Gaziantep dersine çok iyi çalışmış. Önde baskı, Sosa ve Sörloth ile bağların kopartılması. Bunu da ilk 20 dakika çok iyi başardılar. Sosa ön libero gibi oynadı, Norveçli’ye top bile gelmedi. Belki de Trabzonspor’daki en kötü maçını oynadı Sörloth. Bu dakikalarda bir sürpriz lazımdı. Onu da Kamil Ahmet yaptı. Sağdan nefis getirdi, efsane bitirdi, Ekuban’a dokunmak kaldı. Ancak hatlar arasındaki bağlantı o kadar kopuktu ki, Trabzonspor’un gol yememe ihtimali yoktu. Dersine ve Trabzonspor’a iyi çalışmış, rakip bekleri çıkarmayan, orta sahayı oynatmayan, forvete top geçirmeyen ev sahibi bulduğu golle de dengeyi sadece skorda değil genelde de kurdu. Kamil Ahmet sürprizi Trabzon’a yetmedi ve çok önemli 2 puan kaybedildi.

Gecenin sorusu

Trabzonspor kaptanlığı için bu yaşta ve kariyerde kim daha fazlasını yapar?

Maçın starı

Abdülkadir oyuna girdikten sonra o kadar etkili oldu ki tam formunu yakaladığında neler yapabileceğini gösterdi.

Maçın olayı

İptal edilen gol!

Kısa mesaj

Trabzonspor’un alternatifler bulması şart.

Her iki takım için de zor bir maçtı. Kritik bir süreçten geçiliyordu ve adı üzerinde derbiydi. İlk yarı için 4. dakikada Sosa’nın çıkardığı nefis şut dışında pek heyecan hissetmedik. Oyun ikinci devrede heyecan kazandı. Sezonun, belki de ligin en değerli ismi Sörloth ikinci yarının hemen başında temiz bir vuruşla skordaki dengeyi bozunca sahanın da dengesi bozuldu. Trabzonspor bulduğu golle özgüven kazandı. Taraftarın da itmesiyle ve Guilherme hamlesiyle Bordo-Mavililer yüklendikçe yüklendi. Tam da o baskının olduğu dakikalarda Ekuban sahneye çıktı. Fizik gücüyle sürüklediği atağı bir de asist ile bitirince Novak’a sadece dokunmak kaldı.

Her şeyi denediler

Skor 2 farka çıkınca Fenerbahçe üstünlüğü ortaya çıktı. Bu kez sahada bambaşka bir Sarı- Lacivertli takım görmeye başladık. Her şeyi denedi misafir takım. Duran toplar, kanat atakları, uzak mesafeli şutlar... Ancak beklenen gol geç geldi. Dakikalar 82’yi gösterirken bir kanat bindirmesinde Mehmet Ekici kesti, Muriç bitirdi.

Fenerbahçe avantajlı...

O golden sonra da oyunda kontrol koptu. Orta sahalar kolay geçildi, savunmalar kolay geçit verdi. Sonuçta Fenerbahçe için avantajlı bir skor ortaya çıktı. Ancak Trabzonspor’un son performansı düşünülürse bunu söylemek için de erken.

Memleket olarak zor günlerden geçiyoruz. Böyle zamanlarda futbola konsantre olmanın da zorluğunu bizzat oyuncuların kendisi söylüyor. Ancak Trabzonspor şampiyonluk adayı olarak sorumluluğunu yerine getirdi. İlk yarıda hep önde basmalarına rağmen golü yiyen takım oldular ama ikinci devrede ortaya koyulan oyun ve büyük takım refleksi dengeleri değiştirdi. ‘İyi oyun iyi oyuncularla oynanıyor’ lafı dün sahada adeta ete kemiğe büründü.

Küsmeyen, pes etmeyen ve her açıdan zorlayan Bordo-Mavililer, sonuna kadar bu işin takipçisi olacağını kanıtladı. Özellikle Sosa için bir parantez açmak lazım. Bazen hiçbir şey yapmıyormuş gibi görünüyor ama öyle gerekli bir lider ki kaptanlık bir futbolcuya bu kadar yakışır. Atmıyor, attırıyor, kaçıyor, boş alan yaratıyor, herkesin aklında kalıyor unutulmuyor. Trabzonspor adına Sörloth ve Uğurcan kadar önemli bir isim.

Gecenin sorusu

Sırada ilk yakın hedef, salı günkü Türkiye Kupası maçı var. Fenerbahçe karşısında da aynı konsantrasyonun lig gibi kupada da sergilenmesi şart. Hüseyin Çimşir hoca bir sınavdan daha çıkabilecek mi acaba?

Maçın starı

Sosa için gizli santrfor mu desek gizli 10 numara mı, gizli ön libero mu bilemiyor insan. Her yerde var. Altın çağı gerçekten de Trabzonspor’a denk geldi.

Maçın olayı

Türk Bayrakları ile süslenmiş ve ona uygun durulan stat gerçekten de göğsümüzü kabarttı. Teşekkürler Trabzon.

Kısa mesaj

Nwakaeme’nin ne kadar değerli bir oyuncu olduğu dün yine görüldü. Ancak yaşı geçiyor. Acilen bir alternatif düşünülmeli.

Trabzonspor uzun süredir farklı bir hava çiziyor. Sosa’dan Sörloth’a, Abdülkadir’den Uğurcan’a... Farklı jenerasyonlar, farklı diller ama hedef birlikteliği tam. Bu, belki de Bordo-Mavililer’in en büyük şansı. Çünkü Karadeniz temsilcisi ilk kez başından sonuna kadar bir takım olmuş durumda. Sosa, Uğurcan’ın üzerine titriyor, Sturridge herkese yardım ediyor. Basına kapalı idmanlardan yansıyanlar bunlar. Puan ve 1 maç eksik oynama avantajı bir yana bence gol sevinçleri Fırtına’nın en önemli kozu.

Taraftar mesajı aldı

Eskiden deplasman maçları Trabzonspor için avantajdı. Çünkü iç sahada oyuncuya, özellikle de yerliye dokunmak kolaydı. Ancak bu tablo tamamen değişti. Trabzon şehri mesajı bu kez doğru algıladı ve takımının arkasında dimdik durdu. Değişen ve gelişen Trabzonspor taraftarının takım için en büyük koz olacağını düşünüyorum.

Altyapı durmuyor

Karadeniz ekibi çok alıştırdı, her sezon bir Yusuf’a, bir Abdülkadir’e... Haklılar. Çünkü bu topraklar futbolcu besliyor resmen. Yönetim de teknik heyet de fırsat veriyor. Bunlar geleceğe yatırım. Altın gibi. Bugün alın, kullanın, satın ve kazanın. Hatta yabancısı da dahil. Sörloth örneğinde olduğu gibi. Ancak şu an yarışma dönemi. Son viraj. Yetenek yok değil, zaman var!

Fikstür meselesi

Fikstür avantajına inananlardan değilim. Herkesin konumu haftalık değişiyor. Ancak... İstatistik olarak Trabzonspor deplasmanda en çok puan toplayan takımlardan. Evindeki durum zaten malum. Herkes eline bir kalem alsın kalan haftalara baksın. O sene bu sene mi değil mi?

Trabzonspor düne kadar ligin deplasmanda en çok puan toplayan takımıydı. Futboluyla taraflı-tarafsız herkesi kendine hayran bırakmış, alkışlanıyordu. Dile kolay Vodafone Park’a bile favori sayılabilecek bir sıfatla gelmişti. Maç da tam buna uygun başladı, Sörloth yine şapkadan tavşan çıkardı, golünü attı. Ancak sonrası... Pek planlanmış gibi değildi sanki.

Gerek ilk yarıda özellikle de ikinci yarıda top tamamen Beşiktaş’a bırakıldı. Böyle bir alan üstünlüğünü Sergen Yalçın’ın takımına verirseniz, ortaya çıkacak sonuç da pek farklı olmazdı, üst üste 2 gol geldi. Fakat bir gerçek var ki, Trabzonspor’un gelecek vaat eden yıldızları beklentilerin üzerinde işler yapıyor.

Sörloth olsun, Uğurcan olsun, öyle anlarda takımı maça bağlıyorlar ki, inanmak mümkün değil. Bugün yine bir derbi var. Ondan ne sonuç çıkar bilmiyorum ama bu kadar müthiş ve keyifli bir oyun çıkacağını hiç sanmıyorum.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’un oynadığı büyük maçlar dışında neden diğer kapışmaların keyfi bu kadar yok!

Maçın starı

Her ne kadar kalesinde 2 gol görse de Trabzonspor’un kalecisi Uğurcan Çakır artık Türkiye’yi aştığını gösterdi. Öyle işler yaptı ki, takımının 90 dakika maça tutunmasını sağladı.

Maçın olayı

Beşiktaş taraftarı kelimenin tam anlamıyla karşılaşmaya el koydu. Yenik durumdayken de maç berabere giderken de verdikleri destek, gecenin rengiydi.

KISA MESAJ

Trabzonspor için Beşiktaş maçı büyük fırsattı, olmadı. Artık doğal olarak Yeni Malatya ile oynanacak olan karşılaşma yarı finallerden biri olacak.

Son günlerde özellikle Trabzonspor üzerinden bir futbol yangınıdır kopuyor. Buna malesef niyetini sorgulamak istemediğimiz formsuz hakemlerimiz de çanak tutuyor. Ancak kim ne derse desin ortada bir gerçek var ki, tüm tarafgirliği bir kenara bırakabilen tüm futbolseverlerin ortak görüşü: Trabzonspor, ligin en iyi oyununu oynuyor. Bunu kalan haftalarda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ya da başka bir takım oynarsa tüm samimiyetimle onu da söylemekten çekinmem. Bugün Trabzonspor'u desteklemeyen takım taraftarlarına şu soruyu soruyorum: "Bordo-Mavili takımın ideal kadrosundan kaç kişiyi istersiniz?"

Eminim ki ortaya çıkacak sonuç hiçbir takım arasında bu kadar yüksek olmaz. Birazı zorunluluktan diyelim, birazı yeni politikadan diyelim ortada yepyeni bir Karadeniz modeli var. Ve şimdi bir de Beşiktaş mücadelesi söz konusu. Üstelik Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin olduğu bir periyotta. Bordo-Mavililer, bu zamana kadar kritik diye nitelendirebileceğimiz birçok mücadeleden istediğini alarak ayrıldı. Ancak bu hafta gerçek manada bir sınav var. Beşiktaş, Sergen Yalçın ile bir çıkış yakaladı ve gözler onlarda. Genelde içeride 'şov' yapan Trabzonspor, bu deplasmandan da istediğini alarak ayrılırsa 3 puandan fazlası denilen lafı gerçeğe çevirecek. Çünkü hem matematiksel olarak hem de psikolojik olarak kazanacak. Aynı zamanda iyi bir sonuç Hüseyin Çimşir ile ilgili tedirginlikleri de tamamen ortadan kaldıracak. Özetle, nereden bakarsanız büyük bir fırsat!

Maç önü yazımda bu Trabzonspor- Sivasspor mücadelesi için ‘Derbi kadar değerli’ tabirini kullanmıştım. Çünkü Bordo-Mavililer’in bundan önce kazandığı maçların bir anlam kazanması için Yiğidolar’ı da geçmesi gerekiyordu. Ancak son haftalarda her ne kadar istediği sonuçları alamasa da karşısında dişli bir rakip vardı. Ancak bir öngörümüz daha vardı. O da erken bir Sörloth golü. Bu kadar erken olacağını öngörmek mümkün değildi elbette ama Ndiaye’nin sağdan getirip isabetli bir şekilde Norveçli’ye bıraktığı top, tam da Sörloth’un bitireceği bir işti. Daha dakikalar 10’u göstermeden gelen bu gol Trabzonspor’a da tribünlere de nefes aldırdı.

Da Costa krizi çözer

Adeta oyuna 1-0 önde başlayan Trabzonspor, ilerleyen dakikalarda da oyun inisiyatifini elinde tutmayı sürdürdü. Karadeniz ekibini asıl rahatlatan vuruş ise Sörloth’un asistinde ters bir dokunuşla Caner Osmanpaşa’dan geldi. İlk yarının 2 farklı üstünlükle bitmesi, Fırtına’nın elini hayli güçlendirdi. Bu arada özellikle ilk yarıda Da Costa’nın performansı da krizli bölge olan stopere sihirli bir dokunuş olacak gibi duruyor.

Dengeler değişti

İkinci yarıda beklendiği üzere Sivasspor 2- 0’lık skorun altından kalkmak için başladı. Ancak orta saha savunma uyumunu iyi yakalayan Trabzonspor, rakibini heveslendirecek pozisyonlar birkaç atak dışında vermedi. Tam tersine gününde olan Pereira’nın çıkışlarıyla pozisyonlar da üretti. Ancak Hüsayin Çimşir’in takımının ilk 1 saat sonrasındaki daha kontrollü oyunu, karşılaşmadaki dengeleri de değiştirdi ve ortaya biraz kısır bir görüntü çıktı. Yatabare’nin uzatma anlarında Yasin’in getirdiği topu ağlarla buluşturması konuk takım için tesellinin ötesine geçemedi.

Virajda kayıp yok

Elbette henüz hiçbir şey bitmedi, daha bu köprünün altından çok sular akar. Ancak Fırtına’nın çok kritik bir virajı daha kayıpsız geçtiğini söylemekte fayda var.

Sezona her açıdan damgasını vuran, yetiştirdiği ve bulduğu isimlerle fark yaratan Trabzonspor, bugün en önemli sınavlarından birine çıkıyor. Çünkü bugün ağırlayacağı ekip en az Fırtına kadar ses getiren, dar kadrosuna rağmen önemli işler yapan Rıza Çalımbay’ın takımı Sivasspor. Hani bir laf vardır; 3 puandan fazlası diye. İşte bu 90 dakika galibiyetin ötesinde değerler taşıyor. İç sahada ekstra işler yapan Bordo- Mavililer’in sürekliliği ve gelecek 3 puanla sağlanacak moral motivasyon tavan yapacaktır.

Sörloth şansı

En önemli belirleyicilerden biri ise Sörloth’un cezasındaki indirim. Eğer Norveçli yıldız olmasaydı bambaşka bir senaryodan bahsedecektik. Ancak o varsa işler daha kolay. Hem teknik direktör Hüseyin Çimşir’in hamle şansı artıyor hem de 3. bölgede top tutma fırsatı çoğalıyor. Şu bir gerçek ki beraberlik Trabzonspor’u sevindirmez çünkü rakibiyle oynuyor, yani bir derbi kadar değerli bir 90 dakikaya çıkıyor. Güçlü Sivas orta sahasını göz önünde bulundurursak Bordo-Mavililer’in bu alanda birçok maça oranla daha dengeli olması gerektiği de bir gerçek.

Kim ön plana çıkar?

Trabzonspor kanatlardan iyi gelen bir takım. Bu sisteme çok uygun bir santrforu da var. Erken bir Sörloth golü Trabzonspor’un işini fazlasıyla kolaylaştırır.