‘’Siyahla beyaz kadar farklı‘’
Beşiktaş ligin en geniş kadrosuna sahip takımı. Fakat bu sezon bir avantaj sağladı mı derseniz, 34. hafta sonunda ligi ikinci bitirirse cevap ‘evet’ olabilir. Talisca’yı uzun zamandan beri bir sorun olarak görenlere karşı çıkamam. Çünkü son bir aydır tahta ayaklı oyuncu sınıfında. Osmanlı karşısında, atılan pasların önemli bir bölümünü kaval kemiğinden sektirerek kontrol edememesi büyük bir hayal kırıklığıydı. Beşiktaş’ın Osmanlı sahasına yerleşmesini engelledi. Osmanlıspor, genetiğine çok uygun bir gol buldu. Defans arkasına atılan 2. top gol oldu. Tolgay çıktıktan sonra 4-4-2’ye dönen Güneş, Lens’i sol beke, Necip’i ön liberoya Larin’i de sağ forvete çekerek 4-2-3-1 icrasına yeniden başladı. Soldan ilk atak ve Lens’in ilk ortası asist oldu, sağ çizgiye indikleri ilk pozisyon da Pektemek’in klas golüyle sonuçlandı. Beşiktaş’ın Oğuzhan’ın iyi oynadığı bir maçta 3 golü de kanat organizasyonundan atması ekstra bir durum.
Gecenin sorusu
Lens, Vida, Negredo hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon geçiriyor. Vida, Serdar’a röveşatanın asistini yaparak sınıfta kalsa da Lens sol bek performansıyla maça tutundu. Acaba yeni sezon planlamasında olacaklar mı?
Maçın starı
Serdar Gürler’in röveşata golü sanırım kariyerinin en güzellerinden biriydi. Takımı düşer mi düşmez mi bilinmez ama Serdar’ın düşmeyeceği kesin.
Maçın olayı
İkinci yarıyla birlikte Lens sol beke, Larin sağ forvete, Necip ön liberoya geçti. Güneş 4-4-2’den vazgeçip fabrika ayarlarına dönerek maçı çevirdi.
Kısa mesaj
Beşiktaş ligi ikinci de bitirebilir, dördüncü de. Fakat Osmanlı’nın ligde kalabilmesi için küçük çaplı bir mucizeye ihtiyacı olacak.
‘’'Yüksek' gerilim‘’
Beşiktaş, ikinci de olabilir, dördüncü de bitirebilir. Osmanlı için de kader maçı. Siyah-Beyazlılar, merkezden gittiğinde Oğuzhan ya da Tolgay’ın ekstra deliciliğine ihtiyaç duyuyor. O yüzden bugün Güneş’in orta saha tercihleri maçın senaryosunu belirler.
Beşiktaş 34. hafta sonunda ikinci de olabilir, dördüncü de bitirebilir. Osmanlıspor da küme düşme hattında alev alev yanıyor, ‘can havli’ vitesine takmış vaziyette. Elbette Beşiktaş’ın küçük çaplı bir mucizeye ihtiyacı var, ama Osmanlıspor’un ligde kalması kendi performansına bağlı. Beşiktaş’ın savunması önceki yıllara oranla gelişse de bu sezon santrforların performansı tam bir hayal kırıklığıydı. Negredo sezonu kapattı, Love büyük hayal kırıklığı yarattı, Pektemek yıllardır gelişemedi. Şenol Güneş, ya Cyle Larin ile başlayabilir ya da işi yine Babel ve Talisca’nın çözmesini bekleyebilir. Osmanlıspor sahasında direnç gösterebilen bir takım. Özellikle yüksek top oyununda Ceyhun ve Yalçın katıldıktan sonra seviye atladılar.
Pas oyunu
Larin oynamazsa Beşiktaş’ı kanat ortalarında savunabilecek güçleri var. Bu durumda Şenol Güneş’in topu yere indirip en iyi bildiği pas oyununu tercih etmesi gerekecek. Beşiktaş Quaresma’yı sık orta yapmamaya ikna edip merkezden gittiğinde Oğuzhan ya da Tolgay’ın ekstra deliciliğine ihtiyaç duyuyor. O yüzden bugün Güneş’in orta saha tercihleri maçın senaryosunu belirler.
‘’Buruk'un finali‘’
Fenerbahçe sezonun en iyi oyun başlangıcını yaptı. Ön alanda Soldado’yla başlayıp Giuliano ile yön bulan baskı Akhisar’ın nefes almasını bile zorlaştırdı. Akhisar oyunu çok geride kabul etmek zorunda kaldı, mecburen Okan Buruk savunma hattını ceza yayına kadar çekti. Ama Muğdat’ın iki kontratağı Fenerbahçe’yi biraz normale döndürdü. Bundan sonraki senaryo ilk yarı bitene kadar Akhisar’ın istediği şekilde gelişti.
Duran topta Mustafa Yumlu’nun bir metreden golü kaçırdığı pozisyon Fenerbahçe’yi istemsiz şekilde geriye itti. Zaten Fenerbahçe’nin bu sezon yaşadığı en derin ve çözülemeyen sorunu da bu. Sağ bek Lopez’in bir başka duran top organizasyonda golü yapması Fenerbahçe’yi uyandırdı aslında.
Fernandao-Alper değiştikten sonra maçın senaryosunda başka bir sayfa açıldı. Soldado ve Fernandao ile 4-4-2’yi bunaltıcı boyutta oynayan rakibine karşı Okan Buruk 3. stoperi de sahaya sürse de golü bir yüksek toptan yedi. Kocaman’ın beraberlik golünden sonra Soldado’yu kenara alışı, Buruk’un 5’li savunmayı 3’lüye çevirmesine zemin hazırladı. Sissokko ve Barbosa’nın gollerini bu açıdan görmek gerek.
Gecenin sorusu
Fernandao bu performansını idmanda mı gösteremiyor yoksa Aykut hoca mı görmüyor? Bu performansıyla Soldado’nun da Janssen’in de önünde.
Maçın starı
Sissokko orta sahaya müthiş bir dinamizm kattı. Maç 1-1’e geldikten sonra takımını öne doğru taşıyan isimdi ve golüyle de geceye damga vurdu.
Maçın olayı
Fenerbahçe’nin beraberlik golünün ardından Soldado çıktı ve Akhisar 5’li savunmasının kenarlarını oyuna sokmayı başardı. Satrançta hatayı Kocaman, öldürücü hamleyi Buruk yaptı.
Kısa mesaj
Aynı sezonda rakibine bir kez yenilirsin kaza denir, ikinci kez yenilirsin kabul edilebilir. Ama 3. kez kaybediyorsan bunun adı fiyaskodur. Aykut Kocaman, Okan Buruk’a ligde iki kez yenilmişken kupada da kaybetti.
‘’Hocaların kapışması‘’
Finaller, antrenörler için özel anlardır. O yüzden ben maça önce Aykut Kocaman- Okan Buruk, sonra Fenerbahçe-Akhisar gözüyle bakıyorum. Hayli parlak futbolculuk kariyerlerine sahip iki zeki adamın mücadelesi de denebilir aslında. Aykut Kocaman’ın kariyerindeki son 6 sezonda 3 Türkiye Kupası, 1 lig şampiyonluğu var. Okan Buruk’un henüz antrenörlük kariyerinde kupası yok ama bu sezon Fenerbahçe’ye karşı oynadığı iki maçı da kazanması önemli bir gösterge.
Galatasaray maçı örnek
İlginçtir, Akhisar bu sezon ligde sadece Fenerbahçe ve Karabük’ten 6 puan alabilmiş. Galatasaray ile son oynadıkları maçın ikinci yarısındaki topa sahip olma yüzdesi sanırım Aykut hocanın kafasındaki senaryoyu netleştirmiştir. Çünkü Fenerbahçe bireysel hataları minimuma indirmenin özgüveniyle topu verdiği her rakibe önemli bedeller ödetir hale geldi. Fenerbahçe sezonun bitimine doğru oyununu güçlendirdi, fizik olarak da açık ara ligin en iyisi olma özelliğini pekiştirdi. Rakiplerini önce fizikle durduruyor, ardından ikinci yarılarda yetenekle deviriyorlar. Sanırım Diyarbakır’daki senaryo da bundan farklı olmayacak.
Hibrit oyun modeli
Dirar iyileşti, Alper’le yaşanan kafa karışıklığının son bulacağı, Valbuena’nın da ‘öldürücü hamle silahı’ olma rolünün devam edeceği kanaatindeyim. Fenerbahçe, Kadıköy’de dönemsel sıkıntılar yaşasa da güçlü diye tarif edebileceğimiz bir deplasman oyununa sahip. O yüzden Kocaman’ın oyuncularının zihnine Diyarbakır’ı nasıl kodlayacağı önemli. Ne Kadıköy, ne deplasman, tam bir hibrit (melez) oyun modeli!
Kısa mesaj
Akhisar bu sezon ligde Başakşehir ve Galatasaray’a 6 puan, Beşiktaş’a ise 4 puan kaptırdı. Fakat Fenerbahçe’den 6 puanı da aldı. Bu final bir anlamda ligin de rövanşı olacak.
Ön plana kim çıkar?
İlk 11’de görev yapmayabilir ama Fenerbahçe, Valbuena’ya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyabilir. Onun ön görülemez hücum aksiyonları ve duran top kullanma becerisi maçı çözmek için hayati önem kazanabilir. Akhisar’da ise Seleznyov’un yokluğunda Muğdat’ın hücumdaki hızı belirleyici olabilir.
Bu istatistiğe dikkat!
Fenerbahçe, Türkiye Kupası’nda daha önce 16 kez finale çıksa da bunların 6’sında kupayı müzesine götürebildi. Akhisarspor ise tarihinde ilk kez kupada final heyecanı yaşayacak.
‘’İlk yarılar neden çöpe atılır?‘’
Sanırım Kasımpaşa maçının bitiminde yazdığım cümleyle yazıya başlamak en doğrusu. ‘Janssen dönmüşken Fenerbahçe’nin 62. dakikadan sonraki oyunu sürdürülebilir hale getirilemez mi?’ diye sormuştum. Aykut hocanın cevabı yine aynı oldu; ‘Önce fizik, sonra yetenek.’ Aykut Kocaman’ın kendince doğruları var ve buna saygı duyulması gerektiğini defalarca dile getirmiş biri olarak yazıyorum. Güçlü bir ‘Kadıköy oyunu’ inşaa edememenin sebebi Aykut hocanın doğru gördüğü bazı tercihler aslında. Bursa’ya karşı sezonun en kritik maçına bu kadar üretemeyen bir oyuncu grubuyla başlamak, Valbuena ve Janssen’i sadece acil durumda sahaya sürmek gibi tercihlerden bahsediyorum. Bu sadece dünün meselesi değil. Bursa maçının da ilk 45 dakikası çöpe gitti. İkinci yarıda Valbuena’dan sonra Fenerbahçe’nin hücum düzeni değişti. Ama Janssen’in girmesi için golün yenmesi mi gerekti? Her şeye rağmen Bursaspor maç boyunca önemli bir direnç koydu sahaya.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe’nin bu sezon oynadığı birçok maç hatırlıyoruz, ilk yarılarını çöpe attığı. Bu bir kural mı?
Maçın starı
Titi harika bir maç çıkardı. Bursaspor adına direncin simgesiydi. 60’da Giuliano’nun hızlı hücumunda topu öyle bir kesti ki; savunmacılara ders olarak okutulur. 83’te tartışmalı bir kartla atılsa da sahanın en iyisiydi.
Maçın olayı
Maalesef bizim futbola bakış açımız sorunlu. Sow’un kendi kalesine attığı gol maçtan fazla konuşuldu, daha da konuşulacak. Kimse de empati yapayım demez.
Kısa mesaj
Fenerbahçe kalan iki maçını da kazanırsa Şampiyonlar Ligi’ni garantileyecek. Bunun için 34. hafta sonunda İBFK’yi 3’lü değil 2’li averajda yakalaması şart. Zira GS, İBFK, FB’li 3’lü averajda Başakşehir üstün.
‘’En çok kazanan mı en az yenilen mi?‘’
İlginç bir sorudur bu. Genelde en çok kazanan şampiyon olur. Son 8 sezonda şampiyon olan takımlara bakıldığında tamamı en çok kazananlardan oluşuyor. Ligin bitimine 3 hafta kaldı. Lider Galatasaray 7, ikinci Başakşehir 6, Fenerbahçe ise sadece 4 kez yenildi. Galibiyetlere bakınca da GS 21, İBFK 20, FB 18, BJK 18 kez kazanmış. Fenerbahçe, İBFK ve Beşiktaş son 3 haftanın 2’sini evinde oynayacak, sadece Galatasaray 2 dışarıda 1 içerideyle sezonu bitirecek. Sahasında hiç yenilmemiş, 7 mağlubiyetin tamamına deplasmanda uğramış Galatasaray için 2/3 deplasman maçı doğal olarak endişe katsayısını yükseltiyor.
Genel averaj önemli
Fenerbahçe 3/3’le sezonu tamamladığında Galatasaray’ın şu anki galibiyet sayısına (21) ancak ulaşmış olacak. Ama bu durum Fenerbahçe’yi şampiyon yapabilir. Galatasaray son 3 haftada sadece 3 puan kaybettiği takdirde bu mümkün. Tabii puan eşitliğinde ikili averaj eşit olduğu için genel averaja bakılacağından Fenerbahçe’nin aradaki 5 gollük farkı kapatması için çok çaba sarfetmesi gerekecek. Keza Başakşehir için de aynı matematik geçerli.
Başakşehir’e üstün
Fenerbahçe’nin iki rakibini birden geçebilmesi için İBFK’nin de sadece 2 puan kaybetmesi, yani 3 maçın birinde berabere kalması yeterli olacak. Çünkü 34. hafta sonunda puan eşitliği söz konusuysa Fenerbahçe, Başakşehir’den üstün. Gerçekleşme ihtimali bulunan olasılıklar üzerinden konuşuyoruz, dolayısıyla Fenerbahçe şampiyon olursa kıl payı da olsa en çok kazanan değil en az yenilen takım mutlu sona ulaşabilir.
Dipten çıkma ustası!
Şartlar ne kadar kötü olursa olsun Fenerbahçe bu yıl iki kez dipten çıkmayı başardı. Sezonun iki tane kırılma noktası var Aykut Kocaman ve öğrencileri için. İlki; Kocaman’ı istifanın eşiğine getiren Osmanlı beraberliği sonrası süreç. Takımın da Aykut hocanın da dönüşü tatmin ediciydi. Sonraki 7 maçta tam 19 puan toplayarak aynı periyodun lideri olmuşlardı. İkincisi; Kadıköy’deki Akhisar yenilgisi sonrasında yaşanmakta olan süreç. Son 7 haftalık bu süreçte 19 gol atıp, sadece 3 gol yemiş olmak Fenerbahçe adına sezonun referans performansıydı. Sanırım sezon sonunda Aykut Kocaman değerlendirme yaparken bu bölüme sıklıkla atıfta bulunacaktır.
‘’Rus ruleti gibiydi‘’
Galatasaray, Beşiktaş’ı yenerek yarışın tüm inisiyatifini eline geçirdi. Bundan sonrası tamamen Fatih Terim ve öğrencilerine bağlı. Galatasaray topu Beşiktaş’tan alarak güçlü bir iç saha oyunuyla başlamaya çalıştı. Fakat ilk tehlikeli pozisyonu Negredo yakaladı, 20’de karşı karşıya kaçırdı. İspanyol için sezon özetiydi aslında bu pozisyon. 23’te atan açısından kusursuz bir gol izledik. Gomis indiriyor, Rodrigues hazırlıyor, sol bek ortalıyor ve ön libero golü yapıyor. Kitabi bir organizasyondu. Fenerbahçe’nin Kasımpaşa’ya attığı golün benzeri. Yiyen açısından bakınca Medel’in eliyle göstermesine rağmen Quaresma ve Tolgay’ın adamlarını kovalamaması golü Galatasaray adına güzelleştirdi. 50 ile 70 arası tam bir Rus ruletiydi. Derbi gibi derbi derbinin kaderini Galatasaray’in bekleri belirledi. Nagatomo solda harika işler çıkardı ilk golün asistini yaptı. Mariano’nun, İBFK karşısında attığı harika golün rotasında ilerleyen Linnes, ikinci golde asiste giderek Rodriguez’i yıldız yapmayı tercih etti.
Gecenin sorusu
Talisca topun kıymetini bu kadar bilmezken nasıl Brezilya Milli Takımı’nda oynamayı düşünüyor? Talisca için hayat 3. bölgeden ibaret. Sahanın kalan 2/3’ünde yok. Onun hayal ettiği futbol 80’lerde oynanıyordu.
Maçın starı
Galatasaray’ın iki beki... İlk yarı Nagatomo ikinci yarı LinnesGalatasaray’ın dinamosu oldular. 2 asistle derbiyi kasıp kavurdular.
Maçın olayı
Negredo ve Babel karşı karşıya kaçırınca kader ağlarını Beşiktaş için örmeye başladı. Tosiç’in gördüğü kırmızı kartta Fırat Aydınus bariz gol şansına hükmederek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Gomis penaltıyı kaçırdı.
Kısa mesaj
Galatasaray iç sahada bu sezon hiç yenilmedi, Terim evde tüm derbileri kazandı. İçeride sadece Malatya maçı kaldı, Akhisar ve Göztepe deplasmanlarını kazanırsa şampiyon olacak.
‘’Sıra dışı!‘’
Fenerbahçe’nin, Kasımpaşa deplasmanı bugüne kadar oynadığı düzenin dışına çıktığı ender 90 dakikalardan biriydi. Bu takım deplasmanda ligin en çok puan toplayanı. Kasımpaşa’ya karşı ilk yarı oldukça sıra dışıydı. İlk 30 dakika takım savunması aksadı, takımın boyu Kocaman standartlarının çok üstüne çıktı. Kasımpaşa İlhan ve Popov ile sağdan akın akın geldi, Fenerbahçe bol pozisyon verdi. Fakat Kasımpaşa oynarken, golü Fenerbahçe attı. Hasan Ali’nin akıl dolu asisti en az Souza’nın golü kadar güzeldi. Kasımpaşa golü bulduktan sonra Aykut Kocaman, Janssen ve Valbuena’yı oyuna alarak deyim yerindeyse gazı açtı. Kısa süreli de olsa 4-2-4 düzeni, Fenerbahçe’nin hücum setlerini sıra dışı bir akışkanlığa ulaştırdı. 1-1’den sonra Fenerbahçe’nin bu akıcılığı taraftarın sezon başından beri görmeyi arzu ettiği düzen aslında. Fakat bu bir tarz meselesi. Aykut Kocaman’ın doğruları Fenerbahçe’yi yarışta bugüne kadar taze ve iddialı tuttu. O yüzden hem hoca hem de felsefesi saygıyı fazlasıyla hak ediyor.
Gecenin sorusu
Janssen dönmüşken Fenerbahçe’nin 62. dakikadan sonraki oyunu sürdürülebilir hale getirilemez mi?
Maçın starı
Valbuena oyuna girdikten sonra Fenerbahçe ‘edilgen’ rolü bırakıp dominant taraf oldu. Bir gol bir asistle iyi iş çıkardı. O bunları yaparken Souza’nın da enerjisi 90 dakikanın her anında vardı.
Maçın olayı
1-1’den sonra Aykut Hoca, Valbuena ile Janssen’i aynı anda oyuna alarak maçın senaryosunu değiştirdi.
Kısa mesaj
Fenerbahçeliler çayı, çerezi hazırlasın. Zira müthiş bir pazar keyfi onları bekliyor. Rakipler puan kaybederse yarışın inisiyatifi Fenerbahçe’ye geçebilir.