‘’Zorlu sınav‘’
Trabzonspor’un mevcut kadrosu ile Abdullah Avcı birlikteliği her geçen gün biraz daha fazla zaman geçirmiş olmanın etkilerini sahaya yansıtabilir. Kolay kazanamıyorlar ama kolay da mağlup edilebilecek bir takım gibi de gözükmüyorlar rakiplerine. Taraftarlarını çok memnun etmese de bu oyun; tabelada lig üçüncülüğü getirdi. Her hafta biraz daha hız artışı, biraz daha öne oyun beklentisi bu hafta istatistiki anlamda kendini gösterebilir. Ankaragücü iyi takım ve önemli oyuncuları var. Denswil’in olmadığı oyunda Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın ikilisi merak konusu. Benim gibi Mendy’yi orta alanda izlemeyi bekleyenler radikal bir değişimle karşılabilir.
Yeni oyunlar, yeni tercihler
Trabzonspor Mendy ile Berat ile stoperlerini çok yormayacak bir orta alan oluşturabilir. Bu ikili hücumda da savunmada da Trabzonspor’u daha güçlü gösterir. Trezeguet takımı öne taşıyan en önemli en eleştiri alan oyuncuydu onun yokluğu yeni oyunlar ve tercihler anlamı taşıyabilir. Kenarlar çalışırsa, Onuachu boş geçmez yine. Bakasetas veda maçlarına damga vurur. Zor gibi gözüken bol gollü maç olacak gibi.
‘’Cesaretsiz ve yavaş!‘’
Pelkas, sezon başından itibaren en iyi oyununu Trabzonspor’a karşı oynadı dersek hata yapmış olmayız. Pelkas mı iyiydi, Trabzonspor’un klasik oyunu mu buna izin verdi, yorumu size bırakıyorum. Trabzonspor savunması orada o kafa vuruşunu yaptırıyorsa yazalım oraya bir kallavi transfer... Bekleri uzun zamandır üretmekten uzak bir Trabzonspor’da Larsen ve Eren’in oyunları yine şaşırtmadı. Abdullah Avcı da Mehmet Can’ı alarak Larsen’e ‘tamam’ demiş oldu. Oraya da yazalım kallavi bir transfer daha... Trabzonspor temposuz top çevirdi. Yavaş oyun Başakşehir’i tehdit etmeyince, buldukları geçişlerle golü de bulan ataklar yaptılar. Trabzonspor yavaş. Volkan Bayarslan yavaş. Ortaya heba edilmiş koca bir ilk yarı çıkmış oldu. Abdullah Avcı, ideal kadrosunu sahaya sürerek daha baştan endişeleri artırsa da “oyunun gelişimi başka yöne evrilmiş olabilir” diyenler de henüz değişen bir şeyle karşılaşmamış oldu.
Önemli bir mesaj...
Oyunlarda tempo düşük ve yavaş olmasına rağmen dakikalar aynı şekilde ilerlemiyor. Puan isteyen ev sahibi takım taraftarları için dakikalar hızla ilerlerken, bu oyun tesadüfleri ne kadar sevebilirdi? Trabzonspor’da Uğurcan Çakır hariç herkesin kendi sahasında cesurca(!) bu kadar geriye oynaması kabul görmeyecekti, dün gece kabul görmedi... Tasvip edilmeyen oyunun, oyuncu tercihlerinin protestosu önemli bir mesaj oldu... Kenarlar bir kere bile risk alamıyor. Herkes adeta geri oynamanın daha emniyetli olduğunu düşünüyor. Onuachu ile Enis’i birlikte oynatmanın formülünü yazmak ise bu kadar zor olmamalıydı.
‘’Avcı oyunu‘’
Abdullah Avcı’nın gelişiyle birlikte sessiz, içten içe, yeniden değişen bir oyun var. Aslında aslına rücu eden bir oyun bu. Beğenilen, göze hoş gelen kısmı ihmal edilen, taktiksel anlamda bir amaca bir hedefe ulaşmayı kafasına takmış bir oyun bu. Daha önce de söyledim. 2021- 2022 öncesi sezonu andıran Abdullah Avcı oyunu bu. Taraftarlar oyundan memnun olmasa da ligin gizli üçüncüsü Trabzonspor. Bugün rakibi olan Başakşehir de onun zamanında temellerini attığı bir takım. Elbette çok şey değişti orada. Ondan sonra orada da şampiyonluk yaşandı. Şampiyonluk sonrası sendromları devam ediyor onların da. Şimdi Çağdaş hocanın felsefesini içselleştirmeye başlamış, inceden istikrar yakalamaya başlamış bir Başakşehir takımı var. Uzunca süre maç sıkıcı geçmeye aday yine. Sabır şart. Trabzonspor şampiyon olduğunda hasreti yaşayanların takımıydı. Şimdi ise şampiyonluklara yeniden ambargo koyabiliriz diye düşünenlerin takımı.
Taraftarın isteği belli
Taraftarlar empati kurabilir ama bu onlardan en son beklenen durumdur. Haliyle empatiyi Abdullah Avcı’nın kurması gerektiğini ve kurduğunu da düşünüyorum. Taraftarın beklentisi de duyguları da güzel oyun, baskı, rakip ceza sahasında sık gözükme hali. Bekleri oyuna dahil olan, daha öne, dik... Visca, Trezeguet ve özellikle iç sahada her maçına veda maçı gözüyle bakacak bir Bakasetas duygusallığı, Trabzonspor adına güne damga vurabilir. Zor maç, daha kolay maç olabilir bazen. Hüseyin ya da Baniya stoper, Mandy kendi yerinde tercihi maç başında mı, oynanırken mi gelir, onu da birlikte izleriz.
‘’Tatsız başladı, tatsız bitti!‘’
Zaten oyun olarak tadı tuzu olmayan bir karşılaşmaydı. Bitişi de öyle tatsız oldu. Maç yarıda kaldı. Tarihe bu TFF döneminde yeni bir kaos daha eklenmiş oldu. Trabzonspor her zamanki klasik dizilişiyle sahadaydı. Bir kez daha güçsüz görünen bir orta kurgu, rakibin baskılarına çoğu kez boyun eğen; yanıt veremeyen bir Trabzonspor izledik. İstanbulspor gücü nispetinde etkili bir oyunla rakibinin organize olmasına izin vermedi. Trezeguet ile gelen gol Trabzonspor için ilaç gibi gözükse de oyununa ritim kazandırmadı. İkiyi bulup rahat bir maç oynaması beklenirken “golün habercisi” pozisyonlarla kalesinde golü görmüş oldu. Bu oyun elbette kaliteli oyuncu istiyor ancak sahada mevcut oyuncu grubu da bu oyunun hakkını verebilmeliydi. İstanbulspor karşında rakibin durumu Trabzonsporlu oyuncuları da yanıltmış gibiydi. Oyun kuramadılar. Kanatlar yine çalışmadı. Bekler her zamanki gibi “gününü bekler” durumdaydı.
Birikimin sonucu
Maç yarıda kaldı. Bundan sonrasında kararı TFF verecek. Karar verici durumdakilerin bu denli tartışıldığı bir iklimde işler daha da zorlaşacak gibi. Trabzonspor güzel oynamadığı, oyunda gelişim sağlamadığı bir karşılaşmadan büyük derslerle çıkmış olabilir. Transfer mi çözüm? Çözümü transferde aramak kadar mevcudu düzeltmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Belki bir Mendy daha gelebilir. Ama o kadar.
‘’Geçmişi hatırlatan izler! ‘’
Puan kayıpları yaşanınca teknik adamların geleceğe dönük tüm hamlelerine, arayışlarına da güvensizlik oluşabiliyor. Bu durum sağlıklı kararların alınmasına engel olacak düzeyde de baskı oluşturabiliyor. Trabzonspor şampiyonluk öncesi bir sezon daha yaşıyor olabilir. O sezon öncesine çok benziyor çünkü bu sezon. Mali durumu kötü, kullanmadığı oyuncuları var. Gelecek dönem için kaliteli oyuncular kadroya katmak zorundalar. Bu sarmal içinde de sahada sürekli daha iyiye giden, umutlandıran bir oyun oynamak zorundasınız. Tam da böyle bir maç oldu Gaziantep maçı. Abdullah Avcı, arayışlarını ve mesajlarını anlatan bir ilk 11 tercihiyle başladı karşılaşmaya. Mendy stoperdi ve bu, ‘Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur’ şarkısını aklımıza getirdi. Hoca o kadar memnun değildi ki Baniya’dan önce sözleriyle, şimdi de uygulamasıyla bunu göstermiş oldu.
Bambaşka bir takım
Dün akşam Gaziantep deplasmanında Sumudica’nın başlangıç oyunuyla kafasında neler dolaştığını anladılar önce. İlk yarının ikinci bölümünde adeta şifreyi çözdüler. Ve bu oyun ikinci yarının hemen başlarında da devam ederek niyet belli edildi. Yükseğin de yükseği bir oyuncun varken bu kadar onsuz oynamaya hakları yoktu. Ona yani Onuachu’ya oynadılar. Çok buluştu ama atamadı ama onunla oynamanın hakkı teslim edildi. Visca, Bakasetas ve Trezeguet yıldızlaştılar. Trabzonspor biraz hızlanınca, biraz kenarları kullanınca bambaşka bir takım oluyor. Üstelik mevcutla bunu yapabiliyor. Bu çok önemli bir detay işte!
‘’Maceraya gerek yok!‘’
Trabzonspor Gaziantep deplasmanında. Smudica’nın takımı zor takım. Oyunu zor, formasyonu ters, oyun planları rakiplerine kafa karışıklığı yaşatır cinsten. Savunması ayrı bir dert, hücumları ayrı bir dert rakiplerine. İstikrarları yok. Bu aralar ligde kaybediyorlar. Trabzonspor’da da üst üste gelen puanlardan sonra oluşan umutluluk hali; yine üst üste kayıplarla taraftarları da tribünlerden uzaklaştırmış gözüktü.
Trabzonspor yine o kırılgan günlerine geri dönmüş gibi. Kazanıp evine coşkulu dönmek bu anlamda önemli. Trabzonspor şimdilerde gelecek planlaması içinde. Seneye net bir şekilde kadroda olmayacak çok isim var. Haliyle planlama şart. Ancak bugünü konuşmak gerekirse Trabzonspor iki büyük maçı, iki büyük oyunla kazanmış da bir takım. Bu takım küçük büyük fark etmeksizin herkesi yenebiliyor ancak aynı şekilde yenilebiliyor olduğunu göstermiş bir takım. O nedenle konu mevcut kadro yapısı ile değil, oyunuyla değerlendirilmeli.
Enis’e alan açılırsa...
Trabzonspor belki de bugün tam da eleştiri aldığı; yan ve geri pas çokluğu ile maçı kazanabilecek... Çünkü rakibin sağlam (3’lü görünümlü 5’li) defans kurgusunu çözecek hıza, kenar oyunlarına sahip değiller. Bugün tam da eleştiri konusu oyunun günü, kazanmak için. Yeni denemeler macera olur. İlginç bir maç bizi bekliyor o anlamda. Ön tarafta Enis Destan’a alan açılırsa Trabzonspor istenen dinamizmi yakalayabilir.
‘’11 tane Enis!‘’
Giydiği formanın kıymetini o kadar iyi biliyor ki, oynadığı her saniyenin hakkını dolu dolu veriyor adeta. Hırsı, azmi o kadar yüksek ki, bu durum onu mutlaka hedeflediği noktalara taşıyacaktır. Futbol, ona saygı duyanı asla yarıda bırakmamış bir oyun. Koşuyor, basıyor, yarınlarda “keşke” dememek için olağanüstü bir çaba sarfediyor. Sorumluluklarının çok farkında. Gayreti taraflı tarafsız her izleyeni alkışa zorluyor! Montella’nın radarında olduğuna da eminim. Kötü, olumsuz bir tane maçı yok. Evet Enis Destan’dan bahsediyorum. Dün akşam Trabzonspor’a dair sahada konuşulacak en güzel şeydi belki de… Çorum FK, alt ligi takip edenler için o ligin her takımı gibi saygıyı hak edenlerden. Onlar için de bir vitrin maçı olacaktı. Müthiş mücadele ettiler. Oyunda üstün oldukları bölümler hayli fazlaydı. Onlar mı iyiydi, Trabzonspor mu klasik kendi halindeydi orası tartışılır ama Çorum FK dün alkışlık performans ile kupaya veda etti.
Bu tarz maçlar zordur
Abdullah Avcı takımda keskin bir rotasyon yapmayarak ne kadar doğru bir iş yaptığını sanırım maç anında da fark etmiştir. Bu tarz maçlar zordur. Rakip alt lig takımıdır. Tam kadro çıkar maçı alırsın “zaten bir alt lig” derler. Kaybedersin bu kez de farklı konuşulur. Bir alt ligden bihaber misiniz denir. Trabzonspor turu geçti neticede. Taraftarları mutlu oldu mu? Sanmıyorum. Daha öne, daha mücadeleci, daha özgüvenli, daha enerjik bir takım izlemek istiyorlar. Hakları da. 11 tane Enis istiyorlar, tabii o da makina düzeninde olmak kaydıyla…
‘’Temassız geçiş sistemi!‘’
Son derece kibar bir oyuncu grubuna sahip Trabzonspor takımı karşılaşmayı 7 faulle tamamladı. Rakibinin yarısı kadar faul yaptılar. Bu rakamlar bile çok şey anlattı maça dair. Trabzonsporlu oyuncular adeta temassız ödeme sistemleri, yüz tanıma sistemleri gibi modern bir oyun sergilediler! Kayserisporlu oyuncuların bile şaşırdığı bu kolaylık sağlama hali Trabzonsporlu taraftarların kabul edebileceği bir durum değil. Haliyle bu oyun protesto da edildi. Biraz Trezeguet ile gidebilen, biraz Visca ile koşabilen, bolca geri oynama refleksi geliştiren Trabzonspor’un; mesela bekleri zaten ligin en kötüleri olma hüviyetlerini muhafaza etmeye devam ediyorlar. Transferde önceliği bize verin diye bağırdılar yine...
Kanatlar değişince...
Enis hariç; hamlelerin katkısızlığından ziyade kanatların tamamen oyundan alınması son bölümleri daha da etkisizleştiren bir başka faktör oldu. Her aldıkları topta Trabzonspor yarı alanına kolayca geçebilen Kayserispor’un temaslı, istekli, planlı oyunu son bölümde bir sağ kanat organizasyonu ile meyvesini verdi. Golü kolaylaştıranları sıralamak gerekirse başta Eren ve stoper Denswil, Bahoken’e güzel bir şansı da ikram etmiş oldular.
Acil tedbir alınmalı
Trabzonspor’un kolay geçilen orta sahası, kolay eksiltilen bekleri Sivas’ta da aynıydı. Böylesi koşullar varken devre arasına kadar Trabzonspor’un çok zorlanacağı aşikâr. Abdullah Avcı’nın acilen tedbir alması gerekiyor bu takıma. Pepe’nin sakatlığı elbette tüm planları bozan durumdu bu da kabul ancak Trabzonspor evinde daha iyisini yapabilirdi. İlk kurgusu iyi, son bitirdiği kurgusu çok kötü bir Trabzonspor çok önemli 3 puanı rakibine bırakarak taraftarlarının 3.’lük hayallerini de erteletmiş oldu.