Eurocup finali. Tek maç ve evsahibi avantajı var. Bir turnuvanın ruhuna aykırı bir durum. Nitekim İspanyollar, Afrika Kıtası'nda bulunan bu ada kentinde iki gündür yapmadıklarını bırakmadılar. Maç sabahı Erdem Can'a yapılan terbiyesizlik ise kabul edilir gibi değil. Resmen 'kasten adam yaralama' suçu işlendi. Hakkında cezai işlem yapılmalı ama hiç sanmıyorum.

Yıllardır finaller kaybeden Gran Canaria bu kez kazanmak için, spor dışı her şeyi denedi. Hatta en kritik anda Bursaspor maçında Onuralp'e kroşe atıp bir maç bile ceza almayan Diop, korkudan sakatlık numarası yapıp faul atışlarını kullanmadı. Yerine giren Benite 2'de 2 yaptı. Klasik İspanyol numaraları. Maça kötü başladı Telekom. Gran Canaria'ya istediği açık alanları verdi. Onlar da çok rahat potaya gitti. Fark 22'ye çıktı. 46-24. İkinci periyot tam 7 dakika basket bulamadı Ankara ekibi. İkinci yarının başında skor 53-33 oldu. Ama yılın coachu seçilen Erdem Can yine harika bir yönetim gösterdi. Savunmada ikili sıkıştırmalar sonrası GranCanaria hücumlarını tamamen durdurdu. Zaman zaman 3 uzun, zaman zaman 5 kısa oynadı. Tony Taylor dışında da herkesten verim aldı. Nitekim Jones ve Grant'in gayretleri ile skor 53-33'ten 64-62'ye geldi. İspanyollar'ın eli ayağı titremeye başladı.

Tebrik ediyoruz...

Kapılan top sonrası Tony Taylor turnike atacakken hücum faul yapıp 5'ledi. Bu kırılma anı oldu. Dönüşte Shurna'nın üçlüğü ivmeyi tekrar ev sahibine geçirdi. Yine de fırsatlar vardı. ama son 5 dakika bu kez bizim şutlarımız girmedi ve daha önce iki final kaybeden Gran Canaria 71-67 ile şampiyonluğa ulaştı. Galiptir bu yolda mağlup. Sabahki olay takımın bütün konstrasyonunu bozdu. Yine de sezon boyu yaptıkları gibi savaşmayı hiç bırakmadılar. 22 sayıdan geri geldiler ama yapılan bir iki basit hata, kupaya mal oldu. Yine de tebrik ediyoruz Türk Telekom takımının bütün yönetimini, teknik kadrosunu ve oyuncularını. Ülkemizi çok iyi temsil ettiler, gururumuz oldular...

EuroCup şampiyonluğu, Türk takımlarının uzak olmadığı bir kültür aslında. Daha önce Galatasaray ve Darüşşafaka bu kupayı kazanırken, geçen yıl da Futti Extra Bursaspor, Play-Off'a sekizinci sıradan girmesine rağmen tüm maçlarını deplasmanda kazanıp finale kadar yükselmişti. Bu yıl da finalde Türk Telekom var... Telekom da bambaşka bir hikaye yazmak üzere. Yıllardır basketbola çok ciddi yatırım yapmalarına rağmen önemli bir başarı elde edememişlerdi. Ama bu yıl doğru isimler yan yana gelince, ortaya da bir başarı hikayesi çıktı kısa zamanda. İlk kez baş antrenörlük yapan Erdem Can, genel menacer Önder Külçebaş sezon başında kadroyu kurarken çok titiz hareket ettiler.

Çok tecrübeli bir takım

Erdem Can, yıllardır Euroleague ve NBA seviyesinde yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra müthiş bir bilgi ve tecrübe biriktirdi. İlk yılında da ortaya harika birtakım çıkardı. Yönetim de teknik kadronun işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Şimdi finaldeler. Kazanırlarsa Ankara'ya ilk Avrupa Kupası'nı getirmiş olacaklar. Rakip Gran Canaria. Daha önce bu kupayı kazanmış, Euroleague oynamış, çok tecrübeli bir takım. Üstüne üstlük saha avantajına sahipler. Bu yıl Las Palmas'ta hiç kaybetmediler. Ama her şeyin bir ilki vardır.

Aşacak gücü ve inancı var

Kadro olarak Telekom'dan çok üstün oldukları söylenemez. Telekom, Türkiye'de Fenerbahçe ve Anadolu Efes gibi Euroleague takımlarını yenerek normal sezonu lider bitirmeyi büyük ölçüde garantiledi. EuroCup'ta grubu GranCanaria'nın ardından ikinci sırada bitirdiler.Normal sezonda iki kere mağlup oldukları takımı 3. maçta yenmek için hazırlar. Erdem Can, EuroCup'ta yılın coachu seçildi. Jarien Grant normal sezonun MVP'si oldu. Taylor çok tecrübeli. Boutsielle, Jones ve Sestine çok iyi bir sezon geçiriyor.

Sonuna kadar hak ettiler

Micheal Eric tecrübesi ile her an göreve hazır. Erkan Yılmaz, inanılmaz bir gelişim gösterdi. Keza Rıdvan, Berk, Mehmet Yağmur, Semih Erden veBoran oynadıkları her an ciddi katkılar veriyorlar. Sonuçta finallerin favorisi olmaz. Türk Telekom buraya gelmeyi sonuna kadar hak etti. Bir kupa da onlara çok yakışır.

İnanılmaz bir Play-Off maçı izledik Atina'da... Fenerbahçe Beko, her ne kadar sakatları olsa da, her ne kadar Play-Off tecrübesi bulunmayan oyunculara sahip olsa da, gerçek bir Play-Off takımı gibi oynadı... İlk maç farklı kaybedilmişti. Bazı şeyleri değiştirmek gerekiyordu. Ama yine kötü bir başlangıç oldu. Olympiakos Fenerbahçe'nin belalısı Canaan'ın üçlükleri ile 26-10 öne geçti. Wilbekın'ın yokluğunda ilk maçta 0 sayı atan Dorsey yine yokları oynuyordu. Ama o değişimi Carsen Edwards gerçekleştirdi. İlk maçın sonlarında sinyali vermişti aslında İtoudis'in pek de planları içinde olmayan Edwards. Girer girmez iki üçlükle bütün ritmi değiştirdi. Diğerlerinin de inanmasını sağladı Amerikalı skorer.. Zaten İtoudis'in savunma planı genel olarak işliyordu. Hücumdaki sorunu Edwards çözünce Fenerbahçe Beko, 12 bin taraftarın önünde oyuna ortak oldu. İkinci yarı Nigel Hayes de devreye girdi. Öyle kritik anlarda, öyle soğukkanlı şutlar soktu ki, Olympiakos iyice strese girdi. Ama Vezenkov'un ilk maçta olduğu gibi orta sahadan attığı üçlük, ardından McKissic'in uzak mesafe şutu öne geçmişken geri düşmemize neden oldu. İşte burada büyük takım, büyük karaktere sahip olmak gerekiyor. Edwards da 4 faul alıp kenara gelmişti. Bu kez Dorsey sorumluluk aldı. O kadar özgüveni yitirmesine rağmen denemekten vazgeçmedi. Motley pota altında şov yaptı.

Önemli eksiklere rağmen

Pierre zaten serinin en istikrarlı ismi. Calathes maçın büyük bölümünü götürürken, bitiren isim ise Guduriç oldu. Fenerbahçe servis kırdı. Seri şimdi İstanbul'a taşınıyor. Booker, Bjelica ve Wilbekın gibi üç önemli eksiğe rağmen Atina'da iki maçta da kazanmaya aday gibi oynayan Fenerbahçe Beko'yu, yeni bir sınav bekliyor. Tabii ki İstanbul'd 2'de 2 yapmak kolay olmayacak. Ama kariyerinde hiç Play￾Off serisi kaybetmeyen İtoudis, maçlara direkt etki etmeye başladı. Takıma güven de geldi. Şimdi strese girme ve düşünme sırası Olympiakos'ta...

Aslında Fenerbahçe Beko, Play-Off serisine çok iyi hazırlanmış, İtoudis başarılı bir maç stratejisi belirlemişti. Booker, Wilbekın ve Bjelica gibi eksiklere, Edwards, Motley, Jekiri, gibi Play-Off tecrübesinden uzak isimlere rağmen normal sezon lideri Olympiakos karşısında başa baş bir oyun sergiledi Fenerbahçe Beko. Farkı yaratan ise 3. çeyrekte Canaan ve Vezenkov'un mucize üçlükleri oldu... El üstünden, süre biterken atılan bu üçlükler kafa kafaya giden maçta skoru değiştiren faktörler oldu. Yani kişisel beceriler, denk güçlerin mücadelesinde sonucu belirledi.

Sarı-Lacivertliler de ilk üç periyot ciddi bir üç sayı yüzdesi yakalamasına rağmen kritik anlarda riske edilen Calathes'in girmeyen şutları ve bu günler için transfer edilen Tyler Dorsey'in yine 'hiçleri' oynaması mağlubiyette etken oldu. Play-Off'lar uzun bir döneme yayılıyor.Her maçın, her maç içinde periyotların hikayeleri farklı olabiliyor. İtoudis'in genel stratejisi doğruydu ama bel bağladığı bazı isimlerden gereken katkıyı alamadı. Geldiği günden beri işin içine giremeyenDorsey yerine, Edwards-Melih ikilisinin dakikaları artmalı diye düşünüyorum.

Oynayamadılar...

Motley'i biraz daha fazla topla buluşturmak gerekiyor. Wilbekın da kalan maçlarda süre alabilir belki. Olympiakos maçın net favorisiydi. Savunmada onları durdurduk. Kendi basketbollarını oynayamadılar. Ama biz de üretkenlikten çok uzak kaldık. Başta da belirttiğim gibi 3. çeyrekte Canaan'ın ekstra üçlükleri olmasa galibi son top belirleyebilirdi.

Sonuçta Fenerbahçe kaybetse de, buradan bir galibiyet çıkarma ihtimali olduğunu gördü. Umarım moral bozmayıp, yarın daha az hata yapıp, daha konsantre oynarlar...

Fenerbahçe Beko, bir yıl aradan sonra tekrar Play-Off macerasına başlıyor. Yine bir sezon önceki gibi sorunlarla dolu bir Play-Off dönemi yaşayacaklar. Obradoviç döneminde üst üste 5 yıl Final-Four oynayan, ardından Kokoskov’la bir sezon Play-Off’a kalan Fenerbahçe Beko, şimdi İtoudis yönetiminde son dördün kapısına dayandı. İnişli çıkışlı bir sezon geçti Fenerbahçe açısından. Yeni bir coach, yeni oyuncularla sezona giren Kanarya, aslından beklenenin çok üzerinde bir başlangıç yapmıştı. İlk 10 maçın 9’unu kazanan Kanarya, belki de bu başlangıç nedeniyle kendisini Play-Off’a atabildi. Ardından sırasıyla neredeyse tüm oyuncuları sakatlık süreçleri yaşadı. Şimdi de en önemli dönemde Devin Booker ve Nemanja Bjelica yok. Wilbekin, Guduric ve Metecan, Atina’ya gitti ama uzun süredir sakatlar ve takım idmanı yapmıyorlar. Oynasalar bile ne kadar performans verecekler soru işareti.

Yıldızları yok ama...

Olympiakos ise geçen yılki kadroyu büyük ölçüde korudu ve son derece istikrarlı bir normal sezon geçirdi. 34 maçın 24’ünü kazanıp zirvede yer aldılar. Baktığımız zaman çok büyük yıldızları yok belki ama harika takım oyunu oynuyorlar. Eski Fenerbahçeli Kostas Sloukas’ın organizasyonunda Vezenkov’un yıldızlaştığı sistemde, Papanikalou, McKissiç, Fall, Walkup, Larantzakis gibi görev adamları ile tahmin edilenin üzerinde bir başarı yakaladılar. Geçen yıl da Final-Four oynayıp, yarı finalde Anadolu Efes’e mağlup olmuşlardı. Bu yıl da üzerine koymak istiyorlar.

Sürprizlerle dolu

Fenerbahçe Beko, Olympiakos’a oranla çok daha derin ve geniş bir rotasyona sahipti. Sakatlıklara rağmen eldeki mevcut yıldızlarla yine Olympiakos’la baş edebilirler ama Wilbekın ve Guduriç’in ikisi birden oynamazsa hücum organizasyonunda çok zorlanacaklar. Ama seri uzun. Bu ikili ilk maç olmasa bile en kötü önümüzdeki hafta İstanbul’daki mücadelelere yetişir. Eksikler nedeniyle favori Olympiakos ama Play-Off’lar sürprizlerle doludur... 

Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, yıllardır özlemini duyduğu Euroleague şampiyonluğuna sonunda ulaşmıştı. 9 Final-Four, 4 final derken bir türlü o şampiyonluk gelmiyordu. Ama bu kez, Prag'da şeytanın bacağını kırdı Sarı-Lacivertliler, önce Schio'yu, ardından Çukurova Basket'i devirip 2022-23 sezonunun en büyüğü oldu. O kupa dün Metro Enerji salonundaydı. Tribünler tıklım tıklım, şampiyon takımı bağırlarına bastı. Ardından derbi başladı.

Mc Govan'ı durdurdular

Galatasaray da Eurocup finalisti olarak çıkmıştı rakibinin karşısına. İlk yarı başa baş geçti. Galatasaray, Mc Govan'ı pota altında harika kullandı. Mill ioyuncumuz 15 sayı üretti daha ilk yarıda. Fenerbahçe ise finalde Stewart'ın ardından harika bir performans sergileyen Mc Bride önderliğinde skor üretti. Stewart yine üzerine düşeni yaptı. Devre 45-42 sona erdikten sonra ikinci yarıda Fenerbahçe savunması değişti. Mc Govan'a ikili sıkıştırmalar geldi. ABD asıllı pivotu oyundan düşüren Fenerbahçe, dışarıda da rakibini zor atışlara bıraktı.

Doyasıya kutladılar

Savunma kaynaklı gelen sayılarla da üstünlüğü çok çabuk ele geçirdi Fenerbahçe. Meeseman 4 blok yaparken, McBride'ın 15, Merve Aydın'ın da 14 sayısı Sarı-Lacivertliler'i farka götürdü. İkinci yarıda sadece18 sayıya izin veren Fenerbahçe, Play-Off yarı final serisinde 1-0 öne geçerken, maç sonu hem derbi galibiyetini, hem de Euroleague zaferini taraftarlarıyla doyasıya kutladı...

Fenerbahçe Alagöz, belki yıllar önce kazanmayı hak ettiği bu kupaya 2023 yılında ulaştı. 9 Final-Four ve 4 final oynayıp tümf inalleri kaybeden Fenerbahçe, tarihinin en güçlü kadrosuyla geldi Çek Cumhuriyeti'ne...Hep final sendromu yaşayan Sarı-Lacivertliler bu kez çok kararlıydı.

Stewart işi bitirdi

Özelliklede Brenna Stewart. Dünya'nınen iyisi olarak gösterilen, kariyerinde oynadığı her takımla şampiyon olan Stewart zaten bunun için transfer edilmişti. İlk 5 dakika başa baş geçtikten sonra Stewart oyunun hakimiyetini eline aldı. 4/4 üçlük olmak üzere ilk 20 dakikaya tam 20 sayı sığdırdı. Karşısında kimse duramadı. Onun bu müthiş performansıyla fark giderek açıldı. Çukurova savunması da çaresiz hissedince moral bozukluğu onların hücumlarına da etki etti. Periyot 29-17 sona erdikten sonra ikinci çeyrekte oyunu tamamen Fenerbahçe domine etti. Stewart attıkça attı, 28-7'lik seri yakalayan Sarı-Lacivertliler, farkı 35'e çıkarıp devreyi 57-22 devreyi de 57-24 önde bitirdi.

İkinci yarı formalite oynandı

İkinci yarı formalite icabı oynandı ve Fenerbahçe hasretini çektiği o şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Umarız bu başlangıç olur ve daha birçok şampiyonluk gelir... Fenerbahçe bu sonuçla hem erkekler, hem de kadınlarda Euroleague şampiyonu olan ilk ve tek kulüp olma başarısını gösterdi. Spor kulübü olmanın hakkını fazlasıyla veriyor Fenerbahçe... Kendilerini tebrik ediyoruz... Çukurova Basket Mersin Yenişehir Belediyesi, Euroleague'deki ikinci yıllarını final oynayarak bence büyük bir başarıya imza attı. Başkan Serdar Çevirgen, yıllardır üzerine koyarak Mersin'de harika bir organizasyon yürütüyor. Planlı ve programlı olarak yollarına devam ediyorlar. Kadın basketbolu için çok önemli bir kulüp ÇBK. İlk yıllarında final kaybettikleri için üzülmesinler. Böyle devam ederlerse mutlaka yakın gelecekte onlar da Euroleague şampiyonu olabilir. İki Türk takımı finalde izlemek gurur vericiydi. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Türkiye'nin iki takımı, Avrupa'nın en büyüğü olmak için sahne alıyor. Bir tarafta defalarca Final-Four, 4 kez de final oynayan Fenerbahe Alagöz, diğer tarafta ise Euroleague'deki ilk yılında finale kalan Çukurova Basket Mersin Yenişehir... Sonuçta aynı 2014 yılında olduğu gibi bir kez daha en büyük kupa Türkiye'ye gelecek. O zaman Galatasaray, Fenerbahçe'yi yenme başarısı göstermişti. Bakalım kupa İstanbul'a mı yoksa, Mersin'e mi gelecek. Sonuçta bir Türk takımı Euroleague kazanacağı için bizden mutlusu ve gururlusu yok.

Kadrosuyla favori konumunda

Maçı biraz analiz etmeye çalıştığımızda iki farklı basketbol oynayan takım görüyoruz. Fenerbahçe Alagöz, Marina Maljkoviç yönetiminde, Brenna Stewart, yılın MVP'si seçilen Meeseman, WNBA ve Euroleague şampiyonlukları bulunan Vandersloot, İagupova, McBride ve Sabally gibi yıldızları ile sezon başından bu yana en büyük favori konumunda.

Zorlu geçen sezona rağmen finaldeler

Çukurova Basket de iddialı bir kadro ile yola çıktı. Sakatlıklar ve takımdan ayrılanlar nedeniyle bir çok yabancı, 3 de coach değiştirmelerine rağmen finale kadar gelmeyi başardılar. Çukurova, yıllardır gerek tesis, gerekse oyuncu bazında yaptığı yatırımlarla büyük oynuyordu ama ilk yıllarında finale kalmaları da büyük başarı. Takımın en büyük iki kozu Chealse Gray ve Tiffany Hayes. Sonradan gelen Crvendakiç ve Cornelius da ciddi katkılar veriyor. Takım savunmasını iyi yapıyorlar. Prag zaferini getiren en önemli unsur buydu. Bir tarafta büyük yıldızlardan kurulu Fenerbahçe. Bir tarafta iyi oyunculardan kurulu, daha bir takım görüntüsü çizen Çukurova. Kaybedilen 4 final ister istemez kulüpte baskı ve stres yaratıyor. Oyuncular bundan etkilenmezse Fenerbahçe avantajlı taraf. Ama beraber oynayan, ilk kez finale kalan ve rahat olan taraf Çukurova. Baskıyı Fenerbahçe kadar hissetmeyecekler. Bu da Çukurova'nın avantajlı yanı...