‘’Harika bir kupa maçı‘’
Türkiye Kupası’nın ruhuna, amacına en uygun maçlardan biriydi. Kırklareli halkı, yağmura, fırtınaya rağmen maçı bir bayram tadında yaşamayı seçtiği andan itibaren iklim değişti. Trakya’nın soğuğu Akdeniz’e döndü, hava buz olsa da yürekler ısındı. Yıllar sonra ‘Bir gün şehre Fenerbahçe geldi, iklim değişti Akdeniz oldu’ diye başlayan yüzlerce hikayenin başlangıç noktası oldu.
Ekici alkışı hak etti
Yağmur zemini ağırlaştırdı, rüzgar futbolu zorlaştırdı. Buna rağmen iki takımın mücadelesi alkışı fazlasıyla hak etti. Fenerbahçe, oyunundan hiç ödün vermedi. Topu aldı, pas yaptı, net bir skorla 3-0 kazandı. Mevlüt maçın adamıydı, İsla zemine rağmen sağ koridorda harika bir performans gösterdi. Uzun süre sahalardan uzak olan Mehmet Ekici’nin futbolu ve formu alkışı fazlasıyla hak etti.
Rüzgara panenka!
Başlama düdüğüyle birlikte Fenerbahçe topa sahip oldu ama Kırklareli’nin de hakkını vermek gerek. Ayakta kalıp topu iyi sıkıştırdı. Fenerbahçe kapanan savunmaya karşı pozisyon bulmakta zorlanırken penaltı kazandı. Deniz Türüç’ün rüzgara karşı panenka penaltısı kullanması doğrusu şaşırtıcıydı. Top rüzgarda savrulup auta gitti. Sonra sahneye Mevlüt çıktı.
Kontrolü ele aldı
Fenerbahçe’ye geldiği günden beri en iyi performansını gösteren Mevlüt golleriyle maçın rengini değiştirdi. Mehmet Ekici’nin ağır zemine rağmen pas kalitesini koruması, Zajc’ın dikine kaleye gitme isteğiyle birleşince ikinci yarıda Fenerbahçe kontrolü tamamen eline aldı. Son olarak; Türkiye Kupası’yla ilgili bir reklam filmi çekilecekse Kırklareli’nde fırtınaya rağmen stada girmek için sırada bekleyen, tribünde şemsiyeleriyle maçı izleyen taraftarlar mutlaka kullanılmalı. İçinde fazlasıyla sinematografik öge barındıran harika bir Türkiye Kupası eşleşmesi izledik.
‘’Alanya'nın ayak sesleri‘’
Alanyaspor taktik açıdan gelişmiş, fizik olarak diri, tecrübeli bir takım olmanın meyvelerini toplamaya devam ediyor. Yeni Malatyaspor’u da yenerek 5 maçı üst üste kazanmayı başardılar. Alanyaspor, Erol Bulut ile birlikte küçük çaplı bir İtalyan takımına benziyor. Taktiksel sadakatin yüksekliği Yeni Malatyaspor’a karşı 50 dakika dolmadan 2-0 üstünlüğü getirdi.
Az faul bol şut
Alanyaspor, Yeni Malatya’ya karşı topa sahip olarak oynarken 60’ta Nsakala’nın yaptığı faulle bariz gol şansını engellemekten kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldı. Eksik kalmanın bazı bedelleri olabilir, Bulut ve öğrencileri de topun hakimiyetini Yeni Malatya’ya bırakıp hızlı geçişlerle rakip kaleye gitti. 7/14 şut isabet oranıyla hayli etkili bir performans gösteren Alanya, eksik olmasına rağmen az faul yaparak topun canlı kalmasına müsade etti.
Yeni Malatya’nın işi zor
Yeni Malatyaspor Giulherme’yi Trabzon’a kaptırarak oyununun merkezini kaybetmiş. Alanya’ya karşı 60 dakika çok zorlandılar, 2-0 geri düştüler. Alanya 60’ta 10 kişi kalmasına rağmen oyunun momentumunu ele geçiremediler. Saha içi liderlerini bir an evvel bulmaları şart aksi halde toparlanmak zaman alabilir.
‘’Beşiktaş oyuna girdi‘’
Sergen Yalçın’ın gelişinin Beşiktaş’ın oyununa yansıdığını söylemek için henüz erken. Savunma akıl almaz hatalar yapıyor. Hücum ise haddinden fazla dağınık. Hücumda Sergen Yalçın’ın tarzına en uygun oyuncu Ljajic gibi görünüyor. İki golün de hazırlayıcısı Ljajic’ti. Sanırım Sergen Yalçın’ın gelişi en çok ona yarayacak. İlk 9 içinde en çok gol yiyen takım Beşiktaş. Vida-Ruiz ile Vida-Karius arasında iletişim problemi o kadar derin ki son 7 maç olduğu gibi yine gol yediler. Hem de öylesine basit bir gol ki, takımın tüm özgüvenini kıracak cinsten. Beşiktaş, savunması bu kadar hata yapıp, hücumu böylesine dağınıkken Rize deplasmanından 3 puanla dönüyorsa ilk günden işi futbolla değil şansla izah etmek en doğrusu. Fakat ne olursa olsun haftalardır maç kazanamayan bir büyük takımın birden şahlanmasını beklemek imkansız. Önce hayata dönmek gerekiyordu, Sergen Yalçın’la döndüler ve oyuna girdiler.
Gecenin sorusu
Sergen Yalçın Beşiktaş’ın bu kadar az şut deneyip bu kadar kolay gol yemesine nasıl çözüm bulacak
Maçın starı
Sergen hocanın gelişini ilk hisseden ve hissettiren Adem Ljajic’ti. İki golü hazırladı, sahada Sergen Yalçın’ı andıran tek futbolcuydu.
Maçın olayı
Beşiktaş’ın çektiği iki isabetli şutun gol olması ve başka da isabetli şutunun olmaması.
Kısa mesaj
Sergen Yalçın’ın imza töreninde 22 bin taraftarın olduğu düşünüldüğünde ilk maçının deplasmana denk gelmesi şanssızlıktı. Dolmabahçe’deki Gaziantep maçı gövde gösterisinin devamı için büyük fırsat.
‘’11'i bozmak risk olur‘’
Fenerbahçe için Başakşehir karşısındaki futbol sezonun zirvesi olarak kabul edilirse, Trabzon deplasmanında kazanmanın yolu zirvede kalmaktan geçer. Trabzonspor, son iki iç saha maçında 6’şardan 12 gol atmış, iyi ve hızlı hücum eden bir takım. Ersun Yanal’ın Başakşehir maçındaki kurgusunu değiştirmesi gereksiz bir risk oluşturabilir. Orta sahada Ozan-Gustavo’nun fizik gücüne her zamankinden daha çok ihtiyaç olacak. Yanal, Kruse’nin kenarda değil santrfor arkasında oynadığında ne kadar verimli olacağını da sanırım Gaziantep maçının ikinci yarısıyla Başakşehir maçının tamamında görmüştür.
Merkezi bozmadan
Fenerbahçe ligin ikinci yarısında oyun formunu gözle görülür şekilde yükseltti ve idealine hayli yaklaştı. Fenerbahçe ligin topa en çok sahip olan takımı. ‘Top bende’ oyununu Başakşehir maçında kusursuza yakın oynadı ve neredeyse sezonun şut rekorunu kırıyordu. Muriç ve Kruse’yi önde tutabilmek adına Ozan ve Gustavo’ya Trabzon karşısında çok fazla ihtiyaç duyulacaktır. Emre’nin takımın mevcut temposunu 45 dakikadan fazla kaldıramayacağı düşünüldüğünde Yanal’ın merkezi bozmaması daha doğru bir tercih olur.
Tolga’nın katkısı
Fenerbahçe oldukça zorlu bir fikstürden geçiyor. Başakşehir sonrası Trabzon, haftaya Alanya, iki hafta sonra da Galatasaray derbisi... İlk engeli iyi bir futbol ve net bir skorla geçtiler. Muriç ve Kruse’nin formu Fenerbahçe’nin sıralamadaki yerini belirler. Bu ikilinin arkasında güçlü bir savunma duvarı kuruldu. Zaman zaman eleştirilse de Tolga Ciğerci’nin sol forvetteki varlığı takım savunmasına büyük katkı sağlıyor. Fenerbahçe Tolga’nın gücünden faydalanıyor ve faul sayısını artırmak pahasına ikili mücadelede ayakta kalıyor. O, Fenerbahçe’nin estetik yüzü değil belki ama oyunun vazgeçilmez bir parçası.
‘’Yeni nesil oyun!‘’
Galatasaray için ligin ikinci yarısı bambaşka düzlemde ilerliyor. Emre Akbaba’nın, Belhanda’nın yerine takıma girişi, Ömer Bayram’ın olağanüstü gelişimi, Sarrachi’nin gelir gelmez sol beki kapatması ve Falcao’nun yükselen formuyla Fatih Terim oyun idealine her geçen gün yaklaşıyor. Galatasaray’ın maç başlangıcı müthişti. İlk 30 dakikada 7 şuttan 1 gol çıkarırken Konya’yı kalesine getirmedi. Kocaman’ın da artık yeni bir oyun bulması şart. Konya ne savunmayı tam yapabiliyor ne de hücumu. Hiçbir şeyi tam yapamıyorlar. Ömer Bayram bu sezon Galatasaray’ın en verimlilerinden. Terim, yıllar sonra Okan Buruk’un sol ayaklısını bulmuş görünüyor. Galatasaray ilk kez üst üste 3 lig maçını kazandı. Şayet bugün Sivas, Rize’yi yenerse liderle aradaki puan farkı 10’a çıkacak. Falcao tam forma giriyor derken adale sakatlığından çıktı, takımdan uzak kalacağı her hafta Galatasaray’ı hedefinden uzaklaştırabilir. Çünkü santrforsuz oyun Terim’e göre değil.
Gecenin sorusu
Galatasaray Falcao’dan bu kadar net bir santrfor katkısı alırken onun sakatlığı tüm sistemi alt üst eder mi?
Maçın starı
Emre ilk golü hazırladı, ikincisini attı, hücumda harika işler çıkardı. Ömer Bayram’a da hakkını teslim etmek gerek, seviye atlamaya devam ediyor.
Maçın olayı
Falcao ve Sarrachi’nin bozuk zeminin de etkisiyle arka adalelerinden sakatlanarak oyundan çıkmaları.
Kısa mesaj
Terim, son 3 maçta 9 puan topladı, hem yönetime hem yarıştaki rakiplere karşı elini güçlendirdi. Fakat hayallerini gerçekleştirmek için Fenerbahçe derbisine kadar bir 9 puan daha alması ilk şart olacak.
‘’Her yerde Sivas‘’
Sivasspor hocasıyla futbolcusuyla bu sezonun en dikkat çeken performanslarına imza atıyor. Beşiktaş’ı deplasmanda yenip lig liderliğini pekiştirmenin morali, Malatya’ya karşı ilk maçı farklı kazanmanın rahatlığı Sivasspor’a harika bir maç başlangıcı hediye etti. Sivasspor bugün ortalığı kasıp kavuruyorsa bunu geçiş oyunundaki meziyetlerine borçlu. Malatya deplasmanında Mert Hakan Yandaş’ın estetik golüyle maça fırtına gibi başlayan Sivas devamında topa hükmettiği, öğrenmek zorunda olduğu başka bir oyunu denedi. Önemli oranda da başarılı oldu. Eğer bu sezon ligi sonuna kadar götürmek istiyorsa ‘top bende’ oyununu fazlasıyla geliştirmek zorunda.
Mert Hakan farkı
Mert Hakan, geçen sezon Samet Aybaba’nın ilk kez Süper Lig’de şans verdiği yetenekli bir oyuncu. Ama bu yıl bambaşka bir seviyeye çıkmış durumda. İstendiğinde iyi bir kanat forveti, gerek olduğunda harika bir orta saha hatta ön libero, hücum oyununda yeterli bir 10 numara. Bir hücum oyuncusunda olması gereken her meziyete sahip Mert Hakan. Sivasspor’un başarısında pay sahibi oyunculardan biri. Malatya’ya attığı gollerden çok daha iyilerini atma potansiyeli var, çünkü idmanlarda bunların fazlasını yapabiliyor. EURO 2020’de Şenol hocanın elini güçlendireceği kesin.
Malatya’ya disiplin şart
Malatya fena sayılmayacak bir kadroya sahip. Erken yedikleri golün etkisini ikinci yarıda atabildiler. İlk yarıda saha içi disiplinden uzaklaştılar, ikinci yarı Gökhan Töre de girince taşlar yerine oturdu. Guilherme gibi bir yeteneğin transfer dedikodularının arasında kaybolması belki de Sergen Yalçın’ın gidişine mâl oldu. İkinci yarıdaki oyunun üzerinde durmaları toparlanmaları için işe yarayabilir.
‘’Göztepe, Antalya'yı yaktı‘’
Göztepe, Antalya deplasmanında kendine yön çizecek bir galibiyete imza attı. Göztepeliler eski hocaları Tamer Tuna’nın takımına karşı çok net bir skorla kazanarak hikayeyi süslediler. Topun hakimiyetini ev sahibine bırakıp fena sayılmayacak bir geçiş oyunu performansıyla sonuca giden İzmir temsilcisi istediğinde ne kadar hızlı bir takım olduğunu fazlasıyla gösterdi. Halil ve Serdar’ın savunma arkası koşularıyla Antalyaspor’un futbol güvenini kıran Göztepe, maçı çok daha Farklı kazanabilirdi.
Tek devrede büyük fark
Maçın başında Antalyaspor’un ev sahibi avantajı sadece topa sahiplikte kaldı. Aslında bunu sağlayan Göztepe’nin İlhan Palut ile daha da sağlamlaştırdığı oyun yapısıydı. Ligin ilk yarısını geçiş oyunundaki becerisiyle lider bitiren Sivas’ın bir Farklı versiyonunu oynayan Göztepe; Serdar, Halil ve Jerome ile neredeyse her hücumda rakibi tedirgin etti.
Maçın sadece ilk yarıda atılan 3 golle bitmiş olması, ikinci yarıyı izleyince biraz şaşırtıcı geliyor doğrusu. Şayet Jerome biraz daha paylaşımcı olsa Göztepe son haftaların en dikkat çekici skoruna imza atabilirdi.
‘’Taşlar oturmalı‘’
Ersun Yanal’ın elinde yeterince hızlı forvetleri varken Kruse ile Tolga’yı kenarlarda başlatması ilk yarıyı çöpe attı. 18 faulün yapılıp 5 sarı kartın çıktığı ilk yarıda futboldan bahsetmek mümkün olmadı. Oyun haddinden fazla durdu, kimsenin futbol oynamak gibi bir derdi yok gibiydi. Rakip ceza sahasında takımların sadece 12 kez (5 GFK, 7 FB) topla buluşması futbol fukaralığının yansımadıydı. Sumudica’nın tüm planlarının 0-0 üzerine olması kendi açısından anlaşılır olsa da bu durum maçın temposunu doğrudan etkiledi. Rodrigues girdikten sonra Fenerbahçe doğru düzene geçti. Kruse’nin golüyle maç başka bir seviyeye evrildi. Fenerbahçe Rodrigues’le hızlandı, ilk yarı sahasından çıkmayan Gazişehir Altay’ı zorlayacak kontralarla pozisyonlar üretti, oyun canlandı. İlk yari pozisyon vermeyen Fenerbahçe hızlanan oyunda pozisyon verdi elbette ama maçı da aynı hızla bitirdi. Ligin ikinci yarısı başladı ve artik Fenerbahçe için çöpe atılan sürelerin kısalması taşların yerine oturması gerekiyor.
Gecenin sorusu
Ersun Yanal’ın elinde Ferdi, Rodrigues, Deniz gibi kanat forvetleri mevcutken Tolga Ciğerci’yi sağ, Kruse’u solda başlatması Fenerbahçe’yi iki vites düşük oynatmıyor mu?
Maçın starı
Vedat Muriç önce asist yaptı, peşinden maçı koparacak golü attı. Fenerbahçe’nin hücum gücünün minimum yüzde 60’ını barındırıyor.
Maçın olayı
Kruse’un attığı gol Fenerbahçe’ye olduğu kadar maçı izleyen herkese yaradı, Gazişehir de futbol oynamaya başladı.
Kısa mesaj
Vedat’ın cezalı duruma düşmesi Fenerbahçe adına gecenin en kötü olayıydı. Fakat uzatmalarda kendini attırarak cezasını kupaya taşıdı. Şayet hakem, raporuna kartın bilinçli görüldüğünü yazarsa yeni haftanın tartışma konusu çıkar.