Arama

Popüler aramalar

‘’Suna'nın Veda'ından...‘’

Tevfik Fikret sevgili oğlu Hâluk’un öğrenim için İskoçya’nın Glasgow şehrine gitmesi üzerine unutulamaz eseri ‘ Hâluk’un Veda’ı ‘ şiirini 16 Eylül 1909 ‘da Sirkeci’de yazmıştı.

Galatasaraylı Yavru Ayhan ; futbolcu kere futbolcu kardeşler Enver, Nail, Ayfer Elmastaşoğlu arasında, üç numara olanı. Artı 10 numara erdem , insanlık ve futbol değerleriyle de sadece Altay değil ; Sarı Kırmızılı forma ve Ay Yıldız’ımızı sevenlerin de, daima gönüllerde kalanı.

Ayhan Elmastaşoğlu Alsancak Gazi ilk okulu ardından Namık Kemal Lisesi öğrenciliği dönemi futboluyla ışıl ışıl parladı. Lacivert-Mavi forma hamili okul takımıyla, liselerarası Türkiye futbol şampiyonluğunu yaşadı. İlk resmi lig maçındaki Altay formasıyla İstanbulspor’un unutulmaz kalecisi Sabih’e 2 gol atmayı başardı. Aslında o maçtaki performansına neden olan ayrıntılar, tamamen ayrı bir yazı konusudur ya !

12 yıl Galatasaray forması giyen, Rus milli takımını 100 bin taraftarı önünde 2-0 yenen Ay Yıldızlı kahramanlarımızın 2 golünden birini Göztepeli Fevzi Zemzem ile birlikte kaydeden, 20 kez milli olma onurunu yaşayan Yavru Ayhan geçtiğimiz günlerde sevgili eşi Suna hanımefendiyi, maalesef kaybetti. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Ayhan abim; Suna yengem ardından ‘Kaybetmek’ adını verdiği bir veda mesajı kaleme aldı ve o şiirsel içtenlik, mükemmellik, şahsıma Tevfik Fikret ‘in dizelerini anımsattı ‘Suna’nın Veda’ından’ dedim izninizle...

Kaybetmek...

Kaybettiklerimizin kıymetini ancak kaybettikten sonra idrak edebiliyorsunuz

Yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı düşündükçe içinizi bir yeis kaplıyor, boğuluyorsunuz

Kaybetmek ne kötü bir kelime

55 yıllık eşimi , ilk aşkımı kaybettim

Rabbim tertemiz bir kulunu hayat arkadaşımı çekip aldı yanına, bizi mahsun bırakarak

Rabbimin yarattığı her kulunu seven, hayatını evlatlarını torunlarına adayan akrabalarını, dostlarını, arkadaşlarını seven sayan, Rabbine bağlı canımı kaybettim

Kaybetmek ne kötü bir kelime

Bizi bu acılı günümüzde yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza akrabalarımıza arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum

Ve diyorum ki ; ‘ Rabbim hiçbir sevdiğinizi sizlerden ayırmasın.

Amin sevgili Ayhan abim... Amin. Başınız sağ olsun.

01 Eylül 2020, Salı 12:57
YAZININ DEVAMI

‘’The Birds yani Kuşlar 1963‘’

Alfred Hitchcock unutulmaz yapıtı Kuşlar’ı 1963’te sinema dünyasına armağan etti. Senaryoda 11 aralık cuma 14 ; kırküç ‘te başlamıştı herşey! Ve Kuşlar filmi olağanüstü bir sinema eseri olup, unutulmazlar arasına girdi.

Gelelim kuşların spor kulüpleri safhasına! Galatasaray kuşlarının, ne zaman icraata geçtiği konusunda, kesin bilgi sahibi değilim. Çocukluğumda ; Torik Necmi, Kova Osman, Baba Özer, Kamil Altan ve Coşkun Özarı gibi cennetlik büyüklerim ‘ispiyoncu’ namıyla maruf kimliklerden, söz ederlerdi . Kuş değil, ‘ispiyoncu’ terimi vardı o zaman!

Alp Yalman döneminde, ispiyoncu tabiri değişti ve yönetim kuşları(!) uçuşmaya başladı! Nasıl mı ? Alp Yalman’ın son döneminde; önce çağrı cihazları, ardından da cep telefonları devreye girmişti ya!

Florya’daki yönetim kurulu toplantısında ‘kuş’ tuvalet bahanesiyle dışarı çıkar ve şakırdı! Şakıma sonrası ‘yahu yönetim sırlarını kim sızdırıyor acaba ?’ Mevzuu gündeme geldiğinde, az önce tuvalette şakıyan kuş, en çok küfür eden olurdu! Tıpkı ofsaytı bozan futbolcunun ‘ofsayt hocam!` diye, herkesten önce el kaldırması gibi !

Fatih Altaylı ; Galatasaray kasası, fena halde boşaldığı dönemlerde, üst düzey yönetim görevleri ifa etmiş biri. Üstelik kuşlarla aynı masada ve finansçılar(!) Sefaköy’de.Üstelik gazeteci işi de devrede ! Şakıyanların kim için öttüğünü, iyi bilenlerden biri yani! Merak ediyorum şimdi Galatasaray başkanına, en olmayacak şekilde hitabeden biri, o zamanlar ne diye sessizdi ?

Alfred Hitchcock ‘un kuşları nasıl unutulmazsa, Galatasaray’ın bilumum cast ekibi de, aynı kriterler içindedir. Sinan Kalpakçıoğlu, Nuray Dayı, Cengiz Akıncı, Serdar Eder, Mustafa Turgun ve Fatih Altaylı ‘Kuşlar’ korku filmi senaryosunun, olmazsa olmaz aktörleri mi yoksa ? Mesela olabilir ya ! Alp Yalman, Hıncal Uluç, Adnan Polat, Kaan Kançal, Yusuf Günay, Abdurrahim Albayrak farklı bir ‘ starman ‘ hayaline, girişmiş olabilir mi acaba ?

Derneğe içinden çıkamayacağı borçları yükleyen, TFF ye ve SPK’ya bilgi veren, hem futbolcu hem de menajer kimliklere bereket kulüplere ise felaket yağdıran, buluta el veren, bir takım Galatasaray sevdalılarını da (!) konuşacağız tabii...

Kulüpte her cins kuş var... Akbaba, kanarya, kerkenez, papağan, kulüpkakan ne ararsan yani!

27 Ağustos 2020, Perşembe 15:42
YAZININ DEVAMI

‘’Leyla'ya mı semaya mı?‘’

Başkan Mustafa Cengiz’in ‘Leyla’dan söz ettiği yerde, Galatasaray varlıklarının da; ‘semaya savrulduğu’ gerçeği, görmezden gelinebilir mi? 1996’dan itibaren Kulübün sadece kasası değil, malı mülkü de bitirildi.

2010-2011 ‘de 25 milyon, 2011-2012 ‘de 23 milyon, 2012-2013 sezonu 30 milyon, 2013-2014’te 40 milyon, 2014-2015 14 milyon Euro ve öncesi de var sonrası da tabii!

Yekta, Zapata, Culio, İnsua, Misimovic, Çağlar Birinci, Juan Pino, Emirhan, Colin Kazım, Yiğit Gökoğlan, Okan Derici, Sercan Yıldırım, Furkan, Cris, Ambrabat, Dany, Bordisso, Koray Gunter, Ontivero, Oğuzhan, Salih Dursun, Umut Gündoğan, Hajrovic, Chedjou, Hamit Altıntop, Erman Kılıç, Tarık Çamdal, Dzemaili, Pandev, Adili, Sinan Bolat, Carole, Jean Paul Karacan, Elano, Carusca, İnamoto, Lincoln, Baros, Sigthorsson, Cavanda, Serdar Aziz, Eren Derdiyok, Tolga Ciğerci, Grosskreuts, Sighthorsson, Cenk Gönen, Emrah Başsan ; semaya savrulan çil çil dövizleri alıp Florya’dan geçenler. Geçerken de zerre iz bırakmayıp, okkayla götürenler!

‘Leyla’ olsalar bir emare veya anı bırakırlardı be başkan, bunlar harbi semaya karışanlar!

Hele hele kardeş kulüp Kasımpaşa’dan bedavadan halliceye (!) aktarılanlar ! Yekta 3.75 milyon, Donk 2 buçuk milyon, Eren Derdiyok 4 milyon, Diagne rakamla 13 / yazıyla ; onüç milyon ve bedavaların bedavası Kasımpaşa jestiyonu Fatih!

Sevgili başkan ; Nzonzi, Andone, Lemina, Seri, Falcao, Diagne, Belhanda gibi köfteler de, geçtiğimiz sezon maalesef tüm Galatasaraylıların, midesini fena halde tırmaladı!

Köfte ya da Leyla veya semaya uçuş edebiyatı kurbanlığı, Galatasaray’ın alın yazısı mı ?

Vaziyet ; kimi Leyla’ya kimi de semaya kıyak durumu yani !

20 Ağustos 2020, Perşembe 19:09
YAZININ DEVAMI

‘’‘Acaba' diyorum ...‘’

Galatasaray transfer hareketliliğine bakıyor ve ‘acaba’ diyorum! Neden ? Aslan’a sevda hamillerince beklenen hareketlilik görülemiyor ? Öyle ya ! Orta saha kronik sıkıntılı. Stoper mahali zaten, akut iltihaplı. Kaleci desen; Muslera geldi ve gittiği beri, yerine beklenen kapasitede yedeği yok ! Sorunlu bölge tespitini mutlaka yapmış, bedelsiz ya da kiralık ucuz futbolcu listesini mutlaka ikmal etmiştir Terim ve ekibi. Etmiştir de, neyi bekliyor?

Nzonzi, Seri, Lemina triosu ‘ fısss ‘ çıktı, üstelik 15 milyon Eruro değil mi, üçünün maliyeti? Falcao, Diagne, Andone, Mitroglu için 55 milyon Euro feda edildi ama Gomis’e 500 bin Euro verilmeyerek 54 bin 500 Euro kâr (!) edildi. Bu arada acaba kaç menajer ve kulüp aşığı (!) berhudar edildi? Muslerayı battal edip, Galatasaray şampiyonluğuna gol atan Skoda; Rize’ye 250 bin Euro’ya getirtildi, biliyor muydunuz ?

Seri için 5 milyon Euro kiralama bedelini göze alanlar, Mensah için neden kıpırdamıyor. Yoksa tapusuyla 5 milyon Euro’ya almak mı zor geliyor?Milli Kaan Ayhan için gerekli para temin edilemedi mi? Donk şimdi tamam da; Fehhouli, Belhanda, Babel ne alemde? Neyse!

Aslan’lar acaba Fenerbahçe’nin gözden çıkaracağı yıldızları mı bekliyor da, sessizce duruyor! 33 kişilik Fenerbahçe kadrosundan 10 star yolcuymuş ta! Acaba diyorum...

14 Ağustos 2020, Cuma 20:02
YAZININ DEVAMI

‘’Kurban bayramımız kutlu olsun...‘’

İnanmış cümle insanlarımızın, İslam alemimizin kurban bayramını, en içten duygularımla kutluyor, kişisel merakım mucibinde sormaktan da, kendimi alamıyorum ! Mübarek kurban arifesinde; Trabzonspor’un suçu, ya da Alanyaspor’un günahı neydi ? Yani Trabzonspor’un Süper Lig, Alanyaspor’un Türkiye Kupa şampiyonluğu; hangi maksatla kurban edildi ? Kimi kulüplerimiz pandemi kurbanı olurken, benzer felaket nedeniyle ligden düşenler, nasıl ödüllendirildi ?

Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler birliği ne düşündü de ; mücadele edip sahada kaybedenleri mahsun bıraktı? Yine alın akıyla alt lige düşenleri de ödüllendirdi, oldukları mahalde bıraktı! Açık ve net ifade etmeliyim TFF uygulaması ve Kulüpler Birliği talebinin; hakkaniyetli bir davranış olduğu konusunda asla mutmain değilim.

Bakar mısınız ? Adana Demirspor ve Karagümrük finali ardından bir taraf karalar bağlayacak, diğeri sevinçten uçacak. En doğrusu profesyonel liglerde düşme üzüntüsü izale edildiği gibi, finalde kaybetme kahrı da yok edilsin. Final oynamış her iki kulüp, bir üst lige terfi ettirilsin. Pandemi sezonu nedeniyle şampiyonalar çift olarak kabul edilse ve hevesler kursakta bırakılmasa fena mı olur? Süper Lig ha 21 ha 22 adetle oynanmış ne mahsuru var?

Tuzla’nın yanına Manisa’nın da eklenmesi problem değil, dev mutluluk vesilesi olur. Tek tek çıkacağına, her kademede çifter çifter kulüpler yukarı taşınırlar ve camialar kat kat mutlu olurlar. Futbolda ‘çifte bayram’ ilanı, gereği gibi icra edilmiş olunur, zirvede kaybedenler de kazandırıldığında.

Küme düşmenin pandemi gerekçesiyle kaldırıldığı yerde, ‘eş şampiyonlar’ da ilan edilebilir bence...

Süper Lig ; Başakşehir ve Trabzonspor

Türkiye Kupası ; Trabzonspor ve Alanyaspor

Terfi ; Adana Demirspor ve Karagümrük

Terfi ; Tuzlaspor ve Manisaspor

‘Pandemi şampiyonluk ve kümede kalma sistemi’ bu şekilde uygulanırsa, sonsuz mutluluk her camiada yaşanır evvel Allah...

Hayırlısı...

31 Temmuz 2020, Cuma 11:09
YAZININ DEVAMI

‘’Vefa'lı Abdullah...‘’

Abdullah Avcı Karagümrük’te alt yapıdan itibaren yetişmiş, Kırmızı Siyahlı formayı giydiği gibi; Rizespor, Kahramanmaraşspor, İstanbulspor ve Vefa’nın tekrar profesyonel lige dönüp 3. Ligde oynamasına katkı yapmış vefalı futbolcu . Nereden biliyorum ? Spor’a hizmet sevdalısı Bahri Savaş ‘ın ; Vefa kulüp başkanı olduğu dönemde, Kırklareli’de oynanan final müsabakasını izlemiştim de, oradan biliyorum.

Seneler öylesi çabuk geçiyor ki anılar içinde kimi mutlu, kimi hüzünlü onlarca yaşanmışlığın izleri var şimdi bellekte! Kişisel egosu esirleri, kibirlileri, ‘her şey zirvede gidecek’ zannedenleri, hainleri, vefasızları, günahkarları, hırslarına esir olup feleğini şaşıranları, alanları, satanları, dedikoducuları, yalancıları ile tanımadığım, görmediğim, zavallılıklarına şahit olmadığım model kalmadı bu alemde!

E tabii adam gibi adam modeller, düzgün hümanlar ve vefalı kardeşlerimiz de oldu. İşte bu güzel insanlardan biri de Abdullah Avcı olmalı. Söz konusu ne diye Avcı ? Çünkü bu çocuğun hakkı, doğru anlamda yansıtılmadı. Tıpkı Hamza Hamzaoğlu’na reva görülen gibi yani ! Daha konu edilmesi gerek isimler de var ve zaman zaman paylaşacağız. Hani derler ya ‘ önce beyaz kirlendi! ’ Önceliği bembeyaz kalanlara vermek, daha sonra muhtelif renklere girenleri paylaşmayı düşünüyorum! İyi insanları açık ve net belirlemek gerek. Namuslu insanlara doğru yerde, doğru tespitlerde bulunmak yakışır nokta.

Son zamanlarda Abdullah Avcı’yı yaralama peşinde koşan; bedhahlar gayretlerine şahit oluyorum. Futbol’u ‘TOP’ tan ibaret zanneden ve toptan yorumlayan yapı hep oldu, olacak da! Günlük hava durum raporu standartında ‘hortumsal’ değerlendirmeler, bir tarafı sözde yüceltirken aslında batırıyor, bilmem farkında mısınız?

Vefalı Abdullah Avcı’nın yanında çalıştırdığı 3 yardımcısından; Okan Buruk Türkiye Kupası ve Türkiye Süper Ligi şampiyonluk apoletini yaktı. Erol Bulut; zirveye oynuyor. Tayfun Korkut maşallah Türkiye’ye sığmıyor.

Adam olan, sağlam delikanlı olan; önce yanında çalıştığı, feyz aldığı ustasından bahsedecek, şükran duygularını yansıtacak. Sunulmuş erdem ve içtenliklik dersinden, medya alması gereken dersi alıp, paylaşacak! Ve kamuoyuna soracak ‘ başka kim, kimi yetiştirmişti?´ ‘Rabbena hep bana yalakalığı’ olmuyor yani! Vefalı olmak şart değil mi?

27 Temmuz 2020, Pazartesi 19:21
YAZININ DEVAMI

‘’Taklit ve tağşiş vakası !‘’

Antalya’da yaşanan sıcak, solunan rutubet taklit ve tağşiş ürün defolarını, tamamen açığa çıkardı! ‘Üst düzey kalite’ diye servis edilmiş, futbol yıldızlarının(!) aslında; imitasyon olduğu , dün gece yine belgelendi. Kulüplerin pahalı transferlerle iflas tehlikesi yaşama nedeni; futbolcu kılıklı modellerin, menajerlerde pazarlanıp, tırnak içinde futbol sistemine ‘kakalanması’ fiilidir !

Galatasaray savunması özellikle ilk yarıda, hemen her topu sektirdi. Ne kadar enteresandır ki, Antalyaspor forvetleri de; seken her topu seyretti! İşte bu gibi pozisyonlarda ; savunmalar ucuz hatalar yapmaz, ya da forvetler uyumazsa ortaya kalite ve doğru değerler çıkıyor. Ama bizim ligimizde, bu işleyişe rastlanmıyor!

Demeç: ‘Futboltif parametrelerimizi kollektifleştirebilme yönünde planktonlaştırıp ; rakip kale önünde kamçıyı da şaklattığımızda, konvansiyonel aktivite anlamında stabil paradigma çizdiğimizi söyleyebiliriz.’

Tercüme... Futbol dünyamızda bir saldım çayıra, mevlam kayıra gecesi daha yaşandı yani 2-2

Gecenin sorusu

Galatasaray gençlerine bu müsabakada sorumluluk verilmediyse, ne zaman verilecek ?

Maçın starı

Fredy harbi kabus oldu

Maçın olayı

Hiçbir kayda değer olay olmaması, ‘olay’ olmalı!

Kısa mesaj

Mariano ne kadar önemli bir ademmış, görüldü mü ?

24 Temmuz 2020, Cuma 23:28
YAZININ DEVAMI

‘’İmportante resultante!‘’

Galatasaray ve Göztepe’nin pandemi sonrası performansları belli. O halde bulunacakları yer de aşağı yukarı belli. Hedefsizlikleri de zaten belli! Öyle olunca da sahadaki oyun; kesinlikle Zuhuratbaba sahasındaki, eski şöhretler müsabakalarını aratacak nitelikteydi. Madem Terim ekibi adına 3-1 kazanıldı ‘İmportante resultante‘ denilebilir yani! Temposuz, kalitesiz, laubali, dikkatsiz, amaçsız bir koşuşma. Savruk şutlar, rasgele ortalar, sözde koşular! Şu oyun kalitesi için ışıklandırmaya harcanan elektriğe, hatta onca hakeme bile yazık vallahi billahi. Galatasaray futbol tarifi için ‘lordlar kamarası’ demiştim. Yine aynı eveliyor geveliyor, adeta Havana purosu tadında topla oyalanıyorlar. Kaçan iki vuruş lunapark penaltı atışları kıvamında kalırken, Saracchi ve Akbaba golleri de, Zuhuratbaba usta kramponları tadı ve güzelliğindedir. Taylan asistinde Yunus attı ve bedeli pahalı, icraatı fuzuli; ayak topu gecesi 3-1 bitti, gitti!

Gecenin sorusu?

Galatasaray kulüp başkanlığı teklif edilen Fatih Terim; bu teklifi kabul eder mi?

Maçın starı

Emre Akbaba ve harikulade golü...

Maçın olayı!

Adem ve Belhanda penaltı vuruşları!

Kısa mesaj

Galatasaray’ı her açıdan çok ama çok zor günler bekliyor.

19 Temmuz 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI