminde cep telefonunu alıp hakeme görüntü izletmeye çalışması ve sinirlerine hakim olamayarak atılması.

Kısa mesaj

8 günde 3 maç, 8 gol atıp hiç gol yemeden 3 galibiyet, 9 puan. Beşiktaş, Gaziantepspor ile birlikte bu sürecin lideri oldu.

Gaziantepspor taktiksel sadakati en yüksek takım olmanın meyvelerini toplamaya devam ediyor. Topa sahip olmaya odaklanmadan rakibin zaaflarına oynayıp yetenekli ve hızlı forvetleriyle doğrudan rakip kaleye giden Sumudica ve öğrencilerinin son kurbanı Alanyaspor oldu.

Müthiş forvetleri var

Gaziantepspor’un alameti farikası hızlı forvetleri. Dicko ilk golde topu orta sahadan alıp hızıyla fark yaratarak golü bulduğunda Alanyaspor topa yüzde 70’lerde sahipti ve oyuna hükmettiğini düşünüyordu. Aslında bu sezon Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir de aynısını düşündüğü anda Gaziantepspor gollerini sıraladı. Çünkü sade, basit ve uzun paslara dayalı nefis geçiş oyununu artık ezberlemiş vaziyetteler. Taktiksel anlamda ligin en iyi takımı olduklarını söylemek gerek.

Alanya’nın çaresizliği

Lige çok iyi başlayan ve liderlik koltuğunda haftalarca oturan Alanyaspor son 4 deplasman maçını da benzer sebeplerle kaybetti. Ön alanda basit top kayıpları yaptıklarında orta yaya çıkmış savunması geri koşularda yavaş kalıyor ve kalecisinin de hatalarıyla kolay gol yiyor. Çağdaş hoca Gaziantep maçının ikinci yarısında sağ bek Juan Fran’ı çıkarıp Tayfur’u; Siopis’i çıkarıp Efkan’ı alarak sağ kenara hareket getirmek istese de Gaziantepspor Alanya hücumunda kaptığı topu Mirallas üzerinden Maxim’e ulaştırıp golü bulduğunda fişi çekmiş oldu. Sumudica ve öğrencileri mart ayından bu yana evindeki yenilmezlik serisini sürdürürken sıralamada da yukarıları çıkmaya devam etti

Derin ve kapalı savunmaları açmak zor iştir. Beşiktaş 0-0’ı etkisiz ama sabırlı oynadı. Ghezzal çok top kaybetti, ekstra geri koşular takımı yordu. Zira Ankaragücü’nün planı kontratak üzerine kurulu olduğundan bu kayıplar Beşiktaş kalesinde pozisyon oldu. O yüzden Ankaragücü sadece ilk yarıda Beşiktaş’tan çok daha fazla şut denedi. Sergen hocanın 0-0 planı sabır üzerine kurulu. Aynı şeyleri yap, başarısız ol ama yine yap. Sonra golü bir duran toptan bul ve rakibin zaaflarına oynamaya devam et. Beşiktaş ilk golü Erzurum’a bir duran toptan 59’da atmıştı, Ankaragücü’ne de 61’de bir duran top golü attı. Ama golden sonraki senaryo biraz farklıydı. Erzurum 1-0’dan sonra çıkmıştı, Ankaragücü oyunundan neredeyse ödün vermedi. Arkada boşluk bırakmadı, temkinli hücum etmeye devam etti. Bu maçın ana fikri Beşiktaş’ın ilk 1 saatte gol bulamasa bile sabırla aynı oyunu oynamaya çalışması ve başarılı olana kadar denemesi.

Gecenin sorusu

Rosier, sakin kaldığı zaman takımın en faydalı oyuncusu olduğunun farkında mıdır? Zira doğru kademelerle savunmada harika iş çıkardı.

Maçın starı

Konya ve Gaziantep maçlarından sonra topa tutulan Vida, Erzurum’dan sonra Ankaragücü’ne de güzel bir duran top golü atarak gecenin yıldızı oldu.

Maçın olayı

Beşiktaş'ın ilk yarıda yüzde 72 topa sahip olmasına rağmen 0/2 yani tek bir isabetli şut atamaması.

Kısa mesaj

Yarıştan koptu denen Beşiktaş son 6 haftada 5 galibiyet aldı. Galatasaray derbisine kadar fikstürü avantaja çevirebilirse yarışta güçlü durur.

Denizli’den mağlup dönen Alanya, öne geçtiği maçta Malatya’ya da takıldı. Nefes kesen maç 1-1 biterken Çağdaş Atan’ın takımı son 5 maçta 4. kez puan kaybı yaşadı, zirvede kredisi kalmadı. 20 puana ulaşan Sarı-Kırmızılılar ise yükselişini sürdürdü.

Alanyaspor bu sezon alışılagelmiş oyun tarzının çok dışında ve ligin topa en çok sahip olan takımı. Geçen hafta Denizli deplasmanında yüzde 80, dün akşam da Malatya karşısında yüzde 71 topla oynamasına rağmen puan kaybetti. Çağdaş Atan ve öğrencileri son 5 maçta 4. kez puan kaybederken hücumdaki tıkanıklık dikkat çekiyor.

Bu oyun forvetleri zorlar

Alanyaspor topa bu kadar sahip olurken rakiplerinin kapalı savunmalarını aşmak için strateji geliştirmek zorunda. Doğrusu bu sezona kadar rakipleri gibi kapalı oynayıp hızlı forvetlerle kaleye giden Alanyaspor, artık bir büyük takım oyunu oynuyor. Bu oyun tarzı forvetleri hayli zorlar. Zira Beşiktaş hariç son 5 maçın 4’ünde kapalı savunmaları açma konusunda sınıfta kaldılar.

4 santrfora dönünce

Hamza Hamzaoğlu son haftalarda yaptığı tercihlerle bu ligin en cesur antrenörü olma yolunda ilerliyor. Fenerbahçe deplasmanında 4 santrfor ile kazanan Hamzaoğlu, Alanya’ya karşı 3 santrfor artı Olcay ile başlayıp, devre bitiminde Tetteh’i alarak yine Kadıköy düzenine döndü ve erken geri düştükleri maçı çevirmeyi başardı. Malatyaspor topa az sahip olmasına rağmen forvet kalitesiyle rakibine yakın şut denerken, çok daha fazla isabet sağlayarak puan kazandı. Hamza hoca cesaretiyle zor bir deplasmandan daha puan çıkardı.

Erol Bulut Alanya’da, Malatya’da oynadığının bir benzerini oynatmaya çalışıyor Fenerbahçe’ye. Sorun da bu zaten. Fenerbahçe taraftarının kabul edeceği seveceği bir oyun tarzı değil bu. Gaziantep ise üçlü bir savunmayla son derece sade, basit, anlaşılır ama zor savunulur bir oyun oynuyor. Neden zor savunulur? Çünkü futbolda savunması en zor detay ‘pas’tır. Sumudica’nın öğrencileri merkezde kazandıkları topları uzun ters paslarla forvetlere taşıyor, topa az ama etkili temas ediyorlar. Erol Bulut’un hayali de bu aslında. Topa az dokunan, 3. pası ceza sahasına indiren, doğrudan kaleye giden bir oyun. Pelkas’ın attığı, Bulut’un hayali ve aynı zamanda Gaziantep’in imza golüydü. Fenerbahçe ikinci yarıda topu tamamen aldı fakat üretmekte yine zorlandı. Çünkü top hakimiyeti üzerine planları çok sınırlı. Şayet topla bu kadar sorun yaşıyorsan hayatta kalmak için savunmana muhtaçsındır. Fakat Fenerbahçe savunması her hafta yeni bir hata deniyor ve her seferinde başarılı oluyor!

Gecenin sorusu

İkinci yarıda topun hakimiyeti tamamen Fenerbahçe’ye geçmiş, Gaziantep arkaya yaslanmışken Erol hoca Caner’i oyuna çok geç aldığını düşünüyor mu?

Maçın starı

Beşli Gaziantep orta sahasının sol kenarında 105 metreyi zekasıyla domine eden Güray Vural, duran topları etkili kullandı, takımına liderlik yaptı.

Maçın olayı

İlk yarıda yüzde 53 topla oynayan Fenerbahçe’nin sadece 3 kez Gaziantep ceza sahasında topla buluşması.

Kısa mesaj

Gaziantep, Cruyff’un ‘Futbol basit oyundur, zor olan basit oynamaktır’ sözünü hayata geçiriyor. Zor olanı yapıp basit ama zor savunulur bir oyunla maç kazanıyor.

Çağdaş Atan Beşiktaş’ı hücrelerine kadar analiz etmiş. Ön alanda stoperlere öyle bir baskı yaptılar ki Montero dağıldı, Wellinton orta sahaya kadar topsuz çıkmak zorunda kaldı. Beşiktaş’ın 3 maçlık yükseliş döneminin ana fikri olan geriden oyun kurup, az top kaybetme durumunu yok ettiler. Çağdaş hocanın, Babacar’ı Rıdvan’a fiziksel üstünlük kurması için sağ forvette oynatmasının da 82’ye kadar işe yaradığını söylemek gerek. Bu sayede Beşiktaş’ı soldan getirmediler, Larin ile Ghezzal’i konfor alanlarından çıkardılar. Beşiktaş ön alanda en çok top kaybettiği maçlardan birini yaşarken, bekler sürekli rakip kovalamak zorunda kaldı. Bu gereksiz geri koşular Rosier’in kırmızı görmesine sebep olacaktı. Bu yüzden Rosier çıktı, Dorukhan sağ beke geçti ve Beşiktaş ritmini iyice yitirdi. Alanya tarafında ise bir çok iyi performans vardı. Bakasetas sadece Alanyaspor’un değil sahanın en yeteneklilerinden biri olduğunu defalarca gösterdi. Attığı 2 golle gecenin yıldızı oldu.

Gecenin sorusu

Bu taktiksel zafer, Çağdaş Atan’ın ‘stajyer teknik direktör’ yaftasını üzerinden tamamen atması için yeterli değil midir?

Maçın starı

Normalde futbolcular yıldızlaşır ama bu maçın yıldızı yaptığı nefis analizle Beşiktaş’ı taktiksel anlamda yenen Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan’dı.

Maçın olayı

Oyuna 86’da giren Efkan’ın 90’da Güven’i sırtından çekerek bariz bir penaltıya sebebiyet vermesi.

Kısa mesaj

Haftanın en büyük kazananı (BAY) geçen Galatasaray oldu. Alanya hariç zirve yolundaki tüm rakipleri puan kaybeden Terim ve öğrencileri oynamadan kazandılar.

Hafta içi erteleme maçında ligin lideri Alanyaspor’u yenerek büyük özgüven kazanan Göztepe, Rize deplasmanında son dakika penaltısıyla mağlup oldu. Güzel, zevkli, pozisyonlu ve aksiyonu bol bir 90 dakika izlediğimizi belirtmeliyim. Ligde 3 haftadır kazanamayan Çaykur Rizespor maçta 2-0’ı bulmasına rağmen Göztepe nefis bir geri dönüşe imza attı ve 81’de durumu 2-2’ye getirdi.

Aksiyon filmi gibi

Son dönemde izlediğimiz en aksiyonlu maçlardan biriydi doğrusu. İki takım da futbol oynamaya odaklıydı ve topu rakip ceza sahasına taşımak için yoğun uğraş verdiler. Bu konuda iki takımın da eşit çaba harcaması futbol kalitesini yükseltti. Göztepe’nin 2-2’yi bulmasının ardından Rize beraberliğe razı olmadığını göstermek için baskıyı artırmak istedi. Kornerde Alparslan’ın rakibini boynundan çekerek düşürmesinin ardından hakem Özgür Yankaya penaltıya hükmetti. Boldrin’in penaltısını kaleci İrfan çıkardı, tamamladı yine çıkardı fakat Skoda’nın son şutuna yetişemedi.

Yenilmezlik son buldu

Göztepe 6 maçtır ligde iyi bir yenilmezlik serisi yakalamıştı. Oldukça dirençli ve pozitif futbol oynamaya çalışan İzmir ekibinin ortaya koyduğu futbol ve mücadele maçı kaybetseler bile alkışa değerdi. Loic Remy’yi kullanamadığı için son 3 haftada maç kazanmakta zorlanan Çaykur Rizespor ise 3 hafta aradan sonra 3 puana ulaşarak bir anlamda hayata döndü.

Sakat ve hastalar yüzünden İsrail'de sahaya sadece 14 futbolcusunu çıkarabilen Sivasspor turu elinden kaçırdı. Bunda elbette koronanın etkisi yadsınamaz. Maccabi Tel Aviv'i yenmek tüm bu olumsuzluklara rağmen Avrupa Ligi'nde turu getiriyorken bunu gerçekleştirememek üzücü.

Sivasspor bu sezon geçen yılın hayli uzağında bir performans sergiliyor. Bunda elbette koronanın etkisi yadsınamaz. Sakat ve hastalar yüzünden İsrail'de sahaya sadece 14 futbolcusunu çıkarabilen Sivasspor turu elinden kaçırdı. Ama genel olarak Rıza Çalımbay ve öğrencileri bu sezon topa daha az sahip oluyor, akan oyunda Gradel'den bekledikleri mucizeler dışında planlar işlemiyor. Maccabi Tel Aviv'i yenmek tüm bu olumsuzluklara rağmen Avrupa Ligi'nde turu getiriyorken bunu gerçekleştirememek üzücü doğrusu. Avrupa Ligi'nde daha önceden oynadığı hiç bir maçta topla yüzde 50 bile oynayamayan Sivas için Maccabi'nin beraberlik planı Gradel ve arkadaşlarını şaşırttı. Topla oynamaya çok alışık olmayan Sivasspor, oyuna bir türlü hakim olamadı.

Merkezden eksilince

Maccabi'ye karşı topu alsa da oyunun momentumunu bir türlü eline alamayan Sivasspor takım savunmasında bir çok şeyi eksik bıraktı. Oyuna 64'te merkezden Claudemir'i çıkarıp Kone'yi yani fazladan bir santrfor sokan Bülent Albayrak ceza yayının önünden bir savunmacıyı eksiltti. Bu değişimin üzerinden iki dakika geçmişken Saborit ceza sahasının dışından o kadar rahat ve sert bir şut çekti ki hepimiz bu güzel golü izledik, sahadaki tüm Sivaslılar gibi.

Kayıp sezon mu olacak?

Geçen sezon uzun süre şampiyonluk mücadelesi veren Sivasspor için bu sezon gerek lig gerekse Avrupa Ligi performansı hayli düşündürücü. İyi futbol oynamıyorlar, oyunun kontrolünü erken kaybediyorlar, hücumda üretkenlik sıkıntısı çekiyorlar. Avrupa Ligi'nde maçlarını İstanbul'da oynamak zorunda kalan Karabağ olmasa puan alamayacaklardı. Bu üzerinde durulması gereken bir sorun. Ülke futbolu olarak yine Avrupa'ya aralıkta veda ettiğimiz bir sezon yaşıyor olmanın üzüntüsü de cabası.