‘’İlk yarıların takımı olmamalı‘’
Her şeyden önce şunu söylemek lazım ki, Trabzonspor böyle hedefiyle çelişen goller yediği sürece yaptığı bütün iyi işler boş. Çünkü Onur gibi bir kaleciyi de, ileri de uzun zaman sonra iyi işler yapmaya çalışanları da taca atıyor bu anlar. Zira Novak gecenin kahramanı olacakken bir anda unutuldu.
Skor dengesine rağmen ilk yarı adına Trabzonspor için kötü şeyler söylemek zordu. Önemli olan Ünal hocanın devredeki hamleleriydi. Sadece oyuncu değişikliği için değil var olmaya devam edeceklere kısa teması da belirleyici olacaktı.
30 dakika yetmez
İkinci yarıda yine o eski ve tedirgin havasına geçti Trabzonspor. Baskı kuramadı, zorlayamadı ve istediğini yapan değil rakibin hatalarına mecbur kaldı.
30 dakika Trabzonspor için yetmez ve yetmemeli. Benim gördüğümü Ünal hoca da mutlaka görüyordur.
Gecenin sorusu
Sorum yok, sorun var...
Maçın starı
Oynamaması sebebiyle kesinlikle Burak Yılmaz. O Trabzonspor kazanırken, puan alırken bile yokluğu ile haftalara damga vuruyor.
Maçın olayı
İlk yarı Trabzonspor galibiyetiyle bitse 2. devre çok başka bir maç izlerdik, çok başka bir skor olurdu. O nedenle Trabzon adına yenilen gol ve o goldeki hatalar zinciri geceye damga vuran anlardandı.
Kısa mesaj
Kısa değil uzun uzun mesaj vermek lazım savunma işine. 2 günde çözülecek iş değil. Ünal hocanın işi zor.
‘’Bu Fırtına dinmez!‘’
Bu sezon Trabzonspor için her şeyin test edildiği bir sezon. Sıkıntılı mali durumlardaki hareket kabiliyeti, büyük özveride bulunan teknik heyetin yapabilecekleri, yıldızların reaksiyonu ve tabi ki taraftarların bu yapıya vereceği tepki. Kolay değil elbette bir taraftan ciddi bir borç yükünü sırtlamış ve rakiplerinize rağmen hiçbir oyuncunuzu satıp gelir etmemişken ekonomik olarak mücadele etmek. Ancak başkan Ahmet Ağaoğlu, yarışmayı, özdeğerlere sahip çıkmayı tercih etti. Yoksa pekala Yusuf da Abdülkadir de rakiplerinin sattığı rakamların çok üstüne satılabilirdi. Olmadı ve bu saatten sonra olması da neredeyse imkansız gibi.
2 başka Trabzonspor
Bu şartlarda sezona başlayan Trabzon, Başakşehir karşısındaki yenilgiden gereken dersleri aldı. O gece nasıl ki rakibe mahkum kaldıysa Sivas önünde tam tersini yaptı. Çok diriydi, en büyük kozu olan 3. bölgesini öyle iyi işletti, öyle baskındı ki daha ilk yarı bitmeden hatta yarım saat bile geçmeden rakibini hem skor hem de psikolojik olarak teslim aldı.
Evinde kazanmak yetmez
Trabzon’un bundan sonra evinde hep böyle oynayacağı, taraftarının da bunu istediği kesin. Ancak... Deplasman işini de çözmek, oradaki karneyi de düzeltmek yarışmanın temel şartı. Yapabilir mi, evet. Çünkü hem oyunu tutacak hem oynayacak isimlere sahip. Ünal hocanın da her geçen gün elindeki kadroya daha hakim olduğunu görüyoruz. Trabzonspor’un elindeki potansiyel düşünülürse Ankaragücü’nden ziyade Trabzonspor’un yapacakları gecenin kaderini belirleyecek.
Ön plana kim çıkar?
Sosa, geçen seneden daha istekli ama ilk 2 hafta performansı hala CV’sinin gerisinde. Orta alandaki rekabet ve kulübe endişesi de dikkate alınırsa Arjantinli’nin artık bir patlama yapması muhtemel.
Bu istatistiğe dikkat
Son 5 sezonda Ankara’da toplamda 8 karşılaşmaya çıkan Bordo- Mavili ekip bu maçların sadece 1’ini kazandı. 3 mücadeleden mağlup ayrılan Trabzonspor, 4 karşılaşmada ise beraberliğe razı oldu.
Kısa mesaj
Sivas maçında gördük ki Fırtına sahasında bir hayli baskılı ve tempolu oynuyor. Ancak Trabzonspor zirve yarışında olmak istiyorsa deplasmanda da bu tarz bir oyunla oynamalı. Bordo-Mavililer’in kadro kalitesi bunu yapabilecek düzeyde
‘’İsteyince oldu‘’
Başakşehir maçında ne yapamadıysa bu kez yaparak başladı Trabzonspor. Temposuyla ürküttü ve sindirdi, ekstra işlerle de daha 30. dakika olmadan 3 yaptı. Üstelik Burak Yılmaz gibi önemli bir figür kulübede olmasına rağmen. Neydi bu farkı yaratan peki? Öncelikle taraftarın, hocanın ve başkanın uğraş verdiği motivasyon çabaları. Elbette kolay bir yolda değil Trabzonspor. Hem ekonomik hem de sportif olarak. Ancak aşmak ve bu sıkıntıları en azından sadece yönetim kurullarında yaşamak için de takımın sahada alacağı her iyi sonuç çok değerli. O nedenle dün geceki galibiyetin sadece yönetime, teknik heyete ve futbolculara bir getirisi olmayacak. Bu atmosferin yakın gelecek için taraftarı da olumlu etkileyeceği şüphesiz.
Karaman ‘oh’ çekecek
Başakşehir yenilgisiyle bitmediyse bu iş Sivas galibiyetiyle de başlamaz elbette. Hâlâ alınması gereken dersler var. Kazanırken bile. Ancak bu görkemli 3 puan öncelikle çok kritik bir dönemde göreve gelen Başkan Ağaoğlu ve ekibine büyük moral oldu. Artık kadro rekabetinin de az da olsa artacağını düşünürsek Ünal hocanın da bir yarım oh çekeceği kesin. Trabzonspor olmadan bir lig nasıl ki düşünmek zorsa futbolcularının da bu düşünceye uyarak ter akıtması o kadar önemli. Evet her şey için erken ama düne sevinmek de her Bordo-Mavili’nin hakkı.
Gecenin sorusu?
Oyunu yönlendiren isim olması beklenen Sosa neden sorumluluk almıyor? Arjantinli ‘yıldız’ 3 farklı skor avantajını yakalamışken bile risk almaktan çekiniyor.
Maçın starı
Olcay değişik bir figür. Dün kadro açıklandığında herkes kesin ‘Ne alaka’ dedi ama o geceye damga vurmayı başardı.
Maçın olayı
Rodallega’yı ilk kez bu kadar aç ve küsmeden oynarken gördüm. Hocanın penaltıyı ona attırması da kazancı katladı sanki.
Kısa mesaj
Bu Trabzonspor takımının hâlâ Sosa’sı, Kucka’sı yok (!) ve Burak sakat. Bir de onlar katılırsa...
‘’Fırtına Zamanı!‘’
Trabzonspor için özellikle ekonomik açıdan sıkıntılı bir sezon olduğu muhakkak. Ancak hiçbir durum tıpkı başkan Ahmet Ağaoğlu’nun da söylediği gibi Bordo-Mavililer’i yarışmaktan alı koymamalı. Bu noktadan bakıldığında Karadeniz temsilcisi ilk haftada pek iyi bir sınav veremedi. Sadece skor olarak da değil üstelik. Evet, Başakşehir ligin en ne yaptığını bilen, birbirini ezberlemiş oyunculardan kurulu takımlarından biri. Fakat ne olursa olsun Trabzonspor’un o günkü oyunu sonuç galibiyet bile olsa kabul edilemezdi.
Karaman kıymetini bilir
Başakşehir ne istiyorsa Trabzonspor ona uydu, ekstra hiçbir şey yapmadı. Bunun neticesinde de yarım pozisyonla biten bir 90 dakikanın ardından yenilgiyle evine döndü. Yine evet, savunmada sıkıntılar vardı, Burak Yılmaz takımın yüzde 30’u sayılabilecek bir forvet yoktu ama hiçbir şey böyle bir varlıksızlığın mazereti olamaz. Ancak Ünal hocanın da bu durumdan rahatsız olduğunu biliyorum. Zira kendisi Trabzonspor armasının ne demek olduğunu, böylü silik bir görüntünün ne kadar huzursuzluk vereceğini en iyi bilen isimlerden biri. Şimdi bu noktada devreye hem alternatif oyun planları hem de oyuncu performansları girecektir, girmelidir. Sivasspor gibi diri ve deneyimli bir takıma karşılık Trabzonspor’un evinde alacağı bir galibiyet şehri de erken vakitte devreye sokabilecek nitelikte.
Ön plana kim çıkar?
Eğer Burak Yılmaz bugün ilk 11’de başlarsa her zaman olduğu gibi takımın, oyunun ve elbette skorun belirleyicisi olur.
Bu istatistiğe dikkat!
Trabzonspor, sahasındaki son galibiyeti geçen sezon teknik direktör Ünal Karaman’ın görev yaptığı Kardemir Karabükspor karşısında 3-0’lık sonuçla almıştı.
Kısa Mesaj
Trabzonspor’da artık Sosa ve Kucka gibi adı yıldız isimlerin de devreye girmesi şart. Yoksa hiçbir maç kolay geçmez.
‘’Trabzon uyudu!‘’
Trabzonspor, Başakşehir’in aslarından yoksun çıktığı maçta fırsatı kullanamadı. Pas ve topla oynama sayıları yakın gibi görünse de Fırtına, ev sahibinin izin verdiği kadar oynadı, tehlike yaratamadı, ilk haftayı ders alınması gereken bir yenilgiyle kapattı.
Ligin en oturaklı takımı Başakşehir ile sezonun başında oynamak bence dezavantaj değil bir avantaj. Üstelik Arda, Emre, Mossoro, Mahmut ve Adebayor ilk 11’de başlamıyorsa... Ancak tabi ki bu durumu puana çevirmek için kağıt üzerindeki tabloyu sahaya da yansıtmanız lazım. İşte bu noktada Trabzonspor her hattıyla kötü bir sınav verdi. En çok da Başakşehir’in kendisini uyutan oyun şekline izin vererek..
Başakşehir tehlike arz etmeyen bölgelerde Trabzonspor’a istediği kadar yan ve paralel pas yapma fırsatı verdi. Çünkü sonuçta Trabzonspor tehlike yaratacak bölgeye gidemiyor, gitse de çoğalıp pozisyon bulamıyor, oyunu rakip sahaya yıkamıyordu.
Bu seviyede yenmez
Trabzon oynuyormuş gibi görünürken Başakşehir ise tüm işleri yapan, pozisyona giren, rakibini boğan taraftı. Her ne kadar yenilenmiş gibi görünse de savunmasıyla yine sıkıntılar yaşayacağı gözlenen Bordo- Mavililer’in işi izleyenler için şık ama bu seviyelerde yenmemesi gereken bir golle geriye düşünce daha da zorlaştı.
Evet, daha sezonun ilk haftası, rakip de Başakşehir ama Trabzonspor’un mücadele gücünü, isteğini skora dönüştürmesi için künyesi güçlü yıldızların, Sosa’nın, Kucka’nın, Rodallega’nın, Yusuf ve Abdülkadir’in mutlaka ekstra işlerine ihtiyaç var.
Gecenin sorusu
Geçen seneyi vasat, hatta vasat altı geçiren Sosa ve Kucka acaba ne zaman ekstra iş yapıp maçın sorusu olmaktan maçın yıldızı olmaya terfi edebilecek?
Maçın starı
Adebayor, Emre, Arda, Mahmut, Mossoro gibi asların yokluğunda kaptan çıkan Visca yine takımını yöneten, yönlendiren belirleyiciydi.
Maçın olayı
Rakibiyle eşit topla oynamasına, birbirine yakın pas sayıları ortaya çıkmasına rağmen Trabzonspor’un üretkenliğinin dip yapması gecenin olayıydı.
Kısa mesaj
Daha sezonun başı ama bu maçtan çıkarılacak çok ders var. Bir değil bir kaç kez izlemeli Trabzonsporlular. Özellikle de adı yıldız olanlar!
‘’Ağaoğlu devrimi‘’
Daha önce defalarca duyduğumuz söylemlerden biriydi; “Aslında kulübün limiti aşan harcamalarından yönetimler sorumlu olmalı” Hiç oldu mu, olmadı. Kimse taşın altına elini değil bedenini sokup, “Tamam kardeşim, eğer batağa sürüklersek gereğini yaparız” demedi. Fakat... Trabzonspor bu anlamda Türk futbolunda devrim niteliğinde bir adım atmaya hazırlanıyor. O adımı da eğer çok büyük bir aksilik olmazsa Ahmet Ağaoğlu ve ekibi atacak.
Her kulübü örnek teşkil edebilir
Normal şartlar altında ‘normal’ sayılabilecek bir hareket ama çok alışık olmadığımız için başkan Ağaoğlu’nun bu adımının detaylarını araştırdım. Gerçekten de entresan ve uygulanması halinde peşinden başka kulüpleri de mecburen sürükleyecek, UEFA yaptırımlarına ihtiyaç bırakmayacak sonuçları olabilir. İşin detaylarına gelelim. Misal, Trabzonspor’un mevcut yönetimi genel kuruldan 100 milyon TL borçlanma yetkisi aldı. İlerleyen süreçte harcamalar için bunu sadece yüzde 10 oranında aşabilecek. Yani 110 milyon TL harcayabilecek. Eğer bu rakam 111 milyon TL olacaksa bunun için mutlaka genel kurul kararı gerekli olacak.
15 gün içinde toplanabiliyor
Bu noktada acil harcamalar, hacizler, krizler elbette devreye girebilir. Başkan o konuda da rahat... Trabzonspor’un genel kurulunun 15 gün içinde toplanabileceğini ve gerekli iznin, yetkinin alınabileceğini belirtiyor ve ekliyor: “Zaten çok daha acil bir ödeme zorunluluğu söz konusu değil.” Peki, bu yetki alınmaz ve rakamlar onaylanan bütçenin yüzde 10’unu aşarsa...
Genel kurulun yükü artıyor
İşte o zaman devrim gibi karar uygulanacak. Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulundaki tüm yöneticiler yapılacak ekstralardan sorumlu tutulacak, kendilerinden tahsil edilecek. Elbette hiç kolay bir uygulama değil. Bizim yasalarımızda olduğu gibi kulüp işlerinde de hep açık bulunabilecek noktalar var. Kaç yönetici buna yanaşacak ve Ahmet Ağaoğlu’na destek verecek, genel kurul Trabzonspor’un ihtiyaçlarını ne denli anlayacak ve ne denli objektif karar verecek bunlar tartışma konusu.
Önemli olan isim mi kulüp mü?
Çünkü tüm Trabzonsporlular’ın bileceği üzere önemli olan malesef ki Trabzonspor değil, başkanın kim olduğu! Yine de Başkan Ahmet Ağaoğlu’nu bu krizli döneme yakışır, cesur kararından dolayı mutlaka kutlamak gerekiyor. En azından o bir yol açacak, arkasından yürüyen ve öznesi Trabzonspor olan isimleri de toplum görecek. Diğerleri için ise her zaman ekonomik değil ama duygusal bir hesap dönemi olacak.
‘’Başkan'ın ilk müjdesi‘’
Trabzonspor’un Ahmet Ağaoğlu başkanlığındaki yeni yönetimi çok sıkıntılı bir dönemde göreve geldi. Bordo- Mavili ekibin idarecileri neredeyse her yeni güne kötü bir sürprizle başlıyor. Bu periyotta sadece ekonomik değil, psikolojik olarak da bir yıpranma söz konusu. Ancak iyi şeyler de olmuyor değil. Biraz satır arasında kaldı ama Galatasaray’a ağır bir para cezası kesen UEFA’nın Karadeniz ekibine ceza vermeden süre ve imkan tanıması alınabilecek bir kredi ve hatta transfer kadar değerli. Çünkü aksini düşünmek bile sıkıntı verici. Böyle günlerden geçerken bir de para cezası ya da transfer yasağı gelseydi, Trabzonspor’un dertleri derya olurdu. Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun kısa sürede yaptığı borç yapılandırması ve UEFA’ya yeni yönetim olma durumu üzerinden verilen sözler burada ciddi etkili olmuş gibi görünüyor. Fakat UEFA bu... İşin peşini bırakmaz. Bundan sonrası için de mutlaka takipte olacaklar ve en az yönetim kadar ödeme tablosu, gelir-gider durumunu inceleyeceklerdir. O yüzden işe artık rahatız gözüyle bakmak yerine, en az eskisi kadar dikkatli olmak şart.
Başkan,Burak konusunda haklı!
Başkan Ağaoğlu geçtiğimiz günlerde yıldızları için konuştu ve özellikle Burak Yılmaz özelinde, “Kimseyi ederinin altına vermeyeceğiz” diyerek fırsatçılık yapmak isteyenlerin önüne set koydu. Başkan aynı konuşmada Burak’ı da bir hayli övdü, kaç gol attığını, nasıl bir performans ortaya koyduğunu belirtti. Doğru... Burak’ı değersizleştirmek Trabzonspor’a kar değil, zarar getirir. Başkan Ağaoğlu, yönetici ve profesyonellerinin yerine daha erken bu konuya bir nokta koysaydı her şey daha rahat çözülebilirdi. Yine de hatanın neresinden dönülürse kardır. Başkan Ağaoğlu’nun direkt topa girip yaptığı açıklamalar kıymetlidir.
Trabzon’unYattara ile sınavı
Adı altyapı ya da teknik ekibin içinde görevlerle anılan Trabzonspor’un unutulmaz figürlerinden Yattara için bugün kader günü. Kendisine ne görev verileceği, daha doğrusu görev verilip verilmeyeceği belli olacak. Yattara eğer iyi konsantre olabilirse verilecek her türlü görevin altından kalkabilir. Yabancının en yerlisidir Yattara. Taraftar sever, futbolcular sever, yabancılık çekmez. Ancak dediğim gibi mutlaka iyi şekilde konumlandırılmalı, konsantre çalışması sağlanmalı.
Yeni Yusuf ve Abduşlar için...
Öncelikle her zaman söylediğimi tekrarlıyorum; bu altyapı meseleleri bir yönetim politikası olamaz, olmamalı. Bunlar ancak bir kulüp politikası olduğunda siz kalkıp Barcelona’dan Porto’dan örnek verebilirsiniz. Aksi taktirdi günlük projelerle Yusuf ile Abdülkadir gibi yıldız ve yıldız adayları ancak tesadüfen önünüze çıkar. Ve tabi ki cesur teknik adamlar ve o teknik adamların arkasında duracak yönetimler. İşin formülü çok netken bu kadar çetrefilli bir işmiş gibi anlatmak da bize mahsus bir durum aslında.
‘’Haksızlık edildi‘’
Sanki elinde son yılların en iyi, en sorunsuz, en kafası rahat kadrosu varmış gibi davranıldı. Sanki yönetimsel açıdan çok rahat bir durumdaymış gibi muamele gördü. Sanki her istediği alınmış, tüm talepleri yerine getirilmiş diye düşünüldü. Oysa ki hiçbiri olmadı.
Hataları mutlaka olmuştur her teknik adam gibi ama bu tavrı asla hak etmedi. Sezonun devre arasında eli çok güçlüyken sözleşme uzatıp şimdi de tazminat alabilirdi, yapmadı. Trabzon’un basına kapanan tesislerinin kapısını ardına kadar açtı, her şeyi samimiyetle yanıtladı.
Oyuncularını sahaya konsantre etmek için çok uğraştı. Bugün gelinen noktada ihale asla ve asla Rıza Çalımbay’a kalmaz, kalmamalı. Yolun açık olsun hocam.