Eksikler o kadar fazla ki, Trabzonspor kadro kurmakta bile sıkıntı yaşıyor. Üstelik rakip Denizlispor’un lige kötü başladığı da düşünülürse, Bordo- Mavililer’in işi hayli zor olacak. Sakatlar iyileşip, yeniler takıma katılana kadar Eddie Newton, estetik futboldan uzak, sonuç odaklı bir oyun düşünmeli.

Trabzonspor geçen hafta lige istediği gibi başlayamadı. Haliyle taraftarlarının da tepkisini aldı. Sakatlıklar ve giden oyuncuların önemli isimler olması bu kötü başlangıcın gerekçesi olarak duruyor. Sakatların düzeleceği düşünülebilir. Ancak gidenlerin yerine gelenler ve onların katkıları, kabul edelim ki düşünsel anlamda bir panik havası oluşturdu. Bu durumun Denizlispor maçına nasıl sirayet edeceği merak konusu. Beşiktaş karşısında topla oynama yüzdesi iyi gözüken bir Trabzonspor var gibi gözükse de bunun rakibin bir taktiği olduğu ikinci yarıda anlaşıldı. Geçen hafta Trabzonspor, maç kaybetmenin ötesinde güven anlamında sıkıntılı bir maç yaşadı.

Bu bir geçiş dönemi

Kendisi gibi kötü başlangıç yapan Denizlispor karşısında Trabzonspor’un eksikleri de düşünüldüğünde, işi hayli zor olacak gibi. Bu kadar eksiğin olduğu ortamda Trabzonspor’un kadro kurmakta dahi sıkıntı çektiği çok açık. Hafta içi yaptığı açıklamalarda Newton, hücum futbolu oynatmayı hedeflediğini söylemişti. Benim görüşüm; mevcut kadro çok daha tedbirli, korunaklı ve estetik futboldan uzak ama sonuç odaklı bir oyunla geçiş dönemini en az hasarla atlatmayı düşünmeli.

Panik havası değişmeli

İlerleyen haftalarda elbet sakatlar iyileşir, yeni transferler takıma adapte olur ve Trabzonspor kaldığı yerden devam eder... Ama öncelikle panik havasının bir an önce ortadan kalkması için Denizli’den kazanımlarla dönülmesi şart. Ufak bir hatırlatma; sadece Trabzonspor değil, geçen yılın en iyilerinden Başakşehir ve Sivasspor da sezona mağlubiyetle başladı. Üç takımın yaşadığı ortak sorunu iyi değerlendirmek gerekir.

Hakem görüyor, inandırıcı, ikna edici bulmuyor, net bulmuyor özetle pozisyonu. VAR ekibi ise emin... Net diyor, olur mu gel bak, sen de görürsün diyor... Şansalan bir kaç kez git gel yaşıyor. İkna olmuş değil belli ki. Ama teslim oluyor üstadına. Sezonda bu tip pozisyonların önüne nasıl geçeceksiniz, bilemiyorum, çok merak ediyorum ama... Sezon başı itibariyle ‘kötü emsal’ oluşturdunuz. Bundan sonra herkes bekler bu tip pozisyonlara penaltı. Bizden söylemesi!

Top çevirdi, iş üretmedi

Kötü bir zeminde, kötü bir oyunun ‘karşılıklılık’ esasıyla sahaya sürüldüğü bir karşılaşma izledik. Beşiktaş takımı topu Trabzonspor’a bırakarak başladı maça... Gücünü, kadrosunu iyi tanıyan Sergen hoca (Murat hoca) belli ki bu karşılaşmanın her sonuca açık olduğunu düşünerek kontrollü oyunu tembihlemiş oyuncularına. Trabzonspor ise topa sahip olma aldatmacası ile uzunca süre top çevirse de etkili iş üretemedi.

Trabzon’da aynı senaryo!

Gerek Beşiktaş, gerekse Trabzonspor’un bu kadar eksik kadro ile büyük futbol üretmeyeceğini zaten bekliyorduk. Kontrollü oynayan, Hüseyin’in temasıyla Uğurcan’ı yanıltan uzaktan gol, akabinde penaltı ve kırmızı ile Beşiktaş sezona iyi, Trabzonspor ise kötü başlamış oldu. Kaçan şampiyonluklar sonrası yaşanan tüm sendromlar ve semptomlar yaşanacak gibi duruyor Trabzonspor’da. Acilen aşı bulunmalı!

Dev maçın sezonun ilk maçına denk gelmesi sanıyorum her iki tarafında çok isteyeceği bir durum değildi. Bu duruma; Sergen Yalçın'ın testinin pozitif çıkması ve Sörloth'a gelen teklifin eklenmesi her iki takımda da planları değiştirdi. Bu akşam oynanacak karşılaşma için hafta içi yaptığımız değerlendirmelerde 'eşitlerin maçı' ifadesi kullanmıştım. Gidenleri, gelenleri, eksikleri ile iki büyük kulübün aslında şartlarının hemen hemen eşit ve aynı olması dikkat çekiciydi. Şimdi Novak ve Sosa'ya, Sörloth'un yokluğu da eklenecek ve bu akşam içeriden çözümler üretmek, adeta formüller bulmak zorunda Newton.

Plaza'dan, Sörloth performansı...

Pereira, Marlon ve Trondsen'in sakatlıklarının 'yokluk hali'ne ilavesi, durumu Trabzonspor adına daha da zorlaştıracağa benziyor. Nwakaeme, Ekuban ve Abdülkadir Ömür hücum hattına Plaza takviyesi, "Plaza'dan da Sörloth performansı" işin psikolojisi gereği beklenecektir.

Ön plana kim çıkar?

Abdülkadir Ömür'ün Newton sonrası oyunu ve görevi değişti, öne çıkacak isim Ömür olabilir.

Ülke futbolunun kulüp bazında bölgesel en büyük sorunu “stopersizlik” olsa gerek. Yetiştiremiyoruz, üretemiyoruz, üretsek de bir türlü sabır gösteremiyoruz.. Yetiştiremediğimiz gibi, o bölgeye yabancıda, paramızı da yetiştiremiyoruz! Sürekli harcıyoruz... Sürekli döviz kaybımız oluyor... Ama olduramıyoruz. Araştırılsın, kulüplerimizin toplam borçlarının çok büyük bir bölümü ‘stoper’ mevkiine yapılan harcamalar çıkacaktır. Bu genel sorundan özelde çok fazla etkilenen kulüplerimizden biri de Trabzonspor. Önceki gün oynanan Rizespor karşılaşmasında yenilen 3 gol ve verilen pozisyonlarda stoperler yine eleştiri konusu oldu.

Çözüm şart

Uzun süredir gündemde olan stoper takviyesinin biraz da gitmesi beklenen oyuncuların durumuyla ilişkili olduğunu belirtelim. Harcama limiti konusuna hassasiyetle dikkat ediliyor olması yönetimin bekleme nedenlerinden. Hal böyle olunca çözümün bu hafta içinde üretileceğini düşünüyorum. Trabzonspor Rizespor karşısında goller atmaya devam etti. Ön tarafta organizasyonlarına kaldığı yerden devam edeceğinin işaretlerini verdi. Abdülkadir Ömür başlı başına bir yeni transfer gibi duruyor. Sörloth, NWakaeme, Ekuban, Ömür’ün iyi dönüşler yaptığını belirtelim.

Alternatifler gerek

O bölgenin bir kanatla ve bir 9 numara transferi ile “yedeklenmesi” ön taraf için tek tavsiye olabilir. Orta alan için ise; en az 2 takviye gerekli gibi görülüyor. Stoper mevkii, eldekilerin üstünde bir lider oyuncu transferi ile ya da genç, ekstra özellikli, gelecek vaad eden bir oyuncu ile problem olmaktan çıkarılabilir. Özetle şunu yineleyerek bitiriyorum...

Bütçe elverdiği kadar

Her harcamanız bütçenizin elverdiği kadarıyla mümkün. Herkes bunun farkında olmalı ve baskı azaltılmalı. Yukarıda saydığım takviyeler ideal önerilerim sadece. Gerçekleriniz ise 3 oyuncuya müsaade ediyor olabilir. Haliyle tercihlerinizi üç bölgeye dengeli dağıtmak kadar, sadece defans ve orta sahaya da kullanmanızın anlaşılır tarafı olacaktır.

Çok gollü bir hazırlık maçı oldu. Çok şey görme adına elbette önemli bir skor bu. Mevcut kadroyla geçen sezonki performansa yaklaştıkları da düşünülebilir Trabzonspor için. Şöyle ki, gol yiyen, gol atan, geri düşünce reaksiyon gösteren bir takım bırakmıştık. O takımdan esintiler gördük dersek hata yapmış olmayız! Neydi o takımın zayıflığı şöyle bir hatırlayalım. Stoper(ler) konusu ve orta alanda özellikle defansın önünde güçlü bir ön libero, altı numara; adına her ne derseniz... Sürekli bahsi geçen, sürekli konuştuğumuz eksikliklerdi bunlar... Trabzonspor’un “geçen yıldan bu yıla taşıdığı doğruları ile bu yıla taşıdığı yanlışları” özetle aynı... Gidenlerine, gelenlerine rağmen değişmeyen şey... Haliyle çok atan, çok yiyen, çok pozisyona giren ve çok pozisyon veren Trabzonspor söz konusu yine.

Abdülkadir çok iyiydi

Bu kadar net benzerlik; Trabzonspor’un geçen yıldan ileri taşınması için küçük, orta, büyük boy dokunuşlara ihtiyaç duyulduğunun göstergesi. Transfer haberleri de yönetim ve teknik ekibin zaten mevcut duruma hakim olduğunu düşündürüyor. Bu nedenle bu transferlerin katılımı şart! Abdülkadir Ömür’e bir parantez açalım yazı bitmeden. Maskeliydi, maskeli olmanın psikolojisine rağmen; bu sezon adından söz ettirecek bir performans üretti. Adeta yeni transfer gibiydi tabiri caizse.

Rize daha alternatifli

Ancak maç sonlarında yaşadığı sakatlık takımının ve kendisinin moralini hayli bozdu. Umarız ciddi ve uzun bir sakatlığı yoktur... Rizespor takımının özellikle alternatifli bir kadro kurduğunu, defansif sorunlarını çözmesi halinde ligi istedikleri yerde bitireceklerini düşünüyorum.

Samsunspor’la oynanan hazırlık maçında oyuncularının reaksiyoner durumunu bir de rakip takımkarşısında görmüş oldu Newton. Adı üstünde bir hazırlık karşılaşması olunca; deneme-yanılmaların maçlara damga vurması beklenen bir durum. Çok oyuncu değişiklikleri, mevki karmaşaları, oyun içinde hızlı periyotlarla oyuncu özellikli sistemsel değişiklikler, toplamda sistemsizlik görüntüsü verebiliyor bu tip maçlarda...

Geçen yıl da denendi

Özellikle Nwakaeme ile Ekuban gibi önemli iki ismin de hangi mevkide daha etkili olacakları konusunda bir arayışın olduğu görüldü. Geçen yıl da denenmiş ancak fayda elde edilmemiş yer-mevki değiştirmelerin Newton’un tavsiyesiyle olduğunu düşündük hazırlık maçını izlerken. Teknik adamın özellikle beklere daha fazla yardımamaçlı bir düşüncesi olabilir kanat tercihlerinde...

Takviye şart

Aynı zamanda, teknik kapasitesi yüksek, fizik gücü mükemmel, adam(lar) eksiltebilen, rakip alana yerleşmede topu takımında tutabilen, asist ve gol özelliği de olan Nwakaeme’den bir 10 numara (5 yıldız) çıkarma çabasının da bu hazırlık dönemi için anlaşılır yanları var... Şu görüldü ki, stoper mevkii ve orta alana Flavio, Trondsen hamleleri gibi en az bir takviye daha şart.

Saygı duymak gerekiyor

Trabzonspor oyuncu kadrosunu koruyup, dediğimkatılımları da sağlarsa bu yarışın içinde kaldığı yerden devam eder düşüncesindeyim. Ayrıca da, hazırlık maçlarında teknik adamların tercihleri ve denemelerine saygı duymak gerekiyor. Zaman kısa... Şu kısa dönemde tümtestlerin yapılması gerekiyor. Lig başladığında teknik ekibin kafasının bu denemeyanılmalar sonucunda netleşebileceğini görmemiz lazım.

Tipik bir hazırlık maçı diyerek başlayalım... Yeni oyuncuların performansları merak konusuydu... İlk fikirler de böylece oluşmuş oldu... Çok fazla oyuncu değişikliğinin yaşanıyor olması oyuna dair görüşlerimizi iletmemize büyük engel olsa da bireysel performanslara adaklandığımızı söylemeliyim. Flavio transferi umut vermişti. Dün akşam Samsun karşısındaki performansı ile Trabzonspor taraftarlarının umutlarını daha da artırdı diyebilirim. O bölgede eksikliği hissedilen oyuncu profili transfer edilmiş. Mücadelesi, tekniği, oyun görüşü ve yönetip yönlendirme kabiliyeti transfer için “isabetli” ilk yorumunu yaptırdı. Beğenildi özetle. Bir başka orta alan umut transferi Trondsen’in de temiz oyunu, oyuncunun bundan evvel referans oyunlarıyla örtüşen görüntü verdi.

Yeterli veri sunmadı

Haliyle o da orta alanda ilaç olacak gibi gözüktü. Bir hazırlık maçı olması, çok oyuncu değişikliği, keyifli futbol beklentisini de bitiren unsurdu. Newton’un oyuncuların görme, gösterme adına yakın şehir hazırlık maç programından istediği ön bilgileri almıştır diye düşünüyorum. Plaza eğer sakatlık gibi sorunlar yaşamaz ise güçlü fiziği, atletik görüntüsü ile forvet hattının önemli bir alternatifi olacağını gösterdi. Bir sistem analizi için dünkü karşılaşmanın yeterli veriyi bize sunmadığını da belirtmek isterim.

Yeniler ne yaptı?

Flavio: Ayakları iyi, yer, alan, çevre bilgisi mükemmel gözüktü. Oyun görüşü, oyun zekası gibi önemli konularda fark yaratacak bir orta saha oyuncusu.

Marlon: Hızlı oyuncu dedirtiyor ancak adam kaçırabilir, kaçırırsa faul yapar endişesi de yerleştirdi hafızalara. Uyum sorunu var belli...

Plaza: Güçlü ve atletik forvet özelliklerine temiz ayakları da eklenmiş. Sakatlık problemi yaşamazsa Trabzon’un forvet hattında güçlü bir alternatif.

Trondsen: Oyun görüşü iyi, oyun zekası iyi, yönetme kabiliyeti; tıpkı daha önce oyuncu ile anılan özellikleriyle örtüştü denebilir..

Edgar: Hızlı stoper. Gol attı. Özgüvenli duruşu var... Partner sorunu yaşadı..

Enteresan bir lig maratonunun arefesinde olduğumuz ortada. Pandemi nedeniyle hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı düşünüldüğünde, "doğru planlama" başta olmak üzere birçok şey daha da fazla ön plana çıkacak gibi. Maçlar trafiğinin sıradışılığına şimdiden a, b, c planlarıyla hazırlıklı yakalanmak şart. Salt yıldız oyuncularla olmayacağı gibi, genç deneyimsiz oyuncularla da bu yoğun sezonu sağlıklı tamamlamak güç olabilir. İpuçlarını, geçen sezon bitiminde elde ettiğimiz bir 8 haftalık periyot var elimizde veri olarak. Orada da fikstür avantajı diye bir şey olmadığını herkes gördü. O işler eskilerde kaldı deyip, gün gün, hafta hafta, ay ay hesaplamalarla sezonun sonunu yukarılarda bir yerde görmek önemli. Varsa yoksa ezeli rekabet nedeniyle tüm gücünü büyük maçlara harcamak geleneği de kulüplerin sezonluk planlamalarına zarar verecektir diye düşünüyorum. Örneğin 5 hafta sonrasının muhtemel kadrosunu, bir önceki ve bir sonraki maçı hesap ederek kafasında oynayan bir sayısal zekayı da teknik ekipte konuşlandırmak gerekebilir. Bir çift söz de altyapılardaki oyunculara olsun... Size mutlaka alan açılacak bu yoğun yaşanacak sezonda; siz çalışıp hazır bekleyin derim...