Arama

Popüler aramalar

‘’Bir mesajın perde arkası‘’

Trabzonspor’da her alanda ipler gergin. Başkan Ahmet Ağaoğlu çok sıkıntılı bir dönemde önemli bir görev üslendi. İşi çok zor, bu da doğru. Ancak... Bu noktada herkesin taşın altına elini sokması, kimlik derdine düşmeden Trabzonspor’u düşünmesi ve başkan Ağaoğlu’na destek olması gerekiyor. Yapan var yapmayan var. Bir de sıkıntı üzerine sıkıntı koyanlar var...

Değersizleştirmek olur

Örneğin Özkan Sümer’in son açıklamaları. Özkan Başkan değerli ve kült diyebileceğimiz bir Trabzonsporlu. Bir ancak daha... Bu süreçlerde ağızdan çıkacak her cümleyi geçtim harfin değerli olduğunu da en iyi bilecek isimlerden biri. Trabzonspor’un elindeki değerler zaten kısıtlı. Hem oyuncu hem de mal-mülk anlamında. Hiçbirini değersizleştirmemek gerekirken, kalkıp Burak Yılmaz için, “Devam edip etmeyeceğimize karar vermedik” açıklamasının bir izahı yoktur.

Burak gözden çıkmış!

Burak Yılmaz’ı gözden çıkarmış, bunu taraftara açıklamakta zorlanacağı için böyle üstü kapalı yollar çizmiş olabilirsiniz. Ama bunun ne size ne de kulübe hiçbir faydası olmaz. Bunu oturun kendi yönetim kurulunuzda, başdanışmanı olduğunuz başkanınızla konuşun.

Arayıp sorsan ne olur?

Doğru olan ne mi olurdu? Bu sezon takıma en çok katkıyı sağlayan, takım kaptanlıklarından birini üstlenen Burak Yılmaz’ın yanına bir doktor, hatta bir yönetici göndermek olurdu. Oyuncuyu arayıp sormak olurdu. Bu şartlar altında Burak Yılmaz’a atardınız topu. Burak için bir ayrılık talebiniz olacaksa da medenice olurdu. Şimdi elinizdeki böyle bir değerle nasıl, ne şartlarda uzlaşacaksınız!

Ağaoğlu’nun sıkıntısı

Yöneticilik, yönetmek demektir. Olanı bozmak, değeri değersizleştirmek değildir. Bugün Burak Yılmaz’a yapılan bu muameleyi gören diğer futbolcular yarın kendilerinin başına ne gelebileceğini düşünmez mi? Bunları hesap etmek gerekmez mi? Anlaşılan o ki Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun tek sıkıntısı kulüpteki ekonomik sıkıntılar olmayacak.

17 Mayıs 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yerlilere yok yabancıya var!‘’

Trabzonspor’un gelirgider dengesindeki düzensizlik sadece Bordo- Mavililer’in değil, tüm futbol kamuoyunun bildiği bir şey. Ödeme düzensizlikleri personelden teknik heyete kadar. Ancak asıl sıkıntı bu lokomotifi çeken trende. Yani futbol takımında. Çok normal gibi görünebilir yaşananlar. Çünkü bugün en çok kazanan Beşiktaş’tan Galatasaray’a kadar her takımda bazı ödeme aksamaları olabiliyor.

Ayrıma son şart

Bu süreçleri İbrahim Hacıosmanoğlu da yaşadı, Muharrem Usta da. Bundan sonra da Ahmet Ağaoğlu yaşayacak. Lakin... Zurnanın zırt dediği yer de tam olarak burası. Takım içindeki ayrımlar yani. Evet, ekonomik olarak sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Evet, fedakarlıklar bekleyebilirsiniz. Evet, tüm takımdan devam etmesini isteyip daha da canını dişine takmasını talep edebilirsiniz.

Adalet gerekiyor

Ancak... İsimler hiç önemli değil, belki başkanları da başkaları yanlış yönlendirebilir. Her ne olursa olsun bir adalet sağlanması şart. Yani Sosa’ya, Hubocan’a, Novak’a, Bero’ya sırf kulübü şikayet etmesin diye parasını verip, Onur gibi Burak gibi isimlere parasını yatırmazsanız o zaman sıkıntı yaşarsınız.

Önce onlar kopar

Ki bu bahsi geçen yabancılar ilk fırsatta Trabzonspor’dan ayrılacaktır. Baki olanlar ise Buraklar, Uğurlar, Onurlardır. İspatı yakın geçmiştir. Trabzonspor’u dert eden, dertlenen insanlarınen azından gönlünü hoş etmek gerekir. Yarın öbürgün bu insanlar kulüpte profesyonel olarak görev alabilecek kişilerdir.

İletişim şart

Bu kişilere en güzel örneklerden biri de Tolga Zengin’dir. O da anlatmadı ama duysanız yaşadığı sıkıntıları... Gazete haberlerini okuyanlara, hatta bana bile oyuncuların aldıkları ücretler elbette astronomik geliyor, dertleniyoruz. Ancak bu futbolcular da sonuçta mukavele yaparken kimsenin kafasına silah dayamıyor. Her şeyin yolu yordamı var, indirimin de uzlaşmanın da. Şartlar böyleyken Burak’tan nasıl kalmasını istersiniz! Hacıosmanoğlu çekti, Usta çekti... Aynı dertleri Ağaoğlu çekmek istemiyorsa, iyi iletişim, görev dağılımı şart.

12 Mayıs 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Veda değil‘’

Rıza Çalımbay, Trabzonspor’da Ersun Yanal sonrasında çok zor bir görev devraldı. Ardından devam eden süreci iyi yönetirken gelen üst üste galibiyetlerle ilk yarıyı alkışlarla tamamladı. O zaman eğer yönetime, “1 yıl daha uzatalım” dese kimse itiraz etmezdi. Yapmadı. Ancak ikinci yarı öyle sıkıntılarla başladı ki, sakatlıklar ve cezalar takımın belini fazlasıyla büktü. Haliyle Fırtına’nın enerjisi düştü ve bugünkü tablo ortaya çıktı.

Süreci özetledi

Dün bu süreci anlattı Rıza Çalımbay. Son maç da dahil olmak üzere yaşadığı talihsizlikleri. Üstelik kimseyi suçlamadan, kimseye haksızlık etmeden. Üstelik şu da var... Rıza Çalımbay, medyaya kapılarını tamamen kapatan Trabzonspor’un tesislerini sonuna kadar açmış, Başkan Muharrem Usta ile birlikte şeffaflık adına örnek bir davranışa imza atmıştı. Her isteyen her istediğini sordu. Her soruya da cevap verilmeye çalışıldı.

Yanlış düşündürdü

Ancak dün söylediği bazı sözlerin ya yanlış anlaşıldığını ya da yanlış yorumlandığını düşünüyorum. ‘Veda konuşması’ sözü zaten durumun gerçeğine aykırı. Çünkü Rıza Çalımbay’ın sözleşmesi sezon sonunda zaten bitiyor. Şu an için ortada bir istifa yoksa -ki yok- o zaman zaten yeni yönetim eğer Rıza Hoca ile anlaşma yoluna gitmezse ayrılık işin doğal sonucu. Bu nereden çıktı diyecek olursanız... Rıza Çalımbay’ın sarf ettiği, “Yeni sezon öncesinde zaten bir rapor da sunacağım” cümlesinden.

Fazlasını FANATİK’e söyledi

Rıza Çalımbay ile kısa süre önce buluşmuş, bir röportaj yapmıştık. Orada aynı cümleyi kurmuş hatta eklemişti: “Ben sadece mukavele peşinde koşmam. Türkiye’de çok uzun süreli imzayı bir tek milli takıma atarım. Ancak her çalıştığım kulübe bana kattıklarından ötürü borcum vardır. Ayrılmadan önce mutlaka çok detaylı bir rapor hazırlarım, sunarım, paylaşırım. Bunu Trabzonspor’da da mutlaka yapacağım. Önemli tespitlerimiz oldu.”

Ağaoğlu sıcak bakıyor

Bu, daha Muharrem Başkan ayrılmadan önceydi. Başkan ayrımı gözetmeden, Trabzonspor’un kıymetini bilerek çalıştığını, çalışacağını söylerken yani... Yeni Başkan Ahmet Ağaoğlu, Rıza Çalımbay ile ilgili de hiç olumsuz düşünmüyor. Zaten gündemi Rıza Hoca ya da transfer değil. Mali durumu düzeltmek. Bu nedenle Çalımbay’ın sözlerinin özetinde bir istifa ya da veda yok. Görev süresinin bir röntgeni var.

19 Nisan 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Başka türlüsü mümkün değildi‘’

Her 2 takım da büyük ölçüde sahaya sürülebilecek en ideal kadroları sürmüştü. Bu durumda maçın kaderini belirleyecek olan şey, hangi tarafın ‘ideal oyunu’ oynayabileceği olmuştu. İşte tam da bu noktada Galatasaray, rakibi Trabzonspor’a oranla açık ara fark yarattı. Öyle dominant bir oyun oynadı ve Bordo-Mavililer’i çaresiz bıraktı ki, Rıza Çalımbay’ın Sosa’lı, Burak’lı, Abdülkadir ve Yusuf’lu kadrosu sadece savunabildi. İlk yarının özeti bundan fazlası değildi. İkinci yarıda Trabzonspor’dan bir silkinme bekliyorduk, oldu da... Ancak bu bir süreklilik arz etmeyince işler tamamen sarpa sardı. Şimdi belki, “Yusuf atsa böyle olmazdı” diyenler de olacaktır ama öyle bir şey mümkün değil. Yusuf onu atsa da Trabzonspor asla oyuna ortak olamadığı için sadece skor bir süreliğine 1-1 devam eder, yine değişirdi. Karadeniz ekibi belki de sezonun en kötü ve mahkum oyunlarından birini oynayarak kaybetti.

Gecenin sorusu

Rıza Çalımbay’ın maçtan önce düşündükleriyle sahada olanlar arasında ne fark vardı, neden hiçbir reaksiyon gösterilemedi. Bunu gerçekten de çok merak ediyorum. Çünkü Galatasaray’ın bu oyunu sürpriz değil.

Maçın starı

Galatasaray taraftarı geceye damgasını vuran en önemli noktalardan biriydi. Sürükledi, oyuna müdahale etti, futbolcularını yüreklendirdi. Saha içindeki oyuncular kadar etkiliydi.

Maçın olayı

Son haftaların değil, sezonun en formda oyuncularından olan, bu maçta da izleyenleri bulunan Okay’ın kaptırdığı bir topun Galatasaray’ın 2. golü olması gerçekten de trajikti.

Kısa mesaj

Trabzonspor camiasının elinde iyi ki kongre mevzusu var da, bu maç çabuk atlatılır!

02 Nisan 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Dengeleri değiştirir‘’

Trabzonspor böyle oynamaya devam ederse... Eksiklerine rağmen kusursuz galibiyetler sürerse... Bu süreç kongre ortamı dahil olmak üzere tüm dengeleri kökünden değiştirebilir. Rıza Çalımbay’ın öğrencileri eğer ki, ilk yarıda yaptığı seriyi yaparsa, Nisan ayının başındaki kongreyi kimse hatırlamaz. Bunu unutturmanın en önemli yolunun skorlar olduğunu bilen Başkan Muharrem Usta’nın da takımına belki de hiç olmadığı kadar sarılmasının sebebi bu olsa gerek...

Ustaların gecesi

Trabzonspor, Malatya karşısında yine sezonun iyi işlerinden birini çıkardı. Yenilen gol dahil oyunun tamamında rakibine organize bir atak şansı tanımayan Çalımbay ve öğrencileri, fark yaratırken yine yıldızlarıyla bunu başardı.

MVP: Yusuf Yazıcı

Burak’ın penaltısı, ardından yine Burak’ın Yusuf Yazıcı’ya usta işi yaptığı asist... Üst üste akınlar Yeni Malatya’nın gardını düşürdükçe düşürdü. Konuk takım ne zaman çıkmaya çalışsa karşısında Trabzon’un ustalarını buldu. Sosa ve Onazi’nin yükselen performansı da günün önemli detaylarından biriydi. N’doye’nin pasında Yusuf’un attığı 2. gol ise gelişiminin bir eseriydi. Özgüveni yükselen, oynadıkça oynayan Yusuf, kuşku yok ki maçın en değerlisiydi. Finali yapıp cezalı duruma düşen Onazi ise Çalımbay’ın derbi kurgusunu bozdu. Çünkü 2 maçtır harikalar yaratan Okay yine eski yerine dönecek ama stoperde kim olacak ve ne yapacak o merak konusu.

19 Mart 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Büyük takım refleksi‘’

Trabzonspor camiasında geçtiğimiz haftaya olağanüstü kongre kararı damga vurmuştu. Üzerine önemli eksikler vardı, rakip de 4 maçtır kazanıyordu. Böyle bir atmosferde sahaya çıkmak, üzerine bir de farklı bir galibiyet almak tek kelimeyle büyük takım refleksine bağlanabilir. Bordo-Mavili oyuncular en azından Nisan’a kadar kongreyi unutturmak adına çok önemli bir adım attılar Manisa’da.

Sosa topa girince...

Öyle ki, maçın favorisinin Akhisar olduğu bir 90 dakikada Trabzonspor, rakibine pozisyon bile vermedi. Ancak kendisi ürettikçe üretti, yüklendikçe yüklendi. Bunun meyvesini uzatma anlarında da olsa almayı başardı. Yerinde oynamasa da geceye damgasını vuranlardan biri olan Okay’ın kafası Fırtına’yı çok rahatlattı. İkinci devrede Akhisar’ın hocası Okan Buruk maçı çevirmek için 3 hamle yaptı, fakat Trabzonspor’un ustaları yine geceye ağırlığını koymayı başardı. Sosa’nın oyuna girmesinin her zaman dengeleri değiştireceğini söylemiştik. Dün de toptan kaçmayıp sorumluluk alınca skora net katkı yapamasa da oyuna yaptı.

Takım kaderi belirler

Fakat beklendiği gibi skor anlamında belirleyici yine Burak Yılmaz’dı. Olcay’ın pasını bir asiste çeviren Kral, ardından 2 dakika sonra N’Doye’a kariyerinin en şık gollerinden birini attırdı. Onur’un yediği goldeki şanssızlığı ise Fırtına adına nazar boncuğu oldu diyebiliriz. Nisan’a daha çok var ve Trabzonspor’un sahada alacağı her sonuç sandığın da rotasını belirler.

13 Mart 2018, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon için futbol vakti‘’

Trabzonspor çok kritik bir süreçten geçiyor saha dışında. Hatta belki de son dönemlerinin en kaotik süreci. Kısa zaman öncesine kadar, “Acaba en azından 50. yılda Avrupa bileti alabilir miyiz?” diye düşünen Bordo-Mavililer, artık, “Nisan’da başkanımız kim olacak acaba?” demeye başladı. Böyle bir sezona denk gelmesi bir yana, takım böyle bıçak sırtında ilerlerken bu sıkıntıların oluşması krizi daha da yıkıcı hale getiriyor.

Unutturmak lazım

Ancak bugün Mart ayının 12’si. Yani Nisan’a, yani kongreye vakit var. Ve Trabzonsporlular’a Nisan ayının ilk haftasını unutturmak da sadece futbolcuların yapabileceği bir iş. Evet belki yarın yine kongre kulisleri hareketlenecek ama kısa bir süre için Bordo-Mavili taraftarın sorunları unutup mutlu olması gerekiyor. Motivasyon için hem bu faktör hem de ilk yarıdaki farklı yenilgi söz konusu.

Kazanmaya mecbur

Abdülkadir’in yokluğu, çok formda olan Okay’ın mecburiyetten asıl yerini terk edip stopere geçme hali gibi oyun içi dezavantajlar ve Akhisar’ın çıkışı var ama yine de Trabzonspor bugün kazanmaya mecbur. Bu noktada takımın deneyimli isimlerine de büyük görev düşüyor, Trabzonspor’un formasının ağırlığını hatırlatmak, bilmeyene anlatmak için.

Ön plana kim çıkar?

Elbette Burak Yılmaz Trabzonspor’un her şeyi olmasa da birçok şeyi. Yokluğunun ne kadar arandığını anlatmaya gerek yok. Belki de Muharrem Usta döneminin en iyi icraatı diyebiliriz. Onun tekrar
takıma dönüyor olması takıma özgüven rakibe endişe verecektir.

Kısa mesaj

Trabzonspor zor zamanlardan geçiyor ama büyük takım refleksi böyle zamanlarda ortaya çıkmalı ve camiaya kısa süreliğine de olsa kaos ortamı unutturulmalı.

12 Mart 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Golcün kadar varsın‘’

Rıza Çalımbay, hafta boyunca denedi, uzun süre Rodallega üzerinde durdu, olmayınca N’Doye’YE döndü. Buraksızlık hiç kuşku yok ki Çalımbay’ı en çok yoran konu olmuştu. Boşuna Burak’a destek istemiyordu devre arasında, bugünleri çok önceden görüyordu. Çünkü bir hedef varsa koştuğun, golcün kadar varsın. Ve tablo apaçık ortada; Trabzonspor’un golcüsü yok Burak’tan başka. Her ne kadar Trabzonspor, ligin en iyi işlerini yapan Beşiktaş’a karşı oyun bozan değil, oyun oynayan taraf olmaya çalışsa da final noktasında geldi tıkandı. Maçı izleyen tüm Trabzonsporlular kim bilir kaç kez içinden Burak’ın adını anmıştır.

Her şey daha zor

Artık her şey çok daha zor Avrupa’ya bir bilet için. Çünkü bütün kredisini ilk yarının başında harcayan Trabzonspor için kayıpları telafi etmek adına bu tip büyük maçlar daha da anlam kazanmıştı, olmadı. Şimdi hem kazanacaksınız hem bekleyeceksiniz. Zor oğlu zor yani!

Gecenin sorusu

Rodallega bu N’Doye’yi bile kesemiyor! Peki bir de sezon başında hep parasıyla anılan ve ne yapacağı hiç konuşulmayan Burak Yılmaz da alınmasaydı! O zaman ne olurdu Trabzonspor’un hali?

Maçın starı

Trabzonspor savunması en az Burak’ın yokluğu kadar geceye damga vurdu. Negredo ne istediyse onu yaptılar. Gel dedi gittiler, bırak dedi bıraktılar!

Maçın olayı

Negredo’nun oyuna girmesi tüm dengeleri bozdu. Love sadece atmaya konsantre bir oyuncuyken Negredo alan boşalttı, 2 de asist yaptı.

Kısa mesaj

Yetiş Burak!

06 Mart 2018, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI