MENÜ

Fener vurdu yıkamadı

Abone Ol Google News

Kötü oynarken de kazanmak çok önemli. Sezon başı, yol çok uzun ama her galibiyetin, her sayının nisan ayında son düdük çaldığında öylesine önemi oluyor ki... Nitekim Fenerbahçe Beko geçen sene 10’da 9’la başlayıp Play-Off’a son saniyede kalabilmişti. İyi başlayıp, kötü bitirmelerine rağmen hedefe ulaşmışlardı. Dün de iki üç kez çift haneli farklarla geri düşmelerine rağmen galibiyet avuçlarının içine geldi. Fenerbahçe’nin. Tabii ki bu geri dönüşlerde ortaya konulan karakter, savunmada gösterilen mücadelenin payı büyük. Ama hücumlar olmuyor. Kazanılan Milano maçında da tamamen Wilbekın ve Guduriç’in birebirleriyle sonuca gitmişlerdi. Karşıyaka karşısında bu oyun tutmadı. Valencia maçına da 22-9 geride başladılar. Kalan 3 periyodu da Fenerbahçe kazandı ama maçı Valencia!...

Haberin Devamı

Biraz umutla

İtoudis hala arayış içinde. Roller henüz belli olmadı. Geçen yıl takımı sırtlayan Hayes ve Pierre henüz işin içine giremediler. Guduriç formsuz. Motley, Sertaç ve Papagiannis üçlüsünden kimin ne kadar oynayıp, ne kadar katkı vereceği belirsiz. Bu şartlara rağmen son derece agresif oynayan, geçen hafta Final-Four temsilcisi Monaco’yu yenen Valencia’ya karşı maçı kazanacak noktaya getirmek biraz bardağın dolu tarafından bakmak gibi... Kötü oyun, kötü hücum, kimin ne yaptığı belli değil ama buna rağmen mücadele ve ortaya konulan karakter en azından geleceğe biraz umutla bakmamızı sağlıyor. Wilbekın son serbest atışı kaçırmasa şu an ‘kısa günün karı’ diye bakıyorduk maça. Ama olmadı. Hücumalar düzelebilir, roller oturabilir, daha yol uzun. Eksikler çok. Ama kararlı bir oyun grubu vardı sahada. Dorsey’in geçen yıla göre konsantre olması da sevindirici. Ama 4 numara takviyesi de şart. Olabiliyorsa Calathes’in yerine bir başka oyun kurucu..

Haberin Devamı
YORUM YAZ