Maçın yarım saatlik bölümü iki takım için de üretkenlikten uzak, biraz daha Beşiktaş’ın kontrolünde geçti. Arayan Beşiktaş, sabreden ve fırsat kollayan Trabzonspor’du. Aradığı fırsatı da Sosa’nın frikiğinde buldu. Arjantinli, öyle bir top kesti ki Dorukhan’a hatayı yaptırdı ve gol geldi.

Bu golle özgüveni anında çöken Beşiktaş’a karşı Trabzonspor oyunu da dengeledi. Sosa bu kez akan oyunda denedi, yine şansı yanındaydı, top Necip’e çarptı ve maç bir anda 2-0’a geldi.

Beşiktaş özellikle Boyd, Nkoudou, Dorukhan gibi oyuncularının vasatın bile altında kaldığı ilk yarıda büyük hayal kırıklığı ile soyunma odasına gitti. İkinci yarı oyun Trabzonspor’un oyunu oldu.

Tel tel dökülen Beşiktaş’a, Nwakaeme’nin ortasında Sörloth’la bir darbe daha vurdular. Güven her ne kadar farkı 2’ye indirse de Nwakaeme attığı harika golle fişi çekti.

Fırtına galibiyeti sonuna kadar hak etti.

Gecenin sorusu

Abdullah Avcı’nın geçtiğimiz haftasında bahsettiği iyi sinyaller nedir? Bu sorunun cevabını henüz Abdullah Avcı’dan başka bilen biri yok. Çünkü Beşiktaş ne top rakipte ne de kendindeyken iyi bir görüntü vermiyor.

Maçın starı

Sosa maçın hikayesini takımı adına yoktan var ettiği gollerle çeviren oyuncuydu. Dinlenmiş bir Sosa futbolu seven herkesin en keyif alarak izleyeceği bir oyuncu olduğunu hatırlattığı bir maç oynadı.

Maçın olayı

Abdullah Avcı’nın Necip, Boyd seçimleri, Beşiktaş’ın 3. deplasmanında mağlup olmasını bir kenara bırakıyorum doğru dürüst pozisyon bulamadığı dağınık görüntüsü gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Ünal Karaman’ın Trabzonspor’u Avrupa Kupası oynamasaydı bu kısıtlı kadroya rağmen formsuz şampiyonluk adayları arasından sıyrılması sürpriz olmazdı.

Maça Galatasaray stoperleri kötü başlayınca ilk 15 dakika Fenerbahçe’nin daha çok kontrol ettiği bir oyun oldu. Ozan- Tolga gibi orta saha özellikli kanat tercihleri topun daha çok Fenerbahçe’de kalmasını sağladı. Ancak 20’den sonra Galatasaray işi dengeledi. Fenerbahçe ceza sahasına Lemina (2), Nagatomo gibi sürpriz oyuncular sokarak pozisyonlar yakaladı. Fenerbahçe, Altay’ın iyi oynaması ile devreyi deplasman takımı olarak istediğini alarak kapamasına rağmen hücum olarak Vedat Muriç’e destek olamadı. Bu görüntü Ersun Yanal’ı Deniz Türüç hamlesine itti. Bu hamleye rağmen Fenerbahçe için hikaye çok değişmedi. Feghouli ve Belhanda’nın neredeyse hiç devreye giremediği, hamlelerin sonuç vermediği, Falcao’nun istediği topları alamadığı Galatasaray ise taraftarını heyecanlandıracak duruma sahip değildi. Maçın hakkı beraberlikti ancak oyun derbiye yakıştı mı derseniz, hayır.

Gecenin sorusu

Kim kazançlı çıktı? Büyük resme bakınca Fenerbahçe derbi kaybetmeme istatistiğini sürdürerek istediğini alan taraf oldu. Ancak Galatasaray özellikle Falcao’yu kullanamamanın sıkıntısını yaşadığı maçta kaybeden taraftı.

Maçın starı

Altay maçın kontrolü hangi takıma geçerse geçsin Galatasaray’ın pozisyonlarına hazırlıklı bir görüntü verdi. Refleksleri kusursuz ve aldığı pozisyonlar doğruydu.

Maçın olayı

Gecenin sürprizini VAR yaptı. Penaltı mı değil mi derken atağın başındaki pozisyonda yakalanan Babel’in eli ne karar verirse versin alacağı tepki düşünüldüğünde Cüneyt Çakır’ı kurtardı.

Kısa mesaj

Galatasaray’ın form durumuna bakınca PSG maçı düşünüldüğünden çok daha zor geçebilir.

Bordo- Mavililer’de ligin en iyi sol beki Novak ve dinlenmiş bir Nwakaeme’nin yanı sıra Sosa’nın iyi oynaması çok önemli. İşler kötü giderken bu maç önemli bir fırsat. Beşiktaş’ın deplasman performansı da ev sahibinin iştahını daha da artıracaktır.

Trabzonspor’un bu maç öncesi artıları eksileri nelerdir?

Avantajları rakibin formsuzluğu

Trabzonspor’un Beşiktaş maçı öncesinde en önemli avantajı rakibinin de kendisi kadar formsuz oluşu. Özellikle kolay pozisyon veren Beşiktaş savunmasını, savunma arkası koşularla, çabuk hücumlarla zorlayabilir. Ancak Trabzonspor için aynı 12-13 kişi ile sezon başından beri maçlara çıkması da yorgunluk üzerinden büyük dezavantaj.

Trabzon'dan hangi oyuncu ön plana çıkar?

Nwakaeme ve Sosa...

Şu anda Süper Lig’in en iyi sol beki Filip Novak’a sahip Trabzonspor dinlenmiş bir Anthony Nwakaeme ile Beşiktaş’ı bu kanattan oynamaya mecbur etmek isteyecektir. Tabii ki tüm maçlar için geçerli olan Arjantinli yıldız Jose Sosa’nın en iyi oyununu sergilemesi de Trabzonspor için en önemli detay.

Ünal Karaman kazanmak için nasıl bir oyun anlayışıyla sahaya çıkmalı?

Oyun anlayışı değişmeli

Aslına bakarsanız elinde şu andaki durumdan farklı bir alternatifi yok Ünal Karaman’ın. Hamle bile yapamazken bu oyun anlayışını hangi oyuncuları katarak nasıl değiştirecek. İmkansız. Ayrıca oyun tarzı değiştirmek üstüne çalışılması gereken bir durumdur. Sezon ortasında aklına esen oyun anlayışı değiştiremez. Çalışmış olmak gerekir.

Son dönemdeki kötü sonuçların bu maça negatif etkisi mi olur, yoksa tam tersi motivasyonu artırır mı?

Sonuçlar avantaj yaratabilir

Bu maçlar işler kötü giderken her takım için fırsattır. Trabzonspor’un da hem oyuncu hem de Ünal Karaman üzerinden büyük maç kazanmaya çok ihtiyacı var. Beşiktaş’ın sezon başından beri deplasman performansları düşünüldüğünde ise Trabzonspor’un iştahı da mutlaka artacaktır.

Derbide ev sahipleri, genelde seyircisini de arkasına aldığı düşünüldüğünde oyun kalitesini belirleyen taraf olur. Ancak son dönem derbileri için oynanan futbolun kalitesi işin gerginliğine kurban gidiyor. Yine de Galatasaray özelinde bu işi hiçbir gerginlikten etkilenmeden iyi yapabilecek özel oyuncular var. Oyun kalitesini belirleyecek ilk oyuncu ise Sofian Feghouli. Sezona çok formda başlamasa da maç içinde iyi oynadığı 20-25 dakikalık oyun bile hem pozisyona girme konusunda hem de oyunun doğru oynanmasında etkili oluyor.

Demeçler etkilerse...

Skor belirlemekte ise favori isim elbette Falcao. Galatasaray’ın ceza sahasına girdiği her pozisyon için doğru yerde olacağı ya da son haftalarda çok hata yapan Fenerbahçe stoperlerinin zaafiyetlerini ortaya çıkarabileceği bir gerçek. Sonuçta büyük maçlar büyük oyuncular üzerinden çözülür. Galatasaray için de bu maçı çözebilecek isimler Feghouli ve Falcao. Bu maçta aslında ön plana çıkması açısından değil, ama az hata yapmaları üzerinden stoper tandemi Marcao - Luyindama’nın gösterecekleri performans da Galatasaray için çok belirleyici olacak. Diğer taraftan bir futbolsever olarak en büyük umudum, yaşanan demeç savaşlarından oyuncuların etkilenmemesi, yoksa derbiye yakışan futbol izlemek yine hayal olur.

Fenerbahçe, yeni sezon hazırlıkları kapsamında İtalya Serie A takımlarından Cagliari ile 2-2 berabere kaldı. Sarı-Lacivertliler, yaptıkları hatalarla çok hazır bir görüntü vermedi.

Savunma bloğu arayışı devam ederken bu bölge hariç ideal 11’i ile çıktı Fenerbahçe, Cagliari maçına. 6’sı yeni, kalan 5 oyuncusunun da 2’sini de farklı pozisyonlarda oynatan Ersun Yanal için özellikle orta sahanın göbeğinde oynayan Emre-Ozan Tufan ikilisinin performansı ilk yarı dikkat çekiciydi. Fakat Cagliari topa daha az hakim olmasına rağmen savunmanın uyumsuzluğundan faydalanarak net fırsatlar yakaladı. Çok pozisyon üretemese bile Emre Bölezoğlu’nun usta işi frikiği ve Ozan Tufan’ın yaptığı driplingi harika vuruşla süslediği golü ile daha ilk yarıdan skoru aldı Fenerbahçe. Ancak bu hikaye Emre’nin oyundan çıkması ile çabuk değişti.

Deniz Türüç...

Hem oyun hem de skor dengelendi. Çabuk ataklara karşı zorlanan Sadık, oyuna girer girmez sakar bir iş yaparak penaltıya sebebiyet veren Reyes savunma bloğunun sıkıntısının ne kadar büyük olduğunun ispatı hatalar yaptılar. Sonuçta Fenerbahçe çok hazır bir görüntü vermedi. Özellikle savunma ve kaleci performansları, kolay yenen gollerle kendini belli etti. Hücumda ise Deniz Türüç, dün akşam izlediğim Moses’la forma rekabetinden galip çıkabilir.

Ön plana çıkanlar...

Emre Belözoğlu:

Oyunu ve arkadaşlarını iyi yönetti. Harika bir frikik golü attı. Oyunda kaldığı süre içinde keşke 3-4 yaş genç olsaydı dedirtti. Fenerbahçe O’nu sahada ne kadar çok tutabilirse oyun kalitesi o kadar iyi oynayacak.

Ozan Tufan:

Emre Belözoğlu ile oynadığı ilk yarıyı çok iyi, maçın genelini iyi oynadı. Bu sezonun oyunu iki yönlü oynama konusunda en önemli kazancı olacak gibi. Attığı goldeki ustalık ve soğukkanlılığı özgüveninin ispatıydı.

Cebrail:

Henüz acemi olmasına rağmen çok istekli ve korkusuzdu. Hasan Ali yokken oynamalı diyemem ancak şans verilmeye devam edilirse yeteneği olduğunu, oyun görüşünün iyi olduğunu 45 dakikada göstermeyi başardı

Devre arası transferleri ile birlikte kolay mağlup olmayan, çabuk hücum eden ve özellikle iç sahada yeni stadında taraftarı ile coşkulu maçlar oynayan Ankaragücü’ne karşı Fenerbahçe’nin işi hiç de kolay değil. Öncelikle topa hakim olduğu anlarda bireysel hata yapmaması ve geriden oyun kurarken Tolgay’ı çabuk bulması şart. Topu öne doğru taşırsa Zajc ve Soldado pozisyon bulma ve bitirme konusunda iyi iş çıkarabilirler.

Diğer taraftan Orgill tehdidine karşı Sadık-Skrtel performansı da oldukça belirleyici olacak. Fenerbahçe savunması top Ankaragücü’ne geçtiği anda rakiplerine uzak kalırsa bu hataya cezayı kesecek Boyd gibi bir yıldıza da sahipler. Fenerbahçe için puan anlamında rakibiyle deplasmanda oynayacağı maçta alacağı bir galibiyet sezon sonuna kadar skor kadar iyi futbol oynamaya da yönelebilmek demek. Aksi bir durumda ise yine stresli ve gergin maçlar oynamak zorunda.

Bu istatistiğe dikkat

Bu maçta, Süper Lig tarihinde en fazla gol atan takım (Fenerbahçe- 3543) ile en fazla gol yiyen takım (Ankaragücü - 2137) karşı karşıya gelecek.

Ön plana kim çıkar?

İki takım için de bitiriciler maçın kaderini belirleyebilir. Soldado ve Orgill özellikle de ilk golü kimin atacağının maçın hikayesini belirleyebileceği maçta öne çıkacak isimler.

Kısa mesaj

Ersun Yanal’ın dayanıklılık konusunda milli aradan sonra bir etkisi olacağını ve özellikle son 20 dakikada bu etkinin hissedilebileceğini düşünüyorum.

Maça Sivasspor’un yaptığı prese yenik düşüp topu hücum hattına geçiremeyen bir görüntü ile başladı Fenerbahçe. Kalabalık savunma arasında kaybolan Zajc, Ayew ve Soldado topla buluşma şansı yakaladıkları anlarda ise topları tutamayıp kolay kaybedince Fenerbahçe için pozisyonsuz bir ilk yarı çıktı ortaya. Sadece Moses’ın birkaç adam eksiltme girişimi ile kazanılan duran toplar ise kötü kullanılarak heba edildi. 2. yarı tempo arttırmakta zorlanan Fenerbahçe zorunlu Mehmet Ekici-Topal değişikliği ile 3 ofansif orta sahaya döndü ama yine tık yoktu. Hücum etmek için rakibinin hatasını kollayan Sivasspor ise Sadık’ın maç boyunca ha yaptı ha yapacak dedirten hatalarından birine Emre Kılınç’ın pasında Özer ile keserek Kadıköy’de buz gibi bir hava estirmeyi başardı. Ancak bu gol adeta fitili ateşledi. Çift santrfora dönen Fenerbahçe, Soldado ile çok çabuk bir gol bularak skoru dengeleyip, Ekici’nin iğne deliğinden geçirdiği Hasan Ali ortasında belki de sezonun en önemli golü ile 3 puanı almayı başardı.

Gecenin sorusu?

Zajc mı yoksa Mehmet Ekici mi? Sakatlığı ya da maç temposunda eksiği bulunmayan Mehmet Ekici’nin şu an için Zajc’ın önünde olduğunu düşünüyorum.

Maçın starı

Fenerbahçe taraftarı takımının durumu ne olursa olsun bu sezon desteğini hiç esirgemedi. Sivasspor maçı için de bir yıldız bulunacaksa o yıldız saha içinde değil tribündeydi.

Maçın olayı

Ersun Yanal’ın pas trafiği konusundaki sıkıntıyı çözmekte zorlandığı anlarda gelen golle yenik duruma düşmesi ve çift santrfora dönerek maçı çevirmesi gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Sivasspor’da Emre Kılınç ustalığı, Fenerbahçe’de Moses’ın adam eksiltmedeki başarısı kısır geçen maçta zaman zaman futbolu bize hatırlattı.

Özellikle ilk 43 dakikada yani gol yiyene kadarki Galatasaray'ın, her şey istediği gibiydi. Donk'un zaman zaman savunmanın ortasına girmesi, Ndiaye ve Fernando'nun pozisyon bilgileri ile enerjileri sayesinde Lokomotiv'e pozisyon vermezken, ceza sahasına gereğinden fazla gömüldüğü pozisyonda golü yiyince her şey tersine döndü. Galatasaray, sanki ilk kez gol yemiş gibi ikinci yarıya düşük tempolu moralsiz ve özgüvensiz bir takım olarak döndü. Rakibe kaybedilen her topta Lokomotiv'li oyuncular, elini kolunu sallaya sallaya Galatasaray ceza sahasına girmeye başladılar. Şampiyonlar Ligi'nin en sıradan takımlarından biri olan ve son maçlarını gol yemeden kapatamayan Lokomotiv Moskova, Galatasaray'ın tabiri caizse ipin ucunu saldığı maçta hem işin savunma kısmını, hem de hücum savunmasını çok daha iyi yapmaya başladı. Galatasaray'da ise Ozan ve Donk haricinde oyuncuların vücut dili, bu maçı çevirmek için çok da niyetli olmadıklarının göstergesi gibiydi. Sonuçta Galatasaray, gole kadar oyunu dengede tutan performasına rağmen golden sonra mağlubiyeti hakeden bir performans ortaya koydu. UEFA Avrupa Ligi'nde devam edebilmek için ise bana göre artık Porto'yu içerde yenmek şart.

Maçın adamı

Anton Miranchuk, Lokomotiv maçında hem işin savunma kısmını hem de 90 dakika boyunca dayanıklılığıyla ve oyunu dikine oynaması ile maçın en iyisiydi.

Maçın olayı

4 as oyuncusu geri dönmüş olmasına rağmen Galatasaray'ın maçın genelindeki hücum performansının kötülüğü hem maçın olayı hem de maçın hayal kırıklığıydı.

Gecenin sorusu

Galatasaray'daki santrfor problemi nasıl çözülür? Görünen o ki Eren Derdiyok, ne fiziksel ne de psikolojik olarak 1. santrfor olabilecek durumda değil. Onyekuru'nun derbide tek santrfor olarak sahaya çıkabileceğini düşünüyorum.

Kısa mesaj

Ozan Kabak, tecrübesizliğine rağmen 90 dakika içerisinde sadece tek bir hata yapıp, Galatasaray'ın en iyisi olduysa artık gençlere her kulvarda şans verebilmek Fatih Terim için mümkün.