‘’Maçın hakemi ne yaptı?‘’
Net penaltı ve kırmızı kart!
Fırat Aydınus, bu hakem kadrosunun en deneyimli ve ilerleyen haftalarda MHK’nın ihtiyaç duyacağı isimlerden biri... Bu sezon da, ilk karşılaşmasındaki genel görüntüsü vasatın çok aşağısındaydı. Özellikle maçın ilk 45 dakikasında daha çok kritik pozisyonlar yaşandı. İki tane kritik pozisyon var ki, maçın genel seyrini değiştirdi diyebilirim. Bu arada 23. dakikada hakemin su molası verdiği sırada yardımcı hakem Aleks Taşçıoğlu, bacağında yaşadığı sakatlığı sağlık ekibine tedavi ettirdi.
Eğer oyuna devam edememiş olsaydı. Karşılaşmanın dördüncü hakemi, yerine devam edecekti; Bunu da bir dipnot olarak futbolseverlere bilgi amaçlı aktarmakta fayda var. Şimdi maça tekrar dönersek Beşiktaş, yapmış olduğu önemli transferleriyle lige ayrı bir heyecan kattı. Başarıya susamış olan Siyah-Beyazlı taraftarların Avrupa Ligi’ndeki ön eleme maçlarından beri takıma büyük destek verdiğini görmekteyiz. Bu tablo hem rakip takımlar hem de hakemler üzerinde büyük baskı oluşturacaktır. Dolayısıyla Beşiktaş’ın genellikle ilk saha maçlarının zevkli ve zor geçmesine hazırlıklı olmak gerekiyor.
İskender’in kartı doğruydu
Maç içerisindeki kritik pozisyonlara gelirsek... 10. dakikada kaleci Cenk, Belediye’nin geliştirdiği kontratakta, yerini terk ederek topu taça attı. İskender’in taç atışıyla oyuna başlamasını bilerek geciktirdiği için görmüş olduğu sarı kart doğruydu. 19’da Belediye’nin atağında kaleye vurulan bir şutta, top ceza alanı içerisindeki Ferrari’nin dirseğine çarparak yön değiştirdi.
Devam kararı yerindeydi. Holosko 29. dakikada Metin’in yanından topu atıp geçmek isterken, Metin sadece topa sırtını döndü. Orada herhangi bir engelleme yoktu. Hakemin vermiş olduğu sarı kart ve faul yanlıştı.
Kırılma anlarında hata yapıldı...
İlk yarının en kritik anlarından biri 31. dakikada yaşandı. Belediye ceza alanında oluşan karambolde yükselen topa Ferrari müdahale etmek isterken rakip futbolcu kontrolsüz bir şekilde İtalyan savunmacının pozisyonunu bozdu. Beşiktaş lehine net penaltıydı. 43’te Mehmet Yılmaz, Holosko ve Nihat’ın arasında ceza alanının 1 metre önünde topa bilerek eliyle oynadı. Son adam konumundaki bu oyuncu kırmızı kart görmeliydi. 75’te -her ne kadar kendi kontrolünde gözükmesine rağmen- arkadaşından gelen topu kafasıyla kalecisine veren Belediyeli oyuncunun bu davranışı, kuraldışı bir hareket değil. Sonuçta bu maçın iki tane çok önemli kırılma anlarında hakemin Beşiktaş lehine hata yaptığını söylemek yanlış olmaz.
‘’Sinir etti!‘’
Mustafa Kamil Abitoğlu’nun bu karşılaşmaya hazır olmadığı her halinden belliydi. Rahat ve laubali hareketleriyle hazırlık maçına çıkar gibiydi. Koridorlarda tokalaşmadığı kimse kalmadı. Kararlarıyla geceye damgasını vurdu. Otoriteyi kuramadığı gibi, oyuncuları ve herkesi çileden çıkararak maçın çok sert geçmesine neden oldu. Saha içerisindeki oyuncular yetmezmiş gibi kenardaki teknik adamları bile birbirleriyle kavga etme noktasına getirdi. Pozisyonlara gelince... 7’de Galatasaray ceza alanı içerisinde Sivaslı oyuncu topu aşırtmak isterken Neill ellerini topun önüne bilerek götürdü. Avustralyalı’nın sağ eli topa temas etti. Sivasspor lehine penaltı verilmesi gerekirken bu pozisyonun devamında Galatasaray’ın golü geldi. 20’de Servet ceza alanı içerisinde Sedat’ı yere indirdi. Bu pozisyon da net Sivas adına verilmeyen bir penaltıydı.
Çolak’la birlikte 3 penaltı verilmedi...
40’ta ise Sivas’ın golü öncesinde Neill ile Mehmet Yıldız arasındaki ikili mücadelenin devam etmesi gerekirdi. Ancak gereksiz faul kararının ardından ev sahibi ekip golü buldu. 44’te Emre Çolak, rakip ceza alanı içerisinde topu kurtardığı anda, baldırında Kadir’in ayak darbesini gördü. Bu pozisyon da Galatasaray lehine penaltı olarak değerlendirilmeliydi.
‘’Olmadı Baki Tuncay Akkın!‘’
Geçen sezondaki iki kupanın şampiyonları Bursa ve Trabzon üç büyükleri geride bırakıp büyük bir başarıya imza atmışlardı. Özellikle Bursaspor’un bu yıl göstereceği performans gerçekten merak konusuydu. ‘Sivasspor’un durumuna düşer mi?’ derseniz, bence düşmez. Ama işlerin geçen sezondaki gibi kolay olmayacağı kesin. Dün akşamki maça baktığımız zaman, bu kanaat fazlaca oluştu diyebiliriz. timsah, Ömer Erdoğan’ın kendi becerisiyle girdiği net pozisyon dışında maç boyunca tehlike yaratamadı. Trabzonspor için de durum çok farklı değil. Skor aldatıcı olmamalı. Geçen sene geldiğinde yaşadığı uyum sorunu nedeniyle, alışması için çok destek verilen Teofilo iyi niyetle çalıştı. Pozisyonları takip edip goller de attı. Eğer böyle devam ederse, Trabzonspor’un bu kadrosunda Umut’la çok iyi bir ikili oluşturabilir.
Sıcak ve nemin fazla olduğu karşılaşmada sahadaki mücadele, taraftarların isteği ve coşkusu dışında çok da fazla bir şey yoktu.
Müftüoğlu ligde daha iyi olmalı
Kuddusi Müftüoğlu’nun geçen sezonki performansına da baktığımızda çok başarılı bir sezon geçirdiğini söyleyebiliriz. İlk zamanlarda MHK’nın pek de sıcak bakmadığı Kuddusi, ortaya koyduğu performansla MHK’ya bir anlamda can simidi de olmuştu. Bir hafta sonra başlayacak lig öncesinde bu tür maçlar hakemler açısından zordur. İlk 45 dakikada tutuk ve iyi konsantre sağlayamayan Kuddusi, ikinci yarıda daha rahattı. Ancak tam hazır olmadığını da söylememiz gerekecek. Trabzon’un arka arkaya bulduğu goller, oyundaki atmosferi düşürdü. Kuddusi’ye tavsiyem, lig maçlarına daha iyi hazırlanması. Oyun içerisinde çok kritik sayılabilecek pozisyonlar yaşanmadı. Batalla, Alanzinho’ya orta alanda baldırını kullanarak faul yaptı. Bu Kuddusi’nin 2-3 metre önündeydi. Pozisyonu devam ettirince Egemen rakibine sert bir hareket yapıp sarı kart görmek zorunda kaldı. Selçuk ise ayağını bir pozisyonda dikkatsiz ve kontrolsüz biçimde, ayakla oynama mesafesinin dışında rakibinin kafasına gelecek şekilde kaldırınca doğru bir sarı kart gördü. Bursasporlu oyuncuların kırmızı kart beklentisi gereksizdi.
Yardımcı küfüre duyarsız kaldı
Kıdemli yardımcı hakem Baki Tuncay Akkın; çok başarılı, efendi ve karakterli bir yardımcı. Ancak, hatalı karar verebilir, yanlış bayraklar da kaldırabilirsin. Fakat verdiğin bir karar sonrasında bir oyuncunun küfürlü sözleri karşısında duyarsız kalırsan, işte o zaman olmaz! İlk yarıda Burak, ikinci yarıda ise Volkan’ın söylediklerini içine sindirebiliyorsan yazık!
‘’Kırmızıyı bırak, ciddiyetsizliğe bak!‘’
Maçın Rus hakemi, oyunun kontrolünü maç boyunca elinde tutmayı başardı. Gösterdiği kartlarda ve faullerde, genelde standardı yakaladığını söyleyebiliriz. Hakem şansı da yanındaydı. Maçın tek golündeki; bekleyip, pozisyonun sonucunu görerek avantaj oynatması maç notunu yükseltti. Rus hakem Nikolaev, çok başarılı bir maç çıkardı.Pozisyonlara gelince... 17. dakikada Bekir’in, rakibini topu kurtardıktan sonra çelmeyle hareketine gördüğü sarı kart doğruydu. 23. dakikada Jemal’in, Dia’ya arkadan sarılıp, durdurması doğru sarı karttı. 37. dakikada Stoch’un topu ayağından açtıktan sonra kontrolsüz olarak tabanı ile rakibine sert hareketine gösterilen sarı da doğruydu. 40. dakikada Young Boys’un kazandığı gol öncesinde, Rus hakem açısından şanslı bir dakika yaşandı. Rakip takım hızlı bir şekilde atağa kalktığı anda sarı kartı bulunan Bekir taç çizgisi kenarında rakibine sert bir hareket yaptı. Fakat top daha ilerideki Young Boys’lu Bienvenu’a gelince hakem de avantaj oynattı. Böylelikle pozisyon rakip takım lehine golle sonuçlandı.
Stoch kızarmayı hak etti
53. dakikada Stoch, rakip ceza alanı içerisinde rakip oyuncunun hiç teması olmadan kendini yere bırakıp, penaltı bekleyince hakem doğru olarak aldatmadan sarı gösterdi. Daha önceden de sarısı olan Stoch, kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı. 77. dakikada Bilica’nın rakibini formasından tutup çekmesi yine yerinde bir sarı karttı. Sezon başında, geçen sezonun son haftasında kaçan şampiyonluk sonrasında Fenerbahçe Yönetimi, daha önceden 3 yıllık anlaşma yaptığı Daum’u kaçan şampiyonluğun sorumlusu gibi gösterip takımdan ilişiğini kesip, yerine Sarı-Lacivertli camianın beğenisini ve sempatisini kazanmış olan Sportif Direktör Aykut Kocaman’ı teknik direktörlüğe getirdi. Fakat sezon öncesinde Dia ve Stoch transferi dışında pek de takıma yıldız olabilecek bir transfer gerçekleştiremedi. Nasılsa transfer dönemi devam ettiği süre içerisinde Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı garantilemiş gibi düşündükleri için bu tip transferlere şu anda pek de önem vermediler. Ama futbolda hiç birşeyin garantisi olmadığı bu müsabakadaki sonuçla bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Transfer şart...
Sonuçta çok önemli bir dönemeci geçememiş olmak, hem Türk Futbolu hem de Fenerbahçe açısından negatif bir ortam ortaya çıkarmış oldu. Fenerbahçe, Süper Lig’de de bu tip kötü sürprizleri yaşamak istemiyorsa, işi şansa bırakmadan erken davranıp gerekli transferleri; özellikle iyi bir golcüyü takıma hemen kazandırmalı!
‘’Bunun tam adı: Hakem fiyaskosu‘’
UEFA, Young Boys-Fenerbahçe maçına ev sahibi takımın ismi gibi Norveçli genç hakem Svein Oddvar Moen’i atadı. UEFA’nın gözünde istikbal vaat eden isimler arasında görülen hakem, iyi başladığı maçta çok kritik hatalar yaptı ve yanlış düdükler çaldı. Kararları sonrasında skora etki eden hakem, ciddi hatalara imza attı.
24. dakikada süratli olan rakibini vücudunu kullanarak engelleyen Bekir’in gördüğü sarı kart doğru. Aynı dakika içerisinde Kazım’a gösterilen sarı kart ise yanlıştı. Çünkü Kazım’ın mücadelesi yandan nizami olarak topaydı. 35’te Fenerbahçe ceza alanında Önder ile rakibinin mücadelesinde hakemin devam kararı doğruydu. 43’te ise yaptığı faul sonrasında abartılı harekette bulunan Kazım, ikinci sarıdan kırmızı gördü, karar doğruydu. 53’te Önder’in rakibine arkadan yaptığı harekette gördüğü sarı kart yerindeydi. 57’de Bilica ile Santos arasında havadan gelen topa Bienvenu yükselip müdahale edemeyince yerde kaldı. Pozisyonun devam kararı doğruydu. 58’de Santos, rakibine bilerek dirseğiyle vurdu. Net kırmızı karttı, ancak hakem bunu göremedi. Ancak bu yıl yetkileri daha da artırılan 4. hakemin pozisyona müdahale etmemesi zaten eksik oynayan Fenerbahçe için şans oldu. 85’te Önder ceza alanı içerisinde vücuduyla yan dönmesine rağmen kolunu önde açık olarak tuttu. Pozisyonu çarpma olarak değerlendiren hakem, penaltıyı atladı. 84’te ise Fenerbahçe ceza alanı içerisinde dripling yaparak ilerleyen Degen, ayağını sabit bir şekilde yere bırakan Selçuk’a takıldı ve yerde kaldı. Devam kararı verilmesi gerekliydi, ancak uydurma bir penaltı çaldı.
UYARI=Kazım, yanlış da olsa görmüş olduğu sarı kart sonrasında çok dikkatli olmalıydı. Bilica ile Kazım bir an önce toparlanmazsa, sezon 0boyunca daha çok kart görürler.
‘’Selçuk direkt atılmalıydı‘’
Arka arkaya kartlar göstermesi, taviz vermek istemeyen tutumu, dostluk maçı düşüncesinde olan oyuncuları da bu havadan çıkarttı. İlk yarım saatte soyunma odasına girip çıktıktan sonra ise bu kez halı sahada maç yöneten hakem tipine bürünüp işi idare etmeye çalıştı. Maçta vermiş olduğu en doğru karar Fenerbahçe’nin golü sonrasında taraftarların yaktığı meşalelerin görüş mesafelerini zorlayıp, aynı zamanda bazılarının da saha kenarına gelmesi sebebiyle soyunma odasına gitmesiydi. Çünkü durum son derece tehlikeli bir hal alıyordu.
Maçın başında Selçuk’a çıkan sarı kart doğruydu. Bunun üzerine Selçuk’un hakemin yürüyüş yoluna ayağını bilerek uzatıp yandan çelme takması ikinci sarıyı, sonra da kırmızıyı kaçınılmaz kıldı. Aslında bu hareketin karşılığı direkt kırmızı olmalıydı.
Sonuçta gösterdiği ve göstermediği kartlarla hakem maça damgasını vurdu...
‘’Karate'ye kırmızı yok!‘’
Kupa genelinde hakemlerin performansına baktığımızda, ciddi hataların yaşandığını ve hakemlerin pek de başarılı olamadıklarını söylememiz gerekir... Organizasyon genelinde başarılı olan nadir hakemlerden olan İngiliz Howard Webb’in finale atanması doğru bir karardı... Webb maça kontrollü başlamak istedi. Öyel ki, en ufak temaslarda bile düdüğüne sarıldı. Bu da oyunun temposunu ciddi şekilde düşürdü. İlk 23 dakikada tam 4 sarı kart çıkardı cebinden İngiliz hakem... İlk ciddi hatası ise, 28’de De Jong’un Alonso’ya karate yapar gibi tekme atmasına sadece sarı kart göstermesiydi. Bu hareket net bir kırmızıydı. Howard Webb, böylesine önemli bir karşılaşmada orta sahada iyi top yapan İspanya’nın bir kişi fazla oynamasına engel oldu. 109. dakikada İniesta’ya faul yapan Heitinga’nın kırmızı kartla oyun dışına gönderilmesi İspanya’nın bu konuda ne kadar avantajlı olduğunu ortaya koydu. Sonuçta Webb’ten vasatın üzerine çıkamayan bir yönetim izledik. Yardımcıları ise oldukça iyiydi.
‘’Yıldırım atmosferden etkilendi‘’
Fırtınalı Kadıköy gecesinde, gerçekten zor bir maç oynandı dün akşam. Daha 3. dakikada Bilica, Colman’ı arkadan itti. Faul kararı doğruydu. Ancak Brezilyalı sarı kart da görmeliydi.
9’da Mehmet Topuz’un atağında Egemen, kayması neticesinde topla, kolunu açıp bilerek oynadı. Serbest vuruş vermesi gerek hakem Yunus Yıldırım, oyunu devam ettirip, Umut’un Emre’ye hiçbir müdahalesi yokken bu kez alakasız bir frikik kararı verdi. 13’te Alex’in şutunda kaleci Onur’dan dönen topu tamamlayan Güiza’nın golünde gol kararı doğruydu. 23’te ise Selçuk’un hareketine faul kararından sonra Fenerbahçeli oyuncuların oyun kontrolünden bir anda kopmaları, oyunu çabuk başlatan Trabzonspor’un Burak’la gol bulmasına zemin hazırladı. 60’ta Engin Baytar’a, Vederson’un dikkatsiz hareketi sonrası verilen faul kararı doğruydu. 65’te Emre’nin faul beklentisi boşunaydı. Çünkü kendini yere bıraktı. 70’te ise Güiza’ya kalkan ofsayt bayrağı doğruydu, ancak Güiza’nın düdükten sonra topa vurmasına sarı kart da gösterilmeliyidi. 74’te Bilica’nın Engin’i eliyle itmesi sonrası verilen faul ve sarı kart doğruydu. Bariz gol şansı yoktu. 85’te Umut için kalkan kritik ofsayt bayrağı yanlıştı. 87’de ise Giray’ın Gökhan Ünal’ın hızlı atak geliştirmesini bilerek engellemesi faul ve doğru sarı karttı.
Yunus Yıldırım, özellikle ilk 45’te Fenerbahçeli oyuncuların tempolu ve agresif oyunu karşısında kontrolü sağlamakta zorlandı. Özellikle Selçuk’un yardımcı hakem Alper Ulusoy’a karşı hareketini sarı kartla cezalandırmalıydı. Ancak ikinci yarıdaki Fenerbahçe’nin durgun oyunu, Yunus Yıldırım’ı da bir nebze rahatlatmış oldu.









































