‘’Pepe'nin maçı olur‘’
Trabzonspor evinde Kayserispor’u ağırlıyor... Abdullah Avcı’nın Recep Uçar’ı misafir etmesi de denilebilir bu karşılaşmaya. Birlikte çalışmış iki teknik adamın birbirlerini tanıma adına analiz konusunda, ekibe en az ihtiyaç duyacakları maç olur. Recep Uçar, Ümraniyespor’u çalıştırırken oynanan maçlar Trabzonspor adına zor geçmişti. Bu Kayserispor’un form durumu, kadro yapısı da düşünüldüğünde Trabzonspor’u yine zor bir 90 dakika bekliyor. Mutlak kazanma parolası ile maça çıkılacak. Sivas karşısında geri düşen, reaksiyon veren, puanlar alması beklenirken, puan alabilen Trabzonspor, evinde kaybetmek istemeyecektir.
Umut veya Kourbelis olabilir
Çağdaş hocayla başlayan ‘olumsuzlukları olumluya çevirme’ durumu, Recep Uçar’la da devam ediyor. Böyle bir rakibe karşı Sivas’takinden daha fazlası gerekiyor. Orta alanda Mendy’nin yokluğunda Berat’ı göreceğimizi düşünüyorum. İşte tam da bu noktada yanında, önünde kimler olacak merak konusu. Deplasman için iyi bir tercih olmayan BakasetasÖmür, iç sahada tercih edilecek m? Enerjisi düşük, fizik gücü zayıf bir orta alan Kayseri karşısında zorlanır. Umut Güneş ya da Kourbelis’i izleyebiliriz. Saha ve seyirci avantajı mutlaka kullanılmalı. Taraftarsız alınacak bir maç gibi durmuyor bu karşılaşma.
Beklerin performansı önemli
Visca-Onuachu-Trezeguet-Pepe dörtlüsü, eğer ki arkalarında oynayan arkadaşları çok hata yapmaz, düz, klasik, abartısız şekilde görevlerini minimum hatalarla yerine getirebilirlerse Trabzonspor rahat kazanır. Ancak savunma ve destek oyuncularının topu ön tarafa taşımalarında yaşanan zaaflar, Kayserispor adına fırsatlar demek. Gözler özellikle iki bek performansında olacak yine. Devre arasına kadar yapacak bir şeyi olmayan Abdullah Avcı’nın içerden çözümler üreteceğine eminim. Sabırlı oyun ve Pepe’nin imza maçı olur. Onuachu yine boş geçmez. Kayserispor forvet hattına alınacak önlem sonucu belirler.
‘’Devre arasına kadar acil!‘’
Bakasetas, Abdülkadir Ömür ve Mendy’den oluşan orta saha kurgusunun tutmayacağı daha maçın başında belli oldu. Ligde sanıyorum bu kadar kolay geçilen bir orta saha henüz gözlenmemiştir. Sivasspor maçın başından itibaren kolay geçtiği orta bölgede Trabzonspor stoperleri hariç hiç bir engelle karşılaşmadı. Uzaktan şutla yenilen gol şok gibi gözükse de asla şok gol değil göstere göstere gelen gol kategorisindeydi. Akabinde yenilen ikinci gol, Baniya’nın zorunlu değişikliği sonrası Trabzonspor ön tarafta daha hareketli görüntü verdi ve sonuç almasını da bildi.
Hiç lafı uzatmadan söyleyelim. Trabzonspor’da çok klas ayaklar var. Ve asla Trabzonspor gibi bir büyük takımın beki olamayacak iki oyuncusu var. Ortaları olmayan, bindirmeleri olmayan, geri dönüşleri olmayan beklerle Trabzonspor’un hedeflerine ulaşması çok zor. Elbette Uğurcan’ın yokluğunun da direkt etkili olduğunu söylemek gerekiyor. Her şey bir yana Abdülkadir Ömür ve Bakasetas’ın bu kadar etkisiz kaldığı bir karşılaşmada bu oyuncuların sahada kalması Trabzonspor’da yükün daha da atmasına sebep oldu. Onuachu ve Pepe gibi iki özel oyuncunun kalitesi Trabzonspor’da düşen arkadaşlarını da ayağa kaldırmaya yetti. Özellikle Enis yine milli takıma göz kırptı. Trezeguet deli dolu haliyle verimsiz birinci ve ikinci bölgenin hatalarını örter gibiydi.
İklim koşulları
Mücadele, iklim koşulları da düşünüldüğünde yüksekti ancak Trabzonspor orta sahasında devre arasına kadar acil radikal işler yapılması gerekiyor. Açık mesajı teknik adamda yönetimde Sivas’ta almıştır diye düşünüyorum. Bu orta sahanın tek tanımlaması “Yol geçen hanı” dersek yanlış yapmış olmayız.
‘’Seri zamanı‘’
Trabzonspor Sivas deplasmanına kaptanından yoksun gidiyor. Son dönem artan performansıyla dikkat çeken Uğurcan’ın olmaması saha içinde yeni lider oyuncusunun kim olacağı sorusunu beraberinde getirir. Özellikle Bakasetas gibi oyuncuların saha içinde varlığı önemli. Evinde çok iyi sonuçlar alamayan Sivasspor bu karşılaşmada bu istatistiğini de değiştirmek isteyecek. Bordo-Mavili oyuncular ise Abdullah Avcı’nın gelişiyle birlikte değişim yaşıyor. Puan tablosunda yukarı ivmelenme taraftarlara olduğu gibi futbolculara da hayal kurma, hedef revize etme şansı verdi. Oyuna soğuk havaya adapte olarak bir süre konstre olmanın zorluğu yaşanablir. Pas ve sabır oyunu başladı bir kere. Göze hoş gelip gelmemesi maç bittikten sonra kazanılmış maçlarda şu geçiş döneminde aranmıyor. Milli arada geçirilen zamanı da kattığımızda Pepe daha da katkılı olacaktır. Abdülkadir Ömür ona biçilen görevi Uğurcan’ın yokluğunda daha da fazlasını vererek yerine getirmek durumunda.
Berat ve Mendy olacaksa...
Milli oyuncularının daha özgüvenli olacağını düşünüyorum. Mehmet Can yerine belki Larsen tercihi gelebilir. Ön tarafta Onuachu’nun olduğu her maçın favorisi bir Trabzonspor takımı var artık. Onun fiziksel özellikleri, becerileri, takım oyununa katkıları dikkat çekici. Trezeguet, Visca, Pepe gibi oyuncuların beslediği, Abdülkadir, Bakasetas gibi oyuncuların desteklediği bir oyuncu dış kulvardan gelip gol kralı da olursa şaşırmamak gerekir. Berat ve Mendy aynı anda başlarsa Bakasetas önlerinde olmalı. Trabzonspor, Sivas’tan daha iyi oyun olur mu bilemem ama daha doğru ve sonuç odaklı oyunla kazanarak dönecektir. Fenerbahçe ve Konyaspor galibiyetlerinin ardından bu deplasmandan da galibiyetle ayrılmak, Abdullah Avcı’nın ısrarla altını çizdiği ‘kazanma alışkanlığı’ için çok kritik. Devre arasına kadar yakalanacak bir seri, hedefleri de değiştirir kadro planlamasını da...
‘’Hava şartlarıyla ve rakiple mücadele‘’
Trabzonspor, Sivas deplasmanına gidiyor. Giderken de rakiple mücadele kadar hava koşullarını da düşünüyor... Rakip analizi yapılmıştır. Rakibe göre oyun planları konuşulmuştur. Ancak tüm bunların ötesinde oyunu direkt etkileyecek mevsimsel koşullar eminim Abdullah Avcı’yı kara kara düşündürüyordur. Elbette kara kara düşünmekle karalar bağlamak aynı şey değil. Hoca da karalar bağlamaz zaten. Meteorolojiden alınan verilerle o günün o saatine uygun tahminlere bakılacak ve alttan ısıtmalı zeminin hakkı oyuncular tarafından verilmeye çalışılacaktır. Trabzonspor, Abdullah Avcı ile yeniden yükselişe geçişin motivasyonunu yaşıyor. Zirveyle 9 puan fark var ve daha ligin üçte biri bitti. Yükselişi, Sivas gibi zor deplasmanda da sürdürmek arzusundalar.
Sert maç olabilir
Sivasspor evinde iyi sonuçlar alamadı. Bunu kırmak isteyecek. Kontrollü geçişler, dönemsel baskılarla sonuç almak isteyebilirler. Trabzonspor topun ve oyunun hakimi olmak isteyecek. Ortaya sert bir karşılaşma ve hakem kararlarının etkili olduğu bir senaryo çıkabilir. Hakemlik müessesesi ile ilgili de Trabzonspor’un çok dikkatli olması gerekiyor. Özellikle hakları için pozisyonu VAR’a taşıma konusunda en az rakipleri kadar ısrarcı davranmaları lazım. Trabzonspor kapanan takımlara karşı da daha hızlı aksiyon almak durumunda. Onauchu eğer kenarlardan da doğru toplar alırsa yükselişini sürdürür ve gol krallığında rakiplerine yaklaşabilir. Gözler onun üstünde olacak, haliyle rakip stoperlerin de...
‘’Sabır isteyen oyun‘’
Trabzonspor’un oyuna başlangıç hızı o kadar düşüktü ki bu hızla bu işin ne denli zor olacağını en baştan tahmin ediyorduk. Rakibin gücü, oyundan beklentisi üç aşağı beş yukarı tahmin edilebilir bir durumken bu kötü başlangıç hızı, bir türlü yükselemeyen tempo karşımıza Trabzonspor açısından kısır bir ilk yarı çıkmasına sebep oldu. Rakibin yerleşik takım savunması daha yerleşirken, Trabzonspor’un pas ritmi rakipte taşları yerinden oynatmıyor, pozisyon bulmak zorlaşıyordu. Bu tip ilk yarılarda ben ilk 25’te neden oyuncu değişikliğine gidilmiyor hala anlamış değilim. Oyuncuya bunun oyunu değiştirme hamlesi olduğunu anlatmak bu kadar zor değildir diye düşünüyorum. Böyle düşük tempoda kreatif oyuncu da olmayınca koca bir 45 dakika boşa geçmiş oldu. İkinci yarı özellikle bazı büyük oyuncuların da sazı ele alması denkliği Trabzonspor lehine bozan durum oldu. Trabzonspor uzunca bir süre yani yeni oyuncu alana kadar “Arayışlar” içinde olacak.
8 numara gerekli
En doğru isimleri mevcutlardan en doğru mevkilere yerleştirip ideal on biri bulacak. Abdullah Avcı’nın oyununu hızlandıracak önemli bir 8 numara şimdiden araştırılıyordur diye düşünüyorum. Bu oyun stresi taraftarla paylaşma oyunu. Bu oyun sabrın da sabrını isteyen bir süreç oyunu. Trabzonspor yeniden bir başlangıcın sancılarını yaşıyor. Yaşayacak. Kalbi dayanan maçlara gidecek. Diğerleri evden takip edecek. Değişim böyle bir şey çünkü. Trabzonspor dün gece iki büyük yıldızının kötü oyunda parlayan küçük resitalleriyle kazanmasını bildi. Onuachu yılın golü kategorisini de şimdiden kapattığı muhteşem golüyle maça damga vururken Pepe de “ben Pepe’yim” mesajını verdi.Trabzonspor, bu galibiyetle zor da olsa kendini makasın üst tarafına atmış oldu!
‘’Artık geri dönüşü yok!‘’
Stratejik galibiyetler sonrasına denk gelen iç saha maçlarında beklenti; coşkulu oyun, coşkulu tribünler ve güzel bir sonuçtur. Trabzonspor bugün geçen haftanın 3 puanını daha da anlamlı hale getirmenin gecesini yaşayacak. Ligimizde açık bir makas var. Herkesin kabulü haline gelmiş bu duruma, adeta bir isyan maçıydı geçen haftaki derbi. Trabzonspor tam da bu akşam o makasın hangi tarafında olacağının karar maçına çıkacak. Geldiği günden itibaren geçen şu üç haftada kötü gidişatı durduran, kaybetme psikolojisini belleklerden çıkaran bir Trabzonspor izlettiriyor Abdullah Avcı. Buradan geri dönüş olmaz. Trabzonspor artık üst sıraları, derbideki gibi üst bir oyunla zorlamak durumunda. Konyaspor da tıpkı Trabzonspor gibi teknik adam değişikliği yaşamış bir takım. Hakan Keleş ile kötü gidişatı durdurmak istiyorlar. Mutlak puan odaklı bir oyun oynamalarını bekliyorum. Doğru kapanıp, etkili ve hızlı çıkışlar yapabilirler. İyi kaleci performansları var.
Baskı ve golle başlarsa...
Trabzonspor saha avantajı tamam ama seyirci avantajını bakalım kullanabilecek mi? Davet gerekmez o ayrı ama ülkede futbol iklimi de ortada. Taraftarlar ‘önce sen sonra ben’ diyor genelde. Abdullah Avcı daveti yaptı taraftarlara. Gelin ve sadece bu maçı değil, muhteşem derbi zaferi kazanan bu çocukları alkışlayın mesajıydı bu. Hoca da çok iyi biliyor ki, büyük maçlar, büyük zaferler sonrası oynanan karşılaşmalar zordur. Gelin psikolojiyi yönetmemize yardımcı olun mesajı veriyor adeta. Formda, etkili ayakları arzulu, sakatları iyileşmiş moralli bir Trabzonspor ilk dakikalarda baskı ve gol ile başlar gerisini de getirir bana kalırsa. Onuachu da yine en çok konuşulacak isim olur.
‘’Anlamı çok büyük galibiyet‘’
Tüm yazıyı Onuachu üzerine kurgularız diye düşünürken, değil yazıyı onun üzerine kurgulamak; sayfaları tamamen Zorbay Küçük üzerine kurgulasak az kalacak hale geldik. Karşılaşmanın şüphesiz yıldızı o oldu! Dün de bu maça verilmemesi gerektiğini yazmış, uyarı yapmıştı. Onu atayanların bu maça dair açıklamaları ne olacak, merak konusu gerçekten... Uzun zamandır bu kadar tuhafına, bu kadar kötüsüne denk gelinmemişti. Hakem camiasının içinde olan bitenlerin ortalığa serildiği bir dönemde özünde Türk hakemlik müessesesinin böyle bir zirve yaşaması hayırlı bile olmuş olabilir. Sonuçlarını birlikte izleyeceğiz elbette... ‘Yeni değil geri geldim’ sloganıyla Trabzonspor camiasını adeta yeni bir yürüyüşe başlatan Abdullah Avcı, ettiği sözün içini doldura doldura hedefine gideceğini net bir oyunla göstermiş oldu. Tüm planları tutan Avcı, oyuncu grubundan maksimum verimi almış oldu. Merkezi iyi kapatan, doğru çıkan, uzunları doğru oynayan, pasları doğru yapan bir Trabzonspor izledik.
Mükemmel analiz...
Yıllar sonra ligde kazanılmış bu galibiyetin anlamı çok büyük. Trabzonspor maküs talihini de böylece sona erdirmiş oldu. Devre arasına kadar nasıl bir yol haritası ve devre arasında nasıl bir planlama yapılacağına dair şimdi kafalar daha rahat çalışılacaktır. Ezeli, formda ve favori olan rakibi karşısında tüm hatlarıyla mükemmel işleyen bir analiz takımı izletti bize Abdullah Avcı. Rakibinin istatistiklerini etkisizleştirirken, kendi rakamlarını yazan bir Trabzonspor vardı. Atanından tutanına kadar oyun disiplininde kalan oyuncu grubu karşılaşmanın ikinci yarısının başında 3-0’lık net bir skor elde etti. Onuachu, rakip stoperlerle boğuşurken takımının açılış golünü attı, arkadaşlarına toplar indirdi ve onları sürekli ileriye taşıdı. Bence daha da önemlisi “kazanabiliriz” düşüncesini, o ve Pepe cesaretli oyunlarıyla arkadaşlarına da hissettiren ana aktörler oldu. Büyük maçlar büyük oyuncuların maçları olur genelde. Trabzonspor’da tüm oyuncular büyük oynadı. Yıllar sonra gelen bu büyük galibiyetle küçük hakem uygulamaları da bertaraf edilmiş oldu.
‘’Çökertme planı‘’
Trabzonspor, İstanbul’a çıkış için geliyor. Abdullah Avcı ile ilk çalışma döneminde İstanbul deplasmanlarının dönemin oyuncuları için adeta ‘En keyifli seyahatler’ olduğu biliniyordu. Eski hocasıyla eskimeyen hocası arasında oyuna dair değişimin izlerini takip etmeye devam edeceğiz. Nenad Bjelica’nın kurduğu ve kurguladığı kadrodan, Abdullah Avcı’nın kurmadığı ama bildiği, çalıştığı oyuncuların da olduğu bir kadro ile yeni bir kurgunun iki haftalık değişim sancıları bakalım bu üçüncü haftada neler yaşatacak Trabzonspor camiasına. Lige ve Avrupa’ya galibiyetler serisiyle başlayan, devam eden, kadrosunda çok ve alternatifi bol iyi oyuncuları olan, takım oyunu ve oyun ezberi güçlü ev sahibi Fenerbahçe karşısında müthiş bir taktik disiplin gerekiyor öncelikle.
Hocayı anlamak mümkün
Mevkilere, taktiğe sadakat Trabzonspor’un bu deplasmandan yara almadan çıkmasının önünü açar. İki haftalık periyot şunu gösterdi: Abdullah Avcı geri ve yan pas konusunda inandığı doğrulardan taviz vermeyecek gibi. Bunu yaparken şu ilk dönemi kayıpsız geçmek istiyor. Odağına “puan” koymuş. Ancak hızı ve tempoyu da yavaş yavaş artıran hatta haftalara yayarak artıran bir gelişim planlıyor gibi. Karagümrük maçı da tıpkı ilk Alanya maçı gibi beğenilmeyen futboldan kısa kesitler alındığında aslında hocanın düşüncesi anlaşılabiliyor. Karagümrük maçının ilk 30 dakikalık bölümünde Trabzonspor önde basan, taraftarın da beklentisi olan o “Dikine oyunu” oynayabileceğini gösterdi. Golle süsleyemediğin hiçbir oyunun izleyen nezdinde kabul görmemesi normal. Ancak kesitler önemli. Rakibinin bu kadar güçlü ve favorisi ilan edildiği bir karşılaşmada İsmail Kartal’ın oyununda üç önemli silahından mahrum olması Trabzonspor adına kendi eksiklerini de düşündüğünde kullanabileceği bir zaaf gibi duruyor… İsmail hocanın oyununda her oyuncu sistemin önemli parçası idi ve güzel bir mekanizma oluşmuştu.
Umarım hakem konuşulmaz
Abdullah Avcı rakibinin bu 3 eksiğini de düşünerek o noktalardan çökertme planı yapabilir. İki stoperin ve mevki bağlantılarının oyun pratiklerinin daha düşük olacağı ihtimali Trabzonspor için odaklanılacak konular olabilir. Oyunu Uğurcan’dan itibaren başlatan, geriden kurgulayan Trabzonspor’u, yoğun ön alan baskısıyla oynayan Fenerbahçe karşısında sıklıkla uzun oynarken de görebiliriz. Rakibini geriye koşturup yoracak bu plan tutabilir. Uzun, diyagonal pasların adresinde Onuachu başrole soyunabilir. Onun yakınına indireceği toplar, açacağı alanlar hızlı kenar ve forvet arkası pozisyonda forma giyecek Trabzonsporlu oyuncular için kaleciyle karşı karşıya kalmak demek. Bir de Pepe gibi henüz kullanmadığı büyük oyuncusu var Trabzonspor’un. Maça damga vurabilir. Çok bilinmeyenli, bir çok senaryolu dev bir maç olacak yine. Not: Zorbay Küçük bu maç için kesinlikle yanlış bir tercih oldu. Umarım hakemden bağımsız bir karşılaşma konuşuruz.