‘’Göztepe, Antalya'yı yaktı‘’
Göztepe, Antalya deplasmanında kendine yön çizecek bir galibiyete imza attı. Göztepeliler eski hocaları Tamer Tuna’nın takımına karşı çok net bir skorla kazanarak hikayeyi süslediler. Topun hakimiyetini ev sahibine bırakıp fena sayılmayacak bir geçiş oyunu performansıyla sonuca giden İzmir temsilcisi istediğinde ne kadar hızlı bir takım olduğunu fazlasıyla gösterdi. Halil ve Serdar’ın savunma arkası koşularıyla Antalyaspor’un futbol güvenini kıran Göztepe, maçı çok daha Farklı kazanabilirdi.
Tek devrede büyük fark
Maçın başında Antalyaspor’un ev sahibi avantajı sadece topa sahiplikte kaldı. Aslında bunu sağlayan Göztepe’nin İlhan Palut ile daha da sağlamlaştırdığı oyun yapısıydı. Ligin ilk yarısını geçiş oyunundaki becerisiyle lider bitiren Sivas’ın bir Farklı versiyonunu oynayan Göztepe; Serdar, Halil ve Jerome ile neredeyse her hücumda rakibi tedirgin etti.
Maçın sadece ilk yarıda atılan 3 golle bitmiş olması, ikinci yarıyı izleyince biraz şaşırtıcı geliyor doğrusu. Şayet Jerome biraz daha paylaşımcı olsa Göztepe son haftaların en dikkat çekici skoruna imza atabilirdi.
‘’Taşlar oturmalı‘’
Ersun Yanal’ın elinde yeterince hızlı forvetleri varken Kruse ile Tolga’yı kenarlarda başlatması ilk yarıyı çöpe attı. 18 faulün yapılıp 5 sarı kartın çıktığı ilk yarıda futboldan bahsetmek mümkün olmadı. Oyun haddinden fazla durdu, kimsenin futbol oynamak gibi bir derdi yok gibiydi. Rakip ceza sahasında takımların sadece 12 kez (5 GFK, 7 FB) topla buluşması futbol fukaralığının yansımadıydı. Sumudica’nın tüm planlarının 0-0 üzerine olması kendi açısından anlaşılır olsa da bu durum maçın temposunu doğrudan etkiledi. Rodrigues girdikten sonra Fenerbahçe doğru düzene geçti. Kruse’nin golüyle maç başka bir seviyeye evrildi. Fenerbahçe Rodrigues’le hızlandı, ilk yarı sahasından çıkmayan Gazişehir Altay’ı zorlayacak kontralarla pozisyonlar üretti, oyun canlandı. İlk yari pozisyon vermeyen Fenerbahçe hızlanan oyunda pozisyon verdi elbette ama maçı da aynı hızla bitirdi. Ligin ikinci yarısı başladı ve artik Fenerbahçe için çöpe atılan sürelerin kısalması taşların yerine oturması gerekiyor.
Gecenin sorusu
Ersun Yanal’ın elinde Ferdi, Rodrigues, Deniz gibi kanat forvetleri mevcutken Tolga Ciğerci’yi sağ, Kruse’u solda başlatması Fenerbahçe’yi iki vites düşük oynatmıyor mu?
Maçın starı
Vedat Muriç önce asist yaptı, peşinden maçı koparacak golü attı. Fenerbahçe’nin hücum gücünün minimum yüzde 60’ını barındırıyor.
Maçın olayı
Kruse’un attığı gol Fenerbahçe’ye olduğu kadar maçı izleyen herkese yaradı, Gazişehir de futbol oynamaya başladı.
Kısa mesaj
Vedat’ın cezalı duruma düşmesi Fenerbahçe adına gecenin en kötü olayıydı. Fakat uzatmalarda kendini attırarak cezasını kupaya taşıdı. Şayet hakem, raporuna kartın bilinçli görüldüğünü yazarsa yeni haftanın tartışma konusu çıkar.
‘’Kayseri'de sessiz gece‘’
Fenerbahçe için Kayserispor maçı ikinci yarının provası olmalıydı. Ersun Yanal’dan daha gerçekçi bir kadro ve oyun kurgusu beklenebilirdi. Deniz’in tekrar sol bek olarak maça başlaması nafile Caner Erkin yaratma çabasının ötesine geçmiyor maalesef. Orta sahada Gustavo’nun oynamadığı ilk 45’te derin ber boşluk vardı. Tolgay ve Tolga ikilisinin uyumsuzluğu bariz şekilde düzeni bozdu. Gustavo girip, Dirar sol beke, Deniz forvete geçtiği andan itibaren Fenerbahçe oyunun momentumunu eline aldı. Deniz kaleye yakın oynadıkça iştahını artırdı, daha verimli oldu.
Vedat Muriç’siz oyun zor
Mevlüt’ün etkisizliği Muriç’i daha da yüceltti doğrusu. Fenerbahçe’nin ikinci santrforunun en azından kupada takımı taşıması beklenir. Mevlüt’te böyle bir emarenin olmaması şaşırtıcıydı. Yanal’ın Ferdi Kadıoğlu’nda ısrarcı olması Fenerbahçe’ye yakın vadede oyuncu satışından büyük paralar kazandırabilir. Ferdi çok yetenekli ve bunun fazlasıyla farkında. Sadece oynamaya ihtiyacı var. Muriç girdikten sonra Ferdi’den Deniz’e tüm takımı yükseltti. Güçlü bir santrfor olması bir yana güvenli bir liman. Arkadaşları Vedat’a mutlak güveniyor.
Prosinecki pozitif geldi
Kötü bir sezon geçiren Kayserispor yeni hocası Prosinecki ile farklı bir ikinci yarı geçireceğinin sinyallerini verdi. Daha önceden de çalıştığı için Kayseri’nin dinamiklerini bilen bir teknik adam. Fenerbahçe’yi dönem dönem düzenlerinin dışına çıkarmayı başarsa da genel anlamda Kayserispor’da bir çok şeyi değiştirmek zorunda.
‘’Sezonun en iyisi!‘’
Galatasaray’ın, Antalyaspor karşısındaki maç başlangıcı kendi adına sezonun en iyi performansıydı. Belhanda’nın, Babel’in kenarda oturduğu Taylan’ın 11 başladığı maçın ilk yarısında yağmur ve ağır zemine rağmen Galatasaray rakip kaleye 14 şut attı, 3’ü gol oldu. Mariano’nun dönüşü, Taylan’ın meziyetleri, Ömer Bayram’ın çabası ve Falcao’nun uyanışı konulu bir 90 dakika izledik. Galatasaray geçen sezon ilk yarıyı 29 puanla lig 5.’si bitirip sezon sonu şampiyon olabilmişti. Bu yıl 2 puan geride tamamlıyor ilk yarıyı. Kağıt üzerinde daha zengin bir oyuncu grubuna sahip görünse de bu kez daha sorunlu. Devre arasında yönetimin Terim’in ‘santrforsuz oynuyoruz’ sitemlerini göz ardı edip etmemesi sezon sonu sıralamayı belirler.
Gecenin sorusu
Şimdi herkesin kafasında ‘Belhanda, Babel haftalardır dökülürken, Taylan neden ilk kez ligin 17. haftasında ilk 11 başladı?’ sorusu var değil mi? Sahi neden?
Maçın starı
Taylan Antalyalı özellikle ilk yarıda müthiş oynadı, Belhanda’yı unutturdu.
Maçın olayı
Sezonun en dominant ilk yarısını oynayan Galatasaray’ın ilk 45’te 33 kez rakip cezasında topla buluşmuşken ikinci yarı sadece 4 kez buluşması.
Kısa mesaj
Galatasaray geçen sezonun ilk yarısında santrforsuz oynayıp 30 gole ulaşmışken, Antalya’ya 5 atmasına rağmen bu sene 23 golde kalması sorunun kaynağını gösteriyor.
‘’Atiba ve Aydınus!‘’
Beşiktaş’ın sahasında Gençlerbirliği’ni yenmesinden doğal bir şey yoktur herhalde. Ama maç doğal olmayan bir hakem kararıyla başlayınca ister istemez atılan 4 gol gölgede kalıyor. 11’deki pozisyon öncesi Nadir’e yapılan faul var, buna karşılık oyuncunun da doğal bir sitemi. Karşılığı da sarı kart. Sonrasında trafik polisliği yapıp oyuncuyu radara almak ve kırmızıyla atmak adalet sistemini tartışılır hale getiriyor. Adaleti sağlamak değil de derbideki hakem yönetimine isyan eden Beşiktaş camiasını idare etmek gibi algılanıyor, galibiyetini gölgeliyor. Zira tribünler bile uzun süre bu kararı protesto etti. Zaten tek bir Beşiktaşlı’nın bu kararı adaletli bulduğunu zannetmiyorum. Oyuna gelecek olursak; 11. dakikada 10, 36’da 9 kişi kalmış Gençlerbirliği’ne karşı ilk yarıyı 1-0 geride kapadı Beşiktaş. 2 Aralık’tan beri ilk kez bir lig maçında oyuna giren Oğuzhan’ın oyunu düzeltmesi, Atiba’nın insan üstü çabalarıyla 3 asist, 1 gol yapması gecenin akılda kalan diğer unsurlarıydı.
Gecenin sorusu
Fırat Aydınus’un Nadir Çiftçi’yi kırmızı kartla oyunda atmasını protesto etmeyecek tek bir Beşiktaşlı var mıdır?
Maçın starı
Atiba 3 golün asistini yaptı, dördüncüyü de kendi attı. Kanadalı sadece dün gece değil Beşiktaş ’ın son dönemde kazandığı tüm maçların adamı.
Maçın olayı
Henüz maçın 11. dakikasında Fırat Aydınus’un Nadir Çiftçi’yi oyundan atması.
Kısa mesaj
Beşiktaş yönetimi her yıl Atiba’yla son dakikada birer yıllık sözleşmeler imzalıyor. Bence Atiba’nın önüne, ‘nefes aldığı sürece bu takımda oynar’ maddesiyle süresiz kontrat konmalı.
‘’Nefis düello‘’
Ankara’daki randevu bu sezonun en heyecanlı, en izlenir maçlarından biri olarak kayıtlara geçti. Futbolseverlerin uzun zamandır böylesine temposu yüksek, pozisyonu bol bir 90 dakikaya ihtiyacı vardı. Lider Sivasspor geçiş oyunlarını kusursuza yakın oynayabilen bir takımken Gençlerbirliği ev sahibi olmasına rağmen Sivas’ı kendi silahıyla vurmayı tercih etti.
Stancu’nun kaçırdıkları
Sivas 1-0’ı yakalasa da Gençlerbirliği’nin ikinci yarı performansı tabelayı daha da farklı yapabilirdi. Sadece Stancu’nun ilk golün üstüne kaçırdıkları inanılmazdı. Maçı bir anda 4-1’e getirecek fırsatlar yakaladı. Buna rağmen Gençlerbirliği 2’yi buldu ve son saniyeye kadar da 3 puanı elinde tutuyordu.
Yatabare’den kariyer golü
Tüm duran topları Mert Hakan Yandaş ile kullanan Sivasspor bitime saniyeler kala Yatabare’ye kornerden kariyerinin golünü atma fırsatı hazırladı. O da harika bir röveşata ile skoru 2-2’ye getirdi. Son 7 maçını üst üste kazanan lider Sivas bir puanı son saniyede kurtarmış olsa da Mert Hakan önderliğinde son 10 dakikada ortaya koyduğu direnç alkışı fazlasıyla hak ediyordu.
‘’Sezonun en sert mücadelesi‘’
Beşiktaş’ın sezona iyi başladığı söylenemez elbette ama Avcı’nın durumu iyi toparlayıp takımını ve kariyerini uçurumun kenarından döndürdüğünü söylemek mümkün. Fenerbahçe randevusu Avcı ve öğrencileri için sezonun en sert mücadelesi olacağa benziyor. Fenerbahçe’nin derbilerdeki Kadıköy avantajı bilinen bir gerçek. Tam olarak çözüm olup olmadığı tartışılır ama Beşiktaş’ın bunu kırmak için ilk gole oynaması işe yarayabilir. Aksi halde Sivas, Gaziantep FK ve Trabzon’da yaşadığı facianın bir benzeriyle yüzleşebilir.
Avcı’nın takımı 0-0 ve 1-0 üzerine derinlemesine planlara sahip olsa da tabelada 0-1’lik skora karşı çaresiz kalıyorlar. Kaybettikleri 3 deplasmanda da başlarına aynı şey geldi ve 1-0’ı çevirmek bir yana maç 3- 0’a gidiverdi. O yüzden Avcı’nın Kadıköy’de ilk gole oynaması kaçınılmaz. Derbilerde ev sahibi takım her zaman favoridir ama Beşiktaş için bunu kırmanın yolu ilk golü atmaktan geçebilir.
Kısa mesaj
Beşiktaş bu sezonun ilk 3 deplasmanında minimum 3 gol yiyerek kaybetmişti. İlk golü yedikten sonra panik tüm takımın ayağını bağlıyor. Kadıköy’de ilk golü atmak Avcı ve öğrencilerini güldürebilir.
Ön plana kim çıkar?
Avcı’nın en güvendiği 3 isim Gökhan, Caner ve Burak eski Fenerbahçeliler. Kadıköy’ü en iyi onlar biliyor. Tribün baskısını tüm takım arkadaşlarından fazla hissedecekler. Soğukkanlı kalabilmeleri derbinin kaderini belirleyebilir.
‘’Kurtarıcı!‘’
Dile kolay tam 8 maçtır kazanamayan Antalyaspor belki de sezonun kırılma anını yaşadı Ankaragücü karşısında. Standartların altında bir zemin kalitesinde oynanan maçta ev sahibi Antalyaspor, uzatma dakikalarına 2-1 önde girmesine rağmen Kitsiou’nun mucize golüyle beraberliğe razı oldu. Hakan Özmert’in orta sahada inisiyatifleri fazlasıyla eline aldığı maçta perdenin bir duran top golüyle açılması sürpriz değildi.
Hakan standardı
Ankaragücü beklenenden daha erken golü bularak skora dengeyi getirmeyi başardı. 56’daki bu golün Ankaragücü tarafında bitiş düdüğü etkisi yaratması şaşırtıcıydı. Ankaragücü kolay top kaybedip, fazla zaman geçirmeye çalışınca ortaya bolca faul ve yerde yatan futbolcu görüntüsü çıktı. Hakan Özmert tam bizim ligin oyuncusu. Ayakta kalıyor, topa hükmediyor, şutu var her zaman oyuna karakter koyuyor. Gustavo’ya akan oyunda öyle bir asist yaptı ki doğrusu golü atandan ziyade Hakan’ın tebrik edilmesi son derece normaldi.
İstatistik yanıltabilir
Ankaragücü’nün koca 90 dakika boyunca Antalya ceza sahasına isabetli tek bir orta (0/5) bile gönderememiş olması anlaşılır bir durum değildi. Ta ki son saniyeye kadar. Ankaragücü son hücumu yaparken Antalya savunmasının gelen ortayı Kitsiou’nun önüne indirmesiyle maçın kaderi değişti. Ankaragücü tıpkı geçen hafta Galatasaray karşısında olduğu gibi bir puanı son saniyede kurtardı.