‘’Top kaybı can yakar‘’
Sergen Yalçın, bugün önde basit top kayıplarından kaçmak için Ljajic ve Ghezzal gibi ‘hünerli’ oyuncularla oynayacak. Gaziantep, rakibin zaaflarına oynadığından hızıyla sonuca giden takımların başında geldiğinden top kaybı sayısı maçın senaryosunu belirler.
Beşiktaş, 4 maçtır üst üste kazandığı gibi kalesini de gole kapadı. Malatya deplasmanında oyun standartlarının altında kalsa da yine gol yemeden kazandı ve yarıştaki tüm rakipleri puan kaybederken büyük bir avantaj elde etti. Bu psikolojik açıdan Sergen Yalçın ve öğrencilerini yükseltecek bir durum. Beşiktaş, ligin en tempolu ve pas kalitesi en iyi takımlarından biri. Oyun standardını korumak için her şeyden önce iyi bir zemine ihtiyacı var. Dolmabahçe’nin zemininde bugün Gaziantepspor’u ağırlayacak olan Beşiktaş nisan ayının ikinci haftasına kadar İstanbul’dan dışarı çıkmayacak. Fikstür kolay değil ama Başakşehir (d), Fenerbahçe, Kasımpaşa (d), Alanya maçlarında en azından zeminle ilgili sorun yaşama ihtimali daha düşük.
Arkayı 5’leyecekler
Gaziantepspor, Sa Pinto geldiğinden beri sadece 2 maç kazanabildi. Hafta arasında Gençlerbirliği’ni 10 kişi kalmalarına rağmen yenseler de Mirallas’ı kaybettiler. Beşiktaş’a karşı Sumudica dönemindeki gibi arkada 5’li bekleyip Güray ve Maxim ile kenar koşularına oynamaları kaçınılmaz. Bu durumda Sergen Yalçın’ın önde basit top kayıplarından kaçmak için Adem Ljajic ve Ghezzal gibi ‘hünerli’ oyuncularla oynaması beklenebilir. Gaziantepspor rakibin zaaflarına oynadığından hızıyla sonuca giden takımların başında geldiğinden top kaybı sayısı maçın senaryosunu belirler.
‘’Atiba klasiği!‘’
Beşiktaş, standartlarının altında oynadığı bir 90 dakikanın sonunda Malatya deplasmanından 3 puanla döndü. Topa sahip olmasına rağmen belki de sezonun en etkisiz ilk yarılarından birini oynayan Sergen Yalçın ve öğrencileri orta sahadan oyun kurmakta çok zorlandı. Top stoperlerden doğru çıkmasına rağmen Necip üzerinden dağıtılamayınca Beşiktaş’ın oyunu tıkandı. Devre bitiminde Mensah-Necip değişimiyle merkeze bir dinamizm gelse de Beşiktaş alışılagelmiş oyununun gerisinde kaldı. Yani Beşiktaşlı futbolcular Malatyasporlu meslektaşlarını tam kötü oynadıklarına inandırıyorken Atiba’nın golü geldi. Aboubakar’ın pasında Atiba’nın gol vuruşunu ligimizde forma giyen santrforların bir çoğu yapamaz. Sanırım Sergen Yalçın sezon sonunda bu maçı; dağınık futbol oynanan, Atiba’nın nefis gol vuruşuyla kazanılan ve Utku’nun rüştünü ispatladığı bir 90 dakika olarak hatırlayacak.
Gecenin sorusu
Atiba’nın futbol adına sahada yapamadığı herhangi bir şey kaldı mı?
Maçın starı
Yaş 38 ama ruh maksimum 28. Sahada basmadık yer bırakmayan Atiba, öyle güzel bir santrfor vuruşuyla golü yaptı ki, takımını resmen ipten aldı.
Maçın olayı
Beşiktaş’ın tam 31 kez Malatya ceza sahasında topla buluşmasına rağmen sadece 3 isabetli şut çekmesi.
Kısa mesaj
Beşiktaş’ı mart ayında zorlu bir fikstür bekliyor. İyi tarafından bakanlar için nisan ayının ikinci haftasına kadar tüm maçlar İstanbul’da oynayacak.
‘’Eve huzurlu dönmek için‘’
Kartal’ın Mart fikstürü kolay görünmüyor. Tek artısı, Nisan’ın ikinci haftasına kadar tüm maçlarını İstanbul’da oynayacak olması. Beşiktaş, Malatya deplasmanını sorunsuz geçerse İstanbul serisine stressiz başlar. Takımın bugünkü en büyük kozu, ligin en şutörleri arasında yer alan forvetleri...
Beşiktaş, ligin en dominant futbolunu oynayan takımlarının başında geliyor. Sergen Yalçın, Beşiktaş’ı ligin en çok pas yapan ekibi haline getirdi ve tüm planı bunun üzerinden ilerliyor. Yalçın’ın sisteminde Vida-Welinton-Souza üçlüsünün pas kaliteleri belirleyici rol oynuyor. O yüzden Malatya deplasmanında rakip kadar zeminle de mücadele etmek zorunda kalmak oyun standardını etkileyebilir. Yani maçın senaryosunu zemin şekillendirecek dersek abartmış olmayız. Beşiktaş’ın Mart fikstürü (Gaziantep, Başakşehir (d), Fenerbahçe, Kasımpaşa (d), Alanya) kolay görünmüyor. Tek artısı, Nisan’ın ikinci haftasına kadar tüm maçlarını İstanbul’da oynayacak olması. O yüzden Malatya deplasmanı Sergen Yalçın ve öğrencileri için en az bir derbi maçı kadar önem taşıyor.
2 ismi dinlendirdi
Rachid Ghezzal ve Rıdvan Yılmaz’ı Denizli karşısında dinlendirme şansı bulan Sergen hoca, belki yarışta rakip olduğu meslektaşları kadar geniş bir kadroya sahip değil. Transferle genişletemediği kadrosunu sahada yükselterek yarışta kalan Yalçın, Malatya deplasmanını sorunsuz geçerse İstanbul serisine daha stressiz başlar. 7 haftadır maç kazanamayan ve bu süreçte rakip kaleye sadece 15 isabetli şut atabilen Malatya karşısında Beşiktaş’ın en büyük kozu ikinci topları rakibe bırakmayan Josef ile ligin en şutörleri arasında yer alan forvetleri olacak.
‘’Mohamed müthiş ilerliyor‘’
Fatih Terim Kasımpaşa maçından bu yana kullandığı Etebo-Fernandes- Emre’li orta saha kurgusunun üzerine pratik yapmaya devam ediyor. Galatasaray geçen hafta Alanya’ya karşı sezonun en kötü futbol kesitlerinden birini sergilemiş olsa da hocanın Erzurum’a karşı aynı merkezdeki ısrarı dikkat çekiciydi. Zira bu üçlünün üç maçtaki performansı birbirinden farklıydı. Galatasaray Yedlin sayesinde ilk yarı hep sağ kanattan gitti. Fakat Luyindama tarafından seri hatalar geldikçe baskıyı hissetti. Mostafa Mohamed parlak bir kariyer bekliyor. Falcao’nun Avrupa’ya ayak bastığı Porto günlerini anımsatıyor. Bulduğunu atıyor, uzak olanı kovalayıp kendine pozisyon yaratıyor. Üst düzey bir santrforun yapması gereken ne varsa yapıyor. Galatasaray’da Arda’nın her geçen hafta oyuna yaptığı katkı artıyor. Futbol zekasını kullanıyor, önde top tutuyor, 3. bölgedeki pas kalitesini yükseltiyor.
Gecenin sorusu
Orta sahalar oyundan düşmüşken Alanya maçında ilk değişikliğini 79’da yapan Fatih Terim, Erzurum’a karşı neden 72’ye kadar bekledi?
Maçın starı
Mostafa Muhammed geldiği günden beri rakip kaleleri çektiği 8 şuttan 5 gol çıkardı. Ona belki de büyük kapılar açacak Galatasaray serüveni müthiş ilerliyor.
Maçın olayı
Maçın ilk yarısında sadece 6 faulün yapılması. (Galatasaray: 3- Erzurum: 3)
Kısa mesaj
Galatasaray tam 8 maçtır üst üste kazanıyor. Hatay deplasmanına kadar dişine göre bir fikstür oynayacak.
‘’Gustavo'suz plan zorlayıcı olur‘’
Sadece Fenerbahçe değil zirvedeki tüm takımlar için önemli bir maç oynanacak Trabzon’da. Erol Bulut’un topa daha az temas ederek kaleye gitmeye endeksli futbol tarzı ile kadronun bu felsefeyle uyumsuzluğu şimdilik Trabzonspor deplasmanındaki en büyük handikap. Göztepe maçını saymazsak Hatay, Galatasaray ve Karagümrük maçlarında yine yüzde 50 ve altında topa sahip olan Fenerbahçe için Trabzon deplasmanında baskılı bir pozisyon futbolu beklenmeyebilir. Sanırım bu da kimseyi şaşırtmaz.
Gustavo yoksa Ozan da yok!
Sakat olan Gustavo’nun oynayıp oynamaması bu maçın senaryosunu belirleyecek unsurların başında geliyor. Şayet Brezilyalı orta saha yoksa onun görevini Ozan üstlenmek zorunda kalacak. Bu sezonun iyi performanslarından biri olduğu ve bunu genelde arkasında Gustavo varken gerçekleştirdiği düşünüldüğünde Ozan’a Bakasetas’ı perdeleme, ikinci topları aldırmama görevi düşecek gibi duruyor. Bu aslında Ozan’ı sınırlayan, hücum aksiyonlarından ve dikine driplinglerden alıkoyan bir durum. Gustavo olmadığında Fenerbahçe orta sahasının düşme gerekçesi de bu zaten.
Thiam ve Mesut oynar
Erol Bulut’un forvet rotasyonunda seçenekleri fazla gibi görünebilir. Trabzon’da şayet yine topun karşısında pozisyon alınacaksa Thiam’ın sahada olması ve hatta santrforda kalması doğru bir tercih olabilir. Ligin en formda stoper tandemlerinden birine karşı forvet baskısı hayat kurtaracak kadar önemliyken Thiam’ı bekletmek senaryoyu negatif etkiler. Mesut Özil henüz fizik olarak hazır görünmüyor olsa da ‘büyük maçlar büyük futbolcularla kazanılır’ felsefesini hiç bir teknik adam göz ardı edemez. Mesut, Göztepe maçını fiziki olarak zor bitirmiş olabilir ama Fenerbahçe’nin Trabzon deplasmanında onun zekasına, pas kalitesine ve hücum yeteneklerine çok ihtiyacı var.
‘’Antalya'nın bileği bükülmüyor‘’
Ersun Yanal yönetiminde yenilmez bir takıma dönüşen Akdeniz ekibi, zorlu Gaziantep deplasmanında da yıkılmadı, seriyi 11 maça çıkardı. Heyecan fırtınasına sahne olan karşılaşmada iki takım da son vuruşları yapamadı.
Antalyaspor, Hatayspor’a 6-0 kaybettiği günden beri yenilgi yüzü görmedi. Ersun Yanal açısından bu travmatik hezimet yeni bir kapı açtı. Topa sahip olmakla ilgilenmeden iyi savunma yapmak üzerine kurulu bir sistemle bunu başardı Yanal ve öğrencileri. Gaziantepspor deplasmanında da en iyi yaptıkları şeyi yaptılar ve gol yememek üzerine kurulu planlarıyla 1 puanı aldılar.
Oğuz ve Mirallas kaçırınca
Gaziantepspor iyi savunma yapan Antalyaspor’a karşı maç içerisinde birkaç tane çok net pozisyon buldu. Önce sağ bek Oğuz kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü değil asisti düşününce mutlak golden oldular. İkinci yarıda da kaleci kalesinde yokken savunmanın pas hatasında Mirallas boş kaleye golü yapamadı.
Son anlar nefes kesiciydi
Maçın son dakikaları bir o kalede bir bu kalede diye tabir edilen pozisyon zenginliğiyle doluydu. Gaziantepspor, Kenan-Dicko değişikliğini biraz geç yaparak Antalyaspor’a karşı üstünlük kurmakta zorlandı. Antalyaspor ise Gökdeniz’in ön ayak olduğu pozisyonlarla golü bulmasına rağmen ofsayt gerekçesiyle tabelayı değiştiremedi.
‘’Sistem Mesut'a göre şekillenmeli‘’
Mesut Özil, Karagümrük maçıyla birlikte ilk 11 başlayabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. Artık tüm kadro denklemleri içerisinde Mesut Özil olmalı. Erol Bulut’un elinde Mesut’u anlayacak oyuncular var.
Fenerbahçe, Mesut Özil’in transferi gündeme geldiği andan itibaren Ankaragücü, Kayseri ve Çaykur Rizespor maçlarında Erol Bulut’un tarzının dışında topa sahip olarak oynadı ve bu üç maçı da kazandı. Fakat ilginçtir Mesut’un kısa süreler de olsa oynamaya başladığı Hatay maçından itibaren hiç bir 90 dakikanın sonunda rakiplerinden daha çok topa sahip olamadı. Son dönemde Fenerbahçe için referans bir oyundan bahsetmek gerekirse Mesut Özil’in 11 başladığı Karagümrük maçının ilk 45 dakikası rahatlıkla gösterilebilir. Erol hoca, Ozan’ın yüzde 100, Sosa’nın 90 üstü, Mesut’un neredeyse top kaybetmeden oynadığı ilk 45 dakika üzerinde yoğunlaşmalı. Çünkü Fenerbahçe toptan uzaklaştığında topu geri kazanma süresi uzadığından kalesinde pozisyon veriyor ve tüm yük Altay’a biniyor.
Pelkas’la kadro değişebilir
Mesut Özil, uzun süredir maç ritminden uzaktı ama Karagümrük maçıyla birlikte artık 11 başlayabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. O yüzden artık tüm kadro denklemleri içerisinde Mesut Özil olmalı. Erol Bulut’un elinde Mesut’u anlayacak, ona konforlu bir oyun alanı yaratacak oyuncular var. Ancak Thiam sol forvette bu kadar etkili oynuyorken Pelkas’ın gelişi ön bölgede değişimi kaçınılmaz kılar. Yunan oyuncu Fenerbahçe için bu sezonun piyango transferi. Ön alanda iş bitiriyor, takımın temposunu yukarı çekiyor, skor üretiyor ve sürpriz şutör rolünü iyi oynuyor.
Bulut, mesajı verdi
Pelkas’ın gelişiyle birlikte Erol Bulut’un önünde iki seçenek var; ilki, öndeki düzeni bozmadan Mesut’u Pelkas’la yedeklemek. İkincisi ise Pelkas’ı sola kaydırıp, Thiam’ı Samatta’nın yerine santrfora geçirmek. Thiam şu anda Fenerbahçe’nin en formda futbolcularından biri. Biraz geç açıldı ama 4 Ocak’taki Kasımpaşa maçından bu yana tam 6 gol 1 asistlik performansıyla en skorer oyuncu. Erol zaten Karagümrük maçında Samatta’yı yedek oturtarak yeni dönem planı için bir mesaj verdi.
‘’Taş gibi‘’
Beşiktaş karlı bir Ankara gününde Gençlerbirliği’ne karşı Necip’in sol stoper, Dorukhan’ın sol bek oynadığı bir maçta oyun standardını fazla kaybetmeden 3-0 kazandı. Ghezzal’in maçın başında attığı olağanüstü gol jeneriklikti. Bu gol uzun süre Beşiktaş’ı mental anlamda yukarıda tuttu. 30. dakikadan sonra Gençlerbirliği kafasını kaldırmaya çalıştı ancak bu kez de kaleci Ersin kritik bir kurtarışla takımının tabela üstünlüğünü korudu.
Orta saha farkı
Beşiktaş’ın orta sahası hep çok formda. Josef de Souza taş gibi orta saha olduğunu her maç bir kez daha ispatlıyor. Son dakikada Cenk’e yaptığı şık asist maçın en estetik hareketlerinden biriydi. Atiba’nın insan üstü eforu dikkat çekiciydi. Hafta içi kupada Konya deplasmanında neredeyse 110 dakika sahada kaldıktan sonra Gençlerbirliği’ne karşı karlı zeminde 90 dakika aynı tempoda oynamak büyük iş doğrusu.
Tempo korundu
Ghezzal jeneriklik bir gol attı ama sonrasında kendinden beklenmeyecek kadar basit pas hataları ve top kayıpları yaptı. Sergen Yalçın’ın 62’de başladığı değişimler Beşiktaş’ın temposunu hep yukarıda tuttu. Atiba ve arkadaşları ikinci yarıda artan kar yağışına rağmen pozisyon üretti. Ghezzal, Larin ve N’Kodou ile ikinci yarıda karşı karşıya pozisyon bulmayı başardılar ama kaleci Nordfeldt’i geçemediler. Ta ki Cenk Tosun sahne alana kadar. Cenk’in ilk golündeki koşusu ve klas plasesi Nordfeldt’i çaresiz bırakırken peşinden gelen ikinci golü maçı bitirdi.