Bundan 10 sene önce Alanyaspor 2. Lig'de iken gittiğim antrenmanda takımın teknik direktörü Mehmet Altıparmak, "Hakan abi, sahada A Milli takımda oynayacak 2 oyuncu var. Bakalım bulabilecek misin?" diye sorduğunda yutkunmuştum. Oda beni fazla zorlamadan "Emre Akbaba ve Efecan Karaca" diye kendi sorusunu cevaplamıştı. Hoca ikisinde de haklı çıktı. Efecan 10. sezonunu oynuyor. Visca ile birlikte oynadığı takımlara son 10 senede bu kadar katkı yapan başka bir futbolcu yok.. Ali Koç kendisini almaktan son anda vazgeçmişti. Efecan, Karagümrük defansının 2 yerleşim hatasında,19'da Eduardo'ya, 28'de Efkan Bekiroğlu'na boş kaleye goller attırarak kalitesini bir kez daha belgeledi. Ev sahibi, 55'te Diagne'nin pasında Borini'nin golüyle umutlandı:1- 2. Alanyaspor, 71'de Candeias'ın pasında Eduardo ile skoru1-3'e getirdi. 2 dakika sonra Caner'in kullandığı kornerde Braschi farkı bire indirdi: 2-3.

Güç kaybetmişler

90+3'te Erencan skoru belirledi: 2-4. 63'te Tayfur'un elle oynadığı pozisyon bence ceza alanı çizgisinin üstündeydi ve penaltı olmalıydı. Aynı pozisyonun devamındaki pozisyonda penaltıydı. VAR katkı yapmadı. "Yabancı sınırı olsunolmasın" tartışmaları yapılırken, Alanyaspor'un sahaya 7 Türk oyuncu ile çıktığının altını çizelim. İki takımda geçen seneye göre güç kaybetmiş. EmirTintiş için kötü bir başlangıç oldu ama daha çok genç. Diagne çok gol atar. Karagümrük, Biglia'yı çok arar. Alanyaspor'da genç kaleci Yusuf, Efkan ve Candeias öne çıkan diğer oyunculardı. Erencan attığı güzel golle "Gelecekte beni konuşacaksınız" mesajı yolladı.

Altay, 3. teknik direktörü Sinan Kaloğlu ile sahadaydı. Ligin kadro değeri en düşük takımı olan Siyah-Beyazlılar, iyi savunma yapan rakibi karşısında öne geçecek fırsatları yakaladı ama maçın başında olmasına rağmen Bamba’nın ıskaladığı top kırılma anlarından biri oldu. Kırmızı-Beyazlılar’da Ndao, Cebrail’i çok zorladı. Rakibi çıkarken yakaladığında ve geniş alanda çok etkili olan Antalyasporlu futbolcular ilk golü böyle attılar: 25’te orta sahadan Fernado’nun pasını alan Wright, Adriano’ya al da at pası verdi: 0-1. Bamba’nın kaleye yakın noktada topu auta yollaması, Özgür’ün bir başka pozisyonda vuruşunu Nando’nun çizgiden çıkarması Altay’ın kayda değer ataklarıydı. 70’te Gökdeniz’in pasında Wright’in vuruşuyla skoru 2-0’a taşıyan Antalyaspor, Altay taraftarı gibi maç noktalandı sandı ama Gacha’nın acemiliği penaltıyı, Rayan’ın vuruşu da golü getirdi: 1-2

Unutmamak lazım

Maçın en iyisi Altay’ın kalecisi Lis’ti. Antalyaspor hak ederek kazandı. Üç notum var: 1- Sinan Gümüş, yüzüne gelen her temasta yumruk yemiş gibi yapıyor, ayıp oluyor. 2- Hakem Yasin Kol iyi bir maç yönetti ama penaltı verdiğini oyuncuların ve izleyenlerin çözmesi zor oluyor. Penaltı noktasını 3 saniye gösterse herkes anlayacak. 3- “Özgür istifa, Özgür istifa” dedi kızgın Altay taraftarları. İnsanın, “Verin parasını gitsin” diyeceği geliyor? Hatalar yaptı mı, evet, ama bu takım Üçüncü Lig’den buraya kimle geldi, unutmamak lazım...

Alanyaspor artık futbol felsefesi oturmuş, tüm oyuncularıyla sistemi öğrenilmiş bir takım... Giden onca futbolcuya rağmen bunu korumayı başardılar. Göztepe önünde de topa sahip oldular ancak ilk yarıda pozisyon yaratamadılar. Göztepe maçın ilk devresinde golü buldu ama VAR hakemlerini geçemedi. 3 dakikalık incelemenin ardından iptal kararı geldi. “Galiba 5 santimetre önde” diyerek iptal ettiklerini düşünüyorum. Gençliğimde düşük tozluk kullanan çok oyuncu gördüm, genelde de severdim. Göztepe’nin başlangıçtaki ki ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golde düşük tozluklu futbolcusu Tannane’nin kontrolü ve vuruşu mükemmeldi. İzleyenler için değerli, istatistikler açısından değersiz bir vuruş olarak kayboldu gitti.

Efecan ve öyküsü

İkinci devrede, taraftar etkili tezahürata başlamıştı ki; teknik direktör olmayan ama teknik direktörlük yapan genç Farioli, Diedhiou ve Umut Güneş’i oyuna aldı. 4 dakika sonra 71’de Efecan’ın ortası güzel, Diedhiou’nun volesi ise mükemmeldi. Efecan oyundan çıkarken taraftarların alkışla uğurlaması daha da güzeldi. Ben gençlere örnek olarak hiç şüphesiz Efecan’ı gösteririm. Hayatı direniş ve başarı öyküsü. Uzatmanın son dakikası 90+7’de Tayfur maçın skorunu belirledi: 2-0.

İrfan Can’a haksızlık

En sevmediğim şey hamaset dolu taraftar övgüleridir. Maçın 80. dakikasına kadar takımını destekleyen Göztepe taraftarları, 80’de önce futbolcuları protesto etti. Sonra, ifadeden rahatsız olacaklar ama “Kulübün sahibi” Mehmet Sepil’i... “Sepil gol gol gol” tezahüratı yaptılar. Göztepe kâbus dolu yılları bitirdi. Harika tesisleri var, müthiş bir stadyumu ve elbette taraftarı da... Yönetimi kaçırmaktansa, kulübü sattırmaktansa, motivasyonlarını artırmak lazım. İrfan Can’a da haksızlık edildiği kanaatindeyim.

Ali Koç, önceki gün yaptığı basın toplantısında “Trabzonspor, ligde açık ara en iyi futbolu oynuyor. Kimsenin çıkıp da ‘Hakemler sayesinde puanları alıyorlar’ demesini kabul etmem” dedi, taraftarlarından tepki almak bahasına çok şık bir açıklama yaptı. Bu başarılı oyunda Abdullah Avcı ve ekibinin katkısı büyük ancak yönetimin katkısı da çok önemli... Türkiye’nin en derinlikli kadrosu Trabzonspor’da. Türkiye’de yılın transferi Hamsik son 2 ayda 20 dakika oynadı, Vitor yok, Edgar yok, Gervinho yok, yerlerine çok önemli transferler geldi. Bakasetas yedek, Dorukhan yedek, Djaniny yedek, Kouassi yedek... Ve Trabzonspor taş gibi bir takımla sahada...

Halil’in golü...

Göztepe iyi oynarken kaybettiği Altay maçından sonra ilk kez bu kadar etkili oynadı. Tomas, “Türk futbolunun bir parçası olmaktan utanıyorum” diyen Maestro’nun son maçta kullanmadığı Halil, Berkan ve Soner’i 11’de başlattı. Halil’in golü bana faul gibi geldi o ayrı ama 2 golde de bu isimler vardı!

Değişiklikle maçı çözdü

Trabzonspor ilk yarıda orta sahada hakimiyeti eline bir türlü alamadı. 2 gol yedi, 2 Uğurcan kurtardı, 1 topu Ahmetcan çizgiden çıkardı Visca, ne büyük bir takım oyuncusu olduğunu gösterdi. Cornelius’un kendisine verdiği topta, Obina’yı geçip İrfancan ile karşı karşıya kalana kadar driplingi mükemmel, kendisi gol atma şansına sahipken risk almayıp, Abdülkadir Ömür’e attırması ise şahaneydi. “4 milyon euro verilir mi?” diyenlere her maç selam yolluyor! İkinci asisti de güzeldi, Nwakaeme’nin golü de hazırlanış ve bitiriliş açısından harikaydı. Abdullah Avcı devrede yaptığı 3 değişiklikle maçı çözdü. Dorukhan müthiş katkı yaptı. Göztepe’yi Angel’in ıskası salladı, Abdülkadir’in son golü de yıktı. “Kasketli adam” bakalım horon öğrenmiş mi, az kaldı...

Göztepe kazanması gereken Altay maçıyla birlikte son 5 maçta ‘0’ çekti. Ligin formda ekibi Kasımpaşa ile karşılaşması büyük bir şanssızlıktı. İlk 18 lig maçında yalnızca 12 puan alan İstanbul temsilcisi, Sami Uğurlu’nun teknik direktörlük görevini üstlenmesiyle birlikte 5 maçta 15 puan toplayıp “Kümede kalacağım” mesajını vermişti. O günden bu yana puan kaybettiği maçlarda dahi şiir gibi futbol oynayan misafir takım maça golle başladı. 6’da Hajradinovic’in defans arkasına attığı topla buluşan Muleka, İrfancan’ın koruduğu kalenin sol alt köşesine doğru yaptığı nefis plaseyle takımını öne taşıdı. Göztepe hemen bir dakika sonra Eren’in ıskaladığı topu Ndiaye’nin kapmasıyla başlayan atakta Di Santo’nun güzel vuruşuyla beraberliği sağladı... Muleka’nın ikinci devrenin başında attığı gol ibreyi olduğu gibi Kasımpaşa’ya çevirdi. Organize olmayan Göztepe ataklarında Donk takımını rahatlatan isim oldu. Kasımpaşalı oyuncular 2-1 öne geçtikten sonra da müthiş ataklar yaptılar... Bir gol ofsayt, bir gol elle oynama gerekçesiyle haklı olarak iptal edildi. Kasımpaşa, Barış’ın uyku halini Umut Bozok’la cezalandırdı.

Başaktör Maestro

Maç bitti diye düşünürken, Halil Ndiaye’ye güzel bir gol attırdı. Göztepe maçında sonradan oyuna giren Umut Bozok kalitesinde ligde çok az santrfor olduğunu da belirtmeliyim. Hep doğru yere koşuyor, zamanlaması da çok iyi... Galatasaray maçından sonra, “Bu ligin bir parçası olmaktan utanıyorum” demesine rağmen görevine devam eden Maestro, takımın beyni Soner ve en etkili hücumcusu Halil’i yedek bırakarak mağlubiyetin önemli bir aktörü oldu.

Gol düellosu gibi geçen ilk yarıda skoru bu denli yüksek kılan sebep yapılan büyük hatalar ve şanssızlıklardı. Altay’ın attığı ilk golde, Rodrigues’in kullandığı kornerde, Kırmızı-Siyahlı takımın Thaciano’yu 6 pasta bırakmasının makul bir açıklaması olamaz. Gaziantepspor’un Maxim’le yakaladığı beraberlik golünde, Pinares’in topa açık kolla gelmesi penaltıyı yarattı. Altay bir kez daha öne geçerken, Gaziantepspor iki kere şanssızdı. Rodriguez’in sıfıra inip kestiği topta, Doğan Erdoğan’ın ters vuruşu önce direğe, sonra kaleci Günay’a çarpıp ağlarla buluştu. Gaziantepspor’un Maxim’le tekrar beraberliğe ulaşmasında Furkan Soyalp’in pası, Maxim’in Lis’i çalımlayışı ve golü yapışı harikaydı... Oyuna denge geldi. Altay Rodriguez’in bireysel denemeleriyle gole yaklaşmaya çalışırken, misafir takım daha dengeli gözüküyor, daha net pozisyonlar yakalıyordu. Karşılaşmanın kırılma anı 48’de yaşandı. Figueiredo, orta sahada kaptığı topla bomboş ceza alanına girdi ve kolay pozisyonda topu üç direğin arasına değil auta yollayınca Altay’ın ekmeğine yağ sürdü. Altay, cezayı nefis kesti.

Altın değerinde

Pinares’in ceza sahasına koşu yapan Poko’ya attığı pas da, Gabonlu futbolcunun volesi de enfesti... Antep’in en iyi oyuncusu Furkan, Olkowski’nin indirdiği topu auta yollayınca misafir takımın 1 puan ümidi de bitti. Serkan Özbalta yaptığı doğru değişikliklerle oyunun kontrolünü aldı. Siyah-Beyazlı takım Bamba ile yakaladığı iki pozisyonu gole çeviremese de düşmeme mücadelesinde altın değerinde bir 3 puan kazandı...

Arda Kardeşler'in bu maçı da unutulmayacak. Göztepe ile deplasmanda oynamak zor. Müthiş bir taraftar desteği var, böyle olunca takım da oyundan hiç kopmuyor. Finalde Arda Kardeşler taraftarı koparttı, kabak da Pena'nın başında patladı! Pena'ya atılan yabancı maddeler Göztepe taraftarına yakışmadı.

Maçın başında Halil'in kafa şutunu Pena kurtardı ve Galatasaray'ın nefis golü geldi. Mohamed'in indirdiği topa Nelson nefis vurdu, sonrası zulüm. Galatasaray kalesine 35 metre mesafeye yerleşti, savundu da savundu. Adeta rakip kaleyi unuttu. Halil Dervişoğlu bir 45 dakikada kariyerinde bu kadar az topla buluşmamış olabilir. Aut kullanırken oyaladılar, taç atarken oyaladılar, 3 defa sarı karttan kurtuldular. 3 pas yapamadılar.

İkinci yarıyı Kalkavan yönetti

Göztepe Berkan'la, Halil'le, Di Santo ile denedi bulamadı. Nelsson yıldızlaştı. Ömer Bayram geveledi topu kaptırdı, Taylan kötü zamanlama ile penaltıyı yaptırdı, Ndiaye takımın hak ettiği golü attı.

İlk yarıdaki senaryo devam ederken, 60'ta Halil Dervişoğlu net pozisyonu heba etti. Ne zaman Berkan ve Cicaldao oyuna girdi ibre Galatasaray'ın lehine döndü.

Arda Kardeşler ilk yarıda Galatasaray'da Marcao, Pulgar, Babel'e, Göztepe'de Kerim'e sarıları göstermedi. Di Santo'nun hava toplarında yaptığı 4 taktik faulü çözemedi. Bu ilk yarı...İkinci devreyi de Mete Kalkavan yönetti zaten. Arda Kardeşleri'in 2 penaltısından biri 'VAR'dan döndü, çalmadığı pozisyonları da Kalkavan yakaladı. Gomis bıraktığı yerden devam. Yavaşlamış ama klas kalıcı. İki penaltısı da mükemmeldi.

3 puan iki takıma da gitti gitti geldi, ikisi de kazanabilirdi, ikisi de ikişer puan kaybetti… Serkan Garanti oyunu seçtiler, yavaş ama dengeli oynadılar. Taktik plan doğruydu. Kappel'in enfes şutunda ya da Kazımcan'ın volesinde top direklerden döndü. Ayrıca, Rizespor kalecisi Tarık'ın mükemmel kurtardığı iki pozisyonu da unutmamak lazım. İdeal 11'e, takımın banko oyuncuları olduğunu düşündüğümüz 3 ismi kesip, farklı tercihlerle devam eden ve iki maçında gol yemeden 4 puan kazanan Serkan Özbalta'yı kutlamak gerek. Rizespor da 3 pozisyonda çok büyük talihsizlikler yaşadı. Sezon başından bu yana liginen çok hakem mağduru takımlarından biri olan Kuzey temsilcisi yine isyan edecek. Gedson Fernandes- Deniz Kadah ikili mücadelesinde Portekizli oyuncunun yerde kalmasına VAR'da Volkan Bayarslan "penaltı" derken, pozisyonu izleyen Fırat Aydınus, "Fernandes penaltı almaya çalıştı" yorumunu yaptı. Bence de penaltıydı.

Golün iptali doğruydu

Rizespor'un 86. dakikada Pohjanpalo ile bulduğu golün ofsayt gerekçesi ile iptal edilmesinde ise karar doğruydu. Yusuf Sarı'nın harika şutunda Lis'in parmaklarının ucuyla dokunduğu topun direkten dönüşü de misafir takımın bir başka talihsizliğiydi. Maçın ilk devresinde duran top organizasyonunda Ponck'un yakaladığı pozisyonda topu kafayla auta vurması ise düpedüz beceriksizlikti. Daha 13 hafta var... Bu köprünün altından çok sular akar. Her puanın altın olduğu ligde takımların kazandıkları 1 puan belki bu takımları ligde bırakacak, belki de iki takım oyuncuları da kaçan iki puana yanacak. Göreceğiz.