Arama

Popüler aramalar

‘’Gelmedi mi ?‘’

Sınırlarımız dışındaki hareketlilik ve gelişmeleri, senelerce geriden izleme alışkanlığı fıtratımızda var. Johnny Weissmuller Olimpiyatlarda Altın ve bronz madalyalar kazanmış yüzücü ve Tarzan filmleriyle gönüllerimizdeki yıldızdı. Yıldızdı ama Tarzan’ı ancak felç olmak üzereyken görebildik ve büyük hayal kırıklığı yaşadık.

David Janssen yüzünden Türkiye’de pandemi o zaman da, ilan edilmişti sanki! Dr Kimble başlar ve Kaçak’ı izlemek üzere herkes evine kaçardı. Janssen memleketimizi ziyarete geldiğinde bırakın kaçmasını, yürümesini temin için dahi, birkaç eleman gerekmekteydi.! Kaçak’ın temposu dizide zaten düşüktü fakat adım atmaya dermanı olmadığına şahit olmak da, üzücüydü.

Bir başka düş kırıklığı da Kevin Costner olmadı mı ? The Bodyguard’ın acar hafiyesi, halim selim yaşlı beyefendi kimliğiyle avdet etmişti. Hele hele Bruce Willis tam bir sükut-u hayal oldu. Yanındaki bayan arkadaşı, daha popüler oldu!

Al Pacino, Robert De Niro gibi starlar da, iyi ki gelmedi; yıldızlarla ilgili karizma iyice yerlere serilecekti. Hayallerle, realitenin çatışması ve gerçeğin ‘bam’ diye çarpması !

Sinema dünyası ışıltısı perdede kalmış yıldızlar geçidinden ve solunan gerçeklerinden, ders almayı becerebildik mi peki? Hayır ! Hele hele futbol alemimizde, zerre ders alınmadığı gibi, filmlerin her türlü versiyonu(!) çevrildi. Rejisör ‘ekşın’ dese de, yönetmenini dinleyip ‘ ekşın ‘ olamadı hiç biri! Neticede yardımcı oyuncu kategorisinden Cisse Alanya’da; Sörloth Trabzon’dan sivrildi ve star kategorisine girdi.

Tarzan, Bodyguard, Bruce, Dr Kimble kategorisinde farz edilen ve starlıklarına çuvallarla döviz ödenen; Seri, Belhanda, Emre Mor, N’zonzi, Jimmy Durmaz, Diagne, Babel, Feghouli ve Falcao Galatasaray’ da ne yaptı peki? Muslera sakatlandıktan itibaren Made in Spagetti Western filmlerinde serilen figüranlardan beter, yere serilmediler mi?

Ligin sonuna geliniyor. Bittiğinde, bu konular da dikkatle irdelenmeli ve ‘corner writers’ ler, taktik alanlardan ayrılıp, bu tür harici(!) meseleler hakkında da ders vermeli!

Kulüplerin yaşanan dönem itibarıyla kazanamadıkları paralar anlatılıp, batma tehlikesinden söz ediliyor. Peki neden hiç kimse; paralar şakır şakır geldiği zaman, kulüp sorumlularının bu kazançları ne yaptığını ve hangi kriterlerle transfer yatırdığını sormuyor? Menacer, idari ve profesyonel yönetici, futbolcu ve bir kısım medya elemanları kulakları üzerine yatmasın yani ! Söz konusu türlü gelişme ve aksiyonu, çoook geriden takip fıtratından, kurtulma zamanı gelmedi mi ? Geldi.

15 Temmuz 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Dislike Çakır !‘’

Yıldız oyuncuların senaryo, akış, anlatım ve görselliğe ne büyük katkılar sağladığını; sahadaki tatsız, renksiz futbola bakınca anlıyorsunuz! E yıldızlar olmayınca yük, cast konumundakilere biner tabii !

En iyi karakter yıldızı da, Çakır değil miydi zaten? Geçtiğimiz hafta Rizespor’u okşayıp, Horoz’u usul usul götüren düdük, bu hafta da Aslan’ı yedi!

Nasıl mı? Çakır zaten ince ince kollayıp, diliyordu bir göz; Feghouli verdi iki göz!

Daha ilk dakikada Kamil Ahmet kolunu görmeyen usta, sonra Feghouli tepüğünü de göremedi! Hemen ardından Sorloth topu dışarı vurduktan sonra, Donk hamlesi geldiğini de süzemedi ! Ve VAR, Çakırın imdadına yetişti!

Kabahat esasen ‘Dislike Çakır’da değil VAR’dadır. Esas ‘Dislike VAR’ olmalı yani! Sadece ‘X-R-Y’ değil ‘ dabulyuve ‘ nesli bile neticede ‘Dislike Terim’ kanaatine varır ve şampiyonluk kupasını Başak ya da Trabzon kaldırır! ‘Senaryo yazılmış’ derken hikaye anlatmadım yani.

Gecenin sorusu

Eyyyy TFF ve bilumum sorumlular, bu gece rahat uyursunuz değil mi ? Galatasaray’ın işi düdükler marifetiyle, kısa sürede bitirildi.

Maçın Starı

Cüneyt Çakır

Maçın olayı

Cüneyt Çakır’ın Taylan’a yapılan müdahale sonrası verdiği penaltı yanlıştır. Aynen Donk hamlesindeki gibi. +90’da Aslan’a elma şekeri yani!

Kısa mesaj

Senaryo her geçen hafta kurgulandığı şekilde biçimleniyor ama bu filmin sonu Hitchcock filmlerini dahi yaya bırakacak gibi gözüküyor!

06 Temmuz 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Lordlar kamarası !‘’

Galatasaray klas ve ağırlığıyla adeta Lord’lar kamarası havasında! Külliyen riyasette ve hakimiysen elinde yani. Hele hele ilk yarı yüzde 63’le ipler elinde, kendinden emin ve ağır ! E ağırlık kimi yerlerde güzel de, kimi ortamda da felaket olabilir ama ! Mesela spor dallarında. Eğer güreşte, boksta kilo fazlan varsa gittin, hele hele futbolda mı ? Bittin!

Lord’lar kamarası topu, adeta Havana purosu gibi, çiğnedi durdu. Avam kamarası rolündeki Başakşehir durmadı tabii. Galatasaray ne denli ‘ağır ol molla desinler’ kıvamındaysa, lider savunma ve hücumda hem dengeli hem de çabuktu. İkinci yarı golü de buldu. Aleksic sayısı sonrası, Lord’lar kıpırdadı ve Emre Akbaba ile 1-1 oldu.

Galatasaray çabuk oynayıp, pozisyon kovalamak için oldukça geç kaldı. Pozisyonlar bulduysa da, Mert klastı. Rize’de yaşanan büyük üzüntü ardından Gaziantep karşısında hak edilen gazi beratı ve Başakşehir karşısında ‘hadi bana eyvallah’ sedası !

Postacı kapıyı defalarca çaldı ama pandomi bırakmadı. E tabii başka nedenler de vardı !

Konuşacağız.

Gecenin sorusu

Fatih Terim ve Galatasaray yönetimi şapkalarını, önlerine koyacak ve yapılmaması gereken hataların kaynağını; açık ve net camiayla paylaşacak mı ?

Maçın starı

Ali Palabıyık. Ders alınası bir yönetim örnekledi ve hakkaniyetle 90 dakikayı tamamladı. Bravo.

Maçın olayı

Galatasaray tertemiz oynadı ve spor ahlakına zerre leke sürmeden şampiyonluk umutlarını sanırım sessiz sedasız noktaladı. Hayırlısı !

Kısa mesaj

Okan Buruk eşsiz başarılarla bezeli örnek futbolculuk yaşamını, Teknik Direktör olarak da, zirvede tutacağının mesajını verdi.

29 Haziran 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’“BIRAKMAM” yaz 1903'e gönder...‘’

Çanakkale’de şehit düşen Beşiktaş futbol takımı kaptanı Kazım beyin cebinden, çıkan notlarında ‘Biz onbir arkadaşız, lakin arkamız var’ mısralarının da bulunduğu şiir çıkar.

Kara Kartalların kaptanı Kazım bey ve 9 Beşiktaşlı futbolcu arkadaşı, tıpkı Galatasaraylı, Fenerbahçeli ve yurdumun dört köşesinden Çanakkale’ye koşan yiğitlerimiz gibi vatan uğruna, bizlerin özgür ve sağlıklı geleceğini temin uğruna şehadete erdi.

Kazım bey sadece sporcu ve başarılı bir futbolcu değil, ömrünü kaleme aldığı mısralarla şiirleştiren bir edebiyat neferi. Yazdıkları gelecek adına, hemen her sporsever ve tabii Beşiktaşlı için vasiyet değerlerindeydi...

“ Vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım..

Fakat bu hal ile kuvvet gibi cesur olalım... “

Yurdumuz eşsiz kahramanları söylevlerini, şiirlerini, kitaplarını dikkatle okumalı; öğütlerini önemsemeliyiz. Tabii ki tatbik etmeliyiz. Şahsiyetli, onurlu, dürüst ve doğru geleceğin şifresi aziz atalarımız ruhunda nokta.

Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve bize emanet tüm kulüplerimizin vaziyeti ortada ! Bugün Kara Kartallara, yarın Aslan ve Kanarya’lara... Yurdumun dört yanındaki spor kurumlarımıza destek adına davranmak zorundayız. Bilmek zorundayız; hepimiz el ele verirsek aydınlığa ve refaha ; dürüst yöneticilerle birlikte varabilir, kulüplerimizi doğru yarınlara yönlendirebiliriz.

Renkler hepimizin, spor kulüplerimiz de elbette... Birlik olalım, el ele olmamız gerçeğini asla bırakmayalım!

“BIRAKMAM” yaz 1903’e mesaj gönder... El ele gönül gönüle olmayı ve dayanışma ruhunu BIRAKMA yani !

25 Haziran 2020, Perşembe 11:37
YAZININ DEVAMI

‘’İhanet ettiniz!‘’

Hüseyin Göçek, Fırat Aydınus, Alper Ulusoy; futbol ve hakem dünyası etik değerlerine yıllardır tuhaf düdükleriniz ve olmayacak kararlarınızla zaten ihanet ettiniz de, MHK başkanına da etmeyecektiniz!

Beşiktaşlı Zekeriya Alp; yıldız standartlarındaki futbolculuğu, centilmenliği, ahlâkı, Süleyman Seba riyasetinde örnek yöneticiliği, Ay Yıldız’ımıza hizmetleri, dürüstlüğü ve eşsiz insanlık erdemleriyle daim örnek spor idolü. Kara Kartallar Armada’sına her nefesinde layık olmuş, onurlu yurttaşımızdır. Bilmeyen, tanımayan var mı, yiğit insanımız Beşiktaşlı Zekeriya Alp’i? MHK başkanlığı süresince örneklediği sabır ve özveriyi, yaşadığı üzüntüleri, dürüstlük, doğru uygulamalar adına sarf ettiği özenli gayretlerini bir düşünün hele!

İşte bu değerli ve onurlu insanın egemen olduğu yerde; akordu bozuk düdüklük yapmayacaktınız! Yapmamanız gerekirdi diye sinirleniyor, müthiş ölçüde kızıyorum.

Sizlerin küçük hesapları, adamına göre öğretili üflemeleri; sadece kulüpleri ve camialarını değil, ülkesine şerefi haysiyetiyle hizmet eden, rızk ve ekmeğe Allah rızası için vesile olabilme gayretindeki namuslu insanları da yaralayıp futboldan da, hayatından da bıktırıyor!

Adam olun, doğru olun, ihanetten vazgeçip hakem olun nokta!

23 Haziran 2020, Salı 15:41
YAZININ DEVAMI

‘’Senaryo yazılmış!‘’

Sumudica savunma anlayışında; 5’i bir yerde zenginliği peşinde de sahada görülen 5’i beş yerde! Geçtiğimiz hafta Rize’de ‘beyinsiz’ kurgu demiştim. Gaziantep karşısında dün gece beyin vardı ama bu sefer de ‘kafa’ yoktu! Belhanda takibe aldığı Djilobodji’yi kafadan bıraktı ve 3 numara mıh gibi çaktı.

Akıl oyunları zeka, klas ve beceri zenginliği, 5’i bir yerde düzenini allak bullak etti. Gaziantep ceza alanında dolaşan ev sahibi, birbirinden nefis 2 golle bozulan moralleri demoralize oldu. Ama hiç kimse, hakem Ulusoy’un devreye gireceğini düşünemedi! Feghouli de tabii. Ahmet ve Saracchi senkromeç arızası hamili! Manuel vites geçiş sorunu yaşıyor, yaşatıyorlar. E bunun da bedeli olacak tabii. Ahmet kırmızıdan gitti, Saracchi debriyaj plakasını bitirdi! Falcao sedyeyle gitti ve Kenan, Okan’a perde olup, bir de gol yedirdi 3-2 Ey hakemler 2 haftadır yaptıklarınız yetti. Harbi yetti, düdük marifetiyle 3-3 bitti!

Gecenin sorusu

Galatasaray son iki müsabakasında sahne alan düdüklerin, hakkaniyetli davrandığından emin misiniz ?

Maçın starı

Okan... Helal olsun genç Aslan’a...

Maçın olayı

Oğuz’un Durmaz’a yaptığı faulü VAR incelemesiyle görebilmek, gerçekten olaydır Ulusoy... Bay Alper Ulusoy, çok didindin ve başardın!

Kısa mesaj

Senaryosu yazılmış bir oyun oynanıyor nokta!

22 Haziran 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Hasar büyük!‘’

Galatasaray ve Muslera’nın yaşadığı sakatlığın en kısa anlatımı ‘hasar büyük’ olmalı. Tibia ve Fibula kırıkları vücut ağırlığını taşıyan bölgedeki, olabilecek en önemli zafiyet. Rize’deki puan kaybı da, şampiyonluğun kaçtığı konusunda, yaşanan son felaket! Galatasaray’ın pandemi dönemini pek sağlıklı geçiremediği, daha ilk dakikadan itibaren kanıtlandı! Savunma izolasyonu zero değerlerindeyken hücum ise entübe vaziyette!

İlk 5 dakikada iki kaleye de 2 tehlikeli top geldi, ikisi de Rizespor’lu sporculardan. Skoda’yı Muslera, Moroziuk’u Tarık önledi! 14’te Muslera golü önledi, ayağının kırılmasını önleyemedi! Her sakat icraatta Skoda var. Var da Skoda’ya bakan yok! Belhanda yok, Galatasaray’da oyunu organize edecek beyin de yok! Bu beyinsizliğin hasarı da çok !

Galatasaray sezonu tatsız kapattı. Şimdi tatlı tatlı seçim muhabbetine, kendi kendini methiye teatisine devam edebilir! Hayırlı olsun.

Gecenin sorusu

Sahaya ‘beyinsiz’ yani 10 numarasız çıkan bu Galatasaray, kimin eseri ?

Maçın starı

Fernando Muslera... Acil şifalar diliyorum, yiğit çocuk sana.

Maçın olayı

Mehter takımı temposu ve tek düzeliğindeki Galatasaray savunmasına, yüzde 100 aynı orta saha yapısı oluşturup; olası felakete çanak tutmak!

KISA MESAJ

Galatasaray çok bilenleri, şimdi başkan adaylarını tespite başlayın! Zamanıdır.

15 Haziran 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Atları da vururlar...‘’

Ülkemiz dört yanında, sadece insanlar değil ; atlarımız adına da korkunç günler yaşandı. Koşamadığı için can veren güzelim küheylanlar, acaba hangimizin yüreğinde yara açmadı? 82 günlük acılı süreçte koşamadığı için jokeyini, seyisini, antrenörünü, veterinerini, sahibini nalbantını ve tüm sevenlerini kahır içinde bırakıp ölüme koştu yağız atlar.

İstanbul, Eskişehir, İzmir’den gelen her üzüntülü haber ardından; Horace McCoy’un ‘Atları da vururlar’ isimli eseri aklıma geldi. Sydney Pollack’ın çekimini yaptığı unutulmaz film neleri hatırlattı? Zaman döngüseldir diye düşünüyor ve onca acımasız olay yaşadığımız halde, hiçbir şey öğrenemediğimizi de biliyorum!

Toplumun birbirini çiğnemeye başlaması. Bu karmaşada ilkel güdüler devreye girdiğinde bilinçsizce yenme egosuna dönüşen öfke krizleri ve yoksul kurbanların acınası portresi !

Şike, doping, maskeli yaşam, steril, sağlıklı ruh yapısından uzaklaşma ve çıkarlara kucak açma. Sonra ? Atları da vururlar! Yani umutsuzluk ve kötümserlik yoğun ortamda, bitkinlik ve yorgunluk modunda çaresiz koşu, sözde umut ortamına doğru! Her çağ her dönem ve her pandomi ardından sahneye konan senaryo ve sahnedeki renkleri.

Safkanlar koştu, şimdi yıldız futbolcular da koşacak ve şu realite yine akıllarda kalacak! Yaşamda kazananlar yoktur, sadece kaybedenler ve yaşama tutunmak için kendini parçalasa da tutunamayıp, öteye paramparça gidenler vardır.

Unutmamak lazım!

11 Haziran 2020, Perşembe 22:03
YAZININ DEVAMI