Fenerbahçe’nin sorunu puan kaybettin, geri düştün, 15. sıraya geriledin değil. Cocu’nun, saplandığı yerden çıkmak için kaliteye değil yine mücadeleye sarılmak istemesi asıl problem. Bugüne kadar Cocu bu kadro üzerinde hemen hemen her sistemi her oyuncuyu denedi ama ortaya bir türlü iyi futbol çıkmıyor. Çünkü doğru isimleri doğru zamanda bir arada sahada tutmuyor. Frey’in çok koşarak her şeyi çözebileceğini zannediyor oluşu büyük yanılgı. Frey inanılmaz efor sarfediyor fakat futbol adına yapılmış olumlu icraatı çok az. Motoru bağıran ama gitmeyen araba gibi. Her yere koşuyor, pozisyonu buluyor ama atamıyor. Anelka, Van Hooijdonk, Alex’leri görmüş Fenerbahçe taraftarını Frey ile mutlu etmek kolay değil. Sivas karşısında son yarım saat oynanan oyunun üzerine gitmek işe yaramaz mı? Yarayabilir. Ama Cocu gider mi? İşte o belli değil. Bu hemen her maçtan sonra artık Fenerbahçe taraftarının sormaktan bıktığı soru oldu.

Gecenin sorusu

Ekici’nin yerine Barış Alıcı’nın girmesi gerekmez miydi? Alper’de olup Barış’ta olmayan nedir mesela?

Maçın starı

Futbol vasatının aşılamadığı maçta Robinho ‘yıldız’ gibi oynayan tek futbolcuydu.

Maçın olayı

Oyuna 61’de giren ve frikiği direkte patlayan Mehmet Ekici’nin iyi oynarken sakatlanıp 76’da çıkmak zorunda kalması.

Kısa mesaj

Doğruda ısrar istikrarı, yanlışta ısrar hezimeti getirir.

Beşiktaş ligi 4. bitirmenin ne anlama geldiğini dün gece Faroe Adaları’nda tam anlamıyla idrak etti sanırım. Şampiyonlar Ligi’nde grubu lider bitirip turnuvaya Allianz Arena’da veda ettikten sonra sezonu temmuzda hem de 50 bin nüfuslu bir adanın kırsalında derme çatma bir statta açmak kolay olmasa gerek. Organizasyonlar arasında fersah fersah fark var. Şenol Güneş’in elinde oynamaya hazır tam 5 santrfor varken Larin ile başlaması Kanadalı forvet için müthiş bir özgüven yüklemesi olmalıydı. Fakat Larin arkasında bekleyenlerin kariyerleri altında fazlaca ezildi. Gözü hep kulübede gibi oynadı. Adriano, Oğuzhan’ın yokluğunda orta sahadaydı ve sırıtmadı. Bence sahada iki tane yeni transfer vardı; Caner ve Lens. Caner’in orta kalitesi Beşiktaş’ın hücum standartlarını yükseltiyor. Lens’in bitiriciliğini hatırlaması ve hücumda inisiyatif alır hale gelmesi en az galibiyet kadar önemliydi.

Gecenin Sorusu

Beşiktaş’ın oynamaya hazır 5 santrforu var. Larin gelişime açık olsa da diğer 4 rakibini geçebilecek seviyede mi?

Maçın starı

Caner ve Lens performanslarıyla Beşiktaş’ın bu sezonki en önemli transferleri olabilir.

Maçın olayı

Beşiktaş’ın maçın her dakikasını ciddiye alarak oynaması ve kaza kurşununa izin vermemesi.

Kısa mesaj

Devler Ligi'nde grup lideri olan ve Avrupa'ya Allianz Arena'da vada eden Beşiktaş için sezonu Faroe Adaları'nın kırsalında açmak hiç kolay değildi.

Bir futbolcunun elit kategoriye yükselmesi için Premier Lig olağanüstü bir fırsat. Gökhan Töre’ye bu fırsat geldi ve kendisini anlayacak bir teknik adamla gelişme şansı yakaladı. Fakat Töre, West Ham’ın tarihindeki en kötü transferlerden biri olarak dönmek zorunda kaldı, gelişmeden tam tersi büyük kayıplarla. Üstüne bir de sakatlık.

Bir kariyer ancak böyle tükenir denecek cinsten. Töre hayata dönmek istiyorsa Lens, Babel ve Quaresma’yı geçecek. Buna öncelikle kendisi inanacak. Kolay görünmüyor ama Töre’nin geçmişte başardıkları bunu vaad ediyor. İş sadece teknikle bitmiyor. Fizik olarak toparlanması şart. Hele de Lens ve Babel bu kadar formdayken. Maziye takılıp kalmadan çalışmalı. 3 sezon önce kraldı ama artık kendini sıfırdan ispatlamak zorunda. Şansı Şenol Guneş’in kendine hala inanıyor olması.

Başakşehir’e karşı 3’lü değil 4’lü oynamak Fenerbahçe’nin savunmada daha iyi iş çıkarmasına yardımcı oldu. Fakat Reyes’in ön libero performansı Cocu’nun başını çok ağrıtacak gibi duruyor. Koca ilk yarı 2 ikili mücadeleyi de kaybetti ve sadece yüzde 70 pas isabetiyle oynadı. Yıllarca Josef-Topal’la imtihan olan Fenerbahçe taraftarı Cocu sayesinde artık Reyes’in yerine herkesi ister hale geldi. Ölümü görünce insan sıtmaya razı oluyor demek ki... Başakşehir ligin en az orta deneyen takımlarından biri. Fenerbahçe adına sahada en pozitif duran savunma istatistiği Başakşehir’i tam 24 kez orta yapmaya zorlamasıydı ve genelde de topu geri kazandı. Başakşehir, rakip kale yokmuş gibi oynarken, Fenerbahçe kendi adına rakip ceza sahasında topla buluşma rekoru kırdı. Cocu, Eljif’i çıkartıp Soldado’yu alınca merkezi boşalttı ve Başakşehir ilk atakta golü buldu. Cocu, VAR sisteminin o anda çalışmamasına dua etsin, bariz gol ofsayt gerekçesiyle verilmedi.

Gecenin sorusu

Cocu, Reyes’in ön libero performansında n memnun mu? Artı, Eljif sahanın en iyisiyken neden oyundan çıkar?

Maçın starı

Eljif Elmas, Fenerbahçe’yi öne taşıdı, ceza sahasına girdi, pozisyon buldu. Oyundan çıktığında takımı merkezden pozisyon verdi. Mert de Başakşehir adına maçın yıldızıydı.

Maçın olayı

VAR sisteminin devre dışı kalmasıyla Başakşehir’in nizami golünün ofsayt gerekçesiyle verilmemesi.

Kısa mesaj

Cocu'ya göre Benzia ceza sahasına girmiyor ama oraya kadar takımın total kalitesini yukarıya çekiyor.

“Cocu, Trnava karşısında radikal bir değişime gitti ve sezon başından bu yana ilk kez bir maça 3’lü savunmayla başlayıp önde Slimani ile Frey’i kullandı. Bu sistem işe yaradı fakat Başakşehir gibi topa hükmeden bir rakibe karşı fazlası gerekir. Fazlası ne mi? Cocu’nun Başakşehir’e karşı olmazsa olmazı Yassine Benzia’dır. Trnava karşısında Frey’in çabasına saygı duymakla birlikte Fenerbahçe’nin Başakşehir gibi olgun bir takıma karşı topu yönlendirmesi şart. Cocu, Benzia’nın servisçiliğinden dem vurup, ceza sahasına girmediğini söylüyor olabilir. Ama Benzia santrfordan devşirme bir 10 numara.”

‘Lille’deki katkısı ortada’

“Lille’de Pepe ve Mothiba varken bile bazı maçlara santrfor başlayan Benzia, baskıdan kaçan ve ceza sahasından uzak duran bir 10 numara değildir. Bu sezon Lille’in harika başlangıç yapmasında Benzia’nın, Mothiba’nın arkasındaki rolü tartışılmaz. O yüzden Cocu, Benzia’ya Slimani’nin yörüngesinde bir senaryo yazarsa Frey’den çok daha iyi oynar.”

Andre Ayew solda oynamalı

Jailson’u Trnava karşısında fazlasıyla sert gördük. Tek başına 6 faul yaptı ve Topal’sız bir merkezin olabileceğini Cocu’ya çok net şekilde anlatmaya çalıştı. Jailson değil ama etrafındakilerin kim olacağı Başakşehir maçının senaryosunu belirler. Eljif’in gelişimi umut verici... Sahada olması Fenerbahçe’yi daha pozitif gösteriyor. Ama asıl önemlisi Ayew’in nerede oynayacağı. Ayew’in sol kenar performansı hep daha iyi olmuştur. Sol forvette Ayew’le Caicara’yı çıkarmamak hatta geri itmek mümkün. Ayew’in sola kayması halinde kabul edelim sağdaki en önemli alternatif Dirar’dı ancak dün kadro dışı bırakıldı. Onun yerine Barış’ta olabilir. Cocu biraz cesaret gösterirse bu pazar bambaşka bir Fenerbahçe görebiliriz.

3’lü değil 4’lü defans

Ben, Başakşehir’e karşı 4’lü oynamanın Fenerbahçe’nin hayrına olacağını düşünenlerdenim. Zira Başakşehir ligin en etkili kanat oyununu icra eden takım. Hasan Ali ile Isla’nın Başakşehir’e karşı 105 metrelik koridoru tek başlarına kapatmaları hayli zor. 3-5-2 Ayew’i ve Eljif’i ekstra efora zorlamaktan başka bir işe yaramaz. Geçen sezonun ikinci yarısında Aykut Kocaman, Giuliano ve Fernandao’yla Başakşehir’in pas başlangıçlarını Chedjou’nun üzerine yönlendirmiş ve rakibi uzun ya da kaleciye oynamaya zorlayarak kazanmıştı. Bunu Slimani ve Benzia’yla yapmak çok daha kolay olabilir.

Başakşehir karşısındaki ideal 11’im

Harun

İsla

Skrtel

Neustadter

Hasan Ali

Jailson

Eljif

Barış

Benzia

Ayew

Slimani

Cocu’nun Trnava gibi zayıf bir rakibe karşı denediği her şey, pazar günü Başakşehir maçında kolay kolay cesaret edemeyeceği değişimler içeriyor. Mesela Benzia’yı kenarda oturtmak ne futbolla ne mantıkla izah edilebilir. Benzia santrfordan devşirme bir 10 numara ve ceza sahasına girmiyor diye onu kesmek gerçeği yansıtmaz. Trnava karşısında Slimani’nin iki golüyle kazanmak Benzia’sız oyunun işe yaradığı anlamına gelmez. Ama 75’e kadar 3-1-4-2 oynayan Fenerbahçe’de Frey’in, Ayew’in, Eljif’in çabaları ve Slimani’nin bitiriciliği gecenin en büyük kazanımlarıydı. Frey gölgede kalsa da koşu pistlerindeki tavşan atlet gibiydi. Gol atmak için değil Slimani’yi oynatmak için sahadaydı sanki. Her şeyi Slimani yaptı ama Frey’in çabası da takdire değerdi. Jailson ilk kez merkezde Topal’sız oynadı. Pas kalitesi Mehmet Topal’dan üstün, çok daha sert bir oyuncu ama hücumda daha iyisini yapabilirdi.

Gecenin sorusu

Cocu, Başakşehir karşısında da Benzia’yı ceza sahasına az giriyor diye keser ve 3-1-4-2 oynayabilir mi?

Maçın starı

Slimani çok çalıştı, çok aradı ve iki gol buldu. Sahanın en iyisi, gecenin adamıydı.

Maçın olayı

Fenerbahçe’nin tam 22 faulle maçı bitirmesi. Jailson merkezde tek oynadığında sert yüzünü gösterdi. 6 faulle sahanın en çok faul yapanıydı.

Kısa mesaj

Cocu için oyundan ziyade skor önemliydi ve Trnava galibiyeti can suyu oldu. Fakat yineliyorum, Fenerbahçe bu tip maçları kaliteyle kazanır, mücadeleyle değil

Fenerbahçe’nin başına geçen antrenörde ilginç bir aydınlanma meydana geliyor. İki stoperin önüne iki ön stoper koyunca bayağı savunma antrenörü olduklarını zannediyorlar. Ne kadar savunmacı o kadar iyi savunma devri biteli çok oluyor. Fenerbahçe’nin geri dörtlüsü de merkezi de o kadar ağır ki, Rize 11 dakikada 3 gol birden atarak tüm defoları ortaya çıkardı. Ama Cocu teşhisi yine yanlış koydu, tedaviyi de yanlış yaptı. Frey oyuna girdikten sonra hala 6 savunmacıyla sahadaysan meselenin ciddiyetinin farkında değilsin demektir. Topal’ın sözleşmesinde banko oynar maddesi mi var? Eljif ve Ekici’nin hakkı yeniyor bu takımda. Cocu, Rize maçının ikinci yarısında bile hücumcularla oynamaya cesaret edemiyorsa ne zaman edecek? Ha bir de Josef ile Jailson’un 8 numara performanslarının mukayesesi mümkün değil. En azından şimdilik...

Gecenin sorusu

Ali Koç da dahil, Cocu’ya dair umudu olan kimse kalmış mıdır?

Maçın starı

Boldrin sadece Rize’nin değil, sahanın en iyisiydi. Her top onda toplandı, takımını kusursuz organize etti.

Maçın olayı

Çaykur Rizespor’un Fenerbahçe’ye 11 dakikada 3 gol birden atarak bu sezon ilk kez kazanması.

Kısa mesaj

Avrupalı sportif direktör getirince Avrupa standartlarına yükselmiyorsun. Reyes’i, Harun’u, Frey’i almak için Comolli olmaya gerek yok, bunu adın Cemal olsa da yaparsın zaten. Mühim olan zihniyeti değiştirmekti.

Beşiktaş için doğru oyun, Kayseri maçının ilk 45 dakikasındaki pas metrajının kısaldığı Atiba-Oğuzhan- Ljaiç’in üçlü orta saha parselasyonuyla topa hükmettiği oyundur. Düne kadar Beşiktaş’ın en büyük sorunu; topu geri kazanma süresinin rekor seviyelere uzamasıydı. Bunun sebebi Quaresma’nın bol ortalı oyununda atakları olgunlaştıramadan topun peşinden geri koşmak zorunda kalıyor oluşlarıydı. Yaş ortalaması yüksek, haliyle bu eforlu oyun Beşiktaş için fazlaca yorucu oluyordu. Atiba’nın gelişiyle Beşiktaş’ın pas metrajı kısaldı, merkezden uzun toplar kesildi, top kazanma süresi kısaldı, Babel ile Quaresma’nın servisine hep bir orta saha gitti. Quaresma’yı çizgiye basarak oynamaktan vazgeçirmek kolay değil. Bu bile tek başına Atiba etkisini anlatmaya yetebilir. Anlayacağınız Kayseri maçının büyük bölümünde Beşiktaş’ı iyi gösteren neydi diye soranlara cevap çok net; Atiba geldi dertler bitti.

Gecenin sorusu

Ofansif kadrosuyla Süper Lig’den ziyade Hollanda Ligi takımını andıran Kayserispor’un son 6 maçın 5’inde gol atamamasını Ertuğrul Sağlam nasıl izah edebilir?

Maçın starı

Atiba, mutfakta Beşiktaş’ı fabrika ayarlarına döndürdü. Süslemeyi de bir gol bir asistle Quaresma yaptı. Bir değil iki yıldızı vardı maçın.

Maçın olayı

Quaresma’yı çizgiye basıp orta yapmaktan vazgeçirmek kolay değil. Atiba’nın merkezi alışı Q7’yi kaleye yaklaştırdı. Portekizli, rakip ceza sahasında topla buluşma rekoru kırdı.

Kısa mesaj

Beşiktaş, düne kadar maç başına ortalama 31 orta yaparken Kayseri karşısında sadece 16 kez orta denedi. Topu ayağında tuttu, atakları bitirmeye oynadı, son üç sezondaki fabrika ayarlarına yaklaştı.