Sezonun iki flaş takımı karşılaştı. Hatay, 45. dakikada 10 kişi kaldı. Alanya bastırdı ama kilidi açamadı. Başından sonuna kadar nefes kesen maç 0-0 eşitlikle sonuçlandı.

Hatayspor ile Alanyaspor arasındaki maç keyifli bir futbol vaat ediyordu fakat özellikle ilk yarıda beklenenin aksine vasat bir oyun izledik. Maçın hemen başında Boupendza’nın girişimiyle gerçekleşen pozisyon dışında isabetli şut atamayan Hatayspor oyuna hükmetmekte zorlandı. Bunda Alanyaspor’un Salih ve Efecan ile topa nitelikli sahip olmasının rolü büyüktü. Çağdaş Atan ve öğrencileri Hatay kalesine ilk yarıda 3/4 şut isabetiyle hücum etti. Hatayspor’un sağ beki Popov’un devre biterken ikinci sarıdan atılması ise topun tamamen Alanyaspor’da kalmasına yardımcı oldu.

Boupendza durdu

Alanyaspor topa sahip olurken iki kanatta iyi savunma yaptı. Hatayspor’un en etkili silahları Akintola ve Boupendza toptan uzak kaldı ve aradıkları alanları bulamadı. Alanyaspor genel anlamda topa da oyuna da hakimdi. Fakat gerek Efecan gerekse Salih ile getirilen toplar yanlış pas tercihleriyle harcanınca rakibin 10 kişi kalmasının avantajı kullanılamadı. İyi bir hava ve görece düzgün bir zeminde oynanan maçta 1 puanı kazanan ikinci yarının tamamını 1 kişi eksik oynayan Hatayspor olurken Alanyaspor 2 puan kaybetti.

Futbol olarak vasatın üzerine çıkılmayan bir kupa maçı izledik. Haftasonu 75 dakika 10 kişi oynayan Beşiktaş’a karşı hücumu düşünmeyen hocası İsmail Kartal’ı gönderip, yerine İlhan Palut’u getiren Konyaspor, futbolcularından beklediği reaksiyonu aldı. Beşiktaş, Oğuzhan ile golü erken bulsa da Konyaspor kornerde stoperi Abdülkerim’in kafasıyla dengeyi sağladı ve bu denge 120 dakika bozulmadı. Beşiktaş’ta Olcay ve Cenk’in ayrılışları Oğuzhan’ı çok düşürmüştü. Cenk’in gelişiyle Oğuzhan da eski formuna döndüğünün sinyallerini verdi. Bazen oynaması için bazen oynatması için transfer yaparsınız. Beşiktaş, Cenk’i alarak şimdilik her ikisini yapmışa benziyor. Hasic iyi başlasa da oyundan erken koptu, Rosier lig temposunda değildi, Montero çok erken sakatlanıp çıktı, Cenk tempoya ayak uydurdu, Aboubakar savruktu, Josef oyuna girene kadar orta sahada çok arandı. Genel anlamda oyunun hakimi Beşiktaş olsa da Konyaspor geri adım atmadı.

Gecenin sorusu

Hakemlerin elle oynama standardı değişti mi? Değişmediyse Bytyqi’nin ceza sahası çizgisinde (veya içinde) elle oynaması neden dikkate alınmadı?

Maçın starı

Beşiktaş kalecisi Utku bir penaltıyı kendisi kurtardı, diğer ikisini Konyasporlular dışarı attı. Ama bu galibiyette Utku’nun payı büyüktü.

Maçın olayı

Konyaspor’un 3 penaltı kaçırması ve Beşiktaş’ın yarı finale kalan tek büyük olması.

Kısa mesaj

Bu sezon en iyi çıkış yapan Beşiktaş futbolcusu Larin ama aynı zamanda en kafa karıştıranı da o. Bazen öyle plase vuruyor ki gözleriniz kamaşıyor, ama bazen kale dibinden vurduğu kafa taç çizgisine kadar gidiyor.

Türk antrenörlüğünün son dönem yükselişi ülke futbolu adına sevindirici bir gelişme elbette. Dün gece Sergen Yalçın’ın, takımı 21. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen oynattığı cesaretli ve ofansif futbol alkışı fazlasıyla hak ederken, İsmail Kartal’ın eksik rakibine karşı kazanmayı değil beraberliği düşünmesi dikkat çekiciydi. Beşiktaş, uzatmalarla birlikte neredeyse 75 dakikayı eksik oynamasına rağmen Josef De Souza önderliğinde oldukça baskın bir futbol sergiledi. 8 günde 3. maçlarını oynuyor olmalarına rağmen Souza, Wellinton, Rosier, Vida, Ghezzal ve Larin iki kişilik performans gösterdi. Gecenin beyaz tarafından her türlü olumsuzluğa rağmen futbolundan ödün vermeyen Sergen Yalçın, siyah tarafındaysa bir kişi fazla oynamasına rağmen oyunun momentumunu eline almak için hamle yapamayan İsmail Kartal vardı.

Gecenin sorusu

Hakemlerin faul standardı ne zaman oturacak? Formadan çekme orta sahada olunca faulse, ceza sahasında olunca penaltı değil midir?

Maçın starı

Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra Josef De Souza iki kişilik oynadı. Rakibe baskı yaptı, top taşıdı, savunmaya koştu, gecenin yıldızı oldu.

Maçın olayı

N'Sakala’nın 21’de atılmasına rağmen Konyaspor’un rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluşması ve tek bir şut atmadan ilk yarıyı bitirmesi.

Kısa Mesaj

Beşiktaş iki maç aradan sonra kazanınca ligin zirvesinde 3 takım 48 puanda buluştu. Nefes kesici bir yarışı izleyecek olmak keyif verici doğrusu

Fenerbahçe bu sezon en zorlandığı maçlardan birini Hatay’a karşı oynadı. Kabul etmek gerekir ki ligin en zorlayıcı takımlarının başında Ömer Erdoğan ve öğrencileri geliyor. Hafta sonu Başakşehir’e 5 atan Hatayspor’a karşı Fenerbahçe’nin erken golü bulması büyük bir avantajdı. Fakat Hatay, özellikle ikinci yarıda büyük bir baskı kurdu ve oyunun inisiyatifini eline aldı. Fenerbahçe büyük baskı altındayken kaleci Altay çok iyi oynadı, kurtarışlarıyla yıldızlaştı. Maça öylesine konsantreydi ki her vurulanı çıkaracağına rakibi bile inandırdı. Ta ki Boupendza’nın attığı Tsubasa golüne kadar. Hatay baskısının bu kadar yoğun olmasının sebebi ise Gustavo’nun sakatlanarak erken çıkmasıydı. Brezilyalı yıldız Fenerbahçe sistemi için büyük öneme sahip. O yokken merkezde top kazanma ve dağıtma sorunu baş gösteriyor.

Gecenin sorusu

Sanırım şu an her bir Fenerbahçeli’nin aklında aynı soru var; Gustavo hafta sonu Galatasaray derbisinde oynayabilecek mi?

Maçın starı

Altay Bayındır müthiş oynadı, kalesinde devleşti, inanılmaz topları çıkardı. Yediği gole kimsenin diyecek lafı yok zira Boupendza olağanüstü bir gol attı.

Maçın olayı

Ozan Tufan’ın Mesut oyuna girmek üzere kenarda beklerken çizgiden çıkardığı top ve elbette akabinde Özil’in Türkiye kariyerine adım atması.

Kısa mesaj

İlginçtir Mesut oyunda kaldığı süre içerisinde sadece iki kez topla buluştu, ilk dokunuşunda Fenerbahçe’nin ikinci golünü hazırlamış oldu.

Cenk Tosun Beşiktaş’ın forvet hattına önemli bir hareket katacaktır buna şüphe yok. Cenk ile Aboubakar’ın uyum içerisinde oynayabilmesi için Sergen Yalçın’ın oyun planında da bazı değişimler gerekebilir. Öncelikle en basitinden başlayalım. Sergen hoca, Larin’i çıkarıp Cenk’i sol forvete koyarak devam edebilir. Bu en kolayı. Ama sanırım Yalçın’ın kafasında daha büyük bir değişim planı var. Bu da formasyonu değiştirmek anlamına gelebilir. Çünkü forvet hattının tamamı çok formda ve takımın attığı 48 golün 24’üne imza koyan Aboubakar-Larin ikilisini bozmak istemeyebilir.

4-4-2’ye geçiş olabilir

Diğer kanatta ligin asist kralı Ghezzal varken onu yerinden etmek riski artırabilir. Bu durumda Sergen hocanın önde Cenk-Aboubakar ikilisiyle kalıp formasyonu 4-4-2’ye çevirmesi muhtemel. Özellikle iç saha maçlarında bundan verim alma ihtimali yükselebilir. Burada elbette yükün önemli bir bölümü merkezde Souza-Atiba ikilisine binecek.

Ghezzal merkeze, Tosun sağa...

Cenk, üzerine plan kurulacak kadar iyi bir forvet. Dolayısıyla Sergen hocanın Cenk’in içinde yer aldığı tüm denklemleri denemesi kuvvetle muhtemel. Bu durumda güçlü bir seçenek daha var; Aboubakar’ın önde, Cenk’in sağda, Larin’in solda, Ghezzal’in ise merkeze geçtiği düzen. Ghezzal Lyon’da genelde sağ kenar oyuncusuydu ama dönem dönem forvet arkası oynatılıyordu. Çok iyi bir sol ayağı var ve merkezde onun oyun görüşünden faydalanmak forvetlerin işini daha da kolaylaştırabilir.

Beşiktaş-Trabzonspor maçı bu sezonun şahit olduğumuz en tempolu en izlenir 90 dakikalarından biriydi. Abdullah hocanın, Beşiktaş’ın en güçlü bölgesi olan orta sahaya hazırladığı Abdulkadir Parmak’lı formül, 1. dakikadaki sakatlık sebebiyle bir miktar sekteye uğramış olsa da maçın genelinde orta sahada Trabzonspor’un istedikleri oldu. İki takım futbolcuları çok iyi niyetle oynayınca maçın ilk faulü 27. dakikada çalındı. Halil Umut Meler’in genel anlamda oynatma yönünde inisiyatif kullanması da bunda etkiliydi. Bir solukta bitti ilk yarı. Bu sezonun en akıcı ilk yarısıydı. Maçın genelinde çok iyi performanslar vardı ama iki kaleciyi biraz daha öne çıkarmak gerekir. Uğurcan bu ligin en yetenekli kalecilerinden biri. Yine çok büyük oynadı, zor toplar çıkardı, 8 kurtarış yaptı ve takımının galibiyetinde büyük rol oynadı. Ersin ise son zamanlarda büyük gelişim gösteriyor. Baker’in vuruşunu çıkartarak mutlak bir golü önlemesi bir yana takımın üçüncü stoperi gibi güvenle öne çıkıp atak kesmesi gelişiminin göstergesiydi.

Gecenin sorusu

Son dönemlerde Beşiktaş ile Trabzonspor arasında temposuz bir maç hatırlayan var mı?

Maçın starı

Nwakaeme, Trabzonspor’a bugüne kadar gelmiş en yetenekli forvetlerin başında. Dün gece takımının iki golünde de onun imzası vardı.

Maçın olayı

Yüksek tempoyla başlayan maçta ilk faulün 27. dakikada yapılması ve ilk yarının sadece 7 faulle tamamlanması.

Kısa mesaj

Trabzonspor Avcı’yla yükselişini sürdürüyor. Abdullah hoca iyi bir antrenörlük örneği sunuyor, Süper Kupa’nın üzerine bir de Beşiktaş galibiyeti büyük başarı.

Oyununu Mesut Özil’e uyarlamaya hazırlanan Fenerbahçe, Kayseri karşısında sezonun en etkili futboluyla kazandı. Fenerbahçe adına sezonun en büyük piyangosu Pelkas harika iş çıkarmaya devam ediyor. Takımının ilk golünde Thiam’a tam bir Mesut Özil asisti yaparak yeni takım arkadaşına hoş geldin dedi. İkinci golde ön asisti çok estetik ve görülmeye değerdi. Szalai’yi ilk maçında çok beğendiğimi söylemeliyim. Çok net bir sol ayağı var, tereddütsüz, sade ve akıcı oynuyor. Bir stoper hem solak hem iyi pasörse kariyerine 1-0 önde başlıyor, Szalai de Fenerbahçe serüvenine iyi bir başlangıç yaptı.

Dan Petrescu futbolculuğunda 4 büyüklerin transfer gözdesi olsa da Rumen futbol insanı Türkiye’ye teknik direktör olarak geldi. Petrescu’nun elinde vasat bir kadro var. Özellikle kariyerinde Kayseri öncesi toplasan 5 golü olmayan 23 yaşındaki golcü! Kanga zincirin en zayıf halkasıydı. Kayserispor yönetiminin sorunun hocada değil kadro yapılanmasında olduğunu anlaması gerekiyor.

Gecenin sorusu

Herkes bu kadar iyiyken Erol hoca kimi feda edecek?

Maçın starı

Pelkas Fenerbahçe’ye dinamizm kattığı kadar skor katkısıyla da fark yaratıyor. Thiam’a asisti akıl dolu, ikinci goldeki dokunuşu çok estetikti.

Maçın olayı

Mesut’a hazırlanan Fenerbahçe’nin ilk yarıda 322, maçın genelinde 625 isabetli pasla kendi adına bu sezonun rekorunu kırması.

Kısa mesaj

Fenerbahçe oyun tarzını değiştiriyor, daha çok pas yapıp topa sahip oluyor. Gustavo ve arkadaşları sadece ilk 45’te yaptığı pası daha önce 6 maçın 90 dakikasında yapamamıştı.

Beşiktaş oyunun her geçen maç daha da geliştiriyor. İki ay öncesine kadar kellesi istenen! Sergen Yalçın’ın yeni oyun yazılımı Beşiktaş’a son 8 maçta 7. galibiyetini getirirken hiç yenilmemesi dikkat çekici. Hali hazırda ligin en tempolu takımı olan Beşiktaş, Karagümrük karşısında neredeyse pas hatası yapmadan yüzde 72 topa sahip olarak sezonun en parlak performansına imza attı. Siyah-Beyazlı takımın tam 9 oyuncusu yüzde 90’nın üzerinde pas isabet oranıyla oynarken, totalde 646 isabetli pasla sezonun pas rekorunu kırmaları dikkat çekiciydi. Vida (103) ve Montero (106) sahanın topla en çok buluşan futbolcuları olurken iki stoperin yüzde 95 pas isabetiyle oynamaları Beşiktaş’ın yüzde 72 topla oynamasına yardımcı oldu. Mensah Beşiktaş’a geldiğinden beri en etkili futbolunu oynadı. Souza orta sahada topları çok çabuk geri kazandı, Aboubakar temposuyla büyük fark yaratırken Larin yine bir şekilde golünü atmayı başardı. Özetle Beşiktaş hem formunun hem ligin zirvesinde.

Gecenin sorusu

Beşiktaş yönetimi, bu vasat kadro ile harikalar yaratan Sergen Yalçın’ı yeni ve iyi bir transfer ile ödüllendirmeyi düşünüyor mu?

Maçın starı

Mensah iki klas gol attı, Beşiktaş kariyerindeki en iyi maçını oynadı.

Maçın olayı

Yüzde 72 topa sahip olan Beşiktaş’ın sezonun en çok şut denediği maçını oynaması ve 646 isabetli pasla bu sezon kendi rekorunu kırması.

Kısa mesaj

Beşiktaş son 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik ile 22 puan topladı. Dolmabahçe’de Göztepe ile ilk yarıyı bitirip, Trabzon ile yine evinde ikinci yarıya başlamak önemli bir fikstür avantajı olabilir.