Hedefleri ve oynadıkları oyun tarzları farklı olsa da kendi oyunlarını çok tempolu bir şekilde sahaya yansıtan iki takım vardı. Başakşehir pas trafiğini doğru yaptığı anlarda Kasımpaşa ceza sahası önlerine daha fazla gelse de kusursuz oynayan Kasımpaşa savunması sadece Emre’nin frikiğinde ciddi anlamda tehlike yaşarken onda da Veigneau müthiş bir önsezi ile gol kadar değerli bir hamle yaparak golü çıkardı. Hücumda ise Trezequet’nin ve Edouk’un çabukluğuyla kontra kovalasalarda pozisyon bulmakta zorlandılar. 2. yarıya ilk yarıda durdurduğu Başakşehir’e karşı yine aynı tempo ile hücum ederek başladı Kasımpaşa.

Mert’in hatası ve...

Özellikle hafta içi oynadığı 120 dakikalık maçın etkisi ve yorgunluğu ile Başakşehir’in bu tempoya karşılık veremediği anlarda Diagne, Da Costa’yı hataya zorlayarak yaptırdığı penaltı ve attığı golle Kasımpaşa’yı öne geçirdi. Başakşehir, Abdullah Avcı’nın Napoleoni hamlesi ile duran toptan bulduğu gol ile beraberliği yakalasa da Diagne, Mert Günok’un büyük hatasında son saniyelerde attığı gol ile özellikle takımının 2. yarı oynadığı oyunun hakkını verircesine Kasımpaşa’ya 3 puanı getirdi.

Günün sorusu?

Başakşehir neden kaybetti? Sezona formsuz başlayan Başakşehir’in yorgunluğu kadar Kasımpaşa’nın akılcı ve agresif oyunu da maçı Kasımpaşa’ya getirdi.

Maçın starı

Penaltıyı kazandırıp atan ve 2. golde de karambolde santrfor kurnazlığı ile takımını galibiyete taşıyan Diagne bana göre hem maçın hem de haftanın futbolcusu oldu.

Maçın olayı

Kemal Özdeş’in ilk yarı savunma ağırlıklı ikinci yarı ise hücum iştahını arttırdığı ancak işin genelinde her iki devrede oynattığı akılcı oyun gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Halis Özkahya iyi niyetli bir oyuncu grubunun olduğumaçta hatasız bir maç yönetti.

Başka bir ülke de olsa ligin 5. haftasında bırak başkan, teknik direktör değişikliği bile normal değil. Ancak konu bizim lig olunca hiç de anormal değil. Başkanlığı boyunca Beşiktaş’ta feda sezonu dahil iyi olduğu kadar kötü seçimler de yaptı Fikret Orman.

En iyi hamlesi ise Şenol Güneş oldu. Sportif başarısının yanında Şenol Güneş’in parlattığı oyunculardan önemli gelirler elde etti. En büyük transfer başarısı Cenk Tosun oldu. Ligin bitmesine 6 ay kala imza attırdığı, bonservis ödemeden aldığı Cenk’ten 25 milyon Euro kazanarak belki de Süper Lig’in en büyük kazancının altına imza attı. Fakat bu başarılar dalgalanan kurla beraber oyuncu ödemeleri aksayıp, Beşiktaş’ın saha içi performansına yansımaya başlayınca işler değişti.

En iyisini yapma mecburiyeti...

Futbolda her geçen gün daha iyisini yapma mecburiyeti sadece oyuncu ve teknik direktörler için değil, yöneticiler için de geçerli bir kural. Fakat Fikret Orman, son dönemde işin üstesinden gelemedi. Tabi acı gerçek Abdullah Avcı sezona iyi başlamış olsaydı sonuç bu olmayabilirdi. Fikret Orman’ın şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi başarısında ki aslan payını doğru hoca seçimine bağlamak hiç de yanlış olmaz.

Kısacası yaptığı işlerle ne çok kötü ne de efsane olmadı. Kim nasıl hatırlamak isterse öyle hatırlar. Ben ise Şampiyonlar Ligi başarısı ile hatırlayacağım.

Trabzonspor maça akıllı, sakin ve golle başladı. Set hücumunu doğru paslarla yapıp Abdulkadir-Sörloth organizasyonunu Advijaj’in usta işi vuruşu ile bitirdi. Sonra ise Fırtına işin savunma kısmını iyi yaptı. Ta ki Rıza Çalımbay’ın Fernando hamlesine kadar. Fernando oyuna girdi ve iki fırsat oluşturdu. İlkinde savunma arkasına sarkıp Uğurcan’ın da hatasıyla golü attı, 2.’sin de ise Hakan’a direğe takıldığı pozisyonda harika bir orta yaptı. İkinci yarıda Uğurcan goldeki hatasını affettirircesine çıkardı. Trabzonspor tarafında Sosa, Sörloth, Nwakaeme gibi oyuncular vasatın altında kalınca pozisyon da bulunamadı. Buna rağmen galibiyet adeta Trabzonspor’un ayağına geldi ancak Sörloth vasat oyununu dışarı attığı penaltı ile süsledi. Sivasspor’un pozisyon sayısı olarak üstün olması yorgun Trabzonspor için bir puan iyi dedirttiği anda Uğur Çiftçi sahneye çıktı ve 2. yarıdaki futbolun hakkını veren golü atıp galibiyeti getirdi.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’da işler düzelir mi? Sakatlar iyileşse dahi bu yoğun maç trafiği ve kısıtlı kadro üzerinden bütün kulvarlarda Trabzonspor’u zorlamaya devam edecektir. Yüksek oyun kalitesi, hızlı futbol beklemek bir hayal.

Maçın starı

Rıza hocanın hamlesi Fernando oyuna girdiği andan itibaren Sivasspor için hücumda herşeyi kolaylaştırdı. Golü atıp geri dönüşün kahramanı oldu.

Maçın olayı

Maçın büyük bir olayı yok aslında. Ama Sosa, Sörloth, Nwakaeme gibi oyuncuların biraz da yorgunluk sebebi ile idare ettikleri bir maç oynaması dikkat çekiciydi.

Kısa mesaj

Trabzonspor için yeni gençleri takıma kazandırabilmek için büyük bir fırsat var. İnşallah değerlendirmeyi başarırlar.

Mütevazı bir kadro ile ligde önemli işler yapabilirsiniz ya da kaliteniz ligde iş görebilir ancak o mütevazı kadro ile hem lig hem Avrupa oynarım derseniz işte bugünkü sıkıntı kaçınılmaz olur. Kaliteli ve lider oyuncuların (ki yaş olarak hiçbiri genç değil) rotasyona giremediği, genç oyuncuların işler kötü giderken daha az şans bulmaya başladığı Trabzonspor için kötü giderken oynanabilecek en zor deplasman Sivas olabilir.

Fiziksel direnci yüksek, kısa yoldan kaleye gitmeyi seven ve maçın tamamını birlikte oynamayı başarabilen Sivas şu an için Trabzonspor’a karşı avantajlı.

Kazanmanın tek çaresi...

Trabzonspor maçı çözecekse ilk 20 dakikada mutlaka gol bulup topu biraz Sivas’a bırakarak oynamalı.

Yorgunluğun dezavantajını kapatabilmek için oyunu dar alana çekip takım savunmasını iyi yapmalı. Ancak o zaman Sivas deplasmanı kötü gidişi durdurabilir.

Kısa mesaj

Bazen yıldız da olsa bir oyuncuyu hazır değilken oynatmak takıma zarar verebilir. İşte Sturridge’de durum bu. Olmaması hazır olmadığı için bir eksiklik sayılmaz.

Ön plana kim çıkar?

Trabzonspor için Abdulkadir Parmak ve Nwakaeme, Sivasspor için ise Yatabare ve Emre Kılınç maçın kilit oyuncuları.

Bu istatistiğe dikkat!

Trabzonspor’u evinde ağırladığı ilk dört maçta rakibini mağlup eden Sivasspor, sonraki dokuz maçın sadece birini kazanabildi. Kalan 8 maçta 5 mağlubiyet alırken, 3 maç da berabere sonuçlandı.

Zanka-Rami ikilisinin top kullanma becerisi Ankaragücü’nün önde baskısına yenik düştü maçın ilk yarısında. Orgill’in çabukluğu ağır savunmayı zorladı ve önce Rami’nin pas hatası sonrasında Zanka’nın ağır kalışı ile Ankaragücü golü buldu. Hücum organizasyonlarının başrolü Kruse’ydi ancak son vuruşlardaki etkisizliği yaptığı iyi işlerin üstünü örttü. Kornerden gelen Zanka golünde Korcan’ın boşa çıkışı adeta “futbol hatalar oyunudur” söylemini doğrular nitelikteydi. 2. yarı Fenerbahçe’nin arka arkaya yaptığı Emre-Jailson değişiklikleriyle topu rakip sahaya daha kolay taşıması ile başladı. Tolga’nın sola geçmesi ve Emre’nin organizasyonları ile baskılı oyun pozisyonlar da getirdi. Tolga ve Kruse kaçırdı, Vedat Muriç ise kariyerinin en rahat dokunuşu ile kaçırmadı. Sonuçta Fenerbahçe bu maçları seven Ankaragücü’nü zor da olsa yenerken derbi öncesi haftayı kayıpsız ve moralli kapattı.

Gecenin sorusu

Maçın yıldızı dışında kalbur üstü oyuncuları kimlerdi ? Özellikle Ozan Tufan, Gustavo Fenerbahçe’de, Orgill ve Sedat Ağçay Ankaragücü’nde öne çıkan performanslar sergilediler.

Maçın starı

Her fırsatta gittiğinde Türk futbolundaki yeri nasıl dolacak diye düşündüğüm Emre dün akşam oyuna girdiği andan itibaren yine oyunun şeklini değiştirdi. Topu öne en doğru anda en doğru yere attı. 2. golde de aslan payı Emre’nindi.

Maçın olayı

Adil Rami’nin Orgill’e karşı ağır kalmanın dışında top kullanma konusunda da sınıfta kalarak Fenerbahçe kariyerine kötü bir başlangıç yapması gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’nin hücum organizasyonlarında Kruse’nin aldığı sorumluluğu paylaştırması şart. Ancak Deniz Türüç ve Rodriques bu konuda vasatın üzerine çıkamadılar.

Topu öne oynama konusundaki en önemli güvencemiz, saha içi liderimiz Sosa’nın vasat kalışı maçın ilk yarısında vasatın altında kalan futbolun en önemli sebebiydi. Büyük bir baskı yemediğimiz halde yan toptan yediğimiz gol ise Getafe için maçın devamında kontrollü oyun getirdi. Biz ise kazandığımız topları genelde yana oynayıp ağır düşününce kalecileri de yere yatmadan soyunma odasına gitti. İkinci yarıya Ünal Karaman Sturridge ile başlayıp, Abdulkadir Parmak ile en önemli hamlelerini sırayla sahaya sürerek devam etti. Oyunu biraz daha rakip sahaya yıkmayı başarsak da pozisyon bulma konusunda Getafe kusursuz bir gece geçirince sınıfta kaldık. Uğur Can iyi oynamasa Getafe maçı erken de koparabilirdi. Sonuçta oyun olarak da kişisel performanslar üzerinden de puan almayı hakedecek işleri yapamayınca grup maçlarına mağlubiyetle başlamak kaçınılmaz oldu.

Gecenin sorusu

Lig maçından sonra Getafe karşısında da oynanan kötü oyunun sebebi nedir ? Kadronun kısıtlı olduğu ve iki kulvarda gidemeyeceği belliyken yaşanan sakatlıklar da takımın belini iyice büktü.

Maçın starı

Pozisyona giremeyişimizin Trabzonspor tarafından kaynaklanan kısmı bir yana dursun, kaptanları Bruno doğru pozisyon alışı ve ilk müdahaleleri ile maçın iyisiydi. Trabzonspor’da ise gecenin iyisi özellikle ikinci yarı performansı ile Uğur Can oldu.

Maçın olayı

Sturridge’nin hazır olmamasına hatta oyuna girdiği andan itibaren hayalet gibi dolaşmasına rağmen Ünal Karaman’ın başka hamle şansı olmayışı maçın olayıydı. Ve sanırım bu olay sezon boyu devam edecek.

Kısa mesaj

Sezonun devamı için Trabzonspor’un kendisine bir ana hedef seçme mecburiyeti olabilir. En azından bir kulvardaki başarı, iki kulvardaki başarısızlıktan iyidir

Öncelikle lig maçı üzerinden Trabzonspor’un verdiği sinyaller iyi değildi. Ancak kendi sahasında açık oynamakla, rakip sahada bekleyip boş alan bularak oynamak arasında çok önemli farklar var. Trabzonspor bu durumu avantaja çevirebilir. Sosa ve Abdülkadir Parmak’ın kazanılan toplarda yapacakları ilk tercihler çok önemli. Sörloth, Sosa, Nwakaeme, Novak ve Pereira bugünkü kadro darlığında vazgeçilmez. Bu durum maçın ilk 60 dakikalık bölümünde birlikte oynama pratiği üzerinden avantaj.

Özel oyuncular devreye girmeli

Diğer taraftan kulübenin kısırlığı işler kötü gider ya da olası sakatlıklar da ise büyük bir dezavantaj. Güç dengelerine bakınca Getafe, Trabzonspor için biçilmiş kaftan bir rakip. Ancak özel oyuncuların tecrübelerini ortaya koyması zaferle geri dönebilmek için olmazsa olmaz.

Nwakaeme ve Sörloth...

Yenebilecek her tür baskıyı gerek topu ayağında tutarak gerek adam eksiltip rakibi geriye koşturabilecek özellikleri ile Anthony Nwakaeme, Trabzonspor’un en önemli kozu. Bulunacak her pozisyon altın gibi kıymetli iken Sörloth’un göstereceği performans da maçın hikayesinin şekillenmesinde en önemli ayrıntı olacaktır.

Alanyaspor ilk düdükle birlikte sahanın her alanında yakın ve müdahaleli oyunuyla Fenerbahçe’nin oyunu dikine oynamasına izin vermedi. Bu iyi savunmayı iyi hucüm ederek taçlandıramayınca Fenerbahçe’nin çabuk oyuncusu Rodriques çıktı sahneye. Hazırladı, Kruse ile ikrama dönen pozisyon Tolga’nın golü ile bitti. Fenerbahçe golü attığı andan itibaren Alanya daha fazla öne çıktı. Fenerbahçe gol sonrası 5 dakikayı yönetemeyince Altay-Zanka iletişimsizliği ile golü kalesinde gördü ve soyunma odasına önde oynama fırsatını teperek gitti. İlk yarıda Altay’ın yaptığı hata çok üzmüş olacak ki 2. yarıya Jailson ve Ozan Tufan da bireysel hatalarla başlayınca daha maçın bitmesine yarım saat kala maç 3- 1’e gelmişti. Alanyaspor için en sevdiği iş olan yaslanarak oynarken çabuk çıkışlar yapma belgeseli bir klasik misali yine iş görmüştü. Fenerbahçe’nin hamleleri, ürettiği 1-2 pozisyon dışında Alanyaspor’u çok da rahatsız edemedi. Sonuçta Fenerbahçe oyun üstünlüğünden ziyade bireysel hatalara kurban gittiği maçta ilk mağlubiyetini almış oldu.

Gecenin sorusu

Neden Jailson ? Ersun Yanal’ın oyunu geriden doğru başlatma isteği Jailson tercihini mantıklı kılabilir. Ancak eğer savunma zaafiyetlerini (Başakşehir maçı gibi) göz ardı edersen, üstelik bunu kulübende 3 stoper varken yaparsan Jailson tercihi sonuna kadar tartışmaya açıktır.

Maçın starı

Fırsatçılığını, takipçiliğini ve bitiriciliğini konuşturdu. Santrfor için doğru zamanda doğru yerde olma mecburiyetini yerine getirerek attığı 2 gol ile Alanyaspor’un maçı kazandıran yıldızı Cisse oldu.

Maçın olayı

İlk 3 hafta iyi iş çıkaran geri dörtlü ve Altay’ın aynı maçta yaptıkları ölümcül hataların maçı kaybettirmesi gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Alanyaspor'un aldığı galibiyeti bireysel hatalar üzerinden değil yaptığı iyi savunma ve rakibini hataya zorlama becerisi üzerinden okursak maçı haketti diyebiliriz.