Arama

Popüler aramalar

‘’Bulut maçı kazandı Atan geleceği!‘’

Fenerbahçe’nin penaltısı 66’da geldiğinde Alanya 364, Fenerbahçe 96 pas yapmıştı. Alanya yüzde 74’le topa sahip oluyordu.. Ve iki taraf için de bu bilinçli bir tercihti. Erol Bulut savunma planı yaptı ve maçı kazandı. Çağdaş hoca maçı kaybetti ama ısrar ederse geleceği kazanacak.

Maç Marafona’nın röveşatası ve Altay’ın kurtarışıyla bitti desem herhalde bir çok şeyi anlatır. Ya da Fenerbahçe penaltıyı kazandığında dakika 66’ydı. Alanya 364, Fenerbahçe 96 pas yapmıştı desem... Alanya yüzde 74’le topa sahip oluyordu.. Ve iki taraf için de bu bilinçli bir tercihti. Fenerbahçe tam takım topun arkasına geçen ama topu verdiği rakibini kaleden mümkün olduğunca uzakta tutan bir alan savunmasıyla... Sinan ve Valencia beklerine çok yakındı. Luis Gustavo, Bakasetas’a yapışıyordu. Thiam savunmanın parçasıydı.

Son tercih hataları

Alanya’nın üst üste deplasman kayıplarında tüm rakipleri ne yaptıysa onu yaptılar. Yüksek bir savunma konsantrasyonuyla, 10’lu dinamik bir blokla oynadılar. Çünkü seri pas dizinleri yapamayan Fenerbahçe’nin yapabilen Başakşehir’in düştüğü tuzağa yaklaşma niyeti yoktu. Sıradan takımlara karşı bu zorluğu çeken Erol Bulut, Alanya’ya karşı bunu doğal olarak seçmedi. Sinan’ın -niyeti ne olursa olsun- şahane golünden sonra 2. bölgede baskıyla kaptıkları toplarda 4’lü iyi yayılmış hızlı kontralar da yaptılar. Ama ofsaytı, son pası ya da şut tercihini ayarlayamadılar. Topsuz planlar şahane, toplu akınlar plansızdı. İşte eleştirilecek asıl nokta stratejiden çok bu. (İstisnası Pelkas’ın şahane bir bileşik hareketle attığı nefis gol.)

Sonda 5’li savunma

Bunları yapamayınca 2-0’da bile Alanya ayarında bir takımı kıramıyorsunuz. Çağdaş hoca bunun bilinciyle tüm riskleri aldı.

Ön tarafı kalabalıklaştırdı. Hücumu genişletti. Fenerbahçe ise kontraları acemice bitiremeyince Serdar Aziz’i de oyuna alıp 5’li savunmaya dönmek zorunda kaldı. Maçın başından beri topa sahip olmuyor ama rakibi de mümkün olduğunca birinci bölgeden uzak tutabiliyorlardı. Bunu Alanya çözdü. Son 10 dakikada tamamen ceza sahası derin savunmayla geçti. Ve maç Marafona’nın röveşatası, Fenerbahçe’nin 3 puanıyla bitti. Erol Bulut bir savunma planı yaptı ve maçı kazandı. Çağdaş hoca maçı kaybetti ama ısrar ederse geleceği kazanacak.

08 Ocak 2021, Cuma 07:59
YAZININ DEVAMI

‘’Süper star değil teknik direktör!‘’

Sezon başında Beşiktaş; Ersin, Rıdvan, Necip, N’Koudu, Oğuzhan ve Larin’le çıktığı maçı 10’un üzerinde pozisyon bularak, 70 dakika pozisyon vermeden 6-0 kazanacak ve lider olacak deseler herhalde kimse kolay kolay inanmazdı. Larin bir sezonda en fazla gol atmıştı Beşiktaş’ta, dün 4 tane attı.

Beşiktaş dün itibarıyla ligin en olgun futbolunu oynayan takımlardan biri artık... Alanya, Gaziantep gibi rakiplerinden farklı olarak birkaç planı da uygulayabiliyor. Her rakibe karşı etkin şablonları da kuruyor. Derin savunmalara karşı pozisyon sorunu yaşasa da savunma direnci düşmediği için sabredebiliyor ve risk alabiliyor.

Yoğunluk bunaltıcıydı

Dün de ayağa oynamayı seven ve iyi kadroya sahip Rizespor’a karşı Atiba’yı tribünde tutarak Souza, Necip, Oğuzhan orta üçlüsüyle çok etkin bir oyun oynadılar. Rize savunması korkunç hatalar yaptı ama uğraştıkları yoğunluk da bunaltıcıydı. Sergen Yalçın topu rakibe verdi. Ama yüksek yoğunluklu bir presle ve boşta kalan tüm topları alarak oyunu sürekli domine ettiler. 70’ten sonra yorgunluk başlayınca Rize baskıdan çıktı ama bu kez de kontralar etkili oldu. Negatif hiç birşey söyleyemem.

Her maç ayrı plan

Şu ana kadar Sergen Yalçın, oyuncuları ve oyunu birlikte geliştirdi. Performans optimizasyonu en üst düzeyde. Ve her maç için ayrı planı arada takılsalar da uygulayabiliyorlar. Öncü rotasyon da yaparak... 2 aydır sürekli pragmatik çözümleri de maç maç bularak. Sergen Yalçın işgal ettiği koltuğu artık ‘Süper star'lığıyla değil teknik direktörlüğüyle de tam dolduruyor.

07 Ocak 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal kazandı‘’

İsmail Kartal’ın ön alan baskısıyla ve hücum alanını genişleterek planladığı oyun çok başarılı oldu. Galatasaray orta sahasını geniş alanda oynamak zorunda bıraktı. Bununla da kalmadı. Boşluğu gördükleri an özellikle Saracchi’nin arkasına Skubiç’le çok etkin sarktılar. Galatasaray’ın kötü maçları oldu ama defans olarak bu kadar dağınık olduğu azdır. Kuşkusuz idealinden çok uzak bir orta sahayla ve Marcao’suz olmalarının payı büyüktü. Emre Kılınç, Arda ve Feghouli olmayınca katmanlı bir eksiklik oluşuyor. Kullandığı her iki orta saha ekibinden de eksik kaldılar çünkü.

Kontrole geçip, geriye çekildi

Konya’nın orta beşlisi hem savunma yönünde yakın hem de açılmalarda çok seriydi. Ömer Belhanda ve Taylan karşılamada hep geniş alanda yakalandı. Hiç olamayacağı kadar rahat demarke paslar attılar. İsmal Kartal’In 2. yarı müdahaleleri bunu daha da iyi seviyeye getirdi. Bireysel fizik mücadele ile başa çıkılamayacak bir pas trafiği oluştu. Buna karşın Konya kontrole geçip geriye çekildiğinde Galatasaray son haftalarda yapamadığı kadar rahat ceza sahası girişleri yaptılar. Diagne muhtemelen eleştirilecektir ama attığı gol ve Linnes’in aldığı penaltıda son anda uzanarak topu çalışı iyi santrfor özellikleri. O olmasa sorun daha büyük olurdu.

Bu zor ama gerekli...

Tabii santrforsuz oynandığında orta sahada kalabalık olma şansı da oluyor bunu unutmamak lazım. Yani sadece sahada olmayanlar değil, diziliş de Konya’ya kalabalık çıkışlarda ekstra şans verdi. Bu uzun ligde en önemli silah savunmada mümkün olduğunca sabit kadrolarla oynamak. Bu zor ama gerekli. Bunun yokluğunda Konyaspor kendi ve rakibin eksikliklerini çok iyi ve önemlisi kalabalık bir direkt hücum planıyla yıktı. Bunu her takım yapamaz kuşkusuz. Ama Galatasaray açısından ilk kez böyle bir karşı plan örneği ortaya kondu.

06 Ocak 2021, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Yedek plan işe yaradı‘’

Sürekli 3 günde bir maç yapmayı aya yayan bu fikstüre ‘İngiliz Ayı’ diyebiliriz sanırım. Herkes için yeni ve bilinmedik bir dönem. Normal şartlarda devre arasında olmamız, oyuncuların yeni yeni ülkelerinden dönmesi gerekiyordu. 2 hafta sonra maçlar başlayacaktı. Bunun tam tersi 1 ayda tam 7 lig ve 1 kupa maçı oynanacak. Dolayısıyla bilinmezler sadece bizim için değil, hocalar ve herkes için çok.

Savunma arkasına toplar

Bu bilinmezlerin ortasında Sadık’ın sol bek, Gustavo’nun savunmanın göbeğinde olduğu bir kadroyla, Sinan Gümüş’le oyuna girmek; Mert Hakan’ı oyunun merkezi olarak kullanmak zorlayıcıydı. En ideal kadroyla bile top yapmakta zorlanan bir takım için bu kadro yapısıyla oynanacak oyun belli. Maçın başından itibaren savunmanın arkasına uzun toplar denediler ve savunmayı çıkarmadılar. Valencia’nın ön taraftaki fizik gücüne kavuşmuş olmak en büyük artıydı. Onunla birlikte Pelkas da ön tarafta toplam IQ’yu yukarı çeken oyuncu oldu. Farkı onlar yarattı.

Mert Hakan gelişmeli

Erol Bulut’un oyun planı Mame Thiam merkezliydi. O, bunu değerlendirdi. Oyun Sinan’a göre de oynandı. O şansı kullanamadı. Ve Mert Hakan... Bir hücumcu 6 ya da 8’i Fenerbahçe seviyesinde oynayabildiğini söylemek zor. Gelişmek zorunda. Yoksa santrfor arkasına aday adayı olacak. Bu çerçevede uygulanan, cepte durması gereken yedek plan dün işe yaradı. Ancak Sosa, Samatta gibi becerili oyuncular oyuna girdikten sonra dahi topa sahip olmakta zorlanmak ve üçgenleri kuramamak hâlâ büyük sorun. 86’da da olsa kontraya çıkıp skor bulabilmiş olmak ise artı.

05 Ocak 2021, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Tek kozu disiplin‘’

Özellikle maçın ilk yarısı için Galatasaray-Antalya maçı için yazdıklarımı birebir tekrar edebilirim. Farkı; erken penaltıyla zaten çok kırılgan olan Kayserispor’u demoralize etme olağanıydı. Mensah kötü kullandı (50’yle atıyor) Tabi genç kaleci Doğan’ı da kutlamak gerek. Psikolojik olarak maç boyunca olduğu gibi çok sağlamdı. 6-4-0’la kapanan Kayserispor ve hücumu hiç genişletemeyen bir Beşiktaş. Aboubakar’ın yokluğunda Güven’i, özellikle yaptığı top kayıplarıyla eleştirebiliriz ancak yakınında duvar olabileceği pek kimse de yoktu.

Herkes vasata iniverdi

Ghezzal’sız neredeyse ‘Souza-Atiba birlikte oynar mı?’ tartışması bile çıkabileceğini gördük. Hemen herkes vasata iniverdi. Her ne kadar kötü oynamasa da, N'Sakala penaltıda yaptığına benzer işler yapma konusunda maç boyunca eksik kaldı. Ceza sahası içine üzerine ekstra adam olarak girme konusunda Rıdvan’ın yapabildikleri daha yüksek. Rosier’in de alışıldık bindirme etkinliği yoktu. Bol orta yaptılar ve çok top kaybettiler.

Pozisyon yakalayamadılar

İlginç olan Beşiktaş’ın bu kez alan da bulabilmesine rağmen posizyon yakalamakta zorlanmasıydı. Larin santrfora Hasiç desteğe geldikten sonra da genel anlamda kalabalığa orta yapmanın ötesine geçemediler. Sonra 2. penaltı geldi. Miguel Lopez’in 2. kontrolsüz hareketiyle gelen penaltıda N'Sakala’nın altı pasa kadar girişi başından bu yana yapılması gereken organizasyonun sonunda geldi. Gerçekten kötü bir oyunun sonunda gelen galibiyeti küçümsememek lazım. Hücum edemezsen bile savunmanı bu kadar sağlam tutabilmek bu ligde her zaman iş yapar.

04 Ocak 2021, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Üretmeyen bir baskı‘’

77’de Arda’nın altı pasta Oğulcan’ı gördüğü ve Boffin’in çıkardığı pozisyon… Galatasaray’ın başından beri Antalya savunmasına sorun yaşatmak için uygulaması gereken plan buydu. Çizgiye in ama orta değil, sert yerden paslar ver. 6-0’lık Hatay yenilgisi sonrası Yanal’ın 6-4-0’la sahaya çıkması beklenmeyen bir şey değildi. Ceza sahası önünden itibaren kısa boylu ama geniş alana yayılan bir savunmayla oynadılar. Ancak bunun aşılmaz olmadığını da bizzat Galatasaray gösterdi. Saracchi ve Linnes’i çizgiye kadar indirip topla buluşturdular. Genel yaklaşımsa kalabalık ve uzun Antalya savunma göbeğine topu kaldırmak oldu.

Diagne olsaydı...

Bu konuk ekibin işine yaradı. Feghouli’nin olmayışı burada ince işleri yapma konusunda takımı geriletti. Üstüne 6 pasa ekstra etkili oyuncu sokma şansı da oluşmadı. Taylan’ın açığını Donk’un iyi kapattığını söyleyebiliriz ama Ömer Bayram’ın orta sahada, Oğulcan’ın da forvette beklenen etkinliği gösteremediği açık. Diagne olsaydı fizik mücadeleden bir üretim, en azından faul vs çıkarabilidi. Bunun sıkıntısını yaşadılar.

Kontralara izin yok

Burada Galatasaray açısından gerçekten iyi giden ise savunmaya çok hızlı geri dönüşler yaparak rakibe hiç soluklanma ve tehdit imkanı tanımayışları. Bu açıdan ligin en iyisi Galatasaray. Vasat bir kontra planına asla açık vermiyorlar. Daha sofistike bir plan yapmalısınız. Bu plan Antalya’da hiç olmayınca Galatasaray 10 kişi oynadığı 45 dakikada da oyunu hiç vermedi. Ama Feghouli ve santrfor eksiğini kapatamadılar.

Yanal'dan öneri yok!

Antalyaspor açısındansa bir şey söylemek zor. Rakip 50 dakika sürekli pres yapmış sonra 10 kişi kalmış ama Ersun Yanal hiç bir öneri ortaya koyamıyor. Sadece otobüsü oraya çekiyor. Acaba bu maçı tekrar izlediğinde ne düşünecek?

03 Ocak 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Üst düzey disiplin‘’

Ghezzal yine şahane bir gol pası attı. Necip ve Güven işlerini iyi yaptı. Konuk ekibin 10 kişi kalması sonrası da ev sahibi, üst düzey disiplinle oynayıp rakibi de kalbinden uzak tutarak maçı tamamladı.

Kuşkusuz en çok konuşulacak olan konu gol öncesi topun çizgiyi geçip geçmediği, taç olup olmadığı olacak. Benim fikrim topun çıktığı yönünde.... Ancak muhtemelen VAR, topun çıktığına yönelik bir kanıt bulamadığı için böyle bir karar verdi. Buna da itiraz edemeyiz. Tabii gol bundan ibaret değil. Ghezzal yine şahane bir gol pası attı. Yaptığı orta da karadan karaya güdümlü bir silah. Bölgeye atılan, savunmanın müdahalesini çok zorlaştıran harika bir iş. İşte mevzu bu kaliteyle değişti. Yoksa Sivas da pozisyon bulmuştu.

Temelde derbi şablonu

Golden sonra Sergen Yalçın’ın karma planı biraz rakibi beklemeye döndü. Ancak temelde bir derbi şablonu uyguladıklarını söylemek lazım. Yani Sivas rakip alana yerleştiğinde buna itiraz etmediler. Çekilip beklediler. Sert oynadılar. Mensah biraz daha dikkatli olsa ani çıkışlarda işi bitirebilirlerdi. Sergen Hoca, Necip’i savunmanın önüne koymuştu. O yerleşik savunmada işi iyi yaptı. Güven de güçlü Sivas stoperleriyle sert mücadelede geri adım atmadı. Aboubakar’ı aratmaması Beşiktaş açısından yeni bir transfer kadar değerli.

O telefonu kim verdi?

Devrede Hakan Arslan’ın atılması sadece bir oyuncunun dışarıda kalması değil. O Sivasspor’un ruhu. Bir kişi eksilmediler, çok eksildiler. Tabii oyun 1-0’ken kendisini, haklı da olsa bu kadar kaybetmesi ve asıl önemlisi ona o adrenalinde o telefonu verenin sorumsuzluğu da Sivas açısından yaralayıcı oldu. Beşiktaş 2. yarıda işi hiç gevşetmeden üst düzey bir disiplinle ve rakibi kalbinden uzak tutarak maçı tamamladı. Bu önemli. Çünkü eksik kalmaktan bu ligde en az etkilenecek takımların başında Sivasspor geliyor. Hiçbir şey üretemediler.

29 Aralık 2020, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Türkler devrede‘’

Galatasaray’ın 4-6-0’la oynayışı, ön tarafını hem daha hareketli ve kontrol edilmesi zor yaptı hem de hücum yönündeki seçenekleri artırdı. Oğulcan’ın dinamik oyunu Arda’nın üzerindeki yükü aldı. Feghouli’nin sakatlanıp çıkması kalite açısından bir eksiklik yaratsa da Belhanda merkeze geçince çok fazla bir gerileme olmadı... Aynı zamanda, oyun giren Ömer Bayram’la birlikte dayanaklılık açısından seviye de yükseldi.

Çok iyi savundular

Bunların yanından Nwakaeme’yi de iyi, çok adamla ve derinlik yaratarak savundular. Ev sahibi açısından Ekuban’ın yokluğunda Nijeryalı her şeyin kaynağı. Galatasaray’ın onu büyük oranda engelleyebildiğini söylemek lazım. Omar ve Saracchi’yi de çizgiye açınca Trabzonspor savunma yapmaya çalışmaktan ötesini üretemedi. Ömer’in pasında Oğulcan’ın attığı gol bir çok açıdan önemli. Öncelikle işi yapanların isimleri açısından. İlk golde Emre Kılınç, Oğulcan ve Arda’nın kurduğu üçgenden çıkan gol de önemli.

Şablon oturmuş ama...

Sıkışık oyunda gollerin oluş şekilleri, yani organizasyon, doğru kararlar ve birbirini anlama/uyum da çok önemli. Gollerin anlattıklarından daha fazlasını çıkabilmekse gelecek açısından önemli. Trabzonspor açısından genel anlamda bir savunma şablonu oturtulduğunu söyleyebiliriz. Fakat yumruk çıkarmaya çalıştığında ya ıska geliyor ya da kontra. Bunu sadece beceriksizlik ya da şanssızlıkla anlatamayız. Mutlaka merkez orta sahanın kalitesinin artması lazım.

27 Aralık 2020, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI