Fatih Terim; bir önceki Darıca Gençlerbirliği müsabakasında kızdı, kızardı. Hemen ardından Karagümrük maçında, daha da hırslandı ve 69’da kıpkırmızı oldu! Öğretmenoğlu da sağlıklı spor ve yaşam kriterleri muvacehesinde, Terim’i tribüne gönderdi. Yılların teknik direktörü neden bu hale geldi? Kupa mücadelesinde gerilen sinir sistemi; 46’da koptu da o yüzden! Galatasaray’ın koskoca 45 dakika boyunca, kaleyi tutan bir şutunun dahi olmadığını hatırlamam. Halit Kıvanç ağabeyimiz de hatırlamaz. Hele hele start düdüğünden itibaren 16 saniye içinde; gol yediğine şahit olan katiyen bulunamaz! E bu denli sıradışı garabet üst üste gelip, bir de Galatasaray scoutlarının ‘Bize yaramaz’ dediği Ndao golü attı ya! O zaman kutlayalım Hurma’nın, bedavadan halliceye bulup; 24 ayar burma değerinde vitrine koyduğu golcüyü. Penaltıdan 1-1’i sağlayan Diagne galiba takıma Prozac gibi geldi! İşte o mutluluk gafletiyle oyun 101’de Mevlüt’ün ayağından 2-1’e gitti. Açık ve net galibiyeti; Karagümrük, yenilgiyi de Galatasaray anasının ak sütü gibi hak etti... Hayırlısı.

Gecenin sorusu

Galatasaray Scout ekibinin gol atan, asist yapan Alassano Ndao’yu; önerilmesine rağmen, yeterli bulmadığı doğru mu ?

Maçın starı

Alassano Ndao gol attı, asist yaptı. Daha ne olacaktı ?

Maçın olayı

Son Iki müsabakada; kendi futbolcuları tarafından sinir sistemi iyice bozulan Fatih Terim’in, 69’da kırmızı kartla saha dışında kalması.

Kısa mesaj

Galatasaray hatalı ve pahalı transfer operasyonları bedelini, çok pahalı ödemek zorunda kalıyor. Diğer menajer dayağı kurbanı büyük (!) batık kulüplerimiz gibi.

Luyindama ile Ahmet Kuruer’in; Darıca kale alanındaki mücadelesine tanık olduğumda, olabilecekleri hissettim. İkili arasındaki müthiş fizik, tonaj ve deneyim farkını! Ender Alkan’ın doğru direktörlük uygulamalarına rağmen ; Kırkpınar efsanesi Ahmet Taşçı ile bendenizin Sarayiçi’ndeki güreşinden, farklı bir manzara arz etmezdi! Ne yapardı Taşçı? El enselerle sallar, acele etmez, yakınına sokmaz kazanacağından emin vakit doldururdu. Galatasaray da aynını uyguladı, Terim sinirlense de hal ve gidişe! Darıca ikinci yarı çok geldi, gol gelmedi.Ender Alkan faal dönemi; Bursaspor Avusturya kampında rahmetli Biyediç’in ciddi yardımcısıydı. Arkadaşlarına fizik güç ve disiplin adına mükemmel katkı sağlardı. Daha sonra Antalya kamplarında da, benzer performansı gözlemledim. Bu azim ve disiplin ruhu Darıca’da meyve vermiş. Alkan kolayı değil, zor ama doğru yolu seçmiş. Bravo. Darıca Gençlerbirliği sporcuları ve tüm emekçilerini centilmence, yiğitçe, sporcu ruhuna yakışan mücadeleleri için kutluyor, ligde başarılar diliyorum...

Gecenin sorusu

Belhanda, Galatasaray’ın kazandığı tüm serbest vuruşlara; vurmaktan sorumlu, sorumlu mu?

Maçın starı

Ali Yavuz. Ciddiyeti, yetenekleri, temposu ve azmiyle ışıldadı. Yanında keşke aynı duygular hamili bir arkadaşı olsaydı!

Maçın olayı

Darıca Gençlerbirliği oyun disiplini ve imrenilesi yiğit takım hali. Helal olsun.

Kısa mesaj

Başpehlivan dahi olsan, onca siklet farkı taşısan; kendine gereğinden fazla güvenmeyeceksin. Müsabakanın son dakikalarında galiba bu gerçeği hissettin!

Çocukluğumda Adapazarı Yenicami’deki bakkal dükkanına gitmiş ve Mustafa eniştemi sormuştum; babası Arnavut hacı Hasan Ağa'ya... 60 sene önce aldığım cevabı hiç unutmadım ‘vali çıktı, enişten çıkmadı!’

24 Ekim’de sakatlanan ve o gün bu gün ortadan kaybolan Falcao’da; Hasan Ağa'nın eşsiz teşbihinden farksız değil mi? Covid-19’a yakalanan Yılmaz Vural yoğun bakımdan çıktı; kim vurdu kurbanı Falcao mangal başından çıkamadı !

Göktürk esnafı çok sevdiği, ziyadesiyle memnun kaldığı Falcao için ‘Balcao’ya şükran’ etiketli büst hazırlatmış. Kolombiyalı vagonla misafir için, kasap, şarküteri, manav, wine shop ; Balcao ve konukları için ‘İsa kutsasın seni Honeycao’ pankartları asmış!

Balcao gözünde ‘köfteler’ kriterlerine, yüzde 100 uyum sağlayan Galatasaray yönetim yapısı; vahim duruma acilen çözüm bulmalı! Zaten bataktaki yapı, Balcao’ya ödenen ballı paralar ve menajer komisyonlarıyla külliyen göçecek Allah muhafaza.

Yoğun başarı beklentisi nedenli baskılara, negatif tepki veren çocuk ruhlu bıkkın futbolcuların agresyona ve hayal dünyasına kaçıp; alemlere eğilim göstermesi Otojenik egzersizlerle giderilebilir.

1920’li yıllarda Alman psikiyatrist Schultz tarafından Platon'un felsefe öğretisinden esinlenerek oluşturulmuş bu eşsiz metot; Galatasaraylı psikoterapistler ve pedagoglar tarafından uygulanarak Falcao’nun psikolojik, psikosomatatik sorunlarını çözebilir!

Kolombiyalı’nın derdi reel değil, sanal sanki !

Lider Alanya’yı devirip deplasmanda Erzurum’a konuk olan Gençlerbirliği, deneyimli hücum oyuncusu Sefa Yılmaz’ın 82. dakikada attığı golle kazandı. Puanını 11 yapan Kırmızı-Siyahlılar ateş hattından çıkarken Hüseyin Çimşir’le 3 maçından gol atamadan yenik ayrılan Dadaşlar ise kabustan uyanamadı.

Erzurum’un yüksek rakımı futbolcuları etkilemiş. Tabii karabasandan farksız gelecek endişesi de, kramponlara pranga misali inmiş! 90 dakika boyunca dikkat çeken stres tutsaklık emareleri, umulan futbol üretimini iki taraf adına da engelledi. Gomes daha oyun başında, savunmacı değil forvet gibi kafayı vursa dakika 1 gol 1 olacak. Belki de maçın seyri değişecek! Erzurumspor 9 dakika Gençlerbirliği’ne 9 doğurttu, konuk ancak Ayite marifetiyle 9. dakikada gelebildi. Ardından yine 14-15-23-28-80 oldukça tehlikeli ev sahibi atakları var, gol mü? Konuğun 82’de Sefa ile bulduğu 3 puanlık servet var. Sissoko’nun 90’da ağlarla buluşan şık vuruşuna ‘el’ karıştı ve Süper Lig ayazı, Dadaş’ları dokuzuncu defa yine yaktı!

Kaderi stres dolu

Erzurumspor ve Gençlerbirliği dünkü müsabakayı; önlerindeki maçlara bakıp oynayınca, olması gereken ince işler örneklenemedi. Dadaş, Beşiktaş deplasmanına gidecek. Gençlerbirliği Ankara derbisinde boy gösterecek. Gençler puanını 11’e çıkardı, Ankaragücü karşısında olası gerginlik ve dip probleminden arındı! Erzurumspor mu? Zorlu stres dolu 90 dakikalara, yine devam gibi gözüküyor kaderi. Gençlerbirliği gençlerle ayazda kalıp donmaktan, ayazın bol olduğu yörede kurtuldu. Bravo.

Umutlar Galatasaray için Ankara’dan gündüz vakti ışıldadı. Aslantepe ASY’de, Akdeniz akşamları romantizminde sonlandı. Hatayspor ev sahibine alan bırakmayan, çabuk kontraya çıkan yapısıyla gecenin neredeyse tamamında korku yaattı. Yaşattı da rakip kalenin ‘püf’ noktasını bulamadı! Galatasaray geçmiş son iki 90 dakikasında alıştığımız mükemmel pas ve şıklıklarla bezeli ritmini örnekleyemedi. Vaziyette iştahsızlık veya aksayan tempo, mücadeleden imtina değil, Hatayspor’un dili oyunu etkendi. Tecrübe ve klas farkı da önemli neden tabii...Diagne kolayları atamadı, ama zor pozisyonda kombine hüner gösterisi içeren şahane bir golü tavana avize gibi astı. Yavru aslan Kerem muhteşem bir vuruşla geceyi 3-0’a tamamladı. Bravo. Transfer edildiği günlerde ‘Galatasaray; çalıştığı taktirde geleceğin Ronaldo’su evsafında bir futbolcu kazandı’ dediğim Oğulcan, kendi arkadaşlarına attıramayınca, golü rakibe attırdı. Galatasaray savunması tam anlamıyla stabilize hale geldiği zaman, daha da mutlu günlerin yaşanması mümkün tabii.

Gecenin sorusu

Kol ve el operasyonlarında; egzajere limitleri akıl almaz şekilde arttı. Özdamar defalarca mandepsiye getirildi! Sevgili genç hakem; 58’de Taylan’a yapılan neydi, ardından Marcao’nun sarısı hakkaniyetli miydi?

Maçın starı

Her geçen hafta performans değerlerini pekiştiren Oğulcan, emin adımlarla, vazgeçilemez star olma yolunda

Maçın starı

Hataysporlu Karadeniz’in oyuna girmesiyle, atılması arasındaki zaman farkı! Oldu mu şimdi evlat, oyuna dahil edilmendeki amaç neye yaradı?

Kısa mesaj

Kol, göğüs ve memeyi ayırt etmek gerek Özdamar, karıştırırsan bir gün kıyamet çok fena kopar. Sadece bakmamak, görmek ve doğru tespit lazım yani!

Rizespor’a provokaRizesyon kurgulu taktik uygulatan akıl; futbol ve spor dünyasından biri, olamaz diye düşünüyorum. Hakemin start düdüğü itibarıyla centilmenlik dışı hareketler yaptı Rizespor. Sanki ‘Bizim mekanda, biz ne istersek onu yaparız!’ der gibi. E tabii ‘Dur’ diyecek namuslu hakemler var bu arada. Böylesi acımasızlığa isyan eden, Galatasaraylı Aslanlar da var elbette! Rize’liler fena hışma uğradılar yedikleri 4 golle. Melnjak kolunu bilmem kaçıncı defa salla parti Akbaba’ya savurdu. VAR ile 44’te penaltı geldi. 77 ‘de Boldrin ikinci sarıdan gitti. Ve peş peşe Galatasaray golleri geldi, Aslanlar dörtledi, gitti. Sarı-Kırmızılılar takım halinde oyunun da, topun da, sahanın da hakimiydi. Ve mükemmeldi. Bravo.

Gecenin sorusu

Rizespor’un psikolojisini acaba kim ve neden bozdu, var mı bilen? Esasen ben; biliyorum ama söylemem!

Maçın starı

Diagne elbette...

Maçın olayı

Lüzumsuz hırs ve kızgınlık biriktirme; eski tabirle ‘ustura gibi bilenme’ nelere mâl oluyor ve bir ekibi futboldan, sportmenlikten nasıl uzaklaştırıyor gördük.

Kısa mesaj

Bedavadan kaptırılan puanlar nelere mâl olacak, görmezsin dilerim sevgili Fatih Terim. ‘ Ziyan olmasın alın terin’ derim.

65+ yaş bandıyla müsemma, ayaktopu görseli! Sessiz müsabakalara...

65+ alışmıştık, ruhsuz 90 dakikalara da alışacağız galiba!

65+ Galatasaray’ın onca gol fırsatı bulması rakibin; kaçırması da Sarı...

65+ Kırmızılı futbolcuların ruhsuzluk istikrar göstergesidir.

65+ ‘Prostatimol gol’ en az 8-9 mutlak pozisyon ardından, VAR...

65+ incelemesi ve sonrası kazanılan penaltı ile taksit taksit gelen gole...

65+ denir! Tam olarak prostatlı 65+ teşaşür vakası gibi bi şi yani..

65+ Diagne ile 1-0.

Kayserispor’un golüne de şapka çıkarmak, selam durmak gerek. Q10 takviyeli Epimedyumlu macun gibiydi, Campanharo şutu 1-1 Kayserispor alanları rakip egemenliğine bıraktı, bıraktıkça da Galatasaray futbolcuları salla parti, ne yapılırsa onu yaptı. Saçma sapan vuruşlar.

Galatasaray kritik 90 dakikaları kazanma otomasyonunu kaybetmiş. Prostat olmuş 1-1.

Gecenin sorusu

Galatasaray her önemli kazanılası puan haftasında, taraftarını üzmeye yeminli, İnançsızlık bu denli mi?

Maçın starı

Lung ve Campanharo olmalı.

Maçın olayı

Bırak kendi yarı sahasını, ceza alanını dahi Galatasaray’a teslim eden Kayserispor’a karşı, ruhsuz ve amaçsız vuruşlardaki ısrar tutarsızlığı.

Kısa mesaj

Galatasaray klasikleri arasında Mümtaz yerini almış olan ‘Köfteler!’ Kim olabilir sizce ? Mesajın cevabını bulduğunuzda, bulmacayı da çözersiniz.

Öylesi bir 90 dakika ki! İsterseniz 'sırat köprüsü' diyebilirsiniz. Hatta 'iki ucu kakalı değnek' desem! Böyle bir teşbih de, olamaz mı? Bu denli kritik müsabakanın olası olumsuz sonucuna?

Sırbistan Rus’ları fena benzetti. Kazanırsak liderlik cepte. Ya kaybedersek peki? Hooop alttaki kademeye! Lüks mevki umarken, istikamet duhuliye!

Ay-Yıldızlı ekibimizden beklentilerimiz büyük. Fakat sahadaki yıldızlarımızın ortaya koyduğu futbol değerleri küçük! Konsantrasyon ve lider oyuncu konusunda sıkıntılarımız olduğu aleni. Çocuklarımız yeterli oranda, kritik vaziyet ve hale mukayyet olamamış. Saha içine maalesef bir lider de, bulunamamış. Toplu halde gole gidip, arkayı unutan takım olur mu? E öyle olunca da üzücü sonuç yaşanacağı da maalesef ortada yine Varga ve Macaristan 2-0 Türkiye.

Gecenin sorusu

Türk Milli Futbol Takımı'nın saha içi lideri var mı?

Maçın starı

Varga hangi ülkede ve kulüpte top koşturuyor acaba?

Maçın olayı

Mert'in aşırı güvenli ve dikkatten uzak rahatlıktaki XXL tutumu, nelere mal oldu?

Kısa mesaj

Lüzumsuz mertlikler daima kazaya ve mutlaka felakete neden olur.