‘’İyi ki formalite‘’
Fenerbahçe maça 3’lü savunmayla başladı. Yiğithan ve Mahsun gibi gençlere ilk 11’de şans vermek heyecan uyandıran bir tabloydu doğrusu. Fakat bunun futbola yansıması o kadar pozitif olmadı. 3’lü savunmadan Yiğithan’ın çıkardığı topları sırtı dönük alacak bir orta sahanın olmaması, merkezde Jailson’un maç eksiğinin etkisi, Slimani’nin ne yaptığını bilmeden anlamsız koşuları Fenerbahçe’nin futbolunu negatif etkiledi. İlk 40 dakika inanılmaz temposuz ve kötü bir futbol vardı sahada. Trnava golü bulana kadar ciddi sayılacak bir pozisyon bile izlemedik.
Ödüllük maç!
Fenerbahçe maçın genelinde çok durağan oynadı, maçın ritmini yakalayamadı, momentumu eline geçiremedi. Merak etmeyin Trnava da ortalığı silip süpürmedi. Onlar açısından da durum pek iç açıcı sayılmazdı. Grupta iddiaları olmamasına rağmen limitli bir iç saha takımı olarak sadece ayakta kalmaya çalıştılar. Bu hengamede golü atan Türk futbolcu Kubilay’ın performansı diğerlerine nazaran dikkat çekiciydi. Formaliteye dönen maçta, bu anlaşılabilir bir durum. Maçı başından sonuna kadar kanal değiştirmeden izleyebilenlere gerçek futbolsever ödülü vermek gerek.
Yiğithan üzdü
Yiğithan 3’lü savunmanın sağında tatmin edici bir performans sergiledi. Fizik kalitesi yeterli, oyun görüşü gelişebilir seviyede, sezgileri iyi, ayakları düzgün bir stoper izledik dün gece. Kötü futbol oynanan bir gecede tek tesellimiz Yiğithan olacakken sakatlığı fazlasıyla üzücüydü.
‘’Artık çok geç...‘’
Fenerbahçe vasat hücum ettiği için mi kaybediyor yoksa kötü savunma yaptığı için mi? Elbette cevap her ikisi de. Koeman’ın Cocu’dan sonra yapması gereken biraz Advocaat Fenerbahçe’sine yanaşmaktı. Yani önce iyi savunma yapıp topun karşısında doğru pozisyon alan bir takım yaratmalıydı. İyi savunma yaparak en azından ocak ayına kadar ayakta kalmak mümkün olabilirdi. Bu kadronun kalitesi topa hükmetmek için yeterli değil. Buna rağmen Ekici’nin istekli olduğu bölümlerde etkinliği tartışılır bir baskı kurabildiler. Fakat Akhisar karşısında facia bir savunma performansıyla kaybettiler. İlk golde Serginho’nun şutunu kaleci Harun’un sektirmesi bir hata ama hatanın büyüğü Neustadter’in dönen topa hamle yapmaması ve 2 metre gerisinden gelen Bokilla’ya vurdurması. İkinci golde de Skrtel’in Manu’dan yediği çalım inanılır gibi değil.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe tarihinin en kötü lig performansları ndan birini sergilerken sorunu kadroda değil hocada mı aramalıyız?
Maçın starı
Akhisar Fenerbahçe’yi iyi çalışmış. Josue takımını iyi yönetti ama maçın yıldızı tercihleriyle teknik direktör Cihat Arslan’dı.
Maçın olayı
Bokila, Cihat Arslan’ın 3. santrforu olmasına rağmen golünü atarken Slimani’nin bir maçı daha sessiz kapatması.
Kısa mesaj
Slimani sadece dün gecenin değil açık ara tüm sezonun hayal kırıklığı. Her hafta nasıl daha kötü olunurun kitabını yazıyor.
‘’Minimum 3 transfer‘’
Ali Koç, “Eksikleri gidereceğiz” dedi. Peki Fenerbahçe’nin hangi bölgelere takviye yapması şart. Serkan Akcan yazdı...
Minimum 3 transfer
Fenerbahçe’nin tarihinin en ilginç sezonlarından birini yaşadığına şüphe yok. Ali Koç’tan beklenti çok daha yüksekti. Bu sezon benzer durumu Monaco da yaşıyor. Ocak ayını herkesten çok Ali Koç bekliyordur. Öncelikle hoca konusunu çözmek, peşinden de minimum 3 tane transfer yapmak için...
Slimani gidebilse....
Slimani’nin sözleşme detaylarını bilmiyorum. Ama eminimki, Koeman da dahil her bir Fenerbahçe profesyoneli Cezayirli’yi gönderip yeni bir forvet almayı umuyordur. İlk 14 hafta sonunda girilen pozisyonları gole çevirme oranı yüzde 9.2 ise ortada çok net bir santrfor sorunu var demektir. Frey savruk, Soldado devamsızken Slimani sadece 1 lig golü atabildi. Şayet bu rakam 5-6’ları bulsa belki de Fenerbahçe minimum 6 puan fazla toplayabilirdi. Fenerbahçe’nin önce golcü sorununu çözerek işe başlaması şart.
8 numarayı bulmalı
Fenerbahçe’nin oyun kalitesini yükseltmek için iyi değil çok iyi bir 8 numaraya ihtiyacı var. Eljif Elmas henüz gelişmekte olan bir oyuncu. Birkaç sezon içinde çok iyi bir seviyeye gelebilir. Fakat Fenerbahçe’nin şu anda gelişimini tamamlamış, takıma tecrübesiyle yol gösterecek bir ‘oyun kurucu 8 numara’yı bulması şart. Mehmet Ekici bu sorunu çözebilir. Ancak sakatlıklarından dolayı onunla sezon bitirmek o kadar kolay değil. Bu nedenle ocak ayında orta sahanın ortasında da bir takviye yapılması gerekiyor.
Bir Skrtel daha lazım
Sarı-Lacivertliler Skrtel yokken Rize’den 3, Zagreb’den 4 yemişti. Onun sahadaki varlığı bile takıma güven veriyor. Neustadter iyi niyetli ama seviye atlamak için Skrtel’in yanına sert bir stoper lazım. Mevcut kadroda Skrtel’e bir şey olsa yerine oynatacak aynı kalibrede stoper yok. Reyes güven vermiyor, Yiğithan’ın sakatlık korkusu rotasyonu daraltıyor. Elbette bu üç transferi kiralama modeliyle çözmek için bile bütçe lazım. Kim bilir, belki eylül ayında gitmeyi reddeden Soldado ikna olur, Aatif ve Dirar’a müşteri bulunur.
‘’Özgür Ljajic'le her şey mümkün‘’
Beşiktaş’ın kadrosu lig ortalamasının üzerinde bir yaş ortalamasına sahip. Fakat; Pektemek, Lens, Ljajic, Dorukhan ve Güven devreye girdikten sonra oynayan 11’in yaş ortalaması düştü ve enerjisi tatmin edici seviyelere yükseldi. Beşiktaş atletizmle fark yaratan bir takım değil, Güneş döneminde de hiç olmadı. Asıl farkı topla ilişkide yarattıkları için üst üste 2 şampiyonluk gelmişti. Ljajic’in oynamaya başlaması Beşiktaş’ı henüz düze çıkarmış olmasa da en kritik virajlarda ayakta tutmaya yetti. Tabii buradaki kritik soru şu; hangi Ljajic? Elbette Ankaragücü maçındaki 10 numara Ljajic.
Maçın senaryosunu belirler
Kendine konforlu bir özgürlük alanı bulan, frikiklerin başına güvenle gelen Ljajic. Boşnak asıllı yıldızın en verimli olduğu bölge forvet arkası. Galatasaray derbisinin bir bölümünde sol kenarda da oynadı. Ama bu bir acil durumdu. Alanya karşısında özgür bir Ljajic ile her şey mümkün. Sergen Yalçın, Ljajiç’in birkaç versiyon öncesiydi. Kendi gibi bir zekayı sahada savunmak için neler yapacağı maçın senaryosunu belirler.
Ön plana kim çıkar?
Beşiktaş için senaryoyu belirleyen oyuncu Ljajiç olur. Alanya adına ise teknik direktör Sergen Yalçın. Belki devamlılık sorunu olabilir ama en az futbolculuğu kadar zeki bir teknik adam.
Kısa mesaj
Beşiktaş’ı Alanya’dan sonra Trabzon ve Kasımpaşa maçları bekliyor. Devrilmeden bu virajları dönerse devre arasında mutlaka santrforla birlikte Babel krizini çözmek zorunda. Aksi halde şampiyonluk kolay değil.
‘’Santrforun Diagne olsa!‘’
Derbilerdeki futbol fukaralığın ardından azıcık pozisyonlu maç görünce sevinir hale geldik. İki takım da tempoya ayak uydurdu, aksiyonu bol bir maç izletti. Kasımpaşa geride iyi duran, geçiş oyununu kusursuza yakın oynayan bir takım. Fenerbahçe’nin zaaflarından faydalanmak üzerine kurulu bir düzeni vardı. Ama Koeman, Mehmet Ekici ile merkezde bir fazla yetenek tercih edince topa doğru yerde sahip oldu, az top kaybetti ve kontratak savunmasını yeterli düzeyde yaptı. Fenerbahçe’nin bir santrfor sorunsalı var ve bu her maç biraz daha derinleşiyor. Diagne sadece Kasımpaşa’nın değil ligin en formda santrforu. Bu sezon üç büyüklerin hücum hattı dökülüyor. Terim, Güneş ve Koeman ‘Diagne benim santrforum olsa’ sorusunu kafasında en az bir kez kendine sormamış mıdır?
Gecenin sorusu
Fenerbahçe’nin Slimani diye bir yıldızı mı var yoksa sorunu mu var?
Maçın starı
Diagne ligimizin en formda ve garanti santrforu. Slimani’nin döküldüğü bir gecede Diagne’nin 2 gollük performansı dikkat çekiciydi.
Maçın olayı
Tempolu ve bol aksiyonlu bir maçtı. Sanırım en dikkat çekici enstantane Özgür Çek’in topu kendi kalesine göndermesiydi.
Kısa mesaj
Diagne’nin kaçırdığı penaltı sonrası Eduok’un ceza sahasına erken girmesi gerekçesiyle verilen endirekt vuruş kararı bir kural hatası mıdır, yorum hatası mıdır?
‘’Yiğido lider tanımaz!‘’
Ligde 11, evinde 13 maçtır bileği bükülmeyen; üst üste 6. galibiyet için Sivas’ı konuk eden lider Başakşehir, şoka uğradı. Hakan Keleş’le İstanbul’da Beşiktaş’ı yıkan Yiğidolar, 8 yıldır deplasmanda yenemediği rakibini Muhammet Demir’in tek golüyle devirdi.
Sezonun ilk yarısı biterken lider takımın hücum performansı değil savunması konuşuluyorsa ortada bir sorun var demektir. Katılıyorum; bu sezon büyüklerin hepsi sallanıyor, o yüzden Başakşehir çok dominant görünüyor. Sivasspor, Başakşehir’in tüm defolarını ortaya çıkardı.
Abdullah Avcı, bu yenilgiyi bir kayıp değil, kazanç olarak görmeli. Sivasspor da Başakşehir gibi topa sahip olmayı seven bir takım. Fakat karşısında güçlü bir rakip gördüğünde topu bırakıp geçiş oyunuyla sonuç arayan kimliğine bürünebiliyor.
Maçın ilk yarısında Sivas neredeyse ikili mücadele kaybetmeden orta sahada karşıladı Başakşehir’i uzun toplara mecbur bıraktı. Robinho’nun Mahmut’un açılarını kapatarak yaptığı gölge savunma, Emre Belözoğlu’nun maç eksiğiyle birleşince Başakşehir merkezden pasla gidemedi.
Adebayor’un oyuna girdiği 59. dakikadan sonra Başakşehir, önde top tuttu, zor kaybetti ve bunaltıcı bir baskı kursa da Sivas’ın savunma duvarını aşamadı.
Gecenin sorusu
Başakşehir Emre Belözoğlu’suz oynamaya fazla mı alıştı? İlginçtir iki mağlubiyetinde de Emre sahadaydı. Sivas’a karşı maç eksiği fazlasıyla hissedildi.
Maçın starı
Maça forvet arkasında başlayan Robinho ilk yarıda Mahmut’u sahadan sildi, takımını öne taşıdı. Sivas’ın yıldızı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Maçın olayı
Başakşehir’in 16 şut girişiminde sadece 2 kez isabet bulması. Bu kadar kötü hücum ediyorken Mayıs’a kadar şampiyonluk yarışında kalmak kolay değil.
Kısa mesaj
Sivas topun karşısında doğru pozisyon alıp geçiş oyunuyla Beşiktaş’tan sonra Başakşehir’i de sahasında devirdi. Hakan Keleş yoluna yüksek perdeden devam ediyor.
‘’Advocaat'ı takip ederse...‘’
Dinamo Zagreb’e karşı ilk yarı oynanan futbolun savunma yönü daha doğruydu. Zaten savunmayı mevcut kadroyla düzeltebilirsin. Pozisyon bilgisi ve tecrübeyle savunma standardını sağlayabilirsin. Ama hücum için ekstra yeteneğe ihtiyaç var. Koeman’ın Ocak ayına kadar yapması gereken Advocaat’ın izinden giderek savunmayı öncelemek. Çünkü bu takımın hücum standardını yükseltmek için dışarıdan bir oyuncuya yani transfere hatta transferlere ihtiyacı var. Frey iyi niyetli ama yeteneği çok sınırlı. Büyük takım santrforu değil, olma ihtimali de bulunmuyor. Barış, Valbuena ve Benzia’nın getirdiği toplara vuracak santrforun ceza sahasında olması gerekirdi. Ama Frey hep dışarıda gezdi, yanında Slimani varmış gibi oynadı. Dün Fenerbahçe’de en dikkat çeken isim Barış Alıcı’ydı. Sıfıra indi, orta yaptı, adam eksiltti daha da önemlisi ceza sahasına doğru koşuları vardı. Sadece ilk yarıda 6 kez rakip cezasında topla buluştu. Cocu olmadı ama umarım Koeman, Barış’ta ısrarcı olabilir.
Gecenin sorusu
Benzia’nın ayağı daha ikinci dakikada neden kayar? Krampon seçimini doğru yapmak da futbolcunun görevlerinden biri değil mi?
Maçın starı
Barış Alıcı çok istekliydi. Aldığı dakikaların hakkını verdi, umarım Koeman da memnun kalmıştır!
Maçın olayı
Slimani’nin kenarda oturup Frey’in tek santrfor oynaması.
Kısa mesaj
Slimani şimdilik hayal kırıklığı olabilir ama iç sahada onun oynaması Fenerbahçe’nin hayrına olacaktır.
‘’Kusursuz heyecan‘’
Trabzon için çalkantılı bir sezon başlangıcı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ligde 4 haftadır kazanamamak bir büyük takım için kabul edilebilirlik sınırının uzağında. Bir de 5-0’lık Malatya hezimeti, Bordo-Mavili camia için Fenerbahçe maçını tek çıkış yoluna çevirdi. Fakat Ünal Karaman’ın elinde yıldızlarını cezalandırmış, öz güvenini yitirmiş bir kadro var.
İnce işçiliğe ihtiyaç var
Fenerbahçe gibi fizik kalitesiyle sonuç almaya başlayan bir rakibe karşı, galibiyetin anahtarı tempoyu ayarlamaktan geçiyor. Yani sahanın her bölgesinde topa ve oyuna hükmetmekten. Sosa önderliğinde topa yatkın bir takım Trabzonspor. Fenerbahçe’yi kalesine yakın oynamaya mecbur bırakmak ilk hedef olmalı. Bunun için Sosa, Abdülkadir ve Yusuf’un ince işçiliğine her zamankinden fazla ihtiyaç duyacaklar. Forvet hattında Burak olmasa da Rodellega ve Anthony Nwakeeme iş görecek kapasitede. Elbette asıl soru şu; Onur yokken kalede kim olacak?
Fark kapanabilir
Fenerbahçe sezona kötü başlamış olabilir ama Trabzonspor’a bir galibiyet uzaklıkta. Büyük takımlar için bu haftalardaki puan farkı küçük bir seriyle kapanabilir düzeydedir. Fenerbahçe Erwin Koeman ile 3 haftadır keyif almasa da nefes aldı denebilir. Zaten önce buna ihtiyacı vardı camianın. Koeman için sanırım en mutlu edici haber hafta içi Mehmet Topal’ı milli maçta sahaya süren Lucescu’dan gelmiştir. Jailson cezalıyken, Topal Trabzon’da taktik tahtasına yazılacak ilk isim olur.
Psikolojik ibre Kanarya’da
Fenerbahçe’de Şener, Alper sakat Soldado, Jailson cezalı ama Frey ile Valbuena’nın yüksek formları oyunun senaryosunu belirler. Bu maçtaki psikolojik üstünlük 3 sebepten Fenerbahçe’de. Bir, rakibine yıllardır kaybetmiyor. İki, ligde 3 haftadır yükselen bir oyun grafiği var. Üç, bu sezon büyük maçların hiçbirini kaybetmedi. (Galatasaray, Başakşehir ve Beşiktaş)