‘’Tartışmalı bir yönetim‘’
Hakemleri hedef alan açıklamalarla dolu bir haftanın ardından oynanan dün akşamki maçın gidişatını; hakemin verdiği kararlar ve hakemin tavırları önemli ölçüde etkiledi. 11. dakikada Vida, Nadir Çiftçi’ye net sarı kartı gerektiren bir faul yaptı. Aydınus faul dahi çalmadı. Faulün çalınmadığına sinirlenen Nadir, itirazın ölçüsünü kaçırınca sarı kart gördü. Aydınus Nadir’in peşini bırakmadı! Oyun tekrar başlayınca Nadir belli ki hakeme onur kırıcı bir dil kullandı ve kırmızı kartla oyundan atıldı. Gençlerbirliği’ne çalınmayan bir faul sonrası, Gençlerbirliği 10 kişi kalmış oldu.34’de Yasin Ljajic’e sert bir faul yaptı. Yasin’in dizi gergin, kramponunun vidaları rakibe dönük, ayağı havada; rakibinin bilekten üst kısmına acımasız bir darbesi oldu.
Golün iptali doğruydu
Bu pozisyon kırmızı kartın tarifi gibiydi. Aydınus VAR yardımıyla doğru bir kırmızı kart çıkartmış oldu. 68’de Ruiz ile Candeias’ın kafa topu mücadelesinde; Ruiz’in kolu Candeias’ın yüzüne geldi. Bu tür müdahaleler yasaklanmış hareketlerdir ve sarı kart gerekir. Ruiz’in sarı kart vardı ve bu dakikada 2. sarı kartla oyundan atılmalıydı. Maçın başında Beşiktaş’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü ise doğruydu. Gökhan topa dokunmasa bile; topa doğru hareketlenerek kaleciyi yanılttığı için yardımcı hakemin yorumu doğruydu.
‘’İki ihtimal var!‘’
Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan ve Alper Ulusoy. 3’üne de görev yok. İlk ihtimal MHK performanslarından memnun değil. Diğeri ise hakemi korumak. Hemen maç verip bu kadar konuşulurken ateşe atmamak!
Bu haftanın atamalarına bakınca MHK’nin çok zorlandığını görebiliyorum. MHK üyeleri görevlendirmeleri yapıp arkalarına yaslandığında, kendileri de bu atamaları beğenmemişlerdir. Ama yapacakları çok başka bir şey de yok. Kadro belli. Kadro yetenek ve sayı olarak sınırlı... Kulüplere hakem beğendirmek, performansı yüksek hakem bulmak, uygun maça uygun hakemi yerleştirmek bu kadroyla mümkün olmuyor. Maçın bitirin de hakem sağlamsa, diğerin de VAR sağlam tutuluyor. Ortaya böyle bir atama listesi çıkıyor.
4. hakem bile!
Haftanın hakemleri açıklanınca gözler Çakır ve Kalkavan’ın maçının olup olmadığına odaklandı. İkisinin de maçı yok! Hatta 4. hakem Alper Ulusoy’un da maçı yok. “MHK’nin üç hakemin de performansından memnun olmadığı ve dinlendirildikleri” ilk akla gelen ihtimal olarak duruyor.
Hemen maç risktir!
Diğer bir ihtimal de: MHK “hakemlerini korumak” istemiş olabilir. Bu kadar tartışılan hakemi, hemen ertesi hafta maça atamak risktir. Atadığınızda “Hakemimizin arkasındayız!” mesajı verirsiniz ama olası bir olumsuzlukta yara daha da derinleşir. Çakır ve Kalkavan gibi iki FIFA hakemini de bir hafta maç alamadılar diye, “Harcanmış” hakem konumuna düşürmek doğru değil.
‘’Penaltıyı atladı‘’
Haftanın önemli maçlarından birine çıkan Halil Umut Meler, vasat bir maç çıkarttı. Mücadelenin 15. dakikasında Trabzonspor hücumunda Abdulkadir ceza sahasında yerde kaldı ve penaltı bekledi. Topu kurtarıp koşusuna devam eden Abdulkadir’in koşu yoluna vücudunu koyan Alper çok masum değildi. Bu pozisyonda penaltı çalınması daha doğru olurdu.
Hakem, 76’da Sörloth’un Ali Turan’ın yüzüne yaptığı darbeyi kartsız geçti. Ali Turan’ın kanlar içinde kalan yüzünü görüp tepkisiz kalmak kabul edilebilir değil...
Oyuncuların sinirlenmesi ve bu duruma tepki göstermesi çok doğal. Zaten bu sinirin bedelini de Ömer Ali ödedi. 82’de Ömer Ali, Yusuf’a kontrolsüz bir müdahalede bulundu ve hakem de haklı bir 2. sarı kartı gösterdi.
‘’Faul yok, gol temiz‘’
Dün akşam oynan maç sahadaki ve Riva’daki hakemlerin kritik kararlar vermek zorunda kaldığı bir maç oldu. 19’da Fenerbahçe lehine verilen penaltı doğruydu. Gustavo’nun ortasında Rebocho’nun açık ve doğal konumda olmayan koluyla topla oynaması Çakır’ın gözünden kaçtı ama VAR’daki Kalkavan’ın gözünden kaçmadı. 32’de Fenerbahçe’nin Ozan’la kazandığı ikinci gol öncesi Beşiktaşlılar’ın faul itirazı oldu. Caner’e ya da Diaby’ye yapılan bir faul yoktu, gol temizdi.
Tekrar eline aldı!
41’de Çakır yardımcı hakemin ofsayt bayrağını görmesine rağmen avantaj oynattı ve düdük çalmadı. Süper Lig seviyesinde bir oyuncu kaleci Altay, düdüğü duymadan serbest vuruş kullanmaya kalktı. Burak’ın baskısıyla topu yere bıraktıktan sonra tekrar eline aldığı için doğru bir kararla hakem endirekt serbest vuruş kararı verdi. 48’de ceza sahası içinde, topsuz bölgede Serdar, Vida’yı sarılarak düşürdü. Bu fotoğrafa bakıp da ‘faul yok’ demek mümkün değil. Çakır topun olduğu bölgeye baktığı için pozisyonu kaçırması muhtemel. Riva’dan bir uyarı gelmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Beşiktaşlılar’ın penaltı beklediği diğer pozisyonlarda hakemin devam kararının doğru olduğunu düşünüyorum.
Hakem izin vermedi!
Maçta eski bir hakem olarak beni en çok rahatsız eden görüntü, Burak’ın oyundan çıkarken 4. hakeme karşı yaptıklarıydı. Maalesef bu duruma 4. hakem tepkisiz kaldı hatta kenara doğru bir adım atarak Burak’tan uzaklaştı ya da istediğini yapmaya çalıştı. Burak 4. hakemi sahada bu kadar ezerken kart görmemesi kabul edilemezdi. Kart sınırında olan Burak’ın derdi belki de tatile erken çıkmaktı ama hakemler buna izin vermedi!
‘’Penaltıları atladı‘’
Uzun aradan sonra 3 büyük takım maçı yöneten Serkan Tokat vasatın altında kaldı. Göztepe’nin penaltı beklediği iki pozisyon yaşandı: İlki 33’te Mariano ile Serdar arasındaydı. Mariano’nun topla oynama şansı yoktu. Hareketli olan Serdar’ı bozmak için sol koluyla ona bir hamlesi oldu. İkinci pozisyon ise 45+1’de. Topla ilerleyen Napoleoni’ye, Donk’un top niyeti olmadan koluyla hamlesi var.
VAR karışmadı, çünkü...
Bu tür pozisyonlarda “İtmenin şiddeti rakibi bozmaya yeter mi?” sorusunun cevabı aranır. Bu cevap tamamen sübjektiftir, kişiden kişiye değişir. Hakem kararını böyle pozisyonlarda çok fazla eleştiremezsiniz. Fikrim iki pozisyonda da penaltı kararı verilmesi, özellikle 2. pozisyonda, daha doğru. VAR’ın müdahale etmeme nedeni de ‘sana göre/bana göre’ bir durum olması...
Kartlar tutarsız
Sarı kartlardaki tutarsızlıklar, büyük sıkıntıydı. Göztepeliler’e sarılar çıkarken, Galatasaraylı oyuncularınkiler atlandı. 65’te Belhanda, Halil’e faul yaptı, hakem ‘devam’ dedi. Belhanda’ya sarı gerekirdi. 2 dakika sonra Halil, Mariano’ya faul yapınca, sarı gördü. 4 dakika sonra bu kez Mariano, Castro’ya sarı kartlık faul yaptı, Mariano sarı kart görmedi. Buna benzer kart tutarsızlıkları maçı bozdu.
‘’MHK riske girmedi‘’
Sezon başı göreve gelen Zekeriya Alp MHK’si geçtiğimiz hafta en başarılı haftasını yaşadı. İlk haftalardan itibaren ciddi eleştirilerin hedefi olan Alp ve kurulu yakaladıkları başarıyı elbette sürdürme arzusundalar. Sorunsuz geçecek 2 hafta ve ardından devre arası semineri hakemlerimize büyük moral olacaktır. Bu anlamda bu derbi performansı hakem camiası için çok önemli!
Meler’e gidiyordu!
Geçtiğimiz hafta ligde Çakır’a görev verilip de Halil Umut Meler’e verilmeyince, “Derbi Meler’e gidiyor!” demiştim. Genelde derbi yönetecek hakemler bir hafta önceden dinlendirilir. Çakır’ın geçtiğimiz haftadaki başarılı yönetimi ve belki de zorlu bir virajda kazaya uğramama arzusu, rotanın tekrar Çakır’a dönmesine neden olmuş olabilir.
Herkesin hatırası var!
Cüneyt Çakır, Avrupa’nın ilk üç, dünyanın ilk beş hakemi arasında gösteriliyor. Değil Türkiye’de dünyada oynanacak her önemli maçın adayı konumunda. Dolayısıyla bu hafta sonu oynanacak maça atanması kadar doğal bir durum yok. Kariyeri, bilgisi, birikimi ve tecrübesi bu maça fazlasıyla yeter. Hatta yeter de artar bile. Geçmiş maçlarındaki olumsuz hatıralardan dolayı atamayı eleştirenlere katılmıyorum. Kamuoyuna hakem beğendirmek de çok kolay değil... Hangi isim atanırsa atansın; her takımın, her hakemle olumsuz bir hatırası zaten var.
Arda Kardeşler misafir olur!
2020 FIFA listesinde Ümit Öztürk’ün yerine listeye Arda Kardeşler alındı. 10 Şubat 2019’da oynanan ve Galatasaray’ın 3-1 kazandığı Trabzonspor maçında Trabzon camiasının hedefine oturmuştu. Ekuban/Marcao mücadelesinde Trabzonsporlular penaltı beklerken, pozisyonu VAR’da tekrar izlemesine rağmen Öztürk penaltıyı vermemişti. O gün kızağa çekilen Öztürk, Namoğlu MHK’si döneminde bir daha ligde düdük çalamadı. Alp’in göreve gelmesiyle birlikte tekrar lige döndü ama kokardını kurtaramadı.
3 gömlek altta
Öztürk Türk hakemliğinin son 5 yılında yakaladığı önemli yeteneklerden biriydi. Maalesef bu yeteneği futbolun siyasetine kurban verdik. Yerine listeye alınan Kardeşler’i sorarsanız, Öztürk’ten 3 gömlek altta kalır. Bu kadroda misafir olur. En kısa sürede yerini başkasına bırakır.
FIFA hakemleri:
Cüneyt Çakır, Halis Özkahya, Ali Palabıyık, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Halil Umut Meler, Arda Kardeşler.
FIFA yardımcı hakemleri:
Bahattin Duran, Tarık Ongun, Mustafa Emre Eyisoy, Kemal Yılmaz, Ceyhun Sesigüzel, Kerem Ersoy, Esat Sancaktar, Serkan Olguncan, İbrahim Çağlar Uyarcan, Cevdet Kömürcüoğlu.
‘’Uğurlu hata yapmadı‘’
Dün akşam oynanan maçın son düdüğü çaldığında kaybeden takımın hakemi suçlayacağı bir durum yoktu. Hakemin kararlarında kazanan ya da kaybeden takımı belirleyecek büyük olumsuzluklar olmadı.
Maç genelinde hakemin eleştirileceği en büyük konu; sarı kartlarındaki tutarsızlıklardı. Göstermesi gereken sarı kartların bazılarını göstermezken, gösterilmeyecek bazı sarı kartları da gösterdi.
Caner’e çıkan 2. sarı kartta ve Malatyaspor lehine verilen penaltıda Uğurlu hata yapmadı.
‘’Palabıyık maçın kaderini etkilemedi‘’
Bu sezonun en formda hakemlerinden olan, Avrupa’da ve Türkiye’de başarılı yönetimlere imza atan Ali Palabıyık, bir maçı daha başarılı bir şekilde tamamladı. Belki ufak tefek hataları vardı ama maç genelinde sonuca tesir eden ve maçın gidişatını etkileyen olumsuz bir kararı yoktu. Ozan’a çıkan iki sarı kart da doğruydu. Ozan maç süresince kırmızı kartı fazlasıyla hak edecek davranışlar sergiledi. Rodrigues’in kırmızı kartı da tartışılmayacak kadar net bir kırmızı karttı. Palabıyık haklı iki kırmızı kart çıkarttı. Bence Palabıyık’ın oyundaki en çok dikkat çeken hatası, bazı dakikalarda çaldığı basit faul düdükleriydi. Bu durum oyuncuları zaman zaman sinirlendirdi.
Penaltı beklentisi gereksizdi
56’da Sivas kalecisi Samassa ile Kruse’nin çarpışmasında faul yoktu, Fenerbahçeliler’in penaltı beklentileri gereksizdi. Kruse’nin aleyhine faul çaldı ama devam kararı en doğrusuydu. Hakem Fenerbahçe’nin golü sonrası Ozan’nın kaleci Samassa’yı kalenin içine doğru itmesine, tepkisiz kaldı. Bu pozisyonda Ozan mutlaka sarı kart görmeliydi.