TFF Başkanı Nihat Özdemir, maç tekrarlarıyla ilgili itirazlar için IFAB’dan cevap beklediklerini söyledi. IFAB Sekreteri Lukas Brud, “Ülkelerin teknik konulardaki sorularıyla ilgili hakem departmanımız görüş alışverişinde bulunur. Resmi cevap verilmez. Tekrar kararıyla IFAB’ın hiçbir ilgisi yoktur. Yerel federasyonun inisiyatifindedir” demişti.

Bu hafta da maç verdiler

Resmi görüşünü bildirecek olan MHK belli ki bu maçta kural hatası olmadığını düşünüyor. Aksi yönde bir düşünceleri olsa, kural hatası itirazında bulunulan maçlarda görev alanlara kısa sürede maç vermezlerdi. Göztepe- Beşiktaş maçını yöneten Hüseyin Göçek ile VAR hakemi Bahattin Şimşek, Gençlerbirliği-Trabzonspor, Gençlerbirliği-Gaziantep FK hakemi Mete Kalkavan, Kasımpaşa- Galatasaray, VAR hakemi Halis Özkahya Sivas-Başakşehir maçlarına atanmazdı.

Ligin tecrübesiz ama gelecek vaat eden hakemlerinden Zorbay Küçük, ligde büyüklerin maçlarında boy göstermeye başladı. Ufak tefek faul ve kart hataları olsa da maç boyunca hiç sırıtmadı. İlerleyen süreç için MHK’ye olumlu bir mesaj verdiği düşüncesindeyim. Kritik pozisyonlara gelirsek...

28. dakikada Donk ile Henrique’nin ceza sahası içindeki mücadelesinde Kayserililer penaltı beklediler. Küçük, ‘devam’ dedi. Şahsı fikrim penaltı çalınsa daha doğru olurdu. Donk’un hedefinde top yoktu ve rakibini bozmak niyetindeydi. Omuz omuza mücadeleden fazlası vardı. Fakat bu pozisyon sana göre/bana göre bir pozisyondu. VAR’ın bu pozisyonda devreye girmemesi de protokole uygundu.

Yazarımız Deniz Çoban, gecenin tartışmalı kararlarını tek tek yorumladı:

Dün akşamki maç hakem açısından çok sağlıklı geçmedi. Maçı Trabzonspor’un kazanması hakemin ve MHK’nin şansıydı. Aksi bir sonuçta Trabzonspor kanadının büyük tepkisi olurdu. Bence Palabıyık dün sınıfı geçemedi. Palabıyık’ın maçta faul ve kart standardı hiç yoktu. Çalınacak düdükleri çalmadı, çalınmayacakları çaldığı oldu. Gösterilmesi gereken sarı kartları cebinden çıkartmadı, çıkardığı 8 sarı 1 kırmızı kartta elbet doğru olanlar da vardı ama gereksiz kartları da vardı. Mesela bu maçı Serdar Aziz kartsız tamamladı.

Net penaltı denmez

5. dakikada Trabzonlular penaltı beklediler. Bu yazıyı maç biterken yazıyorum ve şu ana kadar ekrana gelen görüntülerde topun ele temas edip etmediği konusunda fikir sahibi olamadım. Daha sonra net bir görüntü çıkar mı bilmiyorum. Ama şu ana kadar gördüklerime göre pozisyonda net bir penaltı vardır diyemiyorum.

Faul yok, gol temiz

57. dakikada Trabzonspor’un attığı gol Gustavo’ya faul yapıldığı gerekçesiyle iptal edildi. Görüntülere göre çok basit bir düdük oldu. Bence pozisyonda “devam kararı” en doğru karar olurdu. Buradaki asıl problem, hakemin düdüğü geciktirmeden hemen çalmasıydı. Top kaleye girmeden düdük çalındığı için, Riva’daki VAR masası auta çıktı ve pozisyona edeceği varsa da müdahale edemedi.

VAR’sız da olurmuş!

Aynı senaryo 91. dakikada da yaşandı. Muriç’in golünden önce faul düdüğü çalındı. Burada da bence “Net faul” denilecek bir pozisyon yoktu. “Kalecinin dokunulmazlığı vardır” efsanesini dikkate almazsak, en doğrusu oyunu devam ettirmekti. Ama düdük erken çalınca VAR devreye giremedi. Görünen o ki, Riva VAR odasında hakem olmasa da bu maç oynanabilirmiş.

Son günlerde yaşananlar ve karşılıklı demeçlerle ortam çok fazla gerildi. Böylesi bir ortamda düdük Ali Palabıyık’a emanet edildi. Bence bu sezonun en başarılı hakemi Palabıyık... Zirvenin en önemli maçlarında bu sezon hep o vardı. Akılda kalan, günlerce konuşulan bir hatası olmadı. İlk yarıda Trabzonspor’un Beşiktaş’la ve Galatasaray’la oynadığı maçları da o yönetmişti. Kendisi şu an Mallorca’da UEFA seminerinde. Şubat’tan sonra Avrupa’da düdük çalacak hakemler arasında yer alıyor. Kısaca Avrupa’da da yoluna emin adımlarla ilerliyor. Maç hakemini bulmuş görünüyor ama bu ortamda, bu maçın tartışmalardan uzak bitmesi de pek mümkün görünmüyor.

Göçek’e cezayı kestiler

Haftanın atamalarında dikkatimi çeken birkaç husus var. İlk kural hatası müracaatı, Gaziantep FK’dan gelmişti. Maçın hakemi Kalkavan, VAR’ı Özkahya idi. MHK, iki hakeme de bu hafta görev verdi. Hakemlerin bu maçta herhangi bir kusurunun olmadığını bu görevlendirme ile ilan etmiş oldu. Bir anlamda görüşünü peşinen ilan etmiş oldu! İkinci kural hatası itirazı da Beşiktaş’tan gelmişti. Maçın hakemi Göçek, VAR’ı Bahattin Şimşek’ti. Bu iki hakemin de bu hafta görevi yok! MHK bu tavrıyla da Göztepe-Beşiktaş maçının yönetiminde belli sıkıntıların olduğunu kabul etmiş görünüyor.

MHK Kardeşler ile risk aldı

Liderin maçına da Arda Kardeşler var. Bu sezon FIFA kokardı takmasına rağmen, Kardeşler’in yönettiği maçların birkaçı dışındakiler tartışmaya açıktı. İstenilen seviyeyi bir türlü yakalayamadı. Böylesi önemli bir maça atanırken MHK ciddi bir risk almış görünüyor.

Göçek’in kural hatası yaptığını, maç sırasında Fanatik Tv yayınında ilk dillendiren bendim. Beşiktaş Yönetimi benimle aynı fikirde olacak ki TFF’ye müracaat etti.

Gazeteci Hüseyin Özkök’ün IFAB sekreteri ile yaptığı röportajdan bir bölüm: “Bir hakemin hatalı kararı nedeniyle maç tekrar edilmez. Uygulamada bir yanlışlık yapılması gerekir. Mesela oyun başlaması gerektiği gibi başlamıyor, başka bir şekilde başlıyorsa bu kural hatası olur.”

Her hata sonucunda...

Beşiktaş maçında, “Topun en son oynandığı yerden, topa en son dokunan Beşiktaşlı oyuncular için hakem atışı yapılması gerekirken; neredeyse 50 metre daha ileriden, Göztepeli oyuncular için hakem atışı yapıldı. Uygulamada belirgin bir yanlış var. Dolayısıyla bu bir kural hatası! Hatırlatalım... Her kural hatası, maçın tekrarını gerektirmez. Hemen devamında oyunun gidişatını değiştirecek bir durumun ortaya çıkması lazım.

“Hemen devamı gol oldu” diyenlerin de “faul oldu, oyun durdu illiyet bağı kesildi” diyenlerin de görüşleri kabul görecek cinsten. Bu tamamen yorum meselesi...

15 kişilik TFF Yönetimi, oy çokluğuyla bu tartışmaya noktayı koyacak. Geçmişte olduğu gibi verilecek kararın dayanak noktası büyük ölçüde kurallar ve talimatlar olmayacak. Muhtemelen yine “Futbolun siyaseti” ön plana çıkacak.

Sivasspor golü VAR’a rağmen zorlukla karar verilen bir pozisyondu. Sivaslı Caner savunmadan uzun oynadığında; Mert Hakan’la Rizeli Abarhoun topa hamle yaptılar. Seken top, Kone’nin önünde kaldı, o da golü attı. VAR incelemesi sonrası gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Caner topla oynadığında çizilen çizgilere göre Kone ofsayt. Kendi imkânlarımla görüntüyü yavaşlattım, durdurdum, büyüttüm ama Mert Hakan ya da Abarhoun’un topa temas edip etmediklerini çözemedim.

Topa dokundularsa golde ofsayt yok!

VAR odasındaki teknoloji, sanılanın aksine, evimdeki teknolojiden farksız. VAR odasındakiler bu ayrıntıyı nasıl çözdüler, onu da çözemedim.

Hakem Göçek, maçın 43. dakikasında sakatlık gerekçesiyle oyunu durdurdu ve eski oyun kuralını uygulayarak topu Beşiktaşlı oyuncuya değil, Göztepeli futbolcuya verdi. Sonrasında ev sahibi ikinci golü attı. Burada net bir kural hatası vardı.

Hüseyin Göçek, dün oynanan maçta vasatı aşamadı. Kartlarda ve faullerde standardı yoktu. Beşiktaş lehine çaldığı penaltıda yanılmadı. Diğer cılız penaltı beklentilerinde de oyunu devam ettirmesi doğruydu.

Maçın 43.dakikasında ise Göçek, oyunu başlatırken değişen oyun kuralını unuttu ve eski oyun kuralını uyguladı. Böylece bir “Kural Hatası” na imza atmış oldu.

Eski Kuralda: “Hakem sakatlık için oyunu durdurduğunda, oyuna tekrar topun bulunduğu yerden yapılacak hakem atışıyla başlanır” diye yazıyordu. Yeni Kuralda: “Topa en son dokunan takımın bir oyuncusu için, topa en son dokunulduğu yerden hakem atışı yapılır.” diye yazıyor (Kural 8- sayfa 88).

Uzakta durmaları gerekti

Pozisyonu hatırlayalım: Boyd sakatlanıyor... Bu sırada Douglas kendi ceza sahası yan çizgisinden topu orta sahaya doğru uzaklaştırıyor... Hakem de top havada iken, sakatlık gerekçesiyle maçı durduruyor. Yeni kurala göre oyun, Beşiktaş ceza sahasının yan çizgisinin hemen dışından, yapılacak hakem atışıyla başlanmalı ve top Beşiktaşlı oyunculara verilmeliydi. Rakip oyuncular da 4 metre uzakta bulunmalıydı.

Maçın seyrini değiştiriyor

Hakem ne yaptı? Maça orta sahada yaptığı hakem atışıyla başladı ve topu da Göztepeli oyunculara vererek eski kuralı uyguladı. Hemen hücuma kalkan Göztepe takımı iki pas sonra faul kazandı ve o golle Göztepe’nin galibiyet golü geldi. Bu yapılan net bir kural hatası. Ona şüphe yok!

“İtiraz halinde maçın tekrarı gerekir mi?” sorusu akla geliyor. “Oyun yeniden başlarken, kurallarının yanlış uygulanması neticesinde, maçın seyrini değiştiren bir olay yaşanırsa, maç tekrarı gündeme gelir. Bir golün atılması ya da bir penaltının verilmesi “maçın seyrini değiştiren olay” kabul ediliyor. Faul de bu değerlendirmeye dahil edilir mi, bilemiyorum. Tamamen kişisel bir değerlendirme konusu. İtiraz halinde buna karar verecek mercii de TFF Yönetim Kurulu...

Dün akşam oynanan maçta Fırat Aydınus belli ki maç planı erken kart kullanmamak üzerine kurmuştu. 20. dakikada Elia’nın İsla’ya, 26. dakikada Mehmet Topal’ın Muriç’e yaptığı faullerin sarı kartla cezalandırılması gerekirken, Aydınus ikaz etmekle yetindi. Belli oranda maç planında belirlediği taktik tutunca, maçın ilerleyen dakikalarında kontrolü tamamen eline aldı. Tek sarı kartla maçı tamamladı. Oyuncular futbol oynama niyetinde olunca fazla zorlukla karşılaşmadı. 45+2’de neredeyse kendi problemini kendisi yaratıyordu. Caiçara’nın Tolga’ya penaltıyı gerektirecek hiçbir müdahalesi yokken ve kimse penaltı beklemiyorken, penaltı noktasına yürüdü. Neyse ki VAR devreye girdi ve bu hatalı penaltı iptal edildi. 52. dakikada Elia yerde kalınca Başakşehirliler penaltı bekledi ancak Fenerbahçe savunma oyuncusunun yerde sabit olan ayağına Elia takılarak düşmüştü. Hakemin devam kararı doğruydu.