Romanya’daki Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromende başladığımız, kadınlarda sürdürdüğümüz başarısı hikayesinin sonunu Türkiye adına yakışır yaptı!. Sahnede tabii ki, serbest güreşçilerimiz vardı. Dün 3 final ve 1 bronz madalya için mindere çıkan Ay-Yıldızlılar 3 finalden 2’sini altına çevirdi, bronzu da tablosuna ekledi. Taha Akgül, büyük rakibi Geno’yu yenerek 11. Avrupa şampiyonluğuna uzanırken, Feyzullah Aktürk’ün kıymetli altın madalyası, Serbest Güreş Milli Takımımız 31 yıl sonra takım halinde 115 puanla bir kez daha şampiyon olmasına büyük katkı sağladı. Türkiye en son 1993’te serbestte şampiyon olmuştu.

Feyzullah Aktürk’ten üst üste 3. Avrupa zaferi

Mindere önce 74kg’da Soner Demirtaş çıktı. Milli sporcu Slovak rakibi Taimuraz Salkazanov’a yenilerek, Avrupa 2.’si oldu. Ardından 86kg’da finali 8-4 öndeyken veren Osman Göçen bronz maçında ise Ukraynalı rakibi Vasyl Mykhailov’u şans tanımadı, 8-0’la yendi, Avrupa 3.’sü oldu... Gözler 125kg’da Taha Akgül’ü beklerken, başpehlivanlıktan gelen 92kg’da Feyzullah Aktürk vardı. Slovak rakibi Boris Makoev karşısında müthiş bir mücadele ortaya koyan milli güreşçimiz minderden 8-0’lık zaferle ayrıldı ve serbestteki ilk altın madalyayı kazandırdı, kariyerinde ise üst üste 3. kez Avrupa şampiyonu oldu. Bu takım şampiyonluğu için de çok değerliydi.

Geno son saniyeleri bekledi ama bu kez olmadı!

..Ve sıra, 125kg’nun derbisi haline gelmiş Taha Akgül-Geno Petriashvili’nin mücadelesine gelmişti. Yıllardır birbirinin rakibi haline gelmiş ikili, bir kez daha finalde karşı karşıyaydı. Derbi gibi eşleşmede, Taha Akgül, son saniyelerde verdiği puanlarla Gürcü rakibine birkaç şampiyonluğunu da kaptırmıştı. 2024 Avrupa finalinde kim kazansa, takımına da şampiyon yapacak. Taha Akgül daha atak başladı, her eline geçen fırsatı kullandı puanı topladı, durumu 5-0 yaptı. Ancak Geno taktiği, son saniyeleri beklemek demekti. Bu sürede Geno, Taha’nın iki kez ayağını kaptı, puan çıkardı ancak ne süresi ne de skoru geçmeye bu kez yetmedi. Taha Akgül, ezeli rakibi Geno’yu 5-4’le geçerek 11. Avrupa şampiyonluğuna uzandı.

Kadın Güreş Milli Takımımız altınları sıraladı... Avrupa Şampiyonası’nda dün tek finalimiz vardı, o da altın madalyayla sonuçlandı. Buse Tosun Çavuşoğlu (68kg), Yasemin Adar Yiğit’in (76kg) yanına bir de 21 yaşındaki Nesrin Baş eklendi. 72kg finalinde Rumen Alexandra Nicoleta Anghel’le karşılaşan milli güreşçimiz ilk 3 dakikada öylesine zorlu bir pozisyonu lehine çevirdi ki, önce tuş kararı çıktı. Ancak yapılan itirazlar sonunda masa hakemi tuş kararını iptal etti. Mücadele bitmemişti, Nesrin Baş’ın 3-0’lık üstünlüğü de vardı. Kalan sürede de iyi bir performans ortaya koyan milli güreşçimiz her fırsatı değerlendirdi, kendine puan çıkartarak 5-1’lik zaferle büyüklerde ilk kez Avrupa şampiyonluğuna uzandı. Geçen yıl ilk kez büyüklerde Avrupa arenasına çıkan Nesrin Baş böylece elde ettiği bronz madalyayı bu kez altın rengine çevirdi...

Kadınların en ağır 3 sıkletini Türkiye kazandı

Nesrin Baş’ın altın madalyası ayrıca kadın güreşinde bir ilki de yaşattı. Avrupa Şampiyonası’nda kadınlar, 2018’de ilk kez çifte altın başarısı yakalamış ancak bunun üzerine bir türlü çıkamamıştık. İşte bir şampiyonada 3 altın başarısı, Romanya’da geldi. En ağır 3 sıkletin zirvesinde Türk kadını vardı ve tarih yazdı. Kadın Milliler, 3 altın, 1 gümüş, 1 bronz olmak üzere 5 madalya kazanırken, 142 puanla da takım halinde Avrupa 2.’liği elde etti. Ukrayna 5 puan farkla (147) takım şampiyonluğuna uzandı.

Avrupa Şampiyonası’nda 2 altın, 3 gümüş, 1 bronz madalyayla takım halinde üst üste 2. kez şampiyon olan Grekoromen Milli Takımımız’ın ardından dün Kadın Milliler minderde boy gösterdi... Kızlarımız, 3 finalden 2’sini altın madalyaya çevirdi... 5 ay önceki Dünya Şampiyonası’nda olimpiyat kotası almayı başaran 50kg’da Evin Demirhan, Avrupa’da hiç final kaybetmemiş Azerbaycan’dan Mariya Stadnik önünde elinden geleni yapsa da tuşla kaybetti, gümüş madalya kazandı.

Koleksiyon tamamlanıyor...

2023 Dünya Şampiyonası’nda kariyerinin ilk altın madalyasına kavuşan Buse Tosun Çavuşoğlu, Bükreş’te de aynı tarifeyi uyguladı. Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın provasını yapan 28 yaşındaki milli güreşçi finalde Tetiana Sova Rizhko’nun savunması karşısında epey zorlandı. Ukraynalı rakibi her pozisyonu lehine çevirirken, milli sporcumuz da bir türlü rakibinin arkasına geçemedi. Her şeye rağmen 5-2’lik galibiyet alan Buse Tosun Çavuşoğlu koleksiyonundaki eksiklerden birini daha tamamladı.

Efsaneden teknik tuş

..Ve kapanışı kadın güreşinin efsanesi Yasemin Adar yaptı. Sakatlığı nedeniyle 2023 Dünya Şampiyonası’nda mücadele edemeyen milli sporcunun dönüşü muhteşem oldu. 76kg finalinde rakip yine Ukrayna’dan Anastasiia Shustova’ydı. Müsabakanın ilk 3 dakikasında kendini saklayan ve yormayan Yasemin Adar, mola sonrası kalan 3 dakika ise adeta coştu, rakibini 12-1 teknik üstünlükle yendi, 7. kez Avrupa şampiyonu oldu. Öte yandan dünkü kadın elemelerinde bir final de Nesrin Baş’tan geldi. 72kg’da Nesrin Baş, yarı finalde Polonyalı rakibi Wiktoria Choluj’u 2-1 yendi. Milli sporcu bugün şampiyonluk için mindere çıkacak.

Avrupa Güreş Şampiyonası’nda Grekoromen Milli Takımımız müthiş bir kapanış yaptı. İlk gün finallerinde 2.’likle yetinen Ay-Yıldızlılar dün ise 2 finali altına çevirdi. Önce Selçuk Can zirveye çıkarken, ardından performansıyla tüm gözlerin üzerine çeken 19 yaşındaki Alperen Berber’in ilk büyükler Avrupa Şampiyonası’nda İstiklal Marşı’nı okuttu.

Güreşte 5 ay önce Dünya Şampiyonası’yla birlikte Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na ilk kotalar dağıtılmıştı. Performans ve kazanımlar açısından olumlu/olumsuz yönleriyle yoruma açık bir turnuva geride bırakılmıştı. Oyunlara geri sayım sürerken şimdi de güreşçilerimiz Avrupa arenasına çıktı. Bu şampiyona kota vermese de millilerin son durumu, yeni yüzler ve dünya şampiyonasında izleyemediğimiz isimler açısından önemliydi.

İlk Avrupa şampiyonlukları

Nitekim dünkü finaller sonrası grekoromen güreşte müsabakalar tamamlandı. Salı günkü ilk finallerde Türkiye beklenen altına kavuşamadı. Son Dünya Şampiyonası’nda kariyerinin ilk dünya şampiyonluğunu alan Ali Cengiz (87), Karelin’in 13 altın rekorunu kırmaya saniyeler kala, tarihi rekoru kaçıran Rıza Kayaalp (130) ve Yunus Emre Başar (77) 3 finalden de altın madalya çıkaramadı, 3 gümüşle yetiindi. Neyseki, grekoromenin kapanış gününde Türkiye 2 finali de altın madalyaya çevirmeyi başardı. Sadece bununla kalmadı, bir yıldızın doğuşunu da izledi. Dünya 3.’sü olarak mindere çıkan Selçuk Can, finalde Azerbaycanlı rakibi Ulvi Ganizade’yi pasif oyunlardan aldığı puanlarla 2-0 yenerek kariyerinin ilk Avrupa şampiyonluğuna uzandı.

Bu çocuğu izlemeye devam edin

Asıl merak edilen; 19 yaşındaki Alperen Berber’di... 82kg’nun finale kadar ortaya koyduğu performansla tüm gözleri üzerine çekmişti. Ancak altyapıda zaten kendini kanıtlamış bir isimdi; Dünya Yıldızlar ve Gençler şampiyonluğu, Dünya U23 2.’liği... Büyükler seviyesinde de geçen yıl Kazakistan’daki bir turnuvada ilk deneyimini yaşamış 2. olmuştu. 2024’ü de Zagrep Turnuvası’yla açmış, 2.’lik kürsüsüne çıkmıştı. Ve tabii ki kariyerinin dönüm noktası, Avrupa Şampiyonası’ydı. Genç yetenek finalde, kendisi gibi daha yeni parlayan 23 yaşındaki Rus sporcu Islam Ismailovich Aliev’le karşılaştı. Özellikle de son dakikalarda rakibini koçbaşı gibi saldırılarına adeta çelik duvar gibi bir adım dahi atmadan durdu ve 4-3’lük sonuçla büyüklerdeki ilk Avrupa Şampiyonası’nda altınını boynuna taktı, mesajı verdi: Beni izlemeye devam edin!

Grekoromen Milliler tarih yazdı

Bu sonuçla Grekoromen Milli Takımımız, 2 altın, 3 gümüş, 1 bronz madalya olmak üzere 6 madalyayla 143 puana ulaşarak Avrupa Şampiyonası’nda üst üste 2. kez takım halinde şampiyonluğu göğüsledi ve tarih yazdı.

Türk voleybolunda özellikle kadınlarda son 10 yıldaki istikrarlı yükseliş, 2023 yılında adeta boyut atladı!.. Kulüpler bazında başlayarak Türk takımları, başta CEV Şampiyonlar Ligi, Dünya Kulüpler Şampiyonası ve diğer kupa organizasyonunda adeta Final-Four’lara finallere ve tabii ki, kupalara ambargo koydu. Önceden sadece 1 takımımız FinalFour’a kalma başarısı gösterirken, şimdi 3 Türk takımı Dünya ve Avrupa’nın en büyük kupa organizasyonlarında mücadele etmeye başladı. Kulüplerde dünya yıldızların transferleri, kaliteli kadrolar ve tabii ki, altyapıya verilen önemle birlikte milli takımdaki sporcu rotasyonunu da genişletti. Aslında geçmişten gelen, ‘Yıldızlar Karması’ bir milli takım geleneğimiz vardı. Ancak bunun devamlılığı sağlanmalıydı. Ve Türk voleybolu tüm bunları tek şıkta birleştirdiği 2023’te tarihi zirveyi gördü!

Başrolde Filenin Sultanları var

Cumhuriyet’in 100. yılını kutladığımız için de ayrı bir öneme sahip 2023’te Türk voleybolu hem kulüpler hem de milli takım bazında ilkleri yaşadı... Başrolde ise Filenin Sultanları vardı. Tarihi kupaları sıralayan kızlarımız, Milletler Ligi’nde, Avrupa Şampiyonası’nda olimpiyat kota aldığı Dünya Kupası’nı ilk kez müzesine taşımıştı. Bununla da yetinmemiş ayrıca dünya sıralamasında ilk kez 1. sıraya yerleşmişti.

Filenin Efeleri de ‘ilk’ler trendine uydu!

Kadınlara oranla erkek voleybolu belki geriden gelse de, Filenin Efeleri, 2023’teki ‘ilk’ler trendine uydu.. CEV Avrupa Ligi’nde 3. kez 1.’lik kürsüsüne çıkan Erkek Milliler, FIVB Dünya Challenger Kupası’nın yolunu açtı ve burada da ilk altın madalyasını alarak, 2024 Milletler Ligi’ne ilk kez katılma hakkı elde etti.

Dünya’da ve Avrupa’da tarihi Türk Finali

Kulüpler bazında ise zaten Dünya ve Avrupa’da şampiyonluklara ambargo koymuştu. Tek eksiğimizi de 2023’te tamamladık. Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde 6. kupa sevincini yaşayan Vakıfbank ile Eczacıbaşı, ilk Türk finalini bize yaşatırken aynı tarihi başarıyı bu kez Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda da yaşattılar. Bu kez gülen ise Eczacıbaşı Dynavit oldu. Erkeklerde ise Halkbank, CEV Şampiyonlar Ligi’ni 3. bitirdi, en iyi 2. dereceyi yaptı. Bununla birlikte FIVB tarafından davet alan Mavi-Beyazlılar, Dünya Kulüpler Şampiyonası’na katılan ilk erkek takımı unvanını aldı ve 4.’lüğü elde etti.

Türk voleybolu, hem kulüpler hem de Milli Takım bazında, Cumhuriyet’in 100. yılına damgasını vurdu... 2023’ün kapanışını da tarihi bir final ve şampiyonlukla tamamlandı. Avrupa CEV Şampiyonlar Ligi’nde Vakıfbank ile Eczacıbaşı arasında oynanan tarihi Türk finalinin aynısı bu kez FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda tekrarlandı... Dünya Kulüpler Şampiyonası’nın en çok şampiyonluk yaşayan iki takımı; Vakıfbank ile Eczacıbaşı ilk kez finalde karşılaşma başarısı yakaladı. Uzun yıllardır tüm kulvarlarda zirveye oynama hedefiyle yola çıkan, kaliteli kadroları ve özellikle altyapıya verdikleri destekle Türk voleybolunun lokomotifi haline gelmiş iki temsilcimiz de finale yakışır bir mücadeleyi de ortaya koydu.

Muhteşem dönüşle 3. kupa kazanıldı

Vakıfbank kontrollü başlayan taraftı, ilk seti 19-25 rahat kazandı. Sarı-Siyahlılar 2. sette de üstünlüğünü 12-4’e sürdürdü ancak büyük oynamaya başlayan Boskovic’le Eczacıbaşı’nın geri dönüşü tüm oyunun rengini değiştirdi. Turuncu-Beyazlılar, rakibini 20-20’de yakalayarak, seti 25-23 kazandı, durumu 1-1 eşitledi. 3. sette kıyasıya çekişme vardı, skor sürekli el değiştirdi. Eczacıbaşı’nda Boskovic’in hücum katkısına, belki kariyerinin en büyük maçlarından birini oynayan Hande Baladin, Alexa Gray, Jack Sinead skoru eklendi, tüm oyunun dinamiğini değiştiren Beyza Arıcı’nın katkısı kritikti... Böyle olunca, Turuncu￾Beyazlılar bu bölümü de 25-23 alıp, 2-1 öne geçti. Vakıfbank’ın ise pes etmeye niyeti yoktu ve 4. seti 25-23 alıp maçı karar setine taşıdı. Ancak Eczacıbaşı bir kere geri dönüş yapmıştı, rakibine oranla da daha az basit hata yapan taraftı. Nitekim 5. sette de ilk başta olduğu gibi Boskovic son sözü de söyleyen oldu. Eczacıbaşı bu bölümü de 15-9 aldı, maçı 3-2 kazanıp, en son 2016’da kazandığı kupayı 3. kez müzesine taşımayı başardı.

2023’ün kapanışı tarihi finalle oldu

2024 yılına girmeye az bir süre kala Türk voleybolu, ilkleri, kupaları ve başarılarıyla 2023’te adeta şaha kalktı. Kadınlarda Milli Takım bazında, Filenin Sultanları zaten başı çekti... İlk Milletler Ligi ve Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra dünya sıralamasında 1 numaraya yükseldi, olimpiyat kotası alındı. Kulüpler bazında, CEV Şampiyonlar Ligi’nde ilk Türk finali aynı zamanda dünya arenasında da yaşanması en güzel kapanıştı.

2023 yılı hiç tartışmasız, Türk voleybolu hem kulüpler hem de milli takım bazında zirve yaptığı ve ilklerin yaşandığı bir sezon olarak akıllara kazınacak. Avrupa CEV Şampiyonlar Ligi’nde Vakıfbank ile Eczacıbaşı arasında yaşanan tarihi Türk finalinin yanı sıra, Filenin Sultanları da ilk Milletler Ligi ve Avrupa Şampiyonluğu, dünya sıralamasının 1 numarası, olimpiyat kotası başarılarıyla sezona damgasını vurmuştu. 2024 yılana girmeye sayılı günler kala, Türk kadın voleybolu kapanışı da yine bir tarihi başarıyla yaptı!..

Avrupa’dan sonra dünyada da Türk finali

Bir tarihi final de Çin’de devam eden 2023 Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda geldi. Turnuvanın en çok şampiyonluk yaşayan iki takımı; Vakıfbank (4) ile Eczacıbaşı Dynavit (2) grupları namağlup lider bitirerek yarı finale çıktı. Türk takımlarının 6. kez çifte yarı final başarısı gösterdiği kupa organizasyonunda iki temsilcimiz fire vermeden yoluna devam etti... Vakıfbank, ev sahibi Çin Ligi şampiyonu Tiajin Bohai’yi 3-0, Eczacıbaşı da Güney Amerika şampiyonu Brezilya temsilcisi Dentil Praia’yı 3-1 yenerek finale çıktı. Ve böylece, FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası’nda da bir ilk yaşandı. 6 ay önceki CEV Şampiyonlar Ligi’nde olduğu gibi, iki Türk takımı; Vakıfbank ile Eczacıbaşı tarihte ilk kez bu Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda finale kalma başarısı yakaladı.

Türk voleybolu koleksiyona bir kupa daha ekliyor...

Türk takımlarını karşı karşıya getirecek tarihi final bugün TSİ 14.30 başlayacak. Sarı-Siyahlılar 5. şampiyonluğuna ulaşmak, Turuncu-Beyazlılar da 3. kez kupayı müzesine taşımak için mücadele edecek. Sonuç ne olursa olsun Türk voleybolu, koleksiyonuna bir kupa daha eklemiş olacak.

Cumhuriyetimiz’in ve Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun 100. yılını kutladığı 58. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu sona erdi... Alanya’da başlayıp, ülkemizin en güzel kıyı şeritlerinden güney batı sahillerini, dağlarını aşan dünyanın en iyi pedalları, TUR2023’ü İstanbul’da tamamladı. TUR2023’ün akılda kalanlar arasında tabii ki; yüksekliği, rakımı, görselliği, zorluğu ve birçok özelliğiyle tarihe geçen, ayrıca dünya bisiklet camiasını kendine hayran bırakan Fethiye’deki Babadağ Tırmanış etabıydı...

Babadağ etabını kazandı, şampiyon oldu

Zaten Babadağ etabı, şampiyonun da belirleyicisi oldu. Astana Takımı’nın Kazak sporcusu Alexey Lutsenko, 3. etapta öyle rahat bir performans sergiledi ki, atağını bitişe 800m kala yaparak, tarihi tırmanışı zaferle kapattı. İşte bu tırmanış performansı, Alexey Lutsenko’ya 58. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun şampiyonluk kupasını kazandırdı. İstanbul’daki son yarışa kadar, turkuaz mayoyu üzerinde taşıyan, zaman farkını her etap sonrası arttıran ve rakiplerinin yaklaşmasına izin vermeyen Lutsenko, Genel Klasman’da (30.10.14) liderliğini ilan etti. Yarış sonrasında konuşan Lutsenko, “TUR’a en son geldiğimde güzel bir etap galibiyeti almıştım. Ancak genel klasmanı o kadar az bir farkla kaçırmıştım ki onu kazanmak için yeniden gelmek zorunda kaldım. Genel klasmanda yarışı kazandığım için çok mutluyum. Geçmiş yıllarda genel klasmanı bir tane ana tırmanışı olan bir etap belirlerdi. Ancak bu sene daha fazla tırmanış ve zorluklar içeren bölümler eklenmişti. Bu sene yarışı daha çok sevdim. Babadağ finişi, tarihe geçecek bir etap oldu. Çok etkileyici, sert, uzun, nefes almaya fırsat vermeyen bir yarış. Bu tırmanışı aklımızı kullanarak ve hiç hata yapmadan çıkmanız gerekiyor. Genelde bu çıkış hakkında kimse bilgi sahibi değildi. Oysa beni neyin beklediğini iyi biliyordum. Parkura çalışmıştım. Bu organizasyon büyüyor. Ben de bu organizasyonu çok beğeniyorum, seviyorum. Programıma uydurabilirsem kesinlikle yeniden geleceğim” dedi.

Yeşil mayonun şampiyonu 3. kez Philipsen

Yarışın ilk iki etabını kazanan Jasper Philipsen de dünkü İstanbul-İstanbul parkurunda zafere gitti. Belçikalı sprinter, TUR2023’teki 4. etap zaferine uzanırken aynı zamanda sprint liderini gösteren yeşil mayoyu da 2021 ve 2022’nin ardından üst üste 3. kez kazanmayı başardı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Tour of Türkiye ayrıca Jan Vine’ın 7. etaptaki uzun soluklu kaçışı unutulmazlar arasına girdi. Tırmanış liderini gösteren kırmızı mayonun kralı olan Avustralyalı pedal, İzmir’deki yarışta bitimine 25km kala, tek başına kaçış yapmış ve peloton kendisine yetişmesine izin vermeyerek etabı kazanmıştı.