‘’Mazeret yok!‘’
Trabzonspor istikrarsız bir takım görüntüsünde. Altı maç oynuyor… Yarısını kazanabiliyor sadece. Diğer yarısını da kaybediyor… Kaybetmek var, kaybetmek var üstelik. Puanların tümünü bırakıp sahadan çıkıyor olmak da bu stratejik oyunun en yanlış kurgularından biri.
Radikal karar gelir mi?
Futbolda ya hep, ya hiç diye bir şey yok. Trabzonspor ne kazanmaya alışıyor ne de tam kaybetmeye. Hâl böyle olunca da teknik adam konusunda “tamam mı devam mı” diyemiyor. Hatay önünde alınan mağlubiyetin izahı yapıldı yapılmasına ama kabul gören açıklamalar değildi bunlar. Nenad Bjelica sezona Umut Bozok inadıyla başladı. Sonuçları ortada. Şimdi de inatları isim, şekil ve boyut değiştirmiş gözüküyor. Bardhi, Bakasetas ve Abdülkadir Ömür üçlüsünde; yer, konum, zaman, mekan tercihleri ile kaybettirmeye devam mı edecek yoksa radikal kararlar mı alacak birlikte göreceğiz.
Sol açık Trezequet’dir
Kimse kusura bakmasın bu takımın sol açığı bellidir. O da Trezeguet’dir. Trezeguet’yi stratejik bir uygulama ile kenarda tutmaya saygı duyuyorum. Ancak oyuncuyu 83’te oyuna almak, strateji yok demektir. Geçen maç bu anlaşılmış oldu. Beşiktaş’ı yenip, Hatay’a 2-0’dan maç vermek taraftarları üzmenin de ötesinde bir durumdu. Pendik önünde iyi bir galibiyet bile o maçın etkisini kolay kolay azaltmaz. O nedenle yüksek performans beklentisi iyi bilinmeli. Trabzonspor’un artık iyi ve alternatifleri bol bir kadrosu var. Mazeret asla kabul görmez. Benden söylemesi.
‘’Kabul edilmesi zor mağlubiyet‘’
Skor üstünlüğünü eline alıyorsun ama oyun üstünlüğü sende değil. Bunu kenar yönetimi olarak fark etmen gerekiyor ama öyle olmuyor. Öne geçmenin öz güveniyle birlikte Onuachu’yu oyundan alıyorsun. Abdülkadir’i oyundan alıyorsun. Seni öyle ya da böyle 2-0’a taşıyan ilk kurguyu bozuyorsun. Sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Nenad Bjelica, Beşiktaş maçının övgülerini ne kadar hak ettiyse, Hatay maçının da yergilerini bir o kadar hak etti dün gece. Trezeguet gibi bir hücum silahını oyuna neden bu kadar geç aldı izah etmesi gerekiyor. Hocaya güven azalır. Oyunun akışını bu kadar terse döndürüp kazanmayı beklemek güçtü. Öyle de oldu. Trabzonspor dün gece sadece 3 puan kaybetmedi. Hocasına olan güveninde de azalmalar yaşadı. Bekleri Mehmet Can ve Eren’in üst düzey performansları ile bir yere kadar yürüyen takım, neredeyse kalesine gelen her topu gol olarak izletti.
İzahı hakikaten zor
Birbirinden kopuk, yardımlaşmanın zayıf, bireysel performansların düşük kaldığı bir karşılaşmada hakem ve VAR uygulamaları da geceye damga vurunca kazanmak için çok bir neden kalmamıştı. Ele temasın olduğu bir pozisyonda VAR devreye girdi. Hakem izledi, iptal etti. Ele çarpan ve gol olan pozisyonda hakem golü verdi. Bu kez VAR devreye girmedi. Bu durumun izahı hakikaten çok zor. Trabzonspor bir ileri bir geri performansıyla, hakemlerin çelişkileriyle ama en çok da Nenad Bjelica’nın hatalarıyla taraflar nezdinde kabul edilmesi zor bir mağlubiyet almış oldu. 6 haftada 3 mağlubiyet çok şey düşündürür bundan sonra.
‘’Fırtına seri için sahada‘’
Trabzonspor’da moraller yerinde. Kötü başlanan sezonu, iyi devam edilen sezon haline getirdiler. Bjelica ve oyuncu grubu kazanmanın tadını aldılar. Çok gol atıyorlar. Yeni transferler ilk maçlarını oynarken acemiliklerini daha ilk dakikalarda üzerlerinden atacak kadar yetenekli olduklarını gösterdiler. Eskilerle yenilerin mükemmel uyumu büyük oranda gerçekleşmiş gözüküyor. Saha içinde yardımlaşmanın zirve noktası Beşiktaş maçında yaşandı. Sonradan oyuna girenlerin katkısıyla birlikte de Trabzonspor’da herkes forma savaşına dahil olmuş durumda. Koşan, basan takım özlemi duyan taraftarın da keyfi hayli yerinde. Tüm bu olumlu koşulların ışığında Trabzonspor, Hatay karşısında kazanmak ve Beşiktaş maçını anlamlı hale getirmek istiyor.
Onuachu beslenirse
Hatay kaybetmeye tahammülü olmayan bir görüntüde. Defansif ve ofansif güçlerini iyi kullanabiliyorlar. Volkan Demirel ve ekibi iyi bir takımdaşlık örneği sergiliyor. Trabzonspor’un Hatay önünde en büyük kozu usta ayakları olacak. Trezeguet ve Visca kanatları Trabzonspor’u uçuracak gibi duruyor. Onuachu’yu besledikleri sürece gol sorunu yaşanmaz. Bardhi, Bakasetas ve tabii ilk maçında gönülleri fetheden Mendy Trabzonspor’un en büyük kozları olacaklar.
Top bu kez Trabzon’da
Beşiktaş maçındaki topa sahip olma oranları ölçü olacak mı bu bilinmez ama topu bu kez Trabzonspor’da görebiliriz daha fazla. Beklerinin performansı da üst seviyede Trabzonspor’un. Bu durum “kenar oyunlarıyla sonuç alınabilir” dedirtir. Ancak Hatay’ın da form durumu, merkezde baskıları sonucunda kapacağı toplarla geçiş senaryoları, sonuç almaları olasılığını yükseltir bu karşılaşmada. Keyifli bir futbol günü olacak. Trabzonspor asla bırakmayan oyunuyla kazanıp, serisini devam ettirirerek Trabzon’a döner.
‘’Geri döndüler...‘’
Bunun adı lige muhteşem bir geri dönüş. Favorisi ilan edilmediği bir karşılaşmada yeni transferleriyle birlikte mükemmel bir meydan okuma yaptı Trabzonspor. Sezona yeniden başlamak için bundan daha güzel bir maç seçilemezdi. Trabzonspor, ezeli rakiplerinden Beşiktaş karşısında aldığı bu galibiyetle, “bensiz hesap yapmayın” mesajını tüm rakiplerine vermiş oldu. Takım olma becerisini daha önce yakalamış Beşiktaş karşısında mücadelenin gücü devreye girmiş oldu. Beşiktaş’ın orta alanda müthiş üçlüsüne yerinde yapılan baskılar karşılık buldu. Trabzonspor’da takım bütünlüğü oyun kalitesinde değilse de bireysel performans ve savaşma ruhu dün gece fark yaratan unsur oldu.
Kusursuza yakındılar
Zamana ihtiyaç duyan bu oyuncu grubu takım olma becerisi de kazandığında çok can yakar. Can yakar derken akla gelen ilk isimlerden Mehmet Can’a kocaman bir parantez açmak gerekiyor. Sessiz ama müthiş bir transfer olduğunu daha ilk süre aldığında hissettiren Mehmet Can dün de sahanın en iyilerinden oldu. Tek tek tüm oyuncular girenler, çıkanlar kusursuza yakın oynadılar dün gece.
Uygulamalar karşılık buldu
Bjelica için “koşan, basan, savaşan, mücadeleyi asla bırakmayan takım yapar, yeter ki sabır gösterilsin” sözleri hafızalarda taptaze. Dün de bu sözlerin tam karşılığıyla sahadaydı. Tüm uygulamaları karşılık buldu. Trabzonspor özellikle ilk yarı istatistiklerinde de görüldüğü üzere topu takibine, ikili mücadeleyi ise kendine sakladı. Mendy yerini dolduran, atakları güzelleştiren, Onuachu ise anlamlandıran oyuncu oldu. Trabzonspor için bu muhteşem galibiyetle birlikte, “geri döndüler” diyebiliriz...
‘’Dönüş fırsatı ‘’
Trabzonspor için çok önemli bir eşik Beşiktaş maçı. Sezona istedikleri gibi başlayamadılar çünkü. 4 haftada 2 galibiyet bakış açısına göre olumlu ya da olumsuz değerlendirmeye açık bir konu. Evinde Rizespor’a yenilmese çok da dert edilecek durum değildi ama bu mağlubiyet hayırlı vesileleri de beraberinde getiren faktör oldu. Eksikleri belliydi Trabzonspor’un. Nokta atışlar gerekiyordu ama gecikiyordu. Bu mağlubiyetle birlikte yükselen tepki sesleri yönetimin de hızlanmasına sebep oldu. Trabzonspor nokta hamlelerle kadrosunu güçlendirdi. Kadrosunda mevcutta da bulunan güçlü isimlerle birlikte takım şimdi daha ele avuca gelir oldu. Her iki takım için de kötü bir denk geliş bu hafta. Kaybeden taraf olmak hayli baş ağrıtır. Trabzonspor seyircisi geçen yıldan itibaren boşalma eğilimi gösteren tribünlere yeniden dönüyor. Bu çok önemli bir katkı demek.
Ön alanda 4 önemli isim
Güçlü rakibi karşısında yükselen performansıyla Visca, dönecek olan Trezeguet ve Onuachu’lu ön alan oyuncuları galibiyetin üç mimarı olabilirler. Bardhi yükseliyor. Etti dört etkili gole yakın ön oyuncusu. Abdülkadir ya da Bakasetas tercihi kritik. Tabii Mendy kilit isim çünkü bilinmezleri çok. Takımı için de rakibi için de. Trabzonspor’un şampiyonluk sezonu dahil en önemli kozu Uğurcan’ın büyük maç performansı. Taraftarının desteği, beklerinin ve stoperlerinin az hatalı oyunu Trabzonspor’a istediği galibiyeti getirebilir. Bu bir ‘dönüş ve buradayım’ maçı. Kazanç düşünülünce iyi konsantrasyon ve anların doğru oynanması hali, her şeyin yeniden başlaması demek. Bjelica ve oyuncuları bu fırsatı kaçırmak istemeyecektir.
‘’Sıfırdan başlama fırsatı‘’
Transfer döneminin sonunda yaptığı hamlelerle ‘Ben de buradayım’ mesajı veren Trabzonspor, taraftarının gönlünü almış oldu. Trabzon Yönetimi, borç sarmalından çıkmak için yaptığı hamlelerle nefes alıp önünü gören, sonrasında da transferlerini yapan bir anlayışla süreci noktaladı.
Elbette bu dönemin transfer şampiyonları Fenerbahçe ve Galatasaray oldu. Ancak Trabzonspor, Avrupa’da olmamayı avantaja çevirebilir. Trabzonspor nokta atışı hamleleriyle; umutsuz başladığı ligde taraftarının umutlu şarkılar söylediği bir seviyede.
‘’İlaç gibi galibiyet‘’
Çok doğru zamanda çok mükemmel bir galibiyet aldı Trabzonspor. Koşulların gittikçe ağırlaştığı, eleştirilerin dozunu her geçen gün daha da artırdığı, eksiklerin bile çoğaldığı böylesi bir dönemde gelen galibiyet tabiri caizse ilaç gibi oldu Trabzonspor için. Milli araya bundan daha keyifli girilemezdi. Yaraları sarmak için, sağlıklı düşünmek için, topa basmak için zaman kazandı Bordo-Mavililer. Nenad Bjelica, futbolda inadın, futbolun gerçekleriyle inatlaşmaktan daha kıymetli olduğunu da birkaç küçük hamleyle görmüş, göstermiş oldu.
Milli Takım’a göz kırptı
Umut Bozok üzerinden oluşan gündemi, inadından vazgeçerek böylece ortadan kaldırmış oldu. Enis’lerin gecesinde Destan olanı Milli Takım’a göz bile kırparken; Bardhi olanı da geldiği günden itibaren en verimli gecesini yaşadı. Trabzonspor’da savaşan, sonuca odaklı bir reaksiyoner kadro sahadaydı dün gece. Maç başında bir bocalama, akabinde golden sonra üstünden psikolojik sorunları da atmış bir oyuncu grubu vardı sahada. Bu kadro ezeli rakipleriyle kıyas kabul etmez. Ancak oyuncular ve kenar yönetimi en azından hazırlık kampında verdikleri emeğin karşılığını sahada isyan ederek almış oldular. Evet transfer şart. Ama en baştan ve sıklıkla söylediğim gibi ‘mevcutla’ başarı ve skor için Nenad Bjelica gerekeni yapmalıydı. Formanın gücü oyuncunun gücünü çok kez kırar çünkü... Kadro kalitesi yükselmeli, evet. Ama mevcutla da belirli bir düzeyi yakalayabilirsiniz. Dün olduğu gibi...
‘’Zor günler geliyor!‘’
İşlerin kötü gideceğine dair emareler hazırlık maçlarında net şekilde görülmüştü. Tedbir almak için bu takıma büyük transferler gerekiyordu. Takımın kalitesi hayli düşmüş, lig için yetersiz hale gelmişti. Antalyaspor maçında alınan galibiyet günü kurtarmış ancak kaygıları azaltmak bir tarafa artırmıştı bile. Acilen transferlerin tamamlanması gerekiyordu. Transferler yapılıyordu yapılmasına ancak nitelikli tek isim Orsiç’ti. O da sakatlanmıştı... Gidenlerin yerini dolduracak düzeyde transfer gelmedi. Gelenler gidenleri aratmanın da ötesine geçmişti. Petkoviç konusu bile taraftarların gerilme nedeniydi. Tüm bunlar yaşanırken Bjelica umut dağıtan açıklamalar yaparken uygulamalarıyla ilk önce yönetimi değil beni sorgulayın mesajı verir gibiydi adeta.
Takımıyla idman yapan o ama vitrin maçlarda izleyici de her şeyi görüyor pekala...Galatasaray maçında Umut Bozok’u kullanıp, alamadığı verimi Rizespor önünde taraftarının önünde almaya çalışarak tarihi hatalarından birini daha yaptı. Ülke futbol iklimine hayli uzak olması normal, henüz öğrenememiş olması ise kredisini tüketiyor anlamı taşıyor...
İlhan Palut’la adeta; onunla iyi işler yapan Konyaspor’un ilk halleri gibi sahne alan Rizespor’un iştahlı 2 haftalık performansı da iyi analiz edilememişti. Umut Bozok sahada. Benkoviç sahada. Ama Abdülkadir kenarda. Enis Destan kenarda. Denswil kenarda. Trabzonspor’da her olumsuzluğa rağmen mevcutlarla çözüm üretme makamı da sınıfta kaldı dün akşam. Bu oyun, bu kadro, bu transfer politikası değişmezse Trabzonspor’u zor günler bekliyor. Bizden söylemesi.