‘’Süper Musa‘’
Bu turnuva futbol kalitesi olarak şimdilik 2010 Afrika ile tarihin en zayıflarından biri. Nijerya hem renkli forması hem de harika geçiş futboluyla dikkat çekiciydi. İzlanda’ya karşı topa sahip olmalarına rağmen iki golü de geçiş oyunuyla bulup maçı kazandılar. Gunnarson’u uzun taçlarıyla biliriz. Fakat Nijerya savunması bu taktiği daha ilk taçtan çürütmeyi başardı. 49’da yine bir uzun taç atışını Omerou bir kontratak başlangıcına dönüştürdü ve Moses’in taşıdığı topu Ahmed Musa gol yaptı.
Harika bir kontratak organizasyonuydu ve Nijerya’yı hayata bağladı. Nijerya’nın arka üçlüsündeki 2 stoper Omerou (Kasımpaşa) ve Ekong’un (Bursaspor) performansları son derece tatmin edeciydi. Turnuvadaki oyun kalitesi tartışıladursun, hakem kararları ve adalet açısından bu Dünya Kupası’nın tarihin en kusursuzu olduğuna şüphe yok. İzlanda’nın VAR’la kazandığı penaltı buna iyi bir örnek.
Kısa mesaj
Bu maçı Nijerya kazanınca Arjantin’in 2. tur umutları da tazelendi. Son maçta İzlanda-Hırvatistan ve Nijerya-Arjantin maçı nefesleri keser.
Maçın starı
Tartışmasız Ahmed Musa. Sahadaki diğer 21 meslektaşından daha istekliydi. Attığı 2 golde de harika iş çıkardı.
Maçın sorusu
Euro 2016’nın flaş takımlarından İzlanda’nın Rusya’daki hedefi ne? Her maçı berabere bitirerek turu geçeceklerini düşünmüyorlardır umarım.
Maçın olayı
Topa sahip olan takım Nijerya’ydı. Fakat Nijerya’nın, İzlanda gibi alanı daraltan bir takımı üzerine çekip 2 golü de kontrataktan bulmaları. Geçiş oyununun kitabını yazdılar.
‘’Horoz yine öttü‘’
Fransa’da teknik direktör Didier Deschamps 4 stoper ile maça başlayıp, sol öne Matuidi’yi koyarak Peru’nun sağ kanat etkinliğinden ne kadar çekindiğini gösterdi doğrusu. Bana biraz abartı geldi. Zira bu Fransa’nın topa sahip olma katsayısını ve elbette hücum gücünü negatif etkiledi. Marsilya’da olağanüstü bir sezon geçiren Thauvin’in oynaması için nasıl bir istatistiğe sahip olması gerekir, büyük merak içindeyim.
En önemli kurtarıştı
Deschamps’ın kadro tercihi sayesinde Peru maça tempolu başladı, peş peşe pozisyonlar buldu. Fransa ile 100. milli maçına çıkan kaleci Lloris 30’da Guerrero’nun karşı karşıya şutunu çıkararak maçın en önemli kurtarışını yaptığı. Sonra Mbappe golü atarak Peru’nun direncini kırdı. Maçın genelinde topa sahip olan, pozisyona giren daha doğrusu oynayan Peru’ydu ama kazanan Fransa oldu.
Gcenin sorusu
Deschamps, elinde turnuvanın en zengin kadrosu varken Peru’ya karşı neden 4 stoper, 3 defansif orta sahayla başlar?
Maçın starı
Hugo Lloris 100. milli maçında çıktığı gün takımını kurtaran adam oldu. Peru forvetlerine iyi direndi.
Maçın olayı
Lloris’in 30. dakikada Guerrero’nun karşı karşıya kaldığı pozisyonu önleyerek maçı Fransa’ya getirdi.
Kısa mesaj
Fransa Euro 2016'daki antrenör sendromunu Rusya’da da sonuna kadar yaşıyor. Deschamps’ın kadro tercihleri, Fransa’nın en büyük engeli.
‘’Boğa duvarı devirdi‘’
Dünya Kupası hayal kırıklıklarıyla devam ediyor. Futbol kalitesi maalesef ilk turda vasatın hayli altında. Dün son Avrupa şampiyonu Portekiz’in Fas karşısındaki çaresizliği, Uruguay’ın Suudi Arabistan performansı faciaydı doğrusu. O yüzden biz futbol dilencileri İspanya-İran maçından medet umduk. İspanya bildiğimiz İspanya gibi topa sahip olarak hatta bunu abartarak oynadı. Gereksiz zaman geçirme İran ise ceza sahasına duvar örmeyi tercih etti. İspanya yüzde 81’lerde topla oynarken başka türlü onları durdurmak mümkün olamazdı. İspanyollara koca ilk 45 dakika boyunca sadece 1 isabetli şut şansı vermek önemli bir savunma başarısıydı. İspanyolların kaleyi bulmakta zorlandığı anlarda Diego Costa rakibinin kendisine çarptırdığı topla golü bulunca İran’ın gereksiz zaman geçirme çabaları da son buldu.
Maçın sorusu
Şu ana kadar izlediğimiz takımlar içerisinde en dominant pas oyununu oynayan İspanyollar kaleyi ne zaman hücum setlerinin içine monte edecek?
Maçın starı
David Silva yaş aldıkça futbolunu güzelleştiriyor. Harika bir beyni ve yüksek bir temposu var.
Maçın olayı
62. dakikada İran’ın duran toptan attığı gol ofsayt gerekçesiyle sayılmaması. Hakemin düdüğünü duymayıp bir dakika boyunca sevinen İranlı oyuncuların buna inanmak istememesi.
Kısa mesaj
Vuvuzela 2010 Dünya Kupası'yla hayatımıza bir kabus olarak girdi ve ne yazık ki 2018’de de ısrarla varlığını sürdürüyor. Vuvuzela’yı icat eden arkadaş rahat uyuyor mudur?”
‘’Belçika hata yapmadı‘’
Dünya Kupası’nda takım sayısı 32... İster istemez her grupta en az bir seri sonu bir takım yer alıyor. Maalesef 2026’da takım sayısı 48’e yükselecek ve kupanın ilk turundan daha çok vasatlık akacak. Panama’nın oynamaktan çok Belçika’yı kilitlemek üzerine kurduğu plan ilk yarı futbol kalitesini aşağı çekti. De Bruyne City’de 4-3-3’ün sağ içi olarak oynarken daha efektif ve hücuma destekçi. Fakat Nainggolan’ın yokluğunda 4’lü orta sahanın defansif yükü omuzlarına ağır geliyor. İlk yarıda pas çıkışlarının önemli bir bölümünde hata yaptı, Belçika ön alana geçemedi.
Enerjileri kalmadı
Panama gibi takımlar ekmeğini pas arasından çıkartır. Bruyne ve Witsel’in her pasına ya dokundular ya kazandılar. İkinci yarıda bu enerjileri kalmadı. Belçika, 2014 ve 2016’nın gizli favorisiyken 2018’in iddialı takımlarından biri. Panama gibi zayıf bir rakibe karşı ilk yarıda oynanan futbolun izahı zor, fakat ikinci yarıda Lukaku’nun duvar devirecek gücü ve bitiriciliği sayesinde sonuca gittiler.
Kısa mesaj
2026’da Dünya Kupası 48 takımla oynanacak. 98’de 24’ten 32’ye çıkışı bir nebze kabul edilebilirdi ama 48 takımla ilk turun seyir kalitesi yerlerde sürünecek gibi.
Maçın olayı
Belçika’nın 3-4-3’ü De Bruyne’nin performansına odaklı. İlk yarıda, O çok pas hatası yapınca Panama sahasına yerleşemediler ve vasatın altında kaldılar.
Maçın starı
Lukaku turnuvanın en önemli santrforlarından biri. Panama karşısında gücüyle ve attığı 2 golle maçın yıldızıydı.
Maçın sorusu
Roberto Martinez, Nainggolan’ın sistem için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu anlamış mıdır?
‘’CR7 bitti demeden bitmez!‘’
Dünya Kupası’nın ilk üç maçında 4 Arap ülkesi vardı ve doğal olarak futbol kalitesi vasatın altında kaldı. İspanya-Portekiz randevusu sanki turnuvanın başlangıç maçı gibiydi. Maçın henüz 3. dakikada İspanya sağ beki Nacho’nun acemi müdahalesiyle takımına kazandırdığı penaltıyı gole çeviren Ronaldo, Dünya Kupası’na fırtına gibi başladı. Fakat Portekiz tamamen Ronaldo’nun eline bakan bir takım olduğu için O’nun haricinde kimsenin İspanya’ya kafa tutacaklarına inancı yok gibiydi. Gerçek bir lider gibi oynadı. İspanya 11’i Atletico Madrid (2), Barcelona (4), Real Madrid (3), Manu (1) ve City’li (1) oyunculardan kurulu. Bu takımların oyun felsefeleri birbirlerinden çok farklı. Fakat herkes Barcelona’nın tiki takasını sorunsuz oynuyor. İşte Ronaldo bu makine düzenine karşı tek başına durdu ve bitime dakikalar kala attığı harika frikik ile hat-trick yaparak resmen alev aldı.
Kısa mesaj
Ronaldo’nun 4. Dünya Kupası. Rusya 2018’e Ronaldo’nun muhtemelen son turnuvası olarak bakan büyük bir kesim var. Ama O, 40’a kadar oynayacak gibi kendine bakıyor. Katar 2022’de 37 yaşına basacak ve eminim orada olacaktır.
Maçın sorusu
Portekiz takımı bu kadar Ronaldo’nun eline bakarken çeyrek finali görebilir mi? Bu oyunla kolay değil ama işin içinde Ronaldo olunca imkansız da görünmüyor.
Maçın starı
Elbette Ronaldo. Dünya Kupası’nda hep devlerin hikayesi hatırlanır. Yaptığı hat-trick ile turnuvaya harika bir başlangıç yaptı.
Maçın olayı
Ronaldo’nun İspanya karşısında 3 gol birden atması.
‘’Vizyon farkı‘’
Fenerbahçe camiası harika bir demokrasi sınavı verdi ve tarihe geçecek bir kongreye imza attı. Seçim sürecinde Ali Koç’un ortaya koyduğu vizyon Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık iktidarını sonlandırdı.
Son günlerde iki taraf arasında ipler zaman zaman kopma noktasına gelmiş olsa da Koç, Aziz Yıldırım’ı kulüpten teşekkür ederek uğurlayacaktır. Onun ortaya koyduğu vizyona da bu yakışır.
Ali Koç’un bugünden itibaren Fenerbahçe’yi zihniyet olarak bir Şampiyonlar Ligi kulübü haline getirmek için kolları sıvayacağına şüphe yok.
Adaylık sürecinde ve seçildikten sonra kullandığı naif dile bakarak Ali Koç’un sadece Fenerbahçe için değil Türk futboluna hakim olan gerilimin sonlanması adına da bir şans olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
‘’Karius'un hataları‘’
Real Madrid’in favori çıktığı finale Liverpool beklenenden daha iyi başlasa da şanssızlıkların kurbanı oldu. Liverpool harika oynarken Salah 30’da sakatlandı çıktı. Kaleci Karius elindeki topu Benzema’ya asist yaptı. Gareth Bale oyuna girdikten tam 122 saniye sonra harika bir röveşata golü attı. Yetmedi Karius üzerine gelen Bale şutunu içeri aldı. Liverpool’un başına bir de meteor düşmesi gerekiyordu sanırım bu senaryoya göre. Finallerin senaryosunda başrole düşen maçın başında sakatlanıp çıkması sanırım. Salah sahadayken Real kalesine rahat giden ve tam 9 şut deneyen Liverpool, o çıktıktan sonra devre bitene kadar kaleyi göremedi. Salah’ın yerine Lallana girdikten sonra Sadio Mane sol kenardaki konfor alanından ayrılıp sağa geçmek zorunda kalınca maçın ibresi tamamen Real’i göstermeye başladı. Üstüne bir de kaleci Karius hayatının hatalarını peş peşe yapınca senaryo tamamen Real’in lehine gelişti.
Gecenin sorusu
Finallerin senaryosunda kahramanın filmden erken ayrılması bir kural mı? EURO 2016’nın finalinde Ronaldo’nun başına gelen Kiev’de Salah’ın başına geldi maalesef.
Maçın starı
Gareth Bale, Isco’nun yerine oyuna girdikten 122 saniye sonra Ronaldo’ya yaparcasına öyle bir röveşata golü attı ki finalin kaderini değiştirdi.
Maçın olayı
Muhammed Salah’ın Ramos’un ‘grekoromen’ stili müdahalesiyle omuzundan sakatlanarak 30. dakikada çıkmak zorunda kalması.
Kısa mesaj
Şampiyonlar Ligi 32 takımın mücadele ettiği ama sonunda Real Madrid’in kazandığı bir organizasyona döndü. Üst üste 3 şampiyonluk tarihte az rastlanır cinsten doğrusu...
‘’Başakşehir'den buraya kadar‘’
Başakşehir belki de şampiyon olabileceği son 90 dakikaya çıkarken tribünlerde 300-500 kadar taraftar var. Ne kadar harika bir organizasyona sahip olursanız olun, kadronuz ne kadar kaliteli olursa olsun günün sonunda şampiyonluk için taraftarın desteğine ihtiyacınız var. 300 Başakşehirli’ye rağmen herhangi bir kupayı kazanmak kolay değil. Bu bir realite ve 34. haftada Abdullah Avcı ve öğrencileri bir kez daha acı gerçekle yüzleşti. Maçın ilk yarısı müthiş bir tempoda oynandı. İki takım toplamda 5’i isabetli 21 şut çekerken normal bir maçın 90 dakikasındaki rakamlara henüz ilk 45 dakikada ulaştı.
Sahaya tecrübe koydu
Başakşehir’in baskısını kırmak için hızlı kontra setleri hazırlayan Kasımpaşa adına ilk 27 dakika rüya gibi geçti. Önce Ahmet İldiz’in golü peşinden Diagne’nin penaltısıyla bir anda ortaya 2-0’lık şok bir skor çıktı. Başakşehir bu dakikadan sonra sahaya büyük tecrübe koydu. Adebayor sadece bu maç özelinde değil sezonun tamamında Başakşehir’i sırtında taşıdı. İlk golde yaptığı harika asist ve attığı 2 gol aslında bir sezonluk performansın taçlandırılmasıydı.
Gecenin sorusu
Başakşehir şampiyon olsa tribüne gelen 300 Başakşehirli’nin, yönetim, teknik heyet ve futbolcuların ailelerinin dışında kaç kişi sokaklara çıkıp sevinecekti?
Maçın starı
Adebayor sadece bu maçın değil sezonun oyuncusu Başakşehir adına. Bir asist yaptı, 2 de gol attı. Onu izlemek büyük keyif.
Maçın olayı
Başakşehir 2-0 geri düşmesine ve Emre’nin kaçırdığı penaltıya rağmen maçı Adebayor’un harika futboluyla çevirdi.
Kısa mesaj
Başakşehir şampiyonluk beklerken ligi 3. sırada bitirdi. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi’ne kadro yapan Abdullah Avcı için Avrupa Ligi planlaması kolay olmayacak.









































