Arama

Popüler aramalar

‘’Yetiş ya Aboubakar!‘’

Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi. Asıl mesele ise solda görev yapan N’Koudou’nun ‘Les MisÈrables’ı oynamasıydı. Beşiktaş’ın kalan maçlarda Aboubakar’ı yetiştirip önde oynamak dışında ilacı yok.

Beşiktaş maça çok iyi başladı. Lakin N’Koudou, Özlem Tekin’in efsane şarkısı ‘Laubali’nin bile karşılaştırınca göreceli olarak ciddi kalabileceği kadar laubaliliğin şahikası bir penaltı at(amay)ışıyla topu Korcan’a teslim etti. Hemen ardından son dönemde önce yedeklikten alternatifliğe oradan da forma adaleti sonucu ilk 11’e terfi eden Oğuzhan’ın sakatlığı işleri Beşiktaş aleyhine tersine çevirdi. Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi, asıl mesele ise solda yardımcı forvette çok verimli oynayan Larin yerine N’Koudou’nun onun anlayacağı dilden ‘Les MisÈrables’ı (Sefiller) oynamasıydı! Mensah ise ‘Les MisÈrables’ı bile oynayamadı!

‘Tecrübeli’, en kötüydü

Yine de 2. yarıya göre göreceli olarak daha az kötü bir ilk yarı toplamı oynadı Beşiktaş. Devre sonunda Kulusic adeta Aboubakar yerine bir son vuruş yaptı kendi kalesine. 2. yarı başında Tudor-Bilic sonrası Vida hariç adeta lanetlenen Hırvat stoperliği çizgisine devam ederek bir kendi kalesine daha gol attı Kulusic! Avrupa’nın yaş ortalaması en yüksek ligi yani sadece adı süper olan ligimizde bir kez daha ‘tecrübeli’ oyuncu oynadığı takımın en kötüsüydü. Beşiktaş da 2. yarıda 1. yarıdakinin tam tersiydi.

Beşiktaş geriye yaslandı

Sezon başında Welinton’u sebep olduğu penaltılar nedeniyle eleştirmek hakkaniyetli olsa da bu maçın ilk yarısında isabetli isabetsiz toplamda sıfır şut atan Ankaragücü’nün 2. yarıda Beşiktaş’ı bu kadar geriye yaslaması sonrası faturayı sadece Welinton’a çıkarmak haksızlık ve taktiksel analiz yanılgısı olur! Benzer şekilde Gökhan Töre de penaltıya sebep olmadan önce altıpastan ekstra stoper gibi kademeye girip golü engelledi: Beşiktaş’ın kalan haftalarda Aboubakar’ı maçlara yetiştirip geriye yaslanmak yerine en iyi yaptığı işi yapıp önde oynamak dışında bir ilacı yok gibi!

17 Nisan 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş'ı zemin zorladı‘’

Beşiktaş’ın oyuna başlangıç A planı topa sabırlı şekilde sahip olarak total kontrol futbolu oynamak. Bu zeminde ise değil Beşiktaş, Bayern bile topa kolay kolay sahip olamaz. Zeminin yanı sıra Josef’sizlik de Beşiktaş’ın ilk 45’teki oyununu kötü etkiledi. Özellikle 1-0 öne geçtikten sonra Beşiktaş, Josef’in kademe liderliği ve takımı doğru şekilde yerleştirmesi özelliğini çok aradı. İlk yarıda sadece Beşiktaş’ın değil sahanın en iyisi Larin’di. Daha verimli oynadığı sol öndeyken sadece usta işi bir plase ile gol perdesini açmakla kalmadı, defansif-ofansif devamlılığıyla genel oyun performansı da çok iyiydi. Ersin’in yediği goldeki hatası büyük bir nazar boncuğu olsun, uzun süredir çok iyi oynuyordu bu kez de ikinci yarıda teknik direktörü ve takım arkadaşları Ersin’in kademesine girdiler.

Kontratak silahları...

Oyunda ikinci yarıda Erzurumspor daha etkili başlamasına rağmen Sergen Yalçın’ın 61’de yaptığı duble oyuncu değişikliğinde özellikle Necip’in oyuna dahil olması takımın bünyesine adeta mücadele enjekte etti. 67’de Ghezzal, hem rakiplerine hem de en az onlar kadar teknik oyuncuları durdurabilen cinsten zemine muhteşem bir çalım attı. Hemen ardından ceza alanı dışından attığı virtüöz işi gol aslında Beşiktaş’ın ikinci yarıda çektiği ilk şuttu. Sonrasında Erzurumspor da yoruldu, iki maçtan birini bu zeminde oynamak zorunda kalan bir takımın yorulmaması imkânsız. Bunu fark eden Sergen Yalçın bu kez Gökhan Töre ve N’Koudou ile kontratak silahlarını ateşledi.

12 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ghezzal-Atiba şov‘’

Kasımpaşa maçında Atiba’nın olağanüstü mücadelesine takım arkadaşları yeteri kadar katkı verememişti. Alanyaspor maçında solak virtüöz Ghezzal’ın 11’e dönüşü Beşiktaş’ın teknik kalite açısından seviyesini yüzde 51 arttırdı; Rosier ve Larin asıl yerlerine geçti, Llajic yerine 11’de başlayan Oğuzhan da daha iyi bir performans sergileyerek ilk 25 dakikada Beşiktaş’ın büyük bir üstünlük kurmasını sağladı. Welinton-Vida-Ersin geri üçlüsü zaten bir süredir Beşiktaş’ın Atiba ve Josef ile beraber en istikrarlı katkı sağlayan oyuncuları. N’Sakala da eski takımı karşısında uzun süredir en iyi maçını oynadı. Cenk Tosun’un fırsatçılığını tam zamanında konuşturduğu ilk golde Atiba’nın kafayla sıyırma asisti çok iyiydi, geldiğinden beri Türkiye’de bu işi Gökhan Gönül ile beraber en iyi beceren isim. İkinci gol tam bir Ghezzal sol ayak virtüözlüğü sonucu: Ghezzal’ın sol ayağı kas, kemik, ilik dışında kadifeden de oluşuyorcasına teknik yumuşaklığa sahip. Son sözü yine Atiba, N’Koudou’ya yaptığı zamanlama harikası asistle söyledi: Bana ayak uydurun, şampiyon olalım!

Gecenin sorusu

İlk 25’te Beşiktaş’ın direkten dönen üç topundan sonra bir kez daha isabetli şut istatistiğinin özünü sorgulamak gerekiyor: Kalecinin üzerine geri pas tadında vurulan şut isabetli sayılıyorsa direkten hele iki direğin birleştiği çataldan dönen top ne sayılıyor?

Maçın starı

Ghezzal teknik ve kreatiflik açısından Süper Lig ölçeğinde gerçek bir star. Pandemi olmasa top her ayağına geldiğinde taraftarları ayağa kaldıracak cinsten bir virtüöz.

Maçın olayı

Atiba’nın bu kadar yoğun fikstürde çift yönlü orta saha olarak bu yaşta gösterdiği olağanüstü performans. Beşiktaş altyapısındaki sahaların birine mutlaka Atiba’nın adı verilmeli, yetiştirilecek ideal futbolcu örneği olarak hakkı teslim edilmeli.

Kısa mesaj

Ghezzal’in golünü Hasic’e adaması bir kez daha takımdaşlık duygusunun Beşiktaş’ta ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bu duygu saha içinde akıllı taktiklerle sentezlendiği ölçüde Beşiktaş şampiyonluk yarışında hep bir adım önde olur, yeter ki herkes asıl yerinde oynayabilsin!

08 Nisan 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Atiba'ya yazık!‘’

Hem bizzat en çok gol atan hem de takımın gol atması için her şeyi yapan oyuncun Aboubakar ile asist kralın Ghezzal yokken hücumda zorlanman kaçınılmazdı. Bir de takımın üçüncü en değerli hücum silahı Rosier asıl yeri bekten bir öne açığa kaydırılınca Beşiktaş uzun süredir en verimsiz ilk 45 dakikasını oynadı. O 45 dakikada bile Larin ile 2 gol bulabilirdi: Larin ne kadar gelişirse gelişsin Aboubakar’ın merkez rolünden çok Aboubakar veya Cenk’in solunda yardımcı forvet rolünde daha verimli. Tabela 83. dakikayı gösterdiğinde Beşiktaş tam 25 kez Kasımpaşa ceza alanı içinde topla buluşmuştu yani Aboubakar veya Cenk olsaydı golü çoktan bulabilirdi. Yine de oyun kalitesi, 57’de Gökhan Töre girip Rosier asıl yerine geçene kadar bu sezonki lig performansı ortalamasının gerisinde kaldı. Aytaç’ın golünde Ersin’in yapabileceği bir şey yoktu gerçekten de mükemmel bir şuttu zaten Ersin penaltıyı çok başarılı bir şekilde kurtararak Beşiktaş’ı en azından skor olarak oyunda tuttu.

Töre etkiliydi ama...

60’ta Necip’e çok sert müdahale yapan Aytaç ikinci sarıyı görmeliydi ki bir süre sonra onu oyunda tutan Halil Umut Meler yerine bizzat teknik direktörü Şenol Can oyundan alarak Kasımpaşa lehine en doğrusunu yaptı. Atiba’nın olağanüstü mücadelesine yazık oldu, Töre etkiliydi ama daha da etkili olabilecek bir oyuncu; Oğuzhan ise çok daha etkili oynamalı ve kalan maçlarda en azından Ljajiç’e alternatif olabilmeli. Ghezzal yokken Ljajiç’in kreatif açıdan inisiyatif alması gerekirdi, 44. dakika hariç hiç etkili olamadı.

05 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ne çektik be Letonya!‘’

Hollanda, Norveç ve Letonya ile oynayacağımız 3 maçta 7 puan alacağız deseler büyük çoğunluğumuz, “Şahane olur” derdi. Ancak hepimiz 7 puan almamıza rağmen mutsuzuz, çünkü yine Letonya’yı yenemedik.

Maçlar başlamadan önce Hollanda, Norveç ve Letonya ile oynayacağımız 3 maçta 7 puan alacağız deseler büyük çoğunluğumuz, “Şahane olur” derdi. Lakin ben bu satırları yazarken siz de okurken hepimiz 7 puan almamıza rağmen mutsuzuz, çünkü yine Letonya’yı yenemedik! En az 5 resmi maç oynayıp yenemediğimiz 4 ülkeden 3’ü Dünya Kupası veya Avrupa Şampiyonası şampiyonu olmuş 3 dev ekip İtalya, Portekiz ve İngiltere; dördüncüsü de bize karşı bizim hatalarımızdan faydalanıp devleşen futbol cücesi Letonya!

Yine zorlandık

Tıpkı 2003 Kasım ayındaki Play-Off maçındaki gibi çok iyi başladık: İlk atağımız sonrası iki korner kazandık, Kenan’la golü bulduk. 1-0 sonrası çok iyi pres yaptık, kalecileri panikleyip topu taca atmak zorunda kaldı. 33’te yine korner sonrası bu kez Hakan Çalhanoğlu Avrupa’nın en kudretli ceza alanı dışı şutörlerinden birisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Ama hemen golü kalemizde gördük. Kalan sürede yorgunluğun da etkisiyle çok üretemedik ama yine de maçı 5 gol atarak tamamlayabileceğimiz kadar pozisyon bulduk. Zorları attık, kolayları kaçırdık. Hollanda ve Norveç gibi zorları yendik, kolay gözükeni yani Letonya’ya karşı yine çok zorlandık.

Mümkünse son olsun

İki golü ofsayda senkronize çıkmayı başaramadığımız için yedik! Şenol hoca 65’te Yusuf ve Hakan yerine Umut ve Taylan’ı alarak total kontrol oyununa geçmek istedi ama bir süre sonra tamamen kontrolü kaybettik. Yusuf da Hakan da yoruldular kabul etmek zorundayım ama ikisinden en az birisi sahada kalmalı yoksa onların usta işi top yönlendiricilikleri olmayınca takımın kalanı daha çok yoruluyor! Letonya aslında güzel ülke, fırsat bulan gitsin ama maça son bir kere gidelim, orada artık Letonya’yı yenip dün geceyi telafi edelim: Mümkünse Letonya ile son maçımız olsun!

31 Mart 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Muazzam kalite‘’

Hollanda’yı mat etmemizi sağlayan eşit ağırlıklı oyun stratejimizle Norveç’e karşı aynen devam ederek başladık: Hücum geliştirirken, savunmayı boşlamadık, savunma yaparken, ezbere kapanmak yerine hücuma geçişe hazır ve nazır şekilde yerleştik. İlk yarıyı 2-0 önde kaparken, bizim takımda herkes herkesin kademesindeydi. Şenol Güneş hoca, iki usta top yönlendiricimiz Yusuf Ya zıcı ve Hakan Çalhanoğlu’nu bir arada verimli kullanacak formülü çok iyi geliştirdi: Okay çapa olarak yatay ve dikey neredeki boşluğu doldurması gerekiyorsa orada en doğru pozisyonu aldı.

Ozan ilk golümüzdeki gibi hem özgür hem disiplinli 8 rolünde geçişlerin anahtar oyuncusu oldu. Hakan ve Yusuf forvete yakın sarkık oyun kurucu ve savunmadan top yönlendiren derin oyun kurucu rollerini değişerek oynadılar: 2-0 sonrası gerektiğinde oyunu soğutup, gerektiğinde ısındırarak, tempoyu hep bizim lehimize ayarladılar.

Sabırla ve ısrarla...

Burak kadar Çağlar, Okay ve Kaan’a da yardımcı oldular. Burak ortada, sağda, solda komple forvetliğin yanı sıra gerektiğinde sahte 9’luğa da başarıyla soyundu. Ozan’ın skoru 3-0’a getiren müthiş şutu öncesi Burak, Hakan ve diğer takım arkadaşları ceza alanı çevresinden içeri ezbere doldurmak yerine sabırla, ısrarla takım hücumu setindeki en müsait durumdaki arkadaşını aradılar, buldular. Harika bir andı, kolektif gücümüzün özeti niteliğindeydi.

Haaland, Sörloth, Odegaard’lı Norveç’e 3 atmak bu jenerasyonumuzun muazzam kalitesini gösteriyor. Onları yetiştiren altyapı hocalarımıza, onları geliştiren A takım hocalarımıza ne kadar teşekkür etsek az! Tabi Solbakken ve De Boer örneklerindeki gibi altın jenerasyona sahip olmak yetmiyor, Şenol Güneş gibi bir usta her şeyi tamamlıyor.

28 Mart 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Şahane şahane şahane‘’

İlk 11’deki 9 oyuncumuz bizim ligden maalesef daha iyi olan liglerde forma giyiyorlar, kalan ikisi Uğurcan ve Ozan Tufan da isterlerse bu yaz Avrupa’nın 5 büyük liginin iyi takımlarına transfer olabilecek kalibredeler. Bu, bizim saha içinde akıl-duygu, teknik-fizik, savunma-hücum arasındaki ideal dengeyi kurarak eşit ağırlıklı oynamamızı sağlayan bir numaralı faktör. Maçtan önce “Hollanda’yı 4-2 yeneceğiz kabul mu?” desek herkes kafadan tamam derdi. Lakin 3-0 öne geçtikten sonra skorun 3-2’ye gelmesi herkesi tedirgin etti. O 1 dakikada yediğimiz 2 gol tamamen eşit ağırlıklı güçlü oyunumuz yerine gereğinden fazla geriye çekilmemizden kaynaklandı. Şenol Güneş’in ilk 11 tercihi ve 65’teki değişikliklere kadar ki, oyun stratejisi mükemmeldi, tam bir ustalık eseriydi. 65’teki takımı fazla geriye çeken değişiklikleri iyi sonuç vermedi, tabii kenarda formda bir Cengiz veya Ömür olsa değişiklikler de farklı olabilirdi. Skor 3-2’ye gelir gelmez ise Şenol hoca panik yerine yapılabilecek en doğru hamleleri yaparak 65’teki hatasından döndü. Enes’in kazandırdığı faulde Burak Yılmaz muhteşem bir frikik golüyle 3 puanı getirdi.

Gecenin sorusu

Maçın en iyi golü Hakan Çalhanoğlu’nun krampon başlıklı füzesi mi yoksa Burak’ın frikiği mi?

Maçın starı

Şubat 2010’da Şenol Güneş, Burak Yılmaz’ı transfer ettiğinde hocayı aramıştım: O gün Burak ile ilgili ne söylediyse Burak hepsini bir kez daha hem de 35 yaşında yaptı.

Maçın olayı

Hollanda gibi bir ekolü 4 golle geçmek başlı başına bir olay. Şahane bir olay!

Kısa mesaj

Burak Yılmaz pahalı bir telefon ise onu en iyi şarj eden şüphesiz Şenol Güneş hoca. Kariyerine bir efsane galibiyet daha ekleyen Şenol hocayı tebrik ederim. Ayrıca tüm bunları 2002 model saç modeli, kıyafeti ve vizyonuyla başarması da efsane bir rövanş!

25 Mart 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Süper Altay‘’

Beşiktaş, Aboubakar topla her buluştuğunda tehlikeliydi. Vida ile golü bulduktan sonra rakipte Altay kadar harika bir kaleci olmasaydı, maçı çoktan bitirebilirdi. Bunda Altay'ın performansı kadar, hatalı tercihlerin de etkisi vardı.

Samatta Fenerbahçe’de, Llajiç ise Beşiktaş’ta ilk yarıda adeta yokları oynadılar. Fenerbahçe, Osayi ile NSakala birebir kaldığında pozisyonlarda ilk 45’te tehlikeli oldu. Bunların birinde Ersin çok kritik bir kurtarışa imza attı. Beşiktaş ise ilk yarıda Aboubakar topla her buluştuğunda tehlikeliydi. Ancak hem kaleci Altay iki kritik kurtarış yaptı hem de Beşiktaş ilk 35 dakikada aylardır yapmadığı cinsten pas hataları yapınca kendisini liderliğe taşıyan oyun kalitesini sadece ilk yarının sonlarında sergileyip baskı kurabildi. İlk yarıda Halil Umut Meler de standardının altında kaldı, özellikle faullerde standardı tutturamadı!

Ersin de çok iyi çıkardı

2. yarıda duran topta Ghezzal’in inceciliği ile Vida’nın fırsatçılığı birleşince Beşiktaş öne geçti. Maçın kalanında rakip kalede Altay kadar harika bir kaleci olmasaydı maçı çoktan bitirecek kadar tehlikeli pozisyon da geliştirdi ama sonuçta Ozan’ın çok kaliteli şutu skoru belirledi. Altay’ın özellikle Aboubakar karşısındaki kurtarışları çok etkileyiciydi, Ersin de Sosa’nın frikiğini çok iyi çıkardı. Lakin Beşiktaşlı oyuncular 80’den sonra üç net pozisyonda kaçırdıklarında daha iyi vuruşlar yapabilirlerdi.

Kupa yorgunluğu vardı...

Kartal'ın ikinci golü bulamaması Altay’ın kalecilik kalitesi kadar kendi hatalı tercihlerinin de sonucu. Son bölümde Fenerbahçe A planında sahaya sürdü; Osayi ve Valencia çıktıktan sonra çok daha etkili oldu. Bunda şüphesiz Beşiktaş’ın geçtiğimiz salı gecesi kupada oynadığı ekstra 120 dakikanın yorgunluğu da belirleyici oldu. Sergen Yalçın hoca bazı yıpranmış isimleri daha önce oyundan alabilirdi. Tabii oyuna alınabilecek oyuncular ne durumdaydı, bunu da irdelemek gerek.

22 Mart 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI