‘’Planlama hatası‘’
Avrupa Ligi grup kuraları çekildiğinde Beşiktaş’ın ortanın üstünde rakiplerle karşılaşacağı bilinen bir durumdu. Fakat Bratislava ortanın üstü bir takım değil ve 90. dakikadan sonra 2 gol birden yemek ne kadar iyi pas takımı olmaya çalışırsa çalışsın büyük takım genetiği taşıyan bir kulüpte sorgulanır.
Beşiktaş yeni bir hocayla çalışıyor, oyun tarzı değişiyor, kabul. Ama kabul edilemeyecek bir şey var; eksik planlama.
Santrfor sorunu
Beşiktaş’ta planlamadan başlayan bir hatalar silsilesi söz konusu. Burak Yılmaz’in sakatlığının ciddiyeti bu kadar açıkken kadroya dominant bir santrfor katmamanın nelere mal olacağı sanırım Bratislava maçında çok net anlaşılmıştır.
Umut Nayir’ın Beşiktaş seviyesi bir futbolcu olabilmesi için çok büyük bir gelişime ihtiyacı var. Bu gelişimi geçen sezon Bursaspor’da gösteremediği bilinen durumken Abdullah Avcı’nın onda yeni bir Burak araması şaşırtıcı.
Kaleci konusu da kritik
Beşiktaş’ın tek derdi atanı değil elbette, tutanı da baş ağrıtıyor. Karius, Liverpool-Real Madrid finalinden bu yana kendini düzeltebilmiş değil. Bu sorunun büyüklüğü bilinirken ismi defalarca haberlere konu olduğu için söylüyorum Volkan Babacan tarzı bir kalecinin rotasyona dahil edilmemesi büyük eksiklik. Ya da en azından Muhammed Şengezer’i Beşiktaş alabilmeliydi.
Karius’un Bratislava maçında yaptığı hatanın izahını yapacak tek bir kaleci ya da antrenör bulmak güç. Karius ile bu sezonun hedefleri de büyük tehlike altında.
Yine iş Necip’e kaldı
Vida’nın cezalı oluşu, Ruiz’in de Bratislava’da sakatlanmasının ardından Başakşehir karşısında oynayacak stoperin kalmaması da bir başka planlama hatası elbette. Henüz Eylül ayında Beşiktaş’ın stoper rotasyonunda oyuncu kalmaması ayrı bir tartışma konusu. Stoperlerden birisi Necip olacak orası kesin de takımda yanına koyacak partnerin olmaması düşündürücü, zira Roco da sakat.
Yaygın bir Beşiktaş deyişi vardır; Necip kimin yerine oynarsa oraya transfer yapmak şarttır. Yetenekleri limitli olsa da Necip, Beşiktaş’ın son yıllardaki en verimli en işe yarayan futbolcularından birisi.
‘’Başakşehir Roma'da yandı‘’
Başakşehir karşısında Roma maça oldukça hızlı başladı. Mahmut ve İrfancan önderliğinde oyunu dengeye getiren hatta uzunca bir süre topun hakimiyetini eline geçiren Başakşehir, Caicara’nın 42’de kendi kalesine attığı gole kadar bu oyununu sürdürdü. İkinci yarının başlamasıyla Roma ev sahibi baskısını kurmaya başladı.
Dzeko’nun golü maçı çözdü
Dzeko’nun attığı golün ardından Başakşehir çözüldü. Arda-Crivelli değişikliğiyle 3. bölgede topa sahip olmaktansa doğrudan kaleye gitme fikri belirdi. Fakat Crivelli-Gulbrandsen- Visca üçlüsünün etkisi beklenenin altındaydı. Zaniola’nın golüyle maç 3-0’a geldikten sonra Başakşehir için maç bitmişti, Kluivert’in uzatmadaki sayısı tabelayı belirledi.
Visca devreye girmedikçe
Sonuç olarak Roma bu grubunun açık ara favorisi, sahasında kazanması çok doğal. Başakşehir sezona genel anlamda iyi başlayamamanın verdiği güvensizlikle Roma’da daha iyisini yapabilirdi. Fakat geçen Mart ayından bu yana vasatını bile oynayamayan Visca’nın sorumluluk almadığı bir maçtan puan almak o kadar da kolay olmuyor.
‘’Kötünün iyisi!‘’
Galatasaray bu sezonu daha da iyi bir pas takımı olmak üzerine kurguladı. Brugge, Galatasaray’ın bu grupta topu alıp dominant oynayacağı tek rakipti. Fakat görüldü ki, bu sezon Galatasaray’ın en zayıf noktası savunmasının arkası. Luyindama- Marcao ağır iki stoper, Mariano formsuz, Nagatomo rölantide oynuyor. Babel’in 31’de savunmanın arkasında yakaladığı fırsatı görünce aklıma Ünal Karaman’ın attığı şutlar geldi. Kaleciyi öldürmeye! vurmak yerine boşluğu aramalıydı. Hoş zaten bugüne kadar pek aradığı da görülmedi. Feghouli, Cezayir Milli Takımı’yla harika bir yaz geçirip Afrika Şampiyonu olduğundan beri sahalara bir türlü dönemiyor. Feghouli’nin formsuzluğu mu Mariano’yu düşürüyor, yoksa Brezilyalının formsuzluğu mu Cezayirliyi etkiliyor kestirmek güç. Zira ikisi de vasatın altında olunca Brugge karşısında sağ kenar tıkandı. Emre Mor girdikten sonra Feghouli’nin Cezayir Milli Takımı’ndaki gibi merkeze geçmesi Galatasaray’ı daha doğru bir düzene taşıdı. Fakat görünen o ki, Galatasaray Belhandasız oyuna hiç hazır değil.
Gecenin sorusu
İki stoper bir sağ bekten oluşan 3’lü Brugge savunmasına karşı Emre Mor ilk 11 başlayıp Fegholi- Falcao’lu bir forvet düzeni daha verimli olmaz mıydı?
Maçın starı
Muslera maçın genelinde çok iyi iş çıkardı ama özellikle ikinci yarıda kurtardığı iki pozisyon var ki adeta Brugge’e karşı Galatasaray’ı ayakta tutan adamdı.
Maçın olayı
Türkiye’de olsa sabaha kadar tartışılacak bir penaltı pozisyonunu VAR hakemlerinin çok kısa sürede inceleyip doğru kararı vermesi.
Kısa mesaj
Galatasaray Brugge'ü içeride yenip Avrupa Ligi’ni garantiler, Real ve PSG’ye karşı alacağı her puanla yukarıya hesap yapar.
‘’Kaleci sorunu derinleşiyor‘’
Fenerbahçe’nin kaleci sorunu var mı?
2014’ten beri problemli
Fenerbahçe’nin son şampiyon olduğu 2014’ten bu yana kaleci sorunu var ve her geçen sezon derinleşiyor. Fenerbahçe tarihine bakıldığında Schumacher’den Rüştü’ye kadar başarılı her dönemde kaleci dominasyonundan bahsetmek mümkün. Altay da Harun da iyi kaleciler ama Fenerbahçe’nin kalesini koruyacak ismin ‘büyük’ sıfatıyla pekişiyor olması gerekir. Fenerbahçe şimdilik savunmasında zaaflar yaşıyorsa bunda kalecinin payı yadsınamaz.
Isla dönerse Ozan nerede oynayacak?
Ozan kulübeye geçebilir
Sezon başından bu yana Fenerbahçe’nin geri dörtlüsünün 3’ü devşirme oyunculardan kuruluyor. Bu da önde iyi bir takım olan Fenerbahçe’yi arkada bol hata yapan bir takıma dönüştürüyor. Isla döndükten sonra Ozan’ın merkeze gelmesi beklenebilir. Zira Ozan Milli Takım’da da orta saha rotasyonunun önemli oyuncusu ve hayli moralli dönmüş olması gerekiyordu. Isla’dan sonra Ozan kulübeye de geçebilir. Çünkü Fenerbahçe’nin sahada tüm acemilikleri tolere edecek bir lidere ihtiyacı var ve o da Emre Belözoğlu.
Gustavo’yu stoperde görmeye alışacak mıyız?
İyi bir yatırım olmaz
Luiz Gustavo’nun Ersun hocanın kafasındaki rolü orta sahaydı ama Alanya maçının son 20 dakikasında stoperde gördük. Brezilyalı, bu role yabancı değil. Zira Marsilya’da Rudi Garcia 2017’de onu, Adil Rami ile stoperde kullanarak Avrupa Ligi’nde finale kadar gitmişti. Anlayacağınız, Gustavo’nun stoper oynama ihtimali Rami’ye bağlı. Rami eğer oyuna güçlü girerse Gustavo orta sahada kalır. Ama zaten Gustavo’yu stoper oynatmak için aldılarsa bu hiç de kârlı bir yatırım olmaz.
Fenerbahçe’yi iki hafta sonraki derbide neler bekliyor?
Futbolcuların özgüveni kırıldı
Alanya deplasmanı, ‘kırıcı’ oldu. Futbolcuların özgüvenleri kırıldı, Ersun hoca ile Emre’nin iki kat mesai yapmaları gerekecek. Derbi öncesi Kadıköy’de Ankaragücü ile oynamak moral kaynağı da olabilir, yanıltıcı da. Bu sezon oyun tarzını değiştiren Fenerbahçe’nin acilen Adil Rami ve Isla’yı oyuna sokarak savunma dengesini oturtması şart. Böylesine iyi bir forvet takımının arkada bireysel hata yapmıyor olması gerekir.
‘’İtalyan kadar sadık Fransız kadar atletik‘’
Alanyaspor son yılların en iyi sezon başlangıcına imza atıyor. Erol Bulut ligin en yaşlı kadrosundan öyle bir ekip yaratmış ki; bir İtalyan takımı kadar taktik sadakate sahip, bir Fransız takımı kadar atletikler. 1-0 geri düşmelerine rağmen sahada hep bütün halinde hareket ettiler. Fenerbahçe 3 gol yedi 3’ü de bireysel hatadan geldi. Çünkü Fenerbahçe’nin arka 4’lüsünün 3’ü o pozisyonun oyuncusu değil, herkes Zanka’ya bakıyor ama o dönüp arkasına bakmıyor. Ersun hoca, Dirar’dan Ümit Özat, Jailson’dan Kjaer, Ozan’dan Gökhan Gönül çıkarır mıyım düşüncesinde. Fenerbahçe iyi bir forvet takımı olmasına rağmen kötü bir savunma takımı olmayı sürdürüyor. Fenerbahçe’nin 2014’ten bu yana ise her sezon derinleşen bir kaleci sorunu var. Altay ya da Harun kötü kaleci değiller ama şampiyonluk için Fenerbahçe’nin kaleci dominasyonuna fazlasıyla ihtiyacı var.
Gecenin sorusu
Ersun hoca, kenarda 3 stoper dururken Zanka’yı da çıkarıp 70’ten sonrasını stopersiz oynamanın izahını nasıl yapacak?
Maçın starı
Papis Cisse sezona adeta uçarak başladı ve öyle de devam ediyor. Atletizmi, zekası ve Fenerbahçe’ye attığı 2 golle gecenin adamıydı.
Maçın olayı
Ligin yaş ortalaması en yüksek takımı olmasına ve 24’te Efecan’ı sakat vermesine rağmen Alanyasporlu futbolcuların taktiksel sadakatle maçı çevirmesi.
Kısa mesaj
Hayat ne garip, 6 ayda dünyanı değiştirmen mümkün. Ozan geçen sezon bu mevsimde istenmeyen adamdı, Alanya’daki 6 aylık performansıyla dün sahaya Fenerbahçe kaptanı olarak çıktı.
‘’Liderlik savaşı‘’
Fenerbahçe yeni futbol tarzıyla, Alanyaspor 3 maçta kazandığı 9 puanla ligin ilk bölümünün en dikkat çekici takımlarıydı. Fenerbahçe bu sezon bambaşka bir kimliğe büründü, topa yüzde 70’ler civarında sahipler, bol pozisyona giriyorlar ve oldukça dominant bir futbol oynuyorlar. Alanyaspor ise Erol Bulut ile yatay oynayıp topa sahip olmaya değil, dikine oynayıp bol pozisyona odaklı gidiyor. Ligin topa az sahip olan takımlarından biri olmalarına rağmen şut ve isabetli şut istatistiklerinde ilk 3’e girmeleri tesadüf değil. Fenerbahçe’yi taktiksel sadakati yüksek, kaleye hızlı giden zorlu bir rakip bekliyor. Fenerbahçe’nin yine yüzde 70’lerde topa sahip olması Alanya’nın istediği bir durum olacak, rakibin geri dönüş zaaflarına odaklanacaklar.
Ayrı bir renk katıyor
Ozan’dan Vedat’a kadar Fenerbahçe’nin milli oyuncuları hayli moralli dönüyor. Şimdi asıl merak edilen konu şu; Gustavo gelince formasyon değişecek mi, Adil Rami Alanya’da oynayacak mı? Fenerbahçe önde müthiş bir uyum yakaladı. Deniz Türüç, Kruse, Muriç’in formları yüksek, Kruse forvet arkasında hücuma ayrı renkler katıyor. Aynı uyumun arkada olduğunu söylemek zordu. Gustavo yetenekleriyle merkeze büyük kalite ve enerji katmaya aday. Marsilya’da Rami ile stoperde yakaladıkları müthiş uyumla Avrupa Ligi’nde finale kadar gitmişlerdi. Ersun Yanal’ın kafasında Gustavo’nun yeri orta sahadır ama Rami-Zanka uyumunun neleri beraberinde getireceği belli olmaz.
Bu istatistiğe dikkat!
Alanyaspor ve Fenerbahçe’nin Süper Lig’de oynadığı altı maçın dördünde gülen taraf Fenerbahçe oldu (1B 1M). Alanyaspor’un bu eşleşmedeki tek galibiyeti, iki takımın son karşılaşmasında geldi.
Ön plana kim çıkar?
Vedat Muriç formunun zirvesinde. Kosova formasıyla geçen hafta Çekya’ya 1 gol, İngiltere’ye karşı ise 1 gol 2 asistle oynadı. Alanyaspor’da ise Cisse ve Fernandes adeta uçuyorlar. Forvetlerin maçı olacak.
Kısa mesaj
Fenerbahçe topu alıp hükmetmeyi, Alanyaspor ise bir İtalyan takımı gibi taktiksel sadakatle oynayıp çok şut çekiyor. Deyim yerindeyse topçular ile okçuların maçı olacak.
‘’Temposuz kazanmak!‘’
Galatasaray; Falcao, Lemina ve Nzonzi’nin de katılımıyla iyi bir kadroya sahip oldu. Kasımpaşa’yı yenmesine rağmen alışılagelmiş iç saha temposunun çok altında kaldı. Falcao çok üst düzey bir santrfor. Fakat ne Galatasaray’ın oyun tarzı daha önceden oynadığı takımlara ne de Terim’in felsefesi Simeone ya da Jardim’e benziyor. Galatasaray kendi liginde dominant bir oyun tarzına sahip, topla yüzde 60’ların üzerinde oynuyor. Falcao’nun yeni düzene alışması için Babel ile Feghouli’nin desteğine çok ihtiyacı olacak. Babel, kariyeri boyunca oynadığı her takımın taraftarına büyük hayaller kurdurdu. Bazen şampiyonluk yaşadı, bazen hüsranla geçen sezonları oldu. Harika bir forvet, önemli bir şutör. Kasımpaşa karşısında Falcao ile birlikte en iştahlılardan biriydi. Şutunun ‘ayar’ sorununu düzeltir ve Falcao’nun yörüngesinde ilerlemeye devam ederse rüya gibi bir sezon daha yaşayabilir.
Yenilerden Lemina maça çok iyi başladı. Marsilya, Juventus, Southampton derken zengin bir CV oluşturan Gabon’lu orta saha, fenalaşıp çıkana kadar enerjisiyle Nzonzi’nin yükünü hafifletti, Belhanda’yı öne itti.
Maçın sorusu
Fatih Terim, bu temponun Şampiyonlar Ligi’ne yeteceğini düşünüyor mudur?
Maçın starı
Babel çok iştahlıydı, enerjisini hiç kaybetmedi. Sahada sürekli Falcao’yu kolladı, takımın sahibi gibi oynadı.
Maçın olayı
Lemina maça iyi başladı ama erken çıktı. Ömer Bayram Lemina’nın pozisyonuna girince Babel’i de yükselterek sürpriz bir performansa imza attı.
Kısa mesaj
Quaresma vazgeçmese de futbol topu artık onunla vedalaşmayı kafasına koymuş gibi.
‘’Falcao kâbusa son verecek‘’
Galatasaray fragmanda bekleneni veremedi, taraftar merakla filmin kendisini bekliyor. Her hafta bir oyuncusunun kırmızı kart görmesi, santrfor transferinin son güne kalması derken üstüne bir de Fatih Terim’in cezası gelince Galatasaray için 3 maçlık fragman kâbusa döndü. Falcao’nun gelişi Galatasaray’da birçok negatif durumu pozitife çevirebilir. Öncelikle tüm kariyeri bol forvetli oyun modelleriyle geçmiş Terim’in santrforsuz oyun kâbusuna son verecek. Falcao sıradan bir golcü değil, gittiği her takımda devrime imza atan bir karakter. O yüzden Galatasaray’ın Kasımpaşa maçından itibaren sahada yepyeni bir oyun modeliyle oynaması beklenebilir. En azından artık Babel’den ya da bir başkasından zorlama santrfor yaratma çabalarını görmeyeceğiz.
Lemina kalite katacak
Bu bile başlı başına bir oyun devrimi anlamına gelir. Falcao, Babel ile önde iki forvet de oynar, iki yanına Feghouli - Babel’i alarak da. Galatasaray’ın Falcao’nun gürültüsünün arasında aldığı Lemina da orta sahaya kalite katacak oyunculardan biri. Nzonzi ile Seri’yi birlikte çok izleme fırsatı bulamadık. Bugün Lemina - Nzonzi yeni bir sayfa açabilir. Lemina, Seri kadar pas oyuncusu olamaz ama onu tarif ederken her şeyden biraz var ama direnci yüksek diyebiliriz.
Kısa mesaj
Galatasaray 3 haftada çok kolay gol yedi ve eksi averaja düştü. Kasımpaşa maçı bir dönüm noktası olmak zorunda.
Ön plana kim çıkar?
Şüphesiz tüm gözler Falcao’nun üzerinde olacak. En az onun kadar ilgi çekici bir başka detay ise Quaresma’nın Kasımpaşa forması giyecek olması.