‘’Veda maçı gibiydi‘’
Fenerbahçe, Fatih Karagümrük karşısında elde ettiği 1 puanla ligi ikinci bitirmeyi ve Şampiyonlar Ligi ön elemesi biletini neredeyse garantiledi. Ligimizde ikili averaja bakılıyor, Konya ile ikili de eşitlik var. Bu durumda genel averaja bakılıyor orada da Fenerbahçe’nin 9 gol fazlası bulunuyor. Yani olağanüstü bir durum gerçekleşmediği takdirde Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi biletini cebine koymuş görünüyor.
Bir kez daha gördük
İsmail Kartal, Mert Hakan’ın yokluğunda İrfan Can'ı merkeze çekip Samuel’i sağ öne, Nazım’ı da sağ beke koyarak oyun standardını korumayı denedi. Bunda da önemli oranda başarılı oldu denebilir. Karagümrük ise savunmayı dar alana sıkıştırıp geniş alana hücumu tercih etti. Serdar Dursun kalabalık savunma arasında hareket etmekte zorlandı, Samuel ise forvet olarak bulduğu pozisyonlarda tercih hataları yaptı. Nazım sakatlanıp çıkana kadar düzen böyle işledi. Samuel bekte yarattığı ‘tehlikeli forvet bek’ imajını forvete geçince yitiriyor, oyunun son bölümünde bunu bir kez daha görmüş olduk.
Hep dürüst oldular
Fenerbahçe taraftarı bir nevi İsmail Kartal’a veda etmek için tribünleri doldurmuş gibiydi. Henüz resmi bir açıklama olmasa da görünen o ki yönetim Jorge Jesus ile anlaşmaya çok yakın. İsmail hoca iyi bir dönem geçirdi, Fenerbahçe’yi lig ikinciliğine taşıdı. Ne var ki, Fenerbahçe yönetimi İsmail hocaya karşı hep dürüst oldu. İmza töreninde kamuoyunun önünde sezon sonuna kadar sözleşme yapıldı, yeni sezonda birlikteyiz mesajı verilmedi, yabancı bir teknik direktörle çalışacaklarını her fırsatta dile getirdiler. İsmail hoca başarılı oldukça, puanları topladıkça kamuoyu desteğini arkasına aldı, bir umut Fenerbahçe ile yola devam etme ihtimalini son ana kadar zorladı.
‘’Direnç kırıcı değişim‘’
Trabzonspor, Kayseri karşısında maça erken bir penaltıyla başlayınca tempoyu eline alacağı beklentisi rakip takım taraftarını bile sarmıştı. Ne var ki, Trabzonspor Cornelius-Bakasetas-Nwakaeme-Visca hattı tüm sezon Çaykur Rizespor maçına kadar yaptığı ön alan baskısını Kayseri’de yapamayınca Hikmet Karaman ve futbolcuları oyunun kontrolünü eline geçirdi. Mustafa Pektemek, Thiam ve Bertolacci öylesine kolay pozisyonlar buldular ki bir ara maç Uğurcan ile Kayserispor arasında oynanır hale geldi. İlk yarı boyunca Kayserispor’un baskısından gol çıkmadı belki ama Abdullah Avcı sezonun en kaygılı ilk yarılarından birini oynadı.
Gün yüzüne çıktı
Hikmet Karaman’ın ikinci yarıyla birlikte İbrahim’i çıkarıp Emrah Başsan’ı oyuna sokması Kayserispor’un hücumda daha uzun süre top tutmasına yardımcı oldu. Nitekim 48’de Emrah’ın golü hem Uğurcan’ın hem Trabzon’un direncini kırdı. Buna mukabil ilk yarıda Nwakaeme’nin ikinci yarıda da Yusuf Erdoğan’ın geri dönüş sorunları sebebiyle Trabzonspor’un sol kenarı tel tel dökülürken Kayserispor sağ beki Onur Bulut kariyer maçlarından birini oynadı.
Doğrusu, sadece Onur değil ikinci yarıda oyuna giren Emrah Başsan’ın sağ kenara geçtiğinde yarattığı eşleşme sorunu Yusuf ile Puschacz’ın yetersizliğini gün yüzüne çıkarmaya yetti. Nitekim Emrah’ın uzatma dakikalarında Dorukhan’a çarpan şutunun gol olması Uğurcan’ı ikinci kez yanıltırken Kayserispor turun anahtarını aldı. Lig beşinciliğinin değerini yitirmemesi için Alanya’nın finale çıkıp kupayı almasi, ligi de dördüncü bitirmesi gerekir.
‘’‘Batman' kabusu!‘’
Valerien Ismael’in, Kenan Karaman’ı sağ kenar oynattığı 3-4-1-2’sine karşı İsmail Kartal’ın; Mert Hakan’ı, sol kenarda Rossi ve Ferdi’nin servis alanına sokması Fenerbahçe’yi ilk yarıda rahatlattı. Batshuayi, Larin ve Ghezzal ile ön alan baskısını planlayan Beşiktaş’a karşı kaleci Altay da pasla oyun başlangıcı yerine isabetli uzun topa dönünce İsmail Kartal’ın rakip analizi, -tabelada eşitlik görünse de- ilk yarının kazananı oldu. İkinci yarı İrfan’ın fiziksel düşüşü, Serdar Dursun’un top kayıpları Beşiktaş’ın iştahını kabarttı denebilir. Bu ikilinin top kayıplarının ardından Larin ve Ghezzal ile hızlı hücum geçişleri sağlayan Beşiktaş tabelayı değiştirecek pozisyonları da buldu. Batshuayi bu bölümde tempoya ayak uyduramayan tek Beşiktaşlı olurken ilk derbisini oynayan Emirhan’ın performansı dikkat çekiciydi. Beşiktaş’ın, İrfan ve Serdar üzerinden artırdığı temposunu kesmek yerine İsmail Kartal’ın 70’e kadar beklemesi Fenerbahçe’yi ekstra baskı altında tuttu. Bir takımda antrenörlerin ömürlerini belirleyen en dominant figürler genelde santrforlar olur.
Ghezzal dışında kimse dokunmasın
Batshuayi, Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekti, Türkiye Kupası’nda gol atamadı, Süper Kupa’da skor yapamadı, ligde de attığı 14 gole rağmen (4’ü penaltıdan) kaçırdıkları ve kaybettikleriyle Beşiktaş’ın kaderini belirlemeye devam ediyor. Bir kaç hafta evvel Trabzon deplasmanında kaçırdığı penaltının ardından dün gece de Fenerbahçe’ye karşı kazanılan ilk penaltıyı kimseye bırakmadı ve yine kaçırdı. Beşiktaş’ta Ghezzal varken bir başkasının topu eline alması bile yasaklanmalı. İki hocanın en zorlandığı bölge sanırım tartışmasız stoperlerdi. Valerien Ismael, Vida ve Montero’nun yokluğunda Serdar ile Umut Meraş’ı savunmada kullanırken, İsmail Kartal KimMin Jea-Serdar Aziz’in yerine Tisserand-Novak ile başladı. Fenerbahçe’de Novak golü attı ama 30 dakika dolmadan iki penaltı birden yaptırmış olması tümartılarını aldı götürdü.
‘’Kalede tek başına‘’
Galatasaray, Başakşehir’e karşı ecel terleri dökerken kalesinde harikalar yaratan Muslera tek başına direndi. Torrent tüm planı Kerem üzerine kurmuş, takım topu ona geçiremediğinde krize girdi. Caicara birebirde Kerem’i iyi savundu. Başakşehir’in sağ beki işini iyi yaparken Galatasaray’ın sağ beki Boey, Trezeguet karşısında kariyerinin en karanlık gecelerinden birini geçirdi. neredeyse isabetli pas atamadan ilk 45 dakikayı geçiren Cicaldau tam bir hayalet gibiydi. Rumen orta saha böyleyken Berkan ile Taylan’ın uçtuğunu söyleyemeyiz. Galatasaray, ideal orta üçlüsüyle herhangi bir maçta daha iyisini yapamadı, böyle giderse de yapamayacak. Fernando’dan bu tarafa bulamadığı 6 numarayı böylesi bir kaos ortamında nasıl bulacak, bulsa bile nasıl alacak derseniz onu ne Burak Elmas, ne de müstakbel başkanlardan biri biliyordur.
Kötü günler bitiyor demek zor
Galatasaray adına kötü günler bitiyor demek zor, kongre 11 Haziran’da yapılacak. Tüm takımlar kadro planlamasını uygulamaya başlamışken Galatasaray 1 yıl geçmeden yine kongre kapılarında umut arayacak. Emre Belözoğlu’nun stoper yokluğunda U21 Milli Takımımız'ın oyuncusu Ravil Tagir yerine 2005 doğumlu Efe Arda’ya şans vermesi maçın en dikkat çeken hamlelerinden biriydi. Elbette Ravil’in, Efe’nin gerisinde kalmış olması da ayrı bir haber konusu olsa gerek.
‘’Her puan Kartal'a yazar‘’
Fenerbahçe sezonun ikinci yarısında İsmail Kartal ile futbolunu çok geliştirdi. Yenilmezlik serisini 11 maça çıkardı, üst üste 7 maçtır kazanıyor. İsmail Kartal ise maç başına 2,40 puan ortalama yakalayarak döneminin lideri olmayı başardı. İsmail hoca, böyle devam ederse alacağı her puanla yönetimin üzerindeki baskıyı biraz daha artıracak. Zira geçen hafta Jorge Jesus görüşmesinin kamuoyuna yansıması Gaziantep FK maçının basın toplantısında İsmail Kartal'ın modunu yükseltmişe benziyordu. Ali Koç’un koltuğa oturduğunda ilk icraatının Aykut Kocaman'la yolları ayırmak olması, Emre Belözoğlu'nun takımı yükselterek yaptığı sezon bitirişine rağmen Pereira'nın tercih edilmesi, camiayı İsmail Kartal'a yaklaştırıyor olabilir. Fenerbahçe'nin insan kaynağından yetişmiş bir ismin teknik direktörlük koltuğunda bu kadar istatistik yapması ve başarı sağlaması, hoca tercihi konusunda yönetimin üzerindeki baskıyı Kartal lehine artıracaktır. O yüzden Kartal'ın alacağı her puan Fenerbahçe yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaktır.
Yeni hocanın riskleri
İsmail Kartal, Samuel ve Ferdi'den iyi bir 4’lü savunma beki performansı alıyor. Crespo ile Zajc'ı yükseltti, Serdar Dursun'u rakip blokların arasında top almaya yönelterek santrforun oyun kurulumundaki rolünü belirginleştirdi. Pereira dönemi yüzüne bakılmayan Mert Hakan takımın dinamizm kaynağı, sıra gelmeyen İrfan Can ise bugünün süperstarı olmayı başardı. İsmail hoca kadroyu en arkadan öne kadar yükseltmişken yeni gelecek kariyerli bir yabancı hocanın transfer beklentisi yeni bir takım kurulumu gerektirebilir. Bu da mali açıdan Fenerbahçe’yi yıpratabilir. İsmail Kartal’ın kalması halinde Serdar Dursun'un önüne daha kaliteli bir uluslararası santrfor ile oyunun gelişimi sürebilir. Bu tarafından bakınca da camianın Kartal'a sıcak olmasının gerekçeleri anlaşılabilir.
Rossi ve Zajc fark yaratır
Beşiktaş, Valerien Ismael döneminde 3-4-3 ’ü stoperleri orta yayda kullanarak oynuyor. Bu da kaleci Ersin’in oyun metrajını uzatıyor. Fenerbahçe'nin Kartal dönemi en iyi uyguladığı planların başında; Rossi'nin rakip savunma arkasına yaptığı koşular ve Zajc'ın ikinci santrfor alanlarına rahat ulaşması geliyor. Beşiktaş'ın zaafı sayılacak detaylar Fenerbahçe'nin avantaj listesinde yer alıyor. Bu yüzden Altay-Rossi pas iletişimi bile büyük önem kazanıyor. Serdar Dursun ile Mert Hakan'ın ön alan baskısından çıkışları Zajc'a açılacak kanallar anlamına geleceğinden Beşiktaş'ın uzun metrajlı oyun modeli Fenerbahçe'nin işini tahmin edilenden daha da kolaylaştırabilir.
‘’Konya'ya gümrük engeli‘’
Ligin boyu iyice kısalmışken Karagümrük, Konya deplasmanında resmen altın buldu. Bu sezon son kez Avrupa kupalarına 5 takım göndereceğimiz için lig beşinciliği büyük önem taşıyor. Karagümrük, Konya’da kazanarak maç fazlasıyla o koltuğa oturdu. Elbette Konya cephesinden bakıldığında evde yitirilen 3 puan sezonun bitimine 3 hafta kala lig ikincisi Fenerbahçe’yle araya 4 puanın girmesine yol açtı. İlhan Palut ve öğrencileri maça çok iyi başlayıp oyunun momentumu ellerine aldılar. Henüz 23. dakikada Bytyqi ceza sahasına orta yapmasına rağmen savunma ve kaleci Viviano şaşırınca doğrudan gol oldu. Aslında Konyaspor ilk yarı boyunca çok daha net gol pozisyonları üretebildi ama son vuruşlar hep cılız kaldı.
Emre Mor gayreti
Karagümrük ise topu ön alana geçirmekte çok zorlanmadı. Emre Mor fiziksel temaslara rağmen topun yörüngesinde kalmaya gayret gösterdi. Pesiç’in etkisizliğine rağmen ön alanda yetenekleriyle ayakta kalmaya çalıştı. Pozisyon üretti, gol aradı, Karagümrük adına sahada gole en yakın oynayan futbolcuydu. İki takım da topa eşit oranda sahip olurken Konyaspor’un rakip ceza sahasına pasla girmek yerine yüksek topu tercih etmesi Karagümrük stoperlerine güven verdi denebilir. Cepheden topları rahat aldılar ve Konya’nın ön alan baskısına rağmen hücuma geçişleri doğru organize ettiler.
Akıl dolu Samed
İlk yarıda Konyaspor oyunu domine ederken ikinci yarıda Volkan Demirel’in Bistroviç, Levent ve Karamoh hamlelerine bir de Samed’i eklemesiyle Karagümrük maçın ibresini lehine çevirdi. 80’de oyuna giren 2002 doğumlu Samed bir dakika sonra akıl dolu bir gol atınca tabelaya denge geldi. Ne var ki, Karagümrük bir dakika sonra da Karamoh ile üstünlük sayısına ulaştı.
‘’Rüzgârı arkasına aldı‘’
Gaziantep’in en zayıf noktası savunmasının arkası. Sanırım bunu Erol Bulut dışında tüm meslektaşları biliyor. Nazım’ın henüz 5. dakikada Gaziantepspor’un sol kenarının arkasına uzun attığı ilk pası Rossi gole çevirdiğinde, İsmail Kartal rakip analizinin ne kadar doğru yapıldığının gururuyla sevinmiştir sanırım. Ne var ki, 5’li bir savunmayla karşılayan Gaziantep'e karşı seti oynamak Fenerbahçe için kolay olmadı. İrfan Can sağda topu aldığında Tosca ve Sagal onun içeri dalışlarına izin vermedi. En iyi yaptığı şey elinden alınan İrfan oyundan erken soğudu, geri dönmediği her pozisyonda yük Nazım’ın sırtına bindi. Kartal da Arda-İrfan değişikliği için geç kalınca Sagal, Kadıköy’ü strese sokacak golü atmayı başardı.
Maçı koparamadı
Gustavo merkezdeki top dolaşım hızını bir vites aşağıdan yaptı, bu da Zajc’ı top almak için fazla kilometre yapmaya sevk etti. Sloven futbolcu enerjisini ekonomik kullanamadığı için çok fazla boş koşuyla yoruldu. Ceza sahasında Serdar Dursun’un boşalttığı alanlara ‘gizli santrfor’ olarak yetişemedi. Valencia oyuna girdikten sonra Zajc topun yörüngesinde kalabildi. Attığı gol kalite kokuyordu ama daha değerlisi ekmeğini taştan çıkarmasıydı. Fenerbahçe bu golden sonra da oyunu koparamadı aslında. Ne var ki, tribünler Kartal’a beklediği desteği Zajc’ın golünden sonra kısa süreli de olsa verdi. Kartal, 3 puandan çok daha değerli olan tribün rüzgârını arkasına aldı.
‘’Fotoğraflık performans‘’
İsmail Kartal, geçen hafta Çaykur Rizespor galibiyetiyle Ali Koç döneminde 10 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan ilk hoca oldu. 14 maçta 33 puan topladı ve maç başına 2.35 ortalamayla Abdullah Avcı’yı bile geride bıraktı. Fenerbahçe, 2015’ten bu yana ilk kez 4 maç üst üste gol yemeden kazandı. Fenerbahçe son 6 lig maçında 21 gol atarken kalesinde sadece 3 gol gördü ve uzun zamandır hasretini çektiği serilere İsmail Kartal ile kavuştu. Sarı- Lacivertliler her maç yeni bir istatistik geliştiriyorken hafta içinde başkan Ali Koç’un Jorge Jesus ile fotoğraflarının medyaya sızmasına en çok bozulan ve üzülen İsmail Kartal olmuştur. Zira başarılı bir dönem geçiren ve bir çok rekoru peş peşe kıran Kartal’ın önümüzdeki sezonla ilgili umudu hayli yükselmişken bu fotoğrafın verilmesi hocanın kafasını karıştırabilir.
Kartal vites yükseltmişti
Ben ise tam tersini bekliyorum. Neticede Ali Koç’un nisan ayının başında Kıbrıs’ta yaptığı, “Bu kez yabancı hoca konusunda turnayı gözünden vuracağız” açıklamasının üzerine, Kartal, vitesi yükseltip 4/4 galibiyet elde etmişti. Sezonun bitimine 4 maç kaldı. Bakalım Kartal işine dört elle sarılıp yönetimin kararının değişmesi için üzerindeki baskıyı artırmayı seçecek yoksa vazgeçip köşesine çekilmeyi mi? Ben ilkini seçeceği kanaatindeyim. O yüzden bugünkü Gaziantep FK maçından başlayarak taraftarın desteğini daha da artırmak için Kadıköy’de görkemli bir maç oynamayı planlayacaktır. Koç’un Jesus fotoğrafına karşılık Kadıköy tribünlerinin Kartal’ı bağrına bastığı fotoğrafı vermeyi tercih edecektir.
Çok tehlikeli oluyorlar
Rize’de Crespo’yu sakat veren İsmail Kartal’ı, oyun modelini baştan aşağıya değiştirecek iki tercih bekliyor. İlki; Gustavo-Zajc önlerinde Mert Hakan ile oynamak ve merkez güvenliğini öncelemek. İkincisi ise, Mert Hakan’ı geriye çekip Zajc ve önlerinde Arda Güler ile ofansif bir tercih yaparak taraftarı oyunun içine çekmek. Fenerbahçe’nin futbol ibresi yukarı yönlü ilerliyor. Coşkulu bir futbol oynuyorlar, skoru buldukları andan itibaren çok daha tehlikeli bir takım haline geliyorlar. Gaziantep FK’ya karşı ilk golü bulma dakikası senaryoyu belirler.