‘’Eren varsa Eren‘’
Saçma sapan gerekçelerle bir türlü teknik direktörlerinin gözdesi olamayan Eren Derdiyok hem Tudor’u hem de tüm arkadaşlarını kurtardı. Tudor’u kurtardı çünkü takımı 1-0 önde olan teknik adam daha ilk yarıda kendini oyundan attırmaz, kulübede olur, oyuncusuyla göz kontağı sürekli olur! Skor 2-0... Bruma almış topla Antalyaspor kalesine gidiyor. Sağ kanatta Yasin’e oynasa takım arkadaşı farkı üçe taşıyacak, topu eziyor. Şansı var top yine onda kalıyor. Bu arada Yasin’in yanına bir takım arkadaşı daha geliyor. Bruma bir şeyler yapıyor, şut açısı bulamıyor, çaresiz kalınca pas vermeyi deniyor, olmuyor, Galatasaray farkı 3’e taşıyamıyor... Basiti, yani bu pası yaptığı zaman büyük oyuncu olacağını birleri ona bıkmadan anlatmalı. Yoksa bu potansiyele yazık olacak...
Bu kadar kanat varsa...
Skor yine 2-0... Üçlü savunmanın merkezindeki Chedjou rahatça Semihle oynayabileceği pozisyonda Ahmet’e pas yapmayı deniyor. Top kendisine baskı yapan M’billa’nın göğsünden dönüyor. Chedjou önde kalan topu rahatça Muslera’ya gönderebilecekken pası bu kez kısa kalıyor ve Mbilla takımını maça ortak ediyor. Tudor Etoo’suz Antalyaspor’u iyi analiz etmiş ve takımını çokca göreceğimiz 3’lü savunma ile başlatmıştı. Chedjou’nun yedirdiği gole kadar Muslera sezonun en rahat maçlarından birini oynadı. Orta sahada Tolga’nın temposu, Josue’nin pas becerisi, arzu ettiği pasları alamayan Eren’in füzesi farkı ikiye taşıyıverdi. Eren’e ilk güzel kanat ortası Bruma’nın topunun direkten döndüğü pozisyonda ikinci yarının ortalarında geldi, onu da not düşelim... Bu kadar kanat oyuncusu var sıfıra inip nitelikli orta üreten bir oyun anlayışı yok!
Güle oynaya kazanacakken
Yazının girişinde belirttiğim hataların ardından Salih’in yerine oyuna girip takımını ateşleyen Zeki’nin başlattığı atakta Deniz Kadah skora dengeyi getirdi ve Antalyaspor 3 önemli pozisyon daha kullanamadı. Birini Semih çizgiden çıkarttı, birini Deniz Muslera’nın üstüne, diğerini Emre auta vurdu. Galatasaray güle oynaya farklı kazanabileceği maçı, kaybetme noktasına gelmişken, kaptan Selçuk’un “nihayet” güzel ortası ve Eren’in şık kafasıyla kazandı.
‘’İncecilerin gecesi‘’
Sneijder’in harika ortasında Semih’in güzel kafa şutuyla öne geçen Galatasaray, sezonun en iyi 45 dakikalarından birisini oynadı. Dönen topları aldı, topu çabuk kullanıp atak yönünü başarıyla değiştirdi ve en önemlisi usta ayaklarıyla dar alanda nefis işler yaptı. Galatasaray’ın ikinci golünde golü yapan Bruma’ya, ona duvar olup ‘al da at’ pası veren Podolski’ye haksızlık yapmak istemem ancak Carole’ün hakkını teslim etmek gerek. Vaz Te ile girdiği hava topu mücadelesini kazanıp, aynı oyuncuya harika bir çalım attıktan sonra merkezde top isteyen Sneijder’e değil de çizgideki Bruma’ya 50 metreye harika bir pas yaptı.
10 numara topuk
Carole’ün önemli problemi savunmadaki zaman zaman yaptığı pozisyon hataları. Onları da giderince çok ciddi teklifler alacağına eminim... Üçüncü gol de, dördüncü gol de harikaydı. Üçüncü golde Sneijder’in Podolski’ye yaptığı topuk pası 10 numaranın ne olduğunu bir kez daha gösterdi. Dördüncü golde ise Bruma solo vardı. Ceza sahasının solundan girip, üç oyuncuyu eksilttikten sonra sol alt köşeye vurarak attığı gol onun klasiği haline gelen bir futbol gösterisiydi.
Rodrigues çok katkı yapacak
İkinci devrenin ilk 20 dakikasında fişi çekmiş bir Galatasaray gördük. Riekerink’in 4 gollük bir üstünlüğe ve konsantrasyonu bozulmuş rakibe karşı maç eksiği olan oyuncuları 70’ten sonra almasını yine anlamadık. Rodrigues’in geniş alan bulduğunda ne kadar etkili bir oyuncu olduğuna ise emin olduk. Bruma’nın güzel pasında iyi vuramadı ama bir sonraki pozisyonda penaltıyı almayı başardı. Çok katkı sağlayacak. Sinan da girer girmez attığı golle moral bulmuştur, ancak formayı uzun süre beklemesi gerekecek.
Eren’e ihtiyaç var
Akhisar’ın 10 kez ofsayta yakalanması gerçek bir kurtarışı 81. dakikada yapan Muslera’nın rahat bir maç geçirmesini sağlasa da, bu maç ölçü değil. Ben hala Galatasaray’ın kapan takımlara karşı Eren’e ihtiyacı olduğu düşüncesindeyim.
Dubai tatilini bitirip takıma dönen Sneijder’in takımın hücum zenginliği açısından ne olursa olsun ceza alacak hareketlerden kaçınması gerekiyor! Galatasaray’da kötü oynayan, Akhisar’da ise eski günlerden eser, iyi oynadı diyebileceğimiz kimse yoktu.
‘’İyi teknik adam iyi futbol‘’
Riekerink, Eren Derdiyok ’u oynatmayarak meslektaşı Tudor ’u ne kadar rahatlattığının farkında değildir sanırım. Sneijder tatilini sürdürürken, kupada 2 gol yapıp moral bulan santrforunu kulübeye çekmek ancak acemi teknik adamların yapacağı iştir ve Riekerink çıraklık dönemini kötü geçiriyor. Levent Nazifoğlu 7 Ocak ’ta, “Sezon sonuna kadar hocamız Riekerink ” demişti. Bakalım yöneticilerinin ve hemşerilerinin desteği onu nereye kadar götürecek.
Selçuk’un “nihayet” harika pasında Yasin’in yaptığı gol Cüneyt Çakır ’ın dengesini bozdu. Yasin ’in kolunu açması ve topun ivmesini kaybederek düşmesi “elle oynama şüphesini artırsa da sonradan gördük ki; gol kararı doğruydu.
Penaltı Çakır’ın hatası
Dengeli oynayan, topu kontrol eden, ancak pozisyon üretemeyen Galatasaray pozisyon da vermedi. Yalnızca Carole “yine” bir pozisyon hatası yapmışken Kerim ’in kafa şutunu Muslera kurtardı. Carole top Galatasaray ’da iken iyi, rakipteyken feci... Rakiplerin etkili şutlarının, tehlikeli ataklarının çoğu onun savunamadığı kanattan geliyor. Penaltı ise onun değil Cüneyt Çakır ’ın hatası... Çakır emin olmadığı gol kararında protesto edenlerin haklılığına kanaat getirmiş olsa gerek maçta skora dengeyi getirdi. Penaltıyı alan, golü atan Seleznov Türkiye ligine çok yakışacak bir santrfor!
Yasin’i çıkarmak hataydı
Para cezası vermek yerine “kadro dışı bırakılan ”, kampa götürülmeyen, golü atan, Josue’nin pasında gol pozisyonu yakalayan Yasin ’in çıkması da bir başka hataydı.
Elbette fiziksel güç ve kalite çok önemli ama bir o kadar önemli olan değer de moral!. Rodrigues elbette iyi oyuncu ama illa ki oyuna girecekse oyundan çıkacak başka iki ismi maçı seyreden herkes söyleyebilir!
Tudor saygıyı hak ediyor
İlk Galatasaray maçında 6-7 pozisyon bulan fakat Muslera ’yı aşamayan Karabükspor, üstelik ilk 11 ’de oynayabilecek Traore başta 6 futbolcusu eksikken, harika bir golle galibiyete ulaştı. Bu galibiyet ve herkesin saygısına kazanan futbol genç teknik adam Tudor ’un eseri... İyi teknik adam iyi futbol! Galatasaray önümüzdeki hafta tatilini bitirip dönecek olan Sneijder ’le daha güçlü bir takım haline gelecektir!
‘’Altın gol Sabri'den‘’
Galatasaray şampiyonluk iddiasını sürdürebilmek için iki deplasmandan kayıpsız dönmeliydi ve ilk virajı sallansa da 3 puanla geçmeyi başardı. Bir takımın şampiyon olması için öncelikle takım savunmasını mükemmel yapması, hücumda da rakip için tehdit olabilecek çok sayıda alternatif hücum planı olması lazım. “Galatasaray takım savunmasını iyi yaptı mı?” diye soracak olursanız, cevap çok net: Hayır. Skubic’in kafayla indirdiği iki pozisyonda Bajiç daha dikkatli olsa, Skubiç’in vurduğu pozisyonu Muslera mükemmel bir refleksle kurtarmasa, “Riekerink’in yerine neden nitelikli bir teknik adam alınmadı” diye konuşulmaya başlamıştı. Galatasaray koca ilk yarıda cılız kafa şutu dışında Serkan’a en ufak bir endişe yaşatmadı. Ne zaman Riekerink, Josue ile Garry Rodrigues değişikliğini yaptı, Sneijder aynı futbol dilini konuştuğu bir oyuncu buldu, Galatasaray’ın oyunu futbola benzedi.
Maçın adamı olurdu
Eren’in değerlendiremediği pozisyonun hemen ardından Rodrigues 5 senedir golü unutmuş Sabri’ye golü attırdı. Rodrigues bir de karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapabilseydi maçın adamı olur, Levent Nazifoğlu da, “Rodrigues, Robben’den iyi” diye yorumlar yapardı. Yalnız, formda olmaları halinde bir kanatta Rodrigues, bir kanatta Bruma her rakibi uykusuz bırakır...
Sabri demişken, Arda Turan, Gülben Ergen’le yaptığı röportajda ne demişti hatırlayalım: “Ama gidip milyonlarca taraftarı olan kulübün 15 senelik oyuncusuna, mesela Sabri’ye (Sarıoğlu) laf ediyorsun. 15 senedir orada oynuyor, kimse demiyor Sabri orada nasıl oynuyor diye. Sabri’nin yaptığını hayatta 5 kişi yapmış. Sen bir bakacaksın Sabri bunu nasıl yapmış.”
Birazcık da saygı!
Maçın en etkileyici anları maçtan önce yaşananlardı! Canı pahasına 100’lerce insanın hayatını kurtarıp şehit olan polis memuru Fethi Sekin’in pırlantası Burak konuktu Konya Stadı’nda... Babasının ruhu şad olmuştur. Evladımıza sağlıklı, mutlu, gururla dolu bir hayat dilerken, Ahmet Şan’ın şahsında tüm Konyaspor camiasına teşekkür ediyorum. Ali, Almanya’dan geleli 10 sene oldu, hala öğrenemedi. Siz İstanbul büyüklerinin oyuncuları ile denk değilsiniz kardeşim! Kaptansın sen öğren-öğret!
‘’Şahane skor‘’
Sneijder sazı eline alınca seyredilmesi doyumsuz bir futbolcu halini alıyor. Bu denli maçın kaderine etki etmediği o kadar uzun zaman olmuştu ki! 5 milyon Euro’nun üstünde maaş almasının ve taraftarlarca bu kadar sevilmesinin sebebi de bu... Kullandığı serbest vuruşta ‘transfer olmasını sağladığı ve aynı apartmanda oturduğu eski milli takım arkadaşı De Jong’a’ gol attırarak başladı.
İkinci yarının hemen başında yaptığı güzel vuruşla farkı ikiye taşıdı. Eren’e attırdığı gol güzel, Josue’ye attırdığı gol mükemmeldi. Galatasaray’ın 5 pasta yaptığı 5. gol tekrar tekrar seyredilecek kadar güzel ve sıra dışıydı. Teknik, kalite, çabukluk, çevre kontrolü her şey vardı... Bütün bunların mimarı da Sneijder. İşte bu yüzden, Sneijder rakip kaleye yakın bölgelerde top alıp oynamalı. Ön liberodan top alarak oyun kurmaya çalışan Sneijder’e de günah, Sneijder’i ve bol pozisyon izlemeye gelen futbolseverlere de!
Savunma problemi
Bir de Bruma gerçeği var Galatasaray’ın. Yine su gibi rakip kaleye giden, rakibin kart görmesini sağlayan, taraftara heyecan veren genç futbolcu hala gol ve gol pası kararlarında hata yapıyor. Soğukkanlı olup, doğru tercihler yapsa maçtan 2 gol 3 asistle çıkması mümkündü. Tabii bunları yapabilen Bruma da 20 milyon! Keşke yapsa... Yasin yine doğru ve etkili oynadı. Eren takım kanatlardan geldiğinde nasıl etkili olacağını bir kez daha gösterdi. Hepsi o...
De Jong’un kalitesi tartışılmaz ama çok sert! Kart riski olan kritik hamleler yapıyor. Gerek yok!
Skor 5-1, maç eğlenceli ancak Galatasaray şampiyonluğa ulaşacak bir oyun kalitesine sahip değil. İlk yarıda biri gol olan 3, skor 4-1’ken 3 pozisyon daha verdiler. Yeni bir stoper ve iyileşmiş bir Tolga Ciğerci belki takım savunmasını geliştirir.
5-1’lik skora ‘şahane’ denilebilir, oyun kalitesine ve takım savunmasına ise ‘iyi’ diyen yalan söyler.
Acılarla dolu bir sene geçirdik. Senemiz şahane olsun inşallah!
‘’Dursun Özbek'in istikrarı‘’
Maçın daha ilk dakikasında Muslera, Sabri’nin sakarlığında Webo’nun şutunu olağanüstü kurtarıp, karşı atakta Sneijder, Bruma, Yasin şiir güzelliğinde bir gol atınca ibre Galatasaray’a dönmüş gibi oldu. Hemen ardından Eren, Numan’dan kurtulduğunda güzel vurabilse Galatasaray, Osmanlspor’u oyun disiplininden kopartabilir miydi kimbilir!
Sonra Osmanlıspor topu da, oyunu da aldı, pozisyon üstüne pozisyon buldu. Orta sahada özellikle Musa ile N’Diaye’nin oyunu iyi yönetmesi, Regattin, Vrsajeviç ve Umar’ın kanatları mükemmel kullanması; Yasin, Sneijder ve Bruma’nın savunmaya yardımlarının yetersiz olması ibreyi Osmanlıspor’a çevirdi.
1 puan ikramiye gibi
Gol tabiri caizse bağıra bağıra geldi. Regattin’in ortasında Webo harika vurdu skora denge getirdi; Galatasaray bir türlü oyuna denge getiremedi! İlk yarı bittiğinde Osmanlıspor’un attığı şut 13, kullandığı korner 7; Galatasaray’ın attığı şut 3, kullandığı korner 1’di...
İkinci devrede de Osmanlıspor fırsatları kaçırdı, Galatasaray ayakta kalmaya çalıştı! Muslera, Delarge’nin vuruşunu kurtardı ama Umar’ın ortasında Webo’nun kafa şutunda çaresizdi. Semih şapkadan tavşan çıkarttı da maç güçlükle berabere bitti. Bu bir puan, bu oyuna karşılık büyük ikramiye sayılır...
Zemin mazeret değil
Osmanlıspor geçen sene Galatasaray’ı iki maçta da yenmişti. Mustafa Reşit Akçay’ın karşısında ilk maçta Hamza Hamzaoğlu, ikincisinde Mustafa Denizli vardı. Üçüncüsünde, geçen sene bu tarihlerde altyapıda olan Riekerink çıktı. Bakalım Akçay’ın karşısında 4. maçta kim olacak?
Başarının temeli bu aslında. İstikrar... Teknik adama güven. Futbolcuya değil seçtiğin doğru teknik adama danışarak yönetim. Avcı’lı Başakşehir, Kocaman’lı Konyaspor ve Akçay’lı Osmanlıspor, Türkiye’ye anlatıyor; Mesele parada değil, organizasyonda!
Galatasaraylı futbolcular da zemini mazeret olarak ileri sürmesin! Onlar tatil yaparken, Osmanlıspor ülke puanına katkı için ülke ülke dolaşıyordu. 12 fazla resmi maç oynamış bir takım karşısında “yorgunluktan, zeminden” kimse bahsetmesin. 21. yüzyılda milyon euro maaş alan profesyonel futbolcular bir zahmet doğru kramponu seçsin!
‘’Gollerinden de güzel iş yaptı‘’
Yutkunmakta zorlandığımız, ağlamamak için kendimizi zor tuttuğumuz günlerdeyiz. Şehitlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza şifa dileyerek başlayalım yazımıza... Nurlar içinde yatsınlar.. Ve hemen gol ve sonrasına gidelim. Yasin’in gol sevincinde gidip çevik kuvvetteki kardeşlerimize sarılması bu maçta attığı 3 golden daha güzeldi. Tüm ulus adına sarıldı, ruhumuz serinledi... Maçın başında Bruma’nın sürüklediği Galatasaray atakları çok etkili, Sneijder ise atak sonlandırmada başarısızdı. Hele hele Bruma’nın ortasında ilk dakikada kaçırdığı gol akıl alır gibi değildi. Sneijder bir sonraki pozisyonda da vuramadı. Sonra Yasin golü attı. Galatasaray, “Kim oynarsa oynasın”, hele bir de Sneijder rakip ceza sahasına yakın olursa hücum açısından heyecan verici bir takım oluyor elbette ama mesele takım savunmasında.
10 numara olacaktı
Orta sahada savunma yapmayı becerebilen ikiliyi bulmadan Muslera’ya da Galatasaray taraftarına da huzur yok. Aynı süreçte Larsson’u Linnes’in savunduğu kanadın arkasına koşturan Gaziantepspor da 3 pozisyon yakaladı. Pozisyonların birini Muslera kurtarırken, ikisinde de Hakan Balta ve Serdar Aziz can havliyle kademeye girerek rakibe gol şansı tanımadı. Yasin ilk golü sağ kanatta oynarken attı, ikinci devrenin başında da aynı kanattan Sneijder’e gol attırıyordu. Artık şikayet etmeyi bırakıp sağ açık olduğunu kabullense katkısı artacak. Bir de son dakikalarda yine sağdan indiğinde dar açıdan vurmak yerine bomboş durumdaki Bruma’ya pas verse 10 numaralık bir maç olacaktı.
Gökhan alkışı hak ediyor
Podolski etkili olmasa da iki golde de nefis paslarıyla düğüm çözen isimlerden biri oldu. Bruma’yı geniş alan bulduğunda da, dar alandan çabuk paslarla çıktığında da izlemek büyük keyif. De Jong geldiğinden beri en etkileyici performanslarından birini sergiledi. Carole’ü ısrarla beğenmeyen yorumcular var, o da ısrarla iyi oynamaya devam ediyor. Sneijder’in 3, Podolski, Eren, Selçuk ve Yasin’in birer gollük şutunu çıkartan Gökhan Değirmenci de alkışı hak ediyorÖ Önde Eren, merkezde Tolga Ciğerci’li takımın daha etkili olacağını düşünüyorum, ancak Riekerink’in “Müthiş kariyerli” isimleri kesemeyeceğini de biliyorum.
‘’Hayata dönüş‘’
Galatasaray yarışta iddaasını koruyabilmek açısından muhakkak kazanması gereken maçı, hakkıyla net bir skorla kazandı. Kubilay’ın attığı ofsayt gole yardımcı hakem Samet Çavuş ’un devam demesi, Bruma’nın şutunda Kubilay’ın koluna gelen topta hakem Barış Şimşek’in penaltıyı vermemesi Galatasaray’ın son dört haftada gördüğü kabusun devam edeceğini düşündürdü.
Verilmiş sadakası varmış
Kulüp yönetimlerinin, teknik direktörlerin, maç sonuçlarının, hakem kararlarıyla açıklandığı ülkemizde Galatasaray’ın kazanması, Barış Şimşek ’in verilmiş sadakası olduğunun kanıtıdır. Galatasaray puan kaybetseydi bugün bütün manşetleri o süsleyecekti. Galatasaray, maçı kazandı, nefes aldı ve nispeten kolay bir fikstüre sahip. Kasımpaşa (D), Gaziantepspor, Osmanlıspor (D), Alanyaspor maçları kağıt üzerinde kazanılabilecek maçlar gibi gözüküyor. Yeter ki Galatasaraylı futbolcular kulusi, dedikoduyu bırakıp Riekerink ile birlikte işlerini yapsınlar. Riekerink moral kazandı.
Taca çıkacağını gördüğü topa bile taraftarla barışmak için depar atan Sneijder aylar sonra gol atıp özgüven kazandı. Eren Derdiyok gol orucunu bozdu. İstediği sol kanata geçtiğinde attığı birinci sınıf golle Yasin; Eren ’e attırdığı golle Sinan tekrar sempati topladı. Serdar Aziz, bir maç daha oynayarak maç eksiğini giderme ve takım arkadaşlarıyla uyumu arttırma şansı
yakaladı. Carole de ciddi pozisyon hataları yapan Linnes’in yerine sol beke geçecek. Sarı Kırmızılılar sezonu hayal ettikleri noktada tamamlarlarsa, 1-0 geriden gelip 3-1 kazandıkları Bursaspor maçının çok özel bir yeri olacak.
Bursa doğru yolda
Bursaspor, takım savunmasını çok ilerletmiş, oturmuş bir takım izlenimi verdi. Zaten bundan önceki 5 maçta gol yememeleri takım savunmasının ve milli kalecimiz Harun ’un eseriydi. Futbolcu bütcesini %50 azaltıp Kubilay Kanatsızkuş gibi genç oyunculara şans veren Bursaspor başkanıyla, hocasıyla doğru yolda.