‘’Ankaragücü lehine penaltı!‘’
Emre Güral’ın gördüğü sarı kartta hakem hata yapmadı. Pozisyonda acımasız ve yaralayıcı bir müdahale yoktu, sarı yeterliydi. Maçta tartışılabilecek tek pozisyon ceza sahası içinde Börven’in, Luyindama ile girdiği mücadelede yerde kaldığı ve akabinde ofsayt kararı verilen pozisyondu. Topsuz alanda yaşanan bir mücadele olduğu için kameralar pozisyonu tam yakalayamamış ama Luyindama’nın Börven’e bir hamlesi olduğunu görüyoruz. Görüntüler bizi yanıltmıyorsa, Luyindama’nın bu hamlesi en azından bir faul… Buradan yola çıkarsak, kural kitabındaki iki ifade bizim için yardımcı olacak;
■ Ofsayt pozisyonundaki hareketli veya duran bir oyuncunun rakibinin yolunda bulunması ve onun topa doğru hareketini engellemesi, ofsayt ihlalidir.
■ Aynı anda birden fazla ihlal gerçekleşirse yaptırım, oyunu tekrar başlatma, fiziksel şiddet ve taktiksel etki açısından daha ciddi olan ihlali cezalandırır. Bu iki ifadeden yola çıktığımızda her ne kadar Börven ofsaytta olsa da, Luyindama daha ciddi bir ihlal yaptığı için Börven’in ofsayttı değil, Luyindama’nın faulü değerlendirilmeli ve Ankaragücü lehine penaltı verilmeliydi.
‘’Cesur tavır!‘’
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı ve ekibinin ilginç bir atama metodu var.
4 büyüklerin maçlarına; bir hafta tecrübeli isimleri atarken diğer hafta tecrübesizleri ve yeni yüzleri atıyor. Geçtiğimiz hafta Cüneyt Çakır, Arda Kardeşler, Alper Ulusoy bu takımların maçlarını yönetirken, bu hafta Ali Şansalan, Bahattin Şimşek, Atilla Karaoğlan ve Tugay Kaan Numanoğlu yönetecek.
MHK’nin, maçları daha geniş kadroya yayma çabasını ve görevlendirmelerdeki cesur tavrını önemsiyor ve destekliyorum. Elbette genç isimler sahada hata yapıyorlar ama tecrübeli dediklerimiz de sahaya çıkınca mükemmel maç yönetmiyorlar. Bu haftanın atamalarıyla ilgili öne çıkartmak istediğim üç tespitim var:
Gençleri kaybedebiliriz
Göztepe-Fenerbahçe maçındaki başarısız hakem yönetimi sonrası; o maçın hakemi Karaoğlan’a Beşiktaş, video yardımcı hakemi Şansalan’a Galatasaray maçı vermek bana çok doğru gelmedi. Bu gençlerin bilinçaltında: “Ne hata yaparsak yapalım, bu maçların değişmez adamı olduk!” fikri yerleşirse, gençleri kazanmadan kaybedebiliriz. Diğer yandan Şansalan’ın sürekli gerileyen performansı da Galatasaray maçı için bana yeterli gelmiyor.
Fırat Aydınus dönüyor
Gaziantep FK-Trabzonspor maçında, Trabzonsporlular’ın tepkisini çeken ancak MHK tarafından kararlarında haklı bulunan Fırat Aydınus, 1 ay sonra sahalara dönüyor. MHK, “Gözlemcisiyle yemek yedi, o yüzden beklettim!” dese de bu beklemenin nedeninin Trabzon kanadının baskısı olduğu belli.
Kurul, kararı onaylıyor
Denizli-Beşiktaş maçında, VAR müdahalesine rağmen Denizlispor’un verilmeyen penaltısı tartışma konusu olmuştu. O maçın video yardımcı hakemi Koray Gençerler’e bu hafta hakem olarak görev verilmiş. Dolayısıyla bir anlamda MHK o pozisyonla ilgili görüşünü açıklamış: “Bize göre de pozisyon penaltı!” demiş.
‘’Penaltı kararı atlandı‘’
Dün akşam oynanan maçta hakem ekibi epeyce kritik karar vermek zorunda kaldı. Tartışmalı ve maçın gidişatını etkileyen kararlar oldu. 36. dakikada Oğuz Yılmaz’ın ceza sahasında elle oynadığı pozisyonda Ulusoy’un penaltı düdüğü doğruydu. Penaltı öncesinde Aboubakar’ın topa elle düzelttiği itirazları oldu ama Aboubakar’ın kolunun topa teması yoktu. 67. dakikada Souza’nın gördüğü kırmızı kart doğruydu. Souza, hedefinde top olmadan, kramponunun vidalarıyla, rakibinin savunmasız bölgesine bir müdahalede bulundu. Hakemin gözünden kaçan bu ihlal, VAR’ın gözünden kaçmadı.
Özer’in ayağına bastı
Oyunun 81. dakikasında Vida’nın ceza sahasında rakibini ittiği itirazları oldu ve Denizlili futbolcular penaltı beklediler. Bence hakemin devam kararı doğruydu. 83. dakikada VAR müdahalesine rağmen Alper Ulusoy, N’Sakala-Özer pozisyonunda penaltı düdüğü çalmadı. Üzerinde uzun süre tartışılacak bir pozisyon. Şunu kabul ediyorum: Özer rakibi ile mücadeleye girmeden penaltı almaya gidiyor, erkenden kendini dizlerinden kırarak yere bırakmaya başlıyor. Fakat eğitimlerde hakemlere şöyle söylenir: Hücum oyuncusunun hareketlerine odaklanmayın, ihlali yapacak olan savunma oyuncusudur. Savunma oyuncusunun da Özer’in ayağına bastığını görüyoruz. Dolayısıyla burada penaltı verilmesi daha doğru karardı.
‘’İki hata gözden kaçtı‘’
Cüneyt Çakır, 49’da Pelkas’ın, Hugo’ya faulünü değerlendiremedi ve devamındaki pozisyonda Fenerbahçe, beraberlik golünü attı. Ev sahibinin üçüncü golü öncesinde de Çakır ve yardımcıları, Valencia’nın elle düzelttiği topu göremediler.
Dün akşam oynanan maç, bundan önceki Fenerbahçe-Trabzonspor maçlarına göre, pandemi koşullarında oynanınca, doğal olarak atmosferi düşük bir karşılaşmaya sahne oldu. 44. dakikada Luiz Gustavo, Abdülkadir’i kolundan tutarak düşürdü. Pozisyon ceza sahası dışındaydı. Kademede savunma oyuncusu olduğundan Gustavo’ya gösterilen sarı kart da doğruydu. Fenerbahçe beraberlik golünde topa kafa vurmak üzere yükselen Tisserand’ın omzuna çarpan top devamında Trabzonspor ağlarına gitti. Hakemler burada kritik bir karara imza attılar. Asla hakemleri eleştiremem ama milimetrik bir ölçüme de ihtiyaç duyulan bir pozisyon olduğunu söyleyebilirim.
Sonucunda korner kazandılar
Çakır adına maçta 2 şanssızlık yaşandı. İlki 49. dakikada yaşandı. Pelkas’ın Hugo’ya faulünü Çakır değerlendiremedi. Top taca çıktı, tacı kullanan Fenerbahçeliler daha sonra korner kazandılar. Kornerden Fenerbahçe’nin beraberlik golü geldi. İkinci şanssızlık ise 3. golün geldiği kornerden önce yaşandı. Hakemler, Valencia’nın elle düzelttiği topu göremediler ve o hücumun sonu köşe vuruşu oldu. O köşe vuruşundan gelen topta da Fenerbahçe, 3-1 öne geçti.
‘’Faulü atladı, kırmızı yanlış‘’
Hafta arası yazımda da belirttiğim gibi Arda Kardeşler’in FIFA kokartını göğsüne taktığı günden beri tartışmalardan uzak yönettiği herhangi bir üç büyük takım maçı yok. Dün akşam Erzurum’da da Kardeşler, aynı performansını sürdürdü. Maçın gidişatını olumsuz etkileyen kararlara imza attı. 20. dakikada Galatasaray’ın ilk golü öncesi Babel’in İbrahim’e net faulü var. Bir kere değil, üç defa faul yapıyor. Net faul olması gereken pozisyona VAR’dan da olur gelmesini anlayamadım. Kesinlikle golün faul gerekçesiyle iptali gerekirdi.
Faul bile olmayabilir
43. dakikada Marcao’nun Gomes’e net bir faulü var ve VAR müdahalesi sonucu verilen penaltı doğru. Ancak sahada en doğru yerden ve en doğru açıyla bu pozisyonu izleyen Kardeşler’in bu kararı kendisinin vermesini beklerdim. 73. dakikada Falcao’nun ikinci sarı kartına katılmak mümkün değil. Erzurumlu oyuncunun abartılı beden diline aldanan Kardeşler, hatalı bir ikinci sarı kart çıkartıyor. El yüze gelmiyor ve bu müdahalenin faul olup / olmadığı tartışılırken, ikinci sarı hiç olmaz.
‘’Çakır'ın atanması normal‘’
Geçtiğimiz haftayı gençlerle ve yeni yüzlerle götüren MHK, bu hafta tecrübelileri sahaya sürmüş. Sosyal medya yaygarasını bir kenara bırakırsak, Çakır’ın Fenerbahçe-Trabzonspor mücadelesine atanmasının yadırganacak bir tarafı yok.
MHK önceki yılların aksine değişik atama prensibiyle yoluna devam ediyor. Maçları hakemler arasında adaletli paylaştırmaya gayret ediyor. Şu ana kadar 60 maçı farklı 27 isim yönetti. 6. hafta itibariyle 3 maçtan fazla görev alan yok! Bazı hakemleri maçtan maça koşturup, bazılarını kızakta bekletmiyor. Kadroyu daha geniş tutuyor; gençleri/yaşlıları, tecrübelileri/tecrübesizleri harmanlıyor. En azından ilk 6 haftadaki görüntü bu... Geçtiğimiz haftayı gençlerle ve yeni yüzlerle götüren kurul, bu hafta tecrübelileri sahaya sürmüş. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı için Cüneyt Çakır tercih edilmiş. Sosyal medya yaygarasını bir kenara bırakırsak, Çakır’ın bu maça atanmasının yadırganacak bir tarafı olmadığı fikrindeyim.
Hepsinde kusur bulunur
Ligde 40 maç üstü yönetmiş hangi ismi bu maça verseniz, hepsiyle ilgili bir kusur bulacak durumdayız. MHK’nın her maça genç hakem bulacak hali yok. Ligde 300’ün üzerinde maç yönetmiş olan Çakır’ın her takımın lehine/aleyhine hataları olmuştur. Geçmiş maçlarındaki hatalı kararlarının üzerinden gidersek, dünyada sayılı hakemlerden olan Çakır’a ülkemizde maç yönettiremeyiz.
Kardeşler’e dikkat!
Daha önce de birkaç kez ifade ettiğim gibi Arda Kardeşler’in performansı FIFA kokardını taktığı günden beri bir türlü vasatı aşamadı. Neredeyse tartışmalardan uzakta yönettiği bir büyük takım maçı yok. Bu hafta Galatasaray’ın zorlu Erzurum deplasmanında onu izleyeceğiz. Umarım bu kez beni şaşırtır. Beşiktaş maçının hakemi Alper Ulusoy ise geçen yılın aksine bu sezona iyi başladı. Yönettiği iki maçta da performansı geçen yılın çok ilerisindeydi.
‘’Kural kitabı açık‘’
Babel'in eline gelen top, kaza ile çarpma mı, bilerek elle oynama mı? Kitabın 104. sayfası "El/kol omuz seviyesinin üstündüyse/aşıyorsa, bilerek elle oynama sayılır" diyor. Golün hemen ya da sonra olmasının önemi yok, iptal doğru.
Galatasaray’ın iptal edilen golünde yaşananlar kısaca şöyleydi: “Kalecinin kurtarışı sonrası Babel’in 'omuz hizasının üzerine' kadar kalkmış olan eline temas eden top, Mustafa Pektemek'in önüne düştü ancak Taylan’ın baskısı neticesinde Pektemek sağlıklı bir vuruşla topu uzaklaştıramadı. Top Belhanda’nın önünde kaldı ve onun vuruşunda ağlarla buluştu.” Golün VAR marifetiyle iptal edilmesi tartışma konusu oldu. Şunu hemen belirtelim... Futbol oyun kurallarına göre 'topun ele çarpması' başka bir konudur, 'topu elle oynamak' başka bir konudur.
Önümüzde iki seçenek var
Topun ele teması sonrası bir gol olursa aşağıda yer alan iki seçenek devreye girer:
1- Atılan golden önce topun ele 'kaza' ile çarpması sonrası hemen bir gol atılırsa bu gol iptal edilir. Ancak topun ele 'kaza' ile çarpmasının sonrasında, aradan zaman geçtikten sonra gol olursa iptal edilmez.
2- Atılan golden önce oyuncu topu 'bilerek' eliyle oynarsa; ister hemen sonra isterse belli bir zaman sonra gol olsun (Atak başlangıç fazı içerisinde olması koşuluyla) her şartta golün iptali gerekir. O halde soru şu: “Babel’in eline gelen top, 'kaza' ile topun ele çarpması mı yoksa 'bilerek elle oynama' mı?” Burada da imdadımıza oyun kuralları kitabının 104. sayfasındaki ifade yetişiyor: “Oyuncu topa eli/kolu ile dokunduğunda; el/kol seviyesi omuz seviyesinin üstündeyse / aşıyorsa, topla bilerek elle oynamış sayılır.” Oyun kurallarında da açıkça ifade edildiği gibi Babel’in top eline çarpmamış, Babel topla bilerek eliyle oynamıştır. Dolayısıyla golün 'hemen' ya da 'daha sonra' olmasının bir önemi yoktur. Gol iptalinde oyun kurallarına aykırı bir durum yoktur.
‘’Penaltı da kırmızı da doğru‘’
Galatasaray lehine verilen penaltı çok netti. Saracchi'nin kapalı koluna çarpan topuna penaltı beklendi ama Numanoğlu'nun kararı doğruydu. Etebo'nun iki sarı kartında da hata yapmadı.
Dün kariyerinde 7. Süper Lig maçına çıkan Tugay Kaan Numanoğlu’nun89-66, zor bir maçın altından kalktığı fikrindeyim. Elbette hataları vardı ama kritik kararlar verirken zorlanmadı. Düdüklerinde doğruluk oranı yüksekti. Özellikle kendisine gösterilen tepkilerde eğilip bükülmedi ve kart göstermekte çekinmedi. İlerisi için ümit verdi. Galatasaray lehine verdiği penaltı çok netti. Tartışmasız doğru karar verdi. 38’de Saracci’nin kapalı koluna çarpan topta penaltı beklentileri oldu ancak devam kararı doğruydu. 45+2’de Etobo’nun ikinci sarı kartı doğruydu. Rakibinin umut vaat eden atağını önlemişti. İlk sarı kartı da doğruydu. 71’de Belhanda’nın golünde VAR devreye girdi ve doğru bir elle oynama tespiti yapıldı.