‘’Tartışmasız lider‘’
İlk 5 haftada 13 puan toplayıp namağlup oyuna devam eden, geçen hafta deplasmanda Galatasaray’ı mağlup eden Alanyaspor, dün de ligin flaş takımı Karagümrük’ü yıktı. Güney ekibine zafere getiren golleri, Davidson ve Babacar attı.
Alanya’da ilk 30 dakida oynanan futbol için ‘aksiyon filmi’ dersek, yeterli olur herhalde... Maça inanılmaz iştahlı, baskılı başlayan ev sahibi; aynı şekilde buna karşılık vermek adına limitleri zorlayan Karagümrük ve her iki takımda yaptıkları üst üste kurtarışlarla devleşen kaleciler Viviano ile Marafona... Karşılaşma o kadar zevkli ve heyecanlı gitti ki, ne taraftarın yokluğu ne de hakem Mete Kalkavan’ın enteresan tavırları havayı bozamadı! Henüz 5. dakikada gole çok yaklaşan sezonun flaş ismi Davidson, 8’de fileleri sarstı ve 6. maçında 6. golünü atarak Alanyaspor’u öne geçirdi. 19’da Karagümrük’ten cevap geldi. Salibur’un şutunda çizgi içinde Caulker topu çıkardı. Önce orta noktayı gösteren Mete Kalkavan sonrasında VAR yardımıyla topun tamamen çizgiyi geçmediğini belirtip, golü iptal etti. İlk yarının son 15 dakikalık bölümünde ise daha temkinli kalan ve tempoyu azaltan bir Alanyaspor vardı.
Babacar 3.’yü affetmedi
İkinci devrede zaman zaman önde basıp, belli bölümlerde topu Karagümrük’e vererek geride kalan Alanyaspor, bu taktik oyunuyla rakibin kafasını karıştırdı, kontratak fırsatları aradı. En önemlisini de 62. dakikada yakaladı: Davidson sol tarafta hücumu başlattı, Babacar merkezden ok gibi fırladı; yıldız forvet kendisine gelen müthiş pasta kaleciyi de geçti ancak topu ağlara gönderemedi. Sonrasında Karagümrük beraberliği yakalayabilirdi ancak o gol gelse dahi Alanyaspor, tekrar öne geçebileceği pozisyonları fazlasıyla yakaladı. Sırf Babacar 2 net fırsatı harcarken, 81’de üçüncüsünü kaçırmadı ve tabelayı yazdı: 2-0.
Çağdaş Atan farkı
Cisse, Fernandes, N’Sakala gibi önemli oyuncularını kaybetmiş, hocasını değiştirmiş ancak geçen sezonun üstüne koyarak giden bir Alanyaspor var. Ve şu bir gerçek ki; Çağdaş Atan’ın taktiksel planı, oyuna müdahaleleri ve takımını her maça yüksek konsantrasyonla hazırlaması hoca performansı olarak ilk 6 haftada fark yaratıyor. Takımı da liderliği sonuna kadar hakediyor.
‘’Çözüm üretmeli‘’
Şu net bir gerçek; sakatlar, cezalılar ve hastalık nedeniyle kağıt üstündeki ideal 11’e Eddie Newton bir türlü sahip olamadı. Ancak teknik adamlık böyle bir şey. .. Her türlü krize hazırlıklı olmak ve bir şekilde çözüm üretmek zorundasınız. İngiliz hocanın Gaziantep ve Başakşehir maçlarında gerekli hamleleri yapamadığı çok açık. Mesela ne olabilirdi? Önceki günkü karşılaşmada orta saha bu kadar sıkıntılıyken Hosseini’yi oraya monte edebilirdi veya ilk yarıyı bu kadar kötü geçirmişken Diabate ve Safa’yı hemen devrede çıkartabilirdi. Bir de hakem konusu var... Evet, Trabzonspor geçen sezondan bu yana hakem hatalarından çok çekti. Ancak artık bu durum, en ufak hakem hatasında Newton için rahat bir çıkış yolu olmaya başladı! Peki ya Başakşehir yenilgisi sonrası... Bu kez de topu oyuncu grubuna attı. Trabzonspor taraftarının ve camiasının beklediği profil ise bence çok farklı: Ya nlışları söyleyen ancak yeri geldiğinde tüm sorumluluğu üstüne almaya çekinmeyen bir hoca...
‘’Eksik çok, plan yok‘’
Olağanüstü bir sezon geçireceğimiz en başından belliydi ancak Trabzonspor’un kadro anlamında yüzü bir türlü gülmedi... Çok istenen Vitor Hugo geldi, forveti sağlamlaştırmak adına Djaniny alındı ancak bu kez de takımın en önemli oyuncuları rahatsızlandı. Abdulkadir Parmak, Ekuban ve Nwakaeme gibi bu ekip için çok değerli 3 ismin yanı sıra Flavio da cezalı olunca yine birşeyler eksik kaldı. Evet kağıt üzerinde savunma kurgusu idealdi ancak uygulamada pek öyle gözükmedi. Bundaki en büyük sorun elbette orta sahanın yetersizliği. Takımın jokeri Kamil Ahmet, ilk yarıda merkezde etkisiz kaldı, genç Safa her ne kadar kumaşı iyi gözükse de böyle bir sınava biraz hazırlıksızdı. Bu durumda tüm yük Baker’a bindi, gol de onun kaptırdığı topun devamında geldi... İrfan Can’ın driplinginde Trabzonlu 3 oyuncu kapatmasına rağmen seken top yine İrfan’da kaldı ve yıldız futbolcu yan ağlara müthiş bir şut yolladı: 0-1.
İkinci golle bitti!
Takımda bazı şeyler net şekilde kötü gidiyorken, ilginç şekilde devrede Eddie Newton’dan hamle gelmedi. Zaten İngiliz hocanın dün için pek de bir planı yok gibiydi! Nitekim ikinci yarının henüz başında Başakşehir’in ikinci golü geldikten sonra maç Bordo-Mavili oyuncuların kafasında zaten bitmişti. Visca çaprazdan inanılmaz vurdu, ilk golde olduğu gibi yine Uğurcan çaresiz kaldı: 0-2. Evet eksikler fazla, yenilerin de uyum süreci zaman alacak fakat yaklaşık 35 dakika olmasına rağmen oyuncuların 2-0’dan sonra kafaca pes etmişliği ve kenardaki Newton’un takımına müdahale edemeyişi kabul edilir değil. Daha da kötüsü bu takımın net bir oyun planı yok.
‘’Daha çok iş var!‘’
Henüz 1. dakika dolmadan Ekuban’la ilk tehlikesini yarattı Bordo-Mavililer...“Herhalde bu kez maça Trabzonspor hızlı başlayacak” dedik. Ancak yanıldık! 20. dakikaya kadar Karadeniz ekibi, kaleci Günay’ı bir daha yere yatıramadı. 21’de yakalanan pozisyonda da yine Ekuban’ın büyük çabası ve bireysel yeteneği vardı. Hemen sonrasında Gaziantep, Andre ile gole yaklaştı. 36’da Afobe, 38’de Abdülkadir Ömür biraz becerikli olabilse, net fırsatlar yakalanacaktı. Genel olarak ilk yarıda etkisiz, iştahsız ve kopuk bir Trabzonspor vardı. Hücumda sadece Ekuban fark yarattı, tek başına çabaladı...
Sürpriz adam Campi
İkinci devrede oyun öyle bir noktaya evrildi ki, kilidi ancak bir duran top organizasyonu veya şans golü çözecek gibiydi. Öyle de oldu. 64. dakikada Pereira’nın uzun taç atışında stoper Campi etkili bir kafa vuruşuyla ağları havalandırdı. Son 2 haftanın yıldızı Edgar sakatlandığında ‘eyvah’ dedirterek oyuna giren Campi, sürpriz golcü olarak sahneye çıktı.
Bu orta saha yetmez
Ekuban-Nwakaeme yerine Bilal-Diabate’yi alarak kanatları hızlandırmaya çalışan Newton, Parmak’ın sakatlığında kulübede orta saha oyuncusu olmadığı için merkezin direncini ise artıramadı. Hücum hattına takviye üstüne takviye yapan yönetim, koca sezonun 3 orta saha ile nasıl geçeceğinin (Baker, Flavio, Abdulkadir Parmak) hesabını yapmıştır herhalde! Üstelik de Flavio 4. haftada 2. kırmızı kartını görmüşken... Son anlarda yediği penaltı golüyle Gaziantep’te 2 puan bırakan Trabzonspor’un Milli arayı iyi değerlendirmesi şart. Çünkü bu takımın, geçen sezonki oyunu yakalaması için daha çok işi var!
‘’Alanya'yı Remy durdurdu!‘’
2’de yaparak sezona başlayan Alanyaspor, Rize deplasmanında da Mustafa Pektemek’in golüyle öne geçti ancak Karadeniz ekibi pes etmedi. 81’d e Rizespor’un yıldız transferi Loic Remy skoru eşitledi, takımına bu sezonki ilk puanını getirdi.
Rize’deki bunaltıcı sıcak ve kötü zemin, ilk yarıdaki kötü futbolun en büyük sebebiydi... Her iki takım oyuncuları da bir türlü maçın havasına giremedi, topu ayağına alan bir an önce yanındakine vermeye çalıştı, çokça pas hataları yaşandı. Sezona 2’de 2 yaparak başlayan Alanyaspor’daki etkisizliğin bir diğer nedeni ise Avrupa yorgunu takımda Efecan, Bakasetas ve Davidson gibi 3 hücum silahının kulübede olmasıydı. Koskoca 45 dakika adeta zaman kaybı gibiydi! Öyle ki ilk ve tek isabetli şut, 45+3’te geldi. O da duran toptandı. Ceyhun’un kafasını kaleci Gökhan Akkan çok iyi çıkardı. İkinci yarı ise ilk devrenin tam zıttıydı. Alanyaspor üst üste tehlikeler yarattı, 50’de Tayfur gole yaklaştı. 54’te Rizesporlu Boldrin’in şutu direğe de çarpıp dışarı çıktı. 57’de Babacar’ın füzesi az farkla çerçeveyi sıyırdı. Aynı dakikada Michalak ile ev sahibi fırsatı harcadı.
Son anlar nefes kesti
Dakikalar 69’u gösterdiğinde ilk gol sesi geldi. Juanfran’ın uzun mesafeli taç atışında seken topu iyi takip eden Mustafa Pektemek, şık bir voleyle ağları havalandırdı: 0-1. 81’de ise Rize ilk kez bu kadar organize ve hızlı atağa çıktı. Skoda’nın başlattığı organizasyonda Boldrin, 3 savunmacıyla boğuşmasına rağmen topu kaptırmadı. Onun pasında Loic Remy, adına ve kalitesine yakışır temiz bir vuruşla golü attı: 1-1. Son dakikalar adeta nefes kesti. Her iki takım da öne geçmek adına risk aldı, net fırsatlar yakaladı ancak bir türlü gol gelmedi. Çaykur Rizespor, ilk puanını alırken, Alanyaspor ligde ilk kez takıldı. Ortaya çıkan beraberlik ise kesinlikle maçın hakkıydı
‘’45 dakikada bitti‘’
İlk 20 dakikalık bölüm geride kaldığında, tek bir organize atağı olmayan, saha içi iletişimde sıkıntı çeken bir Trabzonspor vardı... Ancak 24. dakikada duran toptan gelen o ekstra gol, her şeyi değiştirdi. Bordo- Mavili takım birden silkelenip kendine geldi, nitekim devreye kadarki görüntü de siyahla beyaz kadar fark etti!
Her yerde Baker
33’te Serkan Asan sağ taraftan müthiş çıktı, çok şık bir pasla topu Baker’e aktardı, onun asistinde ilk golün sahibi Afobe ikiyi attı: 2-0. 3 pasta kaleye inip, derslik kontratak golü bulan Trabzonspor, 45+3’te Nwakaeme’nin tek kişilik gösterisiyle fişi çekti! Fırtına’nın yıldızı, yine Baker’le başlayan pozisyonun devamında Flavio’dan topu aldı, rakibini iyi çalımlayıp devamında sert bir vuruşla kaleciyi kapattığı köşeden avladı: 3-0.
Sağlam durdu, korudu
İkinci devreye 3 farklı skorla başlamanın rahatlığı ve özgüveni net şekilde dikkat çekti. Trabzonspor geniş alan buldukça kanatlardan daha etkili geldi ancak Abdülkadir ve Nwakaeme ‘bitiricilikte’ hep sıkıntı yaşadı, dolayısıyla da fark artmadı. Adem Büyük’ün skoru 3-1 yapan penaltısı her ne kadar geçen sezonki ‘skoru koruyamama’ acabasını akıllara getirse de, Trabzonspor merkezde ve savunmada sağlam kalarak rakibine geri dönüş izni vermedi. Edgar’a ise ayrı parantez açmak gerek...Bu stoper ihtiyacında yaraya pansuman oldu. Krizden, fırsat doğdu. Ancak Bordo-Mavililer yine zirveyi kovalamak istiyorsa, yönetimin de artık stoper transferlerini bitirmesi gerekiyor.
‘’Sörloth misali‘’
Chelsea’nin her sezon başka bir takıma kiraladığı Baker ve İngiltere’de bonservisine toplam 40 milyon Euro’dan fazla ödenen Afobe...Şunun farkında olmak gerekir; hem Baker hem de Afobe birer fırsat transferidir aynı Sörloth gibi. Müthiş potansiyeli olan Afobe geçen sezon sakatlık yaşamasa veya Baker, Chelsea gibi dev bir kulüpte yıldızların arkasında kalmasa ne Trabzonspor ne de başka bir Türk kulübü bu oyuncuları getiremezdi. Bordo- Mavililer, hem uygun maliyet hem de patlama yapma ihtimalleri nedeniyle bu ikiliyi transfer etti. Açıkçası Eddie Newton da bu ikiliyi çok istedi. İngiltere’den Trabzon’a gelip tek idmana çıkıp ertesi gün Denizli deplasmanında 11’de olmak baş döndürücü bir trafik... Belki de Afobe ve Baker’ın hayatlarında bir ilk.
Fark yaratacak potansiyel
Afobe güçlü fiziği, yıpratıcı özelliği ve arkaya yaptığı ani koşularla bazı şeyleri bu ‘ön gösterimde’ belli etti. Baker ise 8 numaralı formanın hakkını verecek gibi. Tüm duran topların başına geçen İngiliz oyuncu, Nwakaeme’nin penaltısı da iptal edilmese atışı kullanacaktı. Oyun görüşü, futbol bilgisi ve en önemlisi lider özelliği ile fark yaratıyor. Bu iki oyuncuya çok daha iyisini yapmak için sadece biraz zaman gerekiyor.
‘’Yiğido'nun dönüşü böyle olur‘’
Maçın 82. dakikasına önde giren Dadaşlar, 87. dakikaya gelindiğinde 2-1 gerideydi, karşılaşma öyle de bitti. Sonda söylenecek şeyi en başta ifade etmek gerekirse; dün Erzurum’da yıldızı olan kazandı. Arouna Kone ve Max Gradel’in fark yaratmasıyla Yiğidolar 3 puana ulaştı. Sadece attıkları goller nedeniyle değil, topu ayaklarına her aldıklarında sahadaki diğer isimlerden ayrı işler yaptılar. 75’te oyuna girdikten sonra takıma hücumda liderlik eden Kone, 82’de Erdoğan’ın kornerinde kafayla topu ağlara gönderdi. 74’teki füzesi direkten dönen Max Gradel ise 86’da Cenk Ahmet’i çaresiz bırakan çalımı sonrası attığı şık golle fişi çekti. Kısa bir dinlenme süresi sonrası başlayan yeni bir sezon ve çok net iki takım da tam hazır değil... Ancak şu bir gerçek ki; işte böyle maçlarda bireysel yetenekler daha ön plana çıkıyor. İyi futbol, iyi oyuncuyla oluyor.
Novikovas’a ayrı parantez
Dün Erzurumspor özellikle ilk yarıda hatta 60’a kadar doğruları yaptı ancak bu anlayışı 90 dakikaya yayamadı, gereksiz bir panikle arkaya yaslandı, kritik hatalarla elindeki maçı kaptırdı. En büyük hayal kırıklığını ise Erzurumspor’da günün yıldızı ve golün sahibi Novikovas yaşadı. Tartışmasız Litvanyalı oyuncu, Dadaşlar’ın en başarılısıydı.