Harikulade bir cumartesi yaşandı, basketbol dünyamızda…

13’te Galatasaray NEF - PINAR Karşıyaka

15’te AYOS Konyaspor - TOFAŞ

18’de Frutti Extra Bursaspor. - TÜRK Telekom müsabakaları.

İstanbul’da müthiş çekişme ve heyecan fırtınasını, konuk ekip Karşıyaka kazandı. Her şey çok güzeldi. Tamamen dolu tribünler, coşku, centilmence mücadele, basketbol güzellikleri ve müsabakayı izlemek için salonda ; bulunan Galatasaraylı futbolcular ile teknik ve idari yöneticiler. Sporumuz ve basketbolumuz adına mükemmellik değil de ne?

Karşıyaka 25 - 16 geride kapattığı ilk çeyrek sonrası, toparlanmayı başardı ve devrede 42-40 yenik girdiği soyunma odasına, maç sonu 72-70 galibiyetle girdi. Ufuk Sarıca’nın sezona 3’te 3 ile başlaması Izmir’li basketbolseverler için, mutluluk dolu haber. Önce Manisa BB ‘yi, ardından Yunanistan temsilcisi AEK’yı, şimdi de Galatasaray NEF’i İstanbul’da yenen Kaf Kaf bu senenin başarılı geçeceği mesajını, verdi.

Bursa’da oynanan hazırlık maçında Tofaş’a 11 sayı farkla yenilen AYOS Konyaspor, ligde oynanan müsabakada Dimitrios Piriftis komutasındaki rakibine şans tanımadı ve evinde 80-66 gibi net bir skorla galibiyet sevincini tattı. Elinde kalan 2 oyuncusuna 12 yeni transfer katan ve doğru yapılanmaya imza atan Engin Gençoğlu’nu kutlamak lazım. Konyalı basketbolseverlere de ‘arkadaşlar Samsun serisindeki coşku ve ilgi şimdi nerede?’ Diye de sormak lazım! AYOS Konyaspor ilgi, sevgi ve desteği fazlasıyla hak eden bir basketbol yapısı oluşturmuş. Desteklenmeli.

Günün son heyecanı ise Frutti Extra Bursaspor ile Türk Telekom arasında yaşandı. Bursa ekibinin baştan sona önde götürdüğü ve 79-63 kazandığı mükemmel heyecanın yıldızı ise Onuralp Bitim’dir kesinlikle. Koç Duśan Alimpijević basketbolumuz için son derece yararlı ve doğru bir genç teknik adam profili diye düşünüyorum. Çok genç yaşta Euro Lig sorumluluğu üstlenen genç adam; sadece kendini değil beraber çalıştığı basketbolcuları da geliştiriyor ve başarılara imza atıyor. Alimpijević Frutti Extra Bursaspor yapısında bulunan birçok yıldız adayı gencimizi Basketbol Milli Takım’larımıza da kazandıracak ve hepimizin gönlünde derin izler bırakacaktır. Eminim.

Cumartesi günümüzü bir basketbol şöleni tadında bizlere sunan tüm kulüplerimize, tabii TBF ve bu şahane görselde tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, teşekkür ediyorum…

Alnınız ak yüzünüz pak, mutlu, onurlu ve başarılısınız. Teşekkürler filenin sultanları, değerli ve eşsiz Türk kadınları. Amerika Birleşik Devletleri karşısında yenilmenize karşın, hepimizi mükemmel mücadelenizle, mutlu ettiniz milletimizi onurlandırdınız.

Spor yarışmalarında yenilgi de var, yenebilmekte. Çok zorlu, güçlü ve harbiden birleşik devletler karması ; olarak harmanlanmış seçkin rakibe, mükemmel mücadele ve azminizle ‘biz de varız’ dediniz.

Öz be öz Türk kadınlarından oluşmuş voleybol milli takımımız, adeta dünya karmasından farksız rakibi karşısında tavizsiz mücadele etti ve maalesef kaybetti. Neden ‘adeta dünya karması’ dedim? Carline, Robinson Cook, Cuttino, Hentz, Franti, Drews, Ogbogu, Wong, Poulter, Outino gibi isimler aklıma böylesi tarifi getirdi!

Amerikan kadın voleybol milli yakımı; İtalyan, Alman, İngiliz, Fransız, İrlandalı, Afrikalı, Çinli yıldızlar karmasıydı adeta! Sadece ‘Amerikalı yoktu’ desem, yanılmış olabilir miyim acaba? Eğer bir tane de Kızılderili sporcuları bulunsaydı, Amerika adıyla müsemma bir sporcuları olurdu dimi?

İşte böylesi, sportif genleri açısından zengin ve seçkin milletlerden oluşmuş bir toplulukla, başa baş mücadele eden voleybolcu kadınlarımızı ; tebrik etmeyelim de ne edelim? TVB Başkanı Akif Üstündağ, baş antrenörümüz Giovanni Guidetti, eşsiz Fenerbahçeli kaptanımız Eda Erdem ve tüm emeği geçen yönetici ve sporcularımızı en kalbi duygularımla kutluyor, başarılarının devamını diliyor, alın terlerine saygı duyuyorum. Sağ olsunlar var olsunlar… Devam güzel insanlar…

Ve Ampute Futbol Milli takımımızın Türk milletine yaşattığı sevin kutlu olsun, pazar akşamı saat 8’de Angola finalinde stadı milletimiz lütfen doldursun. Dünya zirvelerinde mücadele eden kadın ve erkek sporcularımız, her türlü desteği hak etmektedir nokta.

Hep destek, tam destek… Ne mutlu Türküm diyene…

Talih pilicinin beklendiği değil, futbol bilincinin doyasıya izlendiği şahane bir 90 dakika; sahne aldı Adana’da. Tribünlerden, yeşil zemindeki starlara kadar herşey mükemmeldi. Gol sevinci yaşanamadı, kaleciler başarılıydı. Golcüler şanssız! Ama bu denli dolu dolu keyifli mücadeleye şahit olabilme; şansı hamillerinin tamamı mutludur, futbol seyri adına diye düşünüyorum.

Oyun planına sadık iki taraf futbolcuları da, teknik kapasite, mücadele, şık estantaneler sunumu adına birbiriyle yarıştı adeta. Zirve mücadelesine layık 4 dörtlük bir 90+10 dakika izledik yani. Adana camiası da, Türk futbolu adına nasıl güzel bir renktir, adeta belgelendi. Hem ev sahibinin hem de konuğun tamamen kendi havasını solutma gayreti ve azmi her iki taraf adına da, doyumsuz bir heyecan fırtınası estirdi. Organize savunma işleri, disiplin ve fedakarlık gösterileri, her sporsever için takdirname vesilesi oldu.

Adana Demirspor ‘Çin seddi ‘ örneği ise Galatasaray’da ‘Majino’ hattı kıvamındaydı. 35 dakika Stambouli’siz oynayan Montella ekibi, alkışı hak etti tabii.

Dün gecenin hiçbir emekçisi için ‘şuydu, buydu’ diyemem. Ertan ve Muslera’nın başarısını, Nelsson ve Semih’in mükemmel hamlelerini, Midtsjö ile Torreira e tabii illede Boey ve Dubois’in fevkalade gayretlerini görmezden gelemem. Hele hele Mata oynadıkça hepimizin yüreğini titretecek valla.

Bu denli şık bir futbol akşamından sonra ‘şu şunu yapsaydı, bu da bunu!’ Dersem ayıp olur valla… Güzel beraberlik 0-0 yani! Talihe değil, futbol değerlerine baktığımız nadir 90 dakikalardan biriydi. Teşekkürler …

‘Tarih tekerrürden ibarettir’ söylemini, gerçeğe tahvil eden bir sporsever kulüp başkanı profili Murat Sancak. Maddi manevi çok gayret etti ve sabrı, direnciyle Adana Demirspor‘u gayya kuyusundan Süper Lig zirvesine taşıdı. Onca başarıya rağmen mutlu, huzurlu ve sevinçli mi acaba ? Hiç zannetmiyorum ! Gördüğüm, hissettiğim kadarıyla, ekrandan şöyle bir profil yansıyor görsele! Yani onca emeğin hamili Başkan diyor ki medyaya ve spor camiasına ; ‘sevindiğime bakma, yine yordunuz yüreğimi valla!’ Böylesi teşhis ve tespitim , TFF, MHK ve medya unsurlarına uzanan, hak edilmiş sitemler nedeniyledir.

Günümüz jenerasyonu ; Unutulmaz savunmacı Met Ahmet Arıboğan’ı, Muharrem Gülergin’i, Kartal Yaşar’ı, Füze Selami’yi, Çaça Yüksel ve müthiş solaçık Özden’i bilir mi? Bizlerin ilk gençlik efsaneleridir, Adanalı değerli yiğitlerimiz ve dördüncü büyük şehrimizin, unutulamaz, daha nice nice spor humanları. Pisin kralları Ersin Aydın, Ayhan Karataş, Erdal Acet ve kraliçesi Nesrin Olgun Aslan ( Adana Demirspor’lu mu Galatasaraylı mı bilemiyorum tabii) Manş’ı yüzerek geçen ilk Türk kadınıdır, elbette onurumuzdur. Adana Demirsporlu yüzücüler için Manş denizi adeta yüzme havuzuydu ve Erdal Acet Manş’ı en kısa sürede geçen milli değerimiz oldu. Eğer tüm spor yıldızlarını yazmaya kalksam Meydan Larousse ‘den farksız bir doluluk olur nokta.

Gelelim yarına Türkiye Süper Ligi zirvesindeki iki efsane kulübümüz, liderlik mücadelesine girişecek Adana’da. Müstevli havasına girmiş bir takım medya leşkerleri için bu kritik müsabakanın hiçbir hükmü yok sanki ! Tamamen İstanbul derbisine konsantre olmuş durumda, durmadan yazıyorlar ! Yaşamım boyunca Galatasaraylı olduğumu hiç saklamadım. Sporumuza hizmet eden her kuruma da, kulübe de saygı duydum. Liderlik mücadelesinin bu denli göz ardı edilmesi, hatta hafife alınmasından da, açıkçası alındım. Elli, altmış yıl öncesinin kalite ve heyecanını Adana’ya taşıyan emeğe de saygı duyulması gerektiğine inananlardanım. Ne yazık ki, necip medyamızda göremedim!

Adana Demirspor ve Galatasaray ‘a başarı dilerim. Adana’da Halil Umut Meler yönetiminde cümlemizin önce sportmenlik, dürüstlük ve özlenen futbol değerleri adına; şahane bir 90 dakikaya şahit olacağımızı umuyor, bunun için dua ederken… Anadolu Efes nasıl basketbol ligimizin tepesine otağ kurduysa, Adana Demirspor ‘un da, benzer başarı için en önemli aday olduğunu düşünüyorum nokta.

Konyaspor‘u zirve tutkusu sarıp sarmalamış, hazmetmişler de, Sehic hariç tabii! Gereksiz huysuzluk gösterisi ekibini hem eksik, hem de kalecisiz bıraktı. Oysa henüz ilk dakikada Boey asisti, Oliveira ve 1-0. Erken gole rağmen Yeşil-Beyazlılar bildiklerini mükemmel sahnelemişlerdi. Düzenli dikkatli ve tempolu oynayan Konya, konuk hücumlarında eksik ve zorda kalan ise ev sahibi! Hamle üstünlüğü hamili Konya. Galatasaray düşünen adam Aanholt’un beklemesi neticesi; Hanya’yı gördü! Çekici’nin çekiç gibi darbesiyle bakakaldı: 1-1. Galatasaray muavin hattının hareketli ve uyanık olması, her tehlikeye karşı takozu hazırda tutması şart. Uyuduğun an yuvarlanırsın uçuruma! Konya Kartalları 90+'da eksik olmalarına rağmen defalarca Muslera civarına geldiler. Üstelik tehlikeli geldiler.

Icardi atacaktı...

Tutku hamili sadece Konyaspor değil, Okan Buruk ve Aslan’larıydı. Calvo kendi kalesine attı ve 82’de 2-1 galibiyetle beraber, zirveyi de yakaladı. Konyalı atamasa zorlayan Icardi atardı. Galatasaray zirveyi yakaladı… Bravo. Çok çok güzel bir müsabaka izleten, her iki taraf emekçilerine de teşekkürler. Bitigen ise Kerem’i bitirmeye özel gayret gösterdi! Aslan’a kart gösterdiği pozisyonda, aynı hamleyi yapan Konyalı futbolcuya ‘gök’ bile demedi. İdrak kapasitesi nakış düdüklerden bıktık artık yani! Bu işi yapamayan düdüklere Fatih Ürek hep seslendi ‘hadi hadi hadiii!’ Doğru değil mi?

Galatasaray zor deplasmanı paşa paşa atlattı. Atlattı da Bahoken’in 16’da attığı nefis gol ‘Kasımpaşa Şenol Can yönetiminde başarı trendine, yine devam mı?’ dedirtti. Topa çok az sahip olmalarına rağmen, oldukça etkili olduklarını, görmezden gelmek mümkün mü? Aslan’ların Aslan golcüsü Gomis, 20’de Yunus asisti neticesi vaziyeti 1-1’e getirdi. İlk yarı sol kanat durgun manzara arz ederken, sağ taraf coştu. Hele hele Boey. Topu rakipten kazanıyor ve doğru kullanıyor. Aslında tüm Sarı-Kırmızılı futbolcular, özellikle savunma ve orta alanda pas kalitesiyle yaşattıkları güzelliklere gün geçtikçe hücumda da artı değerler ve kalite katacakları müjdesini verdiler.

Hem can hem 2 şahane gol

İkinci yarı neden hareket yok dediğim sol kanat, Kerem ile hem can hem de 2 şahane gol buldu. İlk golde Oliveira asistinde 50’de ağları bulan yıldız, 69’da tek kelimeyle şahane bir şut attı ve harbiden zaviyedeki örümcek ağını bile aldı: 1-3. Kasımpaşa centilmence, yiğitçe futbol oynayan bir yapı.Duruş, mücadele ve centilmence mücadelelerini kutlamak lazım. Son derece çekişmeli, keyif veren izleyenlerde sadece futbol ve sportmenlik tadı bırakan 90 dakikaya imza artılar. 90’da Sadık’ın artığı kafa golü heyecan getirse de, neticeyi değiştirmedi Kasımpaşa 2-3 Galatasaray... Sarı-Kırmızılı’lar dün gece çok net bir mesaj verdi: 'Biz şampiyonluk çekişmesine yeni gelmiyoruz, ara vermiştik dönüyoruz

Kime şikayet edeyim seni, eeeey Makus kader? Fransa oyununa iyi başlamadık. Biz tutukluk yapıp atışları kaçırdıkça, onlar sayıları yakaladı! Farkı açıp çift hanelere kadar çıkardılar 15 sayı farklara kadar ara açıldı. Mehmet Okur müsabakanın henüz 5. dakikasında bençte öyle bir kızarmıştı ki; ne müsabakalarını izlemiş ve böyle sıkılıp, ateş kırmızı olduğunu hiç görmemiştim!

Bizans konulu filmlerde Kara Murat dayağı yer, yer ve herkes yere serilmesini beklerken; silkinip karşısındakileri yerle bir eder ya ! Bizimkiler de aynen öyle şahlandı ve oyunu da skoru da ele aldı. Ümitlerimiz tavan yaptı. Sonu da mı kader yine Türkiye’mize yapacağını yaptı. Son anda kaybettik. Çünkü izlediğimiz Kara Murat serüveni değil, reel bir kavgaydı!

Oysa saniyeler kala fırsat kapımızı çaldı. Cedi Osman’ın kaçırdığı 2 faul atışı sonrası, üstelik kasti faul ile de, topu oyuna sokma hakkını kazanmış olmamıza rağmen, masanın neden öttürdüğü gong, adeta idam fermanımız oldu! Sahanın içinden hızımıza ‘dur’ diyemeyen teşkilat, Gürcistan müsabakasındaki gibi, masadan yetişti !

Buğrahan takımımız yıldız, Furkan en yürekli adamıydı. Sertaç şanına yakışan üretimi ikinci devre yaptı. Cedi Osman ve Alperen kendi bekledikleri ve bizlerin beklediği performanslarından uzaktı. Geçmiş müsabakalarda ürettikleri için yine de şükran duygularımızı göndermeliyiz tabii. Şehmuz Hazer bir kocaman yürek oldu, her kritik anlarda, bravo valla. Ay Yıldızımızı paylaşan, tüm yiğitlerimiz ve emeği olanlara şükran.

Sahada mükemmel işler yapıyor olsalar da, lobi gücün yoksa; bütün emekler hava! Biz bu hale ‘kader’ diyor ve kaderimize sövüyoruz! Hikaye tabii.

Gürcistan’da doğru dürüst yemek yiyemeyeceksiniz, Almanya’da oynayan Fransa Köln’den geçip doya doya antrenman yaparken, Gürcistan’dan gelen siz, bir antrenmanla kritik maça çıkacaksınız. Hakemleri ve FIBA günahlarını kayda geçecek, zapt edecek bir güç bulamayacaksınız ve hüsranı kadere bağlayacaksınız!

Futbol federasyonu sporcularımızın ulusal turnuvalarına sadece özel aşçı ve gıda malzemesi değil; içecekleri suyu bile götürürken; basketbolcularımıza neden böyle ?

Ergin Atman’ın sadece coach vazifesi değil, idari konularda da mücadele verdiğini gördüm. Sadece Ömer Onan’ın uğraşması, olmuyor yani !

87-86 kaybettiğimiz oyun; Torino’da yaşadığım Aris üzüntüsü ardından yaşadığım ikinci büyük üzüntü oldu basketbol dünyamda. ‘Kader kime şikayet edeyim seni?’

Gürcistan’da Made in Turkey Turgay’ın FİBA’sı ; 4X4 ölçülerinde basketbola ihanet ve inkar görseli sundu. Bravo! Türk Milli Basketbol takımı iki yenilgi aldı. Bu üzüntüler oyun kurallarının, spor ahlakının şahit olunan alenen yerle bir edilmesinin neticesidir nokta.

Eğer İspanya karşısında hakem melunluklarıyla yenildiğimizi görmüşsem, teknik analiz denilen istatistiklerin zerre kıymeti harbiyesi yoktur gözümde. Sizlerin de olmasın sakın!

Yok ribaunt zaafiyeti yaşadık, yok o yeterli dakika alamadı, Larkin’in bileği sakattı, Mahmutoğlu boş şutu kaçırdı; pekio halde milli basketbol takımımız İspanya’yı son anda elinden nasıl kaçırdı ?

Hakemler öncelikle Alperen’i çat çat faullerle yıldızımız dahi, ne olduğunu anlayamadığı düdüklerle harcadı. Skorer gencimiz kenarı boyladı! Sonra Cedi Osman’a oynadılar ! Ve hangi teknikle öttürüldüğü asla anlaşılamayacak bir teknik faul düdüğü çalındı. İki oda bir salon İspanyol’ların, basketbol kurallarını imha eden hamleleri görmezden gelindi. Bizim evlatların her hareketleri, hatta nefes almaları bile, düdüklerce en ince yöntemlerle gözlem altına alındı!

Berlin Türk’lerin yoğun olduğu bir yöre. Seyirci desteği ve basketbolcularımızın doğruları, FİBA’nın tüm melunluklarını boşa çıkarabilir! Bilumum yamukluk ve türlü provokasyona rağmen kıl payı yenilgilerle grup liderliğini maalesef kaçırdık.

Almanya’da çok şey değişebilir yani. Gürcistan da yaşadıklarımız herkes için derstir!