‘’Çok yazık oldu‘’
Başakşehir şampiyon oldu. Okan Buruk, teknik ekip, oyuncu grubu ve emeği geçenleri tebrik ediyorum. Maçlarını oynarken elektrik kesintisi yaşanırken, diğer tarafta Trabzonspor yine kendini tekrar ederek, Başakşehir’in şampiyonluğunu adeta Trabzon’dan ilan etmiş oldu. Yine kaybettiler. Yine aynı şeylerin tekrarı yaşandı. Söylenecek çok sözün olduğu ancak sözlerin de tekrara gireceğini düşünerek başka zamana erteleyelim diyelim...
'Oyunu tutma, skoru koruma'
Trabzonspor'un son 8 maçta yaşadığı puan kayıplarıyla adeta altın tepside rakibine sunduğu şampiyonluk uzun süre konuşulacaktır... Dediğim gibi bundan sonra dağılmamak ve seneye doğru hamlelerle bu seviyenin üstüne çıkabilmenin yolları aranmalı. Kupa hedefine odaklanmak kısa vadede en doğru yaklaşım olacaktır. Kupa finaline kadar 'oyunu tutma, skoru koruma' üzerine uzun uzun çalışmalar yapılması harici Trabzonspor’a önerilecek pek bir şey bulamıyorum şu an. Gerçekten yüksek konsantrasyonla son 8 maça odaklı taraftarların duygusal git-gellerini düşününce 'çok yazık oldu' diyebiliriz.
‘’Son düdüğe kadar‘’
Öne geçip puanlar kaybeden klasik Trabzonspor mu izleyeceğiz? Yoksa öne geçen, skoru artıran bir Trabzonspor mu? Sorular bu akşam cevaplarını bulacak. Başarının, başarılı olmanın tek adı şampiyonluk değil. Kabullenmek ve kaldığı yerden devam edebilmektir önemli olan... Ve önemli olan; son düdüğe kadar mücadele etmektir.
Sonuçları itibariyle enteresan bir geçen hafta yaşadık. Olmaz denilen bir çok şey oldu... Şampiyonluk adayı iki takımın, küme düşme adayı iki takıma aynı anda yenileceğini sanıyorum kimse tahmin bile edemezdi. Ama oldu ve o maç süreleri boyunca duyguların zirve ve dip yaşadığına tanıklık ettik. Şimdi makasının daraldığı, kombinasyonların azaldığı yeni bir hafta başlıyor. Ve akıllarda aynı soru var: Benzer bir hafta olur mu ? Bu disiplinle Trabzonspor Konyaspor maçına hazırlanıyor mu, bu akşam birlikte göreceğiz.
Taraftarın unutmaması gerek
Can derdinde takımların, kupa derdinde olanlardan daha konsantre olduğu gerçeğinden hareketle, elbette her sonuç sürpriz olmayacak artık. Öne geçip puan kaybeden, puanlar kaybeden klasik Trabzonspor mu izleyeceğiz ? Yoksa öne geçen, skoru artıran, skoru koruyan bir Trabzonspor mu izleyeceğiz geç de olsa. Sorular bu akşam cevaplarını bulacak. Belki son haftaya taşınacak bir mucizevi sonuç çıkacak maç bitimlerinde. Belki de şampiyonluk ilanı gelecek, bilemiyorum. Her şekilde, çok değil bir kaç yıl geriye gidip, bu aşamaya gelişin kazanımlarını unutmadan yoluna devam etmeli Trabzonspor. Ayrıca bayraklarını hazırlamış taraftarların bayraklarını asmak için tek bir sonucun gerek ve yeter şart olmadığını unutmaması gerekiyor.
Şampiyon gibi yaşamak
Futbol kendi değerini yükseltmek için çok efor sarfetmeyen bir oyun. Bir maç sonrası, bir hedef sonrası, bir sezon sonrası kendini yeniden cazip hale getiren bir oyun. O nedenle şampiyon olmak kadar şampiyon gibi yaşamak, davranmak mümkün. Başarının, başarılı olmanın tek adı şampiyonluk değil bence. Kabullenmek ve kaldığı yerden devam edebilmektir önemli olan... Ve önemli olan; son düdüğe kadar mücadele etmektir. Trabzonspor, asla geçmiş yıllarda kendini 5-10 yıl geri götüren ve her defasında yeniden başlamasına sebep olan o kötü deneyimlerini göz ardı etmemeli. Yakıp, yıkmamalı, yıkılmamalı özetle... Asıl başarı sürdürülebilir olandır. Ve istikrardan asla vazgeçmemekle bu mümkündür...
‘’Kabul edilebilir durumlar değil!‘’
Kendini tekrar eden, çözüm üretmekte zorlanan Trabzonspor üzerine yazdığımız yazılardan biri daha... Rakipleri değişti ama oyunu asla değişemedi, dönüşemedi Trabzonspor’un. İzleyenleri de, gönül verenleri de, rakipleri de bunu kanıksadı adeta. Öne geçen, koruyamayan Trabzonspor’un bu kadar teslimiyet içinde olması, lehine skor dönüştürememesi şampiyonluk yolunda aldığı yaraların özeti gibi. İzahı zor maçlar... Kabul edilebilir durumlar değil. Diğer tarafta rakibi kaybederken bu tarafta Trabzonspor aynı şekilde kaybetti. Lig neredeyse bitti, umut vermemeleri nedeniyle artık matematik bile 'Ben ne yapabilirim?' der bu Trabzonspor’a... Kimse kusura bakmasın...
Gecenin sorusu
Denizlispor’a bu sezon üç kez yenilen Trabzonspor’un rakibinin şifrelerini çözmesi için ne olması gerekiyordu? Analiz yöntemlerindeki eksiklik ne olabilir? Ayrıca Sosa’nın sakatlık durumu yoksa neden çıktı?
Maçın starı
Estupinan takımı adına önemli işlere imza attı ve maçın adamıydı.
Maçın olayı
Yine öne geçip kaybetmenin büyük ve çaresiz bir derde dönüşmesi ve umut kırıcı olması...
Kısa mesaj
Umutlarını bir şekilde sürekli yeşerten koşullar önüne altın tepside gelirken, Trabzonspor’un bu tepsiyi rakibine uzatması... Öne geçip rekor puan kayıpları yaşamanın sonuçları büyük tahribat oluşturdu.
‘’Önümüzdeki sezonlar için!‘’
Trabzonsporlu’nun bir karar vermesi gerekiyor. Hayati bir karar... Özellikle koşullar üzerinden, hatta net ifade edeyim olumsuzluklar üzerinden biraz egzersiz yapılması lazım. Yoksa, sürekli kendini tekrar eden takım görüntüsü, yakıp yıkılan, dağılan ve uzun süre sonra yeniden tepeye oynayan takım ve camia olma hali bir türlü düzelmeyecek. Maç anlarında, maç sonlarında, hadi geçtim ertesi güne dahi sirayet eden kızgınlık halinin anlaşılabilir tarafı var... Bunun linç kültürüne dönüştürülmesini önleyecek bir ortak aklın bundan sonra gelenekselleştirilmesi şart. Aklın, duyguların önüne ivedilikle geçirilmesi kalıcı ve sürekli başarı için olmazsa olmaz bir durum. Gelelim Denizlispor maçına bu düşünce ile... 'Matematik izin verdiği sürece' diye bir ifade kullanıyoruz. Puan kaybı yaşanmış maçları yeniden sıralamaya gerek yok, herkes de biliyor ki; hepsinde durum 'umut' anlamında az ya da çok vardı. Şimdi de Trabzonspor kazanmak ve rakibinin kaybını beklemek durumunda. Galatasaray maçını kazanıp beklediği gibi bir son 2 hafta yaşanmalı... Sonuçlarına, sahada verilen mücadelenin büyüklüğü neticesinde herkesin razı geleceği Denizli ve sonrasında kalan 2 maç... Trabzonspor önümüzdeki sezonun tohumlarını belki de bu üç maç atacak ya da yakıp yıkıp nadasa çekilecek, kim bilir? Herkes üzerine düşenin ne olduğuna, rolünün ne olacağına şimdiden karar vermeli...
KISA MESAJ
Aynı saatte oynanacak olan liderin ve en yakın takipçisinin maçları; sonuçları itibariyle bu akşam birçok şeyi değiştirebilir. Trabzonspor takımı kolay vazgeçen olmadığını, inatçı olduğunu göstermek isteyecektir. Bu miras efsaneyi var edenlerden kalan önemli bir durum. Bu mirasa sahip çıkılacağını düşünüyorum bu akşam!
‘’Umut bırakmadılar!‘’
Henüz ihtimallerin bitmemiş olması önemli bir motivasyon kaynağıdır. Rakibinizin ensesinde varlığınızı hissettirmeniz önemlidir. Psikolojik faktörlerin şampiyonluk yolunda ne kadar belirleyici rol oynadığını hepimiz iyi biliyoruz. Hüseyin Çimşir ve oyuncuları da gayet iyi biliyorlar... Fakat bilmekle uygulamak arasında dağlar kadar farkın olduğunu da unutmamak gerekiyor. Trabzonspor’un hepsini geçtim son Antalya maçında sergilediği hatta sergileyemediği oyun psikolojinin doğru yönetilemediğini kanıtlar gibiydi.
Büyük takım refleksi...
Matematik hâla ihtimal var diyor demesine de oyuncuların ruh hali ne diyor asıl buna bakmak gerekiyor. O umut Antalya maçında oyuncularda yoktu, olmayınca da taraftarlarına hiçbir şey bırakmamış oldular umut adına. Şimdi üzerlerine düşen son görevleri; üç maçı büyük takım refleksiyle inançlı, inatçı, kararlı ve caydırıcı şekilde kazanma azmini sahada göstermek. Sonuçlarını da böylece görüp buna da katlanmak olacak...
Tepki vazgeçmişliğe
Trabzonspor’un kaybetmesine değil vazgeçmişlik görüntüsüne tepkiler söz konusu... Kalan 3 hafta ve kupa finali var... Bu takım sezon boyunca kapasitesini gösterdiklerine bu saatten sonra 'ben buyum' dese de inandırıcı olmaz. Zira bu Trabzonspor o Trabzonspor değil...
‘’Emeklere yazık‘’
Dün akşam izlettirilen Trabzonspor aslında yine hiç şaşırtmadı. Eksikler ile Trabzon’a gelen rakibi karşısında yenik duruma düştü. Atar dedik bir şekilde attı... İkinci penaltı ile öne geçmesini yine bildi. Skoru gören herkes “bu kez öyle olmaz” diye düşünmek istedi ama olmayacağını da farketmesi uzun sürmedi. Bir ifade var “gol bağıra bağıra geldi” yine. Yazılarıma bakıyorum. Geçen yıldan bu yıla bir çok maç için aynı şeyler söylemişiz Trabzonspor kayıplarında. 24 puan kaybedilmiş öne geçtikten sonra.
Kronik sorun oldu
Temposuzluk konusu, skora, duruma isyan edememe konusunda yaşanan kronik sorunlar gelinen noktayı belirleyen unsurlar oldu. Yazık oldu emeklere. Bir şekilde bitecekti ama böyle bitmesini kabullenme hali kabul edilebilir değil. Trabzonspor yıkılmadan, dağılmadan önümüzdeki sezonun planlamasını yapabilmeli. En azından bunu başarabilmeli. İki seçeneği var çünkü...
Her şeyi heba etmemeli
Biri yukarıda söylediğim ve bilindik durum. Diğeri de bu yılın dersleriyle önümüzdeki sezonun planlamasına başlamak... Derbi kaybetme ama şampiyonluk umudunu mucizelere bırak! Hakikaten yazık oldu emeklere... Türkiye Kupası ve Süper Kupa hedefinin hala ulaşılabilirliği söz konusu. Haliyle yakıp yıkarak emeklerinin tamamını heba etmemek gerekiyor... Hayat devam ediyor çünkü..
‘’En 'Rahat' Maç!‘’
Trabzonspor, İstanbul'da ezeli rakibi Galatasaray'ı yenerek, spor camiasına 'sonuna kadar devam' kararlılığını göstermiş oldu. Bu güçlü sonuç; Başakşehir'in 'bırakmayan, kararlı ve inatçı' bir rakip önünde hata yapma olasılığını artırabilmesi anlamı da taşıyor. Kaçan mı, kovalayan mı avantajlıdır sorularının net cevabı olmasa da bu tip gövdeli maç kazanımlarının psikolojiye etkisi önemlidir. Trabzonspor bu akşam Antalyaspor maçına mutlak kazanma ve 3 puan parolası ile çıkacak.
Stressiz konumdalar
Antalyaspor takımı uzun bir zaman sonra geçen hafta lidere kaybetti. Kaybederken oyuncu da kaybetti...Bu şartlarda en önemli güçleri ligdeki 'stressiz konumları' olacak. Hem avantaj hem de dezavantajları olabilir bu durum...Ve Trabzonspor, kalan 4 haftalık maç periyodunda karşılaşacağı en 'rahat' takıma karşı mücadele verecek. Gol atan takım özelliği değişmeyen ancak gol yiyen özelliğinden de asla vazgeçemeyen Trabzonspor'un bugün sahadan kazanarak ayrılacağını düşünüyorum.
Olağanüstü bir performans...
Herkesin övgüsünü alan futboluna ve sonuçlarına dönen Trabzonspor'un eksikleri de kalmadı gibi...Haliyle mazereti de kalmadı kazanmamak için... Yarışı sonuna kadar vermek oyuncuların camialarına bir borcu olduğuna göre, saha, zemin, hava koşulları izin verdiği sürece sahada olağanüstü bir performans izleyeceğiz. Hakemlik müessesesinin ciddi imaj kaybı yaşadığı şu süreçte, VAR'ın istisnasız her pozisyona dahli ile durum bir nebze kurtarılabilir umudumu halen muhafaza ederek yazımı bitirmiş olayım!
Ön plana kim çıkar?
Trabzonspor'da kadro eski haline dönünce birçok isim de eski hüviyetine bürünmekte zorlanmayacaktır. Sörloth, Sosa ve Ekuban yine takımı adına öne çıkabilir. Birkaç hafta önce linç edilen Abdulkadir Parmak da mevkisinde yine övgü alabilir.
Bu istatistiğe dikkat!
Fırtına, Antalyaspor ile oynadığı son altı Süper Lig maçının beşini kazandı, birinde de mücadelede berabere bitti.
Kısa mesaj
Trabzonsporlu oyuncular ve teknik ekip, art arda puan kayıplarıyla oluşan olumsuz havayı, düşen moralleri, kaybolmuş umutları Galatasaray galibiyeti ile bir anda terse çevirmesini bildi. 4 maçlık serüvende bu maçın olumlu etkilerini gözlemleriz.
‘’Devam kararı...‘’
Dün gece Trabzonspor takımı rakibi puan kaybedene kadar, “Liderin en yakın takipçisi” olarak tehdit unsuru olacağını adeta ilan etti. Türk Telekom Stadı'nda oynananan karşılaşmada ev sahibi Galatasaray takımının tüm eksiklerine rağmen geçen hafta Başakşehir karşısında deplasmanda oynadığı tehditkar futbolun devam edeceğini düşünürken, sahada eksik kalmaları, Trabzonspor’un bu karşılaşmada avantajı olduğunu belirtmemiz lazım. Galatasaray'dan bir oyuncunun atılmasının yanı sıra bir de üzerine penaltı, bu avantajın oluşmasını sağladı.
Eksik Galatasaray takımının geri de düşmesine rağmen pas oyununda etkili olması, oyunun uzun süre ortada ve stresli devam etmesine sebep oldu. Büyük maçların sonuçları büyük olur. Dün Trabzonspor takımı adeta, 'Ben buradayım' dedi lidere...
Gecenin sorusu
VAR’a gitmeden çözebileceği pozisyonlarda VAR’ın davetiyle karar vermesi Cüneyt Çakır deneyimindeki bir hakem için formsuzluk olarak değerlendirildi.
Maçın Starı
Sosa yine gençlere örnek enerjisiyle, oyun aklıyla takımı adına öne çıkan isim oldu.
Maçın olayı
Galatasaray’ın sahada eksik kalması. Karşılamada iki penaltının olması ve Trabzonspor’un skor koruma konusunda oyun olarak yine kendini tekrar edip taraftarına yaşattığı stres...
Kısa Mesaj
Lig neresinden bakarsanız öyle göreceğiniz bir hal aldı. Kaybetmeden devam etmek hem oyuncuların bir borcu, hem de işlerinin gereği... Trabzonspor kadrosu eski düzenine dönüyor. O kadronun maç kaybetmeyeceği düşünülebilir...