‘’‘Batman' kabusu!‘’
Valerien Ismael’in, Kenan Karaman’ı sağ kenar oynattığı 3-4-1-2’sine karşı İsmail Kartal’ın; Mert Hakan’ı, sol kenarda Rossi ve Ferdi’nin servis alanına sokması Fenerbahçe’yi ilk yarıda rahatlattı. Batshuayi, Larin ve Ghezzal ile ön alan baskısını planlayan Beşiktaş’a karşı kaleci Altay da pasla oyun başlangıcı yerine isabetli uzun topa dönünce İsmail Kartal’ın rakip analizi, -tabelada eşitlik görünse de- ilk yarının kazananı oldu. İkinci yarı İrfan’ın fiziksel düşüşü, Serdar Dursun’un top kayıpları Beşiktaş’ın iştahını kabarttı denebilir. Bu ikilinin top kayıplarının ardından Larin ve Ghezzal ile hızlı hücum geçişleri sağlayan Beşiktaş tabelayı değiştirecek pozisyonları da buldu. Batshuayi bu bölümde tempoya ayak uyduramayan tek Beşiktaşlı olurken ilk derbisini oynayan Emirhan’ın performansı dikkat çekiciydi. Beşiktaş’ın, İrfan ve Serdar üzerinden artırdığı temposunu kesmek yerine İsmail Kartal’ın 70’e kadar beklemesi Fenerbahçe’yi ekstra baskı altında tuttu. Bir takımda antrenörlerin ömürlerini belirleyen en dominant figürler genelde santrforlar olur.
Ghezzal dışında kimse dokunmasın
Batshuayi, Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekti, Türkiye Kupası’nda gol atamadı, Süper Kupa’da skor yapamadı, ligde de attığı 14 gole rağmen (4’ü penaltıdan) kaçırdıkları ve kaybettikleriyle Beşiktaş’ın kaderini belirlemeye devam ediyor. Bir kaç hafta evvel Trabzon deplasmanında kaçırdığı penaltının ardından dün gece de Fenerbahçe’ye karşı kazanılan ilk penaltıyı kimseye bırakmadı ve yine kaçırdı. Beşiktaş’ta Ghezzal varken bir başkasının topu eline alması bile yasaklanmalı. İki hocanın en zorlandığı bölge sanırım tartışmasız stoperlerdi. Valerien Ismael, Vida ve Montero’nun yokluğunda Serdar ile Umut Meraş’ı savunmada kullanırken, İsmail Kartal KimMin Jea-Serdar Aziz’in yerine Tisserand-Novak ile başladı. Fenerbahçe’de Novak golü attı ama 30 dakika dolmadan iki penaltı birden yaptırmış olması tümartılarını aldı götürdü.
‘’Kalede tek başına‘’
Galatasaray, Başakşehir’e karşı ecel terleri dökerken kalesinde harikalar yaratan Muslera tek başına direndi. Torrent tüm planı Kerem üzerine kurmuş, takım topu ona geçiremediğinde krize girdi. Caicara birebirde Kerem’i iyi savundu. Başakşehir’in sağ beki işini iyi yaparken Galatasaray’ın sağ beki Boey, Trezeguet karşısında kariyerinin en karanlık gecelerinden birini geçirdi. neredeyse isabetli pas atamadan ilk 45 dakikayı geçiren Cicaldau tam bir hayalet gibiydi. Rumen orta saha böyleyken Berkan ile Taylan’ın uçtuğunu söyleyemeyiz. Galatasaray, ideal orta üçlüsüyle herhangi bir maçta daha iyisini yapamadı, böyle giderse de yapamayacak. Fernando’dan bu tarafa bulamadığı 6 numarayı böylesi bir kaos ortamında nasıl bulacak, bulsa bile nasıl alacak derseniz onu ne Burak Elmas, ne de müstakbel başkanlardan biri biliyordur.
Kötü günler bitiyor demek zor
Galatasaray adına kötü günler bitiyor demek zor, kongre 11 Haziran’da yapılacak. Tüm takımlar kadro planlamasını uygulamaya başlamışken Galatasaray 1 yıl geçmeden yine kongre kapılarında umut arayacak. Emre Belözoğlu’nun stoper yokluğunda U21 Milli Takımımız'ın oyuncusu Ravil Tagir yerine 2005 doğumlu Efe Arda’ya şans vermesi maçın en dikkat çeken hamlelerinden biriydi. Elbette Ravil’in, Efe’nin gerisinde kalmış olması da ayrı bir haber konusu olsa gerek.
‘’Her puan Kartal'a yazar‘’
Fenerbahçe sezonun ikinci yarısında İsmail Kartal ile futbolunu çok geliştirdi. Yenilmezlik serisini 11 maça çıkardı, üst üste 7 maçtır kazanıyor. İsmail Kartal ise maç başına 2,40 puan ortalama yakalayarak döneminin lideri olmayı başardı. İsmail hoca, böyle devam ederse alacağı her puanla yönetimin üzerindeki baskıyı biraz daha artıracak. Zira geçen hafta Jorge Jesus görüşmesinin kamuoyuna yansıması Gaziantep FK maçının basın toplantısında İsmail Kartal'ın modunu yükseltmişe benziyordu. Ali Koç’un koltuğa oturduğunda ilk icraatının Aykut Kocaman'la yolları ayırmak olması, Emre Belözoğlu'nun takımı yükselterek yaptığı sezon bitirişine rağmen Pereira'nın tercih edilmesi, camiayı İsmail Kartal'a yaklaştırıyor olabilir. Fenerbahçe'nin insan kaynağından yetişmiş bir ismin teknik direktörlük koltuğunda bu kadar istatistik yapması ve başarı sağlaması, hoca tercihi konusunda yönetimin üzerindeki baskıyı Kartal lehine artıracaktır. O yüzden Kartal'ın alacağı her puan Fenerbahçe yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaktır.
Yeni hocanın riskleri
İsmail Kartal, Samuel ve Ferdi'den iyi bir 4’lü savunma beki performansı alıyor. Crespo ile Zajc'ı yükseltti, Serdar Dursun'u rakip blokların arasında top almaya yönelterek santrforun oyun kurulumundaki rolünü belirginleştirdi. Pereira dönemi yüzüne bakılmayan Mert Hakan takımın dinamizm kaynağı, sıra gelmeyen İrfan Can ise bugünün süperstarı olmayı başardı. İsmail hoca kadroyu en arkadan öne kadar yükseltmişken yeni gelecek kariyerli bir yabancı hocanın transfer beklentisi yeni bir takım kurulumu gerektirebilir. Bu da mali açıdan Fenerbahçe’yi yıpratabilir. İsmail Kartal’ın kalması halinde Serdar Dursun'un önüne daha kaliteli bir uluslararası santrfor ile oyunun gelişimi sürebilir. Bu tarafından bakınca da camianın Kartal'a sıcak olmasının gerekçeleri anlaşılabilir.
Rossi ve Zajc fark yaratır
Beşiktaş, Valerien Ismael döneminde 3-4-3 ’ü stoperleri orta yayda kullanarak oynuyor. Bu da kaleci Ersin’in oyun metrajını uzatıyor. Fenerbahçe'nin Kartal dönemi en iyi uyguladığı planların başında; Rossi'nin rakip savunma arkasına yaptığı koşular ve Zajc'ın ikinci santrfor alanlarına rahat ulaşması geliyor. Beşiktaş'ın zaafı sayılacak detaylar Fenerbahçe'nin avantaj listesinde yer alıyor. Bu yüzden Altay-Rossi pas iletişimi bile büyük önem kazanıyor. Serdar Dursun ile Mert Hakan'ın ön alan baskısından çıkışları Zajc'a açılacak kanallar anlamına geleceğinden Beşiktaş'ın uzun metrajlı oyun modeli Fenerbahçe'nin işini tahmin edilenden daha da kolaylaştırabilir.
‘’Konya'ya gümrük engeli‘’
Ligin boyu iyice kısalmışken Karagümrük, Konya deplasmanında resmen altın buldu. Bu sezon son kez Avrupa kupalarına 5 takım göndereceğimiz için lig beşinciliği büyük önem taşıyor. Karagümrük, Konya’da kazanarak maç fazlasıyla o koltuğa oturdu. Elbette Konya cephesinden bakıldığında evde yitirilen 3 puan sezonun bitimine 3 hafta kala lig ikincisi Fenerbahçe’yle araya 4 puanın girmesine yol açtı. İlhan Palut ve öğrencileri maça çok iyi başlayıp oyunun momentumu ellerine aldılar. Henüz 23. dakikada Bytyqi ceza sahasına orta yapmasına rağmen savunma ve kaleci Viviano şaşırınca doğrudan gol oldu. Aslında Konyaspor ilk yarı boyunca çok daha net gol pozisyonları üretebildi ama son vuruşlar hep cılız kaldı.
Emre Mor gayreti
Karagümrük ise topu ön alana geçirmekte çok zorlanmadı. Emre Mor fiziksel temaslara rağmen topun yörüngesinde kalmaya gayret gösterdi. Pesiç’in etkisizliğine rağmen ön alanda yetenekleriyle ayakta kalmaya çalıştı. Pozisyon üretti, gol aradı, Karagümrük adına sahada gole en yakın oynayan futbolcuydu. İki takım da topa eşit oranda sahip olurken Konyaspor’un rakip ceza sahasına pasla girmek yerine yüksek topu tercih etmesi Karagümrük stoperlerine güven verdi denebilir. Cepheden topları rahat aldılar ve Konya’nın ön alan baskısına rağmen hücuma geçişleri doğru organize ettiler.
Akıl dolu Samed
İlk yarıda Konyaspor oyunu domine ederken ikinci yarıda Volkan Demirel’in Bistroviç, Levent ve Karamoh hamlelerine bir de Samed’i eklemesiyle Karagümrük maçın ibresini lehine çevirdi. 80’de oyuna giren 2002 doğumlu Samed bir dakika sonra akıl dolu bir gol atınca tabelaya denge geldi. Ne var ki, Karagümrük bir dakika sonra da Karamoh ile üstünlük sayısına ulaştı.
‘’Rüzgârı arkasına aldı‘’
Gaziantep’in en zayıf noktası savunmasının arkası. Sanırım bunu Erol Bulut dışında tüm meslektaşları biliyor. Nazım’ın henüz 5. dakikada Gaziantepspor’un sol kenarının arkasına uzun attığı ilk pası Rossi gole çevirdiğinde, İsmail Kartal rakip analizinin ne kadar doğru yapıldığının gururuyla sevinmiştir sanırım. Ne var ki, 5’li bir savunmayla karşılayan Gaziantep'e karşı seti oynamak Fenerbahçe için kolay olmadı. İrfan Can sağda topu aldığında Tosca ve Sagal onun içeri dalışlarına izin vermedi. En iyi yaptığı şey elinden alınan İrfan oyundan erken soğudu, geri dönmediği her pozisyonda yük Nazım’ın sırtına bindi. Kartal da Arda-İrfan değişikliği için geç kalınca Sagal, Kadıköy’ü strese sokacak golü atmayı başardı.
Maçı koparamadı
Gustavo merkezdeki top dolaşım hızını bir vites aşağıdan yaptı, bu da Zajc’ı top almak için fazla kilometre yapmaya sevk etti. Sloven futbolcu enerjisini ekonomik kullanamadığı için çok fazla boş koşuyla yoruldu. Ceza sahasında Serdar Dursun’un boşalttığı alanlara ‘gizli santrfor’ olarak yetişemedi. Valencia oyuna girdikten sonra Zajc topun yörüngesinde kalabildi. Attığı gol kalite kokuyordu ama daha değerlisi ekmeğini taştan çıkarmasıydı. Fenerbahçe bu golden sonra da oyunu koparamadı aslında. Ne var ki, tribünler Kartal’a beklediği desteği Zajc’ın golünden sonra kısa süreli de olsa verdi. Kartal, 3 puandan çok daha değerli olan tribün rüzgârını arkasına aldı.
‘’Fotoğraflık performans‘’
İsmail Kartal, geçen hafta Çaykur Rizespor galibiyetiyle Ali Koç döneminde 10 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan ilk hoca oldu. 14 maçta 33 puan topladı ve maç başına 2.35 ortalamayla Abdullah Avcı’yı bile geride bıraktı. Fenerbahçe, 2015’ten bu yana ilk kez 4 maç üst üste gol yemeden kazandı. Fenerbahçe son 6 lig maçında 21 gol atarken kalesinde sadece 3 gol gördü ve uzun zamandır hasretini çektiği serilere İsmail Kartal ile kavuştu. Sarı- Lacivertliler her maç yeni bir istatistik geliştiriyorken hafta içinde başkan Ali Koç’un Jorge Jesus ile fotoğraflarının medyaya sızmasına en çok bozulan ve üzülen İsmail Kartal olmuştur. Zira başarılı bir dönem geçiren ve bir çok rekoru peş peşe kıran Kartal’ın önümüzdeki sezonla ilgili umudu hayli yükselmişken bu fotoğrafın verilmesi hocanın kafasını karıştırabilir.
Kartal vites yükseltmişti
Ben ise tam tersini bekliyorum. Neticede Ali Koç’un nisan ayının başında Kıbrıs’ta yaptığı, “Bu kez yabancı hoca konusunda turnayı gözünden vuracağız” açıklamasının üzerine, Kartal, vitesi yükseltip 4/4 galibiyet elde etmişti. Sezonun bitimine 4 maç kaldı. Bakalım Kartal işine dört elle sarılıp yönetimin kararının değişmesi için üzerindeki baskıyı artırmayı seçecek yoksa vazgeçip köşesine çekilmeyi mi? Ben ilkini seçeceği kanaatindeyim. O yüzden bugünkü Gaziantep FK maçından başlayarak taraftarın desteğini daha da artırmak için Kadıköy’de görkemli bir maç oynamayı planlayacaktır. Koç’un Jesus fotoğrafına karşılık Kadıköy tribünlerinin Kartal’ı bağrına bastığı fotoğrafı vermeyi tercih edecektir.
Çok tehlikeli oluyorlar
Rize’de Crespo’yu sakat veren İsmail Kartal’ı, oyun modelini baştan aşağıya değiştirecek iki tercih bekliyor. İlki; Gustavo-Zajc önlerinde Mert Hakan ile oynamak ve merkez güvenliğini öncelemek. İkincisi ise, Mert Hakan’ı geriye çekip Zajc ve önlerinde Arda Güler ile ofansif bir tercih yaparak taraftarı oyunun içine çekmek. Fenerbahçe’nin futbol ibresi yukarı yönlü ilerliyor. Coşkulu bir futbol oynuyorlar, skoru buldukları andan itibaren çok daha tehlikeli bir takım haline geliyorlar. Gaziantep FK’ya karşı ilk golü bulma dakikası senaryoyu belirler.
‘’Rekorların maçı‘’
Çaykur Rizespor'un orta sahası Baiano'nun henüz 33. saniyede önce Crespo’ya yaptığı sportmenlik dışı faul, peşinden düşmanına vurur gibi Kim’in suratına vurması çok ürkütücüydü doğrusu. Baiano atıldıktan sonra senaryo Fenerbahçe adına daha kolay ilerledi. Baiano'nun bu sezon 4. kez kırmızı görmesi ve sezonun en erken atılışı gibi detaylar dikkat çekiciydi. İsmail Kartal, yine İrfan Can’ı sağda Mert Hakan’ı merkezde Rossi'yi de solda kullandı. Ne var ki, Rossi, İrfan Can ile yer değiştirdiği ilk pozisyonda golü yaparak aslında vasat kaldığı sağ forvetten skor üretti. Elbette bu golün asistine imza atan Serdar Dursun’un kariyer maçlarından birini oynadığını söylemek gerek. Üstüne 3 de gol atınca, Alex de Souza’dan bu yana bir Süper Lig sezonunda 2 kez hat-trick yapan ilk futbolcu oldu.
Arda'da başka bir ışık var
Arda Güler sadece Fenerbahçe’nin değil ülke sathında tüm futbolseverlerin sevgilisi olma yolunda ilerliyor. Oyuna girdikten 5 dakika sonra Serdar Dursun’a bir asist yaptı. Peşinden Valencia'ya attırdığı gol tam bir sanat eseriydi. Bu golü Çaykur Rizespor taraftarları bile 'Arda Güler' tezahüratlarıyla alkışladı. Bu çocukta bambaşka bir ışık var. Top ayağına çok yakışıyor ve ileri bir futbol zekasına sahip. İsmail hoca, şubat ayından bu yana ilk kez Rize'de 45 dakika şans verdi ve süresini gözle görülür şekilde artırdı.
Avcı'yı geride bıraktı
Gelelim İsmail Kartal cephesinden Rize galibiyetinin neler kazandırdığına… Öncelikle Ali Koç döneminde 10 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan ilk hoca oldu. 14 maçta tam 33 puan topladı ve maç başına 2,35 ortalamayla Abdullah Avcı’nın tüm sezon performansını geride bıraktı. Fenerbahçe, 2015’ten bu yana ilk kez 4 maç üst üste gol yemeden kazandı. Kartal her maç yeni bir istatistik geliştiriyor. Fenerbahçe son 6 lig maçında tam 21 gol atarken kalesinde sadece 3 gol gördü ve uzun zamandır hasretini çektiği performansa İsmail Kartal döneminde kavuştu.
‘’Beraberlik kimseye yaramaz‘’
İsmail Kartal ile ligde oynadığı son 9 maçın 8’ini kazanıp sadece Trabzonspor ile berabere kalan ve sezonun ikinci yarısının lideri olan Fenerbahçe bugün Çaykur Rizespor deplasmanında yeni bir rekor deneyecek. Son 10 yılda 2013-14’te Ersun Ya nal ve 2014-15’te yine İsmail Kartal ile 14 maçlık yenilmezlik serileri oluşturan Fenerbahçe, 2017-18 sezonunda Aykut Kocaman ile seriyi 15 maça kadar çıkarmıştı. Ne var ki, son 4 sezonda maksimum 9 maçlık yenilmezlik serisi yakalayabilen Fenerbahçe bugün Çaykur Rizespor’a yenilmezse kaybetmeme sayısını 10’a yükseltecek.
Gedson’un yokluğu sorun
İsmail Kartal kadro istikrarından yana olduğunu her maç gösteren bir teknik direktör. Bu da oyun devamlılığını beraberinde getiriyor. İrfan Can’ın dönüşüyle ideal kadrosuna kavuşacak olan Kartal, topa daha nitelikli sahip olma şansını kullanmak isteyecektir. Çaykur Rizespor’un merkezinde Gedson Fernandes’in sarı kart cezası sebebiyle yokluğu büyük bir boşluk yaratacağa benziyor. Gedson şu anda ligimizin ikili mücadele alanındaki en yüksek istatistiklere sahip oyuncularından biri. Oynasa, Crespo ile düellolarını izlemek çok keyifli olacaktı.
Motivasyonu sağlam
İki takımın da hedeflerinin olması maçın heyecan kat sayısını artıracağa benziyor. Fenerbahçe ikinciliğini sağlamlaştırmak, matematiksel olarak az da olsa şansı sürdüğü için Tr abzonspor’u takip etmek istediğinden yeterli motivasyon kaynağına sahip. Çaykur Rizespor, üstündeki Gire sun ile aradaki 10 puanlık farka rağmen matematiksel açıdan hâlâ ihtimali olduğu için lige tutunmak adına 5 maçını da kazanmanın peşinde. Doğrusu, Rize’de yüksek heyecanlı ve tempolu bir maç bizleri bekliyor.