‘’Şampiyonluk geliyor‘’
Son 10 yılda 8 Final-Four, 3 de final oynayan Fenerbahçe için artık şampiyonluk zamanı... En büyük favorilerden Ekaterinburg'un da turnuva dışı kalması ile tarihindeki ilk şampiyonluğu yaşamak için parkeye çıkan Sarı-Lacivertliler, bu yoldaki ilk rakipleri USK Praha'yı zor da olsa devirdi ve adını bir kez daha finale yazdırmayı başardı. Ülker Arena'da müthiş bir atmosfer önünde Prag karşısına çıkan Fenerbahçe oyuna iyi hücum ederek başlamasına rağmen savunmadaki yumuşaklık onlara pahalıya mal oluyordu.
Zahui karakter koydu
Prag, önce eşitliği sağladı, ardından da Jones ve Oblak ikilisi ile üstünlüğü ele aldı. Fenerbahçe hücumda organize olamazken, İagupova ve McBride'in birebir zorlamaları ile skor bulmaya çalıştı. Williams da pota altında etkili olamayınca konuk ekip, 3. periyodun ortalarında 61- 51'lik üstünlük sağladı. Tam takımda panik havası yaşanırken, kenardan gelen Amanda Zahui, müthiş bir karakter ortaya koydu. Yenilgiyi kabul etmeyen Zahui, 3 üçlükle arkadaşlarını ateşlerken, savunmada da harika işler yaptı. Hal böyle olunca İagupova ve McBride gibi skorerler de rahatladı. Onların da devreye girmesiyle tam 26-3'lük bir seri yakalayan Sarı-Lacivertliler, 77-64 öne geçti maçı da 83-74 kazanıp 4. kez finale kaldı. Finaldeki rakip normal sezonda iki kez çok farklı yendiğimiz Macaristan'ın Sopron takımı. Tabii ki finallerin havası farklı olur ama Sarı-Lacivertliler, hiç olmadığı kadar Euroleague şampiyonluğuna yakın...
‘’Efes'te işlem tamam‘’
Euroleague'de geçen hafta ilk sekiz belli olmuş, takımlar sıralama, biraz da rakip seçme derdine düşmüştü... Olympiakos-Efes eşleşmesinin bizim için en iyi eşleşme olacağını düşünüyordum. Ama bunun olması için Efes'in Bayern ve Kızılyıldız'a yenilmesi gerekiyordu. Efes, hiç hesap kitap yapmadan Bayern karşısına çıktı. Miçiç'in yokluğunda Larkin, tam bir lider gibi davranmaya başladı. dün de 20 sayı ve 4 asistle takımın en skorer ismi olurken, Play-Off öncesi onun bu formu Efes açısından bir kazanım oldu. Keza, Anderson, Simon ve Singleton'un tekrar işin içine girmesi de sevindirici. Efes ilk periyodu 28-21 önde bitirdi. Diğer üç periyotta ise Bayern farkı 2 sayı indirebildi. Oyunun başında yakaladığı avantajı iyi kullanan Efes, Bayern'i devirip normal sezonu büyük ölçüde 5. sırada bitirmeyi garantiledi. Tabii ki son hafta her şey olabilir ama ufukta Milano-Efes eşleşmesi görünüyor. Play-Off'ta kesinlikle tüm gözler bu seride olacak.
‘’Efes hedefi vurdu‘’
Anadolu Efes'in 5. sıradaki yerini koruması, Alba Berlin'in ise PlayOff iddiasını sürdürebilmesi açısından kritik bir mücadeleydi. Salı günü İstanbul'da Fenerbahçe Beko'yu sürpriz bir şekilde deviren Alba, bu kez boğazın diğer yakasında Anadolu Efes karşısına çıktı.
Maça da Ataşehir'de bıraktığı yerden başladı sanki. Da Silva önderliğinde rahat skor bulan Alman ekibi, bir anda 15 sayı öne geçti: 29- 14. Ergin Ataman bu anda, Miçiç ve Beaubois'nın yokluğunda Anderson-Bryant ikilisini sahaya sürdü. Dunston da sahadayken tam bir savunma beşine dönen Efes, önce rakibini durdurdu bir anda skoru eşitledi: 39- 39. Bundan sonra skor sürekli el değiştirdi.
Alba Berlin rahat ve skordan bağımsız oynayan bir takım. Bu özgüven de onların kolay skor bulmasını sağlıyor. Karşılarında oynaması zor bir takım Alba. Efes de bu zorluğu maç boyu hissetti. Ama karar anlarında sahne alan bir yıldızları vardı; Shane Larkin... Her seferinde sorumluluk almaktan kaçınmadı, son maçların aksine sürekli potaya gitti, üçlük attı, arkadaşlarına servis yaptı. Sonuçta maçı 28 sayı ve 8 asistlik performansı ile geceye damgasını vurdu.
3 blok yapıp bu alanda Euroleague rekoru kıran Dunston da, takımını savunmada ayakta tutan isim oldu. Efes bir kez daha Play-Off'ta. Şimdi saha avantajları olmayacak ve rakiplerini bekliyorlar. Artık hedef tekrar Final-Four...
‘’Fenerbahçe "Tamam" dedi‘’
Fenerbahçe Beko için 'Ya tamam ya devam' maçıydı. Son 5 maçını deplasmanda oynayan ve kaybeden Sarı-Lacivertliler, 4'te 4 yapma hedefi ile Alba Berlin karşısına çıktı. Maça da iyi başladı Kanarya aslında. 19-10 öne geçtikten sonra Djordeviç'in rotasyonu sonrası takım ritmini kaybetti, bir daha da bulamadı. Alba da kenardan gelen Zoosman'la 4/4 üçlük buldu ve skor 19- 10'dan 23-37'ye geldi. 27-4'lük seri sonrası Fenerbahçe bir türlü geri adım atamadı. Taa ki 4. periyodun başına kadar. Henry takımı organize etmekte hiç başarılı olamazken, son çeyreğe 38-48 girildi. Coach Djordeviç bu bölüme 3 Türk kısa; İsmet, Şehmuz ve Melih'le başladı. Melih'in 2, İsmet ve Barthel'in de birer olmak üzere kullanılan 4 üçlük de isabet olunca skor bir anda 54-50'ye geldi...
Djordevic'in hamlesi ters tepti
Taraftar coşmuş, takım havaya girmişti. Skor dönmek üzereydi. Ama Djordeviç, bir anda Şehmuz ve İsmet'i kenara alıp direksiyonu tekrar Henry'ye emanet edince Fenerbahçe bir anda durdu. O hareketli ve enerjik hücumlar yerini durağanlığa bıraktı. Guduriç de çok kötü bir gününde olunca Smith'le 2 üçlük bulan Alba Berlin rahatladı ve maçı 66- 57 kazanıp iddiasını sürdürdü. Sarı-Lacivertliler, bu sonuçla bitime 3 maç kala Play-Off umutlarını sonlandırdı. En kritik maçını bu kadar motivasyon ve istekten uzak oynamak takıma yakışmadı. Djordeviç de maç boyu hep doğru beşi aradı durdu. Ama hiç yanına bile yaklaşamadı. 4. periyodun başındaki beşte ısrar etse belki sonuç farklı olurdu ama artık iş işten geçti... Kanarya, yıllar sonra ilk kez Play-Off oynayamadan bir sezonu bitirmiş olacak.
‘’Düello Kaf Kaf'ın‘’
Son 5 saniyesi itibari ile sezonun en çılgın maçlarından biri oynandı Karşıyaka Atatürk Spor Salonu'nda... Karşıyaka her zaman İstanbul takımları için en zor deplasman olmuştur. Geçtiğimiz ay eksiklere rağmen Anadolu Efes'i deviren Yeşil-Kırmızılılar, dün de bir başka Euroleague takımı Fenerbahçe Beko'yu devirdi, zirveye adeta darbe yaptı. Euroleague'de çifte maç haftasından çıkan Fenerbahçe Beko, Baskonia ve Barcelona yenilgileri sonrası doğrudan İzmir'e geldi. Coach Djordeviç, De Colo, Vesely ve Booker'ı dışarıda bırakınca Sarı-Lacivertliler'in skor sıkıntısı çekeceği gün gibi ortaya çıkmıştı. Ama hesapta olmayan Melih Mahmutoğlu'nun inanılmaz üçlük performansıydı. Melih ilk yarıda 6 üçlük atarken Fenerbahçe 17. dakikaya 31-21 önde girdi.
Savunma hatası
Ufuk Sarıca, Berkan'ı oyuna alıp Melih'e adam adam, diğerlerine ise alan savunması uyguladı. Bu kombine savunma zaten hücum sorunu çeken Fenerbahçe'nin kafasını iyice karıştırdı. Karşıyaka, 12-0'lık seriyle geri dönerken, maçın devamı inanılmaz bir çekişmeye sahne oldu. Üstünlük sürekli el değiştirdi. 5 saniye kala Karşıyaka 71-68 öndeyken Melih yine sahneye çıktı. Berkan faul yapmakta gecikinde üçlük artı bir atış almayı başardı. Toplamda 8. üçlüğünü ve 29. sayısını bulan Melih gecenin kahramanı olmaya hazırlanırken, M'Byae ona 'dur' dedi. 24 sayı ile takımının en skoreri olan Fransız forvet, son saniyede Metecan'ın da savunma hatasından faydalanıp üçlüğü Fenerbahçe potasına gönderdi ve salondan galip ayrılan taraf Pınar Karşıyaka oldu...
‘’Şampiyon Mersin Yenişehir‘’
Salı gününden bu yana Mersin'de devam eden Bitci Kadınlar Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe Safiport'u 71-58 yenen Çukurova Basket Mersin Yenişehir Belediyesi şampiyonluğa ulaştı, tarihindeki ilk kupayı kazanmayı başardı. Avrupa'nın belki de en iyi kulüp organizasyonuna sahip olan ÇBK Mersin, baştan sona çok üstün bir oyun sergileyip zafere ulaştı. Maça çok iyi başlayan Fagbenle ve Bonner ikilisi ile kolay skor üreten Mersin, Burcu'nun da üçlükleriyle ilk periyodu 23-16 önde bitirdi. İyi savunma yapan ve Fenerbahçe'nin İagupova, McBride gibi skorer yıldızlarını durduran Mersin, farkı daha da açtı ve devreyi 41-27 önde bitirdi.
Fark 20 sayıya çıktı
İkinci yarıda da aynı tempo devam etti. Fenerbahçe tamamen bireysel denemelerle hücum etmeye çalışırken bunda başarılı olamadı. Takım halinde savunma yapan, hücumda da iyi organize olan ev sahibi farkı 20'ye çıkardı: 49-29. Son bölümde Williams'ı pota altında kullanmaya başlayan Fenerbahçe, 3. çeyreğin bitiminde farkı 13'e 58-45 indirse de, 4. periyodun ilk 6 dakikasında sadece 2 sayıya izin veren Çukurova Basketbol, hak ettiği şampiyonluğa ulaştı: 71-58. Fenerbahçe Kulübü'nün maçtan önce yaptığı açıklama, ortalığı gererken bana göre gereksiz oldu ve rakibi motive etmekten başka bir işe yaramadı.
Ayrıca, 'rakipten çekindikleri' izlenimi verdi. Mersin Yenişehir Çukurova Basket bu açıklamadan sonra oynatmayı planlamadığı Fenerbahçe'den kiralık aldıkları Jasmin Thomas'ı sahaya sürdü. Aynı pozisyonda Bariç olduğu için Thomas'a çok ihtiyaçları yoktu belki ama sözleşme gereği 'Fenerbahçe'ye karşı forma giyerse 25 dolar tazminat' öder maddesine rağmen ABD'liyi sahaya sürdü. 25 bin dolar ödemeyi göze aldılar ama tarihlerinin de ilk kupasını kazanma başarısı gösterdiler... Şimdi bu iki takımın önünde Avrupa Şampiyonluğu hedefi var. Fenerbahçe, Euroleague, ÇKB Mersin ise Galatasaray'la beraber Eurocup'ta FinalFour oynayacak. O iki kupanın Türkiye'ye gelmesi dileğiyle...
‘’Efes'e darbe‘’
Anadolu Efes'in istikrarsız görüntüsü devam ediyor. Salı günü Real Madrid karşısında müthiş bir performans ortaya koyan, iyi savunma yapmamasına rağmen farklı geriden gelip 93 sayı üreterek galibiyete ulaşan Lacivert-Beyazlılar, aslında benzer bir başlangıcı da Milano önünde yaptı. İyi savunma yapıp, hücumda Micic-Moerman ikilisi ile skor bulan temsilcimiz daha ilk periyotta 30 sayıya ulaştı. Tribünler coşmuş, Larkin'in de devreye girmesiyle hücumlar iyice zenginleşmişti. Farkı giderek açan Anadolu Efes, devre sonunda 15 sayılık farkı yakaladı: 51-36. Rahat bir galibiyet geliyor diye düşünürken, Milano'nun ikinci yarıdaki savunma stratejisi Efes'in bütün hücum düzenini alt üst etti.
3. çeyrekte çözüldü
İtalyan ekibi ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri. Tempoyu düşüren ve maçı yarı saha basketboluna bırakan Messina'nın takımı bu planda başarılı oldu. Oyun sıkışıp işler birebire kalınca Efes kısaları zorlama atışlara kaldı. İlk yarıda giren üçlükler girmemeye başladı. İlk yarı 51 sayı atan Efes, bu periyotta 10 sayıda kalınca Milano, Melli, Shields ve Rodriguez'le skor bulup 15 sayılık farkı kapadı son bölüme 62-61 önde girdi.
Dördüncü çeyrekte de değişen bir şey olmadı. Skor kısırlığı devam ederken, Micic'in birebirleri dışında yine doğru dürüst birşey üretemeyen Efes, 77-70 geri düştü. Taktik fauller ile fark kapatılmaya çalışıldıysa da çabalar sonuç vermedi, Efes salondan 83-77 mağlup ayrılıp ilk 4 yolunda ciddi bir yara aldı.
‘’Anadolu Efes'ten Real zaferi‘’
Anadolu Efes için istediği gibi geçen bir maç olmadı ama sonu güzel oldu. Sıralama ve Play-Off öncesi rakibe mesaj vermek açısından çok kritik bir maçtı. Geçen yıl da Play-Off'ta Real Madrid'i eleyip Final-Four'a kalan ve şampiyon olan Efes için Real maçları satranç mücadelesi gibi geçiyor. Pablo Laso, Efes'in kısalarını oyunun içine sokmamak için geçen bir yıldır sürekli bir şeyler deniyor. Efes ise çıkıp kendi oyununu sergilemeye çalışıyor. Dün de Real Madrid, her pozisyonda adam değişip Efes'in kısalarına karşı Tavarez gibi uzunlarla eşleşmeyi tercih etti. Oyunu birebire bırakmaya çalıştılar. Bunda da 30-35 dakika başarılı oldular aslında.
Sıra dışı
Karşısında kendinden uzunu bulan Larkin ya da Miçiç, ya rahat bir şut atmayı denedi, ya da rakibini geçip potaya gitmeye çalıştı. Çoğu pozisyonda kazanan Real'in uzunları oldu. İspanyol ekibi hücumda da bu yıl neredeyse hiç oynamayan Adam Hanga ve sonradan gelen Deck'in sıra dışı performansları ile skoru hep önde götürdü. İlk çeyrek 21, ikinci çeyrek 30, üçüncü çeyrekte ise tam 28 sayı buldu Real Madrid. Efes deplasmanında son periyoda 79-72 önde girmek, neredeyse galibiyeti cebe atmak anlamı taşıyordu. Ama karşılarında mütiş karakterlere sahip oyunculardan kurulu bir Efes vardı.
Enerji ve savunma
Tribünlerden aldıkları enerji ile savunma yapmaya karar veren ve 4. periyotta Raal'i 11 sayıda tutmayı başaran Lacivert-Beyazlılar, Miçiç önderliğinde, Larkin ve Moerman'ın 'yardımcı başrol' Oscarlarına aday performansları farklı geriden gelip 38. dakikada Byrant'ın üçlüğü ile maç içinde ilk kez öne geçti: 91-90. Son hücumu da çok iyi savunan Efes, yeni puan durumunda 14. galibiyetini almayı başardı.









































