‘’Çifte zafer‘’
Türk basketbolu için tarihi bir gün yaşandı Çekya'nın başkenti Prag'da. Önce Fenerbahçe Alagöz, ilk yarıda zorlansa da İtalya'nın Familia Schio takımını Brenna Stewart'ın harika oyunuyla 77-70 yendi, tarihinde 5. kez finale kaldı. Ardından bu yıl ilk kez Euroleague oynayan Çukurova Basket Mersin Yenişehir Belediye sahne aldı. Rakip ev sahibi USK Prag'dı. Dolu tribünler önünde, daha önce bu kupayı kazanan Prag karşısında tecrübesiz olmasına rağmen harika bir performans sergileyen ÇKB, salondan 78-58 galip ayrılıp ilk kez finale kalma başarısı gösterdi.
Fenerbahçe kalite farkıyla...
Fenerbahçe Alagöz, istediği basketbolu oynayamasa da, kalite farkı ile sonuca gitti. Daha önce Ekaterinburg ile bu kupayı kazanan Brenna Stewart'ın 24 sayı 11 ribaunt, Vandersloot'un ise 11 sayı, 11 ribauntluk performansları galibiyetin anahtarı oldu.
Çukurova savunmasıyla...
Çukurova Basket de özellikle ikinci yarıda yaptığı müthiş savunma ile sonuca gitti. İlk yarıyı 44-40 önde kapadıktan sonra 3. ve 4. çeyreklerde sadece 9'ar sayı yiyen Mersin ekibi beklediğinden çok farklı bir galibiyete imza attı. Williams tam 5 blok yapıp, olağanüstü bir savunma performansı sergilerken hücumda da 16 sayı atıp galibiyetin mimarı oldu. Crvendakiç ve Hayes de skoru sürükleyince, kupanın Türkiye'ye gelmesi kesinleşti.
Birinin 5., birinin ilk finali
Türk takımları bunu ikinci defa yapıyor. Daha önce 2014 yılında Ekaterinburg'da oynanan finalde Fenerbahçe ile Galatasaray karşılaşmış, kupayı alan Sarı-Kırmızılı ekip olmuştu. Bu Fenerbahçe'nin 5. finale. Daha önce oynadıkları 4 finale de kaybettiler. Çukurova ise ilk kez finalde. Fenerbahçe Meeseman, Stewart, İagupova, McBride, Vandersloot gibi yıldızlarla sahip. Çukurova ise daha çok takım oyunu ile sonuca gitmeye çalışıyor. Bakalım yarınki finalde kim gülecek? Ama sonuç ne olursa olsun o kupa Türkiye'ye gelecek...
‘’Fener Play-Off'ta‘’
Her ne kadar Play-Off'u son haftaya kadar garantilemese de, kazanması halinde sezonu 5. sırada bitirecek olan Fenerbahçe Beko, yine basit hatalarla maçı rakibine hediye etti, büyük bir fırsat tepti. Baskonia ve Zalgiris'in kazanması halinde Play-Off dışında kalacak olan Fenerbahçe, İspanyol ekibi Atina'da mağlup olunca kendisini ilk sekizde buldu.
Kızıl Yıldız, iddiası olmamasına rağmen evinde oynadığı son 4 maçı kazanmıştı. Tribünler tıklım tıklım dolu, ligin hakkını veren bir basketbol oynuyordu Belgrad ekibi. Ama Fenerbahçe eksiklerine rağmen oyunun büyük bölümün kontrol etti. İtoudis, aynı Efes maçında olduğu gibi yine 7 kişilik bir rotasyon belirlemişti. Motley pota altında harika oynadı. Calathes 11 sayı ve 12 asistle oynayıp hücumları çok iyi organize etti.
İpini kesemedi!
Hayes Davis 4. çeyreğin yıldızıydı. Onun performansı ile 'artık kazandık' dediğimiz noktaya bile geldik. Ama Guduriç ve Dorsey'in verimsizliğinin yanı sıra son dakika içinde birer top kaybı yapınca Campazzo'nun basketi ile maç uzadı. Arjantinli'nin sayıları ile Kızıl Yıldız 6 sayı kadar öne geçti. Son top yine bize geldi ama Calathes'in üçlüğü girmeyince Fenerbahçe, kendi ipini kesemedi. Ancak Baskonia'nın, Olympiakos'a kaybetmesi ile Sarı-Lacivertliler'in Play-Off'a kalması kesinleşti. Fakat 5.'lik şansını çok zora sokan Sarı- Lacivertiler'in Play-Off sırası ve rakibi, bugün oynanacak olan maçlardan sonra belli olacak...
‘’Fener devam, Efes tamam‘’
İki Türk takımı için ölüm kalım maçıydı. Efes kazansaydı, iki ekibimizin de şansı az da olsa son haftaya taşınacaktı. Ama kazanan Fenerbahçe Beko, rakibini saf dışı bırakıp kendini Play-Off'un içine attı... Bu kadar kritik maçın daha savunma sertliğinde geçmesi bekleniyordu belki ama tamamen hücum basketbolu oynandı. İtoudis bu kritik maçta rotasyonu 7 kişiye kadar indirdi. Hayes ve Pierre hiç çıkmadan bütün maçı oynadı, harika da oynadı... Hayes 26, Pierre de 17 sayı atıp görevlerini fazlasıyla yerine getirdi... Zaten Fenerbahçe neredeyse karşısında hiç direnç görmeden oynadı.
Efes'in savunması kendi sonunu hazırladı
Efes’in kendisi için hayati olan bu maçta bu kadar yumuşak savunma yapması, kendi sonunu hazırladı. Zaten yedikleri 13 sayı da, savunmaya ne kadar konsantre olduklarının göstergesi. Oyunun başında herkes gibi Calathes’i riske ettiler. Ama bu yıl çok eleştirilen Calathes, daha ilk çeyrekte arka arkaya 9 sayı bulunca, Efes’in tüm savunma stratejisi dağıldı. Bir daha da toparlayamadılar. Fenerbahçe kaçan, kovalayan ise Efes oldu hep. Bir kaç kez üçlüklerle farkı çift hanelerden 3-4 sayıya indirdiler ama potalarını savunamayınca yaptıkları tüm hamleler boşa çıktı.
Fenerbahçe haftaya da kazanırsa sezonu 5. bile bitirebilir. Efes’in ise şansı kalmadı. Hesaplar çok karışık. İlk 4 tamamen yer değiştirebilir. 4-9 arası da kimin nerede bitireceği de hiç belli değil. 4’lü, hatta 5’li averajlar bile olabilir... Sonuçta Fenerbahçe yoluna devam ediyor. Umarız yolun sonu Final-Four olur...
‘’Sezon finali!‘’
Euroleague'de son 8 Final-Four'da, Türk takımları vardı. Çoğu zaman Play-Off'ta iki Türk takımı birden yer alıyordu. Amsezon-finalia bu sezon, 2/2'de yapmamız imkansız gibi. Hatta 2 takımın da dışarıda kalma ihtimali var. Fenerbahçe ve Anadolu Efes'in iç sahada aldıkları beklenmedik yenilgiler, işi buralara kadar getirdi. Şu an için Sarı-Lacivertliler, bir adım önde görünüyor.
Fenerbahçe 1'ini kazansa garantileyecek
Sakatlık sorunları onları etkiledi ama 2 maçta alacakları bir galibiyet onları ilk sekize atacak. Anadolu Efes'e ise 2'de 2 yapmak bile yetmeyebilir. Kısaca özetleyecek olursak, Fenerbahçe bugün ya da haftaya Kızılyıldız deplasmanında kazanırsa Play-Off'u garantileyecek. 2 maçı da kaybederse, diğer sonuçlara göre büyük olasılıkla dışarıda kalacak.
Efes için 6'lı averaj bile söz konusu
Anadolu Efes'in ise 2 maçı kazanmaktan başka çaresi yok. Kazanırlarsa Fenerbahçe, Baskonia ve Zalgiris'ten birinin 2'de 0 yapması gerekecek. Maccabi, 2'de 0, Fenerbahçe, Partizan, Baskonia ve Zalgiris, 2'de 1 yaparlarsa Efes'in de içinde bulunduğu 6'lı averaj ihtimali bile söz konusu. Sonuçta Fenerbahçe Beko'nun kaderi kendi ellerinde. Kazanırlarsa Play-Off yapacaklar. Anadolu Efes'in ise kazanıp diğer sonuçları beklemesi gerekecek. Play-Off'a kim kalırsa kalsın, yolun sonu Final-Four olsun...
‘’Fener'den 'net' zafer‘’
Çift maç haftasında Madrid ve Vitoria'da ağır mağlubiyetler alan Fenerbahçe Beko, bir haftadır derbiye hazırlanan Galatasaray Nef karşısında belki de kendisinin bile beklemediği kolaylıkta bir galibiyet aldı. Sakatlardan Pierre ve Melih dönmüştü... Bir ara üst üste 7 mağlubiyet alıp dibe vuran Sarı Kırmızılılar, ardından reaksiyon gösterip 3 maçlık seri yakalamıştı. Bu ivme ile Fenerbahçe karşısında daha dirençli olmalarını bekleniyordu belki ama Sarı-Lacivertliler daha ilk saniyeden itibaren öyle harika savunma yaptı ki, Galatasaray'ın skorerlerinin tamamı devre dışı kaldı. Motley'i pota altında kullanan Kanarya, Pierre ile de dış şutları bulunca farkı çabuk açtı, devreyi 47- 25 önde bitirdi. Bu oyunculara İsmet, Melih, Şehmuz da eklenince 25. dakikada fark tam 27'ye çıktı: 58-31. Geri kalan dakikalar formalite icabı oynandı.
Amacı Play-Off
Galatasaray uzun süre alan savunma denedi. Fauller, top kayıpları derken oldukça sıkıcı geçen bir derbi izlemek zorunda kaldık Ataşehir'de... Fenerbahçe bu galibiyetle lider Telekom'u takibini sürdürdü. Galatasaray'ın amacı Play-Off. Belki de hedef maç olarak görmedikleri için bu kadar konsantrasyondan uzak bir görüntü çizdiler...
‘’Yine olmadı‘’
İspanya'ya, Pierre, Wilbekın, Metecan ve Melih'ten yoksun olarak giden Fenerbahçe Beko'da, sakatlara Devin Booker da eklenince bu önemli deplasmanda 5 eksik bulunuyordu. Ama her şey o kadar yolunda gidiyordu ki, taa ki 25. dakikaya kadar. Skor 54-45 Fenerbahçe lehineydi ve Biberoviç çizgiye gelmişti. 2 serbest atış atsa fark 11'lere çıkacaktı. Ama ikisi de kaçtı, periyodun kalan 5 dakikasında 15-4'lük seri yakalayan Baskonia, 60-58 öne geçti. 4. periyotta ise Marinkoviç şov vardı. Sırp skorer attıkça attı, Fenerbahçe ise dağıldı. 25 dakika oyunu çok iyi kontrol etti ekibimiz. Calathes maçı yönlendiriyor, Edwards skor atıyor, Biberoviç oyunun her iki yönünü de harika oynuyordu. Baskonia'nın istediği açık alanları hiç vermedik. Markus Howard'ı devreye sokmadık.
Ağır tablo...
Bir hamle daha yapabilsek belki Baskonia 3. çeyrekte havlu atacaktı ama Giedraitis ve Marinkoviç'in üçlükleri bir anda Bask ekibini havaya soktu. Zaten dar bir rotasyonla oynayan Sarı-Lacivertliler'de Guduriç, Dorsey ve Hayes de hiç devreye giremeyince kazandığımızı düşündüğümüz bir maçta ortaya böylesine ağır bir tablo çıktı. Dördüncü periyodun skoru 32-11. Fenerbahçe, kazansaydı Play-Off'u garantileyecekti. Şimdi iç sahada Efes, deplasmanda Kızıl Yıldız maçları var. Bu sonuçlardan sonra iki Türk takımının aynı anda Play-Off yapma şansı mucizenin de ötesine kaldı...
‘’Düne kadar neredeydiniz!‘’
Anadolu Efes'in aklı başına geç geldi. Son iki yılın şampiyonu, sezon boyunca rölantide gitti, baktı 'papuç pahalı' can havliyle saldırmaya başladı. Umarım iş işten geçmemiştir. Çünkü artık ipler sadece Efes'in elinde değil. Rakiplerin de kaybetmesi gerekiyor. Milano karşısında son derece agresif savunma yapan Lacivert-Beyazlılar, potasında sadece 69 sayı görmüştü. Dün, müdafada vidaları daha da sıktı Anadolu Efes. İlk periyot sırasıyla 13-14- 11 sayı yedi, son bölüme 60-38 önde girdi. Maçı çok erken kopardılar, hem de felaket şut atmalarına rağmen. Özellikle de ilk yarı. Düşünün takımın en önemli üç skorerinden Larkin 5,Clyburn 5, Miçiç ise 7 sayıda kaldı. Ama Efes böyle bir maçı çok farklı kazanmayı başardı.
Etkisi büyüktü!
Tabii ki birilerinin skorda ön plana çıkması gerekiyordu. Dün bu isim Ziziç oldu. 11/13 isabet oranı ile 24 sayı atıp bu sezonki en iyi performansını sergileyen Hırvat pivota, son dönemin en formda ismi Bryant ve Pleiss eşlik edince 87-69'luk galibiyet geldi. İlk üç çeyrek 38 sayıda kalan Virtus, son bölüme 29 sayı sıkıştırdı. Tabii bundan maçın erken kopmasının ve Efes'in savunma motivasyonunun azalmasının etkisi büyüktü. Bitime iki hafta kaldı ve Efes uçurumun eşiğinde hayata tutunmaya devam ediyor. Bakalım ayağa kalkabilecekler mi?...
‘’Fener direnemedi‘’
Euroleague'de sezon sonu yaklaşırken Fenerbahçe Beko için zor bir deplasmandı. Liderlik mücadelesi veren Real Madrid, Play-Off'u garantilemek isteyen Fenerbahçe Beko karşısında çok hakim bir oyun sergiledi ve farklı galibiyete ulaştı. Motley'in erken faul problemine girmesi, Dorsey ve Edwards'ın çok yanlış hücum tercihleri Fenerbahçe'de tüm sorumluluğunCalathes ve Guduriç'e kalmasına sebep oldu. Hayes de yine çok istikrarlı oynadı. O kadar... Real Madrid gibi bir takıma karşı da, iki üç oyuncunun iyi oynaması yetmiyor. Hele ki deplasmanda. Wilbekın ve Pierre'in olmadığı günde, tüm takımın taşın altına elini koyması gerekiyordu. Olmadı... Real Madrid, 10 kişilik rotasyon kullandı ve bu oyuncudan skor üretmeyi başardı. Skor paylaşımı, savunma yardımlaşmaları Fenerbahçe'nin çok önündeydi... Gerçi çok iyi de oynasan böyle bir deplasmanda kazanmak zor ama Play-Off'ta olası rakiplerden biri olan Real Madrid karşısında en azından daha dişe diş bir oyun beklenebilirdi.
Fark yaratabiliyor
Fenerbahçe'nin kalan 3 maçı Baskonia ve Kızıl Yıldız deplasmanları, iç sahada Anadolu Efes maçı... 1 galibiyet Play-Off için yeterli olacak. Önemli olan Wilbekın ve Pierre'in sağlığına kavuşması,Dorsey ve Bjelica'nın da form tutması.Çünkü yeni bir takım olan Fenerbahçe, tüm unsurlarından katkı aldığında fark yaratabiliyor. İki eksik normal görünse de Fenerbahçe gibi takımları fazlasıyla etkiliyor...