Arama

Popüler aramalar

‘’Hakiki Kanadalı!‘’

Beşiktaş maça sanki Konya’daki kupa maçında hiç uzatma oynamamış gibi fizik kondisyonu zirvede başladı, zorlu hava şartlarına rağmen en az bir yarım saat daha ekstra oynayabilecekmiş gibi bitirdi. Ghezzal “Her şeyi yapsa da gol atamıyor” diyenlere “Ben atarsam jenerik olur” dercesine usta işi bir 90’a plase ile gol perdesini açtı. Bu iklim şartlarında ilk golü atmak ekstra değerliydi ama ilk yarıdan 2’yi 3’ü atmak paha biçilmezdi. Beşiktaş ilk 45’te 15 kez Gençlerbirliği ceza alanı içinde topla buluştu ama Aboubakar gününde değildi. 31’de Ersin çok kritik bir kurtarış yapmasa devre arasına 1-1’le bile girilebilirdi.

İkinci yarıda da Beşiktaş birçok gol pozisyonuna girmeye devam etti. Ancak Larin sanki Kanadalı değil de ilk kez kar yağışı gören bir ülke vatandaşı gibi acemi son vuruşlar yapınca İngiltere’nin kuzeyinden gelen Hakiki Tosun Paşa ayağının tozuyla ilk lig maçında gol olup yağdı.

Gol yükünü çeken...

Necip bir kez daha fazlasıyla saygıyı hak eden bir yama stoperlik performansı sergiledi: Necip ve birçok arkadaşı Beşiktaş’ın takım otobüsü kara takılsa lastiklere zincir takabilecek kadar üst düzey görev bilinciyle oynadılar. Keza Dorukhan da sol bekte kar lastiği rolünü çok iyi oynarken, Rıdvan yokken N’Sakala’dan daha iyi bir bek opsiyonu olabileceğine dair güçlü bir sinyal verdi. Rosier, Welinton, Kanadalılığın hakkını sonuna kadar veren Atiba, kırk yıllık Kanadalı gibi karda iyice coşan Josef derken, Siyah-Beyazlılar’da daha önce gol yükünü çeken Aboubakar ve Larin günlerinde değilken Beşiktaş farklı kazanmayı başardı. Bu maçın en önemli artısı budur.

16 Şubat 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Öp Altay'ın elini‘’

Mesut Özil, ilk 45’i çoğunluğu tek top olmak üzere 45 isabetli pasla tamamladı. Fenerbahçe ilk isabetli şutunda maçın gol perdesini açarken de Mesut duran toptan kilit bir orta yaptı, 35’te topun altına girerek Thiam’a attığı ince pas da lig kalite ortalamasının üstündeydi. Dün gece ilk 45’teki Mesut aslında kariyer ortalama performansının yarı seviyesinde bile değildi ama sadece adı süper olan ligimiz ortalamasının üstünde bir etki oluşturmaya yetti. Pelkas, Gustavo ve İrfan Can ile beraber minimum yüzde 60 seviyede oynayan bir Mesut’u daha da etkili görebiliriz. Mesut ile Fenerbahçe daha çok pas, daha az orta yaptı. Lakin Fenerbahçe, hafta içi kupada uzayan maç nedeniyle de son yarım saatte durakladı, bir kez daha Altay’ın süper kalecilik performansı Fenerbahçe’nin 3 puanı cebinden düşürmemesini sağlayan en önemli faktör oldu. Fenerbahçe’nin 0-0 ve 1-0’ı 2-0’dan daha iyi oynaması sorununu Erol Bulut’un bir an önce çözmesi gerek. Misal kupa mesaisindeki uzatmalara sebep yorgun olanları daha önce tespit edip oyundan alarak sorunu dün gece çözmeye başlayabilirdi.

Gecenin sorusu

2-0 önde ve kupa uzatmaları edeniyle fiziksel açıdan yorgunken Mesut-Sosa-Ozan orta 3’lüsüyle topu neden rakibe bırakırsın? Topu rakibe bırakıp arkasından koşacaksan neden pas oyununa yatkın oyuncuları oyuna alırsın?

Maçın starı

Altay bir kez daha sadece ülkemizin değil kendi yaş grubunun tüm Avrupa kıtasındaki en yetenekli kalecilerinden birisi olduğunu kanıtladı.

Maçın olayı

Borini’nin golü çok usta işiydi zaten Altay artık başka türlü gol yemiyor. Efsane Tatar-Rus kaleci Dasaev öyleydi, Van Basten örneğindeki gibi her yediği gol jeneriklere geçerdi.

Kısa mesaj

Pelkas, Gustavo ve İrfan Can’ın ilk 11 oynayacak fizik kondisyon seviyesine dönmelerini beklerken Erol Bulut da dün geceki yorgunluğa bağlı veya değil belli dakikadan sonraki ani oyun düşüşlerine çare üretmeli.

14 Şubat 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kötünün iyisi‘’

Maçtan önce konuştuğum Beşiktaşlılar'ın büyük çoğunluğu 'Ne olursa olsun yeter ki sakatlık olmasın ve maç uzamasın' diyorlardı. Haklılardı, çünkü TFF’nin 21 takımlı lig fikstürü saçmalığında kadronuzda 20 iyi oyuncu bile olsa oyun istikrarını korumak hiç kolay değil.

Yeterli verimi alamadılar

Ghezzal 11’de yokken bir kez daha Beşiktaş hücumun kanatlarından yeterli verimi alamadı. N'Koudou ve Hasic, Cenk Tosun’u yeteri kadar besleyemediler. Cenk’in arkasındaki Oğuzhan ise maça çok iyi başladı ve oyundan alınana kadar duran toplar hariç gayet olumlu bir katkı sundu: Oğuzhan’ın perdeyi açan gol vuruşu dışında verkaçları, oyun kuruculuğu ve zaman zaman hücum pres katkısı da çok iyiydi. Duran topları ise daha etkili kullanabilecek yeteneğe sahip mesela ilk korneri çok iyi kullandı.

Golü bulamadılar çünkü...

Montero belki Konyaspor’un attığı golde hava topunda daha iyi yükselebilirdi ancak sakatlığı ciddiyse diğer özellikleri nedeniyle özellikle ligde Vida cezalıyken, eksikliği hissedilebilir. Yerine giren Welinton bir pozisyon hariç ligdeki Konyaspor maçındaki kadar iyi oynadı. N'Sakala ise en azından bu kez gereksiz kart görmedi yine çok çalıştı lakin o bindirmelerden sonra o son topları bir türlü etkili kullanamaması büyük sıkıntı! Genel olarak sadece N'Sakala değil özellikle normal sürenin son çeyreğinde rakip ceza alanı içinde Beşiktaşlı oyuncular hep topa gereğinden en az bir kez fazla dokundukları için de 90 dakika sonunda 2. golü bulamadılar.

Rus ruleti!

Pandemi fikstüründe uzatmalar tam anlamıyla angaryaya dönüştü, Necip bile sonunda yoruldu! Penaltılar zaten mermi yerine topla oynanan Rus ruleti Kötünün iyisi ise daha fazla sayıda oyuncunun sakatlanmaması... Tabii bu kadar çile çektikten sonra en azından yarı finale çıkmak, 120 dakika sonunda elenmeye göre de kötünün iyisi.

12 Şubat 2021, Cuma 07:05
YAZININ DEVAMI

‘’Bir demet gül fidanı*‘’

(*Tahsin Saraç Fransızca-Türkçe sözlüğüne göre Rosier, gül fidanı demek.) Beşiktaş maça Ghezzal'li klasik oyunuyla başladı, daha 10. dakikada topa %70 oranında sahip olmayı başardı. Ancak N’Sakala maça 'N’Sakara' modunda başladığı için kalan 70 küsur dakikada 10 kişi oynamak zorunda kaldı. Rıdvan da olmadığı için mecburen sol beke geçen Necip 30 yaşına kadar 5 maç bile sol bek oynamamış sağlak bir oyuncu sol bekte ne kadar hatasız oynayabilirse o kadar oynadı, tebriği hak etti! Josef ise kalan sürede en az 2 kişilik oynarken 10 kişi kaldıktan kısa süre sonra Beşiktaş’a devre sonuna kadar tekrar oyun üstünlüğünü geri getiren isimdi. Ghezzal top yönlendiriciliği, Welinton-Vida ikilisi de takımları eksik kalmasına rağmen önde oynamalarını sağlayan başarılı stoperlikleriyle Beşiktaş'ı oyunda tuttular. Atiba'nın sonradan oyuna dahil olup kattığı ekstra dinamizmde 10 kişiyle açılan 3 puan kilidinin anahtarı oldu. Atiba, Rosier'yi iyi gördü, Rosier de dar açıdan kaleyi!

Gecenin sorusu

54'te Ghezzal'ın kestiği topta yükselen Welinton arkasından forması çekilmedi mi? Halis bey, VAR'dan baksanız çok mu zahmet olurdu? 13'te Sekidika ve Aboubakar'ın eline çarpan topları görmek çok mu zor? Avantajı oynamak isteyen oyuncuya sarı göstermek hangi kitapta yazıyor?

Maçın starı

Josef gerçekten insan üstü bir çaba sarf etti. Kazandığı ikili mücadeleler bir yana, ön tarafa gelince yaptığı ekstra ofansif katkı diğer yana.

Maçın olayı

62'de Aboubakar'ın Maradona-Oktay sentezi slalom çalımları golle sonuçlansa efsane bir gol olabilirdi. 10 kişi doğal olarak ileride çoğalamadığın periyotta çok ekstra bir yetenek ve cesaret gösterisiydi.

Kısa mesaj

Bu kadar uzun süre 10 kişi oynayıp bu maçı kazanmak Beşiktaş için şampiyonluk mücadelesini başka bir boyuta taşıyabilir.Tabii bu konjonktürde Beşiktaş sağlık ve teknik heyetine de ekstra mesai çıkacak: 'Sol bekRıdvan’ı pamuklara sarsarmala, kalan 17 maçta da 11’de oynat' mesaisi!

08 Şubat 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Mısırlı tek geçti‘’

11. dakikada Galatasaray %72’lik oranda topa sahip olmuştu ama o ana kadar gole en fazla yaklaşan Samatta ile Fenerbahçe’ydi. 3. dakikada Samatta biri Muslera’ya olmak üzere üst üste iki tane çok klas çalım attı ama sonrasında belki de kariyerindeki en kötü vuruşu yaptı. Derbide hakem Cüneyt Çakır olunca tabii oyun ekstra duruyor. İlk 30’da tam 14 kez faul düdüğü ile durdu mesela. Bunların yarısına 5 büyük ligde pek de faul çalınmıyor. Serdar Aziz-Donk pozisyonu ise dünyanın her liginde en azından VAR’dan inceleniyor. İncelersin sonra, “Serdar, Donk’u görmüyor tamamen kaza” diye yorumlayıp penaltı vermezsin ona saygı duyar itiraz etmem ama Cüneyt Çakır’ın Süper Lig’de yönettiği derbilerin ilk yarılarında yaptığı Stevie Wonder taklitleri artık kabak tadı verdi!

Mert Hakan kötüydü...

İlk yarınının en iyileri Muslera, Taylan, Nazım ve uzun süre sonra 11’de yer bulan Sosa’ydı. Mert Hakan ise yine beklentilerin çok uzağında bir ilk 45 oynadı. İkinci yarıda Galatasaray önce maçtaki ilk isabetli şutunu Onyekuru ile attı sonra Mostafa Mohammed ile derbinin tek golünü: Mısırlı güçlü santrfor Emre Kılınç’ın geliştirdiği pozisyonda vücudunu çok iyi kullanarak Serdar Aziz’i ekarte eder etmez sert bir plase ile ilk derbisinde golünü atmayı başardı.

Thiam yok Cisse var

Galatasaray’ın sezonun 2. yarısında attığı 6 golün 5’inin yeni transferlerden gelmesi tesadüf değil hepsi nokta transferler. Fenerbahçe’nin ise Mesut ve Sosa aynı anda sahadayken +9’luk dilimde bile uzun top oynaması Erol Bulut’un hanesine büyük bir eksi yazar. Thiam gibi son oynadığı 8 maçta 4 gol 2 asistlik katkı yapan formda bir forvet yerine Cisse’yi sahaya sürmesi zaten bambaşka bir tartışma konusu!

07 Şubat 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Antalya Seddi‘’

Ersun Yanal, Antalyaspor’a kariyerinin çoğunluğunda çalıştırdığı takımlara oynattığı oyunun 180 derece tersini oynatıyor. Büyük ihtimalle bu kadro ve konjonktürde bu ‘Antalya Seddi’ oyununa mecbur. Bu zeminde 5-4-1 gibi dizilerek derin savunma yapan bir takımı açmak kolay değil, evet. Lakin Beşiktaş ilk 57 dakikada sanki mecburmuşçasına sürekli erken orta denedi. Bu maça kadar ortalardan en çok gol bulan takım Beşiktaş olsa da bunların çoğu erken orta değildi, seri pas alışverişi sonrası yarım alanlardan demarke vaziyetteki forvetlere gönderilen toplardı. İlk 57 dakika sahada olmayan Ghezzal’ın çizgiden ortaya doğru kat ederek yarım alanlarda teknik becerisi sayesinde yönlendirdiği toplar golle sonuçlanıyordu.

Ghezzal, Oğuzhan ve Mensah girene kadar Beşiktaş pas temposunu yükseltemedi, pasla rakip kaleye yeterince etkili gidemedi. İlk 45’te Beşiktaş’ın en net pozisyonu tam saha pres sonucu geldi ancak Larin sadece kötü bir vuruş değil kötü bir tercihle de pozisyonu harcadı. Top Larin’e geldiğinde daha müsait pozisyonda olan birçok arkadaşı vardı, onları görmeli, bulmalıydı! Bu tip rakiplere karşı ilk gol ekstra önemli yoksa dün geceki gibi dakikalar geçtikçe rakibin direnci ekstra artabiliyor.

Gecenin sorusu

Hakem 90’da artı 7 dakika süre eklemişken kalan bölümde 10 kişi olup tamamen ceza alanına kapanmış rakibe karşı sadece orta yaparak hücum edilir mi? Beşiktaş yerden seri pasla defalarca rakiplerine gol atmayı başarmışken sonlarda bunu neden ısrarla denemedi?

Maçın starı

Geçen yıl ara transferde Beşiktaş’ın adeta kapısından dönen 19 yaşındaki Gökdeniz yine Beşiktaş’a golünü atmayı başardı. Attığı golden de öte 90 dakikanın %90’ında savunma yapan bir takımda topla her buluştuğunda etkili oldu.

Maçın olayı

Antalyaspor’un Beşiktaş ceza alanında topla buluştuğu ilk pozisyonda golü atması. Soldan orta yapılırken gelen topa vurabilecek tek hücumcu varken neden Beşiktaş savunmasından hiç kimse o oyuncuyu marke etmeye çalışmaz ki?

Kısa mesaj

Beşiktaş sezonun ilk yarısında ekstradan puanlar kaybettiği Konyaspor ve Gençlerbirliği’ni üst üste yenerek yeni bir galibiyet serisi başlatmak zorunda. Bunu başarması için de ligde 9’da 8 galibiyet aldığı periyottaki fabrika ayarlarına geri dönmesi şart.

04 Şubat 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Acil çıkış çekici Donk‘’

Donk, ilk olarak havadan Beckhamvari bir kavisle arka direkte gol pususuna yatan Onyekuru’ya yaptığı asistle klasını konuşturdu. Tecrübeli futbolcu, 2. yarıda da acil çıkış çekici misali devreye girdi ve usta işi kafa gollerinden birine imza atarak 3 puanı takımının cebine koydu.

Galatasaray, ilk yarıda yüzde 74 oranda topa sahip olsa da oyun temposunu yeteri kadar yükseltemediği için gol beklentisi 0.44’te kaldı. Etebo için kötü oyuncu diyemem ama şu ana kadar 11’de başladığı maçların neredeyse hiçbirinde Galatasaray’ın oyun kalitesini yükselten seviyede bir performans da sergileyemedi. Onyekuru’nun gelmesiyle sol önden sol içe kaydırılan Arda da ilk 45’te daha önceki maçlarda sol önde olduğunun yarısı kadar etkili olamadı. Galatasaray, tıpkı Gaziantep’teki gibi önce Muslera ile durdurdu sonra Onyekuru ile golü buldu.

Muslera hiç zorlanmadı

Giuliano’nun o penaltı feyki ile değil Muslera’yı alelade bir kaleciyi bile aldatması imkânsıza yakındı. Başakşehir topla oynama oranına nazaran daha çok pozisyona girmiş gözükse de kaçırdıkları penaltı dahil çektikleri şutların hiçbiri Muslera’yı zorlayabilecek cinsten değildi. İlk 45’te iki takım da paslaşarak rakip kaleye gidemeyince çok ama etkisiz ortalar izledik. Misal Galatasaray ilk yarıda 12 orta yapsa da sadece 3’ü isabetliydi. Lakin bunlardan birisi alelade bir ortadan çok Donk’un havadan Beckhamvari bir kavisle bakarak, görerek arka direkte gol pususuna yatan Onyekuru’ya yaptığı asistti.

Derbiyi düşünerek...

Fatih Terim de Arda ve Etebo’nun ilk yarı performanslarını ve kolektif oyun seviyesinden memnun kalmamış olacak ki 2. yarıya hem oyuncu hem de oyunu değiştirerek başladı. Belki Galatasaray’ın ofansif açıdan daha üretken oynadığı maçlar var ama hafta sonu derbiyi de düşünerek Galatasaray’ın 2. yarıdaki gibi daha sağlam bir oyun oynaması gerekiyordu, bunu başardı. Donk 2. yarıda da acil çıkış çekici misali devreye girdi ve Süper Lig’de sıkça attığı usta işi kafa gollerinden birine imza atarak 3 puanı takımının cebine koydu.

03 Şubat 2021, Çarşamba 07:05
YAZININ DEVAMI

‘’İki büyücü ve zafer‘’

Bu hafta ligde oynanan diğer maçların ortalamasının üstünde kalitede bir maç izledik. İki takım ilk 45’te toplamda 23 kez rakip ceza alanında topla buluştular. Uğurcan ve Ersin’in üstün kalecilik maharetleri olmasa çok daha gollü bir devre olabilirdi. Uğurcan zaten birkaç sezondur ligde kendi yaş grubunun en iyi Türk kalecisi. Ersin’in forma şansı bulmasının üzerinden henüz 1 yıl bile geçmeden adının Uğurcan ile aynı cümlede geçmesi bile ne kadar geliştiğinin en önemli göstergesi. Devre sonunda Trabzonspor’un skoru 1-1’e getirdiği golde Ersin’in yapabileceği hiçbir şey yoktu çünkü daha önce buna benzer bir kendi kalesine “tiki taka” golüne şahit olmadık!

Atiba eksik kalınca

Belki de ilk yarıda Nwakaeme merkezli Trabzonspor geçişlerine farklı bir önlem almak gerekiyordu ya da ilk kez Atiba yıllardır kendi standardının altında bir performans sergilediği için de Beşiktaş yediği gol dışında da rakibe ekstra pozisyonlar verdi. Aboubakar’ın gol olan kafası, Rosier’nin sağdan sol direk dibindeki Larin’e attığı yerden pas, Mensah’ın dripling üstü plasesi zaten Beşiktaş’ı liderliğe taşıyan kolektif hücum gücünün numuneleriydi. 2. yarıda da Beşiktaş 11 kişi oynarken de 10 kişi kalınca da birçok pozisyon üretti ancak Uğurcan öyle kudretli bir kalecilik performansı sergiledi ki Siyah-Beyazlı oyuncular kaleye krampon yerine mancınıkla şut çekse yine kurtarabilirdi!

Avcı toparladı ama...

Uğurcan’ın eldivenleriyle sergilediği büyüleyiciliği kramponla sergileyen ise paslaşılarak kullanılan korner sonrası Aboubakar’a Cruyff dönüşü ile çalım atan Nwakaeme oldu! Abdullah Avcı, Trabzonspor’u iyi toparladı lakin dün gece tutanı ve çalım büyücüsünün ekstra farkıyla da 3 puanı aldı!

01 Şubat 2021, Pazartesi 07:05
YAZININ DEVAMI