‘’Kırmızı kartlar hatalıydı!‘’
Lige üst üste görev alan ve başarılı maçlar da çıkartan Ali Şansalan dün akşam maç genelinde iyi olmasına rağmen verdiği hatalı kırmızı kart kararı bu maçtaki bütün doğrularını götürdü. 50. dakikada Sörloth’a Muhammet’in kontrolsüz hareketi net penaltıydı. Sörloth topa vurduktan sonra Muhammet’in Sörloth’un bileğine net bir darbesi vardı. Uzatmaların başında, 95. dakikada Şansalan kabul edilemez bir karara imza attı. Lopes, Nwakaeme’ye sarı kartı da gerektiren bir faul yaptı. Hakem kartı Lopes’e göstereceği yerde, “Beni aldattın” diyerek Nwakaeme’ye gösterdi! Bu karara tepki gösteren Trabzonsporlu oyuncu atıldı.
VAR müdahale edemedi
Pozisyon ceza sahası dışında olduğu için VAR pozisyona müdahale edemedi ve bu hatalı karar düzeltilemedi. Maçın sonlarına doğru Muhammet Özkal ikinci sarı kartla atıldı. Bu kırmızı kart da bence hatalıydı. Sadece faul olan bir pozisyona hakem gereksiz bir sarı çıkarttı. Pozisyon umut vaat eden bir atak değildi, sertlik de yoktu.
‘’Aydınus tecrübesi‘’
Hakem atamalarından, MHK’nin, elindeki kadroyu en efektif şekilde kullanmaya çalıştığını görüyoruz. Tecrübelilerle, tecrübesizleri; performansı yüksek olanlarla, düşük olanları harmanlamaya çalışıyorlar. Fenerbahçe-Başakşehir maçında Türkiye Ligi’nin gelmiş geçmiş en tecrübeli bir kaç hakeminden biri olan Fırat Aydınus atanırken, Konyaspor-Galatasaray maçında da neredeyse 5 yıldır 3 büyük maçı yönetmemiş olan Koray Gençerler atanmış.
Lidere genç hakem
Lider Sivasspor’un maçında genç jenerasyonun temsilcisi Abdulkadir Bitigen atanırken, Beşiktaş maçında da tecrübeli isimlerden Göçek atanmış. Kısaca MHK, geçmiş dönemlerin aksine; pastadan genele pay dağıtmaya başlamış. Fenerbahçe- Beşiktaş derbisinden bu yana hedef tahtasına konulan ve maç alamayan Çakır ve Kalkavan da bu hafta sahalara geri dönmüşler. Zorlu bir hafta olacağı muhakkak... Hakem eleştirilerinde gençlere tahammül varken, eskilere o tahammül pek yok gibi...
Muriç kararı etkiler
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş-Sivasspor gibi önemli bir maçta düdük çalan Şansalan’ın yaptığı ufak tefek hatalara hoş görüyle yaklaşıldı. Burak ile Beşiktaşlılar’ın penaltı beklediği pozisyonda hiç kimse hakem üzerinden bir niyet sorgulaması yapmadı. Bu hafta Fenerbahçe-Başakşehir maçında kamuoyunun yapılan hatalara yaklaşımı böyle olmayacaktır. Vedat Muriç kararı da maçın zorluğunu etkileyecek bir başka faktör olacak, hakem için hayli zor bir maç geçecektir.
‘’Şansalan'dan başarılı yönetim‘’
Ligde dfüzenli şekilde şans bulmaya bulmaya başlayan Ali Şansalan, dün akşam şu ana kadarki kariyerindeki belki de en önemli maçı yönetti. Zor geçen maçta, kritik kararlar vermek zorunda kaldı. 23. dakikada Burak ile Appindangoye mücadelesinde Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Pozisyona “penaltı” diyenlere de saygı duyarım ancak bana göre Appindangoye’nin Burak’a ∫arjı kabul edilebilir sınırlardaydı. Dolayısıyla ben devam kararının daha doğru olduğu fikrindeyim. 65. dakikada Gökhan’a yaptığı faul neticesinde Uğur kırmızı kart gördü. Pozisyonda, doğru bir VAR müdahalesine şahit olduk. Uğur’un ayağı zeminden yüksekteydi. Topun üzerinden, rakibinin bileğinden daha üst kısma, kramponunun vidalarıyla sert bir müdahalesi oldu. Bu hareket, kırmızı kartın tarifi gibiydi.
‘’Gol iptali doğru‘’
Deniz Çoban, Gaziantep-Fenerbahçe maçının hakemi Hüseyin Göçek’i değerlendirdi...
Hüseyin Göçek; tam 10 ay sonra bir üç büyük maçında görev yaptı. Onca tecrübesine ve göğsündeki FIFA kokartına rağmen bunca zaman üç büyük maçlarından uzakta tutulması normal değildi aslında. Göçek maça iyi başladı. Kontrolü eline aldı ve maç süresince de bırakmadı. Maçta gösterdiği ya da göstermediği sarı kartlarda bir-iki hata dışında, kusursuzdu. 87. dakikada Gaziantep FK’nın beraberlik golü VAR müdahalesi ile iptal edildi. Golden önce Ozan’a, Kayode’nin net bir faulü var. Hakem bu faulü tespit edemedi, ancak Riva’da video odasında Koray Gençerler’in gözünden bu faul kaçmadı.
Kırmızı doğruydu
Doğru bir müdahale ile Hüseyin Göçek’in hatalı gol kararını düzeltti. Maçın son dakikalarında Vedat Muriç gördüğü 2. sarı kartla oyundan atıldı. Muriç rakibinin önündeki topu uzağa vurarak hem oyunun başlamasını geciktirdi hem de rakibine sportmence olmayan bir davranışta bulunmuş oldu. Bu sarı kart kesinlikle doğruydu. 2. sarı karttan sonra kırmızı kart gören Muriç cezasını Kayserisporla oynanacak kupa maçında çekecek ve ligde Başakşehir maçında sahada olacak.
‘’Çakır ve Kalkavan'ın cezası bitmedi!‘’
Eldeki hakem kadrosu hem sayı olarak hem de yetenek olarak hayli zayıf ve yıpranmış. 9 maça 9 hakem bulmak, 9 da VAR atamak çok kolay değil. Atanan isimlere baktığınızda kusur bulmak kolay ama MHK penceresinden bakınca, hak vermemek de mümkün değil. Fenerbahçe’nin maçında Hüseyin Göçek var... Uzun süredir 3 büyük maçlarında görev alamıyordu. En son 9 Mart 2019’da görev yaptığı Başakşehir-Fenerbahçe maçından bu yana 3 büyük takımın maçında ilk kez sahaya çıkacak. Tecrübesi fazla ama son zamanlarda performans olarak geride bir isim.
Zorbay Küçük çok yetenekli
Trabzonspor’un maçında Zorbay Küçük düdük çalacak... Çok genç ve bir o kadar yetenekli bir isim. Tecrübe eksiği var. İleride çok iyi hakem olacağını düşünenlerdenim. MHK kendisini zor maçlara hazırlıyor gibi. Umarım kendisine güvenenleri mahcup etmez.
Uğurlu vasatı aşamadı
Galatasaray’ın evinde oynayacağı maçta da Yaşar Kemal Uğurlu var. Performans olarak vasatı aşamayan Uğurlu; yıpranmış hakem kadrosu içerisinde kısmen yeni jenerasyonu temsil ettiği için şanslı. Zor maçlarda görev buluyor. İlk yarının son haftasında yönettiği Sivasspor maçında faul değerlendirmeleriyle saç baş yoldurmuştu.
Şansalan için kader maçı
Beşiktaş’ın Sivasspor’la oynayacağı maçta ise yine çok genç bir hakem görev yapacak. Tecrübesi çok sınırlı olan Şansalan dikkatimi çeken bir istatistiğe sahip... İlk yarıda 9 maçta görev almış ve en çok maç yöneten 4 hakemden birisi konumunda. Görev yaptığı maçlar içerisinde verdiği kararlara VAR müdahalesi hiç olmamış. Yani VAR’a sırtını dayamamış, ne gördüyse çalmış. Bu maç kariyeri açısından çok önemli bir maç olacak...
17. hafta da boş geçmişti
MHK; Aydınus, Çakır ve Kalkavan’a bu hafta görev vermedi. Aydınus’un son maçındaki performansı MHK’yi memnun etmemişti. Belli ki o yüzden beklemiş. Çakır ve Kalkavan ise 17. Haftayı ve kupa haftasını boş geçmişlerdi. Serdar/Vida pozisyonunda MHK; Çakır ve Kalkavan’la aynı görüşte olmadıklarını açıklamıştı. Demek ki MHK’nin gözünde bu iki hakemin cezaları bitmemiş.
‘’Kaleci öne çıkarsa tekrar!‘’
Geçtiğimiz sezonun 21. haftasında Galatasaray’ın 3-1’lik üstünlüğüyle sonuçlanan Trabzonspor maçına Ümit Öztürk, Galatasaray ceza sahasında Marcao ve Ekuban arasında yaşanan pozisyona “devam” demişti. VAR’ın uyarısıyla pozisyonu kenarda tekrar izleyen Öztürk kararını değiştirmemişti. Bu kararı Trabzonspor cephesinin büyük tepkisini çekmiş ve uzun süre ligde görev alamamıştı. Bu maçın ardından, Öztürk kokardını muhafaza edemedi. Öztürk’ün yerine kokardı taşımaya başlayacak olan Arda Kardeşler’in ise bu sezon bir türlü istenilen performansı yakalayamaması da kokardın onda da fazla kalmayacağını gösteriyor gibi.
Yağış etkisi!
Antalya’da devam eden seminerde hakemler teorik eğitimlere devam ederken, fiziki çalışmaları ise aksadı. Antalya’yı etkisi altına alan yoğun yağış; hakem antrenmanlarını ve yapılması gereken atletik testleri engelledi.
Beyaz noktaya dikkat!
Eğitimlerde ilk yarıda yapılan hatalar üzerinde duruluyor, ikinci yarıda uyulması gereken talimatlar aktarılıyor. İlk yarıda en çok tartışılan konulardan biri de penaltı atışında kalecilerin çizgi ihlali yapmasıydı. Bu konuda MHK net bir tavır koydu. İkinci yarıdan itibaren kalecilerin penaltıyı kurtarması halinde, hakemler pozisyonu titizlikle ele alacak. Penaltıyı kurtaran kaleci, topa vurulmadan önce, 1 cm dahi çizgiden ayrılarak (Topuğu ile çizgi arasında yeşil zemin görülüyorsa) penaltıyı kurtarırsa, penaltı hakem tarafından tekrar ettirilecek. Hakem bu ihlali göremezse VAR mutlaka devreye girecek.
‘’Hedefe ulaşmadı‘’
Sayın Zekeriya Alp’in yaptığı toplantının hedefe ulaştığını düşünmüyorum. Tartışmaları sonlandırmadığı gibi, yeni tartışmalara da zemin hazırladı. Çünkü futbol kamuoyunda ikna edilmesi mümkün olmayan, inandığının peşinde koşan bir kitle var. Alp’le ilgili iki farklı itham da bunun göstergesi değil mi? Bir grup Zekeriya Alp’in Koç grubuyla olan ticari ilişkisini gündeme getiriyor. Bu ticari ilişkiden dolayı, Zekeriya Alp’in Fenerbahçe’ye iltimas yapabileceğini ima ediyor. Buna inananların sayısı hayli fazla.
Hakemlere mesaj...
Diğer bir grup da Fenerbahçe’nin kazandığı maçları yöneten hakemlerin, Alp’in Kurulu tarafından cezalandırıldığını ve ertesi hafta maç verilmediğine inanıyor. Bu yolla da hakemlere mesaj verildiğini ifade ediyorlar. Yani Alp, futbol kamuoyunun bir gruba göre Fenerbahçe sempatizanıyken, bir grubuna göre de Fenerbahçe düşmanı konumunda!
Bilginin peşinde değiliz!
Çoğunluğun böylesi zıt iki gruba ayrılabildiği bir ortamda, söylediklerinizin hedefe ulaşmasını beklemek de hayalcilik olur. Maalesef gerçeğimiz bu. Bence dün de öyle oldu. Kimse paylaşılan bilgilerle, istatistiklerle ilgilenmedi. Herkes işin magazin boyutuna odaklandı.
Sadece 6 kişi vardı!
Dün Riva’da Şenol Güneş ya da Nihat Özdemir toplantı yapıyor olsa bu kadar kalabalık olmazdı. Sene başı UEFA eğitimcisi Hollandalı Dany Makkelie’nin VAR ile ilgili sunumuna ve MHK’nin değişen oyun kurallarıyla ilgili toplantısına, yine bütün basın davetliydi. O sunumda ilk yarı boyunca tartıştığımız konuların tamamı bilgi olarak paylaşılmıştı. O toplantıda sadece 6 kişi vardı. Dün ise 60’ın üzerinde katılım vardı. Bu bile bizim bilginin peşinde koşmadığımızı ama tartışmalarla beslendiğimizi göstermesi açısından önemli bir delildi.
‘’Penaltıyı atladı‘’
Maçın hakemi Halil Umut Meler’in dün akşam şansı yanındaydı, maçı Fenerbahçe kazandı. Aksi durumda Fenerbahçe cephesinin büyük oranda tepkisinden nasibini alacaktı. Maçın başında Orhan’ın arka arkaya faullerinde sadece 1 sarı kart çıkarttı. 20. dakikada Orhan’ın Gustavo’ya yaptığı faul minimum sarı kart gerektirirdi. Topa dokunmuş olsa bile, Orhan’ın rakibinin bacağını makasa alması yasaklanmış hareketlerdir. En az sarı kartı gerektirir. Meler bırakın kartı, faul bile çalmadı. Hakem bu sarıyı çıkartsa; Orhan 1 dakika sonra yine sarı kartlık hareket yaptığında, belki de oyundan atılmış olacaktı.
Boldrin’e gerek yok!
33. dakikada Fenerbahçe hücumunda Muriç penaltı bekledi. Abarhoun kafa topu mücadelesinde Muriç’in omuzuna basarak yükselmişti. Fenerbahçe lehine penaltı verilmesi gereken bir pozisyondu. Maçın son dakikalarında Boldrin’in yerde kaldığı pozisyonda Dirar’ın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Hakemin devam kararı doğruydu.