‘’Her şey topla bitse!‘’
Adana Demirspor’a karşı Samuel’in sağ bek Novak’ın sol bek oynadığı bir dörtlü savunma ile başlayan Fenerbahçe topa yüksek yüzdeyle sahip oldu. Üstüne bir de Valencia’nın penaltısıyla erken öne geçti. Ne var ki, topa sahip olduğu kadar oyunun momentumunu eline geçiremedi. Adana Demirspor Yunus ile sağdan Vargas ile soldan çok rahat top taşıyınca Belhanda ve Assombalonga merkezden tehlikeli ilerledi.
Fenerbahçe topa sahip olduğunda etkili göründü ama Adana Demirspor hücum ederken temastan kaçınmak Gökhan İnler’e derin bir şut kanalı açtı. İnler’in Napoli günlerini aratmayacak uzun mesafeli golü çok estetikti. İlk yarının özeti; herkes istediğini aldı. Fenerbahçe bu sezonun en yüksek yüzdeyle pas yaptığı ilk yarısını oynadı, Adana Demirspor ise en çok isabetli şut çektiği bir 45 dakika geçirdi.
Bitiricilik sorunu
Devrenin başlamasıyla Fenerbahçe savunmasının arkasına atılan ilk yüksek topu Belhanda gol yaptı. Pozisyonda Szalai’nin belini çevirememesi, çevre kontrolünü yapamaması dikkat çekiciydi. 60’ta Mesut ve Serdar Dursun’un girişiyle ceza sahasında pivot santrforla kalmak isteyen Fenerbahçe yine bitiricilik sorunuyla yüzleşti.
İlginç bir sezon yaşıyoruz, ligin henüz 20. haftası geride kaldı ve Fenerbahçe lider Trabzonspor’dan 17 puan geriye düştü. Fenerbahçe’ye teselli olur mu bilmem ama Beşiktaş 20, Galatasaray ise 22 puan gerideler. Zaten 3 büyük kulüp bu yüzden hocasını gönderdi. Yönetimin de yeni hoca meselesini bir an evvel çözmesi şart.
‘’Aslan'ın ayağa kalkma sınavı‘’
Galatasaray sezonun ikinci yarısını bugün Giresunspor karşısında açacak. Camiada mevsim kışa dönmüş vaziyette… Liderin 19 puan gerisine düşmenin etkisiyle gelen tepkiler, Tü rkiye Kupası’nda Denizlispor’a eleniş, Te rim’in sosyal medya manifestosu, takımda sakat ve Kovid sayısının yüksekliği, Kerem ve Marcao’nun cezası sebebiyle Giresun maçında oynayamayacak oluşları, Feghouli (Cezayir) ve Mostafa Mohamed ’in (Mısır) Afrika Kupası’na gidişi havayı iyice soğutuyor. O yüzden Ali Sami Yen’deki Giresun maçı bir anlamda ayakta kalma anlamı taşıyor.
Taylan son damla oldu
İşin Galatasaray adına kötü yanı, ideal kadrosundan 9 eksikle Giresun karşısına çıkıyor oluşu. Diagne’nin sakatlığı da düşünüldüğünde neredeyse önümüzdeki 4-5 maçlık seriyi santrforda sadece Halil ile oynamak zorunda kalmak Te rim’i fazlasıyla düşündürüyor olmalı. Galatasaray bu sezon ilk kez böylesine bir kadro açığıyla karşı karşıya. Son olarak Ta ylan’ın da Kovid testinin pozitif çıkması bardağın son damlası gibi değerlendirilebilir. Sezona kötü başlayıp toparlayan, ancak son 2 lig maçını kaybeden Giresunspor da Afrika Kupası’na Hamidou Tr aore ve Doukara’yı gönderiyor. İki takım için de eksiklerin bol olacağı, işin teknik direktör marifetine kalacağı açık olan bir müsabaka izleyeceğiz.
‘’Kaleci farkı!‘’
Türkiye Kupası'nın amacına uygun bir eşleşme izledik Ali Sami Yen'de. TFF 1. Ligi'nde 18. sırada yer alan Denizlispor'un Galatasaray'a karşı ilk yarıda birbirine benzer iki savunma arkası topla golü bulması dikkat çekiciydi. Galatasaray kalecisi İsmail'in yere yatmadan kalesinde 2 gol görmesi sanırım gecenin en ilginç detaylarından biriydi. Galatasaray topa sahip oldu, rakibi baskı altına aldı ama kaybettikleri toplara Barış ve Cicaldao'nun yavaş davranışlarıyla erken reaksiyon veremeyince kalesinde kolay pozisyon vermesi ilk yarının özeti gibiydi. Elbette Denizlispor antrenörü Fatih Tekke'nin önde oynayan Galatasaray savunmasını yavaş gösterecek kontra setlerinin de bunda rolü büyüktü.
4'ü bulamayınca
Fatih Terim ikinci yarıya Kerem ve Halil'i oyuna alarak başlayınca oyunun senaryosu Galatasaray lehine değişti. Aslında Galatasaray’ın fabrika ayarına döndüğü bir ikinci yarı başlangıcı izledik. Halil'in Mustafa ile yaptığı baskı çok erken karşılık verince bir anda tabela 3-2 Galatasaray'ın lehine döndü. Galatasaray sağ beki Oğulcan ile sol beki Ömer Bayram’dan beklediği hücum genişliğini alamamasına rağmen set oyununu iyi oynamaya çalıştı. Galatasaray çok fazla pozisyona girdi ama bir türlü 4'ü bulamayınca bitime saniyeler kala gol yemekten kurtulamadı. Dün gece iki kaleci farkını izledik. İsmail Çipe kötü performansıyla geceye damgasını vururken, Denizli kalecisi Abdülkadir hem kurtardıklarıyla hem de attığı penaltıyla gecenin adamı oldu.
‘’Gümrük'ten yine geçit yok!‘’
Bülent Korkmaz’ın Alanyaspor’u ile Volkan Demirel’in Karagümrük’ünün oyun kodları farklı olsa da mücadele güçleri aynıydı. Son 8 maçta 5 mağlubiyet alan Bülent Korkmaz ve öğrencileri için içeride oynanan Karagümrük randevusu bir anlamda karar maçıydı. Korkmaz iyi kurgulanmış top hızına dayalı bir planla Karagümrük’ü ilk yarıda ceza sahasından uzak tutmaya çalışsa da kendi hücum akışkanlığını sağlayamadı. Ne var ki durum Karagümrük için daha iyi değildi. Zira Ahmed Musa’nın yokluğunda Tunay ile oynamak, öne doğru giderken Karagümrük’ü zorladı. Musa’nın savunma arkası koşularını fazlasıyla aradılar. Buna rağmen ilk yarıyı gol yemeden bitirmeyi başardılar.
Momentum Alanya’daydı ama...
İkinci yarı için Bülent Korkmaz 11’inde değişikliğe gitmezken Volkan Demirel’in Bertolacci-Borini değişimi Karagümrük’ün hücum geçişlerini hızlandırmadı. Üstüne bir de Efkan Bekiroğlu ile Alanya golü bulunca Demirel’den Erhan ve Salibur hamleleri geldi. Alanyaspor ikinci yarıda tempoyu yükselttikçe hızıyla pozisyon buldu, rakip kaleye bol şut denedi. Rakip ceza sahasına Karagümrük’ten neredeyse iki kat fazla girerek oyunu domine etti. 70’te Pesiç’in usta santrfor golü gelene kadar baskı barometresi Alanya tarafını gösteriyordu.
Kazanç ve kayıp
Volkan Demirel’in takımı faulsüz ve topa hükmederek oynamaya çalıştığı bir maçı eksiklerine rağmen tecrübeyle berabere bitirirken Bülent Korkmaz’ın Alanyaspor’u iyi oynadıkları bir maçı kazanamadı. Bu durumda 1 puan Alanya için kayıp, Karagümrük için kazanç görülebilir.
‘’Topla değil hızla kazandı‘’
Sete yerleşip hücum etmekte sorunlar yaşadığının farkında olan Fatih Terim, Antalyaspor'a karşı Avrupa Ligi'nde oynadığı taktiğin benzeriyle kazandı. Mohamed ve Halil'i aynı anda kullanarak rakip topu aldığında yüksek baskı kuran Terim ve öğrencileri topu kazandıkları andan itibaren topu hızlı koşturarak hem enerjiden tasarruf etti hem de iki geçiş golüyle maçı kazandı. Mostafa-Halil ikilisi Halil'in yanlış pas tercihleri sebebiyle kusursuz değildi. Fakat Halil’in baskı kalitesi Galatasaray’a top kazancı olarak döndü.
Kerem'in muhtemelen son sezonu
İki sezon öncesine kadar Üçüncü Lig'de oynarken bugün ligin en dikkat çeken futbolcusu haline gelen Kerem Aktürkoğlu muhtemelen son Süper Lig sezonunu oynuyor. Takımı yarışın gerisinde kalmış olsa da kendi adına rüya gibi bir sezon geçiriyor. Hızı, tekniği ve vuruş kalitesi her geçen gün gelişiyor. Antalyaspor'a karşı öyle bir gol attı ki, uzunca bir süre ceza sahası dışı golleri anlatılırken referans olarak Kerem'in bu vuruşu gösterilecek.
Oğulcan, Yedlin kadar iş gördü
Galatasaray'ın bu sezon beklerden yana yüzünün güldüğü pek söylenemez. Bu yüzden Terim de her türlü alternatifi denemeye çalışıyor. Antalyaspor'a karşı Yedlin'i kenarda tutup forvet Oğulcan'ı sağ bekte kullandı. Oğulcan alışık olmamasına rağmen en az Yedlin kadar iş gördü. Galatasaray Avrupa Ligi'nde topu hızlı koşturduğu için grubu lider bitirebildi. Aklın yolu bir; ligde de bu oyunu geliştirerek ilerlerse bir daha 55 günlük galibiyet hasretine düşmez sanırım.
‘’Yönetime düşen arkasında durmak‘’
Önder Karaveli, Beşiktaş taraftarının kalbine dokundu, tükenmişlik sendromuna girmiş futbolcuları ayağa kaldırdı ve şimdilik tüm havayı değiştirdi. Sergen Yalçın gibi Beşiktaş’ın tarihine geçmiş bir isimden sonra o koltuğu doldurmak kolay değil. Önder Karaveli ve onun gibi futbol emekçilerine şans belki de hayatta bir kez gelir. Hoca bu şansı şimdilik iyi kullanıyor. Beşiktaş yönetimine düşen, ülke futbol ikliminin dışında pozitif bir dil kullanan, her kesimle sevgi köprüleri kuran, sahada güzel futbol oynatmaya çalışan bu iyi kalpli futbol emekçisinin arkasında durmak.
‘’Durdurulamıyor‘’
Topa sahip olmak her takımın başarabildiği bir oyun tarzı değil. Hele ligimizde rakiplerin önlem futbolu düşünüldüğünde sete yerleşmek çoğunlukla işe yarayamayabiliyor. Emre Belözoğlu yönetiminde topa nitelikli sahip olmak adına hücum bölgesinde pasın hızını ve isabet oranını yükselten Başakşehir dün akşam Girensun’u yenerken set hücumunu kusursuza yakın seviyelerde oynadı.
Epureanu’nun rekoru!
Geçen sezonun en eleştirilen performanslarından birine sahip olan Epureanu, Giresun karşısında bu sezonun topla oynama rekorunu kırdı. Tam 124 kez topla buluşan ve yüzde 95 pas isabet oranıyla neredeyse kayıpsız oynayan Epureanu, Başakşehir’in oyuna pürüzsüz başlamasında önemli rol oynadı. Zira Ndaishimiye’nin 99 topla buluşmasını yüzde 90 pas isabetiyle desteklemesini es geçmek olmaz.
Visca farkı
Sağ forvette savunma arkası koşularla rakibin düzenini bozan Visca bir gol bir de asistle maçın yıldızı oldu. 4 gol 8 asistle geçen yıl tüm sezonda ürettiği rakamlara 17. hafta sonunda ulaşan Boşnak forvetin iştah derecesi sanırım bu sezon da Başakşehir’in sıralamadaki yerini belirleyecek. Başakşehir, Emre Belözoğlu ile 10. maçında hiç yenilmeden 8. galibiyetine imza atarken tam 26 puan topladı. Hafta sonu lider Trabzonspor’la oynayacaklar ve o maç sadece kendilerini değil tüm ligi ilgilendirecek.
‘’Trabzon kazandı!‘’
Trabzonspor’un en yakın takipçilerindenHatayspor’u yenip, 42 puana ulaştığı bir haftada derbinin berabere bitmesi hem Fenerbahçe hem Beşiktaş için kayıp sayılır. Vitor Pereira’nın yine bildiği düzeni 3-4-2-1 ile başladığı maçta Beşiktaş’ın topu Fenerbahçe’den alması zor olmadı. Önder Karaveli, önemli bir teknik adamlık ön görüsüyle Josef’in önüne Can ve Pjanic’i yerleştirdi.Üstüne bir de Ghezzal’ın sağ kenarda etkili oynaması Vitor Pereira’nın Szalai ile saha kenarında çok erken kriz toplantısı yapmasına yol açtı. Bu toplantının ardından Szalai sol kenarı domine etmek için Ghezzal’ın koridorunu fiziğiyle kapatmaya çalıştı. Bunda da başarılı olduğu söylenebilir, zira Beşiktaş’ın üçüncü bölgede en çok pas yapan oyuncusu Ghezzal’ın yüzdesi sadece 69’da kaldı. Pjanic ve arkadaşları topa sahip olsalar da üçüncü bölgede çok düşük isabetle pas yapınca üst üste top kayıplarıyla rakip ceza sahasına ulaşamadılar. Bu da gol beklentilerini gözle görülür şekilde düşürdü. Erken penaltıyla öne geçen Fenerbahçe’nin oyun tarzı yüksek tempoya endeksli olduğundan Beşiktaş’tan fazla kilometre yaptılar.
Karaveli şansı hak ediyor
Alanları kapattılar, Beşiktaş’ın topa nitelikli sahip olmasını kısmen engellediler. Batshuayi’ye, Serdar Aziz’i verip, ceza sahası civarında toptan uzak tutmak iyi bir fikirdi fakat bu duruma Beşiktaş’ın aldığı Josef önlemi maçın kaderini değiştirdi. Batshuayi güçlü bir santrfor ve sırtına aldığı stoperleri sürüklerken Josef açılan alanları doldurdu. Brezilyalı orta saha attığı 2 golle gecenin yıldızı olmakla kalmadı, Beşiktaş’ın Kadıköy’deki aktörü oldu. Vitor Pereira’nın oynatmaya çalıştığı futbol şampiyonluk yarışı için ne derece yeterli olur bilinmez ama Önder Karaveli’nin derbideki öngörü ve hamleleri Beşiktaş yönetiminden bir şansı hak edecek kadar iyiydi.